Güncel

Anayasa kötü, değişiklikler yetersiz

ESKİ Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Başkanı Doç. Dr. Osman Can, Anayasa değişikliğini, yetersiz olmasına karşın mevcut Anayasa’nın ‘’kötü’’ olması sebebiyle desteklemek zorunda kaldıklarını söyledi.

Can, Adana’da Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde ‘’Anayasa Değişikliğine Evet Platformu’’ tarafından düzenlenen ‘’Anayasa Değişikliği Paketi ve Referandum’’ konulu konferansa katılarak görüşlerini dile getirdi. Anayasa değişikliğinin ülke gündeminde ciddi gürültü kopardığını, değişikliğin AKP mutfağında hazırlandığı iddialarının olduğunu ifade eden Can, ‘’Ama bu değişikliği biçimlendiren, katkı sağlayan, fikirleriyle destek veren, raporlarıyla katkı sağlayan çok sayıda sivil toplum örgütü var. Bunları bir araya getirdiğinizde sırf bir ‘parti mutfağı’ diyemezsiniz’’ dedi.

Can, Anayasa paketinde grev hakkı yasağıyla ilgili değişikliklerin bulunduğunu belirterek şöyle devam etti: ‘’Grev hakkı, sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir partinin iktidar olduğu 1995 yılında sosyal haklar konusunda oldukça değişiklikler yapılmıştır. Dayanışma yasağı kaldırıldı. Ama, 30 yıl içinde hiç bir zaman grev hakkına dokunulmadı. 16 tane Anayasa değişikliği yapıldı, hiç birinde buna değinmedi. Kim koydu bunları AK Parti mutfağında olan insanlar değil. Bir siyasi gelenekten gelen parti ve bazı kuruluşlar bu Anayasa değişikliğine çok ciddi şekilde karşı çıkıyor. Biz de bu Anayasa değişikliğini oldukça yetersiz, ancak, karşımızda 12 Eylül Anayasası olduğunu bildiğimizden dolayı desteklenmesi gerektiğini söylüyoruz. Türkiye bu Anayasayı hak etmiyor. Hiç bir şekilde hak etmiyor. Mevcut Anayasa’nın bu kadar kötü olması nedeniyle, yetersiz bu Anayasa değişikliğini desteklemek zorunda kalıyoruz.’’

25.08.2010

Savcılar aydınlatacak

ÖĞRENCİ Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, günlerdir kamuoyunu meşgul eden KPSS’ye yönelik iddialarla ilgili, ellerindeki adaylarla ilgili tüm verileri incelediklerini ancak bir sonuca varamadıklarını, bundan sonra olayı savcılığın aydınlatacağını bildirdi.

Yüksek puan alan adayların soru ve cevap kağıtlarını bizzat kendisi de inceleyen Yarımağan, 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı’na ilişkin iddialarla ilgili olarak sorularını cevaplayarak, açıklamalarda bulundu.

İddialarla ilgili geçen hafta başlatılan araştırmalardan bir sonuç elde edilip edilmediği sorusu üzerine Yarımağan, ÖSYM olarak soruşturma yapma yetkilerinin bulunmadığını, araştırma yaptıklarını ifade etti. Bu çerçevede inceleme ve araştırma yaptıklarını belirten Yarımağan, şöyle konuştu:

‘’(KPSS’ye yönelik iddialarla ilgili) elimizdeki verileri incelediğimizde bir sonuca varamıyoruz. Soru kitapları, cevap kâğıtları incelendi. Adaylar soru kitapları üzerinde çalışmış. Bir kısmı hesap yapmış, bir kısmı altını çizmiş. Ben buradan şu sonuca varıyorum, bu kişilere hazır cevap gelmiş olma ihtimali yok. Benim yapabileceklerim burada bitiyor. Bizim verilerimiz burada bir usulsüzlük, bir kopya, soruların sızması biçiminde bir olayın olduğuna ilişkin bir veri içermiyor, bir bulgu yok. Adayların üçte ikisi geçen sene KPSS’ye girmişler. Bunların içinde çoğunun geçen seneki başarıları yüksek ama çok düşük olan birkaç kişi de var. Mesela geçen seneki başarılarını üçe katlayan kişiler de var. Eğer bir şekilde 300-500 kişiye sorular bir türlü servis edilmiş olsaydı, ben yüzde yüz eminim şimdiye kadar bunun kokusu çıkardı, birkaç kişi bize ihbarda bulunurdu. Birşey olmuşsa, bir sızma olmuşsa nereden olduğunu ancak savcılık bulabilir’’

25.08.2010

Yol bozuk haberi yapmış, yargılanmış

TÜRKİYE 12 Eylül anayasasının değişikliği için referanduma hazırlanırken, dönemin mağdurları da konuşmayı sürdürüyor.

