Güncel

İKİ KIŞLA İKİ TABLO

İstanbul'dan, askerliğini yapmakta olan oğlunun yemin törenine katılmak üzere İzmir'e giden Mustafa Kaya (50) ve eşi Oya Kaya (45), Ege Ordu Komutanlığına bağlı Narlıdere Muhabere Komutanlığının kapısından geri çevrildi.

Sebep olarak ise asker annesinin başörtülü olması gösterildi. Nizamiyeden geri çevrilen Mustafa Kaya, eşinden başörtüsünü ve bonesini çıkarmasının istendiğini belirterek, bu isteği reddettiklerinde de görevli yüzbaşı tarafından, 'Dışarı çık' diye azarlandığını söyledi.

İMAM SUBAYLAR GÖREV YAPIYOR

Hollanda Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının geleneksel hale getirdikleri 5. iftar buluşması Rotterdam şehrindeki Van Ghent Deniz Kuvvetleri Askerî Kışlasında gerçekleştirildi. İftara Hollanda Deniz Kuvvetleri ikinci Komutanı Ton van Ede ve üst düzey komutanlar ve orduda görev yapan Müslüman subaylar ile İmam Binbaşı Suat Aydın da katıldı. Hollanda Ordusunda görevli Jandarma Kıdemli Üst Çavuş Mustafa Bal, orduda farklı inançlara baskı ya da ayrımcılık yapılmadığını dile getirdi.

NİZAMİYEDEN GERİ ÇEVRİLDİLER

İstanbul’dan oğlunun yemin törenine katılmak üzere İzmir’e gelen Mustafa Kaya (50) ve eşi Oya Kaya (45), Ege Ordu Komutanlığı’na bağlı Narlıdere Muhabere Komutanlığının kapısından geri çevrildi. Sebep olarak ise Oya Kaya’nın başörtülü olması gösterildi. Nizamiyeden içeri alınmayan Kaya, eşinden başörtüsünü çıkarmasının istendiğini söyledi. Bunu rededince görevli yüzbaşı tarafından, “Dışarı çık” diye azarlandığını aktaran Kaya, olanları şöle anlattı:

“Nizamiyenin önünde çarşaflı ve pardesülü beş-altı bayan duruyordu. Bunları görünce ben de bir sıkıntı olduğunu hissettim. Eşimle birlikte kapıya yöneldik. Kapıda sivil giyimli bir bayan görevli eşime, ‘Geçemezsiniz. Geçmek istiyorsanız, başörtüsü ve boneyi çıkarın’ dedi. Eşim ise, ‘Ben çıkaramam. Çıkarırsam başımı açmış olurum’ diye cevap verdi. Tam o sırada bir başçavuş, ‘O yenge gelsin, o pardesülü’ dedi. İkinci bariyere geldiğimizde ise bir astsubay, ‘Başınızı açmanız lâzım. Alttan fiyonk yapacaksınız’ dedi. Eşim yine, ‘Ben birinci kapıdan geçtim, niye başımı açayım?’ dedi. Bunun üzerine ben devreye girdim, ‘Kardeşim niye böyle bir uygulama yapıyorsunuz? Böyle bir kanun nizam yok’ dedim. Onlar da, ‘O zaman yüzbaşımıza soralım’ dediler. Yüzbaşı gelince, ‘Yüzbaşım, böyle bir uygulama var mı?’ dedim. ‘Emir böyle’ dedi. Ben de böyle bir uygulama olamayacağını, hepimizin şehit verdiğini ve İstanbul’dan buraya misafir olarak geldiğimizi söyledim. Buna rağmen kabul etmeyince, emri göstermesini istedim. Bunun üzerine bana, ‘Dışarı çıkın’ dedi. ‘Çıkmıyorum’ deyince tekrarladı. Yüzbaşı, bir ara asabileşti, üzerime saldırma teşebbüsü bile hissettim. Bunun üzerine, ‘Bana hiçbir şey yapamazsın’ dedim. Oradaki sivil memurlar devreye girererek olayı yatıştırdı Biz de dışarıya çıktık.” “FOTOKOPİ BİLE ÇEKTİRMEDİLER” Oğluna evci kâğıdı çıkartmak için kapıda bekledikleri sırada fotokopi ihtiyacı olduğunu belirten Mustafa Kaya, ancak eşi başörtülü olduğu için fotokopi çekmediklerini, bunun için arabayla 10 dakikalık mesafede fotokopi çektirmeyi gittiklerini anlattı. Bu uygulamanın sebebini sorduklarında ise oradaki bir subayın, başörtüsü dolayısıyla böyle bir istekte bulunduğunu söylediğini aktardı. “İKİNCİ SINIF VATANDAŞ MUAMELİSİ GÖRDÜK” Oya Kaya ise en büyük oğlunun yemin töreni için İstanbul’dan geldiklerini ama bir fotoğraf çektirmeye izin verilmediğini kaydetti. İnsanların bu şekilde kutuplara ayrılmasını doğru bulmayan Kaya, “Büyük oğlumun yemin törenini çekmek için makine getirdik. Bu yaştan sonra onların istediği gibi eşarp bağlayacağız herhalde. İkinci sınıf vatandaş olarak muamele gördük. Askeriyeyi satın almayacağız. Sanki üzerimde bomba varmış gibi davrandılar. İnşallah bunlar da düzelecek” dedi.

