Yurt Haber

Biriktirdikleri harçlıkları Pakistan'a yolladılar

Sel felâketinden sonra yaralarını sarmaya çalışan Pakistan’a yardımlar sürüyor.

Kardeş ülke Pakistan’ın yaşadığı sıkıntıya ortak olan Kahramanmaraşlı 12 çocuk da harçlıklarını toplayıp, Pakistan’daki selzedelere göndermeye karar verdi. Kimse Yok Mu Derneği Kahramanmaraş Şubesi’ne giderek, kumbaralarındaki paraları boşaltan çocuklar, yaklaşık 350 lira tutarındaki yardımı, Pakistan’a ulaştırılmak üzere, dernek yetkililerine teslim etti.

Pakistan’da sel felâketinden dolayı yaşanan acıyı bir nebze olsun dindirmek için böyle bir yardım yaptıklarını söyleyen Medine Münevver Yılmaz, zor durumda olan çocukları sevindirmek istediklerini ifade etti. Ervanur Yörük, Pakistan’da felâketi yaşayan insanların durumuna kendilerinin de düşebileceğini belirtirken, Ünzile Bıyıklı da “Pakistan bizim kardeşimiz. Onlara yardım etmek bizim insanlık görevimiz. Onların durumuna biz de düşebilirdik. Allah’a binlerce kez şükretmeliyiz” dedi. Yardıma katılan diğer çocuklar da herkesi Pakistan’a el uzatmaya çağırdı.

Yapılan yardımlardan dolayı büyük memnuniyet duyduklarını söyleyen Kimse Yok Mu Derneği Kahramanmaraş Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Timurbanga, “Pakistan, büyük bir felâket yaşıyor. Biz dost ve kardeş ülke olarak buna duyarsız kalamayız. Bu küçük yürekler, fevkalâde güzel bir davranışla kendi harçlıklarını oradaki sel felâketi mağdurlarına bağışlıyor. Ben bu gençleri tebrik ediyorum. Tüm halkımızı da bu konuda duyarlı olmaya dâvet ediyorum” şeklinde konuştu.

BAĞCILAR'DA

YARDIM İFTARI

BağcIlar Belediyesince Pakistan’a yardım amacıyla düzenlenen iftar yemeğinde iş adamları tarafından 1 milyon TL’lik yardım taahhüdünde bulunuldu. Bağcılar Halk Sarayı’ndaki iftar yemeğinin ardından ilçede faaliyet gösteren iş adamlarına taahhüt belgeleri dağıtıldı. İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay’ın 200 bin TL ile destek verdiği kampanyada toplam 1 milyon TL’lik yardım taahhüdü alındı. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, hedeflerinin Ekim ayı sonuna kadar 2 milyon TL yardım toplamak olduğunu söyledi. Toplanacak yardımın ilk bölümünün Ramazan Bayramı’nın ardından, sel felâketine maruz kalan Pakistan’a ulaştırılacağını vurgulayan Çağırıcı, ‘’Kardeş ülke Pakistan’ın kadınları, Kurtuluş Savaşımızda yüzüklerini, bileziklerini, küpelerini satarak bize destek olmuşlardı. Şimdi vefa borcumuzu ödeme zamanı’’ diye konuştu. Öte yandan, Bağcılar Belediyesinin iftar çadırında çocuklara bin adet ‘’Pakistan’a yardım kumbarası’’ dağıtıldı.

30.08.2010

İhsanoğlu Pakistan’da

İslÂm Konferansı Teşkilâtı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, büyük bir afet bölgesi haline dönüşen Pakistan’a geldi.

İhsanoğlu’nu üst düzey Pakistanlı yetkililer ve Türkiye’nin Pakistan Büyükelçisi Babür Hızlan karşıladı. İhsanoğlu, İslamabad’da İKT üyesi ülkelerin afet bölgelerine gönderilen yardımların koordinasyonunu sağlamak için yapılan toplantıya katıldı. Üst düzey görüşmelerde de bulunacak olan İhsanoğlu, selden etkilenen bölgelere giderek, yardım faaliyetlerini yerinde inceleyecek.

30.08.2010

Çocuklara teravih sürprizi

PolatlI İş Adamları Derneği (POLİAD) üyeleri, teravihe gelen çocuklara oyuncak sürprizi yaptı. Yunus Emre Camii, Hacı Nafiz Camii, Şehitlik Camii, Menteşe Camii, Yurdakul Camii, Raziye Hatun Camii ve İstiklâl Camii’nde dağıtılan oyuncaklar kız ve erkek çocuklar tarafından yoğun ilgi gördü.

