Güncel

Depreme hazır mıyız?

MAKİNE Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, mevcut yapı denetim yasanının iptal edilerek yeni bir yasa çıkarılmasını isteyerek, ‘’Bütün kamu yapıları yasa kapsamına alınmalı, TOKİ, KİPTAŞ gibi kuruluşlar yeni yapı denetim sistemine dahil edilmeli’’ dedi.

Çakar, Marmara Depreminin 11’inci yıl dönümü sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada, depremin çok bilimli bir mühendislik, mimarlık alanı olmasına karşın, Türkiye’de bu disiplinler için gerekli katkılar alınamadığından yakındı.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu yineleyen Çakar, Türkiye topraklarının yüzde 93’ünün, nüfusunun ve sanayi kuruluşlarının yüzde 98’inin, barajlarının yüzde 95’inin ve enerji santrallerinin yaklaşık yüzde 50’sinin deprem bölgeleri içinde yer aldığını hatırlattı. Çakar, Marmara Depreminin maliyetini TÜSİAD’ın 17 milyar dolar olarak belirlediğine de dikkat çekti.

MUHTEMEL MADDÎ KAYIP

50 MİLYAR DOLAR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın da (JICA), büyük çaplı bir Marmara depreminin meydana getireceği ekonomik, sosyal tahribata ilişkin bir çalışma yayınladığını anlatan Çakar, iki ayrı deprem senaryosuna göre oluşabilecek muhtemel zararları açıkladı. Çakar, büyüklüğü 7,5 ve 7,7 olacak muhtemel iki depremde sonucunda; 50 bin ile 60 bin arasında ağır hasarlı bina, 500 bin ile 600 bin arasında evsiz aile, 70 bin ile 90 bin civarında ölü, 120 bin ile 130 bin civarında ağır yaralı, 400 bin civarında hafif yaralı, bin ile 2 bin noktada su sızıntısı, 30 bin doğalgaz servis kutusunda gaz çıkışı, 140 milyon ton enkaz, 1 milyon kişi için kurtarma operasyonu, 330 bin çadır, 50 milyar dolar civarında maddî kayıp tahmin edildiğini bildirdi.

Yapı denetiminin önemini de vurgulayan Çakar, Türkiye’deki 17 milyon civarındaki yapı stokunun yüzde 67’sinin ruhsatsız ve kaçak olduğunu, yapı stokunun yüzde 60’ının 20 yaş üzeri konutlardan oluştuğunu ve bunların yüzde 40’ının da depreme karşı güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Çakar, Marmara depremi sonrasında kamusal yapı denetim alanının ticarileştirerek özelleştirildiğini ve bunun sorunları çözmediğini ifade ederken, yapı sigortası ve meslekî sorumluluk sigortası sistemine bir an önce geçilmesini istedi.

Mevcut yapı denetim yasanının iptal edilerek yeni bir yasa çıkarılmasını da talep eden Çakar, ‘’Bütün kamu yapıları yasa kapsamına alınmalı. TOKİ, KİPTAŞ gibi kuruluşların inşaatlarının denetimi, yeni yapı denetim sistemine dahil edilmeli’’ dedi.

16.08.2010

AYM ve Danıştay bizi çıldırttı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kimi kararlarının kendilerini çıldırttığını söyledi. Erdoğan, ‘’Danıştay’ın bizim dönemimizde bazı yatırımlara karşı takındığı ideolojik tavır, ülkemize ciddî miktarda kaynak kaybettirdi’’ dedi.

Kimi kararlar bizi çıldırttı BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kimi kararlarının kendilerini çıldırttığını ifade ederek, ‘’Danıştay’ın bizim dönemimizde bazı yatırımlara karşı takındığı ideolojik tavır, ülkemize ciddî miktarda kaynak kaybettirdi’’ dedi.

Erdoğan, Sakarya Valiliği ve Belediye Başkanlığının verdiği iftar yemeğine katıldı. Türkiye’de bazı işlerin siyasetle sonuçlandırılamadığını, ‘’siyaset üstü kurumların var olduğunu’’ belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ‘’Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kimi kararları bizi çıldırtmıştır. ‘1992 veya 1993, Telekom özelleştiriliyor, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi engelliyor. O zamanki değere baktığımızda Türkiye bu tavırlardan dolayı 25 milyar dolar kaybetti. O dönemde Türkiye’nin dış borcundan daha fazla, Türkiye’nin bütçesine yakın bir miktar. İdeolojik yaklaşımlar dolayısıyla Türkiye çok ciddî bir kaynak kaybına uğradı. Danıştay’ın bizim dönemimizde bazı yatırımlara karşı takındığı ideolojik tavır, ülkemize ciddî miktarda kaynak kaybettirdi. İzmir’i örnek veriyorum, Alsancak Limanı... 30 ay oyaladılar, 30 ay da kararı geciktirdiler ve 1.5 milyar dolar kaybettik, ama öbür tarafta Tam Gün Yasası...

