Yurt Haber |
Valiliklere mevsimlik tarım İşçisi ödeneği |
Mevsİmlİk gezici tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi amacıyla 20 ile 39 milyon lira ödenek aktarıldı. Alınan bilgiye göre, mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışmak amacıyla bulundukları illerden diğer illere aileleri ile birlikte gidenlerin bu süreçte ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal çevreyle ilişkiler, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut durumlarının iyileştirilmesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Projesi uygulamaya konuldu. Projenin hazırlık sürecinde yapılan çalışmalarda, genellikle işleyecek toprağı bulunmayan, yetersiz toprağa sahip olan ya da çeşitli sebeplerle bu toprakları işleyemeyen ailelerin, tarımsal iş gücü talebinin yoğun olduğu 19 ile giderek, gezici veya geçici tarım işçisi olarak zor şartlarda çalıştığı belirlendi. Bunun üzerine mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayat şartlarının iyileştirilmesine yönelik olarak bakanlık tarafından hazırlanan strateji ve eylem planı çerçevesinde, 2010-2013 yılları arasında valiliklerce hazırlanan projeler kapsamında, il özel idareleri bütçelerine İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenek aktarılarak gezici tarım işçilerinin mevcut durumlarının iyileştirilmesi öngörüldü.
ÇADIRDAN ELEKTRİĞE
Bu kapsamda 2010 yılı bütçesine 44 milyon lira ödenek konuldu. Bugüne kadar bakanlığa proje başvurusunda bulunan 26 ilden 20’sine 39 milyon lira ödenek aktarıldı. Böylece 20 ilde 12 bin çadırda ikamet eden 146 bin tarım işçisinin sosyal hayatlarının iyileştirilmesi için gönderilen ödenekler valiliklerin kullanımına sunuldu. Gönderilen ödeneklerin 8.5 milyon lirası çadır temini, 3.8 milyon lirası zemin tesviyesi, 3 milyon lirası içme ve kullanma suyu temini, 3.5 milyon lirası elektrik tesislerinin yapımı, 7.8 milyon lirası kolaylık tesislerinin yapımı, 1.5 milyon lirası çocukların eğitimi, 2.2 milyon lirası ise halk ve çevre sağlığı giderleri için harcanacak. Proje kapsamında şu ana kadar Kırşehir, Uşak, Yozgat, Ankara, Ordu, Kayseri, Nevşehir, Adana, Konya, Karaman, Afyonkarahisar, Isparta, Gaziantep, Balıkesir, Düzce, Mersin, Malatya, Giresun, Kilis, Kahramanmaraş’a ödenek ayrıldı. En fazla ödenek 7 milyon 533 bin lira ile Konya ve 7 milyon 277 bin lira ile Adana’ya gönderildi. |
16.09.2010 |
İSTANBUL’UN 8 AYLIK TRAFİK BİLÂNÇOSU |
İstanbul’da, bu yılın 8 aylık döneminde meydana gelen 140’ı ölümlü toplam 6 bin 983 trafik kazasında 154 kişi öldü. 10 bin 705 kişi de yaralandı. Asayiş Şube Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, İstanbul’da 8 ayda, 140’ı ölümlü, 6 bin 983’ü yaralamalı olmak üzere toplam 7 bin 123 kaza meydana geldi. Bu kazalarda 154 kişi vefat ederken, 10 bin 705 kişi de yaralandı. Aynı dönemde, ölümlü ve yaralamalı kazalara karışan araç cinsleri arasında ilk sırayı 6 bin 250 rakamıyla otomobiller aldı. Bu kazalara 2 bin 208 kamyonet, 1276 motosiklet, 560 otobüs, 549 minibüs, 448 kamyon, 212 arazi taşıtı, 212 motobisiklet, 175 çekici, 65 bisiklet, 23 ambulans, 13 traktör, 13 iş makinesi, 10 tanker, 7 tramvay, 1 tren ve 1 at arabası karıştı. Bu kazalarda sürücülerin kusurları açısından ilk sırayı arkadan çarpma aldı. Bunu, kavşaklarda geçiş önceliğine uymama, doğrultu ve manevrada yanlış yapma, karşı yönden gelene ait yola girme, park etmiş araçlara