İMAM SUBAYLAR GÖREV YAPIYOR

Hollanda’da Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı geleneksel hale getirdikleri 5. iftar buluşmasını Rotterdam şehrindeki Van Ghent Deniz Kuvvetleri Askerî Kışlası’nda gerçekleştirdi. İftara Hollanda Deniz Kuvvetleri ikinci Komutanı Ton van Ede ve üst düzey komutanlar ve orduda görev yapan Müslüman subaylar ile İmam Binbaşı Suat Aydın da katıldı. Program Kur'ân-ı Kerim tilâveti ile başladı. Daha sonra kürsüye gelen Deniz Kuvvetleri İkinci Komutanı Ton van Ede, Hollanda’da yaşayan Müslümanların topluma önemli katkılar yaptığını vurguladı. Komutan Ton van Ede, Hollanda ordusunda Müslüman kökenli kişilerin sayısının artmasını istediklerini ifade etti. İftar programında Hollanda ordusunda üst düzey komutan olarak görev yapan Müslüman subaylar da birer konuşma yaptı. Konuşmanın ardından Hollanda Deniz Kuvvetleri Van Ghent Askerî Kışlası Konferans Salonu’nda ayrılan yerde Müslümanlar namazlarını kıldı. “ORDUDA İBADET RAHATÇA YAPABİLİYOR” İmam Binbaşı Suat Aydın bir Türk imam olarak Hollanda ordusunda rahat bir şekilde görev yapmaktan gurur duyduğunu belirterek, “Her ülkede bu tür güzel gelişmelerin örnek alınmasını arzu ediyorum. Hollanda ordusunda beş vakit namaz kılınmasında ve diğer ibadetlerin yapılmasında herhangi bir sakınca yok” dedi.

Hollanda Ordusu’nun bu yıl kışlaların içerisinde beş cami açılmasına izin verdiğini dile getiren İmam Binbaşı Aydın, “Her cami için ayrıca 6 bin euro katkı sağlandı. Gördüğünüz gibi Deniz Kuvvetleri karargâhında ezan okundu. Müslüman usûllere göre iftar yapıldı. Ardından konferans salonunda namaz kılındı” diye konuştu. Hollanda Savunma Bakanlığı Basın Danışmanı Sündüz Çelen, bu iftarla Müslümanları Hollandalıların çok daha yakından tanıma fırsatı bulduklarını söyledi. Çelen "Bu sene ilk kez Hollanda Deniz Kuvvetleri iftarı organize etti. Bundan sonraki yıllarda diğer birimlerde devam edecek. Hollanda ordusunda 3 bin Müslüman kökenli asker bulunuyor. Müslüman askerler inançlarını rahatlıkla yerine getirebiliyorlar" dedi. NAMAZ İÇİN ÖZEL ODA Hollanda Ordusunda Jandarma Kıdemli Üst Çavuş Mustafa Bal, orduda farklı inançlara baskıya da ayrımcılık yapılmadığını dile getirdi. Bal, “Göreve ilk başladığımda namaz kılmam için bana özel oda verildi. Müslüman usûllere göre yemekler veriliyor. Türk gençlerine Hollanda ordusunda görev almalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.

09.09.2010

Bir yıldır çocuklarını arıyorlar

Kayserİ’de 21 Eylül 2009’da Ramazan Bayramı’nın 2. günü kaybolan Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin kardeşler ile Türkan Ay’ın aileleri, bayrama çocuklarının hasretiyle giriyorlar.

Anne Leyla Tekin, yaptığı açıklamada, bayramda acılarının bir kat daha arttığını, çocuklarının yaklaşık bir yıldır kayıp olduğunu ve geçen süre içerisinde olumlu veya olumsuz hiçbir haber alamadıklarını ifade ederek, ‘’Çocukların üzüntüsüne dayanamayan eşim 2 kez kalp krizi geçirdi. Türkan Ay’ın annesi Özlem Ay da acılarının her geçen gün arttığını belirterek, ‘’Kızım olmadan bayram gelmiş gelmemiş bizim için önemli değil’’ diyerek ağladı. ‘’Kızım kayıp iken biz nasıl bayram yapalım?’’ diyen baba İbrahim Ay da, asılsız söylentilerin psikolojisini bozduğunu ifade etti.

09.09.2010

Liderler, bayramı Ankara ve İstanbul’da geçirecek

LİDERLERİN Ramazan Bayramı programları da belli oldu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bayramın birinci ve ikinci gününü İstanbul’da geçirecek. Bayramın üçüncü günü Başşehir'e dönecek olan Gül, referandumdaki oyunu da Ankara’da kullanacak. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise Ramazan Bayramını Antalya’da geçirecek. Şahin referandumda oyunu, Antalya’da kullanacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ramazan Bayramı’nı İstanbul’da geçirecek. Bayram boyunca İstanbul’da olacak olan Başbakan Erdoğan, referandumdaki oyunu da yine İstanbul’da kullanacak. Partisinin kuruluş yıldönümü sebebiyle bayramı Ankara’da karşılayacak olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aynı gün İstanbul’a gidecek. Kılıçdaroğlu, bayramın ikinci ve üçüncü gününü de İstanbul’da geçirecek. Bayramı Ankara’da karşılayacak olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise birinci günü parti genel merkezinde düzenlenecek bayramlaşma törenine katılacak. Bayramın ikinci günü İstanbul’a gidecek olan Bahçeli, bayramın üçüncü günü Ankara’ya dönecek Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da bayram süresince İstanbul’da bulunacak. Cindoruk’un da oyunu İstanbul’da kullanacağı öğrenildi.

09.09.2010

Kazandığımız güzellikler devam etsin

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Ramazan’da kazandığımızın güzellikleri devam etmesini isteyerek, “İnsanoğlunun rahmetle yüklü gönül dünyası günümüzde daraldı, ipeklere yumuşaklık veren merhametin membaı olan kalbi katılaştı, kendinden başkasını görmez ve düşünmez oldu’’ dedi. Bardakoğlu, bunu önlemek için de, Ramazanda kazandığımız hasletlerimizi ve duyarlılığımızı Ramazan sonrasında zayıflatmayalım. Sevgili Peygamberimizin (asm) ifade buyurduğu gibi, bu Ramazan, bir sonraki Ramazan ayına kadar bilincimizi diri tutan bir kaynak, bizleri hata ve günahlardan sürekli koruyan bir kalkan olsun’’ diye konuştu.

Dİyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Ramazanda kazandığımızın güzellikleri devam etmesini söyledi. Bardakoğlu, yayımladığı Ramazan Bayramı mesajında, ‘’evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu kurtuluş’’ olan Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerim’in okunduğunu, anlamaya çalışıldığını ve rehber etme kararının tazelendiğini belirtti. Ramazan ayında İslâm diniyle ilgili bilgiyi arttırmaya ve Peygamber’in (asm) sünneti, güzel ahlâkı ve örnekliği ile daha fazla buluşmaya gayret gösterildiğini ve Kur’ân ve sünnetle iç içe bir ay geçirme fırsatı yakalandığını ifade eden Bardakoğlu, bu dönemde oruç ibadetinin yerine getirdiğini, iftar sofralarında buluşulduğunu, zekât ve fitreyle ihtiyaç sahibinin yanında olunduğunu kaydetti. Ramazanın bereketli manevî atmosferi içerisinde Müslümanların pek çok kazanımları olduğuna dikkati çeken Bardakoğlu, mesajında şu ifadelere yerverdi: ‘’Ancak, ibadetlerimizi yerine getirme, dinimizin haram ve günah saydığı işlerden kaçınma konusundaki özenimizi ve dindarlık şuurumuzu Ramazandan sonra da devam ettirmeliyiz. Çünkü Müslümanlık, bütün davranışlarımızı etkileyen, bütün zamanımızı kuşatan bir bilinç ve farkındalık halidir; istikrarlı bir hayat çizgisi sürebilme başarısıdır. Bunun için de, Ramazanda kazandığımız hasletlerimizi ve duyarlılığımızı Ramazan sonrasında zayıflatmayalım. Sevgili Peygamberimiz'in (asm) ifade buyurduğu gibi, bu Ramazan, bir sonraki ramazan ayına kadar bilincimizi diri tutan bir kaynak, bizleri hata ve günahlardan sürekli koruyan bir kalkan olsun.’’

09.09.2010

Mavi Marmara şehitleri anılacak

Fİlİstİn’e insanî yardım götüren Mavi Marmara gemisinde İsrail askerlerinin saldırısı sonucu şehit olan 9 kişi ile Afganistan’da düşen uçakta ölen iki kişi, bugün mezarları başında dualarla anılacak.

İHH İnsanî Yardım Vakfından yapılan açıklamada, vakıf tarafından organize edilen anma programına ölenlerin aileleri, yakınları, arkadaşları ve Mavi Marmara’nın yolcularının katılacağı belirtildi. Açıklamada, Mavi Marmara’da ölen Cevdet Kılıçlar ve Necdet Yıldırım ile yardım çalışmaları için bulundukları Afganistan’da düşen uçakta ölen Bahattin Yıldız ve Faruk Aktaş’ın saat 12.00’da İstanbul’da Edirnekapı Mezarlığı’nda, diğer 7 kişinin de kabirlerinin bulunduğu illerde Kur’ân okunarak, duâlarla anılacağı kaydedildi. Buna göre, Ali Haydar Bengi Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı, Furkan Doğan Kayseri Erciyes Reşadiye Mezarlığı, Cengiz Songür İzmir Buca Kaynaklar Kabristanlığı, Fahri Yaldız Adıyaman Belediyesi Aile Mezarlığı, İbrahim Bilgen Siirt Şeyh Musa Mezarlığı, Cengiz Akyüz Hatay İskenderun Bekbele Mezarlığı ve Çetin Topçuoğlu Adana Kabasakal Mezarlığı’nda anılacak.

09.09.2010

ÖSYM’ye yeni şekil vereceğiz

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, gazetecilere KPSS VE YGS’de kopya iddialarını değerlendirirken, ‘’ÖSYM’nin yapısını yeniden ele alıp ona yeni bir şekil vermek için çalışmalarımızı başlattık’’ dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, KPSS VE YGS’de kopya iddialarını değerlendirerek, ‘’ ÖSYM’nin yapısını yeniden ele alıp ona yeni bir şekil vermek için çalışmalarımızı başlattık’’dedi. Prof. Dr. Özcan, oğlu Kaan Özcan’ın, 15. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’ndaki yemin töreni için Amasya’ya geldi. Amasya’da gazetecilerin sorularını cevaplayan Özcan, bir gazetecinin ‘’KPSS ve YGS’de yaşanan olaylar ile ilgili ve gelecekte böyle olayların yaşanmaması için ne tür çalışmalar yapılıyor?’’ sorusu üzerine şunları söyledi:

‘’KPSS ve YGS ile ilgili soruşturma devam etmektedir. Bu nedenle devam eden soruşturmayla ilgili çok fazla konuşamayacağım. Soruşturmayı beklemek önemli. Çünkü soruşturma nerede aksaklık olduğunu, eğer varsa kaçakların nerede olduğunu gösterecek. Bizde bundan sonra yapacağımız çalışmalarda bu tür kaçakların olmaması için elimizden geleni yapacağız. ÖSYM çok uzun zamandan beri pek bir şey yapılmadan devam eden bir kurum. Bu bize iyi bir fırsat diye düşünüyorum. ÖSYM’nin yapısını yeniden ele alıp ona yeni bir şekil vermek için çalışmalarımızı başlattık. Şimdi arkadaşlarımızla ne tür çalışmalar, ne tür değişiklikler yapılacak diye tartışıyoruz. İnşallah soruşturmanın bittiği zamana denk gelecek şekilde bizde bu tür fikir çalışmalarını bitiririz. Ondan sonrada yapmak istediğimiz şeyleri de ÖSYM’de gerçekleştiririz. Bu güne kadar ilk olarak ÖSYM’ye hiçbir şekilde karışmadık. Tamamen bağımsız bir kuruluş olarak hareket ettiler. Bu bir gelenekti. Bizde bu geleneği bozmadık. Ama bundan sonra ÖSYM’ye daha fazla bakmamız ÖSYM’nin işleri ile ilgilenmemiz gerekli. Bu da ortaya çıkmış oldu böylece.’’ Yürütülen soruşturmanın ardından çıkacak kararlara göre atamaların yapılabileceğini de belirten Özcan, ‘’Savcılıktan bize, bu sınavda kopya çekenler şunlardır ve sadece o arkadaşların sınavları iptal edilir, diğerlerinin ki kabul edilir diye bir yazı gelirse bunu uygularız. Ama savcılıktan bu yaygın bir şekilde yapılmıştır ve sınav öncesi yapılmıştır diye bir sonuç çıkarsa o zaman herkesin sınavını iptal etmek gerekiyor. Çünkü bu kadar uygunsuz davranışın, düzensizliğin olduğu sınavı insanlara kabul ettirmekte zor olur. Bizim yapabileceğimiz en iyi hususlardan bir tanesi fazla vakit geçirmeden sınavı tekrar etmektir’’ dedi.

KPSS

soruşturmasInda

4 tutuklama

Adana İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) soruşturması kapsamında 10 ilde eş zamanlı yapılan operasyonlarda gözaltına alınanlardan, adliyeye sevk edilen 38 kişiden 4’ü tutuklandı, 8’i ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Alınan bilgiye göre, Jandarmadaki sorgularının ardından 38 zanlı, Adana Adliyesine getirilerek, Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulandı. Sorgulama sonucunda zanlılardan 26’sı serbest bırakılırken, 12’si ise ‘’resmî belgede sahtecilik, örgüt kurmak ve üye olmak’’ suçlamalarıyla, tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Bu zanlılardan Ziya Kadiroğlu, Oktay Tufan, Cabbar Koltuk ve Atilla Tanyürek tutuklanırken, diğer 8 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

09.09.2010

Şehit yakınları arefe gününden şehitlerine koştu

Şehit yakınları, arefe gününden şehitlerini ziyaret etmeye başladı.

Ramazan Bayramı öncesinde Edirnekapı Şehitliği’ne sabahın erken saatlerinde gelmeye başlayan aileler, oğullarının mezarlarını suladı çiçekler koydu ve duâ etti. Bazı şehit anneleri, oğullarının mezarları başında duâlar okuyarak, onlarla konuştu, mezar taşlarındaki fotoğraflarını öptü. Siirt’in Eruh ilçesinde teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 2009 yılı Eylül ayında şehit olan Jandarma Başçavuş Murat Taş’ın annesi Neriman Taş, mezarı başında fotoğrafına bakarak oğluyla konuştu. Oğluna, ‘’Asker anasıyım diye seviniyordum, şimdi şehit anasıyım. Kurban olurum sana’’ diyen Neriman Taş, fenalık geçirince, diğer şehit yakınları kollarından tutarak, bir banka oturttu ve yüzünü yıkayarak, sakinleştirmeye çalıştı. Kendine gelince, oğlunun mezarının başına tekrar gidip duâ etmeye başlayan Taş, ‘’Başbakan açıldıkça şehit geliyor. Biz onlardan bir şey istemiyoruz, yeter ki şehitler bitsin. İşte bugün bir annenin daha ciğeri yandı. Ateş düştüğü yeri yakıyor’’ diye konuştu.Tokat’ın Reşadiye ilçesinde kurulan pusuda, 7 Aralık 2009’da şehit olan Jandarma Komando Cengiz Sarıbaş’ın anne ve babası da oğullarının kabri başında Kur’ân okudu. Bütün şehit mezarlarının Türk Bayraklarıyla süslendiği Edirnekapı Şehitliği’nde mezar taşlarına tespihler ve muskalar da asıldığı görüldü.

09.09.2010

Batı Nil virüsü enfeksiyonu Türkiye’de

Sağlik Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Mustafa Ertek, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde görülen Batı Nil Ateşi enfeksiyonu sebebiyle Türkiye’de toplam 5 ilden 7 vak'aya tanı konulduğunu ve hastalardan 3’ünün öldüğünü bildirdi.

Bilim Kurulu ve Bakanlık yetkilileri tarafından Hıfzıssıhha Merkezi Merkezi Başkanlık Toplantı Salonu’nda basın toplantısı düzenlendi. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Ertek, yaptığı konuşmada, Bakanlığa 12 Ağustos 2010’da Manisa Devlet Hastanesinden sinir sistemi belirtileriyle seyreden bir hastalık bildiriminde bulunulduğunu, bu durum üzerine Sağlık Bakanlığının derhal bilimsel danışma kurulu oluşturarak incelemeler başlattığını hatırlattı. Bildirim yapılan 16 hastanın bir çoğunun altta yatan kronik hastalığı bulunduğunun ve aşırı sıcağa maruz kaldığı belirlenen yaşlı hastalar olduğunun ve farklı sebeplerden dolayı bu hastalardan 6’sının kaybedildiğinin belirlendiğini söyleyen Ertek, şu bilgileri verdi:

‘’Bu 16 hastanın tamamı ülkemizde görülen ve görülmeyen sinir sistemi enfeksiyonları yönünden araştırıldı. Yapılan laboratuvar incelemeleri sonucunda 3 hastada Batı Nil virüsü enfeksiyonu saptandı. Hastalık konusunda duyarlılığı artırmak üzere hastalığın özellikleri ve şüphelenildiğinde yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak sağlık teşkilatı bilgilendirildi. Sakarya, İzmir, Aydın ve Isparta’dan toplam 4 yeni vaka daha Batı Nil ateşi olarak tanımlandı. Sonuç olarak bugüne kadar 5 ilimizden toplam 7 vakaya Batı Nil ateşi teşhisi konuldu ve bu hastalardan 3’ü kaybedildi. Halen 2 hasta takip ve tedavi altındadır.’’