Darbenin mağrurlarından biri de Ardahan’da gazetecilikte 40’ıncı yılını geride bırakan Kasım Tırpancı. O dönemde köy ve şehir arasındaki yolların bozukluğunu haber yapan Tırpancı, halkı telaş ve heyecana sebep olacak şekilde yayın yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınmış. 20 gün tutuklu kalan Tırpancı’dan darbeyi haklı gösteren haberler yapılması da istenmiş. Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından hakkında yazdığı haberler sebebiyle sürekli soruşturma açıldığını belirten Tırpancı, 1980 darbesi ile ülkede demokrasi rafa kaldırıldığı gibi, insan haklarının çiğnendiğini ve bunda basın mensuplarının da haksız cezalara maruz kaldığını kaydetti. Tırpancı, “Benim 11-14 Haziran 1982 tarihinde yazmış olduğum ‘Şehirlerarası ve şehir içi yollar çok bozuk’ başlıklı haber ‘Halkın telaş ve heyecanına sebep olduğu’ gerekçesi ile 20 gün tutuklanmama neden oldu. Erzurum Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılandım ve yazıda suç unsuru bulunmadığı için ‘kovuşturmaya yer olmadığı kararı’ verildi. Haksız olarak tutuklandığım halde, koyulan sınırlama nedeniyle dava açarak hakkımı arayamadım ve tazminat alma yoluna dahi gidemedim. İşte bundan dolayı antidemokratik 82 Anayasası’nın değişimini yeterli görmemekle birlikte, vicdanımın sesine uyarak ‘evet’ diyorum ve ileri de mevcut anayasanın tümü ile değişmesini diliyorum” dedi.

25.08.2010

Valilikten “Mobil Nüfus Müdürlüğü”

ANKARA Valiliğinin talimatı üzerine, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak halk oylaması öncesi vatandaşların TC kimlik numarası bulunan nüfus cüzdanı taleplerinin karşılanabilmesi için oluşturulan 4 adet “Mobil Nüfus Müdürlüğü” başkent sokaklarında göreve başladı.

12 Eylülde yapılacak referandumda oy kullanabilmeleri için üzerinde vatandaşlık numarası yer alan nüfus cüzdanlarına sahip olma zorunluluğu sebebiyle kimliklerini değiştirmek isteyen çok sayıda vatandaşın nüfus müdürlüklerini doldurduğunu ve saatlerce sırada beklemek zorunda kalması üzerine, sorunun çözümü için Ankara Valiliğince çeşitli önlemler alındı. “Vatandaşın ayağına nasıl gidebiliriz?” düşüncesiyle hareket eden Valiliğin talimatı ile içerisi özel olarak donatılan ve vatandaşların bu araçlarda işlemlerini yapabileceği 4 adet “Mobil Nüfus Müdürlüğü” minibüsü hazırlandı. 09.00-23.00 saatlerinde çalışacak mobil nüfus müdürlüğü, parklarda, bahçelerde, caddelerde vatandaşlarla buluşulabilecek her yerde görev yapacak. Türkiye'de ilk olan bu hizmet, 12 Eylüle kadar Ankara'nın dört bir tarafında devam edecek.

25.08.2010

Değişiklikler yeterli değil

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Arzuladığımız geniş mânâda anayasa değişikliğini yapamıyoruz. Biz şu andaki anayasanın ihtiyaçlara cevap verdiğine inanmıyoruz. Eksikleri olan bir anayasa metniyle karşı karşıyayız. Onu da hemen 2011 sonrasında oturur konuşuruz. Bizim şu anda taslaklarımız var, bu taslaklarla beraber adımlarımızı atarız’’ dedi.

