Güncel

Gül: Teröre fırsat vermeyeceğiz

CumhurbaşkanI Abdullah Gül, “Devletimiz teröre fırsat vermeyecektir.

Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, geleceği için ne gerekirse yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, 56 ilden 261 şehit yakını ve gaziye Dolmabahçe Sarayı’nda iftar yemeği verdi. İftar yemeğine katılan şehit yakını ve gazilere teşekkür eden Gül, şöyle devam etti: ‘’Şehitlerine, gazilerine sahip çıkmayan milletten iş gelmez. O milletin geleceğinde iş yoktur. Onun için biz şehitlerimize, gazilerimize daima sahip çıkacağız ve onları baş tacı edeceğiz. Onlar bulundukları beldenin, mahallenin, şehrin en onurlu insanlarıdır. Ve bunu da fiiliyatla hepsine göstereceğiz. Şehitlerimize rahmet diliyorum, gazilerimize şifa diliyorum. Bu mübarek Ramazan ayında ümit ederim ki yanlışa sapanlar, yanlış içinde olanlar, kardeşlerinin kanlarına girenler, onlar da yanlış yolda olduklarını hatırlarlar, düşünürler ve bu yanlışlardan vazgeçerler. Devletimiz, milletimiz teröre asla fırsat vermeyecektir. Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, esenliği, halkımızın geleceği için ne gerekirse onu yapmaya bütün gücümüzle devam edeceğiz. Sizler, en değerli evlâtlarınızı kaybettiğinizde kimseye fırsat vermediniz, ‘vatan sağ olsun’ dediniz, gözünüzün yaşını içinize akıttınız. Başımızın üstünde hepinizin yeri var.’’

15.08.2010

Bakanın ithalat endişesi

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, TL’nin aşırı değerlenmesi sebebiyle Türkiye’nin bir ‘’ithalat cenneti’’ olmasından endişe ettiğini söyledi.

İzmir’de Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve Deniz Ticaret Odası tarafından düzenlenen Dış Ticaret ve Ekonomik Gelişmeler Toplantısı’nda bir konuşma yapan Çağlayan, Türkiye’nin 2002 sonrası dönemde kabuk değiştirdiğini, bu değişimde en önemli rolü sanayici ve ihracatçının oynadığını belirtti. Türkiye’nin son küresel krizde ciddî bir sınavdan geçtiğini, önemli bir birikime sahip olduğunu belirten Bakan Çağlayan, kriz dünyanın birçok ülkesini tahrip ederken, Türkiye’nin ihracatını yüz milyar doların altına düşürmeyen ve iki kez üst üste kredi derecesi arttırılan bir ülke olduğunu, 2010 yılı ilk çeyreğinde de dünyanın en yüksek ikinci büyüme performansına ulaştığını kaydetti. Bakan Çağlayan, ülkenin bu dönemdeki başarısında malî disiplini elden bırakmamasının önemli bir etkisinin bulunduğunu anlattı. Çağlayan, ‘’referandumun ardından bir seçim dönemine girileceği, bu dönemde seçim ekonomisi uygulanacağı” endişelerine karşılık ise Türkiye’nin böyle bir lüksü olmadığını belirterek, “Türkiye’de seçim ekonomisi uygulanacağını bekleyenler inanın ki 2011 yılı geldiğinde göreceğiz mutlaka mahcup olacaklar’’ dedi.

“İHRACATÇILARIN

DOLMUŞUNA BİNMEK’’

Konuşmasında kur şikâyetlerine karşın ihracatçıların daha verimli çalışması gerektiği yönündeki görüşleri de eleştiren Bakan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’’İhracatçılar sadece kur ister başka şey söylemez’ diyenlere cevap veriyorum. ‘sanayicimiz verimli çalışsın’ diyorlar. Sen verimli çalışmanın ne olduğunu biliyor musun? Hiç hayatında bir gün fabrika çalıştırdın mı? İşçinin maaşını ödemek için çırpındın mı? Otur verimli çalış, senin söylemene gerek yok benim sanayicim verimli çalışmayı zaten öğrendi. Ama benim sanayicimin çalışarak yaptığı verimlilik ertesi gün TL değer kazanınca ortadan gidiyor. Ne yapacak sanayici? Bunlar yanlış noktaya çekiliyor. TL’nin aşırı değerlenmesinden dolayı bırakın ihracatın azalması, artmasını koydum bir kenara, ben işin başka bir boyutundayım. Türkiye ithalat cenneti oluyor. Benden önce konuşanlar ‘2010 yılında ithalatımız 170 milyar dolar seviyesinde olacak, cari açık çok önemli olacak’ dedi, doğru.’’

