24 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Teröre çare, daha fazla demokrasi ve özgürlük

Memur-Sen Genel Sekreteri Mahmut Kaçar, ‘’Terörün panzehiri daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlüktür’’ dedi. Kaçar, Türkiye’nin, ne zaman kendini toparlasa derin bir kuşatma altına alındığını vurguladı.

Demokrasiden taviz verilmesin

Memur-Sen Genel Sekreteri Mahmut Kaçar, terörün hedefinin demokrasi ve Türkiye’nin geleceği olduğunu belirterek, demokrasiden taviz verilmemesi gerektiğini kaydetti. Memur-Sen, son günlerde artan terör olaylarını protesto ederek, bir basın açıklamasıyla tepkisini ortaya koydu. Memur-Sen ve bağlı sendikaların genel merkez yönetim kurulu üyeleri, şube başkan ve üyelerinin katılımıyla Kızılay-YKM önünde gerçekleştirilen protesto eyleminde açıklamayı Memur-Sen Genel Sekreteri Mahmut Kaçar yaptı. Mahmut Kaçar, Türkiye’yi karanlığa, yalnızlığa, geri kalmışlığa mahkum etme hedefiyle son 30 yıldır sahnelenen hain senaryoların yeniden hortladığını ifade etti. Kaçar, terörün hedefinin demokrasi ve Türkiye’nin geleceği olduğunu belirterek, “Amaçları, güçlenen Türkiye’yi engellemektir. Türkiye’nin küresel aktör olmasının önüne takoz koymaktır. Ancak, Türkiye’nin gücü bu oyunları bozmaya yetecektir ve bu oyunlar bozulacaktır. Yeter ki demokrasiden asla taviz verilmesin. Terörün çözümü yanlış adreslerde aranmasın. Bunun için biz terörle mücadelenin merkezinin TBMM olmasını istiyoruz. Terörle mücadelede İmralı’nın muhatap alınmasını istemiyoruz. Muhatap milletir, millî iradenin temsil yeri Meclis’tir” diye konuştu. Memur-Sen olarak, olağanüstü hal gibi antidemokratik yöntemleri konuşmak ve seçenek olarak sunmayı demokratik kazanımlardan geri adım atmak olarak değerlendirdiklerini söyleyen Mahmut Kaçar, terörün panzehirinin daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve kalkınma olduğunu vurguladı.

24.06.2010


 

Mardinli STK’lar: OHAL şiddet ortamını daha da alevlendirir

SON günlerde artan terör olayları gerekçesiyle, Olağanüstü halin (OHAL) yeniden uygulamaya konulması yönündeki önerilere bölge halkı tepki gösterdi.

Eski günlere dönülmesine izin vermeyeceklerini belirten Mardin’deki sivil toplum temsilcileri ve kanaat önderleri demokratikleşme yolunda önemli adımların atıldığını hatırlattı. OHAL’in geçmişte uygulandığını kaydeden Mardin Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu, kan ve gözyaşından başka bir çözüm yolu olmayan sistemi yeniden getirmenin anlamı olmadığını söyledi. Ayanoğlu, “Türkiye son yıllarda demokratikleşmede önemli adımlar attı. Demokrasiyi bir kenara bırakmak, tekrar OHAL ve sıkıyönetim dönemine dönmek uygun değildir. OHAL’de temel hak ve hürriyetlerin askıya alınacağı açıktır. Ve bunlar şiddet ortamını daha çok alevlendirecektir” dedi. Mardin İşadamları Derneği Başkanı M. Ali Babaoğlu da Türkiye’nin son zamanlarda yükselme trendine girmesinin bir takım çevreleri rahatsız ettiğini ve ülkeyi kaos ortamına sürüklemek isteyen karanlık güçlerin devreye girdiğini söyledi. Babaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şer odakları harekete geçmiş durumdadır. Biz OHAL günlerini de gördük. Tekrar eski günlere dönmek ciddi sıkıntılara neden olacaktır. Demokratik açılım kapsamında bir takım iyileşmeler yapılmalıdır. Yani terör ile Kürt sorununu ayırt etmek lazım. Bunlar ayrı şeylerdir. Bunlara farklı stratejilerle üzerine gidilmesi gerekir. Demokratik açılımın desteklenmesi gerekir.”

24.06.2010


 

BDP’li Uras ve Kaplan: Şiddet çözüm değil

BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, "Özgürlük şarkısı, şiddetin çalgısı ile çalınmaz” derken, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da, şiddetle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini, çözüm için tek adresin TBMM olduğunu söyledi.

Uras: Açılımların içi doldurulmalı

BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, ‘’PKK ‘aktif savunma’ dediği tarzdan vazgeçmeli, tek yanlı ateş kesmeli. Hükümet açılımların içini doldurmalı. Sorunun kaynağı içeridedir. Çözüm yeri Meclis’tir’’ dedi. Uras, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ‘’Onlarca genç fidanı toprağa düşürecek çatışma politikalarına yeniden dönüşe katkıda bulunmanın hiçbir gerekçesi kabul edilemez’’ diye konuştu. Uras, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’İktidar ve sorunun mağdurları isterse bu çıkmazdan dönüş ve demokratik hamlelerin yeniden yaşam bulması mümkündür. Bunun için gecikmeden karşılıklı güven verici adımlar atılmalıdır. PKK ‘aktif savunma’ dediği tarzdan vazgeçmeli, tek yanlı ateş keserek barış tavrı ve dilinde devam etmelidir. Hükümet açılımların içini doldurmalı, mağdurların taleplerini dikkate almalı ve somut adımlar atmalı. Tutuklanan BDP’liler serbest bırakılmalı. Açılım politikası kapsamında barış için dağdan gelenlerin tutukluluk hallerine son verilmeli. Sorunun kaynağı içeridedir. Çözüm yeri Meclis’tir. Çözüm karşılıklı güven ikliminde, anayasal vatandaşlık ve onun bütün yasal karşılıklarının adım adım devreye sokulmasındadır.’’