çarpma, kırmızı ışıkta geçme, geçme yasağı olan yerden geçme izledi. Aynı dönemde, İstanbul’daki trafik çalışmaları sırasında 1 milyon 255 bin 278 ceza uygulaması yapıldı. Ceza uygulaması sebepleri arasında ilk beş sırayı, 32 bin 366 ile fazla yolcu almak, 365 bin 273 ile yasak park, 264 bin 121 ile emniyet şeridini ihlâl etmek, 181 bin 970 ile kırmızı ışık ihlâli ve 176 bin 289 ile trafikte cep telefonu kullanmak aldı. Yetkililer, fazla yolcu almak konusundaki denetimlerin, özellikle yolcu minibüslerine uygulandığına ve bu sırada araçla ilgili diğer denetimlerin de yapıldığına dikkat çekti. Bu arada, İstanbul’da Ramazan Bayramı’nı kapsayan 8-12 Eylül tarihleri arasında meydana gelen 137 kazada da 15 kişinin vefat ettiği, 224 kişinin yaralandığı bildirildi. |
16.09.2010 |
Minibüsçülere sıkı denetim |
İstanbul Başakşehir’de meydana gelen ve 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının ardından minibüslere yönelik denetimlerin arttırılacağı açıklandı. Bunun için, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı yetkilileri, toplu taşıma araçları üzerinde yolcu taşımacılığı, sürücülerin çalışma süreleri, hız kontrolü konularında il emniyet müdürlüklerine gönderilen ‘’kontrol programının’’ sıkıca uygulanması ve denetimlerin sıkılaştırılması talimatı verildiğini bildirdi. İstanbul Başakşehir’de meydana gelen ve 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının ardından minibüslere yönelik denetimlerin arttırılacağı bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı yetkilileri, toplu taşım araçları üzerinde yolcu taşımacılığı, sürücülerin çalışma süreleri, hız kontrolü konularında il emniyet müdürlüklerine gönderilen ‘’kontrol programının’’ sıkıca uygulanması ve denetimlerin sıkılaştırılması talimatı verildiğini bildirdi. Yetkililer, bu programın uygulanmasının yakından takip edileceğini belirterek, İstanbul’da bayramda yaşanan kazanın benzerinin yaşanmaması için çalışmaların devam edeceğini kaydetti. Bu arada, Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, Başşehirde şehir içi yolcu taşımacılığı yapan tescilli 2 bin 230 minibüsün sürücüsüne bu yılın ilk altı ayında 8 bin 491, 2009’da 18 bin 784, 2008’de 17 bin 520, 2007’de 18 bin 79 ve 2006’da 12 bin 124 idari para cezası uygulandı. Başşehirde 4.5 yılda kesilen cezaların sayısı 74 bin 998’e ulaşırken, bu cezaların yüzde 82’sini fazla yolcu bulundurmaktan, yüzde 10’unun yolcu indirme ve bindirme kuralı ihlâlinden, yüzde 8’inin ise diğer kural ihlâllerinden oluştu. Ankara’da, bin 939 sürücü belgesi 2006-2010 yıllarında cezai işlemlerden dolayı en az bir kere geçici süreyle toplam 2 bin 485 defa geri alındı. Bu yılın altı aylık döneminde bin 8, 2009’da 854, 2008’de 231, 2007’de 285, 2006’da 107 kez sürücü belgesine el konuldu. İstanbul’da bulunan tescilli şehir içi yolcu taşımacılığı yapan 7 bin 294 hatlı minibüsün sürücüsüne de 4.5 yılda 146 bin 541 idari para cezası uygulandı. Bu cezaların 25 bin 817’si bu yılın ilk 6 ayında, 28 bin 571’i 2009’da, 28 bin 943’ü 2008’de, 32 bin 102’si 2007’de, 31 bin 108’i de 2006’da yazıldı. Megakentte, 26 bin 560 sürücü belgesine uygulanan cezaların yüzde 61’i fazla yolcu bulundurmaktan, yüzde 13’ü yolcu indirme ve bindirme kuralını ihlâlden, yüzde 26’sı da diğer kural ihlâllerinden verildi. İstanbul’da, bu sürücü belgelerinden 2 bin 217’sinin, 2010’un ilk altı ayında bin 88’i, 2009’da 876’sı, 2007’de 292’si, 2006’da 175’i en az bir kere geçici süreyle geri alındı. |
