YALAN |
Trendeyİm. Uygun bir yer bulunca oturdum. Yanımdaki koltukta on iki yaşlarında kız çocuğu çekingen bir tavırla oturuyor. Büzülmüş bir tarzda gözü etrafta. Merak ettim, acaba onu ürkütecek bir halim mi var? Karşı koltukta anneanne ve erkek kardeşiyle yola çıkan kızımıza basit sorularla köprü kurayım dedim. Hele elinde de kitap görünce içim parladı, hoş oldum. Konu kitaptan açılıp genişledi ve kaçıncı sınıfta olduğunu sordum. Kızardı, anneannesine şöyle bir baktı, anneanne diğer torunla meşgul olduğundan yönü yandaydı. Kızımız sessiz bir şekilde eğilerek “Şey aslında altıncı sınıfa gidiyorum, ama bilet almamak için anneannem ‘Biletçi sorarsa üçüncü sınıfa gittiğini söylersin’ dedi.” İhtiyarlık emarelerinin her yanını sardığı bu yaşlı bayan nasıl torununa bu yaşta kötü örnek olabiliyor ve yalana teşvik ediyordu. Yalan zehrini torununa nasıl enjekte edebildiğine cevap bulamadım!
NEVİN ALAN |
18.08.2010 |