Güncel |
Demokrasilerde askerleri siviller yönetir |
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar, demokrasilerde sivillerin askeri yönettiğini söyledi. YAŞ kararları sonrasında yaşanan tartışmalara ilişkin açıklamasında demokrasi uyarısında bulunan Coşar, ‘’Demokrasi sivil bir yönetim biçimi olmakla demokratik hukuk devletlerinde askerler sivilleri değil, siviller askerleri yönetir. Bu bağlamda askerlerin siyasî iktidara karşı tavır alma, muhalefet yapma gibi bir hakları yoktur” şeklinde konuştu. Demokrasilerde askeri siviller yönetir
Türkİye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Vedat Ahsen Coşar, demokratik hukuk devletlerinde askerlerin sivilleri değil, sivillerin askerleri yönettiğine dikkati çekerek, bu bağlamda askerlerin siyasî iktidara karşı tavır alma, muhalefet yapma hakları olmadığını vurguladı. Coşar, 41. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla TBB genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Anayasanın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkındaki 5982 sayılı kanuna yapılan eleştirilerin, yasanın getirdiği temel hak ve özgürlüklere ilişkin değişikliklerinden daha çok, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ilişkin hükümleriyle, siyasî partilerin kapatılmasına yönelik maddeleri üzerinde odaklandığını belirtti. Askerlerin sivil yönetimin kararlarına uymak zorunda olduklarını dile getiren Coşar, ‘’Kuvvet komutanları ve Genelkurmay Başkanı dahil, ordumuzun üst komuta kademesinin kimlerden oluşacağı hususu, yasa ve hukuk gereği doğrudan sivil yönetimin yetkisinde ve takdirinde olmakla, sivil yönetimin bu konuda yaptığı veya yapacağı tercihe saygı duymak, hem demokrasinin ve hem de hukukun gereğidir’’ dedi. Coşar, 5982 sayılı ‘’Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’’ yönelik bazı itiraz ve eleştirileri dile getirdi. Anayasa’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu iş sözleşmesi yapma hakkı sağlanmış olmasının ‘’yerinde’’ bir düzenleme olduğuna işaret eden Coşar, ‘’Bu hakkın grev hakkıyla desteklenmemiş olması, hak arayışında son derece etkili bir pazarlık aracını memurlardan ve kamu çalışanlarından esirgemek sonucunu doğurmakla, verilen toplu iş sözleşmesi yapma hakkını etkisiz kılmaktadır. Anayasa’nın 74. maddesinde yapılan değişiklikle kamu denetçiliği/Ombudsman kurumunun ihdas edilmiş olması isabetli olmakla birlikte, partiler üstü bir konuma sahip bulunması ve tarafsız olması gereken Kamu Başdenetçisi’nin nitelikli çoğunluk yerine basit çoğunlukla seçilmesinin hükme bağlanmış olması hatalıdır.” Yüksek Askerî Şûrâ kararlarının tamamının yargı denetimine tabi tutulmamış olmasını eleştiren Coşar, ”Bu bağlamda Anayasa’nın 125. maddesinde yapılan değişiklikle Yüksek Askerî Şûrâ’nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma işlemlerinin yargı denetimi dışında bırakılmış olmasını, bu düzenlemenin temelini oluşturan idarenin keyfi uygulamalarının önüne geçmek amacıyla bağdaştırmak mümkün değildir” görüşünü dile getirdi.
HAKİM VE SAVCI ÜST KURULLARI AYRILSIN
Hakİmlİk ve savcılık meslekleri birbirlerinde farklı olan iki ayrı meslek olduğuna dikkat eçen Coşar,”Gerek buna, gerekse silahların eşitliği ilkesi gereğince, Yüksek Kurulun, kıt'a Avrupa’sındaki ve dünyanın diğer demokratik ülkelerindeki uygulamalara benzer biçimde Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu olarak iki ayrı yapı üzerine kurulmamış olması da bizce isabetli olmamıştır.’’ Meşruiyetini seçimden ve halkın iradesinden alan yasama organının Anayasa Mahkemesi’ne üye seçmek hakkına sahip olmamasının demokratik meşruiyet ilkesiyle bağdaşmadığının altını çizen Coşar, ‘’Anayasa’nın 146. maddesinde yapılan değişiklikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Anayasa Mahkemesi’ne üye seçmek yetkisinin verilmiş olması demokratik meşruiyet ilkesine uygun olmakla yerindedir’’ diye konuştu. Coşar, ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne üye seçmek konusunda Cumhurbaşkanına tanınan doğrudan ve dolaylı yetkinin geniş tutulmuş olmasını da isabetli bulmadıklarını söyledi. |
10.08.2010 |