Ufuk Uras, olağanüstü hal uygulaması konusundaki çağrılarının hatırlatılması üzerine, ‘’OHAL dönemi politikalarına dönmenin geri adım olduğunu’’ ifade ederek, idam cezası ve OHAL önerilerini ‘’çaresizlik ifadesi’’ diye değerlendirdi. Uras, ‘’çözümün siyasi ve sivil çözüm olması gerektiğini’’ dile getirdi.

24.06.2010


 

Şehitler gözyaşları ile toprağa verildi

İstanbul Halkalı’da askerî personeli taşıyan servis otobüsüne yapılan bombalı saldırı sonucu şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş Duran Bayram Kayseri’de, Kıdemli Üstçavuş Bekir Çelik İskenderun'da, Uzman Çavuş Uğur Ekiz Hatay-Erzin'de, Uzman Çavuş Çağlar Bölük Tire'de, Buse Sarıyağ Ankara'da kılınan cenaze namazlarının ardından dualar ve gözyaşları arasında toprağa verildi.

Şehitler ebediyete uğurlandı

İSTANBUL'UN Halkalı semtinde askeri personeli taşıyan servis aracına yönelik bombalı saldırıda şehit olan Buse Sarıyağ’ın cenazesi Ankara’da, Jandarma Astsubay Çavuş Duran Bayram’ın cenazesi Kayseri’de, Jandarma Uzman Çavuş Çağlar Bölük’ün cenazesi İzmir’de, Jandarma Kıdemli Üstçavuş Bekir Çelik ile Uzman Çavuş Uğur Ekiz’in cenazeleri Hatay’da toprağa verildi.

İstanbul’un Halkalı semtinde askerî personel taşıyan servis aracına yönelik bombalı saldırıda vefat eden Buse Sarıyağ’ın cenazesi, Elmadağ Devlet Hastanesi morgundan ambulansla alınarak ailesinin Vatan Sokak’taki evine getirildi. Burada dua okunarak Buse için helâllik istendi. Buse’nin annesi Belgin Sarıyağ ile anneannesi Sırma Elber ve akrabalarının cenazeyi son kez görmek istemesi üzerine ambulansın kapısı açıldı, Buse’nin akrabaları Türk Bayrağına sarılı tabuta sarıldı. Burada Buse’nin annesi Belgin Sarıyağ “Nasıl oldu da gittin, beni yalnız bıraktın” diye ağladı.

Daha sonra, Buse’nin cenazesi ambulansla ilçe merkezindeki İstasyon Camisi’ne getirildi. Cenaze törenine gelen Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, Ankara Valisi Alaattin Yüksel, Ankara Emniyet Müdür Orhan Özdemir, aileye başsağlığı diledi. Buse’nin cenazesi Elmadağ Müftüsü İzzettin Kara’nın kıldırdığı namazın ardından Elmadağ Yenimahalle Mezarlığı’nda dua okunarak, gözyaşları arasında toprağa verildi. Devlet Bahçeli de Buse’nin mezarına toprak attı.

BAKAN YILDIZ DA KATILDI

Saldırıda şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş Duran Bayram’ın Kayseri’deHunat Camisi’nde düzenlenen cenaze törenine, şehit Jandarma Astsubay Çavuş Duran Bayram’ın yakınları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, ile milletvekilleri, askerler ile vatandaşlar katıldı.

Müftü Şaban İşlek’in kıldırdığı cenaze namazından sonra Şehit Astsubay Çavuş Duran Bayram’ın naaşı top arabasına konulup Kartal Şehitliği’ne getirildi. Defin işleminden sonra Şehit Astsubay Çavuş Duran Bayram’ın tabutuna sarılı olan Türk Bayrağı babası Hüseyin Duran’a verildi.

CAMİİ AVLUSU DAR GELDİ

Saldırıda şehit olan Jandarma Kıdemli Üstçavuş Bekir Çelik için memleketi Hatay’ın İskenderun ilçesinde tören düzenlendi. Şehidin cenazesi, daha sonra Kaptan Paşa Camisi’ne getirildi. Avlunun dar olması sebebiyle cenaze namazı Hatay Müftüsü Mustafa Sinanoğlu tarafından Şehit Pamir Caddesi üzerinde kıldırıldı. Namazının ardından cenaze, İskenderun Asri Mezarlık’taki şehitlikte toprağa verildi. Törene, şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra Vali Celalettin Lekesiz ile Hatay milletvekilleri, askerler ile diğer yetkililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Şehit Jandarma Uzman Çavuş Çağlar Bölük ise İzmir’in Tire ilçesinde düzenlenen törenin ardından defnedildi. Törenine Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de katıldı.

Şehit Uzman Çavuş Uğur Ekiz ise Hatay’da Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de katıldığı törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı.

24.06.2010


 

Saldırıya 27 gözaltı

İSTANBUL Halkalı’da askerî servis aracına yönelik düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili 27 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Halkalı’da 4 astsubayın şehit olduğu, bir asker kızının da vefat ettiği askerî personeli taşıyan araca yönelik düzenlenen bombalı saldırıya ilişkin 27 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, saldırının ardından İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Özel Harekat timlerinin birlikte yürütükleri operasyonda, 27 kişi yakalandı.

