Güncel |
12 Eylül anayasası ortadan kalkmayacak |
Referandumda, anayasa deği-şikliği paketi kabul edilip anayasa metni haline dönüşse bile Türkiye’de yürürlükteki Anayasa’nın12 Eylül anayasası olmaya devam edeceğine dikkat çeken Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, ‘’Bunun aksini kimse söyleyemez, Başbakan da söyleyemez’’ dedi. Türkİye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, ‘’Bu paket kabul edilse, Anayasa metni haline dönüşse bile Türkiye’de yürürlüklükteki Anayasa 12 Eylül anayasası olmaya devam edecektir. Bunun aksini kimse söyleyemez, Başbakan da söyleyemez’’ dedi. Partisinin iftar programı ile il başkanı Ahmet Kuzu tarafından yaptırılan öğrenci evlerinin açılışına katılmak üzere Sivas’a gelen Şener, Bölge Trafik Müdürlüğü önünde atlı gruplar ve 10 davul eşliğinde partililer tarafından karşılandı. Şener, kendisi için kesilmek üzere hazırlanan yaklaşık 100 koyunun kesilmesini engelledi. Koyunları görünce ‘’Türkiye’de hayvan kalmadı sanıyordum. Sivas’ta var’’ diye espri yapan Şener, daha sonra parti bayraklarının asıldığı faytona bindi. Bir süre faytonu süren Şener, kendisini karşılayan atlı grupla selamlaştı. Daha sonra öğrenci evlerinin açılışına katılan Şener, yaptığı konuşmada, Ramazan ayının önemine değindi. Oruç tutmanın sadece aç ve susuz kalmak olmadığını vurgulayan Şener, şöyle devam etti: ‘’Derler ki ‘Oruç tutan kişi yemez içmez, aynı zamanda dilini tutmasını bilir. Konuştuğu zaman güzel konuşur. Düşündüğü zaman güzel düşünür’ Ama şu meydanlara dökülen, kampanyalar düzenleyen evetçilere ve hayırcılara bakın. Bir tarafta Başbakan, bir tarafta ana muhalefet partisinin genel başkanı olmak üzere bazı partilerin genel başkanları hiç ramazanın ulviyetine, ruh haline uygun bir kampanya sürdürüyorlar mı? Temiz konuşup, temiz düşünmeyi becerebiliyorlar mı?’’ Anayasa değişikliklerine de değinen Şener, ‘’Bu Anayasa paketine iktidarın iddia ettiği anlamları yüklemek mümkün değil. Bu Anayasa paketine muhalefetin iddia ettiği anlamları yüklemek de mümkün değil. Yani ne evetçilerin Anayasa paketi ile ilgili söyledikleri şeyler doğrudur ne de hayırcıların bu Anayasa paketiyle ilgili söyledikleri doğrudur’’ dedi. Burada amacın sonuç almak, iş yapmak olmadığını öne süren Şener, Anayasa değişikliklerine, küçük bir adım olduğu için ‘’evet’’ diyeceklerini ifade ederek, ‘’Ama yükleyeceğimiz anlam sadece küçük bir adım anlamına geliyor. Başka anlam yüklemiyoruz ve kampanyaya gerek duymuyoruz. Bu Anayasa metnine baktığımızda işin özeti bu’’ diye konuştu. Şener, ‘’Mecliste yeterli oyu alamadığı için Anayasa gereği zorunlu olarak halk oyuna gitmiştir. Eğer maksat kavga yapmak olmasaydı, daha köklü, daha derin değişiklikleri mecliste yapabilirlerdi’’ dedi. Şener, konuşmasının ardından öğrenci evlerinin açılışını yaparak, evler hakkında bilgi aldı. |
30.08.2010 |
“Recep Bey’i Brüksel’de anlatacağım” |
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ayın 20’sinde Brüksel’e gideceğim. Recep Bey’i orada da anlatacağım. Recep Bey’in eline pergel, cetvel alıp milletin boyunu ölçmeye çalıştığını anlatacağım’’ dedi. Kılıçdaroğlu, Kayseri’de Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde, Başbakan’ın, kendilerini kürsülerde hiç Anayasa değişikliğinden bahsetmemekle suçladığını belirterek, ‘’Sayın Başbakan kendine güveniyorsan, adam gibi adamsan çıkarsın karşıma tartışırsın. Millet ne olduğunu anlar. Bir Başbakan tartışmaktan korkmaz. Bu Türkiye’de iki kişi tartışmaktan korktu. Birincisi Kenan Evren, ikincisi Recep Tayyip Erdoğan. Recep Bey benimle televizyona çıkmaya cesaret edemez’’ diye konuştu. Başbakan’ın çiftçiye, işçiye, memura ve işsize hakaret ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, ‘’Ama sayın Başbakan’ın bir isteğini yerine getirelim. 