Güncel

Batının bir parçasıyız

Newsweek dergisine mülâkat veren Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu, Gazze filosuna saldırı, İran’la varılan takas anlaşması ile BM Güvenlik Konseyinde kullanılan “hayır” oyuna ve bunlarla birlikte yapılan eksen kayması yorumlarına yönelik soruları cevaplandırdı. Davudoğlu, “Biz Batının bir parçasıyız. Eğer Batı bizi dışarıdan biri ya da kazanılacak veya kaybedilecek bir obje olarak görüyorsa, onların mantıkları yanlış” dedi.

Batı’nın parçasıyız

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, eksen kayması konusunda “Biz Batı’nın bir parçasıyız” dedi.

Newsweek dergisine bir mülâkat veren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze filosuna saldırı, İran’la varılan takas anlaşması ile BM Güvenlik Konseyi’nde kullanılan “hayır” oyunu ve bunlarla birlikte yapılan eksen kayması yorumlarına yönelik soruları cevaplandırdı. Taleplerinin yerine getirilmemesi halinde İsrail’e yönelik tek taraflı yaptırım uygulayacaklarını söyleyen Davutoğlu, İsrail için “Onlar ne tür yaptırımlar uygulayabileceğimizi biliyorlar” dedi.

İran’la varılan takas anlaşmasının Türkiye’nin tek başına elde ettiği bir şey olmadığını ve bu konuda Batılı müttefikleri ile birlikte hareket ettiğini dile getiren Davutoğlu, Güvenlik Konseyi’nde İran’a yönelik yaptırımlar için kullanılan “hayır” oyunun ise “ABD’ye ve ABD Başkanı Barack Obama’ya karşı bir ‘hayır’ oyu değil, diplomasiye ‘evet’ oyu olduğunu” söyledi. Son olarak Gazze filosu saldırısı ve İran’la varılan anlaşmanın ardından gündeme gelen “Türkiye’de eksen kayması yaşanıyor” yorumlarını da değerlendiren Davutoğlu, “Biz Batı’nın bir parçasıyız. Eğer Batı bizi dışarıdan biri ya da kazanılacak veya kaybedilecek bir obje olarak görüyorsa, onların mantıkları yanlış” dedi.

Türkiye’nin NATO’da diğer ülkelerle eşit miktarda konuşma hakkına sahip olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Kimsenin Batı birliğini kendi mülkü gibi görmeye ve bir ülkeyi içinde ya da dışında diye adlandırmaya hakkı yok. Eğer Batı’nın değerleri yumuşak güç, ekonomik bağımsızlık ve insan hakları ise, bunları biz de savunuyoruz. Ancak şimdi bir testten geçiyoruz. Açık denizlerde 9 sivil öldürüldü. Bir Doğu ülkesi ya da Müslüman ülke insan haklarını ihlâl ettiğinde itiraz sesimizi yükseltip, İsrail aynı suçu işlediğinde sessiz mi kalacağız? Eğer bu çifte standart bir Batı değeri ise biz ona karşıyız.” diye belirtti.

11.07.2010

Erdoğan’dan üç partiye mektup

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşme talebine ilişkin mektubunun üç siyasî partiye gönderildiği bildirildi. Mektuplar, dün CHP, BBP ve Saadet Partisine özel kuryeyle gönderildi.

Erdoğan’dan 3 partiye mektup

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşme talebine ilişkin mektubunun üç siyasî partiye gönderildiği bildirildi. Alınan bilgiye göre, mektup, dün saat 12.00 civarında CHP, BBP ve Saadet Partisi’ne özel kuryeyle gönderildi. Başbakan Erdoğan’ın görüşme talebine ilişkin mektubu CHP Genel Merkezi’ne ulaştı. Özel kuryeyle gönderilen, Başbakan Erdoğan’ın mektubunun ulaştığı bilgisi Balıkesir’de yurt gezisinde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na iletildi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın görüşme talebine ilişkin mektubuyla ilgili olarak, ''Görüşmeye katılacağım. Günü ve saatini Pazartesi günü MYK'da belirleyeceğiz'' dedi Mektuba, Saadet Partisi ve BBP'den cevap geldi. Saadet Partisi, Başbakan Erdoğan'a 14 Temmuz 2010 saat 14.00'de randevu verirken, BBP'de aynı gün saat 16.00'ya randevu verdi.

11.07.2010

Türkiye’den teyit: Hedef Avrupa

İTALYA'NIN en önemli günlük gazetelerinden Corriere della Sera, ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’nin yerinin Avrupa Birliği olması gerektiğine ilişkin beyanatına Ankara’dan teyit geldiğini yazdı.

Konuya ilişkin haber, gazetenin dış haber sayfasında, “Türkiye’den teyit: Hedef Avrupa” başlığıyla sunuldu. Antonio Ferrari’nin imzasını taşıyan haberin alt başlığında, “Ankara, Batıdan uzaklaşmak istediği iddiasını reddediyor” ifadesine de yer verildi. Haberde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Financial Times’a verdiği beyanatta, “Bizim stratejik hedefimiz Avrupa Birliğidir. Bizi Batıdan uzaklaştıracak başka yollar arandığını düşünmek anlamsızdır” dediğine işaret edildi. Davutoğlu’nun bu sözlerinin, Obama’nın Corriere della Sera’da önceki gün yayımlanan özel demecinde, “Türklerin kendilerini Avrupa ailesinin parçası hissetmemeleri durumunda, ittifak ve bağlantı açılarından başka yerlere bakar hale gelmeleri doğaldır” cümlesiyle dile getirdiği kaygıyı gidermeye yönelik önemli bir mesaj olduğu da kaydedildi. Haberde, “Türklerin AB’den soğumaları Ankara’dan değil, Avrupa ülkelerinin çoğunun takındığı tavırdan ve de süreç devam ederken kurallarla hiç de bağdaşmayacak biçimde çıtayı sürekli yükseltme işleminden kaynaklanıyor” görüşünün savunulması da dikkati çekti.

11.07.2010

Eksenin kaymadığının göstergesi

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye konusunda doğru tesbitleri olduğunu, ancak bu tespitleri yapan ilk ABD Başkanı olmadığını söyledi.

