Dünya |
Şam’da Osmanlı geleneği |
Surİye’de sıcak havalar dolayısıyla Ramazan rehaveti ve iftar coşkusu bir arada yaşanıyor. Okulların tatil olmasıyla Şamlıların bir bölümünün Ramazanı Şam’a göre daha serin yerlerde geçirmeleriyle tenhalaşan başşehir Şam, mesainin 15.00’te bitmesinin ardından “hayalet şehir” görünümüne bürünüyor. Dükkânlarını 13.00’ten itibaren kapatan esnaf ve mesaisi biten çalışanların öğle uykusu için evlerine çekilmesiyle iyice sessizleşen şehir sokaklarında, turistler ve iftar öncesi son alışverişlerini yapan Suriyeliler kalıyor. Birkaç yıl öncesine kadar aileleriyle birlikte çoğunlukla restoranlarda oruç açmayı tercih eden Suriyelilerin, ekonomik kriz ve fiyat artışları yüzünden son yıllarda evlerinde iftar sofrası kurmayı yeğlediği belirtiliyor. Oruçlarını meyan kökü şerbetiyle açan Suriyeliler, iftardan kısa bir süre önce neredeyse her sokak başında ve seyyar tablalar üzerinde satılan şerbetleri satın alıyor. Meyan kökü şerbetinin Osmanlı döneminden kalma bir gelenek olduğu ve uzun zaman sadece zengin ve saygın ailelerin evlerinde bulunduğu söyleniyor. Zamanla halk içinde Ramazan vazgeçilmezine dönüşen meyan kökü şerbetinin asabiyet ve kan şekerinin düzenlenmesi gibi onlarca sıkıntıya iyi geldiğine inanılıyor. Akşam karanlığının çökmesiyle birlikte evlerin balkonlarında, binaların dış cephelerinde, işyerlerinin girişlerinde bulunan Ramazan mahyaları dikkat çekiyor. Çeşitli renk ve şekillerde hazırlanan mahyalarda, genellikle tekbir getiriliyor, “Mübarek Ramazan” gibi ifadelerle birlikte hilâl ve yıldız gibi şekiller kullanılıyor. Suriye’de Ramazanda camilere mahya asılması geleneği bulunmuyor, ancak Suriyelilerin evlerine ve işyerlerine astıkları mahyalar arasında, çok gösterişli olanlarından sadesine kadar birçok çeşide rastlamak mümkün. |
15.08.2010 |