Güncel

TSK rejim muhafızı olmaktan çıkarılmalı

“CHP'nin önerdiği şekli ile 35. madde (Silâhlı Kuvvetlerin vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini 'parlamenter demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve anayasaya bağlı olarak' korumaktır), orduyu siyasetin dışına çıkarmaya yetmez. Siyasetle uğraşmaktan vazgeçiremez. İç güvenliğe bulaşmasını engellemez.”

İÇ GÜVENLİK GÖREVİ TSK'DAN ALINMALI “TSK rejim muhafızı olmaktan çıkarılmalı, iç güvenlik görevi TSK'nın sorumluluğundan alınmalıdır. TSK siyasetin dışına çıkarılmalı, tamamen dış tehditlere karşı kullanılacak bir konuma ve güce getirilmelidir. Millî Güvenlik Kurulunun yapısı ve Millî Güvenlik Siyaset Belgesinin iç tehdit bölümü de 35. madde ile birlikte buna göre ele alınmalıdır.” EMEKLİ Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, “TSK rejim muhafızı olmaktan çıkarılmalıdır. İç güvenlik görevi TSK’nın sorumluluğundan alınmalıdır” dedi.

Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, CHP’nin 211 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinin İç Hizmet Kununun 35. maddesinin değişmesi hususundaki teklifi üzerine iktidar ve muhalefeti ile, ülke sathında bir konsensüs sağlandığını belirterek şöyle devam etti:”Bu madde cuntacılar tarafından darbelere dayanak yapıldığı gibi, darbeci cuntaların oluşmasında da teşvik edici bir unsur olmuştur. Mevcut hali ile, “Silahlı Kuvvetlerin vazifesi, Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.” Bu madde; Silahlı kuvvetlerimizin dış güvenlikten ziyade iç güvenliğe yönelmesine, siyasete müdahale etmesine, siyasi iktidarları vesayet altına almasına ve rejim muhafızı gibi görev yapmasına neden olmuştur. Bu görevi yapabilmek için de rejim düşmanları oluşturarak, ülke sathında devlet eliyle bölünmelere yol açmıştır. Devlet mekanizmasında otoriter bir konuma geldiğinden denetlenememiş, kendi başına buyruk hale gelmiş ve yurdu koruma görevinden ziyade, daha kolay olan, yetişme şartlarına uygun olmamasına rağmen, rejimi koruyan iç güvenlik kuvveti haline dönüşmüştür. Bunun sonucu olarak da müdahaleler, darbeler ve vesayet sistemi oluşmuştur. 35. Madde, geniş bir bakış açısı ile, TSK’nın yeniden yapılanması kapsamında ele alınmalıdır.”

İÇ GÜVENLİK

TSK’DAN ALINMALI

“TSK rejim muhafızı olmaktan çıkarılmalıdır. İç güvenlik görevi TSK’nın sorumluluğundan alınmalıdır” Tanrıverdi, şu görüşleri dile getirdi: “TSK, siyasetin dışına çıkarılmalıdır. Tamamen dış tehditlere karşı kullanılacak bir konuma ve güce getirilmelidir. Barış zamanında, gerginlik döneminde ve savaş halindeki görevleri ifade edilmelidir. Barış zamanında, kıtalararası ve denizaşırı mesafelere, ittifaklar çerçevesinde güç göndermeye imkân vermelidir. Savunma konsepti değiştirilerek, yurt savunması sınır ötesinden başlatılmalıdır. Olağanüstü durumlarda, parlamento onayıyla, özel yetişmiş unsurlarının iç güvenliğe tahsis edilebilmesi için de bir açık kapı bırakılmalıdır.”

CHP’NİN TEKLİFİ ORDUYU

SİYASET DIŞINA ÇIKARMAZ

Milli Güvenlik Kurulunun yapısı ve Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinin iç tehdit bölümünün de 35. madde ile birlikte ele alınması gerektiğini ifade eden Tanrıverdi şöyle:”Ana Muhalefet Partisinin önerdiği şekli ile, (Silahlı Kuvvetlerin vazifesi, Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini ‘Parlamenter demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve Anayasaya bağlı olarak’ korumaktır.) 35. madde; Orduyu siyasetin dışına çıkarmaya yetmez. Siyasetle uğraşmaktan vazgeçiremez. İç güvenliğe bulaşmasını engellemez. Barışta milli hedeflere götüren milli politikalara aktif destek verecek görevleri içermez. Devletimizin selameti ve milletimizin refahı için; ülkemiz ve milletimiz, dışa yönelmiş bir silahlı kuvvetlere layıktır ve muhtaçtır.”

Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Yeni 35. Madde’nin ise şöyle olması gerektiğini kaydetti: “Silahlı Kuvvetlerimizin Vazifesi: Milli hedeflere ulaşmak için tespit edilen milli politikaları desteklemek, Yurdumuza karşı, sınır ötesinden gelebilecek silahlı tecavüzleri caydırmak, Tecavüzü, vaki olmadan önce sınır ötesinde önlemek, Dışarıdan tecavüz vaki olduğu halde, yurdumuzu topyekûn savunma esasına göre savunmak,Kolluk Kuvvetlerinin yeterli olamayacağı olağanüstü durumlarda, iç güvenlikte kullanılmak üzere, TBMM’nin kararı ile, kolluk kuvvetlerini uygun unsurlarla takviye etmektir.”

29.07.2010

AKP, CHP’nin teklifini bekliyor

(35. madde) değiştirilecekse CHP’nin söylediği gibi kenarından kıyısından dolanarak değil, adam akıllı bir değişiklik yapılması gerekiyor’’ dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ‘’Darbe yapmak bizatihi Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasına aykırıdır. Dolayısıyla eğer bu madde Hüseyin Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevapladı. Çelik, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinde değişiklik konusunda CHP’nin vereceği teklifle ilgili yöneltilen bir soru üzerine şunları söyledi:’’Biz başından beri CHP’nin 35. madde konusunda samimi olmadığını, referandum süresinde topu taca atma niyetinde olduğunu hep söyledik. Bildiğiniz gibi CHP sözcüsü, 35. maddeyi komple kaldırma niyetinde olmadıklarını, orada bazı eğip bükmelerle bazı şartlarla bir teklif vereceklerini ifade etmiştir. Sayın Başbakan meydanlarda söyledi, ‘biz 35. maddeyi kaldırmaya hazırız. Siz hazır mısınız’ diye. Öyle anlaşılıyor ki CHP hazır falan değil. Tekliflerini versinler, TBMM Grup Başkanvekillerimiz bunu inceleyeceklerdir, değerlendireceklerdir. Bununla ilgili parti olarak da biz kendi tavrımızı ortaya koyacağız. CHP bunu hep yapmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu hep bir iddiada bulunmaktadır, bir çıkış noktası bulmaktadır. Sonra partisinin ağabeyleri onu uyarmaktadır. Ondan sonra da bir tavır değişikliğiyle, bir U dönüşüyle her zaman Türkiye karşı karşıya kalmaktadır. Bunda da bunun böyle olduğunu Süha Okay’ın yaptığı açıklamadan anlıyoruz.’’

29.07.2010

Balyoz’da redd-i hakim talebine red

Balyoz dâvâsında haklarında yakalama kararı verilen sanıkların avukatlarının redd-i hakim talepleri reddedildi. Bu yöndeki başvuruları değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi bu taleplerin oybirliği ile reddedildiğini açıkladı. 102 sanıktan yaklaşık 90’ının avukatı yakalamanın kaldırılması, 30 sanığın avukatı da redd-i hakim talebinde bulunmuştu.

"BALYOZ Planı’’ davası kapsamında haklarında yakalama emri çıkartılan bazı sanıkların avukatlarının yaptıkları reddi hakim talebini inceleyen İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, talepleri reddetti. Alınan bilgiye göre, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyet üyelerinin reddine ilişkin talepleri inceledi. Mahkeme heyeti, inceleme sonucu sanık avukatlarının taleplerini reddetti. Bu kararın ardından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin, yakalama kararına yapılan itirazları değerlendirmeye başladığı öğrenildi. Mahkeme heyetinin, öncelikle 3 günlük inceleme süresi dolacağı için Pazartesi günü yapılan itirazları ele alacağı kaydedildi.

29.07.2010

Hakim ve savcılara terfi

HAKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 766 hakim ile 494 savcının bir üst dereceye yükseltilmesine karar verdi.

HSYK’nın Nisan 2010 dönemi sonuna kadar sürelerini bitiren hakim ve savcıların derece yükselmesine ilişkin kararı Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, 494 savcı ile 118’i idari 766 hakim bir üst dereceye yükseltildi.

29.07.2010

Askerî araçlar devrildi: 13 yaralı

Van’ın Saray ilçesinde bir askerî aracın devrilmesi sonucu, 3’ü ağır olmak üzere 5 asker yaralandı. Aracın, İran sınırındaki Sırımlı köyü çıkışında, direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu devrildiği bildirildi. Hatay Yayladağı’nda da askerleri taşıyan araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada 8 asker çeşitli yerlerinden yaralandı.