Bağış, ‘’ABD Başkanı Obama sizce neden böyle bir açıklamaya gerek duydu?’’ sorusuna ise şu cevabı verdi: ‘’Başkan Obama, Türkiye ile ilgili eksen konusunda tartışmalar yaşandığı bir dönemde aslında Türkiye’nin ekseninde herhangi bir kayma olmadığını da çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Zaten biliyorsunuz Beyaz Saray’da bir alt dereceli memur bir açıklama yaptığı zaman manşetler atılıyordu. Ama Anadolu’da bir tabir vardır, ‘su görülünce teyemmüm bozulur’ derler. Başkan Obama’nın bu açıklamasından sonra, Başbakanımızla Kanada’da yaptığı toplantının ardından, Türk-Amerikan ilişkilerinin riske girdiği, Türkiye’nin Batı tarafından izole edildiği, Türkiye’nin ekseninin kaydığı iddialarının ne kadar boş olduğunu, ne kadar büyük palavralar olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Türkiye’nin doğu, batı, kuzey ve güney ayaklarının eş zamanlı olarak güçlendirilmesi eksenini kaydırmaz. Tam aksine eksenini güçlendirir, eksenini sağlamlaştırır, eksenini genişletir.”

11.07.2010

Başörtüsüne de açılım

İLKE İlim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Aysel Yılmaz, yoğun gündem içerisinde başörtüsü meselesinin arka sıralara düşürülmeye çalışıldığını belirterek, ‘’Açılımlar Türkiye’sinde artık bizler de başörtüsü açılımı istiyoruz’’ dedi.

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu üyeleri, Abdi İpekçi Parkı’nda, ‘’başörtüsü zulmünün sonlandırılması’’ için ‘’100 balonla 100 kişiye mektup’’ gönderdi. Platform adına konuşan İlke İlim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Yılmaz, 232 haftadır hak ihlâllerini gündeme getirmek, hakkı gasp edilenin dili olmak ve inançlarının gereği gibi yaşamak isteyen insanların üzerindeki baskının kaldırılması için seslerini yükseltmek amacıyla toplandıklarını söyledi. Anayasaların insanlara daha demokratik bir hayat sunması ve özgürleştirmesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: ‘’Anayasalar, darbe anayasası olmaları sebebiyle hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı, askeri vesayete dayalı anayasalar oldular. Bugün ilk defa milletin temsilcisi olan meclisin dar kapsamlı da olsa hazırladığı sivil anayasa adımı atıldı. Bugüne kadar hiçbir olumlu adımını göremediğimiz muhalefet, halkın önünden sandığı alma pahasına Anayasa Mahkemesine gitti.’’ Yoğun gündem içerisinde başörtüsü meselesinin arka sıralara düşürülmeye çalışıldığını kaydeden Yılmaz, ‘’Açılımlar Türkiye’sinde artık bizler de başörtü açılımı istiyoruz’’ dedi. Konuşmaların ardından platform üyeleri kendilerine randevu vermediklerini iddia ettikleri 100 kişiye, sembolik olarak balonla 100 mektup gönderdiler.

11.07.2010

Salim Uslu: Tehlikeli olan referandum değil, kullanılan dil

HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, ‘’Tehlikeli olan referandum değil, kullanılan dil ve üsluptur’’ dedi.

Uslu, yaptığı yazılı açıklamada, anayasa değişiklik paketine ilişkin referandumun bir kutuplaşmaya dönüştürüleceği yönündeki endişelerin son derece yersiz olduğunu belirtti. Uslu, açıklamasında şunları kaydetti: ‘’Referandum kutuplaştırmaz, ancak bu süreçte kullanılan üslup ve söylemler, demokratik terbiye ve olgunluğa uygun olmalıdır. Referandumun toplumda ayrıştırma getireceği iddiası doğru değildir. İsviçre, yıllardır yılda birkaç kez referanduma gitmektedir ki, bu demokratik ilkelerin ve olgunluğun gereğidir ve herhangi bir bölünme kaygısı yaratmamaktadır. Demokratikleşmeye direnenlerin provokasyonları artırma çabalarına girebileceği ihtimali dikkate alınmalıdır ve bu konuda gerekli önlemler alınmalıdır.’’ Halkın gücünü, rolünü ve hakemliğini ön plana çıkartan referandumun krizlerin aşılmasında önemli bir işleve sahip bulunduğunu belirten Uslu, ‘’Tehlikeli olan referandum değil, kullanılan dil ve üsluptur’’ dedi.

11.07.2010

İshalden 400 kişi hastanede

Trabzon’un Sürmene ilçesinde mide bulantısı ve ishal şikayetleri bulunan yaklaşık 400 kişi hastaneye başvurdu.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, ishal vakalarının görüldüğü Trabzon’un Sürmene ilçesindeki devlet hastanesini ziyaret etti. Tosun, Sürmene Belediye Başkanı Fikri Usta ve Trabzon İl Sağlık Müdürü Halit Çınarka ile birlikte geldiği hastanede, Başhekim Remzi Kutanis’den ilçedeki ishal vakalarına ilişkin bilgi aldı. Tosun, ishal şikayetleriyle hastaneye müracaat edenleri de ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğine bulundu. Başhekim Kutanis, hastaneye dün 270 kişinin mide bulantısı ve ishal şikayetleriyle başvurduğunu belirterek, ‘’Bugün ise hastanemize aynı şikayetlerle yaklaşık 400 kişi müracaat etti. Hastaların tamamı 1-2 saatlik tedavinin ardından taburcu edildi. Bu belirtilere bağlı olarak şu anda yatarak tedavi gören hastamız yok’’ dedi. Öte yandan Sürmene Belediyesince vatandaşlar, içme suyunu kaynatmadan içmemeleri konusunda yapılan anonslarla uyarılıyor. Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin de çeşitli mahallelerden aldıkları içme suyu numunelerini, incelenmek üzere laboratuvara gönderdikleri öğrenildi.

11.07.2010

21 Kıbrıslı Türk, Rumlar aleyhine AİHM’e başvurdu

KIBRISLI 21 Türk, 23 Aralık 1963 tarihinde terk etmeye zorlandıkları varlıklarının tazmin edilmesi, kullanım kaybından doğan her türlü zararlarının karşılanması ve mallarının tasarrufunun kendilerine iade edilmesi talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu.

Lefkoşa’ya bağlı Matyat Köyünden 21 Türk, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) yaptıkları açıklamada, “Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınan Rum yönetimi İçişleri Bakanlığının tazminat ve iadeyle ilgili yaptıkları başvuruya cevap vermemesi, Rum Başsavcılığının ise Türkçe yazıldığı gerekçesiyle talep yazısını almayı reddetmesi üzerine AİHM’ye şikâyetlerini ilettiklerini” bildirdi. Başuvuru sahipleri, “arazisinin mülkiyetinin büyük oranda Türklere ait olan Matyat Köyünün büyük bir bölümünün her türlü tasarrufunun 47 yıllık tazminatıyla birlikte iadesini talep ettiklerini” kaydetti.

