Yurt Haber |
Sağlıkta, evde hizmet dönemi |
ADANA Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Yağcı, hastaneye gelemeyen yatalak veya sağlık kuruluşlarına gidemeyecek kadar hasta olanlar için gerekli sağlık hizmetini hastanın ayağına kadar götürmeye başladıklarını açıkladı. Yağcı bu amaçla “Evde Bakım ve Tedavi Hizmeti Birimi” kurduklarını söyledi. Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde uygulamaya konulan “Evde Bakım ve Tedavi Hizmeti Birimi” Adana Devlet Hastanesi’nde de kuruldu. Başhekim Dr. Mehmet Yağcı, hastane bünyesinde “Evde Bakım Hizmeti Birimi” kurulduğunu, bir doktor, bir hemşire, bir sağlık memuru ve şoför ile hizmet vermeye başladıklarını ifade etti. Evde Bakım Hizmetleri Birimi’nde görev alan doktor ve sağlık çalışanlarının özel eğitimden geçirildiğine dikkat çeken Başhekim Yağcı, “Hastaneye gelemeyen, yatalak hasta veya sağlık kuruluşlarına gidemeyecek derecede hasta olanlar için gerekli sağlık hizmetini hastanın ayağına kadar götürüyoruz” dedi. Yüreğir ilçesinde İsmailiye Köyündeki bir hastaya ilk hizmeti veren birim için özel bir telefon tahsis edildiğini ifade eden Yağcı, şunları kaydetti: “Birimimize 324 86 06 numaralı telefonu tahsis ettik. Bu telefonun başında ayrı bir personelimiz görev yapıyor. Hasta, hastaneye gelemiyorsa, bu birimimiz hastane hizmetini hastanın evine kadar gidip ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Hizmete açtığımız Evde Bakım Birimi hastanemize gelme imkânı olmayan veya yatalak hastalarımıza hizmet sunuyor. Ekibimiz hastalarımızın evlerine giderek onların tedavi edip ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayarak, hastane hizmetini evlerine götürüyorlar.”
EVDE BAKIM VE TEDAVİ HİZMETİ Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu “Evde Bakım” uygulaması çerçevesinde 81 il sağlık müdürlükleri bünyesinde “Evde Bakım Hizmeti Birimi” kuruldu. Ayrıca, tüm hastanelerde bir doktor, bir hemşire, bir sağlık memuru ve şoförden oluşan ekipler oluşturuldu. Birim, gerek teşhis ve tedavi sonrası bakım sürecinde, gerek kronik bir hastalığın takibinde, gerekse herhangi bir hastalıktan dolayı yatalak olan ihtiyaç sahiplerine, kendi ortamlarında sağlık ve bakım hizmetleri veriliyor. Evde Bakımda, hasta doktorunun teşhis ve tedavisi sonrasında, ilgili tıp profesyonelleri ile koordinasyon içinde, profesyonel bir kadro ile evde veya hastanın kaldığı ortamda veriliyor.
KİMLER YARARLANIYOR? Evde Sağlık Bakımı Hizmeti, ameliyat sonrası bakım ihtiyacı olanlardan uzun süreli bakıma ihtiyacı olan hasta ve yaşlılara, kısa süreli hemşirelik hizmetlerine gereksinim duyanlardan, evinde veya ikamet ettiği mekânda sağlık hizmeti almak isteyenlere kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyaç sahiplerine hitap ediyor. Bu hizmet belediye sınırları içinde veriliyor. Evde Sağlık Bakımı Hizmeti alanlar arasında en büyük çoğunluğu oluşturan gruplar şöyle sıralanıyor: Ameliyat sonrası bakım ihtiyacı olanlar, yatalak olan ortopedi ve travmatoloji hastaları, yatalak olan kalp, damar ve hipertansiyon hastaları, hemiplejik (felçli) nöroloji hastaları, onkoloji (kanser) hastaları, kronik diabet, akciğer ve solunum hastaları, alzheimer, parkinson v.s. bakıma ihtiyacı olan diğer hastalar, bakım ihtiyacı olan yaşlılar ve yatalak özürlüler, yara bakımı, parasentez, infüzyon, pansuman, enjeksiyon v.s. diğer kısa süreli hemşirelik hizmetlerine ihtiyaç duyanlar, laboratuvar tetkik ve test hizmetlerine ihtiyacı olanlar kronik hastalar. |
27.09.2010 |
Okul servislerine sıkı denetim |