09.09.2010

Erdoğan: Bedelli gündemimizde yok

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bedelli askerlik konusunda ‘’Bu konuda şu anda herhangi bir çalışma yok.

Burada beklentiyi bence hiç arttırmamak gerekir dedi.

Başbakan Erdoğan, NTV’de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Başbakan Erdoğan, bedelli askerlik konusunda ‘’Bu konuda şu anda herhangi bir çalışma yok. Burada beklentiyi bence hiç arttırmamak gerekir. Bu konunu üzerinde şu anda konuşmayı doğrusu gereksiz buluyorum. Ama hakikaten böyle bir adımın atılması noktasında herhangi bir gelişme olursa zaten bunu açıklarız. Ama şu anda gündemimizde böyle bir durum söz konusu değil’’ diye konuştu. Referandum çalışmaları süresince ortaya çıkan üslûp tartışmalarına da değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Ben üslûbun içeriğine bakarım, çok dikkat etmek gerekir ki içeriğinde ne var. Doğru mu, yalan mı, iftira mı bunlar üzerinde durmak lâzım. Ana muhalefet ve diğer muhalefet partisi sürekli bir iftira kampanyası içinde. İktidar olarak bizim gerilim içinde olmamız bize bir şey kazandırmaz. Ancak muhalefet gerilimden yaralanıyor.”

09.09.2010

Ergenekon’da 3 tahliye

İkıncı ‘’Ergenekon’’ dâvâsına bakan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Murat Çavdar, Zerrar Atik ve Fahri Süslü’nün tahliyesine karar verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, verilen ara sonrasında sanık ve avukatların taleplerine ilişkin alınan ara kararlar, heyete başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese tarafından açıklandı. Buna göre mahkeme heyeti, verilen yazılı ve sözlü talepler ile savcılığın taleplerinin celse arasında değerlendirilmesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, suç vasfının değişme ihtimalini ve dosyadaki mevcut delil durumunu dikkate alarak, 20 aydır tutuklu olan polis memurları Murat Çavdar ve Fahri Süslü ile özel harekâtçı Zerrar Atik’in tahliyesine karar verdi. Bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı da koyan mahkeme heyeti, diğer tutuklu 33 sanığın bu hallerinin devamına hükmetti. Mahkeme heyeti, duruşmayı 27 Eylül Pazartesi günü saat 09.00’a erteledi.

09.09.2010

40 günde 700 bin kişi nüfus cüzdanını değiştirdi

AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, 40 gün önce 1 milyon 650 bin kişinin kimlik numarasının bulunmadığını belirterek, bu süre içerisinde 700 bin kişinin kimlik numarası edindiğini ifade etti.

Haluk İpek, yaptığı açıklamada, 12 Eylül’de çok önemli bir anayasa değişikliğinin oylandığına işaret ederek, kampanyalarla birlikte seçim hukukunun da yürüdüğünü vurguladı. İpek, oy kullanmak için TC kimlik numarası olan bir belgeye ihtiyaç olduğunu hatırlattı. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 40 gün önce 1 milyon 650 bin kişinin kimlik numarasının olmadığını kaydeden İpek, “Çok yoğun çabalarla 700 bin civarında vatandaş kimlik numarasına ulaştı. YSK’nın kararına göre nüfus idarelerinden alınan nüfus cüzdan suretiyle oy kullanılabileceğine karar verdi. Bu da devam ediyor” diye konuştu. Önemli sayıda bir vatandaşın kimlik numaralarının olmadığını hatırlatan İpek, nüfus idarelerin bayram da seçim günü de çalışacağını hatırlattı.

09.09.2010

Asılsız ihbarlar 112 Acil Servis’e “imdat” dedirtiyor

İstanbul’da ‘’112 Acil Sağlık Hattı’’na günde gelen ortalama 80 bin ihbardan 70 bininin asılsız olması acil sağlık hizmetinin sunumunda sorunlara yol açtı.

İstanbul İl Genel Meclisinden yapılan yazılı açıklamada, Meclisin Eylül ayı toplantısında 112 Acil Sağlık Hizmetleri konusundaki Sağlık Komisyonu’nun raporunun değerlendirildiği kaydedildi. İstanbul 112 Acil Sağlık Hizmetleri biriminde 390 doktor, 480 şoför, 530 yardımcı sağlık personeli olmak üzere 1400 personelin görev yaptığı belirtilen açıklamada, acil sağlık biriminde 22 tam donanımlı ambulans, 5 motorize ekip, 2 hava ambulansı, 1 deniz ambulansı ve 128 adet 112 acil istasyonu ile Anadolu ve Avrupa yakalarında birer tane olmak üzere 2 acil sağlık komuta merkezi bulunduğu anlatıldı. Açıklamada, 24 saat 15 sağlıkçı telefon operatörü ve 6 danışman doktorun görev yaptığı çağrı merkezinin dakikada 300 çağrıya cevap verdiği belirtilerek, komuta merkezlerine, günlük ortalama 80 bin çağrı ulaştığı, bunların 10-15 binin gerçek vakalar, geriye kalan 65-70 bininin ise asılsız ihbarlardan oluştuğu ifade edildi. Açıklamada, ambulansların vakaya ortalama 8 dakika 17 saniyede Acil Sağlık Hizmetlerinin İstanbul’da ortalama bin vakaya hizmet ulaştırdığı kaydedildi.