Başbakan Erdoğan: Değişiklikler yeterli değil AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu andaki Anayasa’nın ihtiyaçlara cevap verdiğine inanmadığını belirterek, “Eksikleri olan bir Anayasa metniyle karşı karşıyayız. Onu da hemen 2011 sonrasında oturur konuşuruz. Bizim şu anda taslaklarımız var, bu taslaklarla beraber adımlarımızı atarız’’ dedi. Erdoğan, Show TV’de Siyaset Meydanı’nda soruları cevapladı. ‘’Terör örgütünün eylemsizlik kararı ve buna bağlı olarak hükümetin ya da devletin terörist başı ile irtibat kurduğu’’ yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Erdoğan, hükümet olarak hiçbir zaman terör örgütü veya temsilcileriyle masaya oturup görüşme yapmayacaklarını vurgulayarak, ‘’Şu veya bu şekilde çeşitli kurumlarıyla bu tür bazı münasebetler gerekirse devlet onu kendisi yapar. Burada bunu birbirine karıştırmamak gerekir’’ dedi. Başbakan Erdoğan, şu anda gündemlerinde 26 maddelik Anayasa değişikliği olduğunu belirterek, “Arzuladığımız geniş manada Anayasa değişikliğini yapmıyoruz” dedi. 2011 seçimlerinden sonra yeni bir geniş kapsamlı Anayasa yapacaklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’Anayasa metinleri kısa metinlerdir, bunları yasalarla mevzuatla genişletiyorsunuz. Burada başlıklar var. Bunu neyle genişleteceğiz, yasalarla. Yasalar buna göre yapılır, mevzuat aynı şekilde. Biz 2011 seçimlerinden sonra istiyoruz ki çok geniş kapsamlı, o zamanki parlamento içinde gruplar olarak anlaşabileceğimiz gruplar teşekkül ederse daha geniş kapsamlı bir anayasa değişikliğini yapabiliriz. Biz şu andaki Anayasa’nın ihtiyaçlara cevap verdiğine inanmıyoruz. Eksikleri olan bir Anayasa metniyle karşı karşıyayız. Onuda hemen 2011 sonrasında oturur konuşuruz. Bizim şu anda taslaklarımız var, bu taslaklarla beraber adımlarımızı atarız.’’

25.08.2010

Bahçeli sert konuştu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘’Hükümetin terör örgütüyle diyalog kurduğu’’ yönündeki iddialara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği karşılığa ilişkin, sert cevap verdi.

MHP Yenimahalle İlçe Teşkilatının Demetevler’de düzenlediği iftar programına katılan Bahçeli, buradaki konuşmasında, PKK terör örgütünün Kandil’deki bir elebaşının ‘’hükümetle diyalog kurulduğunu’’ teyit ettiğini iddia etti. Bahçeli, şunları kaydetti: ‘’Sayın Başbakan adeta kızarıyor, yaptığından utanıyor ve bunu üstünden atabilmek için MHP’ye saldırıyor. ‘Bu diyaloğu, bu pazarlığı açıklamazsanız şerefsizsiniz’ diyor. MHP, bu şerefsizliği kabul etmez. Sen açıklamazsan, günü saati geldiğinde Milliyetçi Hareket bunu açıklar ve açıklamakla beraber terör örgütü ile nasıl işbirliği yaptığının hesabını da sorar. Biz diyoruz ki ‘nasıl oldu bu iş, bunları anlat, milletimizden saklama. Her şeyi saklıyorsun, gizliyorsun ama fark ediliyor’. Sen hangi işbirliğini, kiminle nasıl yaptığını açıklamak yerine gerçeklerin üstünü örtmek için MHP’ye niçin saldırıyorsun? MHP, İmralı’daki cani başıyla sade kahve içip beraber konuştun mu diyor sana? Yaptığın temasları, anlaşmaları, diyalogları, açılım gerçeğini bu millete aç, millet bütün gerçeği bilsin diyor. Hala meydanlara çıkıp MHP’ye saldırıyor. MHP, kirli ağızlardan çıkan şerefsizlikle şerefsizlenmez. MHP, günü geldiğinde her şeyi gizleyen şerefsizlerden hesap soracak.’’