Emniyet Genel Müdürlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı işbirliği içinde, öğrencilerin trafikte can güvenliğinin sağlanması amacıyla, okul servis araçlarını, şoförlerini ve rehber personeli belirlenen hususlar doğrultusunda denetleyecek. Emniyet Genel Müdürlüğü, geçen hafta başlayan yeni eğitim-öğretim döneminde öğrencilerin ve okul taşıtlarının karıştığı trafik kazalarının önlemek ve çocukların güvenli bir trafik ortamında eğitimlerini sürdürebilmelerini sağlamak amacıyla tedbirlerin alındığı bir genelge hazırladı. Genelgeye göre, 2010-2011 eğitim ve öğretim dönemi süresince okulların giriş ve çıkış saatleri takip edilerek, önem arz eden kavşak ve mahallelerde öğrencilerin güvenliklerini sağlamak amacıyla ekip veya personel görevlendirilecek. Emniyet personel ile okul idarecilerinin de takip edecekleri hususlar belirlendi. Trafik kontrolünde okul servis şoförünün trafik kurallarına uyup uymadığı, araçta sigara içip içmediği, araçta rehber personelin, emniyet kemerinin olup olmadığı kontrol edilecek. Tesbit edilen olumsuzluklar okul servis aracı denetim formuna doldurularak okul müdürlüklerine de gönderilecek. |
27.09.2010 |
Meslekî eğitim yaygınlaştırılmalı |
MİLLÎ Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, genç ve dinamik nüfusu Türkiye için bir fırsata dönüştürmenin yollarından birinin, nitelikli ve yaygın meslekî eğitim olduğunu belirterek, ‘’Çünkü biliyoruz ki, girişimcilik ruhunu ve meslekî eğitimi geliştirdiğimiz ölçüde Türkiye kalkınacak ve ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan işsizliğe çare bulmuş olacağız’’ dedi. Avrupa Koleji Çekmeköy Kampüsünün açılış töreninde konuşan Çubukçu, ülkelerin gelişmesi ve kalkınmasında, sanayileşmenin temel unsuru olan bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarına sahip, yüksek verimi gerçekleştirecek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinin, ancak meslekî ve teknik eğitimle mümkün olduğunu vurguladı. Çubukçu, ‘’Çünkü teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, sonuçta bilgiyi teknolojiye ve teknolojiyi de üretimin emrine verecek olan insan gücüdür’’ dedi. Çubukçu, Türkiye’deki öğrenci sayısının birçok Avrupa ülkesinin toplam nüfusunun üzerinde olduğunu dile getirerek, ‘’Okul öncesinden üniversiteye 21 milyonu aşkın öğrenci sayımız, bizim en önemli zenginliğimizi oluşturuyor. Elbette bu genç ve dinamik nüfusu Türkiye için bir fırsata dönüştürmenin yollarından biri, nitelikli ve yaygın meslekî eğitimdir. Çünkü biliyoruz ki, girişimcilik ruhunu ve meslekî eğitimi geliştirdiğimiz ölçüde Türkiye kalkınacak ve ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan işsizliğe çare bulmuş olacağız’’ diye konuştu. |
27.09.2010 |
Yöresel lezzetler Kocaeli’de buluştu |
KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘’İlden İle Dilden Dile Lezzetler Buluşuyor’’ adıyla yemek yapma yarışması düzenlendi. Sekapark’ta düzenlenen ve sunuculuğunu oyuncu Zühal Topal’ın yaptığı yarışmaya Kocaeli, Bursa, Sakarya, Bolu, Düzce ve Yalova illerinden 50 yarışmacı katıldı. Konserin ardından yapılan yemekler sergilendi. Çorba, börek, pilav, ana yemek ve tatlı kategorilerinde yapılan yarışma sonrası 20 kişilik seçici kurul, birincileri belirledi.Yarışmada kategorilere göre birinciler şöyle sıralandı: ‘’Bolu’dan Ayşe Bayrak (Bakla çorbası), Sakarya’dan Kamile Çalışkan (Perfırlena böreği), Kocaeli’den Saliha Çandır (Saçaklı pilav), Kocaeli’den Güleyha Ergüney (Hindili keşkek), Yalova’dan Esra Atay (Yalova sütlüsü) Birincilere ödül olarak mikrodalga fırın hediye edildi. |
27.09.2010 |
Kızılay hedef büyüttü |
