30 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

Darfurlu yetimler yuvaya kavuştu

SUDAN'IN Darfur bölgesindeki kamplarda hayat mücadelesi veren yetimlerin yüzü, Kimse Yok Mu Derneği’nin kurduğu yetimhanelerle gülüyor. 2007 yılından beri Sudan’da yardım çalışmalarında bulunan Kimse Yok Mu Derneği tarafından Sudan’ın Güney Darfur bölgesinin başkenti Nyala’da kurulan Orhaniye kasabasında yaptırılan yetimhane, bölgeyi ziyaret eden dört milletvekili ile sunucu ve yazar İkbal Gürpınar tarafından açıldı. İlk etapta 50 yetime ev olması planlanan yetimhanede kalacak çocuklara ayrıca eğitim, sağlık, gıda ve giyecek yardımları da yapılacak.

Kimse Yok Mu Derneği Sudan Temsilcisi Orhan Erdoğan yetimhaneye Dr. Gürkan Çelikkol’un sponsor olduğunu ve onun sağladığı maddî yardımlarla inşa ettirildiğini söyledi. Erdoğan, ‘’Hayırseverimize çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Yetimhanenin, 24 bin dolara mal olduğunu ifade eden Erdoğan, “Orhaniye kasabasında bulunan yetimler, artık anneleri ve babaları olmasa da mutlu olabilecekler” dedi.

30.07.2010


 

Bartın’dan Sudan’a

DERNEK tarafından kurulan Göz Hastalıkları Polikliniği’ne üçüncü kez gelerek hastaları tedavi eden Göz Doktoru Ayhan Yılmaz ise, hiçbir umudu yokken çok uzaklardan gelen bir göz doktorunun elinden iyileşmiş Sudanlıların gözlerindeki mutluluğun herşeyden değerli olduğunu söylüyor.

Görev yaptığı Bartın Devlet Hastanesi’nden izin alarak Darfur’a gelen Yılmaz, bugüne kadar poliklinikte 5 binden fazla kişinin katarakt ameliyatı olduğunu belirtiyor. Yılmaz, Sudan’ın Darfur bölgesinde yaşanan en büyük problemlerden bir tanesinin sağlık sorunları olduğunu, bunlar arasında ise insanları en çok mağdur eden hastalığın katarakt olduğunu ifade ediyor. ‘’Güneşin son derece dik geldiği bir yer olması, insanların tarımla uğraşması, gündüz vakti çok fazla güneşin altında kalmalarından dolayı fazla miktarda katarakt hastalığına rastlıyorsunuz. Bu hastaların çoğunun iki gözü birden görmüyor” diyen Dr. Yılmaz, buna karşın bölgede sadece 12 göz doktoru olduğunu söylüyor. Bu doktorların da mağdur insanlara yardımcı olmakta çok yetersiz kaldığını dile getiren Yılmaz, “Binlerce hasta var. Yıllardır iki gözü görmeyen hastalar var. Bunlar 15 dakikalık bir katarakt ameliyatı sonucunda, gözlerine kavuşuyorlar. Yapabildiğimiz kadar hastayı ameliyat etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor. Yılmaz ayrıca Darfur’un mahrumiyet bölgesi olduğunu da vurguluyor. Hartum / cihan

30.07.2010


 

Rusya’da başörtüsü her yerde serbest

aşörtüsü Rusya’da, üniversite, okullar ve resmi kurumlarda serbest. Moskova metrosunda 35 yıl boyunca hep başörtüsü ile çalıştığını söyleyen mühendis Zeytuna Hudayberdiyeva, “Eğer inanıyorsanız, ve başörtüyü takmak istiyorsanız, Rusya’da kimse size bu konuda karışmaz” dedi.

SON yıllarda başta Avrupa olmak üzere sık sık gündeme gelen başörtüsü sorunu, Rusya’da hoşgörü ve inanç özgürlüğünün sembolü olarak kalmaya devam ediyor. Başşehir Moskova’daki metroda yıllarca başörtüsüyle çalıştığını söyleyen Zeytuna Hudayberdiyeva isimli bayan, inanç ve giyimi için hiçbir zaman kendisine engel çıkartılmadığını ifade etti. Moskova metrosunda mühendis olarak çalışan Hudayberdiyeva 35 yıllık kariyeri boyunca hep başörtüsü ile çalıştığını söylüyor. Eşi Maksud ile birlikte hep Moskova’da yaşadığını aktaran Hudayberdiyeva, ülkede her zaman dinî vecibelerini rahatlıkla yerine getirdiklerini belirtti.