12 Eylül’de anamızı, kardeşimizi, eşimizi alıp sandığa gidelim. Dilini tutamayan, vatandaşa hakaret eden Recep Bey’e dersini verelim. Ayın 20’sinde Brüksel’e gideceğim. Recep Bey’i orada da anlatacağım. Recep Bey’in eline pergel, cetvel alıp milletin boyunu ölçmeye çalıştığını anlatacağım’’ dedi. BAĞIŞ: AB, ASIL SANA SORACAK Kılıçdaroğlu’na Brüksel’e gidip Başbakan’ı şikâyet edeceği yönündeki ifadelerine karşılık Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’tan geldi. Bağış, ‘’Orada asıl AB soracaktır; ‘Hah iyi ki geldin, biz de sana soracaktık. Türkiye’de demokrasinin ve insan haklarının ilerlemesi için bu saate kadar ne yaptın?’ diye’’ diye konuştu. |
30.08.2010 |
Terör, kardeşlik ve demokrasiyle kurutulur |
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, terörün, kardeşlik ve demokrasiyle kurutulabileceğini söyledi. Günay, “Haksızlık ve eşitsizlikleri kaldırarak terörü kurutmaya çalışıyoruz. Bunu millet olarak başaracağız” dedi. Günay, Burdur’un Ağlasun ilçesinde Antoninler Çeşmesi’nin açılışı öncesi ilçe halkına seslendi. Bakan Günay, 20 gün sonra yapılacak referandumda vatandaşın siyasî partiye oy vermeyeceğini, neyi oylayacağını araştırmasını istedi. Yani Anayasa paketinde güzel düzenlemeler olduğunu kaydeden Günay, “Vicdanınıza sığıyorsa destekleyin” dedi. Terörün, kardeşlik ve demokrasiyle kurutulabileceğini kaydeden Günay, “Haksızlık ve eşitsizlikleri kaldırarak terörü kurutmaya çalışıyoruz. Bunu millet olarak başaracağız.” dedi. |
30.08.2010 |
Arınç’tan medya patronlarına eleştiri |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çalışanlarına sahip çıkmayan medya patronlarını eleştirdi. Bitlis Gazeteciler Cemiyeti ve hizmet binası, Devlet Bakanı Arınç tarafından açıldı. Açılışta bir konuşma yapan Arınç, çalışanlarına sahip çıkmayan medya patronlarını eleştirdi. Arınç, bazı medya patronlarının milyar dolarlarla ihale aldığını; ancak çalıştırdığı gazetecilere 6 aydır maaş ödemediğini söyledi. Arınç, “Benim için önemli olan o patronun 3 milyar dolar 6 milyar dolar masanın üzerine koyup ihale almaları değil, önce çalıştırdıklarının hakkını, alın terinin hakkını verip vermemesidir. Dolayısıyla medya çalışanlarının özerk haklarının güçlendirilmesi hükümet olarak da elbete bizim önceliğimizdir” dedi. |
30.08.2010 |
Kapıkule’de 10 km’lik TIR kuyruğu |
Bulgar gümrüğündeki işlemlerin yavaş sürmesi sebebiyle Kapıkule Sınır Kapısı’nda yaklaşık 10 kilometre TIR kuyruğu oluştu. Yurdun değişik illerinde aldıkları yükü pazartesi günü Avrupa ülkelerindeki sahiplerine teslim etmesi gereken TIR sürücüleri Kapıkule önünde sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Bulgar gümrüğünde işlemlerin yavaş sürmesi sebebiyle TIR kuyruğu Edirne’ye doğru uzadı. Gece saatlerinden itibaren sıranın kendisine gelmesini bekleyen TIR sürücülerinden Şemsettin Tuncel, her hafta sonu bu sorunu yaşadıklarını söyledi. Bursa ve İstanbul’dan aldığı yükü Almanya’ya götürdüğünü anlatan Tuncel, “Gümrükler yavaş çalışıyor. Her hafta sonu geldiğinde şu çileyi çekiyoruz. Geceden bu yana uykusuz bir şekilde bekliyoruz” dedi. Yükünü Bosna-Hersek’e götüren Recep Öncek ise akşamdan bu yana sırada olduğunu, yakın zamanda sıranın kendisine gelmesini beklemediğini kaydetti. Bulgar tarafının çalışmadığını dile getiren Öncek, “37 derecelik sıcaklıkta sıranın bize gelmesini bekliyoruz. Yetkililerin bu duruma bir çözüm bulmasını istiyoruz” diye konuştu. |
