Dünya

Yavaş ilerleyen bir tsunami

Pakistan’ın 4’te birini etkileyen felâketin boyutu büyüyor. Türk Kızılayı ve Türk kuruluşları, Pakistanlıların yaralarını sarmaya yardımcı oluyor. Pakistanlı yetkililer seli, “Yavaş ilerleyen bir tsunami” diye tanımlıyor. Öte yandan Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, toplanan yardımları Pakistan’a ulaştırdı.

PAKİSTAN, tarihinin en büyük felâketlerinden birini yaşarken, bölgedeki sel felaketi her geçen gün büyümeye devam ediyor. Sel ve muson yağmurlarının Pakistan’ın 4’te birini sular altında bıraktığı felâket, en fazla kadınlar ve çocukları etkiliyor. Sele sebep olan muson yağmurlarının devam ettiği bölgede felaketin boyutları da büyüyor. Her yıl muson yağmurlarının etkisine giren Pakistan, bu kez bereket yerine felâketle karşılaştı. Temmuz ayının ortalarında başlayan afette bir çok ev, yol, köprü hasar gördü ve ülkenin neredeyse tamamının alt yapısı yok oldu. Pakistan’ın kuzeyinde yer alan Svat Vadisinden doğan İndus Nehri, Cammu Keşmir’de doğan Celum, Cenab ve Hindistan’dan doğan Ravi ve Sutlej nehirleri, muson yağmurlarının etkisiyle taştı ve önce ülkenin kuzeyindeki Peşaver bölgesini etkiledi. Bu felâket sonrasında ulusal ve uluslar arası kuruluşlar Peşaver ve civarına yardım götürürken muson yağmurlarının güneyde hâlâ devam etmesi sebebiyle bu bölgedeki hasar her geçen gün büyüyor. Özellikle selden en çok etkilenen Belucistan, Pencap, Khyber Paktunkhwa ve Sindh bölgelerinde evler, yollar ve köprülerin yanı sıra tarım alanları da kullanılmaz hale gelmiş durumda. Pakistan’ın yüzde 70’inin etkilendiği bu sel felâketinin ardından Pakistan Hava Kuvvetleri, uluslar arası yardım kuruluşlarının desteğiyle arama kurtarma çalışmaları yapıyor.

Selden etkilenen insanların çoğu başka bölgelere helikopterler ve botlarla taşınırken, bu bölgelerde küçük adacıklar oluştu. Uluslar arası sivil toplum kuruluşları ise önce görmezlikten geldikleri vehametin farkına, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ziyareti sırasında vardı. BM Genel Sekreterinin Pakistan’da yaşananları son yüz yıl içerisindeki en büyük felaket olarak nitelemesiyle durumun ne denli kötü olduğu ayrıca gözler önüne serildi. Yirmi milyon insanın etkilendiği, iki bin civarında insanın vefat ettiği afette, suların çekilmesiyle felâketin boyutunun daha vahim ortaya çıkacağı belirtiliyor.

TARIM ARAZİLERİ YOK OLDU

Pakistan’ın en büyük gelir kaynaklarından biri olan tarım arazilerinin büyük bölümü de sular altında kaldı. Mango, elma, ayva üretimi yapılan yerlerle domates, salatalık, buğday ve pamuk tarlalarının büyük bölümü kullanılamaz hale geldi. Şu ana kadar dünya ülkeleri Pakistan’a bir milyar dolar yardım taahhüdünde bulunurken, uluslar arası yardım kuruluşlarının bölgede ciddî çalışma yaptığı görülüyor. Afetin ilk gününden itibaren Pakistan’a gelen Türk yardım ekipleri de başarılı çalışmalarıyla halkın büyük takdirini kazanıyor. Türkiye’nin Pakistan Büyükelçisi Babür Hızlan, Türkiye’den gelen bütün yardım kuruluşları ile tek tek ilgilenirken, yardımların amacına uygun dağıtılması için de yoğun bir çalışma sarf ediyor.

TÜRK KIZILAYI’NDAN İFTAR

Türk Kızılayı, selzedeler için verdiği iftar yemeklerinin yanı sıra sağlık, gıda, temiz su paketleri de dağıtıyor. Türkiye’den yola çıkan 7 ayrı tren katarı ve 62 tırdan oluşan yardım konvoyunun getirdiği malzemeler de Türk Kızılayı’nın organizasyonuyla insanlara dağıtılacak. Öte yandan, 2005’de Muzafferabad’da meydana gelen depremde Pakistan’a gelen Türk Kızılayı, Pakistan Kızılayı’na Afet Kriz Merkezi yaparak buradaki personeli eğitmişti. Burada eğitilen personel, felâketinin olduğu ilk günden itibaren bölgede çalışmalarını sürdürüyor.

