Dünya |
Körfez’in paraları silâha |
KÖRFEZ İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler ile Ürdün’ün toplam savunma bütçesinin önümüzdeki yıl 68 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Körfez ülkeleri ve Ürdün’ün 2000-2009 yılları arasında savunmaya 493 milyar dolar harcadığı kaydedildi. Küresel araştırma ve danışmanlık firması Frost & Sullivan tarafından yayınlanan son rapora göre körfez ülkelerinin toplam savunma bütçesi 2015’te 80 milyar doları bulacak. Ortadoğu savunma harcamalarının da 2015’te 100 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. En büyük harcamayı ise Suudi Arabistan gerçekleştirecek. Firma, Ortadoğu’nun küresel savunma bütçesinin yüzde 3’ünü oluşturduğunu ve 2009’daki 41.2 milyar dolarlık savunma harcamalarıyla Suudi Arabistan’ın en önde geldiğini belirtti. Raporda ayrıca ABD hükümetinin Suudi Arabistan ile yapılacak 60 milyar dolarlık savunma anlaşmasını onaylama aşamasında olduğuna değinildi. Anlaşma ile 84 adet F-15 savaş uçağı, 70 adet F-15 modernizasyonu ve 150 adet helikopter satın alınması öngörülüyor.
HANGİ ÜLKE NE KADAR HARCIYOR? BÖLGEDE toplam savunma pazarının yüzde 5 büyüdüğüne işaret eden raporda bütün harcamaların yüzde 60’ının Suudi Arabistan tarafından yapıldığına dikkat çekildi. Krallığın ardından en çok harcamayı Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt yaptı. Bunun yanı sıra Körfez ülkeleri ve Ürdün’ün 2000-2009 yılları arasında savunmaya 493 milyar dolar harcadığı ifade edildi. Bu dönemde 39 milyar dolarlık bütçe ile Umman toplam harcamaların yüzde 8’sini gerçekleştirdi. Toplam harcamanın yüzde 9’unu Kuveyt yaparken Ürdün, Katar, ve Bahreyn’in beraber yüzde 5’lik kısmını gerçekleştirdiği öğrenildi. |
09.10.2010 |
Abbas istifa mı edecek? |
İSRAİL ile Filistin Yönetimi arasındaki doğrudan müzakerelerin devam edip etmeyeceğinin kararlaştırılacağı Libya’daki Arap Birliği İzleme Komitesi toplantısı öncesinde, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın istifa edebileceği yolundaki söylentiler gündeme geldi. Abbas, Arap Birliği İzleme Komitesi’nin toplantısı için Libya’nın Sirte şehrine gelmişti. Halihazırda, İsrail ile Filistinliler arasındaki doğrudan müzakerelerin çıkmaza girdiği 26 Eylülden bu yana, Filistinliler’in ısrarla üzerinde durduğu, İsrail’in ise kabul etmediği Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinde inşaat yasağının devamı konusunda, arabulucu Amerika’nın arayışlarından da iki tarafı buluşturacak somut bir çözüm çıkmamıştı. Arap basını ise, Libya toplantısı öncesi, son bir haftadır, Abbas’ın istifa edebileceği yolundaki iddiaları gündeme getiriyor. Abbas’ın, Amman’da Filistin Ulusal Konseyi toplantısında, doğrudan müzakerelerin kesilmesi halinde istifa edebileceğini söylediği, adı açıklanmayan kaynaklara dayanılarak veriliyor. Bu kaynaklara göre Abbas, Libya’da Arap ülkelerinin vereceği kararın ardından, bir hafta sonra istifasını açıklayabilir. |
09.10.2010 |
İsrail yine huysuzlaştı |
