26 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

Gürcü şarkılar Artvinli dedelere emanet

ARTVİN'İN Borçka İlçesi Camili Köyünde kurulan ‘’Yaşlılar Korosu’’, Gürcistan’da yok olmaya yüz tutan geleneksel çok sesli halk şarkılarını yaşatmaya çalışıyor.

Yaş ortalaması 65 olan koro, müzik eğitimi almamış Nevzat Ertürk (83), İsmail Ertürk (72), Hamdi Ertürk (64), Muhammet Balcı (64), Cemali Karadeniz (62), Şükrü Cesur (59), Muhittin Gökdemir (50) ve Medeni Altın’dan (48) oluşuyor. Şarkıları gelecek kuşaklara aktarmak isteyen koro elemanları, ilgililerden destek istiyor.

Koro elemanlarından İsmail Ertürk (72), köylerindeki TEMA binasının mimarı ve aynı zamanda halk müziği san'atçısı İberya Özkan ve yine Gürcü şarkılar söyleyen Bayar Şahin tarafından 2001 yılında keşfedildiklerini söyledi. Koro oluşturulmadan önce birkaç deneme yaptıklarını anlatan Ertürk, repertuvarlarında Gürcistan’da yok olmaya yüz tutan geleneksel çoksesli halk şarkılarının bulunduğunu anlattı. Şarkıları dedelerinden, babalarından duyduklarını belirten Ertürk, ‘’Bu şarkılar artık Gürcistan’da bilinmiyor, unutulmuş. Günlük yaşayışları anlatıyor, köy imecelerinde, düğünlerde söylenen şarkılar bunlar’’ dedi. Gürcü şarkılarını enstrüman kullanmadan yorumladıklarını ifade eden Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Bu şarkılar ana vatanı Gürcistan’da söylenmiyor. Yaşadığı, yaşatıldığı yer Camili Köyü. Yazılı çizili kaynaklar yok şarkılarla ilgili. Biz de hiç değiştirmeden söylüyoruz. İlk konserimizi 2002 yılında Gürcistan’da verdik. San'ata çok önem veren bir ülke. Opera salonlarındaki kayıt stüdyosunda bütün şarkılarımızı kayıt altına aldık.

Daha sonra kurulmamıza öncülük eden Bayar Şahin tarafından ‘’Macahela’ adlı bir albüm çıkarıldı. Söylediğimiz şarkılar bu albümde var. Ayrıca İstanbul’da 2003 yılında da konser verdik. Bugüne kadar çıktığımız bütün konserlerin video kayıtları var.’’

ŞARKILARI GELECEK NESİLLERE AKTARMAK

İSTİYORUZ

Koronun bir başka elemanı Hamdi Ertürk de (64), şarkıların gelecek nesillere aktarılmasını istediklerini belirtti. Kendilerinin gönüllü olarak koroda yer aldıklarını anlatan Ertürk, “Gürcü müziğini doğal haliyle duyuruyoruz. Bu müziğe gençler de ilgi duysun istiyoruz. Bu işin geliştirilmesi, bir sonraki kuşağa aktarılması meselesi insanların ilgi duymasıyla alâkalı’’ diye konuştu. İstanbul’daki torununun kulağına şarkıları bazen fısıldadığını, torununun da bazen “Dede hadi Macahela söyleyelim’’ dediğini ifade eden Ertürk, “İlgi duymak çok önemli. Şarkıların unutulmaması için bir eğitim verilsin istiyoruz. Bu çalışmanın yapılabilmesi için ilgililerden destek bekliyoruz” dedi. Koronun en yaşlı elemanı Nevzat Ertürk (83) ise torunlarının ve çocuklarının kendisine destek olduğunu, onlarla birlikte şarkıları söylemekten büyük mutluluk duyduğunu anlattı.

Eğitim için birçok yerden izin almak gerektiğini kaydeden Ertürk, “Bir mektep açacak imkâna sahip değiliz. Köyde 10 gencimizi toplayarak, tamamen bu kültürün gelecek nesillere aktarılmasıyla ilgili bir sözlü müsaade alırsak daha geniş kitlelere yayılabiliriz. Binlerce yıllık bir kültürü tanıtıyoruz, bu konuda bize yardımcı olup önümüzü açmaları yeterli” şeklinde konuştu.