VAN'IN Saray ilçesinde bir askeri aracın devrilmesi sonucu, 3’ü ağır olmak üzere 5 asker yaralandı. Hatay’ın Yayladağı ilçesinde de, askeri aracın şarampole yuvarlanması sonucunda 3’ü ağır 8 askerin yaralandığı bildirildi. Alınan bilgiye göre, Van 6. Hudut Alay Komutanlığına bağlı piyade bölüğü askerlerini taşıyan araç, İran sınırındaki Sırımlı köyü çıkışında, direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu devrildi. Kazada, kimlikleri henüz öğrenilemeyen 5 asker yaralandı. 3’ü ağır yaralı 5 askerin Van’daki hastanelere sevk edildiği bildirildi. Alınan bilgiye göre, Yayladağı 3. Hudut Tabur Komutanlığında görev yapan askerleri taşıyan araç, Eyerci köyü yakınlarında, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada 8 asker çeşitli yerlerinden yaralandı. Ağır yaralanan 3 asker, 112 Acil Servis ambulansıyla Antakya Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralı 5 askerin tedavisi ise Yayladağı Sağlık Ocağında ayakta yapıldı. Yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdi.

29.07.2010

"Silâhlı terör örgütü" dâvâsına 4 tahliye

IĞDIR’DAKİ ‘’silâhlı terör örgütü’’ dâvâsında, 4 sanık tahliye edildi. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve aralarında Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş’in de bulunduğu 14’ü tutuklu, 30 sanığın yargılandığı dâvânın duruşması, sanık ve sanık vekillerinin savunmalarıyla devam etti.

‘’Terör örgütüne üye olmak’’ suçundan yargılanan tutuklu sanıklardan Mehmet Güven, savunmasında, dâvâ dosyasında adı geçen Mehmet Güven’in amcasının oğlu olduğunu iddia ederek, tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıklardan Mehmet Güven, Mehmet Haşimoğlu, Resul Yıldız ve Tuncer Kanyan’ın tutukluluk sürelerini dikkate alarak tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan Cimşit Kömekçi ve Reis Gülturan’ın hakkında da daha önce çıkartılan yakalama kararının infazının beklenmesini kararlaştırdı. Duruşma, 24 Eylül’e ertelendi.

29.07.2010

Özdemir’in özel kalem amiri hakkında yakalama kararı

ESKİ Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in tutukluluğuna yönelik itiraz reddedildi.

‘’İhaleye fesat karıştırmak’’ ve ‘’suç örgütü üyesi olmak’’ suçlamalarıyla tutuklanan Özdemir’in avukatları, müvekkillerinin tutukluluğuna itirazda bulunmuştu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı yerinde görmeyerek, Özdemir’in tutukluluğunun devamına karar verdi. Bu arada Özdemir’in Özel Kalem Amiri Ömer Zeren hakkında da yakalama kararı çıkartıldı. Cumhuriyet Savcısı, ‘’adil yargılamayı etkilediği’’ iddiasıyla hakkında soruşturma yürüttüğü Zeren’i tutuklama talebi ile mahkemeye sevk etmiş, mahkeme, adlî kontrol şartı ile Zeren’i serbest bırakmıştı. Cumhuriyet savcısının, Zeren’in serbest bırakılmasına yönelik itirazı da karara bağlandı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, savcının itirazını kabul ederek Zeren hakkında yakalama kararı çıkarttı.

29.07.2010

Bazı ilçelerin sınıfı değişti

MÜLKİ İdare Amirleri Atama, Değerlendirme ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile düzenlenen ilçelerin sınıfları, illerin coğrafi bölge sınıfları ve vali yardımcıları sayılarında değişikliğe gidildi.

Mülki İdare Amirleri Atama, Değerlendirme ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Tebliğ, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Buna göre, Ankara’nın Beypazarı, Denizli’nin Sarayköy ve Honaz, Sivas’ın Koyulhisar, Eskişehir’in Alpu ve Seyitgazi, Çankırı’nın Bayramören, Kastamonu’nun Doğanyurt, Kırşehir’in Akçakent, Rize’nin Hemşin, Aksaray’ın Sarıyahşi, Karabük’ün Ovacık ve Karaman’ın Başyayla ilçelerinin sınıfı yükseltildi. Kütahya, Uşak, Kilis, Kahramanmaraş ve Sivas’ın coğrafi bölgelerinde değişikliğe gidilirken, 81 ili vali yardımcılarının sayısı da yeniden düzenlendi.