Bakan Çağlayan, ithalata bağımlı hale gelinmesinin endişe verici olduğunu kaydederek, ‘’TL’nin aşırı değerlenmesinin ortaya çıkardığı esas problem, benim yırtındığım nokta, ihracatın ithalatı karşılama oranının giderek düşmesi ve Türkiye’nin hammadde ve ara malında ithalat bağımlısı haline gelmesidir. Hammaddeyi ithal edeceksin çaren yok. Ama ara malında niye dışarıdan alıyorum. Türkiye’de üretmek pahalı hale geliyor. Eskiden bir makinanın parçalarını ithal edenler artık tamamını ithal etmeye başladı’’ dedi.

YETKİN: YENİ TEBLİĞ ET FİYATLARINI DAHA DA ARTTIRACAK

Türkİye Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, önceki gün çıkarılan tebliğle, et fiyatlarının daha da fazla artacağını iddia ederek, ‘’Çünkü asıl tekelleşme, Türkiye’de bu uygulamayla ortaya çıkacak’’ dedi. Yetkin, düzenlediği basın toplantısında, önceki gün yayımlanan, ithal edilen kasaplık hayvanlardan alınan gümrük vergisinin düşürülmesine ilişkin tebliğle Türkiye’de 15 yıl önce yüzde 135 olan söz konusu gümrük vergisi oranının yüzde 40’a indirildiğini hatırlattı. Tebliğin kasaplık canlı hayvan dışında herhangi bir ithalatı içermediğini ve bunun olumsuz bir durum olduğunu belirten Yetkin, uygulamayı doğru bulmadığını, et fiyatlarının bu şekilde düşmeyeceğini savundu ve şöyle konuştu: ‘’Bu uygulamayla et fiyatlarının daha da fazla artacağını söylüyorum. Neden? Çünkü, asıl tekelleşme Türkiye’de bu uygulamayla ortaya çıkacaktır. Tekeli biz kendimiz yaratmış oluyoruz. 20 tane firmaya izin verirseniz, o 20 firma et piyasasını belirler. Ankara’da 160 bin olan hayvan sayısı 70 bine, Konya’da da aynı şekilde 70_80 binlere düştü. Türkiye’de damızlık hayvan yok, besilik hayvan yok. Besi hayvanı da Türkiye’ye getirilemiyor, çünkü Türkiye’de şap hastalığı var ve şap hastalığı mutasyon geçirdi, Türkiye’de aşısı yok. Aşısı olmayınca hastalık bulaşabilir diye yurt dışından hayvan getirilemiyor.’’

15.08.2010

Mavi Marmara Şehitlerinin isimleri Ankara’da yaşayacak

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, Gazze’ye insanî yardım götüren Mavi Marmara gemisinde bulunan ve İsrail’in saldırısı sonucu vefat edenlerin isimlerinin, Ankara’da yeni açılacak bir mahalledeki sokaklara verilmesine ilişkin raporu kabul etti.

Yapılan görüşmeler sonucunda, Çankaya Çukurambar Mahallesi sınırlarında bulunan 1427. Caddenin Gazze Caddesi, 1429. Cadde’nin Mavi Marmara Caddesi, 1458. Sokağın ‘’Şehit Furkan Doğan’’, 1470. Sokağın ‘’Şehit Çetin Topçuoğlu’’, 1471 ve 1428. Sokağın birleştirilerek ‘’Şehit Cengiz Songür’’, 1467. Sokağın ‘’Şehit Necdet Yıldırım’’,1462. Sokağın ‘’Şehit Ali Haydar Bengi’’, 1433. Sokağın ‘’Şehit Cevdet Kılıçlar’’, 1456. Sokağın ‘’Şehit Fahri Yıldız’’, 1469. Sokağın ‘’Şehit Cengiz Akyüz’’, 1523. Sokağın ‘’Şehit İbrahim Bilgen’’ ve 16 Mart 2003’te İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin evlerini yıkmasına engel olmaya çalışan ve bir buldozer tarafından ezilerek vefat eden Rachel Corrie isminin de 1427. Cadde ile Muhsin Yazıcıoğlu Caddelerinin kesiştiği meydana verilmesi oy çokluğuyla kabul edildi.