Diyoruz ki ‘hastanelerdeki doktorlarımız ful çalışsın.’ Beyefendiler ‘hayır’ diyor. Şu anda büyük ölçüde yüzde 8085 devlet hastanelerinde doktorlarımız Tam Gün Yasası’nı kabul etmiş durumdalar, fakat malum bir grup, dernek, Danıştay’a müracaatla... Sağlık Bakanlığının basın açıklamasından hareketle Tam Gün Yasası hakkında 24 saatte iptal kararı veriyorlar. 30 ayda karar veremediğin herhangi bir konu varken, 24 saatte bu kararı nasıl verebiliyorsun. Bunu söylediğimiz zaman diyorlar ki, ‘Başbakan siyaset yapsın, hukuk işine karışmasın.’ Ne demek ya, bu beni yaralıyor, ben Cumhurbaşkanından sonra yürütmenin başıyım şu anda, bu işi kovalamak zorundayım. Bu hastaneleri sen yönetmiyorsun, biz yönetiyoruz, halkımıza hesabı biz veriyoruz.’’

16.08.2010

İlk görüşmede sonuç çıkmadı

Hükümet ile memur konfederasyonları, memur maaşlarına gelecek yıl yapılacak zammı belirlemek üzere bir araya geldi.

Toplantıda, görüşmelerin 18 Ağustos Çarşamba günü yapılması kararlaştırıldı. Bu yıl dokuzuncusu gerçekleştirilen toplu görüşmeler, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı başkanlığında, Başbakanlık Merkez Bina’da yapıldı. KESK toplantıda, hükümete toplu sözleşme yapmak üzere Ekim ayında tekrar bir araya gelme önerisinde bulundu. Bakan Yazıcı’nın, KESK’in önerisinin değerlendirilmesi için 18 Ağustos Çarşamba günü tekrar bir araya gelinebileceğini bildirmesinin memur sendikalarınca da kabul görmesi üzerine görüşmelerin 18 Ağustos Çarşamba günü yapılması kararlaştırıldı. Toplantıya, Kamu İşveren Kurulu üyeleri, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, KESK Genel Başkanı Sami Evren, konfederasyonların yetkili sendikalarının başkanları, sendika uzmanları ve bürokratlar katıldı.

16.08.2010

Van'da KCK‘ya 10 gözaltı

van'DA terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması KCK’ya yönelik operasyonda 10 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK’nın ‘’KCK/Türkiye Meclisi (KCKTM)’’ çatısı altında faaliyet gösteren ‘’Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi’’ (YDGM) üyelerine yönelik operasyon başlattı. Ekipler, daha önceki günlerde Barış ve Demokrasi Partisinin şehir merkezinde düzenlediği basın açıklamalarının ardından çıkan izinsiz gösterilere katılarak gençleri ve çocukları yönlendiren 10 kişiyi kamera görüntülerinden tespit etti. Söz konusu 10 kişinin evine sabaha karşı Özel Hareket Şube Müdürlüğü ekiplerinin de katıldığı operasyon düzenlendi. Operasyonda gözaltına alınan 10 kişinin ev ve iş yerlerinde çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildiği, bilgisayarlar ile birçok evraka el konulduğu bildirildi. Zanlılar, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Van Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

16.08.2010

Kaçaklar, sınırı geçemedi

EDİRNE'DE, Yunanistan’a kaçak yollardan geçmek isteyen 2’si kadın, 3’ü çocuk 15 yabancı uyruklu yakalandı.

Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren polis, Karaağaç Mahallesi’nde yaptığı kontrollerde sınırı kaçak yollardan geçmek isteyen Filistin uyruklu 2’si kadın, 3’ü çocuk 15 kişiyi yakaladı. Beyazıt Polis Merkezi’ne getirilen kaçaklara burada kimlik kontrolü yapıldı. İfadeleri alınan Filistinli kaçaklar, Edirne Devlet Hastanesi’ndeki sağlık kontrollerinin ardından sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesine götürüldüler. Bu arada karakoldaki polisler, yakalanan kişiler arasında bulunan Jan (2), Javel (3), Hiran (4) ismindeki 3 Filistinli çocukla yakından ilgilendi.