11.07.2010

Zambiya Cumhurbaşkanı Türkiye'ye geliyor

ZAMBİYA Cumhurbaşkanı Rupiah Bwezani Banda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak 11-15 Temmuz 2010 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edecek.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Banda’nın ziyaretinin, Türkiye ve Zambiya arasında Cumhurbaşkanı seviyesinde yapılan ilk resmi ziyaret olması bakımından özel bir önem taşıdığı ifade edildi. Açıklamada, ziyaret sırasında yapılacak görüşmelerin, ikili ilişkilerin bütün yönleriyle en üst düzeyde ele alınması ve güçlendirilmesine, ilave işbirliği imkânlarının değerlendirilmesine, iki ülke ilişkilerinin ahdi temelinin geliştirilmesine ve başta Afrika kıtasında öne çıkan konular olmak üzere güncel bölgesel ve uluslar arası gelişmelere dair görüş alış verişine fırsat teşkil edeceği kaydedildi. Cumhurbaşkanı Banda, beraberindeki heyetle, 13 Temmuz sabahı Ankara’dan İstanbul’a geçerek bazı temaslarda bulunacak; 14 Temmuz günü Türkiye-Zambiya Ticaret ve Yatırım Forumu’na katılacak ve 15 Temmuz sabahı Türkiye’den ayrılacak.

11.07.2010

Buğdayda fark kapanıyor

KÜRESEL buğday üretimi ile tüketimi arasındaki 29 milyon tonluk farkın, bu dönemde 6 milyon tona gerilemesi bekleniyor.

Uluslararası Hububat Konseyi’nin (IGC) küresel buğday üretim ve tüketimine ilişkin hazırladığı tahmin raporundan alınan bilgiye göre, 2009/10 sezonunda 676 milyon ton düzeyinde gerçekleştiği sanılan dünya buğday üretiminin Temmuz 2010/Haziran 2011 döneminde, 16 milyon tonluk düşüşle 660 milyon tona gerileyeceği öngörülüyor. Aynı dönemlerde dünya buğday tüketiminin ise 647 milyon tondan 654 milyon tona (7 milyon tonluk artış) yükseleceği tahmin ediliyor. Üretim lehine 6 milyon tonluk fark olsa da tüketimdeki artış dikkati çekiyor. Geçen yıl 29 milyon ton olan üretim ile tüketim arasındaki farkın bu dönemde 6 milyon tona azalacağı görülüyor.

11.07.2010

Operasyonlar dursun, çözüm Meclis’e devredilsin

VAN Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Hakan, ‘’Türk Silâhlı Kuvvetleri, 30 yıldır çözüm olmayan bu operasyonları derhal durdurmalı, çözümü halkın iradesi olan Meclis’e devretmelidir’’ dedi.

Yaşanan son olaylar üzerine Van Ticaret ve Sanayi Odası’nda (VATSO) bir araya gelen şehirdeki 40 sivil toplum örgütü adına açıklama yapan Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hakan, ‘’ülkenin temel sorunu olan Kürt sorunu’’ndan dolayı yaşanan sıkıntıların, sivil toplum örgütleri tarafından defalarca dile getirilmesine karşın çözüm noktasında herhangi bir adım atılmadığını savundu. Hakan, yaşanan olaylara karşı yükselttikleri sese kulak verilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

‘’Biz, bölgenin sorunlarını kendine dert edinen, yıllardır bu dertten mustarip olan ve buna rağmen çalışan, üreten, istihdam oluşturan, vergisini ödeyen vatandaşlar olarak diyoruz ki, bu açıklamamız tüm taraflara, Türkiye halkına ve yöneticilerimize bir çağrıdır. Bu çağrımıza lütfen kulak veriniz ve gereğini yapınız. PKK, derhal eylemsizlik kararı almalı ve bu sorunun çözümünü halka devretmelidir. Türk Silâhlı Kuvvetleri, 30 yıldır çözüm olmayan bu operasyonları derhal durdurmalı, çözümü halkın iradesi olan Meclis’e devretmelidir. Hükümet ve siyasî partiler, konuyu, kısır siyasi çekişmelere kurban etmek yerine, halkın temsilcileri ile görüşerek ve Kürt sorununu anayasal güvenceye alarak çözmelidir. Yorum yerine artık çözüm önerileri konuşulmalıdır.’’ Bölge milletvekillerine de seslenen Hakan, milletvekillerinin, bölge ve bölge insanı ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.

11.07.2010

Bavul ticaretine Rusya darbesi

Türkiye’den Rusya’ya yapılan yıllık 3 milyar dolarlık deri ihracatının 1 milyar dolarını oluşturan bavul ticareti uygulamasına Rusya son verince, Rus alıcılar siparişlerin yarısını iptal etti.

Bavul ticaretine Rusya’dan darbe

Türkıye’den Rusya’ya yapılan yıllık 3 milyar dolarlık deri ihracatının 1 milyar dolarını oluşturan bavul ticareti uygulamasına Rusya son verince, Rus alıcılar siparişlerin yarısını iptal etti. Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Genel Sekreteri Mehmet Ali Dinç, yaptığı açıklamada, 3 bin 600 kayıtlı firma ve 200 bin civarında çalışanı bulunan Türkiye deri sektörünün, 2009 yılı verilerine göre Rusya’ya yaptığı yıllık 3 milyar dolar civarındaki ihracatın, 1 milyar dolarının beyannameli ihracat, 1 milyar dolarının özel faturalı ihracat (bavul ticareti), 1 milyar dolarının Antalya’daki perakende satışlardan oluştuğunu kaydetti. Rusya’nın, deri ve tekstil sektörü açısından ihracatta ilk sırada geldiğini dile getiren Dinç, Rusya ile yapılan bavul ticareti konusunda firmaların ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtti. Mehmet Ali Dinç, şu anda milyonlarca dolarlık malın kolilerde beklediğinin ve üretimin yavaşladığının altını çizerek, soruna çözüm bulunmaması halinde ihracatın, 200 bin kişinin işinin tehlikeye gireceğini, 3 bin 600 firmanın yüzde 50’sinin kapanacağını düşündüklerini ifade etti. Dinç, bavul ticaretinde daha çok orta ölçekli firmaların çalıştığını ve bu firmaların birçoğunun beyannameli ihracat yapabilme kapasitesine sahip olmadığını anlatırken, ‘’Sektör kış sezonunu kapatırsa 200 bin kişi işsiz kalacak, 3 bin firmanın büyük kısmı kapanacak’’ diye konuştu.