24.06.2010


 

Gül, ‘sivil toplum’la görüşecek

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, yarın son terör olaylarını değerlendirmek üzere çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle İstanbul’da bir araya gelecek. Edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Gül, 25-26 Haziran tarihlerinde yapılması öngörülen Niğde ve Aksaray gezilerini iptal etti.

Cumhurbaşkanı Gül, yarın yapılacak Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından 25 Haziran Cuma günü İstanbul’da çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya gelecek. Terör saldırılarının gündemde olacağı toplantıya aralarında TOBB, TÜSİAD, TİM, TUSKON, Barolar Birliği, DİSK, Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen ve KESK’in de bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütünün temsilcileri davet edildi. İstanbul’da gerçekleşecek toplantının, 25 Haziran 2010 Cuma günü saat 10.30’da başlaması öngörülüyor. Cumhurbaşkanı Gül, hafta başında terör gündemiyle Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen Güvenlik Zirvesi’nin ardından TBMM’de grubu bulunan siyasî partilerin liderleriyle ayrı ayrı görüşmüştü.

24.06.2010


 

Terör, Avrupa için de tehdit

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün Avrupa ve Balkan ülkeleri için de bir tehdit olduğunu söyledi. Erdoğan, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılan heyet başkanları onuruna Çırağan Sarayı Enderun Salonu'nda yemek verdi.

Yemekte konuşan Erdoğan, Türkiye'nin, son 26 yıldır, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelen terör ile kararlı bir mücadele yürüttüğünü belirterek, terör örgütünün, dönem dönem eylemlerini yoğunlaştırdığını, son derece kanlı saldırılarla Türkiye'yi istikrarsız bir duruma getirmeyi ve toplumsal barışı bozmayı hedeflediğini söyledi. Terör örgütünün 26 yıl boyunca hedeflerine ulaşamadığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Terör örgütü Türkiye'ye zarar verdiği kadar, Türkiye'deki masum sivilleri ve güvenlik güçlerini hedef aldığı kadar, Balkan ülkelerine, Avrupa ülkelerine, burada yaşayan halklara da çok ciddi şekilde bir tehdit arzediyor. Sadece bir terör örgütü olarak değil, aynı zamanda bir organize suç örgütü olarak da terör örgütü, Balkan ülkelerinin ve Avrupa ülkelerinin gençlerini hedef alıyor, uyuşturucu ticaretiyle bu ülke gençlerini zehirliyor. Maalesef, bazı Avrupa ülkeleri uzun zaman terörle mücadelede Türkiye'ye gereken desteği vermediler. Yaşanan bunca acıya rağmen, sivillere ve güvenlik güçlerine yönelik çok kanlı saldırılara rağmen bugün hala terör örgütünün finansal desteğini kesmeyen, terör örgütünün faaliyetlerine ve propagandasına göz yuman, suçluları iade etmeyen, suçla mücadele etmeyen ülkeler bulunuyor.'' İ

24.06.2010


 

Armitage: PKK taşeron değil

AMERİKAN-Türk Konseyi Başkanı Büyükelçi Richard Armitage, ‘’PKK’nın taşeron olduğunu düşünmediğini’’ söyledi.

ABD eski Savunma ve Dışişleri Bakanı Yardımcısı Armitage, Hilton Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında, hafta sonu ve önceki gün düzenlenen terör saldırılarında ve Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinde vefat edenlerin yakınlarına başsağlığı dileyerek üzüntülerini ifade etti. Armitage, ‘’Dostumuzun sıkıntısı, bizim de sıkıntımızdır’’ dedi. Armitage, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, terör örgütünün taşeron olduğu yönündeki açıklamalarıyla ilgili bir soru üzerine, ‘’PKK’nın taşeron olduğunu düşünmediğini’’ belirterek, ‘’Eğer taşeron olsaydı, o zaman işverenleri de bizim ortak düşmanımız olurdu’’ diye konuştu. Armitage, ‘’ABD Büyükelçisi James Jeffrey’nin de açıkladığı gibi, Türkiye ile ABD arasında istihbarat konusundaki işbirliğinin sürdüğünü’’ söyledi.

24.06.2010


 

Cihaner: Nerede kalmıştık

YARGITAY 11. Ceza Dairesi tarafından tahliye edilen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, görevine başladı.

Ankara’dan makam aracı ile şehre gelen Cihaner’i, bir grup vatandaş taşıdıkları Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla Erzincan-Sivas kara yolunun 13. kilometresindeki bir dinlenme tesisinde karşıladı. Karşılamaya gelenlerle bir süre sohbet eden Cihaner, gösterdikleri ilgi sebebiyle dinlenme tesisine gelenlere teşekkür etti. Erzincan Adliyesine gelen Cihaner’i burada da yine bir grup tarafından karşılandı. Bir gazetecinin ‘’Efendim 5 ay sonra görevinize başladınız, düşüncenizi alabilir miyiz?’’ sorusuna Cihaner, ‘’Nerede kalmıştık?’’ şeklinde cevapladı. Cihaner, makamına geçerek görevine başladı. Bu arada, Adliye binası önünde bekleyen bir grup, Valilik binası çatısında tadilat ve onarım çalışması yapan işçilerin yuhaladığını iddia ederek, duruma tepki gösterdi.