29.07.2010

İklim değişikliği izlenecek

ÇEVRE ve Orman Bakanlığı bünyesinde İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı kuruldu.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Merkez Teşkilatının Görevleri, Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre yeni kurulan İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı, iklim değişikliğine ve ozon tabakasının incelmesine neden olan maddelerin kontrolü, geri kazanılması ve bertarafına ilişkin olarak ulusal ve uluslararası gelişmeleri izleyip değerlendirerek, konuyla ilgili politika ve strateji belirlemeye ve uygulamaya yönelik çalışmalar yapacak. Ozon tabakasını incelten ve iklim değişikliğine neden olan maddelerin ithalat ve ihracatına ilişkin kriterleri belirleyecek.

29.07.2010

Bir tarafta tahliye, bir tarafta gözaltı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda ‘’taş atan çocuklar yasası’’ olarak bilinen kanunun yürürlüğe girmesinin ardından ‘’yasa dışı örgüte üye olmak’’ suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Y.N.’nin tahliyesine karar verirken, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşları 18’den küçük 3 çocuk taş attıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda ‘’Taş Atan Çocuklar Yasası’’ olarak bilinen 6008 sayılı ‘’Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’un yürürlüğe girmesinin ardından ‘’yasa dışı örgüte üye olmak’’ suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Y.N’nin tahliyesine karar verdi. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesinde bulunan İnfaz Savcılığı, 2007 yılında yargılandığı dâvâdan ‘’yasa dışı örgüte üye olmak’’ suçundan aldığı 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Y. N’nin dosyasının, ‘’6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ kapsamında değerlendirilmesi için mahkemesine başvurdu.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede, önce Y.N. için uygulanan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan yarı oranındaki artırım maddesi düşürüldü. Ardından N’nin infaz yasasına göre yatması gereken 4’te 3’lük süre de yeni yasaya göre yeniden hesaplanarak 3’te 2’ye indirildi. Mahkeme, bu değerlendirmenin sonunda suç tarihinde 18 yaşından küçük olan Y. N’nin tahliyesine karar verdi.

YÜKSEKOVA'DA GERGİNLİK

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, taş attıkları gerekçesiyle 3 çocuğu gözaltına almak isteyen polis ile vatandaşlar arasında yaşanan tartışma, izinsiz gösteriye dönüştü. Alınan bilgiye göre, Cengiz Topel Caddesi’nden sivil plakalı otomobille geçen İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polisler, yaşları 18’den küçük 3 çocuğu taş attıkları gerekçesiyle gözaltına aldı. Bunu gören vatandaşlar, olaya tepki göstererek, polislerle tartışmaya başladı.

Polislerin, çocukları otomobile bindirerek, olay yerinden uzaklaşması üzerine bir grup, araca taşlarla saldırdı. Bu esnada bir polis memuru, gözüne cam kırığı isabet etmesi sonucu yaralandı. Grubu dağıtmak için havaya uyarı ateşi açan polis, olay yerinden uzaklaştı. İlçe merkezindeki esnafın gerginlik dolayısıyla iş yerlerini kapattığı olayın ardından Cengiz Topel Caddesi’nde toplanan bir grup, barikat kurarak, caddeyi ulaşıma kapattı. Ateş yakıp, slogan atan gruba, polis basınçlı su ve biber gazı ile müdahale etti.Yaralanan polis memurunun Yüksekova Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığı bildirildi. İstanbul -Hakkâri / aa

29.07.2010

İnegöl’de 50 kişi adliyeye sevk edildi

Bursa’nIn İnegöl ilçesinde, 3 gün önce 5 kişinin bıçaklanmasının ardından çıkan olaylara karıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan 13’ü çocuk 50 kişi, adliyeye sevk edilmek üzere Bursa’dan İnegöl’e gönderildi. Olaylardan sonra güvenlik güçlerinin yaptığı araştırmalar sonucu gözaltına alınarak Bursa Emniyet Müdürlüğüne getirilen ve 3 gündür burada tutulan zanlıların sorguları tamamlandı. Yaşları 15 ile 18 arasında değişen 13 çocuk, Çocuk Şube Müdürlüğü, diğer 37 zanlı ise Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Bursa Büyükşehir Belediyesine ait 3 otobüsle İnegöl’e götürüldü. Zanlılar, ‘’Yağma, güvenlik güçlerine mukavemet, devlet malına zarar vermek ve kundaklama’’ suçlarından adliyeye çıkarılacak.

29.07.2010

Bahçeli'ye Tazminat dâvâsı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı yazılı açıklama dolayısıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye manevî tazminat dâvâsı açtı.