30.08.2010 |
Ergin: Şikâyeti olan 10 ay sonra kozlarını paylaşsın |
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ‘’AK Parti’den şikâyeti olan vatandaşlar 10 ay sonra genel seçimlerde kozlarını paylaşırlar’’ dedi. Ergin, Narin Otel’de iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarına verdiği iftar programında yaptığı konuşmada, 12 Eylül Pazar günü yapılacak referandumun 26 maddelik anayasa değişikliğini kapsadığını söyledi. Muhalefet partilerinin yeni anayasa paketinin sadece iki maddesine karşı çıktıklarını hatırlatan Ergin, şöyle devam etti: ‘’Referandumu ‘AK Parti gitsin mi, kalsın mı?’ ya çevirdiler. Muhalefet partileri sadece Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) yapılacak düzenlemeye karşı çıkıyorlar. Özellikle ‘Hükümet yargıyı ele geçirmeye çalışıyor’ sözlerine üzülüyoruz.” Türkiye’nin dünyanın 17, Avrupa’nın 6. büyük ekonomisine sahip olduğunun altını çizen Ergin, değişikliğe uğrayacak olan anayasa ile çıtayı daha da yükselteceklerini kaydetti. Gelecek yıl genel seçimlerin yapılacağını hatırlatan Ergin, ‘’AK Parti’den şikâyeti olan vatandaşlar 10 ay sonra genel seçimlerde kozlarını paylaşırlar. Referandum ayrı, genel seçimler ayrı’’ dedi. |
30.08.2010 |
Akdağ: Siyasetçiler gerginlik oluşturmamalı |
SağlIk Bakanı Recep Akdağ, ‘’Biz siyasetçilerin gerginlik oluşturmaması gerekiyor. Buna çok itina göstermeliyiz. Sonuçta aynı vatan toprağı üzerinde, aynı bayrak altında yaşıyoruz’’ dedi. Erzurum’da gezi ve incelemelerini sürdüren Akdağ, Büyük Birlik Partisi Erzurum İl Başkanı Faruk Şahin’i ziyaretinde asıl meselenin Türkiye’de darbe dönemi sonrası kurulan tahakküm edici yargı unsurlarının değiştirilmesi meselesi olduğu dile getirdi. Bakan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Bu yüksek hassasiyet, gerçekten takdire şayandır. Milletçe bir araya gelebileceğimizi göstermek için örnek oldu. Siyasette bazen gerginlik olabiliyor. Aslında biz siyasetçilerin gerginlik oluşturmaması gerekiyor. Buna çok itina göstermeliyiz. Sonuçta aynı vatan toprağı üzerinde, aynı bayrak altında yaşıyoruz. Organik, yakın mahalli ilişkilerin canlı olduğu Anadolu şehirlerinde, bu tarz gerginlikler olacak şey değil. Anayasa değişikliğine ilişkin, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da hayatta olsaydı her halde canı gönülden bu işin öncülüğünü yapacaktı.’’ |
30.08.2010 |
Topçu’dan liderlere üslûp uyarısı |
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu, ‘’Milletin önünde birbirinize küfür ederek, bu milleti kamplara bölmeye ne hakkınız var? Bu davranışlarını, bu üslûplarını Büyük Birlik Partisi olarak, siyasete ahlâkı yerleştirme hedefi olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşları olarak kınıyorum, reddediyorum’’ dedi. Topçu, BBP Şarkışla İlce Teşkilâtı’nın Şehitler Parkında düzenlediği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın iftar sofralarının siyaset yeri haline getirilmemesi konusunda siyasilere uyarıları olduğunu ifade ederek, bunu çok doğru bulduğunu söyledi. Referandum sürecini de değerlendiren Topçu, şunları kaydetti: ‘’Bu siyasi partilerin liderleri, Allah etmeye iftar sofralarında, millet meydanlarını da neredeyse 16 defa değişmiş, sesi soluğu çıkmamış bir Anayasa, 17’incisi değişiyor. ‘Niye 17’inci değişikliği millet yapıyor’ diye adeta birbirinin boğazına sarılmayı, birbirine ne yazık ki küfür etmeyi adet haline getirdi. Ayıplıyorum, ayıplıyorum. Diyanet İşleri bu konuda bir açıklama yaptı. Ya sizin ne derdiniz var? Rahmetli genel başkanın dediği gibi sizin aklınıza ölüm gelmez mi? Ölüm var. Başbakan da olsan öleceksin, ana muhalefet lideri de olsan öleceksin. Milletin önünde birbirinize küfür ederek, bu milleti kamplara bölmeye ne hakkınız var. Bu davranışlarını, bu üslûplarını Büyük Birlik Partisi olarak, siyasete ahlâkî yerleştirme hedefi olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşları olarak kınıyorum, reddediyorum. Böyle bir şey yok ya. Her şeyi 3 tane oy uğruna çürüm çürüm çürütüyorlar.’’ |