24.06.2010


 

Kurtulmuş: Başkalarının istihbaratıyla terörist avına çıkılmaz

SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ‘’başkalarının istihbaratıyla terörist avına çıkılamayacağını’’ söyledi. Kurtulmuş, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında terör konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türklerin ve Kürtlerin bu topraklara ‘’paraşütle inmediğini’’ ifade eden Kurtulmuş, asırlardır bir arada kardeşçe yaşandığını hatırlattı. Son 25-30 yıldır bu kardeşliği bozmak için araya fitne sokulmaya çalışıldığını kaydeden Kurtulmuş, bu fitneyi besleyen damarlardan kurtulmanın gerekliliğine dikkati çekti. Demokratik Açılım Projesinde çok ciddi hatalar yapıldığını, hükümetin de ismini koymakta bile zorlandığı bu projede nereye gideceğini şaşırdığını savunan Kurtulmuş, 8 yıldır iktidar olan hükümetin bu süre içinde terörü sona erdirmek için yeterli çabayı göstermediğini ileri sürdü. Muhalefetin de sadece eleştirdiğini ve çözüm arayışı içinde olmadığını kaydeden Kurtulmuş, muhalefetin de hükümet kadar suçu olduğunu söyledi. Habur’da yaşanan görüntülerin ‘’devlet aklının iflası’’ olduğunu da savunan Kurtulmuş, istihbarat ve takip konularında zafiyet yaşandığını iddia etti. ‘’Başkalarının istihbaratıyla terörist avına çıkılmaz’’ diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin, milli savunma sanayisini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

24.06.2010


 

Kanun gecikti, bir çocuğa daha 10 yıl ceza

Taş atan çocuklarla ilgili düzenleme TBMM Adalet Komisyonundan nihayet geçti, bu arada bir çocuğa daha polise taş attığı için 10 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

Yasa Meclis’e, çocuk cezaevine

Şanlıurfa’da 2008 yılında düzenlenen izinsiz gösteride bir iş yerine molotofkokteyli ve polise taş attığı gerekçesiyle yargılanan çocuk 10 yıl 8 ay, DTP’nin Merkez İlçe Başkanı Salih Sağış da çocukları suça azmettirdiği gerekçesiyle 20 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Şanlıurfa’da 2008 yılının ekim ayında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın cezaevinde sözde fiziki işkenceye maruz kaldığı iddiasıyla düzenlenen izinsiz gösterilere katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan 1’i çocuk 6 sanığın yargılandığı davanın karar duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Duruşmada, tutuklu sanıklar Salih Sağış, İbrahim Halil Çelikdemir, Velit Yıldızoğulları, Erkan Gümüştaş, Muhittin Beyazıt ile suç tarihinde 17 yaşında olan M.B. hazır bulundu. Sanıklar, son savunmalarında, atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, suç tarihinde 17 yaşında olan sanık M.B’yi Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘’terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’’ suçunu içeren 314/2. maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay, Terörle Mücadele Kanunu’nun ‘’terör örgütünün propagandasını yapma’’ suçundan 6 ay ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 33/c maddesinde yer alan ‘’dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etme’’ suçundan 2 yıl 9 ay, ‘’izinsiz patlayıcı madde bulundurma’’ suçundan 2 yıl 10 ay ve ‘’mala zarar verme’’ suçundan 5 ay olmak üzere toplam 10 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme heyeti, sanıklardan, kapatılan DTP’nin Merkez İlçe Başkanı Sağış ve Muhittin Beyazıt’ı da TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca 20’şer yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, verilen cezada ‘’atılı suça çocukları azmettirdikleri’’ gerekçesiyle 1/3 oranında artırım yapıldığını bildirdi. Diğer sanıklar İbrahim Halil Çelikdemir ve Velit Yıldızoğulları 16’şar yıl, Erkan Gümüştaş 15 yıl 5 ay hapisle cezalandırıldı.

“Taş atan çocuklar” tasarısı nihayet geçti

TBMM Adalet Komisyonunda, ‘’Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında yargılanan çocuklar’’la ilgili düzenlemeler getiren, TMK ile bazı kanunlarda değişiklik öngören tasarı benimsendi. Kamuoyunda ‘’taş atan çocuklarla ilgili düzenleme’’ olarak bilinen TMK kapsamında yargılanan çocuklarla ilgili TMK ve bazı kanunlarda değişiklik öngörüyor. Tasarıya göre, toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında işledikleri propaganda suçundan mahkûm olan çocuklar cezalarını cezaevine değil, çocuklara özgü güvenlik önlemleri çerçevesinde çekecek. İhtara ve zor kullanmaya rağmen toplantı ve gösteri yürüyüşünde dağılmayanlara verilen cezanın alt sınırı 1,5 yıldan 6 aya indiriliyor. TMK kapsamında işlenen suçlarda ceza artırımına yönelik hükümler çocuklar için uygulanmayacak. Çocuklar, ağır ceza mahkemelerinde yargılanamayacak. Göçmen kaçakçılığı teşebbüs aşamasında kalsa bile ceza uygulanacak. İnfaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilecek.