16.09.2010 |
Sosyal konutların yıkımında gerginlik |
AydIn’da, Roman ailelerin yaşadığı Ilıcabaşı mevkiindeki sosyal konutların yıkımı sırasında gerginlik yaşandı. Aydın İl Özel İdaresinin yüzde 99 hissesine sahip olduğu Aydın Termal Turizm ve Jeotermal Sistemleri AŞ’ye (AYTER) ait Orta Mahalle Ilıcabaşı mevkiindeki arazi üzerinde bulunan ve 16 Roman ailenin yaşadığı konutların tahliyesi için açılan davanın sonuçlanmasının ardından mahkemenin verdiği yıkım kararı uygulandı. Aydın Valiliğinin, mahkeme kararına istinaden 15 gün önce evlerin boşaltılmasına ilişkin yaptığı tebliğe rağmen boşaltılmayan konutlar, polis gözetiminde tahliye edildi. Evlerin tahliye edilmesine tepki gösteren bazı Roman vatandaşlar, bir kısım eşyalarını yaktığı gözlendi. Polis ekipleri, yıkıma tepki gösteren ve taş atan gruba göz yaşartıcı gaz kullanarak müdahale etti. Evleri tahliye edenlerin bir kısmının da konutların cam ve kapılarının kırdı, eşyalarını da balkondan attı. Tahliyenin ardından konutlar, iş makineleriyle yıkıldı. Bu arada bir grup Roman, Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş ile görüşmek için Aydın Valiliğine gitti. Gruptan 4 kişi, valilik önünde bekleyen polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. |
16.09.2010 |
Engelli öğrenciler,servis elemanı olacak |
Rİze’de zihinsel engelli öğrencilere yönelik açılan servis elemanı yetiştirme kursunu tamamlayan 15 öğrenciye sertifikaları verildi. Rize Otizmle Mücadele Derneği Başkanı Resul Usta, İsmail Kahraman Kültür Merkezinde düzenlenen sertifika töreninde yaptığı konuşmada, dernekleri ile Zehra Usta Eğitim ve Uygulama Okulu ve İŞKUR İl Müdürlüğü işbirliğiyle zihinsel engellilere yönelik servis elemanı yetiştirme kursu düzenlendiğini söyledi. Türkiye için en büyük sorunlardan birisi olan engelli bireylerin istihdamını sağlamaya yönelik projenin 28 Haziranda başladığını ifade eden Usta, kursta 15 öğrenciye 282 saat eğitim verildiğini belirtti. Usta, kursa katılanların tamamının başarılı olarak sertifika almaya hak kazandığını ifade ederek, ‘’Amacımız; eğitimini tamamlayan bu çocuklarımızın ailelerine yük olmadan kendi ayakları üzerinde durabilmeleridir. Hayatlarını idame ettirebilmeleri için açacağımız engelliler kafesinde, özel ve kamuya ait iş yerlerinde bu çocukları istihdam edeceğiz. Bu konuda kamuoyu ve yöneticilerimizden destek bekliyoruz’’ dedi. |
16.09.2010 |
Kamyon sürücüsüne 3 yıl 4 ay hapis |
Zonguldak’ta, 3 kişinin öldüğü trafik kazasıyla ilgili açılan dâvâda yargılanan kamyon sürücüsü, taksirle ölüme sebep verdiği gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırıldı. Mevlânâ Çeşmesi mevkiinde 11 Mayısta meydana gelen Süleyman Balçın (44), Levent Üstün (32) ve Aydın Demirel’in (38) öldüğü trafik kazasıyla ilgili açılan dâvânın Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan Koçak katılmadı. Duruşmada sanığın ve mağdur ailelerin avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyeti, Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin, kamyon sürücüsü Hasan Koçak’ı aslî kusurlu, otomobil sürücüsü Süleyman Balçın’ı ise talî kusurlu olarak gösterdiği raporu incelendi. Mahkeme heyeti, Koçak’a taksirle ölüme sebep verdiği gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi, ehliyetine de 2 yıl süreyle el konulmasını kararlaştırdı. Kararın temyiz aşaması olduğundan Yargıtayın onaması durumunda hükmün uygulanacağı, bu süreçte Koçak’ın tutuklanmayacağı bildirildi. Süleyman Balçın’ın kullandığı, bir yakınından ödünç aldığı bildirilen Almanya plâkalı GE HB 6761 plâkalı otomobil, 11 Mayısta, Mevlânâ Çeşmesi mevkiinde, Hasan Koçak yönetimindeki 34 VR 6749 plâkalı kamyonla çarpışmış, Süleyman Balçın ile Levent Üstün kaza yerinde, Aydın Demirel ise Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde ölmüştü. |