İSRAİL ordusu, 24 saat içinde Gazze Şeridi’ne ikinci kez füze saldırısı düzenledi. Gazze Şeridi’nin orta kesimlerinde hareket halinde bir araca yapılan füze saldırısında, Filistinli kaynaklara göre 3 Filistinli yaralandı. Gazze’deki görgü şahitleri, hedeflenen aracın El-Zehra şehri ile Nuseyrat mülteci kampı arasındaki yolda vurulduğunu belirttiler. Saldırıda yaralanan 3 kişinin El Aksa Şehitleri Hastanesine kaldırıldığı kaydedildi. Daha önce İsrail savaş uçaklarının yine Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bazı hedeflere düzenlediği füze saldırılarında 5 Filistinli yaralanmıştı. |
09.10.2010 |
Nobel Barış Ödülü Çinli muhalife gitti |
ÇİN'DE geniş kapsamlı reformları savunan ve bu muhtevada yazdığı yazılardan dolayı geçen Aralık ayında 11 yıl hapis cezasına çarptırılan Çinli Liu Şiaobo, 2010 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi oldu. Liu Şiaobo’nun bu ödüle lâyık görülmesine sebep olarak, ‘’Çin’de insan hakları konusunda şiddet içermeyen uzun zamanlı mücadelesi’’ gösterildi. Nobel Komitesi açıklamasında, Liu Şiaobo’nun, Çin’de insan hakları konusunda verdiği mücadelesinin, bu alanda bir simge haline gelmesine sebep olduğu da kaydedildi. Şiaobo’nun 1989 yılında Tiananmen Meydanı’ndaki protesto gösterilerine de katıldığı, bu sebeple de o dönemde hapiste kaldığı açıklandı. |
09.10.2010 |
Sınır hâlâ kapalı |
PAKİSTAN'DA hükümet, Afganistan’daki Amerikan ve NATO birliklerinin en önemli ikmal yolu üzerinde bulunan ve bir haftadan fazla süredir kapalı tutulan Torham sınır kapısını açma konusunda henüz karar vermedi. Gazetecilere açıklama yapan Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdul Basid, NATO araçlarının güvenlik durumunu yeniden gözden geçirdikten sonra Torham sınır kapısının açılması konusunda önümüzdeki günlerde karar vereceklerini söyledi. Basid, bu konuda tarih vermekten kaçındı. İslamabad yönetimi, geçen hafta iki NATO helikopterinin Pakistan topraklarına saldırılar düzenlemesi ve son saldırıda bir sınır karakolunda görevli 3 askerin ölmesi ve 5 askerin yaralanmasının ardından, Afganistan sınırını kapatmış, binlerce NATO aracının ulaşımını ‘’güvenliğin sağlanamamasını’’ gerekçe göstererek engellemişti. Ülkede son bir hafta içinde NATO’ya ikmal sağlayan araçlara düzenlenen saldırılarda 100’e yakın yakıt tankeri ve TIR ateşe verildi. |
09.10.2010 |
Camiye bomba: Vali de öldü |
Afganistan’ın kuzeyindeki Takhar vilayetinde camide meydana gelen patlamada, Kunduz Valisi Muhammed Ömer’in de aralarında olduğu 15 kişinin öldüğü bildirildi. Polis, vilayetteki Talukan şehrindeki camide patlama meydana geldiğini, patlamada, vali ve imamın da aralarında bulunduğu toplam 15 kişinin öldüğünü belirtti. Takhar Valisi Abdülcabar Takva, Şirkat Camii'nde Cuma namazı sırasında büyük bir patlama meydana geldiğini, çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını bildirmişti. |
09.10.2010 |
Savaş ve uyuşturucu doğru orantılı |