SALGIN HASTALIK TEHLİKESİ

Bu arada, bölgeye yardım için gelen ülkelerden ABD Hava Kuvvetleri ve Pakistan Hava Kuvvetleri’ne ait helikopterler, arama kurtarma çalışmalarını birlikte yapıyor. İnsanlar kuru alanlara gitmek için bot, teleferik ve helikopter yardımına ihtiyaç duyuyor. Sel bölgesinden kaçan bazı aileler ise okul ve askeri bölgelere sığınmak zorunda kaldı. Suların çekilmeye başladığı bölgelerdeyse, evleri yıkıldığı için sokakta kalan selzedelerden şanslı olanlar çeşitli yardım kuruluşlarınca sağlanan çadırlarda ikamet ediyor. Salgın hastalıkların can almaya başladığı bölgede en büyük sıkıntıyı ise kadın ve çocuklar yaşıyor. Pakistanlı çocuklar, sıcakların 50 dereceyi bulduğu ülkede serinlemek için adeta salgın hastalık yuvası durumunda olan su yataklarında ve yağmurun oluşturduğu göletlerde hayvanlarla birlikte serinlemeye çalışıyor. Çocuklar, tehlikelerden habersiz sel sularının oluşturduğu gölete kendilerini bırakıyor. Suların çekilmesiyle çocuk felcinin yanı sıra kolera salgını gibi hastalıkların yayılmasından endişe ediliyor.

EMİNE ERDOĞAN SEL BÖLGESİNDE

Pakistan’a nakdî ve ilâç yardımı götüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki heyet, selden en fazla etkilenen ilk bölgelerden biri olan Nowshara bölgesinde incelemelerde bulunacak. Türk Kızılayı’nın bu bölgede yaptırmış olduğu Mevlânâ evlerini gezecek olan Emine Erdoğan, burada felâketzedelerle de görüşecek.

03.09.2010

BU KAREDE TÜRKİYE NİYE YOK?

Filistin'le İsrail arasında dün başlayan doğrudan barış görüşmeleri öncesinde kurulan ortak masaya Türkiye çağrılmadı. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Ürdün Kralı Abdullah, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da ortak masa etrafında biraraya gelirken, bölgede ağırlığı olan Türkiye yer almadı.

LİDERLERDEN BARIŞ ÇAĞRISI Toplantı öncesi ABD Başkanı Barack Obama, bölgede barış için Ortadoğu liderlerine çağrıda bulundu. Netanyahu Filistin lideri Abbas'ı barış ortağı olarak niteleyerek, barış olmazsa herkesin kaybedeceği uyarısında bulundu. Abbas ise, artık barış yapmanın, İsrail işgalinin sona ermesinin ve Filistin devletinin kurulmasının zamanının geldiğini belirtti. Barış çağrısı ABD Başkanı Barack Obama, bölgede barış için Ortadoğu liderlerine çağrıda bulundu. Washington’da bulunan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Ürdün Kralı Abdullah, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da ortak masa etrafında biraraya gelen Obama, kendisi ve Ortadoğu liderlerinin barış yolunda yürümeleri gerektiğini söyledi. Mübarek ise Ortadoğu barışı için Washington’da yapılan görüşmelerin ABD’nin barış görüşmelerine ciddî önderlik yapacağını gösterdiğini ifade etti. Mübarek, barış fırsatını yakalamak için İsrail’in yerleşimlerin inşasını durdurması gerektiğini vurguladı.

İsrail’in Filistinlilerin topraklarında yerleşim yapmasının uluslar arası yasalara aykırı olduğunu belirten Mübarek, Ortadoğu barışının 20 yıldır yakalanması zor bir umut olduğunu vurgulayarak, barışı başaramamanın, bölge halkı arasında büyük düş kırıklığına yol açacağını kaydetti. Netanyahu ise Filistin lideri Abbas’ı barış ortağı olarak niteleyerek, barış olmazsa herkesin kaybedeceği uyarısında bulundu. Filistinliler ile İsrailliler arasında hak edilen kalıcı barışın sağlanmasını istediğini bildiren Netanyahu, barışın, zaman testine dayanan güvenlik düzenlemelerini gerektirdiğini bildirdi. Netanyahu, İsrail tarafından daha önce verilen ödünlerin, ülkesine yönelik şiddeti sona erdirmediğini de ileri sürdü. Abbas da bir yıl içinde Ortadoğu barış anlaşmasının mümkün olduğunu ifade etti. İsrail’den bütün yerleşim faaliyetlerini durdurmasını isteyen Abbas, artık barış yapmanın, İsrail işgalinin sona ermesinin ve Filistin devletinin kurulmasının zamanının geldiğini belirtti. Abbas, ayrıca Beyaz Saray’daki toplantıda Netanyahu’ya, Batı Şeria’da İsraillilere yönelik son saldırıları kınadığını da söyledi.