15.08.2010

Ankara’ya Meksika parkı

DIşİşlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu ve resmî ziyaret amacıyla Ankara’da bulunan Meksika Dışişleri Bakanı Patricia Espinosa, Çankaya Belediyesince yaptırılan Meksika Parkının açılışını yaptılar.

Meksika’nın bağımsızlığının 200. yılı, Meksika devriminin 100. yılı olması sebebiyle Çankaya’da yaptırılan parkın açılışında konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, parkın hem Çankaya’ya katacağı güzellik hem de zamanlaması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Davutoğlu, coğrafi uzaklığa rağmen Meksika ile Türkiye arasında büyük benzerlikler bulunduğunu ifade ederek, “Bugün açılışını yaptığımız bu park Türk halkının dost ve kardeş Meksika halkına bir armağanıdır” dedi. Açılışı yapılan parkın iki ülke halkları için bir buluşma noktası olabileceğini ifade eden konuk Bakan Espinosa da parka Meksika adının verilmesinin kendilerine gösterilen dostluğun bir örneği olduğunu söyledi. Espinosa, Çankaya Belediyesinin Meksika’dan “kardeş şehir” talebini desteklediklerini kaydetti. Açılışın kurdelesini Davutoğlu ve Espinosa birlikte kestiler. İki bakan daha sonra parka çam ağacı fidanı dikerek, fidanları suladılar.

15.08.2010

ASİM-DER, “Mezalim Çadırı” kurdu

IğdIr Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİM-DER), 1915 Ermeni olayları ile Hocalı katliâmına dikkat çekmek ve konuyu gündeme taşımak amacıyla Başşehir’de ‘’Mezalim Çadırı’’ kurdu.

ASİM-DER Başkanı Göksel Gülbey, Abdi İpekçi Parkı’na kurdukları mezalim çadırının açılışında yaptığı konuşmada, çadırda toplu mezar kazılarına ait fotoğraf, kitap, CD ve broşürlerin yer aldığını söyledi. Asılsız Ermeni iddialarına karşı halkı bilinçlendirmek ve asıl katliâmın, mezalimin gerçek yüzünü ortaya sermeyi amaçladıklarını belirten Gülbey, ‘’Çünkü haklı olduğumuz bu dâvâda bizi haksız göstermek isteyenler var. Ama bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor’’ diye konuştu. ‘’Mezalim çadırında Hocalı kasabasında yapılanlarla, Ermeniler tarafından Iğdır, Bayburt, Sarıkamış, Erzurum gibi çeşitli bölgelerde yapılan katliâmların görüntülerinin yer aldığını’’ anlatan Gülbey, Ankaralıların gün boyunca çadırda açılan deftere duygu ve düşüncelerini yazabileceklerini de belirtti. ‘’Ermeni katliâmlarına dikkat çekmek ve gündeme taşımak’’ için ilk olarak 27-28 Mayısta Iğdır’da, daha sonra 7-8 Ağustosta Karsta Mezalim Çadırı kurduklarını dile getiren Gülbey, 21-22 Ağustosta İstanbulda, 4-5 Eylülde de Van’da yeniden bu çadırları kuracaklarını bildirdi.

15.08.2010

Trafiğe çıkarken bu yollara dikkat!

İstanbul’da ‘’30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silâhlı Kuvvetler Günü’’ dolayısıyla yapılacak prova ve kutlamalar sebebiyle bugün ve tören günü bazı yollar trafiğe kapatılacak.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silâhlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Vatan Caddesi’nde bugün yaya ve motorlu birliklerin katılımıyla 05.00-16.00 saatlerinde prova yapılacağı belirtildi. Hava muhalefeti sebebiyle yapılamaması durumunda provaların 22 Ağustos Pazar günü aynı saatler arasında gerçekleştirileceği bildirilen açıklamada, prova ve kutlamaların gerçekleştirileceği 30 Ağustos tarihlerinde 05.00-16.00 saatlerinde bazı yolların trafiğe kapatılacağı ifade edildi. Açıklamaya göre, trafiğe kapatılacak yol ve güzergahlar şöyle: ‘’Topkule-Mahmutbey Köprüsü-Vatan Caddesi (Aksaray Metro İstasyonuna kadar) ve bu yollara çıkan bütün yollar, Topkule-Mahmutbey Köprüsü-Vatan Caddesi-Oğuzhan Caddesi- Millet Caddesi-Topkapı-Edirnekapı Kavşağı-Vatan Caddesi kesişim noktası-Mahmutbey Yolu-Topkule arasında kalan yol, Mahmutbey Köprüsü ile Sultançiftliği kavşağı arasında kalan yol, Mahmutbey Köprüsü-Habipler Yolu (Sultançiftliği Yolu).’’