RUSYA Federal Uyuşturucu ile Mücadele Servisi Başkanı Viktor İvanov, Afganistan’ın işgalinin ardından uyuşturucu trafiğinin arttığını, savaş ve çatışmalar ne kadar artarsa uyuşturucu baronları ile mücadelenin de o kadar zorlaştığını söyledi. Russia Today’e açıklamada bulunan İvanov, “Amerikalılar köylülerin tek gelir kaynaklarını ellerinden almak istemediklerini söylüyor. Bu aslında Afgan yönetimine uyuşturucu ticareti ile uğraşanlara dokunmayın işareti. Köylüler parasız kalırsa Taliban’a destek vermeye başlayacakları düşünülüyor. Bu sadece bir bahane...” eleştirisi getirdi. Afganistan’da savaşın artmasına paralel olarak uyuşturucu üretiminin de arttığını kaydeden İvanov, “Dokuz yıldır süren ABD’nin Afganistan işgali ve savaş şunu göstermiştir: ne kadar fazla savaş, o kadar uyuşturucu trafiği ve baronlarını yok etme mücadelesinde başarısızlık” ifadelerini kullandı. |
09.10.2010 |
Özbekler temiz suya kavuşuyor |
TÜRK İşbirliği Kalkınma İdaresi ( TİKA) Özbekistan’ın sekiz ayrı bölgesini temiz suya kavuşturacak. Yürütülen temiz su projesi kapsamında temin edilen malzemeler Taşkent’te düzenlenen bir törenle ilgili yerel birimlere teslim edildi. Törene Türkiye’nin Özbekistan Büyükelçisi Mehmet Sertaç Sönmezay, TİKA ve EKOSAN ilgilileri, Türk iş adamları ve temiz su temin etme malzemelerini verileceği köy temsilcileri katıldı. Törende konuşan Büyükelçisi Sönmezay temiz sunun önemine dikkat çekti. Sönmezay: “Uzmanlar artık gelecekte petrol savaşlarının yerini su savaşlarının alacağını, suyun çok daha önem kazanacağını söylemektedirler. Özbek kardeşlerimizin günlük hayatlarını, hayat kalitelerini yükseltmeye yönelik olan bu projenin gerçekleştirilmesi aşamasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu tür güzel projelerin gelecekte de devamını diliyorum” diye konuştu. |
09.10.2010 |
İngiltere-Fransa arasında nükleer başlık anlaşması |
İNGİLİZ Financial Times (FT) gazetesi, İngiltere ile Fransa’nın nükleer savaş başlığıyla ilgili bir metin üzerinde anlaşmak üzere olduklarını yazdı. Gazetenin Londra ve Paris’ten kaleme alınan haberine göre, İngiltere, Fransa’da bir laboratuvarda üretilecek 160 adet nükleer savaş başlığını muhafaza etmeye yardımcı olacak. İngiltere ile Fransa arasındaki bu anlaşmanın, savunma işbirliğini geliştireceği ve iki ülkenin de zor durumda olan savunma bütçelerine katkı sağlayacağı kaydedildi. İki ülkenin de farklı caydırıcı savunma sistemleri olduğuna dikkati çeken gazete, bu anlaşmayla savunma sistemleriyle ilgili bilginin de paylaşılmış olacağını bildirdi. |
09.10.2010 |
Fransız Anayasa Mahkemesi çarşaf yasağını onayladı |
FRANSA'DA Anayasa Mahkemesi, yüzü örten giysilerin kamuya açık yerlerde yasaklanmasını öngören yasayı onayladı. Yasanın cumhuriyet ilkelerine uygun olduğuna hükmeden mahkeme, bununla birlikte, dinî yerlerde ibadetlerini yapanların özgürlüklerinin kısıtlanmaması yolunda çekince koydu. Tasa 13 Temmuzda mecliste, 14 Ekim tarihinde de senato genel kurulunda oy çoğunluğuyla kabul edilmişti. Yasa, kamuya açık yerlerde peçeli çarşaf giyenlere 150 avro, bu giysi için baskı yapanlara da bir yıl hapis ile 30 bin avroya kadar para cezası öngörüyor. Daha önce bu para cezasının 15 bin avro olacağı duyurulmuştu. Eğer baskı yapılan kişi 18 yaşın altındaysa, bu ihlâlden istenebilecek ceza iki misline çıkabilecek. |
09.10.2010 |
Dünyanın iki ucunda,iki büyük deprem |