16.08.2010

Belediye başkanını bıçakladılar

MUş'UN Bulanık ilçesine bağlı Erentepe Belde Belediye Başkanı Mehmet Yaşik, evinde su akmadığını iddia eden vatandaşlar tarafından bıçaklandı

. Edinilen bilgiye göre, Gazi Mahallesi’nde ikamet eden Mecit Yılmaz, belediyenin bahçesinde oturan, Belde Belediye Başkanı Mehmet Yaşik’ten, evinde suyunun akmadığını ve sorunun çözülmesini istedi. Bir süre sonra, Belediye Başkanı Yaşik ile tartışmaya başlayan Mecit Yılmaz’ın yakınları da olay yerine geldi. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, karnından bıçakla yaralanan Belde Belediye Başkanı Yaşik, Bulanık Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Buradaki müdahalenin ardından, ambulansla Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Yaşik’in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Olayla ilgili A.Y gözaltına alındı.

16.08.2010

14 bin Angus yarın Türkiye’ye geliyor

Et ve Balık Kurumunun açtığı ihale kapsamında, Uruguay’dan gelecek 14 bin adet dananın yarın Türkiye’de olması bekleniyor. Et ve Balık Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Kaya, ülkedeki kırmızı et talebini karşılamak üzere bir süre önce 50 bin tonluk ihale açtıklarını hatırlatarak ‘’14 bin dana, Uruguay’dan gelecek. Angus ve Hereford cinsi ağırlıkta olacak. 14 bin hayvan, yaklaşık 7 bin ton anlamına geliyor” dedi.

“Angus" ve "Hereford"lar geliyor ET ve Balık Kurumu’nun açtığı ihale kapsamında, Uruguay’dan gelecek 14 bin adet dananın 17 Ağustosta Türkiye’de olması bekleniyor. Et ve Balık Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Kaya, yaptığı açıklamada, ülkedeki kırmızı et talebini karşılamak üzere bir süre önce 50 bin tonluk ihale açtıklarını hatırlattı. Bu süreçte, ilk parti hayvanların 17 Ağustosta Türkiye’ye geleceğini ifade eden Kaya, şunları kaydetti: ‘’14 bin dana, Uruguay’dan gelecek. Angus ve Hereford cinsi ağırlıkta olacak. 14 bin hayvan, yaklaşık 7 bin ton anlamına geliyor. Bunların 2 bin 500 2 bin 800 adedini Bursa, diğerlerini İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Sakarya’ya vereceğiz. Bu illerde kesimini yapıp, kasaplara ve marketlere dağıtacağız. 14 binin ardından toplam 50 bin tona tamamlayana kadar hayvan girişi sürecek.’’ Kaya, Ramazan ayının ilk 15 gününde kırmızı ete talebin çok yoğun olduğunu belirterek, ‘’Bu talep karşısında et fiyatlarının fazla yükselmemesine, vatandaşın uygun fiyattan et tüketmesine çalışıyoruz. Bunun için ramazan ayında en hızlı şekilde hayvanları getirip piyasaya sunuyoruz. Fiyatları aşağıda tutmak için kıymayı 16,5 liradan veriyoruz’’ dedi.

16.08.2010

Sümela’da 88 yıl sonra ayin

Trabzon’un Maçka ilçesindeki tarihî Sümela Manastırında 88 yıl aradan sonra izin verilen bir günlük ayin dün yapıldı. Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos'un yönettiği ayine çeşitli ülkelerden ve yurt içinden 500 kadar Ortodoks Hıristiyan katıldı.

RAMAZAN AYINI KUTLADI

Bu tarihî günü yaşamalarına yardımcı olan hükümete, özellikle Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a, Trabzon’daki devlet yöneticilerine ve yerel yöneticilere şükranlarını sunduğunu ifade eden Bartholomeos, ‘’Birlikte hayat kültürü medeniyetimizin bizlere bıraktığı bir mirastır. Bu mirası yaşatalım ve öğretelim ki artık bu konularda acılar vuku bulmasın, ailelerin yürekleri yanmasın. Ortadoğu ve Kafkas halklarına ve bütün insanlığa barış, huzur, mutluluk gelsin. Bu vesile ile Ramazan ayınızı kutlarız. Huzur, sabır ve ibadetle bu anlamlı ayı yaşamanızı temenni ederiz’’ diye konuştu. Konuşmanın ardından ayin, dua ve ilahilerle devam etti. Yaklaşık 3 saat süren ayin, katılımcılara ekmek sunulmasıyla sona erdi. Mekânın müsait olmaması dolayısıyla manastıra alınamayan bin dolayındaki Hıristiyan ise, ayini, manastırın alt kısmındaki vadide bulunan ören yerinde kurulan 2 dev ekrandan canlı izledi. Bu arada, ören yerindeki bazı konuklarla yöre halkı arasında sıcak sohbetlerin yaşandığı görüldü.