09.09.2010

Galata Köprüsü 14 Eylül'de kapalı

Yeni Galata Köprüsü, 14 Eylülde trafiğe kapatılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Yeni Galata Köprüsü’nün 14 Eylül Salı günü 02.00-04.30 saatleri arasında araç ve yaya trafiğine tamamen kapatılacağı bildirildi.

09.09.2010

Kaçakçılığa geçit yok

Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından Ağustos ayında yapılan operasyonlarda, 22 milyon 827 bin 234 TL değerinde uyuşturucu ve kaçak eşya ele geçirildi.

Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, 1-31 Ağustos 2010 tarihleri arasında Edirne, Bursa, Gaziantep, Gürbulak, İskenderun, İzmir, İstanbul, Habur, Mersin, Ankara, Hopa, Antalya, İzmit ve Samsun’da toplam 265 kaçakçılık olayı ortaya çıkarıldı. Operasyonlarda kaçakçılık faaliyetlerinde kullanılan ve aralarında 1’er adet gemi-tekne-botun da bulunduğu 82 araca el konuldu.

09.09.2010

Araç muayene randevuları e-Devlet'ten

Araç muayene randevuları, e-Devlet kapısından alınıyor. Türksat A.Ş’den yapılan yazılı açıklamaya göre, e-Devlet kapısı üzerinden verilen hizmetler gün geçtikçe artıyor.

Vatandaşların araçlarını muayene etmek için yaşadıkları sıkıntı ve uzun kuyruklar sona eriyor. Türkiye’de her yıl gerçekleşen 8.5 milyon muayene işlemi için gün ve saatine kadar randevular artık e-Devlet kapısı üzerinden yapabiliyor. ‘’www.türkiye.gov.tr’’ internet adresine girildiğinde araç muayene bölümünü tıklanarak, araç muayene randevu kayıtları, randevu listelemesi, muayene istasyon bilgi sorgulaması, muayene durum sorgulaması, gezici muayene istasyon bilgi sorgulaması ve randevu iptal hizmetleri birkaç dakika içinde yapılabiliyor.

09.09.2010

Bir astsubay intiharı daha

İzmir’in Gaziemir ilçesinde eşiyle tartışan astsubay, tabancayla başına ateş ederek intihar etti.

Alınan bilgiye göre, Gaziemir ilçesindeki Ulaştırma Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığında görev yapan astsubay Erkan Özdemir (29), sabah nöbetten çıkıp evine geldi. Eşi Yasemin Özdemir’le tartışan Erkan Özdemir, beylik tabancasını başına dayayarak ateş etti. Özdemir, olay yerinde öldü. Yasemin Özdemir’in eşiyle ailevi sorunları sebebiyle tartıştıklarını söylediği öğrenildi. Bornove ilçesinde önceki günde Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görevli astsubay A.E., intihar etmişti.

09.09.2010

Bu arınmışlık, Ramazan’dan sonra da devam etmeli

TRABZON İl Müftüsü Veysel Çakı, Ramazan ayının, nefsi terbiye etme, onu dizginleme ve günahlardan arınma mevsimi olduğunu belirterek, “Bu arınmışlığın Ramazan ayından sonra da devam etmesi çok önemlidir” dedi.

Çakı, Ramazan Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Müslümanların rehberi olan Kur’ân-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı, Hz. Peygamber’e (asm) peygamberlik tacının giydirildiği, İslâm’ın 5 temel esasından biri olan farz orucun tutulduğu 11 ayın sultanı Ramazan ayına veda edildiğini belirtti. Veysel Çakı, tutulan oruçlar, okunan mukabeleler, indirilen hatimler, kılınan teravihler, yapılan hayır ve hasenatlar, verilen zekât ve fitrelerin Ramazan ayının bereketiyle kat kat ödüllendirileceğinden hiç kimsenin şüphesi olmaması gerektiğine vurgu yaptı. Ramazan ayının nefsi terbiye etme, onu dizginleme ve günahlardan arınma mevsimi olduğuna dikkat çeken Çakı, bu arınmışlığın Ramazan ayından sonra da devam etmesinin çok önemli olduğunu kaydetti. Bayramların, sevinmenin, sevindirmenin doruğa ulaştığı önemli zaman dilimleri olduğunu kaydeden Çakı, “Hem sevinelim hem de sevindirelim. Bir avuç duâ, bir kucak sevgi, sıcak bir mesaj kalpleri ısındırır. Kendi çocuğumuzla birlikte komşumuzun çocuğunu da sevindirelim. Çocuk yuvalarında, yaşlılar yurdunda, hastanelerde gülen yüzümüzü bekleyen nice insanlar var. Bir fakirin evine bayram sevinci taşıyalım” görüşlerine yer verdi.

Müftü Çakı, bütün bayramların bayram gibi yaşandığı, barış ve mutluluğun egemen olduğu, insan hakları, adalet ve hukukun gözetildiği, savaş, terör ve yoksulluğun geride kaldığı bir dünya için bayramların birer imkân olmasını temenni etti.

09.09.2010

‘Şefkat Eli’ sokaktan kurtardı

ADANA Emniyet Müdürlüğünce yürütülen ve Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ‘’Şefkat Eli Projesi’’ ile sokakta çalışan çocuk sayısı azaldı.