11.07.2010

Sanal ticareti sevdik

İnternet üzerinden yapılan alışveriş miktarının, güvenlik altyapısının gelişmesine paralel arttığı Türkiye’de, e-ticaretin, 5 yıl içerisinde 250 milyar dolarlık hacme ulaşması bekleniyor.

Bilginet Bilişim Teknolojileri’nin Genel Müdürü Ercüment Erdem, yaptığı açıklamada, Türkiye’de e-ticaretin büyük bir hızla büyüdüğüne dikkati çekerek, e-ticaretin Türkiye’de 5 yıl içerisinde 250 milyar dolarlık hacme ulaşmasını beklediklerini söyledi. Erdem şöyle devam etti: ‘’Ipsos Türkiye tarafından yapılan araştırmada, Türkiye’de 2004-2009 yılları arasında internet alışverişlerinin genel alış verişe oranının yüzde 6’dan yüzde 12’ye çıktığı belirtiliyor. Bu rakamlar, pazarın hala ne kadar boş olduğunun göstergesi. Bunun yanı sıra Bankalararası Kart Merkezi’nin verilerine baktığımızda, Türkiye’de kredi kartıyla yapılan e-ticaret harcamaları, 2005 yılının ocak ayında toplam 746 bin 917 adet işlemle 63,12 milyon lira seviyesindeyken, bu rakamın bu yılın Şubat ayında 6 milyon 247 bin 43 işlemde 990 milyon liraya yükseldiğini görüyoruz. Bu da pazarın büyüme ivmesini göstermesi açısından çok önemli.’’

11.07.2010

Kıdem tazminatı tavanı açıklandı

İşçılere ödenecek kıdem tazminatı tavanı yılın 2. yarısında 2.517,01 lira olarak uygulanacak.

Devlet memurları ve sözleşmelilerin yüzde 1,06’lık enflasyon farkı ve yüzde 2,5’luk Temmuz zammına ilişkin Genelge, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla kamu kuruluşlarına gönderildi. Genelgede, memur maaşlarına ilişkin aylık katsayının 1 Temmuz-31 Aralık döneminde (0,059445), taban aylık katsayısının (0,7931), yan ödeme katsayısının ise (0,018843) olarak uygulanacağı hatırlatıldı. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında KİT’lerde sözleşmeli olarak çalıştırılan personelin tavan ücretinin 3.120 liraya, ‘’Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’’ kapsamındaki personelin ücret tavanının 2.767 liraya yükseldiği belirtilen Genelgede, en yüksek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarının aylık sözleşme ücret tutarın da 3.219 lira olarak belirlendiği vurgulandı. Genelgede “1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren işçilere ödenecek kıdem tazminatının yıllık tavanı 2.517,01 liradır 3628 sayılı Kanun uyarınca yürürlüğe konulan Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmeliğin 8’inci maddesi uyarınca Bakanlığımızca ilan edilmesi gereken genel idare hizmetleri sınıfında birinci derecenin birinci kademesindeki şube müdürüne ödenen her türlü zam ve tazminatlar dahil net aylık tutarı, 1 Temmuz 2010 tarihi itibariyle 2.066 liradır’’ denildi.

11.07.2010

PETKİM işçileri AİHM’e başvurdu

PETKİM’de işten çıkarılan ve işe iadelerinin sağlanması için başvurmalarına karşın, açtıkları dâvâları kaybeden işçiler AİHM’e başvurdu.

İşçilerin avukatı Barış Kaşka, dâvânın kabul edilmesi halinde, İş Kanunu’nda işçi aleyhine olan işe iade maddelerinin, işçiler lehine değişeceğini kaydetti. Barış Kaşka, yaptığı açıklamada, 2008 ve 2009 yıllarında özelleştirme sürecindeki PETKİM’de 700’e yakın işçinin işten çıkarıldığını belirtti. İşçilerden 400’ünün, Karşıyaka’daki iş mahkemelerine başvurarak işe iade edilmeyi talep ettiğini kaydeden Kaşka, ‘’Dâvâlarda işveren ‘İkale (karşılıklı anlaşma) sözleşmesiyle işten çıkardık’ diyerek kendisini savundu. Mahkeme ise işçilerin attıkları imzalar dolayısıyla, ‘Siz kendi isteğinizle işten ayrılmışsınız’ diyerek, işçilerin iade talebini reddetti’’ dedi. Kaşka, iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından, işçiler adına AİHM’e başvurduğunu kaydetti. Kaşka, bir çok işçinin de dâvâ süresini kaçırması nedeniyle işe iade dâvâsı için başvuramadığını kaydederek, ‘’1 aylık süre çok kısa. İşçi daha ne olduğunu anlayamadan dâvâ süresi bitiyor. Dâvâmızın kabul edilmesi halinde, İş Kanunu da işçi lehine değişecek’’ diye konuştu.

11.07.2010

KCK/TM dâvâsı için salon talebi

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 61 sanıklı ‘’Şırnak KCK/TM Yapılanması Dâvâsı’’nda fizikî şartların yetersizliğini gerekçe göstererek, Adalet Bakanlığından uygun bir duruşma salonunun temin edilmesini istedi.

Şırnak’ta terör örgütü PKK’nın ‘’KCK/Türkiye Meclisi (KCK-TM)’’ çatısı altında faaliyet gösteren ‘’Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi (YDGM) üyesi olmak’’, ‘’terör örgütü adına suç işlemek’’ ve ‘’terör örgütüne eleman temini suretiyle yardım etmek’’ suçlarından haklarında dava açılan 61 sanığın yargılanması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyor. Mahkeme, yapılan son duruşmada, mevcut salonun yetersizliğini gerekçe göstererek, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını kararlaştırdı. Adalet Bakanlığı’na gönderilecek yazıda, 61 sanıklı davada, her sanığın ayrı bir avukatının bulunduğu, salonda sanıklar için 10 adet, avukatlar için de küçük bir masa ile 5-6 sandalyenin bulunduğunun belirtilmesi istenildi. Sanık avukatları da salonun yetersizliğini gerekçe göstererek, bu şartların devam etmesi halinde savunma yapmayacaklarını mahkemeye bildirmişti. ‘’Şırnak KCK/TM Yapılanması Dâvâsı’’nın yapılan son duruşmasında kimlik tesbiti sırasında tutuklu sanıkların sorulara Türkçe cevap vermemesi üzerine salondan çıkarıldığı bildirildi. Terör örgütü PKK’nın ‘’KCK/TM Yapılanması’’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında haklarında dâvâ açılan 103’ü tutuklu 151 sanığın yargılanması da 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Ekim 2010 tarihinde görülecek. Mahkeme, bir süre önce Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan söz konusu yargılama için uygun bir salon temin edilmesini istemişti.