Sümela’da 88 yıl sonra ayin

Tarİhİ Sümela Manastırı’nda, Ortodoks Hristiyanlar 88 yıl aradan sonra ayin yapıldı. Yaklaşık 3 saat süren ayin, katılımcılara ekmek sunulmasıyla sona erdi.

Trabzon’un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı’nda 88 yıl aradan sonra bir günlüğüne ayin düzenlendi. Hristiyan aleminde ‘’Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü’’ olarak kabul edilen ve kutsal sayılan bu günde düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetti. Ayine Rusya Federasyonu, Yunanistan, Gürcistan, ABD ve Türkiye’de yaşayan 500 kadar Ortodoks Hristiyan da katıldı. Ayin sırasında mumlar yakıldı, dualar edildi, ilahiler okundu.

Yaklaşık yarım saat süren bu bölümün ardından konuşma yapan Bartholomeos, Karadenizlilerin, Trabzonluların sıcak kanlı ve misafirperver olduğunu belirterek, ‘’88 yıl sonra Sümela Manastırı’nda tarihle ve sizlerle buluşmaya, kucaklaşmaya geldik. Çok uzun bir ayrılıktan sonra bu muhteşem bölgede ve tarihi manastırda ibadetimizi yapmamıza vesile olan yüce Allah’ımıza hamdolsun. Sümela Manastırı on yıllarca bir efsane gibi aramızda sabırla bu günleri beklemiş. Ortodoks camiasının, hatta bütün Hristiyan camiasının en önemli günlerinden biri olan Aziz Meryem Ana’mızın ölüm yıl dönümünün de olduğu bir tarihte, yani 15 Ağustosta burada bulunmaktan ve ayini yönetmekten büyük bir onur ve mutluluk duymaktayım’’ dedi.

OSMANLI PADİŞAHLARI İÇİN DUÂ

Rum, Gürcü, Rus, Bulgar, Romen, Ukraynalı, Arnavut, Arap ve daha nice Ortodoks inananın kalbinin bugün kendileriyle beraber olduğunu söyleyen Bartholomeos, şunları söyledi: ‘’Bu heyecan, bu sevgi, bu inanç, bu bağlılık asla farklı anlamlarla bağdaştırılmamalıdır. Biz, her zaman olduğu gibi bugün de dua etmeye geldik. Burada yüzyıllarca yaşamış olan Rum Ortodoks halkının anısına ve bu manastırda hizmet etmiş keşiş ve ruhanilerimizin ruhlarına dua etmeye geldik. Bu manastırın tarihinde, onu gönülden seven, destekleyen Osmanlı padişahlarından İkinci Beyazıt, Birinci Selim, İkinci Selim, Üçüncü Murat, Birinci İbrahim, Dördüncü Mehmet, İkinci Süleyman, İkinci Mustafa ve Üçüncü Ahmet’in anılarına dua etmeye geldik. Türkiye’nin, Ortadoğu’nun, insanlığın ve burada bulunan bizleri izlemeye gelen herkesin saadeti, huzuru ve mutluluğu için dua etmeye geldik. Çok inanan, az inanan Ortodoks veya başka mezhep ve dinden olanlar için dua etmeye geldik. Yüce Allah bu kutsal günde, bu kutsal mekânda şükür dualarımızı kabul etsin.’’

16.08.2010

Emekli Koramiral Kıyat'ın ifadesi alınacak

DİyarbakIr Cumhuriyet Başsavcılığınca emekli Koramiral Atilla Kıyat’ın talimatla ifadesinin alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı gönderildiği bildirildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak yaptığı açıklamada, faili meçhul cinayetlerle ilgili emekli Koramiral Atilla Kıyat’ın bilgisine başvurulacağını belirtti. Faili meçhullerle ilgili dosyanın açık olduğunu ifade eden Kavak, bu kapsamda Kıyat’ın talimatla ifadesinin alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı gönderdiklerini bildirdi.