24.06.2010


 

Füle: Masada imtiyazlı ortaklık yok

AB Komisyonunun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle masa üzerinde imtiyazlı ortaklık gibi fikirler bulunmadığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında AB Komisyonunun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Füle ile bir araya geldi. Basına kapalı yapılan ikili görüşme öncesinde açıklama yapan Davutoğlu, AB ile özellikle dış politikada atılan adımların senkronizasyonuna büyük önem verdiklerini belirterek, “AB de Türkiye’nin artan dış politika aktivitesini daha yakından koordine etmek için bize talepte bulunmaktadır” dedi. Stefan Füle de bu zirvenin, Türkiye halkına terörizme karşı mücadelede her zaman arkalarında oldukları mesajını iletmeleri için bir fırsat oluşturduğunu vurguladı. Türkiye’deki görüşmelerinde Ankara’nın AB’ye giriş sürecine ve Türkiye ile AB arasında ilişkileri güçlendirmeye yönelik taahhütlerini yinelediklerini söyleyen Füle, “Bu ilişki güçlü ve giderek gelişiyor. Türkiye’de bahsettiğim zorluklar ya da bölgede ve dünyadaki sıkıntılar karşısında birbirimizden uzaklaşmıyor, ilişkiyi daha da güçlendirmek için çalışıyoruz” diye konuştu. Hem AB hem Türkiye tarafında güvenilirliğin taşıdığı öneme de işaret eden Füle, “AB tarafında güvenilirlik, müzakere çerçevesine taahhüdünü korumak ve imtiyazlı ortaklık gibi yeni ilave fikirlerden ya da spekülasyonlardan değil, Türkiye’nin birliğe girişinden bahsetmek. Masa üzerinde imtiyazlı ortaklık gibi fikirler bulunmuyor. Türkiye tarafında güvenilirlik ise reformlara bağlılık anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

24.06.2010


 

Dönem başkanından yeni başlık sözü

AB dönem başkanı İspanya’nın Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakerelerinde gelecek hafta yeni bir başlığın açılabileceğini söyledi.

İspanya’nın 6 ay süren, 1 Temmuzda Belçika’ya devredilecek AB dönem başkanlığı, Mecliste yapılan görüşmelerde ele alındı. Zapatero, dönem başkanlıklarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin AB üyesi olmasına İspanya’nın verdiği desteği bir kez daha yineledi. Zapatero, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinde yeni başlıkların açılmasıyla ilgili olarak da, “müzakereleri şartlandıran birçok belirsiz etkene karşın gelecek hafta yeni bir başlık açılabilir” diye konuştu. İspanya, AB dönem başkanlığının başlangıcında Türkiye ile müzakerelerde 3 veya 4 başlık açma sözü vermişti.

24.06.2010


 

Lübnan tezkeresi TBMM'de

LÜBNAN'DA Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) bünyesindeki Türk askerinin görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi TBMM Başkanlığına sunuldu.

Sözkonusu tezkere, 21 Haziran Pazartesi günkü Meclise gelen kâğıtlar arasında yer aldı. Tezkere, UNIFIL bünyesinde görev yapan Türk askerinin görev süresinin 5 Eylül 2010 tarihinden itibaren 1 yıl daha uzatılması konusunda Hükümete yetki verilmesini öngörüyor. Tezkerenin bugün TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi bekleniyor.

24.06.2010


 

8 dosya daha Meclis’te

BDP’lİ 7, CHP’li 1 milletvekiline ait dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin dosya TBMM Başkanlığına sunuldu.

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, BDP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak (2), BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, BDP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır (2), BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin 8 Başbakanlık Tezkeresi TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonuna sevk edildi. Bunlarla birlikte Meclise gelen dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin dosya sayısı 648’e ulaştı.

24.06.2010


 

Düşen et fiyatları tekrar yükseldi

Türkiye’de besiciliğin önemli merkezlerinden Konya’da karkas etin fiyatı, Nisan ayının sonunda başlayan düşme eğiliminin ardından ilk kez yükselerek 12,5 liradan 14 liraya çıktı.

Et fiyatları yine artıyor

Türkİye’de besiciliğin önemli merkezlerinden Konya’da karkas etin fiyatı, Nisan ayının sonunda başladığı düşme eğiliminin ardından ilk kez yükselerek 12,5 liradan 14 liraya çıktı. Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Üst Birliği Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten, Konya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, yaptığı açıklamada, Türkiye’de besiciliğin önemli merkezlerinden olan Konya’da, toptan karkas et (yağlı) kesim fiyatının, ithalatın başlamasıyla birlikte geçen ayın sonunda 12,5 liraya kadar düştüğünü hatırlattı. Ancak toptan et fiyatlarındaki bu düşüşün kasaptaki et fiyatlarına yansımadığını savunan Karabulut, dün itibariyle ise karkas et fiyatının 12,5 liradan 14 liraya çıktığını, yağsız karkasın kilo fiyatının ise 15 liraya yükseldiğini söyledi. Karabulut, fiyatın artmasının en önemli nedeni olarak, ‘’üreticinin ‘fiyat daha da düşer’ korkusuyla elindeki besiye gelmemiş hayvanları da kestirmesi’’ olduğunu belirtti.

24.06.2010


 

Konut satışı düştü

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nce (İMSAD) hazırlanan aylık sektör raporuna göre, 2010’un ilk çeyreğinde konut satışları, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 21,13, bir önceki çeyreğe oranla yüzde 26,13 düştü. İMSAD tarafından, aylık olarak hazırlanan inşaat sektörü değerlendirme raporunda, sektöre ilişkin yılın ilk çeyreğine yönelik rakamların olumlu sonuçlar ortaya koymadığı, gerek konut satışları verileri gerekse yapı ruhsatı izinlerinin ivme kaybına işaret ettiği belirtildi.

Bunda mevsimsel etkinin yanı sıra hızlı artan gayrimenkul fiyatlarını sorumlu tutmanın yerinde olacağı ifade edilen raporda, ‘’Nitekim 2010’un ilk çeyreğinde konut satışları 85 bin 857 ile ekonomik krizden beri en düşük seviyesini görmüştür. Bu rakam bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,13, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 26,13’lük düşüşe işaret etmektedir’’ denildi.