TÜRK Kızılayı Genel Sekreteri Muzaffer Komit, ‘’Önümüzdeki yıl hedefimiz ‘1 Milyon 200 Bin İyi İnsan Aranıyor’ kampanyası düzenlemektir’’ dedi. Komit, Türk Kızılay Derneği Zonguldak Şube Başkanlığını ziyaretinde yaptığı açıklamada, düzenledikleri ‘’1 Milyon İyi İnsan Aranıyor’’ kampanyasını sayı hedefini arttırarak devam ettireceklerini söyledi. Türk Kızılayı olarak önemli amaçlarından birisinin de Türkiye’nin kan ihtiyacını karşılamak olduğuna işaret eden Komit, şöyle konuştu: ‘’Önümüzdeki yıl hedefimiz ‘1 Milyon 200 Bin İyi İnsan Aranıyor’ kampanyası düzenlemektir. Bu da ülkemizin yaklaşık yüzde 90’ının kan ihtiyacını karşılayacaktır. Biz kan merkezlerinde alınan kanlardan herhangi maddi gelir beklemiyoruz. Bazıları, ‘Türk Kızılayı kanı parayla mı satıyor’ diye yanlış düşüncelere kapılıyor.’’ Komit, Türk Kızılayı olarak sel felaketinin yaşandığı Pakistan’a yardım çalışmalarının devam ettiğine dikkati çekti. |
27.09.2010 |
İstanbul’un deniz kültürü yaşatılmalı |
FATİH Belediye Başkanı Mustafa Demir, İstanbul’un geçmişten bugüne gelen bir deniz kültürü olduğunu, bu kültürün yaşatılması gerektiğini söyledi. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, 3. Uluslararası Deniz Kültürü Festivali çerçevesinde Türkiye’nin ilk su altı belgeselcisi Haluk Cecan anısına, Kaptan Cousteau’nu ekibi ile birlikte Eminönü’ndeki Boğaz İskelesi yanından dalış yaptı. Denizden çıktıktan sonra gazetecilere açıklama yapan Demir, suyun altının çok kirli olduğunu, kısa dalış süresi içerisinde denizin altından yangın söndürme tüpü, oyuncak, muhtelif şişe ve kutular topladıklarını belirtti. Ortasından deniz geçen ve imparatorluklara yüzyıllarca başşehirlik yapmış İstanbul için büyük önem taşıyan denize karşı halkın yeteri kadar duyarlı olmadığını ve saygı göstermediğini kaydeden Demir, ‘’Deniz, boğaz, Haliç olmadan İstanbul’un anlamı kalmayacaktır. İstanbul’un geçmişten bugüne gelen bir deniz kültürü var. Bu kültürün yaşatılması gerekiyor. Fatih Belediyesi olarak bu kültürü yaşatmak için çaba gösteriyoruz’’ dedi. |
27.09.2010 |
Otantik yaylalar korunmalı |
GÜMÜŞHANE Valisi Enver Salihoğlu, ‘’Dünyada ve ülkemizde sayıları çok az kalan, doğal ve otantik yaylalar mutlaka korunmalı ve gelecek nesillere devredilmeli’’ dedi. Torul ilçesine bağlı Yurt Köyü Yaylası’na Gümüşhane Valiliğince ‘’Yeşil Yaprak Ödülü’’ verilmesi dolayısıyla aynı yaylada düzenlenen törene, yaylaya yaklaşık 2 saat yürüyerek ulaşan Vali Enver Salihoğlu ile Torul Kaymakamı Şafak Gürçam, İl Kültür ve Turizm Müdürü Temel Yalçın, Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Engin Doğru, Yurt Köyü Muhtarı Yusuf Demirci ve vatandaşlar katıldı. Vali Salihoğlu, törendeki konuşmasında, 3 yıl önce ‘’Yeşil Yaprak Ödülü Projesi’’ başlattıklarını belirterek, ‘’Projenin amacı, yaylalarda yerel mimarinin korunması, koruma ile kullanma dengesinin sağlanması, doğal, geleneksel, sosyal ve kültürel yaşamla iç içe yayla hayatının sürdürülebilirliğini teşvik etmekti’’ şeklinde konuştu. Bu süreçte Arpaköy ve Minarlı Yaylalarına ödül verildiğini anlatan Salihoğlu, ‘’Bugün muhtar Demirci’ye verdiğimiz ‘Yeşil Yaprak Ödül Belgesi’ sembolik bir belgedir. Esas olan yüzyıllardır bu güzel yaylaya kendi geleneklerine göre yapı yaparak varlıklarını sürdüren ve yaylanın otantik yapısını koruyan bütün Yurt Köyü halkına teşekkür ediyorum. Bundan sonra da çocuklarının da aynı anlayışla yaylalarını korumalarını diliyorum. Bunu umut ediyorum, yayla aynı güzelliklerini sürdürür’’ dedi. Yaylaların korunmasının önemine vurgu yapan Salihoğlu, ‘’Dünyada ve ülkemizde sayıları çok az kalan, doğal ve otantik yaylalar mutlaka korunmalı ve gelecek nesillere devredilmeli’’ diye konuştu. Proje kapsamında hakkeden yaylalara ödül vermeye devam edeceklerini anlatan Salihoğlu, doğal ve otantik yapının korunduğu yerleri görmekten de mutluluk duyduğunu ifade etti. Konuşmalar sonrası Salihoğlu’nun da katılımıyla yaylaya dikilen 2 direkten birine beyaz zemin üzerinde yeşil yaprak olan bayrak, diğerine de Türk Bayrağı çekildi. Vali Salihoğlu, daha sonra yaylaya verilen ‘’Yeşil Yaprak Ödül Belgesi’’ni Yurt Köyü Muhtarı Yusuf Demirci’ye takdim etti. Tören, törenin yapıldığı alanda şehit mezarının bulunması dolayısıyla okunan duâlar ile sona erdi. |