11.07.2010

Galata Köprüsü trafiğe kapatılacak

Yenı Galata Köprüsü, bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle 13 Temmuzda araç ve yaya trafiğine kapatılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından Yeni Galata Köprüsü’nde baskül köprünün mesnet, kiriş ve kilitlerinin yağlanması çalışması ile köprünün deniz trafiğine açılma işleminin yapılacağı belirtildi. Bu sebeple köprünün, 13 Temmuz Salı günü 02.00-04.30 saatleri arasında araç ve yaya trafiğine tamamen kapatılacağı ifade edilen açıklamada, Yeni Galata Köprüsü’nü kullanacak araçların belirtilen tarihte 02.00-03.30 saatleri arasında Atatürk Köprüsü’nü, 03.30-04.30 saatleri arasında ise her iki köprü de deniz trafiğine açık olacağından Haliç Köprüsü’nü kullanmaları gerektiği kaydedildi.

11.07.2010

Saadet’te kongre günü

Saadet Partisi’nin Olağanüstü Büyük Kongresi, bugün Ankara Atatürk Spor Salonu’nda toplanacak.

Kongrede, genel başkanlık seçiminin yanı sıra Genel İdare Kurulu (GİK), Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelikleri seçimleri yapılacak, ayrıca tüzük ve program değişikliğine de gidilecek. Kongrede, 1250 kayıtlı delege oy kullanacak. ‘’Kongre’den İktidara’’ sloganı ile yapılacak kongrede, parti vizyonunda da değişime gidileceği belirtildi. Kongre dolayısıyla, parti genel merkezi tarafından ‘’Saadet’in tam zamanı’’ adıyla bir de marş hazırlatıldı. Marşın bazı sözleri şöyle: ‘’Özgürlük ve adalet vazgeçilmez olacak, Özü doğru sözü doğru, Saadet Partisiyle, millete iktidar yolu. Hakça paylaşılacak, zenginlik artacak, Saadet Partisiyle, millete iktidar yolu. Tam zamanı, tam zamanı Saadet’in tam zamanı.’’ Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un tek listeyle katılacağı kongreye, çok sayıda yabancı misafirin de dâvet edildiği öğrenildi.

11.07.2010

16 terörist ölü ele geçirildi

Genelkurmay Başkanlığı, bölücü terör örgütüne yönelik son bir hafta içinde yapılan operasyonlarda, 16 teröristin ölü ele geçirildiğini bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, son bir hafta içinde yapılan operasyonlarda 16 terörist ölü ele geçirildi. Operasyonlarda 23 terörist sağ yakalanırken, 7 terörist ise teslim oldu.

11.07.2010

Reyhanlı'da 8 kaçak yakalandı

Hatay’in Reyhanlı ilçesinde, Türkiye’ye yasa dışı yollardan girdikleri belirlenen 8 kişinin yakalandığı bildirildi.

Alınan bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Suriye sınırına yakın Bükülmez köyünde, yurda yasa dışı yollardan girdikleri belirlenen Afganistan uyruklu 8 kişiyi yakaladı. Yetkililer, kaçakların sorgularının ardından sınır dışı edileceklerini bildirdi.

11.07.2010

Ermeni diyalogunda STK hamlesi

Türkiye’deki 35 il sivil toplum örgütünü kapsayan Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu, Ermenistan-Türkiye arasındaki barışa katkı sağlamak için Ermenistan’daki muhatap dernekle bir araya gelecek.

STK’lardan diyalog hamlesi

Türkıye’dekı 35 il sivil toplum örgütünü kapsayan Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu, Ermenistan-Türkiye arasındaki barışa katkı sağlamak için Ermenistan’daki muhatap dernekle bir araya gelecek.

Konfederasyon ile Ermenistan’daki Hemşeriler Birliği Derneği arasında yaklaşık 1 yıldır iletişim devam ediyor. 28 Temmuz-1 Ağustos arasında Türkiye’de bulunacak olan dernek yetkileri ile konfederasyon yetkilileri, iki ülke arasındaki ilişkilerin siyasî, ticarî yönden iyileştirilmesini, barışa nasıl katkı sağlayabileceklerini ve bu konuda neler yapabileceklerini görüşecek. Öte yandan, 19 Eylül’de dünyanın her yerinden Ermenilerin katılımıyla ilk dini törenin yapılacağı Van’daki Akdamar Kilisesi’nde düzenlenecek program konusunda da hazırlıklar sürüyor. Otel kapasitesi, gelecek misafirleri karşılayamayacağı için, Van’da bulunan tüm öğrenci yurtlarının, Ermeni misafirlere tahsis edilmesi ve otel seviyesinde hizmet verilmesi için çalışma yürütülüyor.

Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi (TABDC) Eş Başkanı Kaan Soyak, sivil toplum örgütlerinin görevleri ve işlevlerinin, bugünün dünyasında çok önemli olduğuna işaret ederek, özellikle birbirleriyle diplomatik ilişki kuramamış veya ilişkilerinde sorun yaşayan ülkeler arasında sorunların çözümüne yardımcı olmak konularında sivil toplum örgütlerinin kilit rol üstlendiklerini belirtti. TABDC olarak kuruldukları 1997 yılından bu yana, hem Türkiye’deki hem de Ermenistan’daki neredeyse bütün sivil toplum örgütleriyle bağlantıya geçip, birbirleriyle buluşup tanışmalarını ve olabilirse birlikte projeler yapmalarını teşvik ettiklerini anlatan Soyak, konfederasyonun çalışmasının da, bu çalışmaların sonucu olduğunu kaydetti. Soyak, derneğin büyük bir özveriyle çalışarak, Türkiye ve Ermenistan hükümetlerine yardımcı olabilecek önemli bir projeyi gerçekleştirdiğinin altını çizdi. Yaklaşık 15 yıldır düzenli olarak Ermenistan’a gittiklerini ve Ermenistan’daki hemen hemen bütün iş ve sivil toplum örgütleriyle iletişim içerisinde bulunduklarını dile getiren Soyak, ‘’Hepsi, Türkiye ile yakınlaşmaya son derece olumlu bakıyorlar ve bunu destekliyorlar’’ dedi.