16.09.2010 |
Gaziantep’te çalınan 16 motosiklet bulundu |
Gazİantep Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’nce, çalınan motosikletlerin bulunması ve faillerinin yakalanmasına yönelik, Nurdağı İlçe Jandarma Komutanlığı görevlileri ile koordineli gerçekleşen operasyonlarda 16 adet motosiklet ele geçirildi. Emniyet güçlerinin Gaziantep’in Nurdağı ilçesi Sakçagözü Beldesi’ne bağlı iki köyde yapılan çalışmalarda; 2007-2010 yılları arasında değişik tarihlerde çalınan çeşitli marka ve modellerde 11 motosiklet ile Gaziantep İcra müdürlüklerince hacizli ve yakalamalı olarak aranan 5 motosiklet olmak üzere toplam 16 adet motosiklet bulundu. Olaylarla ilgili 3 şüpheli şahıs yakalanmış, şahısların yapılan incelemesinde, birisinin geçmiş tarihte nitelikli hırsızlık suçuna karıştığı anlaşıldı. Şahıslar hakkında motosiklet hırsızlığı suçundan yasal işlem başlatıldı. |
16.09.2010 |
Simav’daki deprem fırtınası korkuttu |
Kütahya’nIn Simav ilçesinde, 3,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden edinilen bilgiye göre saat 17.05’teki depremin, yerin 4,2 kilometre altında olduğu bildirildi. Ardından saat 17.13’te meydana gelen 3 büyüklüğündeki depremi, 2 saat içinde beş deprem daha takip etti. Pazarlar ilçesinde ise 17.44’te ayrı bir deprem oldu. Art arda yaşanan bu depremler, halkı geçen yılki gibi artçı sarsıntıların tekrar başlayacağı endişesine sevk etti. Kütahya’da yakın tarihin en büyük depremi, 28 Mart 1970’te 7,1 büyüklüğünde meydana gelmişti. Merkez üssü Gediz ilçesi olan depremde bin 86 kişi ölmüş, bin 250 kişi yaralanmış, 9 bin 456 bina hasar görmüştü. İlçe merkezinde 26 bin kişi yaşayan Simav’ın nüfusu, köyleriyle birlikte 90 bini buluyor. |
16.09.2010 |
İnegöl’de 50’ye yakın kişi gözaltına alında |
Bursa’nIn İnegöl ilçesinde 26 Temmuz’da meydana gelen olaylara ilişkin, kamera kayıtlarının incelenmesi ve görgü şahitlerinin ifadesi doğrultusunda 50’ye yakın kişi daha gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Bursa Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin olay gecesine ait kamera kayıtlarını incelemesi ve görgü şahitlerinin ifadeleri doğrultusunda başlattığı çalışmada, olaylarla ilgisi olduğu gerekçesiyle 50’ye yakın kişi, gözaltına alındı. Zanlılar ifadelerinin alınmasının ardından adliyeye sevk edilecek. Olayla ilgili başka gözaltıların da olabileceği öğrenildi. İnegöl’de, 26 Temmuz’da 5 kişinin bıçaklanmasının ardından çıkan olaylara karıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan 50 kişiden 11’i tutuklanmıştı. |
16.09.2010 |
Trafik kazalarının sorumlusu bulunsun |