26.06.2010


 

Selçuklu şaheseri tapulandı

ANTALYA'NIN Manavgat ilçesine bağlı Beydiğin Köyü İpek yolu üzerinde bulunan tarihî Anadolu Selçuklu şaheseri Kargıhan’da tapulama çalışmaları sona erdi.

Manavgat Kaymakamı Hacı İbrahim Türkoğlu, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından 1230–1245 yıllarında yaptırılan 765 yıllık tarihî hanın Manavgat Kaymakamlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2 yıl içinde restore edilerek kültür turizmine kazandırılacağını söyledi. Beydiğin Köyünde 3 ay önce başlayan tapulama çalışmalarının tamamlandığını kaydeden Türkoğlu, restore ve onarım çalışmalarına önümüzdeki günlerde başlanacağını kaydetti. Kargıhan’ın Manavgat Konya arasında yıkılmayan ayakta kalan tek Selçuklu hanı olduğunu belirten Türkoğlu, tarihî yapıyı 2 yıl içinde aslına uygun bir şekilde onararak kültür turizmine kazandıracaklarını ifade etti. Türkoğlu, “Han yerinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda tapu kayıtlarında olmadığı için Beydiğin Köyünde 3 ay önce tapulama çalışması başlattık. Tarihî handa tapulama çalışması tamamlandı. Önümüzdeki günlerde 765 yıllık hanın restore çalışması çalışmalarına başlanacak. Restorasyonun 2 yıl süreceğini tahmin ediyoruz. 2 yıl sonra onarım çalışmaları tamamlanınca bölgenin tek Selçuklu eseri Kargıhan’ın avlusunda kahve içilecek seviyeye geleceğine inanıyorum." diye konuştu.

KARGIHAN

Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Akdeniz ile İç Anadolu’yu birbirine bağlayan yol Kesikbeli mevkiinde kervansaray olarak kullanılan Kargıhan, 46 metre eninde 50 metre boyunda taş yapıdan oluşuyor. Yaklaşık 765 yıllık Kargıhan’ın ana giriş kapısının karşısında 56 santimetre uzunluğunda ve 58 santimetre derinliğinde hayvanlar için 20 teknelik yemlik bulunuyor. Odaların hepsinin tavanında hava bacaları bulunuyor. Ayrıca hanın tek kişilik 44 odası, mescidi, misafir ağırlama holü, yeraltı sıcak su sitemi, hamamı, mal satım alanları ve kütüphanesi de bulunuyor.

26.06.2010


 

Dokuma sergisi “mühürlediklerim” Galeri Selvin’de

SEVİM Arslan, gravürleriyle ve dokumalarıyla insan bedeninin o çok zengin olan hareketliliğini geleneksel motiflerle örerek yalın ve özgün bir tavrı dokuyor.

Soyut ve somutun iç içe kullanıldığı bir anlatım biçimi seçmiş; görünen ve de seçtiği nesnelerin görselliğe değer yanlarıyla, simgeselliğin ve gelenekselliğin altına yeniden bir çizgi çekmektedir. Günümüzdeki görsel dil zenginliği içinde gelenekselliğin ağır bastığı bu işlerde kendi iklimine yeni bir pencere açıyor. Yurt dışında ve yurt içinde bir çok ödül alan san'atçı Sevim Arslan’ın eserleri her ânına âşık olunan bir hayat, hep o anda kalsın diye her yanı öpülerek mühürlemiş sevgilidir. Dokumalarda düğümlenen, gravürlerde mühürlenmiş olan çıplak haliyle zamandır aslında. Sevim Arslan, 1987 M.Ü.G.S.F. Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’nden mezun oldu. 1990 M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1990 M.Ü.G.S.F. Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak atandı. 1996 M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden San'atta Yeterlik aldı. 1999 Yardımcı Doçent unvanı aldı. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Sevim Arslan’ın geleneksel motiflerle, yalın ve özgün tavrı ile gravürleri ve dokumaları 6-31 Temmuz 2010 tarihleri arasında Galeri Selvin’de izleyicilerini bekliyor.

Geniş bilgi için 0(212) 263 74 81 numarayla telefondan bilgi alınabilir.

26.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.