15.08.2010

‘Güven Timleri’, bir yılda 26 bin 639 olaya müdahale etti

İstanbul’da bir yılda 26 bin 639 olaya müdahale eden ‘Güven Timleri’, 33 bin 182 kişi hakkında yasal işlem yaptı, bunlardan 2 bin 152’si mahkemelerce tutuklandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı ‘’Güven Timleri’’, 10 Ağustos 2009 tarihinde ‘’Asayiş hizmetlerinin yeniden yapılandırılması çalışmaları’’ kapsamında hizmete başladı ve bir yılını tamamladı. ‘’Güven Timleri’’, İstanbul’un kalabalık noktalarında, büyük alış veriş merkezlerinde, açık ve kapalı çarşılarda, semt pazarları ve hastanelerde, başta ‘’kapkaç’’, ‘’yankesicilik’’ ve ‘’dolandırıcılık’’ olmak üzere 26 bin 639 olaya müdahale etti. Bu olaylara ilişkin 33 bin 182 kişi hakkında yasal işlem yapan bu polis birimi, söz konusu kişilerden 2 bin 152’sinin mahkemelerce tutuklanmasını sağladı. ‘’Güven Timleri’’, il genelinde bir yılda 13 bin 355 küçük çapta hırsızlık, 3 bin 873 uyuşturucu madde taşıma, 1750 kaldırımcılık, 462 tırnakçılık, 151 gasp, 585 yankesicilik, 136 evden hırsızlık, 80 iş yerinden hırsızlık, 92 otodan hırsızlık, 685 dolandırıcılık, 56 kapkaç olayına müdahale etti. Ayrıca, uyuşturucu madde satıcısı 844 kişi ile aranan 4 bin 570 kişiyi yakaladı.

15.08.2010

Türkiye, ilk defa harp gemisini kendi üretiyor

MİLLî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye’nin savunma sanayi alanında büyük mesafe kazandığını belirterek, ‘’Türkiye’de ilk defa harp gemisi üretmeye başladık’’ dedi.

Ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Çankırı’ya gelen Gönül, ilk olarak valiliği ziyaret ederek Çankırı Valisi Şemsettin Uzun’dan şehir hakkında bilgi aldı. Çankırı’nın giderek güzelleştiğini dile getiren Gönül, yatırımların Çankırı’ya gelmesinin kendisini sevindirdiğini belirtti. Valilikteki ziyaretinin ardından beraberindekilerle MKE Silâh Fabrikasını ziyaret eden Gönül, fabrikayı gezerek çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. MKE’de yapılan çalışmaları çok beğendiğini ifade eden Bakan Gönül, ‘’Bu koşuşturmalar, bu güzel çalışmalar olmasaydı MKE bu duruma gelmezdi. Türkiye, savunma sanayi alanında büyük mesafe kazandı. Türkiye’de ilk defa harp gemisi üretmeye başladık. Biz ecdadımızın emanetini buralara kadar taşıdık. Türkiye’nin gerçek gücü yetişmiş insan gücüdür’’ diye konuştu.

15.08.2010

Memur sendikaları güven vermiyor

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, ideolojik sendikacılık ve sendika ağalığı sayesinde memur sendikacılığının her geçen gün prim kaybettiğini savundu.