30.08.2010 |
Zaferi birlikte kazandık |
30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, zaferin birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla yazılmış büyük bir destan olduğunu belirtti. CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, 30 Ağustos Zaferi’nin birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla yazılmış büyük bir destan olduğunu belirterek, ‘’Büyük Zafer ile hür, müstakil ve bir arada yaşama kararlılığımızın ebedi anıtı dikilmiş, Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olduğu dünyaya ilân edilmiştir’’ dedi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla mesaj yayımlayan Gül, Türkiye tarihindeki çok önemli bir kilometre taşı olan 30 Ağustos Zaferi’nin 88. yıl dönümünü hep birlikte ve coşkuyla kutlamanın gururunun yaşandığını ifade etti. Aziz Türk milletinin ve kahraman ordunun, güçlü ordulara karşı elde ettiği Büyük Zafer’in, tarihe altın harflerle işlendiğini kaydeden Gül, ‘’30 Ağustos Zaferi, esasen şanlı tarihimizin bir özetidir. Türk milleti bu zaferle adeta küllerinden yeniden doğmuştur’’ ifadesini kullandı. Bu zaferin, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla yazılmış büyük bir destan olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti: ‘’Büyük Zafer ile hür, müstakil ve bir arada yaşama kararlılığımızın ebedi anıtı dikilmiş, Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olduğu dünyaya ilan edilmiştir. Milletimiz, 30 Ağustos Zaferi’yle birlik ve bütünlüğünü her şart altında koruyacağını bir kez daha göstermiştir. Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi neticesinde kazanılan 30 Ağustos Zaferi, millet-ordu bütünleşmesiyle verilen varoluş mücadelesini nihai başarıya ulaştırırken, İstiklal Savaşı’nın temel hedefi olan, millet egemenliğine dayalı yeni bir devlete kavuşmamızın yolunu da açmıştır.” ŞAHİN: ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN ARMAĞANI TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. Şahin mesajında ‘’Hiç kuşku yok ki, büyük milletimiz şehit ve gazilerimizin armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti’ni birlik ve beraberlik ruhundan aldığı güç ve inançla daima yücelterek sonsuza kadar yaşatacaktır’’ dedi. ERDOĞAN: CUMHURİYETİ KORUYACAĞIZ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mesajında, büyük fedakârlıklarla kazanılan 30 Ağustos Zaferi’nin verdiği güç ve cesaretle, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyeti koruyacaklarını, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşıma hedefini mutlaka gerçekleştireceklerini bildirdi. |
30.08.2010 |
Metropolleri kana bulayacaklardı |