25.08.2010

Sarp sınır kapısında 127 kişi oy kullandı

GÜRCİSTAN ile Türkiye’yi birbirine bağlayan Sarp Sınır Kapısı’nda, Anayasa değişikliğine ilişkin 12 Eylülde yapılacak halk oylaması kapsamında, şu ana kadar 127 kişinin oy kullandığı belirtildi.

Türkiye’nin Kafkaslar’a açılan kapısı olan Sarp Sınır Kapısı’nda, 12 Eylülde Türkiye’de gerçekleştirilecek referandum çerçevesinde, 3 Ağustosta başlayan oy verme işlemi sürüyor. 21 gündür süren oylamada, şu ana kadar 127 kişinin oy kullandığı öğrenildi. Sarp Sınır Kapısı’nda 12 Eylül 2010 saat 16.00’ya kadar sürecek oy verme işlemlerinde, yurt dışında ikamet eden ve daha önce konsolosluklara müracaat edip yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı Türk vatandaşları sandık başına gidiyor. Türk vatandaşlarının oy kullanabilmeleri için de sınır kapısında her gün seçim kurulunca görevlendirilen görevliler vardiyalı olarak 24 saat görev yapıyor.

25.08.2010

Iğsız Paşa da ifade verdi

30 Ağustos itibarıyla emekliğe ayrılacak olan eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, ‘’kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri kurulduğu’’ yönündeki iddialara ilişkin soruşturma kapsamında dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde ifade verdi.

Üniformayı çıkardı ifade verdi 30 Ağustos itibarıyla emekliğe ayrılacak olan eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, ‘’kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri kurulduğu’’ yönündeki iddialara ilişkin soruşturma kapsamında ifade vermek üzere Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Orgeneral Iğsız, Çırağan Caddesi üzerindeki savcı ve hakimlerin kullandığı kapıdan adliye binasına giriş yaptı. Iğsız, daha önce iki kez sağlık raporu göndererek ifade vermeye gelmemiş ve ikinci raporun süresi önceki gün sona ermişti. Orgeneral Hasan Iğsız, önceki gün yapılan törenle 1. Ordu Komutanlığı görevini Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu’na törenle teslim etmişti.

25.08.2010

Reformları hızlandırın sizi kimse tutamaz

İspanya’nın AB ile ilişkilerden sorumlu devlet sekreteri Diego Lopez Garrido, ‘’Türkiye ne kadar hızlı davranırsa, Almanya ve Fransa’nın karşı gelmesi o kadar zorlaşır’’ dedi. İspanya'nın kuzeyindeki Menendez Pelayo Üniversitesinde düzenlenen bir konferansta konuşan Garrido, Türkiye’nin AB’ye giriş sürecine de değinerek ‘’Türkiye bir istisna olmamalıdır’’ diye konuştu.

TÜRKİYE HAREKETE GEÇİP ÖDEVLERİNİ YAPMALI Garrido, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine karşı çıkan Almanya ve Fransa’nın ‘’konuyu açık bir şekilde göremediklerini’’ ifade etti. Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerinin devam ediyor olmasının öneminin altını çizen Garrido, sürecin devam etmesi için Türkiye’nin ‘’harekete geçmesinin ve yükümlülüklerini yerine getirmesinin gerektiğini’’ vurguladı. Reformları hızlandır karşıtlarını sustur İspanya’nın AB ile ilişkilerden sorumlu devlet sekreteri Diego Lopez Garrido, ‘’Türkiye ne kadar hızlı davranırsa, Almanya ve Fransa’nın karşı gelmesi o kadar zorlaşır’’ dedi. İspanya’nın kuzeyindeki Santander kentindeki Menendez Pelayo Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferansta konuşan Garrido, Türkiye’nin AB’ye giriş sürecine de değindi. ‘’Türkiye bir istisna olmamalıdır’’ diyen Garrido, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine karşı çıkan Almanya ve Fransa’nın ‘’konuyu açık bir şekilde göremediklerini’’ ifade etti. Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerinin devam ediyor olmasının öneminin altını çizen Garrido, sürecin devam etmesi için Türkiye’nin ‘’harekete geçmesinin ve yükümlülüklerini yerine getirmesinin gerektiğini’’ vurguladı.