Oyuncak dağıtım ile ilgili konuşan Polatlı İş Adamları Derneği (POLİAD) Başkanı Mehmet Hasan Doğan, “Çocuklarımıza Ramazan-ı Şeref-i, camiyi ve teravihi sevdirmek amacıyla oyuncak dağıtıyoruz. Zira günümüz şartlarında çocuklarımızı etkileyen çok fazla dış etken mevcut. Dinî motivasyon da zorla değil sevgi ile yapılmalı. Bu amaçla camilere teravih kılmaya gelen çocuklarımızı ödüllendirmiş olduk” dedi. Teravih namazı sonrası, çocuklar cami avlusunda yeni oyuncakları ile oynadı.

30.08.2010

Çarşılarda Ramazan bereketi

YURDUN dört bir yanındaki kapalı çarşılar 11 ayın sultanı Ramazanla birlikte hareketlenirken, vatandaşlar pek çok ürünü uygun fiyata alabilmek için büyük alış veriş merkezleri yerine bu mekânları tercih ediyor.

Türkiye’nin önemli alış veriş mekânlarından olan tarihî Bursa Kapalı Çarşı da Ramazan dolayısıyla oldukça yoğun günler geçiriyor. İstanbul, Bursa ve Edirne’den sonra kapalı çarşı bakımından Anadolu’nun önde gelen şehirleri arasında yer alan Şanlıurfa’daki çok sayıda kapalı çarşılarda da haraketlilik yaşanıyor. Antakya’da 1890’li yıllarda yapılan ve yöresel gıda maddelerinden giyime kadar her türlü alış verişi yapmanın mümkün olduğu Uzun Çarşı, Ramazanla birlikte nostalji yaşıyor.

Tarihî zenginlikleriyle mutlaka görülmesi gereken Edirne’nin tarihî kapalı çarşılarında da Ramazan hareketliliği yaşıyor. Birbirine yürüme mesafesindeki Alipaşa, Bedesten ve Arasta Çarşıları, farklı mimarileri, mistik görünümleri ve ferahlık veren yapılarıyla geçmişte olduğu gibi günümüzde de ilgi çekiyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait dükkânları kiralayarak ‘’ekmek tekneleri’’ni işleten esnaf, satışların eskisi kadar iyi olmadığını ancak yine de vatandaşın tarihî çarşılara ilgisinden memnun olduklarını söylüyor. Tarihî Alipaşa Çarşısı Dernek Başkanı Erdem Erişgen, Ramazan dolayısıyla tarihî çarşıların ziyaretçi akınına uğradığını belirtti. Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen çok sayıda turistin de, tarihî çarşılarda alış veriş yaptığını ifade eden Erişgen, şunları kaydetti: ’’Ramazan nedeniyle tarihî çarşılarımıza hem ziyaret hem de alış veriş yapmak amacıyla çok sayıda yerli ve yabancı turist geliyor. Ekonomik kriz nedeniyle sıkıntılı günler geçiren esnafımızın yüzü, Ramazanla birlikte gülmeye başladı. Sınır kenti olmamız nedeniyle, çarşılarımıza günü birlik alış veriş yapmak için Bulgar ve Yunan turistler de geliyor.’’ Tekirdağ’da da bir çok tarihî eserin yıkılmasına rağmen ayakta kalmayı başarabilen çarşılarda da Ramazan bereketi sürüyor. 1553 yılında tarihî Rüstem Paşa Camii ile birlikte inşa edilen Rüstem Paşa Çarşısı’nda 49 dükkân bulunuyor. Dükkânlar, vatandaşlara tarihin gölgesinde Türk kahvelerini yudumlama imkânı sunuyor. Gıdadan giyime kadar bütün ihtiyaçların karşılanabildiği Adana’nın geleneksel çarşılarına gidenler, tarihî doku içinde nostaljik ve hesaplı alış veriş keyfini yaşıyor.

30.08.2010

Araçlara yaya ayarı

ARAÇLARIN ön taraftan çaptığı yayaların ve diğer korumasız karayolu kullanıcılarının yaralanmalarını azaltmak amacıyla taşıtlarda aranacak teknik şartlar belirlendi.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, ‘’Yayaların ve Diğer Korunmasız Karayolu Kullanıcılarının Korunması Hakkında Motorlu Araçların Tip Onayı Yönetmeliği ((AT) 78/2009), Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı.

