Yurt Haber |
Tarımda ithalatçı olduk |
ANKARA Ticaret Odası’nın ‘’Tarım Rapor’’una göre bir zamanların ‘’tahıl ambarı’’ olan Türkiye, tarım ithalatçısı oldu. Yunanistan’ın yüzölçümünün yaklaşık iki katı büyüklüğünde tarım alanına sahip olan Türkiye, Yunanistan ve ABD’den pamuk, Rusya’dan buğday, Fransa’dan arpa, Mısır’dan pirinç, Ukrayna’dan mısır, Sri Lanka’dan çay, İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak, Panama’dan muz, Meksika’dan nohut, Kanada’dan mercimek ithal ediyor. ATO’dan yapılan yazılı açıklamada Tarım Raporu ile ilgili bilgi verildi. Buna göre, bundan 15-20 yıl öncesine kadar dünyanın tarımda kendi kendisine yeten 7 ülkesinden biri olan Türkiye, bugün 100’ü aşkın ülkeden tarım ürünleri ithal ediyor. Türkiye’nin 24,5 milyon hektar (245 bin kilometrekare) büyüklüğünde tarım alanı bulunuyor. Bu alanın 4,2 milyon hektarlık (42 bin kilometrekare) bölümü her yıl nadasa bırakılıyor. Türkiye’nin tarım alanlarının büyüklüğü, AB üyesi Lüksemburg’un yüzölçümünün 95 katı büyüklüğünde, İngiltere’nin ise yüzölçümüne eşit. Danimarka’nın 5,6 kat, Hollanda’nın ve İsviçre’nin 5,9 katı büyüklüğünde tarım alanına sahip olan Türkiye, her yıl Hollanda büyüklüğünde tarım alanını nadasa bırakıyor.
10 YILDA 29,9 MİLYAR DOLARLIK İTHALATI 1980’lerin başında Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatı 2 milyar dolar seviyesinde iken, ithalatı sadece 50 milyon dolardı. 30 yıl sonra gelinen noktada, tarım ürünleri ihracatı 4,3 milyar dolar, ithalatı ise 4,5 milyar dolara ulaştı. 30 yılda tarım ürünleri ihracatı iki katına çıkarken ithalat 90 kat büyüdü. Son 10 yıllık verilere göre, Türkiye’nin tarım ürünleri ithalatı, 2000 yılında 1 milyar 973 milyon dolar iken 2009 yılında 4 milyar 447 milyon dolara yükseldi. Son 10 yılda Türkiye’nin 29 milyar 925 milyon doları tarım ürünleri ithalatına gitti. Tarım ürünleri ithalatının toplam ithalat içindeki payı 2009 yılı itibariyle yüzde 3,2 olarak gerçekleşti.
SADECE ÜÇ ÜRÜNDE KENDİMİZE YETİYORUZ Pek çok üründe ihtiyacının altında üretim yapan Türkiye, TÜİK’in Nisan 2010’da açıkladığı ‘’Bitkisel Ürün Denge’’ verilerine göre, sadece şeker pancarı, patates ve nohutta kendi kendine yetebiliyor. Türkiye, ihtiyacı olan ayçiçeğinin yüzde 46,6’sını, kırmızı mercimeğin yüzde 45,2’sini yeşil mercimeğin yüzde 65,7’sini, pirincin yüzde 75,6’sını, mısırın yüzde 79,9’unu, kuru fasulyenin yüzde 83,7’sini ancak üretebiliyor. ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye’nin tarımda dışa bağımlılığa doğru hızla yol aldığını söyledi. Türkiye, nüfusu hızla artan bir ülke olmasına karşın, tarımsal üretimin nüfus artışına paralel olarak yükselmediğine dikkati çeken Aygün, 2000 yılından 2009 yılına kadar 6,8 milyon kişi artan Türkiye nüfusunun yüzde 11,9 oranında büyürken, aynı dönemde, tarımsal üretim artışının yüzde 9,5 ile nüfus artışının gerisinde kaldığını kaydetti. |
10.07.2010 |