Soyak, bugüne kadar Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin en önemli aşamalarında ve Türkiye ile Ermeni Diasporası arasındaki bütün ilişkilerin ve yakınlaşmaların kurulmasında öncülüğü sivil toplum kuruluşlarının çektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

‘’Hatta öyle ki, çoğu zaman hükümetlerin birbirleriyle konuşamadıkları konuları öncelikle sivil toplum örgütleri karşılıklı ele almış ve sonrasında konuları hükümetlere devretmişlerdir. İki ülke arasındaki sivil toplum örgütlerinin birbirlerine olan güvenleri çok yüksek düzeyde. Biz TABDC olarak, şu sıralarda hem Ermenistan ile Türkiye arasındaki kurulmuş ilişkilerin geliştirilmesinde hem de Türkiye ile Diaspora iş ve sivil toplum kurumları arasında özellikle iş ve kültürel alanda projeler yapılması konularında çalışmalar yapıyoruz.’’

11.07.2010

Trafik terörü Bursa’da

Bursa’dan Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı bir köydeki düğüne giderken, Harmancık ilçesinde tırla çarpışan otomobilde iki aileye mensup 7 kişi vefat etti. Gözaltına alınan TIR sürücüsü Adem Taşyürek, “Otomobil sürücüsü frene basınca sanırım kayıp TIR’ın altına girdi. Nasıl olduğunu anlayamadım” dedi.

Otomobille tır çarpıştı: 7 ölü

Bursa’dan Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı bir köydeki düğüne giderken, Harmancık ilçesinde tırla çarpışan otomobilde iki aileye mensup 7 kişi vefat etti. Bursa’da yaşayan, Harmancık ile Orhaneli’de bulunan krom madenlerinde çalışan Kahraman Yıldırım (40) ve bacanağı Güngör Demir (40), eş ve çocuklarıyla Kahraman Yıldırım’ın teyzesinin oğlu Zafer Ayan’ın Tavşanlı’ya bağlı Doğanlar Köyünde yapılacak düğününe katılmak üzere gece Bursa’dan otomobille yola çıktı. Yıldırım idaresindeki 43 UC 504 plakalı otomobil ile Adem Taşyürek’in (37) kullandığı 01 RF 110 plakalı tır, Harmancık-Bursa kara yolunun 13. kilometresinde çarpıştı ve otomobil, tırın dorsesi altında kaldı. Olay yerinde vefat eden Kahraman Yıldırım, eşi Nurcan (29), çocukları Mustafa (10) ve Bahar Yıldırım (7), Güngör Demir, eşi Neslihan (31) ve kızı Havva Demir’in (9) cenazeleri, önce Harmancık Devlet Hastanesi morguna daha sonra Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi morguna gönderildi. Yıldırım ailesi fertlerinin cenazelerinin Doğanlar Köyünde, Güngör ailesine mensup kişilerin cenazelerinin ise Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde defnedileceği öğrenildi. Olay yerine gelen kazazedelerin yakınları sinir krizleri geçirirken, Harmancık-Bursa kara yolu kaza dolayısıyla yaklaşık 2 saat trafiğe kapandı. Gözaltına alınan TIR sürücüsü Adem Taşyürek, “Otomobil sürücüsü frene basınca sanırım kayıp TIR’ın altına girdi. Nasıl olduğunu anlayamadım” dedi.

11.07.2010

SBS’ye ilişkin değişiklik, Resmî Gazete’de yayınlandı

Ortaöğretİme geçiş için yapılan Seviye Belirleme Sınavına (SBS) ilişkin yeni düzenlemeler içeren yönetmelik değişikliği dünkü resmî gazetede yayımlandı.

‘’Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasını Öngören Yönetmelik”e göre, ortaöğretim kurumlarına öğrenci yerleştirmede değerlendirilmek üzere ilköğretim kurumlarının 8. sınıfında Görsel Sanatlar, Teknoloji ve Tasarım, Müzik ve Beden Eğitimi dersleri dışındaki zorunlu derslerin öğretim programlarından Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce Haziran ayında Seviye Belirleme Sınavı yapılacak. SBS ile ilgili usul ve esaslar yönerge ile belirlenecek. SBS ile ilgili yeni düzenlemeler, 2010-2011 öğretim yılından itibaren ilköğretim 6. sınıf öğrencilerinden başlamak üzere uygulanacak.

11.07.2010

KPSS yapıldı

Lisans düzeyinde sadece A grubu ve öğretmenlik kadrolarına yönelik düzenlenen Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS), dünkü oturumları yapıldı.

KPSS, ÖSYM tarafından 81 il merkezi ve Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Saat 9.30’da başlayan sınavın sabah oturumunda Genel Yetenek, Genel Kültür ve yabancı dil soruları yer aldı. Sınavın öğleden sonraki oturumu saat 14.30’da başladı ve 2.5 saat sürdü. Öğretmen adaylarının girdiği sınavda, Eğitim Bilimleri ile ilgili sorular soruldu.

11.07.2010

Savaşmadan sorunu çözecekler

MALATYA'DA İnönü Üniversitesi bünyesinde kurulan Kadın Sorunları Araştırma Merkezi (İNUKSAM) tarafından hayata geçirilecek projeyle ilköğretim çağındaki çocuklara ‘’savaşmadan sorun çözme’’ ve tartışmanın yolları öğretilecek.

İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süheyla Önal, Malatya İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü’nden alınacak destekle, pilot okullar seçileceğini, bu okullarda proje ile ilgili eğitim çalışmalarına başlanacağını söyledi. Önal, İnönü Üniversitesi’nde akademisyenlerin bir araya gelerek İNUKSAM’ı kurduklarını, kurumun ilk çalışmasının çocuklara yönelik olacağını belirtti. Merkezin resmiyet kazanması için senato kararının gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Önal, senato kararını beklerken bir yandan da faaliyetlerine başladıklarını kaydetti. Amerikalı siyaset bilimci Philippa Strum’un merkezlerince dâvet edilerek konferans verdiğini anlatan Önal, bir çok eğitim faaliyetinde bulunacaklarını, özellikle kadın ve çocuklara yönelik çalışmaların sıklaştırılacağını kaydetti.