Zeytuna Hudayberdiyeva, “Dışarıda çok rahat şekilde başörtü ile dolaşabilirsiniz. Kimse size ne bir şey der, ne de yorum yapar” ifadelerini kullandı. Rusya halklarının bütün dinlere hoşgörülü davrandığını anlatan Hudayberdiyeva, “Elhamdülillah hiçbir zaman örtümden dolayı sorunlarla karşılaşmadım. Ve bu konuda kimse bana memnuniyetsizliğini ifade etmedi” dedi.

Başörtüsü Rusya’da Müslümanlığı kabul eden Ruslar ve bu ülkede yaşayan diğer Müslümanlar tarafından büyük ilgi görüyor. Başörtüsü ülkedeki üniversite, okullar ve resmî kurumlarda serbest. Hudayberdiyeva, “Eğer inanıyorsanız, ve başörtüyü takmak istiyorsanız, Rusya’da kimse size bu konuda karışmaz” diyor.

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in geçen yıl ziyaret ettiği bir ilkokulda başörtülü minik bir öğrenciyle poz vermesi, ülkede hoşgörünün ve özgürlüğün simgesi şeklinde basına yansımıştı.

30.07.2010


 

NATO ve Amerika hesap vermeli

GEÇTİĞİMİZ günlerde “Wikileaks” adlı internet sitesi, Amerika’nın Afganistan’da yürüttüğü insanlık dışı savaşın gizli belgelerini dünya kamuoyuyla paylaştı. Savaşın 2003-2009 arası dönemde NATO güçlerinin gerçekleştirdiği savaş suçlarını ispatlayan 90 binin üzerinde belgede işlenen sivil katliâmlar, kurulan özel cinayet birlikleri ve Taliban’a karşı zafiyetlerin arttığına dair raporlar mevcut.

MAZLUMDER, bu olaya tepki göstererek, NATO ve ABD’nin hesap vermesi gerektiğini bildirdi. MAZLUMDER’den yapılan açıklamada, “Bugüne kadar bu olayların saklanması da Obama yönetiminin hukuktan kaçtığının en büyük delilidir. Yaşanan sivil katliâmları soruşturma yükümlülüğü olmasına rağmen Koalisyon güçlerinin bunları saklamayı tercih etmesi, yalnızca Taliban ve El Kaide’nin değil kendileri gibi olmayan bütün Afgan sivillerin hedef olduğunu gözler önüne sermektedir. Belgelerde sivillerin hedef alındığı 144 vak'adan bahsediliyor. Bu vakalarda 195 kişinin öldüğü 174 kişinin de yaralandığı belirtiliyor. Ancak bunlar sadece raporlanabilen vak'alara ait rakamlar. Buna gündelik olaylarda yaşananlar da eklenince sivil ölümlerin ABD’nin iddia ettiği gibi yanlışlıktan ileri gelmediği katliâmların çoğunun bilinçli ve sistematik bir biçimde gerçekleştirildiği ortaya çıkıyor” denildi.

TÜRK ASKERLERİ GERİ ÇEKİLSİN

“Afganistan savaşı ile ilgili yayınlanan son belgelerin önemi işlenen insanlık suçlarının bizzat Amerikan askerî belgeleriyle ispatlanıyor olmasıdır” denilen açıklamada, “Onun dışında bundan önce medyaya yansıyan haberler, insan hakları örgütleri ve aktivistlerinin faaliyet ve raporları, savaşın kirli boyutlarını zaten gözler önüne seriyordu. Bagram askerî üssü ve diğer hapishanelerde yapılan işkenceler, şüpheli ölümler, kötü muamele, haksız ve keyfi gözaltılar, kitlesel sivil katliâmlar Afganistan’daki vahşeti ispatlayan binlerce örnek arasındadır. MAZLUMDER, ABD ve koalisyon güçlerinin gerçekleştirdiği bu savaş suçlarını kınamakta, işlenen suçların sorumlularına dair hukukî bir karşılığın olmasını beklemekte; aksi durumun, meşrûluğu git gide tartışılır hale gelen uluslar arası hukukun ve küresel egemenlerin çifte standardını gözler önüne koyacağını belirtmektedir. MAZLUMDER ayrıca, Türk hükümetinin Afganistan’da görev yapan Türk askerlerini bu kirli savaştan çekmesini ve işlenen insanlık suçlarına ortak olmaması çağrısını da bir kez daha yinelemektedir” ifadelerine yer verildi.