Edinilen göre, Vali İlhan Atış ve Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez’in sokaklarda çalıştırılan çocuk sorunun çözümüne yönelik talimatı üzerine Çocuk Şube Müdürü Ramazan Çankaya’nın katkılarıyla oluşturulan ‘’Şefkat Eli Projesi’’nin ilk ayında olumlu sonuçlar alınmaya başlandı. Sokaklarda mendil satan, ayakkabı boyayan çocuk sayısında azalma yaşandığını belirten yetkililer, bir kaç ay önce sokaklarda çalıştığı tesbit edilerek Çocuk Şube Müdürlüğüne götürülen çocuk sayısının günde 6-7’yi bulduğunu, bu sayının son haftalarda ise 1-2’ye düştüğünü bildirdi. Çocukların sokaklarda çalıştırılmasının önüne geçmek için kurulan, bünyesinde sosyal çalışmacı, zabıta, sağlık personeli ve polis memurunun da yer aldığı mobil bir ekip, projenin kabul edilmesinin ardından çalışma yapmaya başladı. ‘’Şefkat Eli Projesi’’ yazılı araçlarıyla gün içinde sokakları gezen ekipler, özellikle trafik ışıklarında sürücülere bir şeyler satmaya çalışan çocukları hedef aldı. Polisi görünce kaçmak isteyen çocuklar kimi zaman bir kovalamacanın ardından yakalanırken, çocuklara bir anne-baba şefkati ile yaklaşıyor. Çocuklara korkmamaları gerektiğini belirten ekipler, onları proje kapsamında kurulan, dinlenip, internete girebilecekleri, kitap okuyabilecekleri Çocuk Sevk Merkezi’ne getiriyor. Burada temizlikleri yapılıp, sağlık kontrolünden geçirilen çocuklara yeni kıyafetler veriliyor. Karınları doyurulan çocuklar, işlemleri tamamlanana kadar polis ve sosyal hizmet uzmanı nezaretinde bilgisayarda oyunlar oynayıp, televizyonda çizgi film izleyerek sokakta çalışırken yaşayamadıkları çocukluklarını yaşıyor. Getirildiği ortama kısa sürede alışan, yakalandığında yüzünde oluşan korku ve endişe ifadesi mutluluğa dönüşen çocuklara, sokakta çalışmanın tehlikeleri, bu yaşta neler yapmaları gerektikleri, sağlıklı birey olabilmeleri için hangi kurallara dikkat etmelerinin önemli olduğu anlatılıyor.

AİLEYE YARDIM, ÇOCUĞA EĞİTİM

Merkeze getirilen çocukların daha önce kaydının bulunup bulunmadığı ve ailesinin kimlik bilgilerini araştıran ekipler, daha sonra aileyle görüşerek, çeşitli uyarılarda bulunarak, çocukların sokakta çalıştırılmasının yasak olduğunu bildiriyor. Bu süreçte çocukların sokakta çalıştırılma sebeplerine ilişkin araştırmalar yapan ekipler, aileler üzerinde de sosyal ve psikolojik inceleme yapıyor. Eğer ailenin maddî imkânsızlıklar yaşadığı ve çocuğun bu sebeple sokağa itilmiş olduğu belirlenirse, kaymakamlıklardaki sosyal yardımlaşma vakıfları aracılığıyla nakdi yardım sağlanıyor. Çocuğun sokaktan kurtulması için yapılanlar nakdi yardım veya gösterilen şefkatle de sınırlı kalmıyor. Eğitimini yarıda bıraktığı tesbit edilen çocuklar için Millî Eğitim Müdürlüğü yetkilileriyle görüşen ekipler, çocuğun okula kaydını yaptırarak, okul yönetimi, veli, rehberlik öğretmeni üçgeninde eğitim durumunu sürekli takibe alıyor.

Bütün bunlara rağmen çocuğunu sokakta çalıştırmaya devam eden ailelere ise gerekli yasal işlemler uygulanıyor. Kötü niyetli aileler, savcılığa bildirilerek, 1 yıla kadar ceza almaları sağlanıyor. Vali İlhan Atış ve İl Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez de projeye tam destek veriyor.

09.09.2010

Bayram kutlaması için kiliseye pankart astılar

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Hıristiyanlar kilise duvarına astıkları pankartla Müslümanların Ramazan Bayramını kutladı. Şehrin en işlek caddesi olan Şehit Pamir Caddesi üzerindeki Hıristiyan Ortodoks Kilisesi cemaati vakfınca kilise duvarına asılan pankartta, “Tüm İslâm aleminin mübarek Ramazan Bayramını kutlarız” yazıldı.

Hıristiyanlardan Ramazan Bayramı’na pankartlı kutlama HATAY’IN İskenderun ilçesinde yaşayan Hıristiyanlar kilise duvarına astıkları pankartla Müslümanların Ramazan Bayramı’nı kutladı. Şehrin en işlek caddesi olan Şehit Pamir Caddesi üzerindeki Hıristiyan Ortodoks Kilisesi cemaati vakfınca kilise duvarına asılan pankartta, “Tüm İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramını kutlarız” yazıldı.

Ortodoks kilisesi papazı Dimitri Yıldırım, her yıl Ramazan ve Kurban bayramlarında kilise duvarına astıkları pankartlarla Müslümanların bayramlarını kutladıklarını belirterek, “İskenderun’da yüzyıllardır değişik din ve mezhepten insanlar barış ve hoş görü ortamında yaşıyorlar. Bizler de her yıl protokol bayramlarına da katılıyoruz ve İskenderun halkı ile bayramlaşıyoruz” dedi.