DES Genel Başkanı Avcı, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bu yıl 9’uncu kez yapılacak olan toplu görüşmelerle ilgili olarak; grev, toplu sözleşme ve siyaset hakkı tanımayan 4688 sayılı mevcut sendika yasası sebebiyle bugün başlayacak olan toplu görüşmelerin geçmiş yıllarda olduğu gibi sonu ve başı belli bir tiyatro oyununu hatırlattığını söyledi. İdeolojik sendikacılık ve sendika ağalığı sayesinde memur sendikacılığının her geçen gün prim kaybettiğini savunan Avcı, şunları kaydetti:

“Bu nedenlerle memurlar toplu görüşmelerden umutlu değildir. 9 yıldır toplu görüşme masasına oturarak hükümetle zam pazarlığı yapan yetkili sendikaların ismi de, performansları da kimseyi şaşırtmayacaktır. Türk sendikacılığında kadro ve bilgi yerine liderler, akrabaları ve dedikodu yarışıyor. Ekip ruhu yerine çıkar ruhu, uzmanlık yerine genel geçer ideolojik sloganlar, gelecek yerine geçmiş, plan yerine kaos ve kavga var. Sendikacılık menfaat, alın teri sömürüsü ve 4 - 5 ideolojik kelime üzerinde dönüyor. başörtüsü, laiklik, Türklük, Kürtlük, Alevilik, Sünnilik, dindarlık, Atatürkçülük, Kürtçe eğitim gibi etnik, mezhepsel ve ideolojik kavramlara hapsedilmiş bir sendikacılık var. Sendika üyelerinin mesleki, ekonomik, özlük ve demokratik haklarını geliştirmeyi düşünen yok. Yapılan eylemler ise göz boyamaktan öteye geçmiyor.”

15.08.2010

Gündoğdu: MGK da bir darbe ürünüdür

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ‘’1960’tan sonra Anayasa Mahkemesi ve MGK kurulmuş. Bunlar darbe ürünüdür. MGK da bir darbe ürünüdür’’ dedi.

Sincan Sivil Toplum Kuruluşları Platformu’nun düzenlediği iftara katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye’nin ve dünyadaki insan hakları ihlâllerinin önündeki en temel sebeplerin demokratikleşememe ve yargının çifte standardı olduğunu ifade etti.

Gündoğdu, Türkiye’deki demokrasinin gelişmesinin önünde bir sürü engelin bulunduğunu ifade ederek, 1924 yılında hazırlanan Anayasa’ya bakıldığında, ‘’Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’’ sözünün görüleceğini bu gücün de meclis eliyle yürütüldüğünün ifade edildiğini kaydetti. Bu gücün 1961 Anayasası’nda değiştirildiğini ve bu gücün bazı kurumların eline geçtiğini ileri süren Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’1982 Anayasası ile bunu perçinleştirmişler ve belli kurulları da darbeler sonrasında ihdas etmişlerdir. 1960’tan sonra Anayasa Mahkemesi ve MGK kurulmuş. Bunlar darbe ürünüdür. MGK da bir darbe ürünüdür. Atanmışların seçilmişleri hizaya getirme kuruludur. Esas kurul açılımıdır. 1971’ten sonra Yüksek Askerî Şûrâ kuruluyor, 1980’den sonra HSYK oluşturuluyor, onun alt şubesi YARSAV kuruluyor. 1982 sonrasında YÖK kuruluyor. ‘Ordu göreve’ pankartı altında yürüyen bilimadamlarının varlığı, YÖK’ün ne kadar yok olması gerektiğini de ortaya çıkartıyor. Bugünkü iktidarın en büyük yanılgısıdır ki, ‘başındaki Gürüz ve Teziç olunca yok olsun, Yusuf Ziya Özcan bizden yaşasın’ bu anlayış yanlış. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. TBMM adına TSK’nın başkomutanlığını temsil eder. Ben 49 yaşındayım, Başkomutanlık meselesini ben YAŞ kararları sırasında öğrendim. 49 senede resmiyette Genelkurmay, Başbakanlığa bağlıydı, ama kararlarda imzalarda başbakanlar Genelkurmay başkanlığına bağlıydı ve noter gibi imza atılıyordu. Genelkurmayında başbakana bağlı olduğunu yeni gördüm. İnşallah Genelkurmayın Millî Savunma Bakanlığına bağlandığı günleri de görürüz.’’