16.08.2010

“Evet” deyip gittiler,“hayır” deyip döndüler

12 Eylül’dekİ referandumda ‘’evet’’ diyeceklerini açıklayarak MHP’den istifa eden Çorum’un Arifegazili ve Narlı Belde Belediye Başkanları, MHP’ye döndüklerini açıkladı.

Arifegazili Belde Belediye Başkanı Hamza Yağmur, yaptığı açıklamada, istifa kararından vazgeçtiğini belirterek ‘’Partimde devam ediyorum, ayrılmıyorum, referandumda ‘hayır’ oyu kullanacağım’’ dedi. Narlı Belde Belediye Başkanı Necati Kökcü de MHP’ye döndüğünü duyurdu. Arifegazili Belde Belediye Başkanı Hamza Yağmur, Narlı Belde Belediye Başkanı Necati Kökcü, Başpınar Belde Belediye Başkanı Cevdet Dağ ile Başpınar Belde Başkanı Hürrem Tavlı ile belediye meclis üyeleri, halk oylamasında ‘’evet’’ oyu kullanacaklarını söyleyerek, MHP’den istifa ettiklerini açıklamıştı.

16.08.2010

Anayasa sivil karakterini kaybederek bugünlere geldi

UlaştIrma Bakanı Binali Yıldırım, ‘’Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1921 Anayasasından bu tarafa baktığımız zaman, ne yazık ki sivil karakterini hep kaybederek bugünlere gelmiştir’’ dedi. Barbaros Denizciler Derneğince (BADER), düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Yıldırım, gündemlerinde Anayasa değişikliği olduğunu belirterek, 1982 Anayasası’nın birkaç kez değiştirildiğini, ufak tefek değişikliklerin tamamına bakıldığında, bunların ya içerideki ihtiyaçların zorlamasından ya da bağlı olunan uluslararası konvansiyonların zorlamasından dolayı yapıldığını söyledi. Yıldırım, 1982’den bu yana Anayasa değişikliklerinin, milli iradenin tecelli ettiği Meclisin iradesiyle gerçekleşmediğini kaydederek, şöyle konuştu: ‘’Tüm siyasî partiler, bu Anayasa’nın değişmesi gerektiğini seçim kampanyalarında, parti programlarında ve uzmanlara yaptırdıkları bilimsel çalışmalara hep ifade ettiler. Aslında hiçbir siyasi görüş farkı gözetmeksizin geçmişte yapılan çalışmalara baktığımızda, herkes aynı şeyin olması gerektiğinde hemfikir. Ama siyasetin de anlaşılmaz tarafı budur. Herkes aynı şeyi söyler ama ‘gelin yapalım’ dediğimiz zaman çok az ve sınırlı olarak aynı şeyi yapma ortak zeminini bulabiliriz. Biz 7-8 senede bunu gördük. ‘Eğer bu teklifi ‘A’ partisi getirir o şekilde sonuç alınırsa bundan siyaseten faydalanacak parti de o parti olur. O nedenle biz bunun içinde olmayalım’ gibi değerlendirmeler yüzünden maalesef yıllarca Türkiye’nin ihtiyacı olan ve önünü açacak birçok değişiklik ne yazık ki hep ertelendi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1921 Anayasası’ndan bu tarafa baktığımız zaman, ne yazık ki sivil karakterini hep kaybederek bugünlere gelmiştir.’’ Yıldırım, Türkiye’de anayasaların hiçbir şekilde kurucu iktidarlar ve halkın iradesinin tecelli ettiği meclisler tarafından yapılamadığını belirterek, ‘’Türkiye’deki anayasaların darbelerle, 61’de, 82’de, kısmen 12 Mart 71’de değiştirildiğini görüyoruz’’ dedi.

16.08.2010

“Seraj Erdoğan” bebek için veda yemeği

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, tedavi için Türkiye’ye getirilmesine yardımcı olduğu Filistinli bebek ‘’Seraj Erdoğan’’ için verilen veda yemeğine katıldı.