30.07.2010


 

Meksika’daki petrolü mikroplar temizliyor!

İNGİLİZ British Petrolium (BP) petrokimya şirketinin mühendisleri, Meksika Körfezi’nde 100 gündür denize boşalan ham petrolün oluşturduğu kirliliği önlemek için büyük çaba gösterirken, Amerikan üniversitelerinin öğretim üyeleri, “ham petrol yiyen mikropların” tabiî temizleme süreciyle yardım ettiğini belirtti.

Louisiana eyaletinin 80 km açığında BP’nin anlaşmalı olduğu Deepwater Horizon şirketinin petrol platformunda 20 Nisanda 1600 metre derindeki petrol kuyusu ağzından kaynaklanan ölümcül grizu patlamasının meydana getirdiği, ABD tarihinin en büyük doğa felaketine direnmeye çalışan Meksika Körfezi’nde “petrol yiyen mikroplar” mucizevi iş görüyor.

İnternet sitesi Yahoo ve New York Times gazetesinde bildirildiğine göre, Georgia Üniversitesi’nin yerbilimmikrobiyolojikimya uzmanı Samantha Joy, şunları söyledi: “21 yıl önce Alaska açığında kayalara bindirerek soğuk sularda doğa felaketi yaratan Exxon Valdez tankerinin ortamına göre, Meksika Körfezi’nin sıcak suları, petrol yiyen mikroplar bakımından çok zengin. Bu mikroplar, deniz tabanı, milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların oluşturduğu fosil ham petrol kaynayan Meksika Körfezi’nde petrol yemeyi öğrenmişler.” Johns Hopkins Üniversitesi çevrebilim mühendisi Edward Bouwer ile “Oceana” çevre örgütünün uzmanı Jeffrey Short, deniz tabanı kuyusu ağzından boşalan ham petrolün yüzde 40’ının “buharlaştığını”, denizde kalanın muhtemelen tabana çökmeyerek orta kademelerde toplandığını belirtti. Ham petrolü yiyen mikroplar büyük oranda oksijen harcadıklarından bilimadamları, oksijen seviyesinin de Meksika Körfezi’nde 100 günde önemli ölçüde düştüğünü belirledi.

New York Times gazetesine göre, deniz suyunda “bir miktar ham petrol”, çeşitli bakteri, mikrop, mantar ve küf için “derhal üstüne saldırılacak yeme dönüşüyor.” BP, birkaç hafta içinde, adı And dağları İnka Kızılderili dilinde “Macondo” olan, Louisiana açığında 1600 metre derindeki kuyuyu temelli kapatmak için 73 tonluk kapak altına ağır çamur ve çimento basacak. 60 gün önceye kadar günde 100 bin varil ham petrol fışkırtan petrol kuyusu Macondo, Kızılderili dilinde “kulakları sağır eden gürültü” anlamına geliyor.

30.07.2010


 

Filistinlilere ait ev Yahudilerce işgal edildi

KUDÜS'TE Eski Belde’nin EsSa’diye Mahallesi’nde iki katlı bir evin Yahudi yerleşimciler tarafından işgal edildiği öne sürüldü.