27.09.2010 |
65 kiloluk kabak |
ÇANAKKALE'NİN Lapseki ilçesinde bir çiftçinin ürettiği 65 kilogramlık dev kabak görenleri şaşırtıyor. İlçede çiftçilikle uğraşan Hüseyin Gür, bahçesinde yetiştirdiği dev kabağın çevresindekiler de görmesi için getirdiği kahvehanede sergilemeye başladı. Gür, geçen yıl bir komşusundan aldığı kabak tohumunu bahçesine ektiğini söyledi. Aradan geçen sürede büyümeye başlayan kabağına çok iyi baktığını belirten Gür, ‘’Ürünü yetiştirme safhasında hiçbir kimyasal madde kullanmadım. Bu kadar büyüdüğünü görünce ben de şaşırdım’’ dedi. Gür, birkaç gün kahvehanede sergileyeceği kabağı kestikten sonra arkadaşlarına dağıtacağını kaydetti. |
27.09.2010 |
Yaralı pelikan korumaya alındı |
ÇANAKKALE'NİN Biga ilçesinde, elektrik tellerine çarpıp yaralanan pelikan, avcılar tarafından koruma altına alındı. Şirinköy’de yaşayan Ahmet Şahin, tarlasının yakınlarında elektrik tellerine çarpıp, bacağından yara oluşan bir pelikan buldu. Şahin, pelikanı Çevre ve Orman Müdürlüğü Biga Ağaçlandırma Mühendisi Dr. Muhammet Akkaya’ya pelikanı teslim etti. Akkaya tarafından veteriner hekim Ahmet Cahit Aka’ya götürülen pelikanın yapılan muayenesinde, kırık bulunan sağ ayağının enfeksiyon kaptığı belirlendi. Yaralı pelikan yapılan tedavisinin ardından teslim edildiği Avcılık ve Atıcılık İhtisas Kulübü Başkanı Zühtü Uygun tarafından bir süre beslendikten sonra Kocabaş Çayı’nda tabiata bırakıldı. |
27.09.2010 |
Kumkapı’da 5 ton balık ekmek dağıtıldı |
BU YIL yedincisi düzenlenen ‘Geleneksel Tarihî Yarımada Balık Festivali’ Kumkapı Meydanı’nda başladı. Halk oyunlarının yanı sıra çeşitli faaliyetlerin düzenlendiği festivalde vatandaşlara 5 ton balık ekmek dağıtıldı. Fatih Belediyesi ile Kumkapı Turistik Restoranları ve Esnafları Dayanışma Derneği’nin (KUMDER) iş birliğiyle düzenlenen ‘Geleneksel Tarihî Yarımada Balık Festivali’ bando takımının Kumkapı Meydanı’na gelmesiyle başladı. Festivalin açılış töreninde konuşan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, balık festivalinin üç tarafı denizle çevrili tarihî yarımada için çok büyük önem taşıdığını söyledi. |
27.09.2010 |
Müslüman oldum,Huzura kavuştum |
ALMAN uyruklu, Hıristiyan dinine mensup Karl-Heinz Gawlick, Adana Müftülüğü’ne müracaat ederek Müslüman oldu. Müslüman olan Alman: Camilerde huzur var Kendisine İslam dininin temel prensipleri hakkında bilgi verilen Karl-Heinz Gawlick, Kelime-i Şahadet getirerek, Yusuf ismini aldı. İl Müftü Yardımcısı Mustafa Turan huzurunda yapılan ihtida töreninde, daima içinde bir boşluk olduğunu söyleyen Heinz, “Zamanla İslâm dinini araştırmaya başladım. Neticede Müslüman olmaya karar verdim. Tanıdığım Türk arkadaşımla tatil için geldiğim Adana’da kendi rızamla Müslümanlığı seçtim. Mekke’den ve tanıştığım Türklerin yaşantısından çok etkilendim. Müslümanlar bana çok samimî görünüyor. Ben de Müslüman olduğum için artık çok mutluyum” ifadesini kullandı. Adana’daki Sabancı Merkez Camii’ni ziyaret ettiğini ve hoşuna gittiğini dile getiren yeni ismiyle Yusuf, “Camiler çok aydınlık. Huzur buluyorum” dedi. |
27.09.2010 |