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Genel Başkanı İhsan Memiş, bir açıklama yaparak İstanbul’da meydana gelen bir trafik kazasında 13 kişinin ölmesinden TBMM’yi sorumlu tuttu. Memiş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Türkiye de yılda binlerce insanımız trafik kazasında ölürken, hükümet olarak şehirler arası yolların bölünmüş yollara çevrilmesi yol güvenliği için büyük bir kazançtır. Ancak 2010 yılında TBMM de siyasî partiler, zorlama ile bağımsız ve tarafsız STK nın görüşlerini almadan trafik ve yol güvenliği alanında sonucu çok kötü iki kanuna imza atmıştır. İstanbul’da şehir içerisinde meydana gelen kazada 13 kişinin ölmesinin arkasında 31.07.2010 tarihinde TBMM’de kabul edilen ve 2918 Sayılı Kanunun 65. maddesinin toplumun aleyhine değiştirilmesi vardır. 2918 Sayılı kanunun 3. maddesinde minibüsün tarifi açıktır. Burada sürücü dahil en fazla 9-15 yolcu alabileceği belirtilmektedir. Bu sayının üzerinde yolcu alanlara verilen cezada yolcu başına 63 TL iken, bu ceza 31. 07. 2010 tarihinde minibüs başına 50 TL’ye indirilmiştir. İstanbul’daki kazada minibüste 27 yolcu vardır. Bunun 15 tanesi yasal, geri kalanı yasal değildir. Minibüsler bu ticarî avantajla 50 kişiyi de bindirip hepsini de ölüme götürse bu insanların ceza değeri toplamında 50 TL’dir. İstanbul da minibüs hatlarının trilyonluk hava paraları ile satılması ve merkez bankası gibi para basmasının gücü varken, minibüs başına 50 TL ile cezalandırılması tamamen acımasız para hırsının topluma saldırmasıdır. Maalesef hükümet bu tuzağa bilerek veya bilmeyerek düşürülmüştür. Mağdur ailelerin mağduriyetlerini TBMM’de bu kanunu verenlerin karşılaması gerekmektedir. Hükümete önerimiz acilen benzer insan kaybımız olmadan ya bu kanunu eski haline çekmesi veya en azından yasal yolcu haddini yüzde 50’ye kadar aşanlardan 100 TL ve bundan sonrasına 200 TL gibi caydırıcı önlemleri bir an önce çıkartarak Türkiye ye benzer acılar yaşatmamasıdır.” |
16.09.2010 |
“İklim Treni” İstanbul’a geliyor |
Türk ve Yunan İklim Savunucuların ortak faaliyeti olan “İklim Treni ile Sınırları Asıyoruz” 18 Eylül 2010’da Sirkeci Garı’ndaki ilk faaliyetiyle yolculuğuna başlıyor. İklim değişikliği konusunda bilgilendirme çalışması yapmak için gönüllülerden oluşan bir grup Türk ve Yunan genç “İklim Savunucusu”, iklim değişikliği konusunda farkındalık ortaya koymak için Yunanistan ve Türkiye arasındaki tren hattındaki istasyonlarda bir dizi faaliyet yapmak için yola çıkıyor.
İLK FAALİYET 18 EYLÜL 2010'DA SİRKECİ GARI'NDA
İklİm Treni, 17 Eylül 2010’da Selanik’ten yola çıkacak, 18 Eylül 2010’da İstanbul Sirkeci Garı’na gelerek Türk İklim savunucuları ile bulu şacak. Sirkeci ve Haydarpaşa (19 Eylül 2010) garlarında iki ayrı faaliyet yapacak olan Türk ve Yunan İklim Savunucuları, 19 Eylül 2010 gecesi İstanbul’dan yola çıkacak olan iklim treni ile yol boyunca tren içinde ve Alexandroupoli-Dedeaağaç (20 Eylül 2010), Thessaloniki-Selanik (21-23 Eylül 2010) istasyonlarında iklim değişikliği bilgilendirme noktalarında sunumlar, mesajlar ve resimler ile bilgilendirme yapacaklar. |
16.09.2010 |
Genetik hastalığa erken teşhis |
Ölümcül kas erimesi hastalığı SMA, ileri düzeyde zekâ geriliği gibi çeşitli kalıtsal hastalıklar, Preimplantasyon Genetik Tanı (PGD) yöntemi ile gebelik öncesinde belirlenebiliyor. Uzmanlar, bozuk genlerin bir araya gelme ihtimalinin ortadan kaldırıldığı yöntem sayesinde, henüz embriyo aşamasındayken doğacak bebeğin sağlıklı olup olmayacağının tesbit edilebildiğini ifade ederek, sağlam olan embriyonun anne rahmine yerleştirildiğini söyledi. Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Baltacı, yaptığı açıklamada, genetik hatadan kaynaklanan yaklaşık 20 bin kadar hastalık bulunduğunu söyledi. Çiftlerin anne-baba olmaları sürecinde gebeliğin sağlanabilmesi ve sağlıklı bir bebek dünyaya gelebilmesi için genetik hastalıkların çok dikkat edilmesi gereken bir risk faktörü olduğunu ifade eden Baltacı, ‘’Genetik hastalıklar, kısırlık, infertilite ya da özürlü bebek gibi sorunlara yol açabilir’’ uyarısında bulundu. Bilinen herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan çiftlerin de özürlü bebek sahibi olabileceğine dikkati çeken Baltacı, bu hastalıkların bir kısmının çekinik genlerle geçtiğini belirtti. Baltacı, ‘’Herkes, mutasyonlu (hastalık taşıyan) çekinik gen taşır. Akraba evliliklerinde çekinik genler baskın hale gelerek, bebek hasta doğar’’ diye konuştu. |
16.09.2010 |
Okul çantaları daha hafif olsun |
Okul çantalarının ağırlığının, çocuğun kilosunun yüzde 15’ini geçmemesi gerektiği bildirildi. Isparta Sağlık Müdürü Süleyman Önal, yaptığı yazılı açıklamada, öğrencilerin okula giderken kilolarca kitap ve defteri sırt çantalarında taşımak zorunda kaldıklarını hatırlatarak, bunun ciddî sağlık sorunlarına sebep olabileceğini belirtti. Öğrencilerin ve velilerin okul çantalarının ağırlığına dikkat etmeleri gerektiğine işaret eden Önal, ‘’Okul çantalarının ağırlığı ve yanlış taşıma yöntemlerinin sırtta ‘skolyoz’ denilen eğriliklere neden olduğu’’ ikazında bulundu. Skolyozunun, omurganın ‘C’ veya ‘S’ şeklini alması şeklinde görüldüğünü vurgulayan Önal, bu durumun boy kısalığı, estetik görünüm bozukluğu, akciğer kapasitesinin daralması, kireçlenme, bel ağrısı ve psikolojik sorunlara sebep olabileceğini belirtti. Önal, ebeveynler olarak çocukları okul çağında bel ağrısından korumanın sağlıklı bir toplumun oluşumuna katkı sağlayacağını açıklamasına ekledi. |
16.09.2010 |
Ozon tabakasını birlikte koruduk |
Ozon tabakasına zarar veren maddelerin azaltımını hedefleyen Montreal Protokolü kapsamında, bu yıl itibariyle ozon tabakasına zarar veren maddelerin dünya genelinde yüzde 95 oranında azaltıldığı, Türkiye’nin bu konuda en başarılı ülkeler arasında yer aldığı bildirildi. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, ozon tabakasına zararlı maddelerin azaltılması, iklim değişikliğiyle savaşa da önemli katkı sağlıyor. Yetkililer, 16 Eylül 1987’de 150’den fazla ülke temsilcisinin Kanada’nın Montreal şehrinde bir araya gelerek, ‘’Ozon tabakasının incelmesine yol açan maddelerin üretimi ve kullanımı’’ konusundaki Montreal Protokolünü kabul ettiğini hatırlattı. Montreal Protokolüyle, çevre alanında uluslar arası işbirliğinin en başarılı örneklerinden birinin sergilendiğini anlatan yetkililer, bu yıl itibariyle ozon tabakasına zarar veren maddelerin dünya genelinde yüzde 95 oranında azaltıldığını, böylece gelecek kuşaklar için ozon tabakasının korunmasında çok önemli yol alındığını bildirdi. Yetkililer, bu başarının aynı zamanda küresel ısınmaya sebep olan gazların miktarında da büyük azaltım sağlayarak küresel iklim sisteminin korunmasına önemli katkıda bulunacağını anlattı. Türkiye’nin protokole 19 Aralık 1991 tarihinde taraf olduğunu hatırlatan yetkililer, ‘’Türkiye’nin protokolün uygulanmasında en başarılı ülkeler arasında yer aldığını, kendi grubundaki ülkeler için öngörülen CFC (Kloroflorokarbon) azaltma takviminden daha hızlı bir sonlandırma takvimini başarıyla uyguladığını’’ bildirdi. |
16.09.2010 |