Erdoğan’ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu’nun açtığı dâvânın dilekçesinde, Bahçeli’nin dün yaptığı yazılı açıklamadan bölümlere yer verildi. ‘’Basın açıklamasında, siyasî eleştiri ötesinde, Başbakan Erdoğan’ı ağır biçimde suçlayıcı ve aşağılayıcı ifadelerin yer aldığı’’ savunuldu. Dava, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecek.

29.07.2010

Dörtyol’da 40 kişi gözaltına alındı

Hatay’In Dörtyol ilçesinde dört polis memurunun şehit edildiği terör saldırısı sonrası yaşanan olaylarla ilgili olarak 40 kişi gözaltına alındı.

İlçede iki gündür taşkınlık yapan gruplara karşı polisin tüm uyarıları ve soğukkanlı yaklaşımı kâr etmedi. Büyük kısmı çocuk ve gençlerden oluşan grupların çevreye zarar vermesi üzerine polis zor kullandı. Biber gazı ile etkisiz hale getirilen 40 kişi gözaltına alındı. Küçük gruplar halinde sokaklarda gösteri yapanları da polis gaz bombası kullanarak dağıttı. İlçeye Adana, Mersin, Şanlıurfa, Gaziantep, Osmaniye, Kayseri ve Hatay’dan ekipler geldi. 1200’den fazla polisin takviye olarak geldi.

29.07.2010

Cep mesajıyla 200 kişi toplanmış

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde dört polis memurunun şehit edildiği terör saldırısı sonrası yaşanan olaylarla ilgili olarak 40 kişi gözaltına alındı. Olayların provoke edildiğini, ilçede birçok gencin telefon ve mesajlarla sokağa çağrıldığını belirten emniyet yetkilileri, toplanan yaklaşık 200 kişinin içerisinde Osmaniye, Hatay merkez, Erzin ile çevre kentlerden gelenlerin de bulunduğunu bildirdiler.

HALK HER ZAMAN SAĞDUYULU OLDU İlçe dünü sakin geçirirken, Dörtyol Belediye Başkanı Fadıl Keskin, provokatif eylemlere dikkat çekerek, ‘’Ancak, Dörtyol halkını iyi tanırım. Tedirginliğe gerek yok. Dörtyol’un bugüne kadar aralarında sivillerin de bulunduğu 60 şehidi var. Ancak hiçbir zaman böyle olaylar olmadı, halk her zaman sağduyusunu korumuştur” dedi. Emnİyet yetkilileri Dörtyol’da olayların provoke edildiğini ilçede bir çok gencin telefon ve mesajlarla sokağa çağırıldığını söyledi. Önceki gece toplanan yaklaşık 200 kişinin içerisinde Osmaniye, Hatay merkez, Erzin ile çevre şehirlerden gelenlerin de olduğu öğrenildi. Bu bilgiyi alan emniyet yetkilileri gece boyunca bu mahalleye giren herkesi aradı. Mahalleyi giriş çıkışları kontrol eden emniyet aldığı tedbirlerle kalabalığın bu bölgeye girmesini engelledi. Vatandaşların bu tür oyunlara gelmemesini isteyen yetkililer, halkı sağduyuya çağırdı.

29.07.2010

Vali Lekesiz’den halka itidal çağrısı

Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, ‘’Olaylar sakinleşinceye kadar vatandaşlarımızın özellikle geceleri evlerinde huzur içinde oturmalarını tavsiye ediyoruz’’ dedi.

Lekesiz, Dörtyol Kaymakamlığında düzenlediği basın toplantısında, her şeyin kontrol altında olduğunu, vatandaşların provokatörlere karşı dikkatli olmalarını istedi. Türkiye’yi bölmek isteyenlere asla izin vermeyeceklerini belirten Lekesiz, şöyle devam etti: ‘’Terör örgütünün birlik ve beraberliğini bozmalarına izin vermeyeceğiz. Dörtyol’da 4 polis memurunun öldürülmesi ve yaşanan olaylar hepimizi üzüntüye boğdu. Herkesin sabırlı ve sakin olmasını bekliyoruz. Vatandaşlarımızın özellikle geceleri evlerinde huzur içinde oturmalarını tavsiye ediyoruz.’’

29.07.2010

Muvazzafları yakalamak TSK’nın işi

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Balyoz soruşturması kapsamında hakkında yakalama emri bulunan Korg. Nejat Bek ile tokalaşmasının farklı mânâlara çekilmemesi gerektiğini söyledi.

Atalay, “Sivil grupla ilgili yargı, emniyetten talepte bulunur. Muvazzaflarla ilgili ise görev Merkez Komutanlığınındır. Muvazzaflarla ilgili yargı kararını yerine getirmek görevi TSK'nın bünyesindedir" dedi.

29.07.2010