15.08.2010

Şahin: Demokrasi için sivil toplumu güçlendirmeliyiz

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Ülkemizde demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri daha güçlendirmek istiyorsak sivil toplumu güçlendirmeliyiz’’ dedi.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı tarafından Ensar Vakfı’nda düzenlenen iftara katılan Şahin, yemeğin ardından yaptığı konuşmada, bugünün dünyasında sivil toplum kuruluşlarına (STK) ihtiyacın giderek arttığını, bunun memnuniyet verici bir durum olduğunu söyledi. Şahin, dünyada sivil yönetimler anlamında yeni anlayışların ortaya çıktığını, son zamanlarda katılımcı demokrasinin toplumlarda yerleştirilmeye çalışıldığını belirterek, farklılıkların huzur ve barış içinde yaşanması için ortak paydalar geliştirilmesi gerektiğini, en önemli paydanın da demokrasi olduğunu ifade etti. İnsanların kendisi için istediğini başkası için de istemesi mantığının topluma hakim olmasında STK’lara büyük görev düştüğünü vurgulayan Şahin, ‘’Türkiye’de STK’lar giderek güçlenmeye, vatandaş ile devlet arasında bir diyalog kurmaya, önemli görevler yapmaya ve yöneticilere yol göstermeye başladı. Ülkemizde demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri daha güçlendirmek istiyorsak sivil toplumu güçlendirmeliyiz. Gönüllü Teşekküller Vakfı’nı da bu STK’ların en güçlülerinden biri olarak görüyorum’’ diye konuştu.

15.08.2010

Saadet’te olağanüstü kongre talebi reddedildi

Saadet Partisi Genel İdare Kurulunda, olağanüstü kongre toplanması talebi, 33 delegenin imzasını çekmesi sebebiyle reddedildi. Saadet Partisi Genel İdare Kurulu toplantısı, Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un başkanlığında İlci Otel’de yapıldı.

Yaklaşık 5 saat süren toplantıda, büyük kongre delegelerinden Mustafa Kamalak ve arkadaşlarının seçimli olağanüstü büyük kongre talebini içeren dilekçeleri ve eklerinin görüşüldüğü bildirildi. Genel İdare Kurulu toplantısında şu kararlar alındı: ‘’-31.07.2010 günü Nevşehir Kozaklı’da il başkanlarıyla yapılan istişarede bu talebin büyük ekseriyetle reddedilmesi, -Olağanüstü kongreyi toplamayı gerektirecek hukukî ve siyasî sebeplerin olmaması, -Ankara 63. noterliğinin 13.08.2010 tarih ve 16687 yevmiye numaralı tutanağı ile sabit olduğu üzere, olağanüstü kongre talep eden 650 delegeden 33 delegenin imzasını çekmesi sonucu parti tüzüğümüzün 12-B bendinde belirtilen seçimli kongre için aranılan delege sayısının salt çoğunluğunun altına düşmesi nedenleriyle olağanüstü büyük kongrenin toplanmasına gerek olmadığına karar verildi.’’

15.08.2010

Yerel yönetimlerde çalışan memurlar dertli

Beledıye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen basın iftarı Ankara Saffron Oteli’nde gerçekleştirildi.

Toplu Görüşmelere ilişkin olarak sendika’nın taleplerinin de açıklandığı iftarda, canlı tasavvuf müziği ve sema gösterisi de yer aldı. İftarın ardından yapılan müzik ve sema dinletisinden sonra bir konuşma yapan BEM-BİR-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, sendikalarının bugün gerçekleştirilen toplu görüşmeler öncesindeki taleplerini açıkladı. Özellikle yerel yönetimlerde çalışan memurların sıkıntılarını dile getiren Turbay, “Yerel yönetimlerde çalışan memurlardan yaklaşık 4 bin 500 kadarı maaşlarını alamamaktadırlar. Çoğunluğu belde belediyesi olmakla birlikte aralarında ilçe ve il belediyeleri de bulunan pekçok belediye, bünyesinde görev yapan devletin memurlarının maaşlarını ödememektedir” dedi. Yerel yönetimlerde görev yapan memurların kendilerini üvey evlât gibi hissettiğini söyleyen Turbay, ayrıca “Yerel Yönetimler Bakanlığı”nın bir an önce kurulması taleplerini yineledi.

15.08.2010

DSP’den kömüryardımına suç duyurusu

DSP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Macit, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanlığına, 12 Eylülde yapılacak halk oylaması öncesi Gaziantep’te Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından kömür yardımı yapılması hakkında suç duyurusunda bulundu.