03.09.2010

Hamas, saldırıyı üstlendi

FİLİSTİN ile İsrail arasında dün başlayan doğrudan barış görüşmeleri öncesinde işgal altındaki Batı Şeria’da son üç gün içinde düzenlenen ikinci saldırının sorumluluğunu da Hamas örgütü üstlendi.

Batı Şeria’da araçlarına ateş açılan 2 İsraillinin yaralanmasının sorumluluğu, Hamas örgütünün askerî kanadı adına üstlenildi. Reuters ajansının duyurduğuna göre Hamas’ın askerî kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde, Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin yönetimini işaret ederek, “Saldırının, Siyonist düşmana artık saldırı olmayacağı sözü verenlere bir mesaj” olduğunu söyledi. Batı Şeria’da daha önce de bir İsrail aracına ateş açılarak 4 İsraillinin öldürülmesinin sorumluluğunu da üstlenen Hamas, yeni saldırı tehdidinde bulunmuştu. Hamas örgütü yetkilileri, saldırının ardından Filistin güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonla 15O üyelerinin gözaltına alındığını açıklamıştı. Üç yıl önce El Fetih ile girdiği çatışmaların adından Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçiren Hamas’ın milletvekili Ömer Abdülrazık, gözaltıların siyasî olduğunu savunarak, Mahmud Abbas’ı İsrail’i memnun etmeye çalışmakla suçlamıştı. Hamas, İsrail ile barış görüşmeleri yürütülmesine karşı çıkıyor.

03.09.2010

Süryani Patrikten din adamlarına iftar

SURİYE'DE bulunan Dünya Süryani Ortodoks Kilisesi Genel Başkanı Antakya ve Tüm Doğu Patriği Mar Ignatius Zakka I Iwas, Müslüman din adamlarına iftar yemeği verdi.

Süryani Mar Afram Manastırında gerçekleştirilen iftar yemeğine Suriye Evkaf Bakanı Muhammed Abdussettar el Seyyid’in yanı sıra bir çok Müslüman ve Hristiyan din âlimi katıldı. İftar programına katılan Suriye Evkaf Bakanı Muhammed Abdüssettar el-Seyyid, Semavi dinlerin hoş görü içinde yaşamalarının ve birlikteliğin sağlanmasının Suriye’yi daha da güçlü kıldığını söyledi. Patrik I Iwas ise iftar yemeğinin, halkın tarihi boyunca pekiştirdiği ortak geleneklerin bir devamın olduğunu belirtti. Patrik I Iwas, Suriye’nin gücünün her zaman ulusal birliğinden kaynaklandığını ifade ederek, bu tablonun inanç ve düşünce özgürlüğü konusunda bir örnek oluşturduğunu belirtti. İftar yemeğine Hıristiyan dinin önde gelen bir çok şahsiyetiyle birlikte Şam ve Şam çevresindeki Müslüman din âlimleri, müftüler ve evkaf müdürleri ile Papalığın Şam Büyükelçisi katıldı.

03.09.2010

Deniz haydutluğu küreset tehdit

ADEN Körfezi, Somali açıkları ile Arap Denizi ve mücavir bölgelerinde korsanlara karşı mücadele için oluşturulan Birleşik Görev Gücünün (CTF-151) Komutanı Tümamiral Sinan Ertuğrul, özellikle son birkaç yılda artan deniz haydutluğunun sadece bölgesel değil, küresel ekonomiyi, deniz ve seyrüsefer güvenliğini ciddî şekilde tehdit ettiğini belirtti.