Çocuklara yönelik eğitim çalışmalarının da, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla hız kazanacağını dile getiren Önal, şöyle devam etti: ‘’İnsanlar arasında ilişkilerde en büyük sorun çatışmaların tartışmayla çözülmesi eğitiminin olmamasıdır. Özellikle konuşarak, tartışarak sorunların üstesinden gelme becerisi hiç kuşkusuz eğitimle sağlanacak bir şeydir. Bu noktada, Malatya Millî Eğitim ve Emniyet Müdürlüğü’nden de destek alarak, belirlenecek okullar pilot bölgeler seçilecek ve buralarda eğitim çalışmalarına başlanacak. Çocuklara savaşmadan sorun çözme anlatılacak. Çocuklara, sorunla karşılaşıldığında üstesinden gelmek için şiddete başvurmanın sorunun çözümüne katkı sunmayacağı bilincinin verilmesi gerekiyor. Öfke hiç kuşkusuz insanın doğasında var. Ancak bu öfkenin şiddete dönüştürülmeden kontrol altına alınması önemli. İşte bu nedenle çocuklara sorunlarını tartışarak çözme bilincinin kazandırılması önemli. Kadın sorunlarını ortadan kaldırmanın yolu sağlıklı ve bilinçli bireyler yetiştirmek.’’ Önal, pilot olarak seçilen okullarda, şiddete daha çok yatkın olan çocuklar seçilerek, bu çocukların sorunlarını şiddete başvurmadan çözebilmelerinin yollarının öğretileceğini kaydetti.

11.07.2010

YURTKUR öğrencilerine hafta sonu bedava yemek müjdesi

YÜKSEK Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdür Hasan Albayrak, ‘’1 Ekim’den itibaren yurtlarda kalan öğrencilerin tamamına hafta sonlarında da sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini ücretsiz vereceklerini’’ açıkladı.

Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesindeki YURTKUR Taşucu Kız Öğrenci Yurdu’ndan gerçekleştirilen toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Albayrak, “Buradan müjdeliyorum, 1 Ekim’den itibaren yurtlarda kalan öğrencilerimizin tamamına hafta sonlarında da sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini ücretsiz vereceğiz. Bunun ihtiyaç sahibi öğrencilerimize çok önemli bir katkı olduğunu düşünüyorum. Hafta sonu bedava yemeğin maliyeti 80 milyon TL’yi bulacak. Türk gençliğine feda olsun’’ dedi.

11.07.2010

Nişan tahtasına dönen trafik levhaları kazaya sebep oluyor

MAGANDALARIN silahlarını denemek amacıyla hedef tahtası olarak kullandığı trafik levhaları, kazaya dâvetiye çıkarıyor.

Bursa’nın İnegöl ilçesindeki Oylat Kaplıcası’na giden 19 kilometrelik virajlı yoldaki trafik işaret levhaları, kendini bilmez kişilerce hedef tahtası olarak kullanılınca delik deşik oldu. Sık ağaçlar arasından geçen ve çok sayıda virajı bulunan yolun bazı noktalarındaki levhalar da magandaların tüfek ya da tabancasından çıkan kurşunlarla devrilmiş. Bu durum İnegöl-Oylat arasındaki 19 kilometrelik yolu ilk kez kullananlar için kaza riskini artırıyor.

11.07.2010

Depremzedelerden ‘oturma eylemi’

KOCAELİ'DE, 17 Ağustos Marmara depremi sonrasında Irak’ın yardımıyla yaptırılan Arızlı Konutları’na geçici olarak yerleştirilen depremzedelerden bazıları, kira ve aidatlarını ödemedikleri için haklarında çıkartılan icra kararını protesto etti.

İzmit ilçesi Arızlı Mahallesi’ndeki konutların ortasındaki boş alanda toplanan bazı depremzedeler, bir süre slogan attıktan sonra oturma eylemi yaptı. Grup adına açıklama yapan Recep Uğur, Arızlı konutlarının depremzedeye hibe edildiğini belirterek, kiralarını ödemedikleri için gönderilen icra tebligatlarının yasal olmadığını savundu. Basın açıklamasının ardından grup, bir süre daha slogan attıktan sonra dağıldı. Kocaeli Valisi Ercan Topaca, çözüm için gayret ettiklerini bildirerek, ‘’Kimsenin mağdur olmayacağı bir sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. Bu işi kökten çözecek, bu sorunu Kocaeli gündeminden çıkaracak bir hazırlık yapmaya çalışıyoruz, ancak bu biraz zaman alabilir’’ dedi. Bu arada, söz konusu konutlara 2002 yılında geçici olarak yerleştirilen depremzedelerden 5 yıl boyunca kira alınmadığı, bu süre sonunda konutlarda kalmak isteyenlerden ise İl Özel İdaresi’nin kararı doğrultusunda 236 TL kira ve aidat bedeli istendiği öğrenildi.

11.07.2010

Yaz aylarında çocuk düşmelerine dikkat

ACİL Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Doç. Dr. Başer Cander, gelişme çağında olan çocukların başının vücuduna oranla daha ağır olduğu için sarkma anında çocuğun, başının ağırlığından dolayı daha kolay düştüğünü bildirdi.

Doç.Dr. Cander, ailelerin tehlikeli olan yerlerde özellikle 3-6 yaş arası çocuklarını yalnız bırakmaması gerektiğini söyledi. Aileleri, özellikle yaz aylarında daha dikkatli olması konusunda uyaran Cander, yazın balkonların ve pencerelerin açık tutulduğunu, bu yüzden çocukların yalnız başına asla balkonda ve pencere kenarında durmasına izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi. Cander, düşen çocuk için tıbbi olarak yapılacak şeyler sınırlı olduğuna dikkat çekti.

11.07.2010

‘Filistin Filmleri Zamanı’

UluslararasI Kültür ve Sanat Derneğinin (UKSD), Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle düzenlediği ‘’Filistin Filmleri Zamanı’’ etkinliği, başladı.

Etkinlik kapsamında 12 Temmuza kadar gösterime girecek 10 filmden ilki olan, Filistin asıllı Danimarkalı yönetmen Omar Shargawi’nin ‘’Babam Hayfalı’’ adlı filminin gösterimi, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yapıldı.

Otobiyografik özellikler taşıyan ve 2010 Danimarka Sinema Ödüllerinde ‘’En İyi Belgesel Ödülü’’nü kazanan filmin gösterimini, yönetmen Shargawi’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli izledi. Film gösteriminden önce konuşan Shargawi, çekim çalışmalarının 5 yıl sürdüğünü, babasını filmin öyküsünü anlatması için ikna etmede zorlandığını belirtti.