Öte yandan Garrido, küresel ekonomik krizin AB’nin ortak para biriminden daha fazlasını yapması gerektiğini ortaya koyduğunu ve bununla ilgili kararlı adımlar atılacağını söyledi. Garrido, finans piyasalarının düzenlenmesi, ekonomik yönetim, 2020 stratejisinin öngördüğü büyüme ve istihdamın sağlanması veya kamu borçlarının durdurulması gibi konularda yıl sonuna kadar AB’nin önemli karar alma aşamasına geleceğini savundu.

25.08.2010

Bu anayasa ile AB olmaz

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘’Türkiye, AB’ye girmek istiyorsa öncelikle bu anayasadan kurtulması gerekiyor’’ dedi.

Antalya’nın Alanya ilçesinde AKP İlçe Başkanlığını ziyaret eden Çavuşoğlu, burada gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, anayasanın mümkün olduğu kadar sivilleştirilmesi, özgürleştirilmesi gerektiğini ifade ederek, 12 Eylülde halkın oylayacağı anayasa paketinin bu amaçla yapıldığını dile getirdi. Anayasa ile ilgili Türkiye’deki tartışmalarda anayasanın içeriğini kimsenin ele almadığını ve konunun başka mecralara çekilmeye çalışıldığını anlatan Çavuşoğlu, bir gazetecinin, ‘’Referandum sonucu AB’ye giriş sürecimizi nasıl etkiler’’ sorusu üzerine, ‘’Türkiye, AB’ye girmek istiyorsa öncelikle bu anayasadan kurtulması gerekiyor’’ diye konuştu.

Anayasadaki değişikliklerin yeterli olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, seçimlerden sonra yeni bir anayasa yapmak gerektiğini bildirdi. Çavuşoğlu şöyle devam etti:

‘’Bu anayasa paketi kabul edilmezse Türkiye AB sürecinde ulaşması gereken hedeflere ulaşamaz. Biz bir kuruma üye olmak istiyorsak öncelikle kendi ayıplarımızdan kurtulmamız gerekiyor. Demokratik bir kuruma girmek istiyorsak, demokratikleşmek istiyorsak, öncelikle darbe anayasasından kurtulmamız lazım. Hala darbe anayasasıyla yaşıyorsak Türkiye’de demokratik bir ortamın olduğunu savunamayız. Dolayısıyla AB sürecinde 3 adım geri gitmiş oluruz.’’

25.08.2010

Türkiyesiz Avrupa kaybediyor

Polonya’nin eski Devlet Başkanı Leh Walesa, ‘’Türkiye’siz Avrupa olamaz. Her zaman söylüyorum, Türkiyesiz Avrupa kaybediyor” dedi. Walesa, eşi ile çıktığı bir haftalık Türkiye tatilini Fethiye’nin Göcek beldesinde tamamladı.

Kuşadası’ndan başladığı tatiline Marmaris’ten mavi tura çıkarak sürdüren Polonya’nın efsane işçi lideri Leh Walesa ile eşi Danuta Walesa’yı, Göcek Limanı’nda Belediye Başkanı Recep Şatır karşıladı. Bir süre alışveriş yaptıktan sonra dinlenmek için oturduğu kafeteryada gazetecilerin sorularını cevaplayan Walesa, Türkiye’nin kalkınmasının iyi planlaması halinde Avrupa’nın en gözde ülkeleri arasında yerini alacağını kaydetti. Türkiye’nin, AB adaylığıyla ilgili soruyu Walesa şöyle cevapladı: ‘’Türkiye’siz Avrupa olamaz. Her zaman söylüyorum, Türkiyesiz Avrupa kaybediyor. AB ülkeleri yöneticileri gezer, daha fazla görürlerse Türkiye’nin durumunu daha iyi anlayacaklar. Avrupa’nın doğası ve doğal güzellikleri oldukça bozuldu. Türkiye bizim için açık tatil merkezi gibi.’’

25.08.2010

Kıyat’a fail-i meçhul sorgusu

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının faili meçhul cinayetlere ilişkin bilgisine başvurulması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı gönderdiği Emekli Koramiral Atilla Kıyat, ifade vermek üzere dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ndeydi.