DİYARBAKIR'DA bir LPG tankı içinde 65 kilogram plastik patlayıcı ele geçirildi. Patlayıcının metropol illerde gerçekleştirilmesi planlanan sansasyonel eylemler için hazırlandığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince şehir merkezinde düzenlenen operasyonda, bir LPG tankı içinde terör örgütü PKK’ya ait 65 kilogram plastik patlayıcı bulundu. Olayla ilgili 3 kişiyi yakalanırken, soruşturmanın geniş çaplı sürdürüldüğü bildirildi. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde düzenlediği basın toplantısında, bölücü terör örgütünün son dönemlerdeki sansasyonel nitelikteki bombalı saldırı eylemleri ile finans kaynaklarından olan uyuşturucu ticaretine yönelik yapılan istihbarat ve takip çalışmaları sonucunda, Silvan yolu üzerindeki Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü önünde operasyonel çalışmalar başlatıldığını söyledi. 26 Ağustos’ta yapılan çalışmalar sırasında bir kamyonun kasasındaki plastik pencereler arasında, çuvallar içerisine gizlenmiş vaziyette 65 kilogram kubar esrar ile büyük boy bir varil içerisine gizlenmiş LPG tankı içinde patlayıcı madde ve düzeneklerin ele geçirildiğini bildiren Vali Toprak, yakalanan 3 kişi ile ilgili tahkikatın Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğünce yürütüldüğünü, söz konusu kişilerin adli makamlara sevk edildiğini vurguladı.Kamyonda yapılan aramada, bir adet büyük boy varil içerisine gizlenmiş 24 kilogramlık araç LPG tankının içinde, 64 kilogram el yapımı patlayıcı madde ile 1 kilogram plastik patlayıcının bulunduğunu belirten Toprak, ayrıca 2 adet elektrikli kapsül, bomba düzeneğinde kullanılan kablo ve bant parçaları, örgütsel dökümanlar, 65 kilogram esrar, sahte kimlik ve sürücü belgesi, cep telefonları, sim kartları ve hafıza kartlarının ele geçirildiğini bildirdi. Söz konusu patlayıcı madde ve düzeneklerin, 11 Haziran’da İzmir’de ele geçirilen ve 5 Ağustos’ta Ergani’de etkisiz hale getirilen el yapımı bombalarla aynı özelliklere sahip olduğu bilgisini veren Vali Toprak, bu patlayıcıların Diyarbakır’daki kırsal alanda faaliyet gösteren bölücü terör örgütü mensuplarınca hazırlandığını söyledi. Vali Toprak, ‘’Yakalanan şahısların patlayıcı maddeyi metropol illerinde sansasyonel nitelikte bombalama eylemi gerçekleştirme hazırlığındaki şahıslara ulaştırma gayreti içerisinde oldukları tespit edilmiştir’’ dedi. |
30.08.2010 |
‘Ramazandan sonra ekmeğe zam var’ iddiası |
TÜRKİYE Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, çiftçinin TMO’ya 50 kuruşa verdiği buğdayın un tüccarının elinde olduğunu belirterek, Ramazan ayının ardından ekmek ve simit fiyatlarına zam yapılacağını iddia etti. Yetkin, Ankara İçkale Otel’de düzenlediği basın toplantısında, TZD’nin ‘’2010 yılı ekmek raporu’’nu açıkladı. Türkiye’de her yıl 12 milyon ton civarında ekmek üretildiğini belirten Yetkin, yoksul bölgelerde ekmek tüketiminin arttığını, insanların karnını ekmek ile doyuracak noktaya geldiğini söyledi. Ramazan ayının ardından ekmek ve simite zam yapılacağını iddia eden Yetkin, zammın gerekçesi olarak su, mazot ve doğalgaz giderlerini gösterdi. Buğday fiyatlarının artmasıyla özel sektöre ithalat izni verildiğini hatırlatan Yetkin, çiftçinin TMO’ya 50 kuruşa verdiği buğdayın un tüccarının elinde olduğunu, Ramazan ayından sonra ekmek ve simit fiyatlarına zam yapılacağını öne sürdü. |
30.08.2010 |
TSK demek,Türkiye demek |
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin aleyhindeki her çabanın hedefinde, bağımsızlığı, bütünlüğü ve bölünmezliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğunun unutulmaması gerektiğini savundu. Orgeneral Koşaner’in ‘’Zafer Bayramı ve Türk Silâhlı Kuvvetleri Günü’’ mesajı Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayınlandı. Koşaner: TSK aleyhindeki çabaların hedefi Türkiye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin aleyhindeki her çabanın hedefinde, bağımsızlığı, bütünlüğü ve bölünmezliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğu unutulmamalıdır” dedi. Orgeneral Konaşer, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü mesajında şunları kaydetti: “Büyük zorluklara ve fedakârlıklara katlanılarak kazanılan bu zafer, Cumhuriyetin yeni ve sağlam esaslarıyla perçinlenerek Türk milletinin çağdaş uygarlık yolundaki ilerleyişinin başlangıcı olmuştur. Cumhuriyetimizin üniter-devlet, ulus-devlet ve laik-devlet yapısıyla Atatürkçü Düşünce Sisteminin rehberliğinde güvence altına alınan bu ilerleyişimiz duraksamadan devam edecektir. Sarsılmaz bir birlik ve vatana adanmışlık ruhuyla kenetlenmiş Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, askerlik mesleğinin omuzlarına yüklediği görevin bilinci ve yasal sorumluluklarının gereğiyle hareket ederken daima yanında hissettiği yüce ulusumuzun kendisine olan güveninden güç almıştır. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin bu güvene gölge düşürecek hiçbir çabaya bugüne kadar destek vermediğini ve bundan sonra da vermeyeceğini yüce ulusumuz çok iyi bilmektedir. Bu nedenle, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin aleyhindeki her çabanın hedefinde, bağımsızlığı, bütünlüğü ve bölünmezliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğu unutulmamalıdır.” |
30.08.2010 |
Bakan Ergün: Demokrasi, teşviklerden daha önemli |
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, insanı motive eden, kabiliyetlerini harekete geçiren en önemli unsurun, o ülkedeki demokrasi, insan hakları rejimi ve hukuk devleti anlayışı olduğunu belirterek, ‘’Bu bütün teşviklerden daha önemlidir’’ dedi. Çorum Valiliğini ziyaret eden Bakan Ergün, bir ülkenin gelişmesinin o ülkedeki insanların fikirlerini özgürce ifade edebilmesine bağlı olduğunu belirterek, şunları söyledi: ‘’İnsanı motive eden, kabiliyetlerini harekete geçiren en önemli unsur, o ülkedeki demokrasi, insan hakları rejimi ve hukuk devleti anlayışıdır. bu bütün teşviklerden daha önemlidir. Düşünün bir ülkede düşünceyi açıklama hürriyeti eksikliği varsa, insanlar düşündüklerini açıklayamıyorsa hiçbir insan kabiliyetini sergileyemez. Fikirlerin tartışılmasından hakikatin aydınlığına ulaşılabilir. Bunun mümkün olmadığı bir ülkede ilerleme de olmaz. Türkiye’deki zemin de buna imkan vermiyor. Zemini yeniden oluşturmak gerekiyor. Herkesin rekabetçi ortamdan yararlanabilmesi için daha özgür bir ülke olmamız lazım.’’ |
30.08.2010 |
Oran: Genel af ile ilgili politikamız yok |
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, ‘’Genel af açılımıyla ilgili herhangi bir yeni politikamız yok’’ dedi. Oran, partisinin il başkanlığı tarafından Büyük Otel’de düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, CHP’nin yeni yönetiminin göreve gelişinin üçüncü ayı olduğunu belirtti. Bu süreçte yaptıkları çalışmaları anlatan Oran, CHP’nin demokrasinin son kalesi olduğunu iddia etti. Oran, burada bir gazetecinin ‘Genel afla ilgili bir açılımınız var mı?’ sorusuna, Anayasa halk oylaması sürecinde olduklarını, bu kapsamda birçok miting yapıldığını söyledi. Genel başkanları Kılıçdaroğlu’nun her gittiği yerde farklı şeyleri dile getirdiğini ifade eden Oran, ‘’Ama asıl gündemimiz referandum. Ben de bugün referandum için buradayım. Genel af açılımıyla ilgili herhangi bir yeni politikamız yok. Geçmişteki söylediklerimizi tekrar söylüyoruz. Oradaki medyaya yansıması, maalesef yine medyanın üzerine yapılan baskı sonrası kelimeleri oynatarak, yeni bir şey söylenmiş gibi yapılıyor. Genel başkanımızın o günkü konuşmaların tamamını izlemiş olursanız yeni bir şey söylemediğini göreceksiniz’’ dedi. |
30.08.2010 |