24 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Görüş

Konuşma değil icraat istiyoruz

Peygamber ocağı diye göğsümüzü gere gere gönül rahatlığıyla gönderdik eskiden çocuklarımızı. Şimdilerde gözler yaşlı, gönüller coşku yerine korku dolu, dillerde yine duâ var, ama…

Son günlerde giderek artan şiddet olayları ve neredeyse her gün gelen şehit haberleri artık insanları iyice umutsuzlaştırdı. Eskiden çocuklarının yaşını büyütürlermiş hemen askere gitsin diye, şimdilerde “Hangi okula girsem de tecil ettirsem” diyor gençler. Şehit olmaktan mı korkuyorlar? Hayır!..

İhmallere kurban gitmekten, vurdumduymazlıktan ve üstlerinin sorumsuzluğundan korkuyorlar. Uzun bir süredir hep okuduk gazetelerde, izledik televizyonlarda sorumsuzluk had safhada. Artık bu gidişe bir dur demenin vakti geldi de geçiyor bile.

Geçenlerde YAŞ toplandı yine. Bence çok da içi dolu kararlar çıkmadı. Birkaç göz boyama ve hükümete yarayan yorumlardan başka. Hükümetle asker çok iyi iş birliği içinde. Neredeyse hiçbir sağ parti hükümeti bu kadar iyi olmadı askerle. Velhâsıl yine içi boş bir YAŞ toplantısı bildik şekliyle.

Merak ediyorum değişen ne oldu? Bombalar sustu mu? Ya da PKK durdu mu, ya da askeriyenin içinde dönen dolaplar durdu mu? Peki ya hakkındaki iddiâlar bir bir ortaya dökülürken üst düzey askerler gerekli cezayı aldı mı? Ya da askere gidenlerin içi artık rahat mı?

Hiçbir Müslüman Türk gencinin vatan borcu olan askerlikten ya da şahadetten kaçacağını düşünmüyorum. Ama göz göre göre de ölüme atılmak istemiyorlar. Bir süredir gelen şehit haberleri yürek sızlatıyor. Eskiden “Vatan sağolsun” diyen ana babalar şimdilerde çocuklarının hesabını sormaya hazırlanıyorlar.

Tarihimiz nice karamanlık destanlarıyla dolu, gururumuz şehitlerimiz. Seksen yıldır içimize çöreklenen bir zihniyet ise, bunu değiştirmeye çalışıyor, fakat ömrü düşündüğümüz kadar uzun sürmeyecek büyük ihtimalle.

Düşünüyorum da askerlerimizin ölümlerinden sorumlu olanlar bütün bu şehitlerin hesabını nasıl verecekler? Bu dünyada hesaptan kaçsalar da bir Mahkeme-i Kübra onları bekliyor. O çok daha çetin olacak.

Hükümetin de aynı şekilde vicdanı sızlamıyor mu? Yoksa iptal-i his nev'înden mi geçiştiriyorlar. Onlar da vebalden kurtulamazlar. Ne yapıp edip bir şeyleri düzeltmelidirler. Muktedir olmayan iktidar bize lâzım değildir. Bize kelle koltukta, kararlı, muktedir ve sorumluluğunun bilincinde iktidar lâzımdır. Yapamıyorlarsa çekilsinler, yapacak kişilere yol versinler. Konuşma değil icraat istiyoruz. Artık yeter!

YILDIZ FIRTINA

24.08.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.