BM Güvenlik Konseyi kararıyla oluşturulan CTF-151’in komutanlığını Bahreyn’in Mina Limanı’nda demirli bulunan TCG Gökçeada Firkateyninde düzenlenen törenle devralan Tümamiral Ertuğrul, verdiği demeçte, üç ay boyunca üstlendiği görev hakkında bilgi verdi. Tümamiral Ertuğrul, uluslar arası alanda etkin olarak bulunan Türkiye’nin, harekâtın başından itibaren bölgede gerek askeri güçle, gerekse savaş gemileri bulundurarak bu görevi aktif bir şekilde desteklediğini belirtti. Ertuğrul, “Özellikle son birkaç yılda artan deniz haydutluğu, sadece bölgesel değil, küresel ekonomiyi, deniz güvenliğini ve daha önemlisini seyrüsefer güvenliğini ciddî tehlikeler altında bırakmaktadır” dedi. Ertuğrul, Türkiye’nin CTF-151’in karargâhına subay vererek bu görevi çok etkin bir şekilde desteklediğini belirtti.

03.09.2010

İspanya’da işsizlik artıyor

İSPANYA'DA son 4 aydır düşen işsizlik Ağustos ayında yeniden artış gösterdi. Çalışma ve Göçmen Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda, işsizliğin Ağustos ayında yüzde 1,5 artış gösterdiği, işsiz sayısının 61 bin 83 arttığı belirtildi.

Sektörlere göre Ağustos ayına bakıldığında sadece tarım sektöründe işsizlik oranı düşerken, en büyük artış hizmet, inşaat ve endüstri de oldu. Bu yıl Ağustos ayında, bir yıl öncesine oranla işsizliğin yüzde 9,3 artış gösterdiği ortaya çıkarken, mevcut durumda ülkedeki işsiz sayısı 3 milyon 969 bin 661 olarak açıklandı.

03.09.2010

Dinî törende bombalı saldırı

PAKİSTAN'IN doğusundaki Lahor şehrinde Şiilerin düzenlediği dini geçit töreni sırasında 3 bombayla düzenlenen saldırılarda 31 kişi öldü, 281 kişi de yaralandı.

Lahor ilkyardım birimi sözcüsü Fehim Jehanzeb, bazı yaralıların durumu ağır olduğu için ölü sayısının artmasından endişe duyduğunu ifade etti. Yetkililer, 3 intihar bombacısının törenin yapıldığı alanda kalabalığın arasına girerek, üzerlerindeki bombaları patlattıklarını bildirdi.

03.09.2010

Ramazan yakınlaştırıyor

ALMANYA İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, üyesi olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Berlin eyalet teşkilatı tarafından verilen iftara katıldı.

Bakan, Pakistan’da iftarlarını zor şartlarda açan insanların unutulmaması gerektiğini belirterek, insanları yakınlaştıran Ramazan ayından istifade edilmesi gerektiğini söyledi. CDU Berlin Eyalet Meclisi Grubu ve parti teşkilâtı başkanı Frank Henkel’in de hazır bulunduğu iftara, Türkiye başta olmak üzere değişik ülkelerin Berlin Büyükelçilik ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri dâvet edildi.

Ramazan ayının insanların yakınlaşması için güzel bir fırsat olduğunu söyleyen Bakan de Maiziere, “Müslümanların Ramazan ayında gayrimüslimleri de misafir etmeleri çok güzel bir gelenek. Hıristiyanların da Müslümanları bayram sofralarına dâvet etmelerini isterdim. Uyum ve kaynaşmanın yemek masalarında gerçekleşeceğini değişik vesilelerle belirtmiştim” dedi. Bakan de Maiziere, iftar öncesi yaptığı konuşmada Pakistan’daki sel felâketinden etkilenen Müslümanların bu yıl çok mutlu bir Ramazan geçirmediğini belirterek, “Her gün iftar sofrasını kuramayan, geleceği için endişe duyan zor durumdaki insanlara yardım etmeliyiz. Alman hükümetinin de yardım çalışmalarını sürdürüyor” dedi.

03.09.2010

162 metrede Azerî bayrağı

AZERBAYCAN'IN başşehri Bakü’de, dünyanın en yüksek bayrak direğine, düzenlenen törenle Azerbaycan bayrağı çekildi.

‘’Devlet Bayrağı Meydanı’’nda düzenlenen törene Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi milletvekili Mihriban Aliyeva katıldı. Cumhurbaşkanı Aliyev, merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Azerbaycan için yaptığı çalışmalardan ve ‘’Azerbaycan bayrağına verdiği önemden’’ söz etti. Bakü’nün her yerinden rahatlıkla görülebilen bayrak direğinin yüksekliğinin 162, çapının 3,2 metre ve ağırlığının 220 ton olduğu belirtildi.

03.09.2010