24.06.2010


 

Konya’da trafik faciası

Konya’nın Ilgın ilçesinde 3’ü çocuk 7 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı trafik kazasına karışan yolcu otobüsünün yedek şoförü, bir kişinin hatasının bir aileyi yok ettiğini söyledi.

Konya’da trafik faciası: 7 ölü

Konya’nIn Ilgın ilçesinde meydana gelen trafik kazasında ilk belirlemelere göre 7 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Ilgın’ın Argıthanı beldesinde 64 LD 377 plakalı kamyonet, 27 F 9640 plakalı otobüse çarptıktan sonra karşı şeride geçerek 34 EZ 2760 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, ilk belirlemelere göre 7 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Konya’nın Ilgın ilçesinde 3’ü çocuk 7 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı trafik kazasına karışan yolcu otobüsünün yedek şoförü, bir kişinin hatasının bir aileyi yok ettiğini söyledi. Otobüsün yedek şoförü Namık Kemal Avşar (56), yaptığı açıklamada, 48 yolcuyla Gaziantep’ten Bursa’ya gitmek üzere yola çıktıklarını belirtti. Ilgın ilçesi yakınlarında talihsiz bir kaza yaşadıklarını kaydeden Avşar, “Uyuduğunu düşündüğümüz kamyonet şoförü direksiyon hakimiyetini kaybedince otobüsün bagaj kısmından önce bize vurdu. Daha sonra karşı şeride geçti. Burada da bir otomobile çarptı’’ dedi. Bunun üzerine kamyonette yangın çıktığını ifade eden Avşar, “Otobüsteki yangın tüpüyle hemen olaya müdahale ettik. Bu arada itfaiyeye, ambulansa ve polise haber verdik. Otomobilde çocukların da aralarında bulunduğu birçok ölü vardı. Hepsi hareketsizdi’’ diye konuştu. Kazanın şokunu uzun süre yaşayan yolcular, başka bir otobüsle yollarına devam etti. Kazada yaralanan otobüs şoförü Mehmet Taş (56) ile kamyonet sürücüsü Ünal Demiran ise Ilgın Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza dolayısıyla Ilgın-Akşehir kara yolu bir süre kapandı.

24.06.2010


 

Yoksul ailelere Sosyal Dönüşüm desteği

Denİz Feneri Derneği, Sosyal Dönüşüm Projeleri kapsamındaki “Saanen Keçi Yetiştiriciliği” projesini Çanakkale, Uşak ve İzmir illerinden sonra şimdi de Denizli’de uyguluyor.

Dernek, 2006 yılında Çanakkale Yenice Armutçuk Köyü’nde yoksul ailelere 250 adet Saanen keçisi vererek onları geçim sıkıntısından kurtarmak üzere önemli bir adım atmıştı. Zaman içinde çoğalan bu keçiler şimdi Denizlili yoksul ailelerin de geçim kapısı oluyor. Denizlili ihtiyaç sahibi aileler keçileri çoğaltacak, dört yıl sonra aldıkları kadar keçiyi, başka yoksullara ulaştırılmak üzere Deniz Feneri’ne teslim edecek. Deniz Feneri, Denizli’nin Yatağan Beldesi, Ayaz ve Yüreğir köylerinden toplam 9 aileye 189 adet Saanen keçisi verdi. Denizli Vali Yardımcısı Muhsin Çatmadım, Deniz Feneri Derneği Genel Sekreteri İbrahim Altan, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve dernek gönüllülerinin de katıldığı tören Denizli Mehmet Âkif Ersoy Pazaryerinde yapıldı.

24.06.2010


 

İlk Çocuk Hakları Kongresi toplanıyor

Türkİye’nİn ilk ‘’Çocuk Hakları Kongresi’’ 26-28 Kasım tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek. Alınan bilgiye göre, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurulu (SHÇEK) ve Çocuk Vakfı işbirliğinde düzenlenecek kongreye, çocuk ve yetişkin delegeler katılacak.

SHÇEK ile UNİCEF’in işbirliğinde bu yıl 11. düzenlenecek ‘’Çocuk Forumu’’ da kongrede yer alacak.

Kongreye Unicef, Unesco, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Fonu, BM Nüfus Fonu, BM Kalkınma Programı, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Çocuk İş gücünün Kullanılmasını Önleme Komitesi İLO / IPEC, Mülteciler Yüksek Komiserliği başta olmak üzere dünyada aile ve çocukla ilgili kuruluşların katılımı sağlanacak.Kongrede, çocuklar ve uzmanlar çocuk haklarıyla ilgili bildirilerini sunacak. Kongre dolayısıyla, çocuklar için ‘’Armağan kitapları’’ hazırlanacak. Kitaplar, Türkiye’nin şairleri ve yazarları tarafından bu yaz hazırlanarak kongreye yetiştirilecek. Kongreye, 67 şair, 48 hikâyeci, 76 çocuk edebiyatı yazarı, 84 deneme yazarı, araştırmacı, 27 fotoğrafçı, 40 çocuk kitabı çizeri destek verecek. ‘’Hakları Çalınmış Çocuklar Konulu’’ albüm ve sergi için fotoğraf san'atçıları, aynı konulu kısa film yarışmasında da sinemacılar günümüz çocuklarının gerçeğini belgeleyecek. Dünyada ilk kez gerçekleştirilecek bir çalışmayla 40 çizer, BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’nin ilk 40 maddesini resimleyecek.

24.06.2010


 

Orman yangınlarına tatbikatla hazırlık yapıldı

mersİn Orman Bölge Müdürlüğünce, yangın açısından riskli aylara yaklaşılması nedeniyle orman yangını tatbikatı gerçekleştirildi.

Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Taşbaşı mevkiindeki makilik alanda gerçekleştirilen tatbikatta, bir tepenin farklı yerlerinde yangın çıktığı ihbarını alan ekipler, önce merkez, ardından da yöreyi uydu haritasından izleme imkanı bulunan komuta aracının yönlendiriciliğinde hızla bölgeye sevk edildi. Olay yerine ilk ulaşan ekipler, yangının yayılma ihtimaline karşı çevresine köpük sıktı, diğerleri söndürme çalışması yaptı. İki helikopterin de kullanıldığı müdahale sırasında bir işçi temsili olarak dumandan etkilendi. Bu sırada tatbikatta düşerek yaralanan ve dumandan etkilenen köylüler ise 112 Acil Servis ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Jandarma ekiplerinin çevrede güvenlik tedbiri aldığı tatbikatı Vali Yardımcısı Ahmet Soley de izledi. Mersin Orman Bölge Müdürü Mustafa Gözükara, yangınların arttığı döneme girilmesi dolayısıyla gerçekleştirdikleri tatbikatı başarıyla tamamladıklarını söyledi.

24.06.2010


 

Şiddetli yağışlar Batı illerini etkiledi

İstanbul’da önceki geceden itibaren etkili olan sağanak sebebiyle bazı evleri su bastı, bazı yerlerde trafik kazaları meydana geldi.

Gök gürültülü sağanak şeklinde etkisini arttıran yağışlardan dolayı Avcılar, Bahçelievler, Zeytinburnu ve Bağcılar’ın da aralarında bulunduğu bazı ilçelerdeki binaların giriş ve bodrum katlarında su baskını yaşandı. Evlerini su basan vatandaşlardan bazıları kendi imkânlarıyla suyu tahliye etmeye çalıştı, İSKİ ekipleri ise suyu motorlarla tahliye etti. İtfaiye ekipleri de bazı yerlerde su tahliye çalışması yaptı. İzmir ve Manisa’daki sağanak yağışlar hayatı olumsuz etkiledi. İzmir’de Çiğli, Karabağlar, Konak ve Balçova ilçelerinde etkili olan yağmurda Çiğli, Karabağlar ve Konak ilçelerinde bazı konutlarla alt geçitleri su bastı. şiddetli yağış Manisa’da da bir saat sürdü. Çanakkale’de son 3 saatte metrekareye 17 kilogram yağış düştü. Yağış dolayısıyla şehrin bazı kesimlerindeki cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. Bursa’da etkili olan sağanak yağış ve dolu zaman zaman hayatı olumsuz etkiledi. Yağış dolayısıyla şehir merkezinde su birikintileri oluştu.

24.06.2010


 

Çocuklara sevgi, kardeşlik aşılanacak

Muş Müftü Dursun Ali Şeker, Yaz Kur’ân kurslarının çocuklara; sevgi, kardeşlik ve paylaşma gibi duygular kazandırdığını kaydetti.

Muş’ta okulların tatil olması ile birlikte çocuklar camilerde Kur’ân ve din eğitimi almaya başladı. İl müftülüğü tarafından düzenlenen kurslar Haziran ve Ağustos olmak üzere iki ay verilecek. Yeni Cami’deki kurs açılışına katılan Müftü Dursun Ali Şeker, “Bu kurslara katılmakla güzel dinimiz İslâm hakkında bilgi sahibi olacak, ibadet, itikat ve ahlâk kurallarını, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i okumayı öğrenecek, onu anlama yolunda kutlu bir gayret sarf ederek tatilinizi en güzel şekilde değerlendirmiş olacaksınız” dedi. Şeker, ”Kurslarımızda güzel dostluklar kuracak, sevgi, kardeşlik, paylaşma ve yardımlaşma gibi önemli hasletleri kazanacaksınız” diye konuştu.

24.06.2010


 

AGİT’ten Türkiye'ye Youtube çağrısı

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) Özgür Medya birimi Türkiye’ye, YouTube ve Google’a ulaşımın serbest bırakılması çağrısında bulundu.

AGİT Özgür Medya Temsilcisi Dunja Mijatovic yaptığı açıklamada, Türkiye’de Mayıs 2007’de yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un ‘’uluslar arası standartlara ulaştırılması’’ çağrısında bulunduklarını kaydetti. Çeşitli kaynaklardan ulaştıkları bilgiye göre, Türkiye’de son iki yıl içinde 5 binden fazla internet sayfasına ulaşımın mümkün olmadığını ifade eden Mijatoviç, ‘’Yasanın mevcut haliyle sadece ifade özgürlüğünü değil, aynı zamanda bireylerin bilgiye ulaşmasını büyük ölçüde kısıtladığını’’ savundu. Mijatovic, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na da YouTube ve Google başta olmak üzere bugüne kadar ulaşımı yasaklanan internet sayfalarının acilen açılması çağrısını içeren bir mektup gönderdiğini bildirdi.

24.06.2010


 

Cüzdan yerine cep telefonu

Dünya çapında mobil ödeme kullananların sayısının 108 milyona ulaştığı bildirildi.

Gartner araştırma şirketinin raporuna göre, kullanıcıların, bu projeye üye firmalardan, cep telefonu yazılımları ile alış veriş yapabildiği mobil ödeme sistemi her geçen gün genişliyor. Küresel mobil ödeme kullananların sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 54,5 artarak 108 milyon 600 bin kişiye ulaştı. Bu rakamın bütün GSM kullanıcılarının yüzde 2,1’ine karşılık geldiği ifade ediliyor. Yurtdışı örneklerinde en çok SMS gönderilerek kullanılan mobil ödemenin, cepten internet ya da temassız işlem gibi uygulamaları da bulunuyor. Tüketiciler müzik, video ve oyun gibi ürünler ile ulaşım ücretleri, otomobil park ücreti, bilet ve buna benzer şeyleri de yine mobil ödeme ile satın alabiliyor.