Babasının, bazı şeylerin bilinmesinin birtakım sorunlar yaratacağı yönünde kaygıları olduğunu ifade eden Shargawi, ‘’Filistin konusunda her zaman hassas oldum. Fakat babamın öyküsüyle tüm Filistinlilerin acılarını tüm dünyaya duyurmak istedim’’ diye konuştu. Shargawi, Türk halkının Filistin konusunda her zaman duyarlı olduğunu, bu nedenle filme ilginin yoğun olacağını ümit ettiğini söyledi.

Filmi izleyenlerin, Filistin halkının çektiği acıları bir kez daha yüreklerinde hissederek onların acılarına ortak olacaklarını düşündüğünü vurgulayan Shargawi, ‘’Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı, barış için çok kötü oldu. Gelecek adına pek ümitli değilim, ama yine de barışı ümit ediyorum’’ dedi.

ÜCRETSİZ İZLENEBİLECEK

Fİlİstİn probleminin gerçek boyutuna yerli ve yabancı kamuoyunun dikkatini çekmeyi amaçlayan etkinlik, 12 Temmuz’a kadar Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi ile Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi salonlarında ücretsiz izlenebilecek.

Etkinlikte gösterime girecek filmler ve yönetmenleri şöyle:

l Babam Hayfalı-Omar Shargawi

l Limon Ağacı-Eran Riklis

l Düşler ve Korkuların Sınırı-May Masri

l Zeytin’in Hayali-Omar Kawan Aleni

l Vaat Edilen Cennet-Hany Abu Assad

l Kapılar Bazen Açılıyor-Liana Badr

l Beşir ile Vals-Ari Folman

l Şatilla’nın Çocukları-May Masri

l Kutsal Direniş-Elia Suleiman

l Bu Denizin Tuzu-Annemarie Jacir

11.07.2010

‘Sıradan insan değil, aranan insan’

İş-Kur Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli, ‘İşsizliği birinci öncelik haline getirmediğimiz zaman mesafe alamayız’’ dedi.

Türkiye İş Kurumu Van İl Müdürlüğünce düzenlenen İl İstihdam ve Meslekî Eğitim Kurulları Toplantısının üçüncüsü, Vali Münir Karaloğlu başkanlığında Valilik salonunda yapıldı. Toplantıda konuşan Vali Karaloğlu, ‘’Ne iş olsa yaparım’’ düşüncesinin sona erdiğini ve nitelikli insanların iş bulabildiğini belirterek, ‘’Bu nedenle işsiz gençleri nitelikli hale getirip, sıradan insan değil aranan insan yapmamız lâzım’’ diye konuştu.

11.07.2010

Eşşekle dünya turuna çıktı

BelçİkalI marangoz Sama Lgelaszlo Ivanszky, eşeğiyle çıktığı dünya turu kapsamında Bursa’nın Mudanya ilçesine geldi.

İlçeye bağlı Halitpaşa Mahallesi’nde bir zeytinliğe çadır kuran Ivanszky, yaptığı açıklamada, 1998 yılında Belçika’dan tek başına yürüyerek çıktığı dünya turunda Fransa’dan İtalya’ya geçtiğini, burada 7 yıl kaldıktan sonra satın aldığı ‘’Cina’’ isimli eşeğiyle turuna devam ettiğini belirtti. İtalya’dan ayrıldıktan sonra eşeğiyle Avusturya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’a gittiğini, geçen yılın Kasım ayında da Türkiye’ye giriş yaptığını anlatan Ivanszky, Edirne, Keşan, Gelibolu, Çanakkale, Biga ve Bandırma’da kaldıktan sonra da Mudanya’ya geldiğini kaydetti.

11.07.2010

‘Bilgi’ iş ve aş değer

Bİlgİ teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, bilgi teknolojileri sektörünün, Türkiye’ye iş, aş ve katma değer temin ettiğini söyledi.

Vodafone Türkiye’nin Bursa Bölge Müdürlüğü açılış törenine katılan Acarer, yaptığı konuşmada, 2009 yılındaki global krizde Türkiye’de iki sektörün büyüdüğünü, bunlardan birinin finans, diğerinin ise bilişim teknolojileri olduğunu ifade etti. Çok ciddî rekabet şartları olmasına rağmen, bilişim sektörünün global krizde hem hacim hem de istihdam olarak büyüdüğünü belirten Acarer, bu sektördeki büyümenin, doğru stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması sonucu gerçekleştiğini kaydetti.

11.07.2010

2000 yıl sonra 'Antik Kent’te toplandılar

Burdur Mehmet Âkif Ersoy Üniversitesi Senatosu, Gölhisar Kibyra Antik Kenti Meclisi’nde toplandı. Mehmet Âkif Ersoy Üniversitesinin 86. Senato Toplantısı ve 97. Yönetim Kurulu Toplantısına Gölhisar Meslek Yüksekokulu (GMYO) ev sahipliği yaptı.

Senato toplantısı dolayısıyla Gölhisar’a gelen Üniversite Rektörü Prof. Gökay Yıldız ve Senato üyeleri, GMYO toplantı salonunda gerçekleşen toplantının ardından yüksek okul birimlerini dolaştılar. Sembolik toplantı sonrasında, Kibyra Antik Kenti kazı çalışmalarını bu yıldan itibaren Mehmet Âkif Ersoy Üniversitesi bünyesinde yürütecek olan Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Şükrü Özüdoğru ve Yrd. Doç. Dr. Eray Dökü, senato üyelerine antik kent ile ilgili bilgiler verdiler. Senato üyeleri, Kibyra gezisinin ardından üniversite tarafından yeni yaptırılan kazı evi eser deposunu inceledikten sonra Gölhisar’dan ayrıldılar.

11.07.2010

Yeni üniversiteler kuruluyor

TBMM Genel Kurulunda; Konya, Kayseri Abdullah Gül ve Erzurum Teknik üniversitelerinin kuruluşuna ilişkin maddeler kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda, 8 yeni üniversite kurulmasını ve Bilkent Üniversitesinin adının İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi olmasını öngören tasarının, Konya, Kayseri Abdullah Gül ve Erzurum Teknik üniversitelerinin kuruluşuna ilişkin maddeleri kabul edildi. Görüşmelerde, verilen önergelerin kabul edilmesiyle tasarıda Konya Teknik Üniversitesi olarak geçen üniversitenin adı ‘’Konya Üniversitesi’’, Erzurum Üniversitesi olarak geçen üniversitenin adı ise ‘’Erzurum Teknik Üniversitesi’’ olarak değiştirildi.

11.07.2010