DSP Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Macit, suç duyurusuna ilişkin dilekçesinde şunları kaydetti: ‘’12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan halk oylamasının propaganda sürecinde bulunmaktayız. Halk oylamasının devletin sağladığı tam bir tarafsızlık ortamı içinde yapılması gerekir. Durum böyle iken Gaziantep ili Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde, Şahinbey Kaymakamı Ali Çınar’ın da bilgisi dahilinde, devlet kuruluşu olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kanalıyla aile başına 650 kilo kömür yardımı yapıldığı, bunun da ‘referandum rüşveti’ olduğu Doğan Haber Ajansı kanalıyla duyurulmuştur. Örgütlerimizden aldığımız bilgilere göre yurdun çeşitli yerlerinde de benzer şekilde ‘referandum rüşveti’ olan yardımlar yapılmaktadır. 298 Sayılı Kanun’un seçim propagandası ile ilgili yasaklar kapsamında olan yukarıda belirttiğimiz hususlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Gerekli işlemin yasal çerçevede yapılmasını arz ve talep ederiz.’’

15.08.2010

Şırnak’ta yol kenarında 25 kilo TNT bulundu

Şirnak’ta teröristlerce yol kenarına yerleştirilmiş 25 kilogram TNT bulundu.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, güvenlik güçlerince, Perşembe günü sabah saatlerinde, Şırnak’ın Cizre ilçesi Akdizgin bölgesinde, terör örgütü mensuplarınca 25 kilogram TNT kullanılarak hazırlanmış ve yol kenarına yerleştirilmiş el yapımı mayın bulundu. Bulunan el yapımı mayın imha edildi. Terör örgütünden kaçan bir terörist de aynı gün Siirt’in Pervari ilçesinde güvenlik güçlerine teslim oldu. Şırnak’ın Güçlükonak ilçesi Yağızoymak mevkiinde, bir vatandaşa ait kamyonet, terör örgütü mensupları tarafından önceki gün kundaklandı.

15.08.2010

Dağa tepeye bayrak dikmekle vatansever olunmaz

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, ‘’Her tepeye dağa bayrak dikmekle vatansever olunmaz’’ dedi.

Pamukoğlu, partisinin İskenderun’da yaptığı mitinge katılmak üzere geldiği ilçede, Belediye Başkanı Yusuf Civelek ile Ticaret ve Sanayi Odası Başkan (İTSO) Vekili Müfit Tennioğlu ile Oda Meclis Başkanı Mehmet Binbay’ı ziyaret etti. Pamukoğlu, ziyarette yaptığı konuşmada, ülkede yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, ‘’Her tepeye, dağa bayrak dikerek vatansever olunmaz, ekonomik bağımsızlık olmadan bağımsız olunmaz. Her tepeye bayrak dikmekle her şey iyi mi gidiyor?’’ dedi. Referanduma ilişkin görüşlerini de açıklayan Pamukoğlu, AKP hükümetini ‘’siyasî korkak’’ olmakla eleştirdi.

15.08.2010

Galata Köprüsü yarın trafiğe kapatılacak

Yenı Galata Köprüsü, bakım ve onarım çalışmaları dolayısıyla 16 Ağustos’ta araç ve yaya trafiğine kapatılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından Yeni Galata Köprüsü’nde baskül köprünün mesnet, kiriş ve kilitlerinin yağlanması çalışması ile köprünün deniz trafiğine açılma işleminin yapılacağı belirtildi. Bu sebeple köprünün yarın 02.00-04.30 saatleri arasında araç ve yaya trafiğine tamamen kapatılacağı ifade edilen açıklamada, Yeni Galata Köprüsü’nü kullanacak araçların belirtilen tarihte 02.00-03.30 saatleri arasında Atatürk Köprüsü’nü, 03.30-04.30 saatleri arasında ise her iki köprü de deniz trafiğine açık olacağından Haliç Köprüsü’nü kullanmaları gerektiği kaydedildi.

15.08.2010

Edirne’de 59 kaçak yakalandı

Edırne’de yasa dışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen 59 kaçak yakalandı.

Alınan bilgiye göre, jandarma ve sınır devriye ekiplerince Edirne Merkez ve Meriç ilçesinde yapılan kontrollerde, yasa dışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen Afganistan, Eritre ve Filistin uyruklu 59 kaçak yakalandı. Kaçaklar, sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesine gönderildi.

15.08.2010