Yönetmelikle Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca, araçların yapım ve kullanım bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine uyma zorunluluğunu yerine getirmek üzere, araçların ön taraftan çarptığı yayaların ve diğer korunmasız karayolu kullanıcılarının yaralanma sayısını ve şiddetini azaltmak ve bu tür çarpışmaları önlemek için motorlu araçların ve ön koruma sistemlerinin yapısı ve işlevi ile ilgili şartlar tesbit edildi.

Yönetmelik, yolcu taşıma amacıyla tasarımlanmış ve imal edilmiş, sürücü koltuğuna ilâve olarak en fazla sekiz kişilik oturma yeri olan motorlu araçlar ile yük taşıma amacıyla tasarımlanmış ve imal edilmiş, azamî kütlesi 3,5 tonu aşmayan motorlu araçları kapsıyor. Buna göre imalatçılar, piyasaya arz edilen araçlarda tip onaylı fren destek sistemi donanımının takılmış olmasını ve bu araçların yönetmelikte belirtilen şartlara uygunluğu ile onay kuruluşuna aracın veya ön koruma sisteminin özellikleri ve deney şartları ile ilgili uygun verileri sağlamak zorunda olacak.

Ön koruma sistemlerinin ayrı teknik ünite olarak tedarik edilmesi durumunda, imalatçılar onay kuruluşuna sistemlerin özellikleri ve deney şartları ile ilgili uygun verileri sağlayacak. Ayrı teknik ünite olarak ön koruma sistemleri beraberinde, ön koruma sistemi tip onayı almış araç tiplerinin bir listesi ve açık montaj talimatları bulunmadıkça dağıtılamayacak, satışa sunulamayacak veya satılamayacak.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, yaya korunması ile ilgili gerekçelere dayanarak ilk defa tip onayı alacak yeni araç tiplerine AT tip onayı veya ulusal tip onayı vermeyecek.

Ön koruma sistemleri ile ilgili gerekçelere dayanılarak, belirtilen şartlara uymayan tip onayı mevcut araçların uygunluk belgeleri Motorlu Araçlar ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliğinin ilgili maddesinin amaçları bakımından geçersiz kabul edilecek ve bu araçların tescili ve satışı yapılamayacak ve hizmete konulamayacak.

İmalatçının bu yönetmeliğin hükümlerini ihlal etmesi halinde Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanacak.

Bu yönetmelikle daha önce yayınlanan Tip Onayı Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.

Yönetmelik, 1 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe girecek.

30.08.2010

500 hektar orman alanı zarar gördü

ANTALYA'NIN merkez Aksu ilçesine bağlı Karaöz beldesi yakınlarında 26 Ağustosta başlayan ve önceki akşam saatlerinde kontrol altına alınan yangında soğutma çalışmaları sürüyor.

Antalya Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, gün boyunca havadan ve karadan sürdürülen söndürme çalışmalarının havanın kararmasından sonra yalnızca karadan devam ettirildiğini ve yoğun mücadeleden sonra yangının saat 21.00 civarında kontrol altına alındığını kaydetti. Yetkililer, arazözlerin, iş makinelerinin ve işçilerin yangın bölgesinde soğutma çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Yapılan ilk tesbitlere Antalya’nın merkez Aksu ilçesindeki orman yangınında 500 hektarlık alan zarar gördü. Karaöz beldesinde Perşembe günü ahır yapan M.S’nin çalışması sırasında kaynak makinesinden sıçrayan kıvılcımdan çıktığı belirlenen yangın, rüzgârın da etkisiyle büyümüş, yangında ormanlık alanın yanı sıra, sera, ahırlar ve meyve bahçeleri de zarar görmüştü.

30.08.2010

On bin kişi tarihî çayırda iftar yaptı

BEYKOZ Belediyesi’nin tarihi Beykoz çayırında düzenlediği iftara 10 bin kişi katıldı. Yer sofrasında yapılan iftar piknik tadında gerçekleştirildi.