Şehit Pamir Caddesi’nden geçen vatandaşlar ise kilise duvarına asılan pankartları ilgi ile izliyor. İskenderun’da yaşayan vatandaşlardan Burhan Özver, “Hıristiyan vatandaşların kilise duvarına astıkları pankartta bayram kutlamalarını ince bir davranış olarak görüyoruz” diye konuştu.

09.09.2010

Tarım Kredi’den Pakistan’a 6 TIR gıda yardımı

SELDEN etkilenen Pakistan’a Türkiye’den yapılan yardım kervanına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri personeli yardıma muhtaç olan insanlar için 6 TIR’dan oluşan 120 ton gıdayı Türk Kızılayı ile işbirliği yaparak Pakistan’a gönderecek.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Genel Müdür Bedrettin Yıldırım, ‘’Tarım Kredi Kooperatiflerimiz, Bölge Birliklerimiz ve Merkez Birliğimiz ile şirketlerimizde çalışan 7 bin civarındaki personelimizin maddî desteklerini gıdaya dönüştürerek 6 TIR’dan oluşan 120 tonluk yardım paketlerini Türk Kızılay’ı aracılığı ile Pakistan’a göndereceğiz’’ dedi.

09.09.2010

Gazze’nin ekmeği Cansuyu’ndan

CANSUYU Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Ramazan boyunca Gazze’de her gün 3 bin 500 kişinin günlük ekmek ve gıda ihtiyacını karşıladı.

Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, İsrail’in Gazze Şeridi’nde iki yıldır uyguladığı ambargo ve savaş sebebiyle evlerine ekmek ve gıda malzemesi götüremeyen 3 bin 500 Gazzeliye, “Gazze Şeridi’ndeki Etkilenen Aileler İçin Ekmek Sağlayarak Gıda Güvenliğini Destekleme Projesi” ile Ramazan boyunca ekmek ve gıda yardımında bulundu. Proje hakkında bilgi veren Cansuyu Genel Başkanı Mustafa Köylü, dünyanın en kalabalık yerlerinden biri sayılan Gazze Şeridi’nde İsrail’in uyguladığı ambargonun en şiddetli halinin yaşandığına dikkat çekerek, “Savaş yüzlerce evi yok etti ve işsiz ve yoksul oranları çok yükseldi. Hızla yükselen yoksulluk ve işsizlik oranları ve İsrail’in işçilerin iş yerlerine ulaşmalarını bir şekilde engellemesi nedeniyle aileler temel ihtiyaçlarını dahi yerine getiremiyorlar. Un ve ekmek fiyatlarının aşırı derecede pahalı olması nedeniyle insanların günlük ihtiyaçları olan ekmeklerini dahi alamıyorlar” diye konuştu. Bölgede faaliyet gösteren İslâmî Derneği ve Cansuyu’nun geliştirdikleri ortak proje kapsamında 3 ay boyunca her gün 3 bin 500 kişinin günlük ekmek ihtiyacını sağlayacaklarını söyleyen Köylü, projenin Ramazan ayının ilk günü başladığını ve Ramazan’dan sonra da 2 ay boyunca devam edeceğini belirtti.

09.09.2010

Eğitim masrafları velileri düşündürüyor

DEMOKRAT Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Sekreteri İshak Çelebi, okul masraflarının bu yıl velileri daha da zorlayacağını söyledi.

Yeni eğitim yılında velilerin eğitim harcamalarına ilişkin DES Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) tarafından yapılan araştırma Çelebi tarafından açıklandı. Çelebi, okul masraflarının bu yıl velileri daha da zorlayacağını, çünkü okul alış verişi yanı sıra Ramazan Bayramı ve ardından kış mevsimi sebebiyle yapılacak zorunlu harcamalar dolayısıyla vatandaşın bütçesinde oluşacak ‘kara deliğin’ çok daha büyük olacağını söyledi. DESAM’ın yaptığı araştırmada, ilk ve ortaöğretimde çocuğu okuyacak olan bir veli, aralarında giyecek, beslenme, yardımcı kitap, defter, kalem, kâğıt, fotokopi, kırtasiye, kayıt parası, katkı parası, temizlik, güvenlik katkı paraları gibi toplam 40 kalem için binlerce TL para harcayacak.

09.09.2010

Kurtulduğuna sevinemedi

MERSİN’DE, otobanda meydana gelen kaza sonrası olayın şokunu atlatmak amacıyla çarptığı kamyonun şoföründen yüzünü yıkamak ve içmek için su isteyen otomobil sürücüsü, arkadan gelen kamyonun çarpması sonucu öldü. Kazada, su verdiği sırada kamyonun çarpması sonucu yaralan diğer sürücü hastaneye kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre, Tarsus-Adana-Gaziantep otobanının Tarsus-Mersin bölümünde, Ercan Karadeli yönetimindeki 33 APB 10 plâkalı otomobil, Gözne mevkiindeki gişelerin yakınında Deliçay Köprüsü üzerinde İhsan Durmuş yönetimindeki 34 UB 5576 plâkalı kamyona arkadan çarptı.Hafif hasarlı kaza sonrası olayın şokunu atlatan otomobil sürücüsü, rahatlamak amacıyla kamyon şoföründen yüzünü yıkamak ve içmek için su istedi. Kamyon şoförünün su getirdiği sırada arkadan gelen Vahdet Babuçoğlu yönetimindeki 33 NBS 59 plâkalı kamyon, kaza yapan araçlara ve hemen yakınında bulunan Karadeli ve Durmuş’a çarptı. Otomobil sürücüsü olay yerinde ölürken, su vermek için yanına gelen kamyon şoförü de nyaralandı. Yetkililer, İhsan Durmuş’un Mersin Devlet Hastanesine kaldırıldığını, kamyon sürücüsünün gözaltına alındığını ve kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirttiler.

Ankara / Fatih Karagöz

09.09.2010