Kıyat’a fail-i meçhul sorgusu Emeklı Koramiral Atilla Kıyat’ın, Diyarbakır’da yürütülen bir soruşturma kapsamında Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde bilgisine başvuruldu. Adliyeye Çırağan Caddesi üzerindeki savcı ve hakimlerin kullandığı kapıdan giriş yapan emekli Koramiral Kıyat, geliş sebebine ilişkin basın mensuplarının sorularını cevapsız bıraktı. Kıyat, daha sonra adliye binasına girerek savcılık katına çıktı. Kıyat, bir süre kaldığı adliyeden ayrılırken basın mensuplarının geliş sebebine ilişkin sorularına ‘’Çocuklar hiçbir şey söylemeyeceğim’’ diye karşılık verdi. Kıyat, basın mensuplarının ısrarları üzerine gülerek, ‘’Fenerbahçe maçından dolayı çok üzgünüm’’ dedi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, faili meçhul cinayetlere ilişkin Kıyat’ın bilgisine başvurulması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı göndermişti.

25.08.2010

İş dünyası gerginlik istemiyor

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, Anayasa değişikliği referandumu nedeniyle siyasi gerilimin arttığını, siyasi parti liderlerinin Anayasa değişikliği referandumu tartışmalarınındaki üsluplarının gerginliği arttırdığını, iş dünyasının ülkede gerginlik istemediğini söyledi.

Budak ATSO Ağustos ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin önünde çözülmeyi bekleyen sorunlarının hepsinin unutulmuş göründüğünü öne sürerek, şunları kaydetti: ‘’Siyaset adamları topluma örnek olmak yerine kavga ediyor. Ama terör örgütü Kandil’de pervasızca ültimatom veriyor, birileri çıkıyor Türk bayrağının yanına bayrak çekmekten bahsediyor, özerklik taleplerini dile getiriyor. Kavgayı bir tarafa bırakıp, terörle mücadelede ne yapılıyor, Neler yapılacak, bunlar açıklanmalıdır. Bu ortamda demokrasi kültürünün nasıl gelişeceği, önümüzdeki 10-20 yılda ülkemizin ve ekonominin nerede olacağı konuşulmalıdır. Olgun insanlar kişileri değil, fikirleri tartışır. Eğer bir toplum fikir üretmeyi ve onun üzerinden tartışmayı bir yana bıraktı ise durum vahimdir. Bizde durum budur.’’

25.08.2010

YÖK Genel Kurulu rektör adaylarını belirleyecek

YÖK Genel Kurulu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın başkanlığında yarın toplanacak. Alınan bilgiye göre, toplantının resmi gündemini ‘’rektör adaylarını belirleme’’ oluşturuyor.

Toplantıda, bir süre önce tartışmalara neden olan Giresun Üniversitesi rektör adaylığı için yeniden seçim takvimi oluşturulacak. YÖK Genel Kurul toplantısında, yeni kurulan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Konya Üniversitesi, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesinin rektör adayları belirlenecek. Ayrıca Türk-Alman Üniversitesine rektör adayı belirlenmesi de ele alınacak. Bu üniversite için de daha önce üç rektör adayı belirlenerek liste Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmuş ancak listede ismi birinci sırada olan Prof. Dr. İzzet Özgenç’in adaylıktan çekilmesiyle Cumhurbaşkanlığı listeyi YÖK’e iade etmişti. YÖK de bunun üzerine rektör seçim sürecinin yeniden başlatılmasını kararlaştırmıştı. YÖK, Türk-Alman Üniversitesi Rektörlüğü için yeniden başvuru aldı. Rektör adaylığı için 43 kişinin başvurduğu öğrenildi.

25.08.2010

Aden Körfezi’nde komutanlığı Türkiye alacak

Denız haydutluğu ile mücadele amacıyla Aden Körfezi, Somali açıkları ve Arap Denizi’nde görev yapan Birleşik Görev Kuvveti 151’in (CTF-151) komutanlığı görevi üç aylığına Türkiye’ye geçecek.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, görev, 1 Eylül-1 Aralık tarihlerinde Türk Deniz Kuvvetlerinden bir tümamiral tarafından üstlenilecek. CTF-151’in komuta devir teslim töreni ise 1 Eylülde Bahreyn Manama’da Mina Salman Rıhtımı’nda bulunan TCG Gökçeada’da yapılacak.

25.08.2010