Beykoz Belediyesi’nin ilk defa düzenlediği ‘yer sofrası’na 10 bin kişi katıldı. Tarihî Beykoz Çayırındaki iftara vatandaşlar çocuklarıyla birlikte katılarak farklı bir akşam yaşadılar. İBB Mehteran ekibinin On Çeşmeler’de ve çayırdaki gösterisiyle başlayan programa Beykoz Kaymakamı Aydın Ergün ve Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in yanı sıra siyasî partilerin temsilcileri, muhtarlar, meclis üyeleri de katıldı. Vatandaşlar iftar saatine yakın yer sofralarında yerlerini alırken renkli görüntüler oluşturdular. Görevliler aksama yaşanmaması için yoğun gayret gösterirken, Başkan Çelikbilek de yemek paketlerini kontrol ederek dağıtım yaptı. Vatandaşlarla tek tek sohbet eden Başkan Çelikbilek, iftarı Türkiye’nin her bölgesinden bulunan yöre dernekleri ile birlikte gerçekleştirdiğini ve Anadolu kültürünün en güzel örneğinin sergilendiğini belirterek, “İlçemiz kendi tarihinde bir ilki yaşıyor. Tarihî çayırda aynı anda binlerce vatandaş ilk defa birlikte iftar yapıyor” diyerek düşüncelerini dile getirdi. Program, Yenikapı Mevlevileri Sema Gösterisi ve Sami Savni Özer’in konseriyle sona erdi. İstanbul

30.08.2010

‘Şiddetli kuraklık’ Filyos Çayı’nı kuruttu

Zonguldak’ta, şiddetli kuraklık nedeniyle su miktarı azalan Filyos Çayı’nın yatağında oluşan derin yarıklar arasında yeşeren otlar, hayvanlara besin kaynağı oldu.

Bolu Aladağ’dan doğan, Karabük sınırını geçtikten sonra Zonguldak’ta Devrek Çayı ile birleşen 228 kilometre uzunluğundaki Filyos Çayı, bölgedeki yağışların azlığı dolayısıyla kurumaya başladı. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Kuraklık İzleme Sistemi verilerinde Zonguldak için Mayıs-Temmuz ayında, yüksek sınıflandırma derecesi olarak ‘’olağanüstü kuraklık’’ ve ‘’çok şiddetli kuraklık’’tan sonra gelen ‘’şiddetli kuraklık’’ tesbit edildi. Kuraklık ve aşırı sıcaklardan dolayı çay yatağındaki su miktarı azalırken, topraktaki yarıkların yer yer 20-35 santimetre derinliğe ulaştığı görüldü.

30.08.2010

Sesimizi duyan var mı?

ÇAYKUR’un bir çalışanı olarak bir derdimi dile getirmek istiyorum.

Yıllardır ÇAYKUR’da bir fabrikada işçi olarak çalıştım. ‘Çavuş’ oldum, daha sonra ‘usta’ olarak görevlendirildim. Halen de vardiyemde ‘imalat ustabaşı’ olarak çalışmaktayım.

Fabrikalarda üretimde yöneticilerin en büyük yardımcıları üretim ustalarıdır. Çünkü vardiyeler genel olarak usta ve ustabaşılara teslim edilir.

Fakat ustaların hiçbir ayrıcalığı yoktur. Çünkü üretimle alâkalı olmayan bir çok işçi arkadaşımız on iki ay çalışacak şekilde kadro almış ve çalışmaktadır. Şimdi de yüksek okul mezunu eksperlere kadro verilmesi gündemdedir.

İmalatın çoğu yükünü taşıyan ustalara her sene fazla çalıştırılacağımıza dair sözler verilmesine karşılık hiçbir zaman bu sözler yerine getirilmemiştir. Esasında ağır yükü taşıyan bizlere de acilen kadro verilmelidir.

Üretim boyunca her türlü eksikliğin hesabı bizlere sorulmaktadır. Gerekirse ceza dahi ve-rilmektedir. Ama kadroya sıra gelince bizler üvey evlât olmaktayız. Hepimiz kadro verilen düz işçilerin yaptığı işi yapamayız ki! Acaba bizlere de kadro verilse ÇAYKUR batar mı?

Görev yaptığımız süre içerisinde daha etkili ve verimli olabilmemiz için bizlere de kadro verilmesini talep ediyoruz. Yoksa alın ustalığımız sizin olsun. Usta olmakla karın doymuyor ki! İnşallah sesimizi duyan bir ‘yetkili’ çıkar.

ÇAYKUR’da ‘Usta’ olarak

çalışan bir kısım işçiler adına M. Y. / Rize

30.08.2010