24.06.2010


 

Dünyanın haber kareleri Türkiye’de

İstanbul Kadıköy’de bulunan PhotoWorld Fotoğraf Merkezi, VII Ajansı’nın kurucu üyelerinden, dünyaca ünlü Amerikalı haber fotoğrafçısı Ron Haviv’in karma sergisine ev sahipliği yapıyor.

Ron Haviv’in farklı kurum ve kuruluşlar için dünyanın farklı yerlerinde çekmiş olduğu fotoğraflardan oluşan karma sergisi 25 Haziran 2010 tarihinde açılacak. Sergi, 25 Temmuz tarihine kadar gezilebilecek.

Ron Haviv Kimdir?

New York’ta yaşayan ödüllü haber fotoğrafçısı Ron Haviv, farklı fotoğraf koleksiyonlarına fotoğraflar verdi. Fotoğraflarıyla pek çok ödül kazandı. Üniversitelerde fotoğraf konulu konferanslar veren Haviv, farklı televizyon programlarında da fotoğraflarıyla yer aldı. World Press Photo, Pictures of the Year, Overseas Press Club ve Leica Camera’dan ödül alan fotoğrafları Louvre müzesi başta olmak üzere farklı müzelerde ve galerilerde, Birleşmiş Milletler Dış İlişkiler Konseyi’nde sergilendi.

24.06.2010


 

ARILARA RADYO VERİCİSİ

ArIlara, hareketlerinin izlenmesi ve tarım ilâçlarından etkilenip etkilenmediklerinin araştırılması için radyo vericiler yerleştirilecek.

Arı, kelebek ve yabanarısı gibi hayvanların sayısındaki azalmayı konu alan araştırmalar yapan İngiliz bilim adamları, yerleştirilen küçük vericiler yardımıyla tarım ilâçlarının bu hayvanların beynini, nektarı alma, hareket ve birbirleriyle haberleşme becerilerini etkileyip etkilemediğini anlamaya çalışacak. Uzmanlara göre, İngiltere’de 25 yabanarısı türünden üçünün nesli tükendi, yarısının sayısı ise yüzde 70 oranında azaldı. Bu hayvanların her yıl İngiliz ekonomisine katkısının 526 milyon avro olduğu belirtiliyor. Vericiler arıların nereye gittiklerini ve nektar alıp almadıklarını anlamak için ağırlıklarını kaydedecek. Benzer araştırmalar birçok ülkede yapılıyor.

24.06.2010


 

ORKİDELER KORUNACAK

Dondurma ve salep yapımında kullanılan orkidelerin aşırı toplanmasını engellemek için koruma projesi başlatıldı.

Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) tarafından gerçekleştirilen, ‘’Orkidelerin Çığlığı’’ Projesi ile orkidelere zarar verilmesinin önüne geçilmesi planlanıyor. Proje Yürütücüsü Derya Yıldırım, Türkiye’de 30’u endemik olmak üzere 170 tür orkidenin bulunduğunu belirtti. Orkideleri korumak için Şubat ayında başlattıkları projeyi orkide çeşitliliğin fazla olduğu Bafa, Milas, Kastamonu’da pilot olarak uyguladıklarını bildiren Yıldırım, projenin San Diego Orkide Topluluğu tarafında da desteklendiğini vurguladı. Yıldırım, orkidelerin sayılarının her geçen gün azaldığına dikkati çekti.

24.06.2010


 

Sıcaklarda ayran içilir

Hava sıcaklıklarının hissedilir derecede yükseldiği bugünlerde aşırı terlemeyle vücutta oluşacak su ve mineral kaybının ayranla karşılanabileceği bildirildi.

Geleneksel içecek ayranın, antistres besinler listesinin ilk sıralarında yer aldığı öğrenildi. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, yaz aylarında artan sıcaklığın, durgun hava ve aşırı nemin hayatı olumsuz etkilediğini söyledi. Sıcaklığın vücutta yol açtığı olumsuz durumların ‘’termal stres’’ olarak tanımlandığını ifade eden Tayar, ‘’Termal stres denilen olay, sıcak ortamlarda kalanların vücutta biriken ve dışarı atılamayan ısıdan rahatsız olmaları sonucunda ortaya çıkar. Bu rahatsızlık nefes sıklaşması, baş ağrısı, baş dönmesi, zihinsel yorgunluk, çabuk sinirlenme veya geç algılama, bitkinlik, işe karşı ilgisizlik gibi semptomlarla kendini belli eder’’ dedi. Tayar, çevre ısısı arttığı zaman damarların genişleyeceğini, terlemeyle tuz kaybedildiğinden tansiyonun (kan basıncı) düşebileceğini dile getirerek, şöyle konuştu: ‘’Tansiyonun düşmesini engellemek için kalp dakikada normalde pompaladığı kan miktarını artırmak zorunda kalır, kısacası kalbin işi artar. Kalp ve dolaşım sorunlarından uzakta, rahat bir yaz geçirmek için sıcak ve nemli havaya karşı herkesin alabileceği önlemler vardır. Vücut ter yoluyla su ve mineral kaybettiğinden bu kayıp en iyi şekilde, vücut direncini artıracak ayran içerek kapatılmalıdır.’’

24.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.