ABD'NİN Alaska eyaletinde ve Endonezya’da şiddetli depremler meydana geldi. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi, Alaska eyaletindeki Andreanof adaları açıklarında 6,4 ve 6,1 büyüklüğünde iki deprem meydana geldiğini duyurdu. İlk depremin 20,6 kilometre derinlikte olduğu, merkez üssünün Adak adasının 100 kilometre kadar güneydoğusunda bulunduğu açıklandı. Bu depremden kısa bir süre sonra, yaklaşık 9 kilometre mesafede 6,1 büyüklüğünde ikinci bir depremin meydana geldiği belirtildi. Endonezya’nın doğusundaki Moluccas adaları da 6,3 şiddetindeki bir depremle sallandı. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezinden yapılan açıklamada, depremin Ternate şehrine 235 kilometre mesafede, okyanus tabanının 144 kilometre derinliğinde meydana geldiği bildirildi. |
09.10.2010 |
Bush’un anıları Kasım ayında çıkıyor |
ABD'NİN eski Başkanı George W. Bush’un anılarının yer aldığı kitap gelecek ay piyasaya çıkıyor. Crown Yayıncılıktan yapılan açıklamada, 9 Kasımda çıkacak “Decision Points” (Karar Noktaları) adlı kitabın ilk baskısının 1,5 milyon adet olacağı belirtildi. Açıklamada, Bush’un başkanlık dönemine ait önemli olayların video görüntüleriyle birlikte kitabın e-kitap yayımının da yapılacağı kaydedildi. ABD’nin eski Başkanlarından Bill Clinton’ın 6 yıl önce çıkan kitabı da ilk baskıda 1,5 milyon basılmış, kitap toplamda 2 milyondan fazla satmıştı. |
09.10.2010 |
İslâm Almanya’nın bir parçasıdır |
Berlin Eyaleti Uyum Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Carola Bluhm, iki Almanya’nın birleşme yıl dönümünde yaptığı konuşmadan dolayı Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’a destek verdiğini belirterek, “Tabiî ki İslâm Almanya’nın bir parçasıdır. İslâm aynı zamanda toplumsal gerçekliğimizin ve toplumumuzun bir parçasıdır” şeklinde konuştu. İSLÂM, ALMANYA’DA TOPLUMUN PARÇASI BERLİN Eyaleti Uyum Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Carola Bluhm, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’a iki Almanya’nın birleşme yıl dönümünde yaptığı konuşmaya destek verdiğini belirterek, “Tabiî ki İslâm Almanya’nın bir parçasıdır. İslâm aynı zamanda toplumsal gerçekliğimizin ve toplumumuzun bir parçasıdır” dedi. Bluhm, Berkliner Morgenpost gazetesine yaptığı açıklamada, Almanya’da İslâm konusunda bu şekildeki tartışmaların hâlâ uzun bir yol alacağına inandığını belirterek, Berlin’de bütün dinlerin dinî bayramlarının eşit bir şekilde kutlanması için planlanan katılım ve uyum yasasının “dinler eşitliği” anlamında önemli bir adım olacağını söyledi. Bluhm ayrıca, demokratik ve eşit haklar tanıyan bir göç ve uyum yasasından yana olduğunu vurguladı.
UYUM SAĞLAYANLAR SINIRDIŞI EDİLMEMELİ
ALMAN Sosyal Demokrat Parti (SPD) Hamburg Eyalet Meclis üyesi ve partinin uyum sözcüsü Metin Hakverdi, okulunda başarılı olan, uyum sağlayan ancak Alman pasaportu bulunmayan göçmenlerin Almanya’dan sınırdışı edilmemesini istedi. Hamburg Eyalet Meclisi’nde SPD tarafından düzenlenen “Hamburg, uyum sağlayan çocuk ve gençlere şans vermek zorunda” başlığıyla düzenlenen toplantıda konuşan Hakverdi, “Uyum problemi olmayan göçmenlere şans verilmeli, okullarında başarılı olan Alman pasaportu olmayan gençler sınırdışı edilmesin. Bu şekildeki uygulamalar uyum açısından önemli bir adım olurdu. Uyum isteklisi olanlar ve uyum sağlayanlar da ödüllendirilmeli’ dedi. |
09.10.2010 |