Hamas’a yakınlığıyla bilinen Filistin Enformasyon Merkezi’nin haberine göre, İsrail polisinin koruması altında sabaha karşı eve gelen yerleşimciler, Filistinli Kemal Gırş’ın 50 kişiden oluşan kalabalık ailesiyle birlikte yaşadığı evin kapısını kırmaya çalıştı. Evdeki kadınların bağırarak komşulardan yardım istemesi üzerine polisler evin etrafını kuşatarak Filistinlilerin eve yaklaşmasına izin vermedi. Fetih Hareketi Devrim Konseyi üyesi Dimitri Delyani, işgal güçlerinin ev halkını evden kovduğunu fakat 11 odalı evin kadınların ve çocukların sığındığı üç odasını içeriden kilitlendiği için boşaltamadıklarını söyledi. Mescidi Aksa yakınlarında bulunan iki katlı binanın 1967’deki işgalden önceki yıllarda okul olarak kullanıldığına işaret eden Delyani, Mescidi Aksa’ya 300 metre mesafedeki evin fanatik Yahudiler için okula dönüştürmesinden korktuğunu belirtti. Eski Belde’de yaklaşık ‘3 bin 500 Siyonist gaspçının yaşadığı 75 Yahudi yerleşim birimi bulunduğunu’ ifade eden Delyani, Gırş ailesinin evine el konulmasının Netanyahu’nun Yahudileştirme faaliyetlerinden ve Yahudi yerleşim birimi inşa niyetinden vazgeçmediğini gösterdiğini söyledi. Gırş ailesinin eviyle birlikte EsSa’diye Mahallesi’nde işgal edilen ev sayısının 5’e ulaştığı kaydedildi.

30.07.2010


 

Pakistan sele teslim

PAKİSTAN'IN kuzeybatısındaki HayberPaktunva eyaletinde etkili Muson yağmurlarının yol açtığı sellerde 78 kişi öldü.

HayberPaktunva bölgesel yönetiminden yapılan açıklamada, eyalet genelinde etkili yağışların yol açtığı sellerde 78 kişinin öldüğü, yüzlerce ev ve işyerinin sular altında kaldığı, çok sayıda yol ve köprünün hasar gördüğü bildirildi. Sellerden 100 binden fazla kişinin etkilendiği belirtilen açıklamada, yağışlara rağmen yardım ve kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi. Pakistan’da televizyonlara konuşan bir yetkili, hâlâ ulaşılamayan bölgeler, cami ve okullarda kurtarılmayı bekleyen kişiler bulunduğunu belirtti. Meteoroloji yetkilileri, şiddetli yağışların ülkenin güney ve orta kesimlerinde etkisini sürdüreceği uyarısında bulundu. Pakistan’ın güney kesiminde geçen hafta sellerde 80’den fazla kişi ölmüştü. Her yıl Temmuz ortasından Ağustos sonuna kadar devam eden Muson yağmurları, Güney Asya ülkelerinde binlerce kişinin ölümüne ve evsiz kalmasına yol açıyor.

30.07.2010


 

Keşmir’deki durum endişe verici

BİRLEŞMİŞ Milletler Genel Sekreteri ban Ki Moon, Keşmir’deki gelişmelerden endişe duyduğunu söyledi.

Afganistan’ın başkenti Kabil’de katıldığı bir konferansta konuyu gündeme getiren BM Genel Sekreteri, konuşmasında Hindistan yönetimindeki Keşmir’de geçen ay meydana gelen çatışmalarda 17 sivilin ölmesinin endişe verici olduğunu vurguladı. Moon adına açıklamada bulunan sözcüsü Farhan Haq bölgede sivillerin refahı için problemlerin barışçıl metotlarla çözülmesi gerektiğini bildirdi. Açıklamada ayrıca Ban Ki Moon’un geçtiğimiz ay gerçekleştirilen Hindistan ve Pakistan dışişleri bakanları arasındaki barış görüşmelerinin devam etmesinden duyduğu memnuniyet dile getirildi. 2004 yılından beri devam eden barış görüşmeleri 2008’deki Mumbai terör saldırıları ile sekteye uğramış ve geçtiğimiz aylarda tekrar dışişleri bakanları seviyesinde görüşmeler başlamıştı. Hindistan hükümeti de yaptığı açıklamada Keşmir’de Hindistan’ın aleyhinde faaliyet gösteren ayrılıkçı unsurların Pakistan tarafından provoke edildiğini iddia etti. Eyalette 11 Haziran’dan beri devam eden protestolarda siviller ve polis arasındaki çatışmalarda aralarında 17 yaşında bir gencin de olduğu 17 sivil hayatını kaybetmişti.

30.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.