Zeytinburnu Belediyesi Sosyal Tesisleri’ndeki veda yemeğinde, Seraj Erdoğan bebeği kucağına alarak bir konuşma yaptı. Bağış, Seraj bebekle ilk kez hastanede karşılaştığını, o zaman hastalığından dolayı mavi olan bebeğin yüzünün renginin şimdi normale döndüğünü söyledi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, bebeğin ‘’Erdoğan’’ adını aldığını belirtti. Savaşların, acıların olmadığı bir dünya arzu ettiklerini vurgulayan Bağış, ‘’Türkiye dünyaya huzur, barış, kardeşlik getirmek için uğraş veriyor. Bu konuda elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz’’ dedi. Bebeğin tedavi edildiği Medikal Park Hastanesi Başhekimi Oğuzhan Cücü de bebeğin ilk ameliyatının iki ay önce yapıldığını, her şeyin normal olduğunu belirterek, ‘’ Bebeğin ikinci ameliyatı 1 yaşına geldiğinde yapılacak. Bir aksilik olmazsa bebek Pazartesi günü ülkesine dönecek. Herhangi bir sağlık sorunu bulunmuyor’’ diye konuştu. Bebeğin annesi Fatma Abujerad ise kendilerine yardım eden herkese, özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek, ‘’Allah bize Başbakan Erdoğan’ı gönderdi. O da bize yardım etti. Onun için çocuğuma ‘Erdoğan’ adını verdim. O bizim şansımız oldu’’ dedi.

16.08.2010

Ban Ki-mun Kıbrıs’a gelecek

Bİrleşmİş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un, doğrudan müzakereler çerçevesinde KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas arasındaki görüşmelerde yer almak amacıyla Kıbrıs’a gelmeye hazırlandığı öne sürüldü.

Rum Fileleftheros gazetesi, BM Genel Sekreteri Ban’ın, ‘’sürecin gerektirmesi ve yakın çalışma arkadaşları tarafından gerekli görülmesi durumunda yeniden Kıbrıs’ı ziyaret edeceği’’ konusunda yakın çalışma arkadaşlarına bilgi verdiğini iddia etti. Haberde, Ban’ın, ‘’Kıbrıs’ta bir hafta kalabilirim’’ ifadesini kullandığı ve doğrudan müzakere sürecine şahsi müdahil olarak yardımcı olmaya hazır göründüğü, Ban’ın liderlerle ayrı ayrı ya da ortak görüşme yapabileceği belirtildi. Kıbrıs sorununa çözüm çabalarının eylül ayından itibaren ve Ban’ın kasım ayındaki raporu çerçevesinde yoğunlaşacağı kaydedilen haberde, kasım ayının ‘’kritik bir dönemeç’’ olduğu ifade edildi.

16.08.2010

Öğretmenlerden atama protestosu

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu üyeleri, öğretmen atamalarının yapılmadığı gerekçesiyle protesto eylemi yaptı. Kızılay Sakarya Caddesinde toplanan platform üyeleri, üzerinde ‘’Öğretmenler ihtar veriyor,’’ ‘’Öğretmenler işsiz, okullar öğretmensiz’’ yazılı pankartlar taşıdı.

Atama bekleyen öğretmenlerden protesto AtamasI Yapılmayan Öğretmenler Platformu üyeleri, öğretmen atamalarının yapılmadığı gerekçesiyle protesto eylemi yaptı. Kızılay Sakarya Caddesi’nde toplanan platform üyeleri, üzerinde ‘’Öğretmenler ihtar veriyor’’, ‘’Öğretmenler işsiz, okullar öğretmensiz’’, ‘’Koşulsuz atama istiyoruz’’ yazılı pankartlar taşıyarak çeşitli sloganlar attılar. Daha sonra ataması yapılmayan ve kanser hastası olduğunu belirten Şafak Bay, platform adına hazırlanan basın açıklamasını okudu. Bay, ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen bulunduğunu belirterek, ‘’Her yıl atama dönemi geldiğinde hepimizin içinde bir umut dalgası oluşsa da bu umutlar asla gerçeğe dönüşmüyor. Ataması yapılmayan öğretmenler olarak büyük sorunlarla boğuşuyoruz’’ dedi. Kılıç, en kısa sürede öğretmen atamalarının yapılmasını istedi. Basın açıklamasının ardından TBMM’ye, ardından Abdi İpekçi Parkı’na yürüyeceklerini belirten platform üyelerine, emniyet güçleri, yürüyüş yapılmaması ve dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Platform üyeleri ve emniyet yetkilileri arasında yapılan görüşmeler sonucunda grubun, Abdi İpekçi Parkı’na yürümesine izin verildi. Parkta oturma eylemine yapan platform üyelerinden bazıları KPSS hazırlık kitaplarını yırtarak yaktı.

16.08.2010