23 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Aile-Sağlık

Dondurma serinletirken, vücudu da dinç tutuyor

Gıda mühendisleri, ‘hafif tatlılar’ grubunda yer alan dondurmanın yoğurt, süt ve peynir kadar besleyici olduğunu belirtti.

Çocukların kemik gelişimi, yetişkinlerin günlük kalori ihtiyacını karşılamak için dondurmanın sadece yaz dönemi değil, yılın 12 ayı tüketilmesi gerektiğini belirten Dondurma Üretim Uzmanı ve Gıda Yüksek Mühendisi Abdullah Badem, saf nar, portakal, limon, mandalina, elma, armut, muz, ananas, armut, kiraz, fındık içi, badem, ceviz, kivi, böğürtlen ve keçiboynuzu (harnup) karışımıyla yapılan dondurmanın gün boyu vücut direncini sağlam tutacağını ifade etti. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yıllık kişi başı dondurma tüketiminin 13,9 kilogram olduğunu bildiren Abdullah Badem, Türkiye’de ise son 15 yıl içinde 0,3 litreden 2,8 yükseldiğini söyledi.

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü bitirme ve yüksek lisansını ‘Meyve Karışımlı Dondurma Yapımı ve Çocuklarda Kemik Gelişimine Katkıları’ üzerine yaptığını belirten Badem, AB ve İskandinav ülkeleri Danimarka, Norveç, İsveç, İzlanda ve Finlandiya’da Türkiye’de olduğu gibi yılın 5 ayı değil, 12 ay dondurmanın tüketildiğini kaydetti. Badem, “Ülkemizde maalesef dondurma tüketimi AB ülkelerine göre çok düşük. AB ülkelerinin tüketiminin yüzde 10’u kadar yok. Keçiboynuzu karışımlı dondurma çocuklarda kemik gelişimini güçlendiriyor. Kışın dondurmaya doğal usare (öz sulu) portakal, mandalina, greyfurt, mandarin, kivi, muz, limon ve keçiboynuzu katılırsa vücudun direnci kuvvetli olur ve çocuklar kolay kolay hastalanmaz. Yazında çocukların kemik gelişimi için elma, vişne, kiraz, kivi ve muz karışımlı dondurma yedirilmeli. Finlandiya’nın yıllık kişi başı dondurma tüketimi 17,6, Norveç 14,8, Almanya 15,5, Hollanda 14,4, Belçika 14, Portekiz 13, Avusturya 12, İsviçre 11,5 ve Danimarka 11 kilogram. Yazın vücutta sıvı kaybına en iyi takviye dondurma ve bol bol su tüketme” diye konuştu.

Manavgat Tarım İlçe Müdürü Gıda Mühendisi Meryem Yıldız Öcal da dondurma tüketiminin yaz tüketiminden bütün yıla yaymada toplumsal bilinç gerektiğini kaydetti. Öcal, dondurmada A, C, D vitaminleri ile kalsiyum ve fosfor bulunduğunu ifade etti. Manavgat Özel Hisar Tıp Merkezi Diş Hekimi Hakan Saygın, toplumda dondurma yiyen çocukların dişlerinin erken çürüdüğü düşüncesinin yanlış olduğunu söyledi. Dondurmanın çocukların kemik ve diş sağlığı için yararlı olduğunu belirten Yılmaz, anne ve babaların çocuklarının dondurma yedikten sonra dişlerini yumuşak bezle silmesi tavsiyesinde bulundu.

23.06.2010


Tatilde ders baskısı yapmayın

Anne babalar tatilde de çocuklarının okul döneminde olduğu gibi ders çalışmasını istiyor.

Uzmanlar ise tatilde çocuklara ders baskısı yapmanın doğru olmadığını, bunun çocuklardaki okul sevgisini azalttığını belirtiyor. Çocuk Eğitimi ve Gelişimi Uzmanı Pınar Koşar, uzun yaz tatilinde çocukların oyun oynamasına izin verilmesi gerektiğini ifade etti. Oyunun çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimine büyük katkı sağladığını ifade eden Koşar, “Çocuğun ekmek suya ne kadar çok ihtiyacı varsa oyuna da çok ihtiyacı var. Bu sebeple çocuklar mümkün olduğunca oyundan kısıtlanmamalı. Çocuk enerjisini ancak oyun oynayarak atar. Oyun oynamayan, koşup zıplamayan çocuk asabileşir, enerjisini harcayamaz. Bu da çevresine daha saldırganca bir tutum takınmasına sebep olur” diye uyardı. Tatilde çocuklara ders baskısı yapmanın en olumsuz sonucunun da okul sevgisini azaltması olduğunu vurgulayan Koşar, bunun telafisinin ise zor olduğunu kaydediyor. Koşar şu tavsiyelerde bulundu: “Tatil çocuk için bir rahatlama, gevşeme, eğlenme dönemi olmalı. Tatil deyince çocuğun aklına oyun oynamak, ders harici farklı şeyler yapmak gelir. Çocuk bunu arzular ve bekler. Sürekli ders baskısı çocuğa hep okulu hatırlatır. Bu tatilde çocuğun hoşuna gitmez. Bu da okul sevgisini azaltır. Çocuk tatilde okulu özlemeli. Bunun yolu da sürekli ders ve okulu hatırlatarak olmaz.”

23.06.2010


İhtiyarlayabilir, ama organ yaşınızı koruyabilirsiniz

Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vural Kavuncu, sağlıklı hayat için temel unsurların kan basıncı, tansiyonun normal düzeyde tutulması, sigara içilmemesi, her gün egzersiz ve spor yapılması, stres kontrolü, sağlıklı beslenme ve vücutta biriken zehirlerden arınma metodları olduğunu söyledi.

Kavuncu, “Takvim yaşını değiştirmek mümkün değil, ancak organ yaşı en üst düzeyde korunabilir” dedi. İnsanların karaciğer, böbrek, kalp gibi organların bir yaşı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kavuncu, çevresel etkenler ve geçirilen hastalıkların organlarda olması gerekenden daha fazla yıpranma oluşturabileceğini, sağlıklı hayat tarzını benimseyenlerin de organ fonksiyonlarını uzun yıllar boyunca en üst düzeyde korunmasının mümkün olacağını söyledi. Vural Kavuncu, fazla kilonun kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, inme hastalığı ve eklem kireçlenmelerine yol açan ve beklenen hayat ömrünü kısaltan bir durum olduğunu kaydetti. Bilinçsiz ilâç tüketiminin de insan sağlığı açısından tehlikeli bir durum olduğunu, ticarî istismara meydan vermeden tabiî tedavilerinde tıpta kullanılan bir yöntem olduğunu dile getiren tabiî tedavilerin de tıpta kullanılan bir metod olduğunu dile getiren Kavuncu, ayrıca kişilerin iç huzuru, manevî boyutta ruh dinginliği ve sosyal alarak aktif durumda olmasının bağışıklık sistemini güçlendirdiğini söyledi.

23.06.2010


Keyifli bir hamilelik için

HAMİLELİK kadınların kendini başka bir boyutta hissettiği bir dönem olarak da ifade edilir.

Kadınlar için, fizikî gelişmelerin kontrol edilmesinin yanı sıra, tadının çıkartılması gereken bu aylarda, uzmanlarca hazırlanan listeyle küçük keyifler çıkartılabiliyor. İşte o liste:

aİşte sonunda hamilesiniz! Eşiniz ile bu mutlu haberi nasıl paylaşacağınızı düşünün. Gözlerinin içine bakarak ‘‘Baba olacaksın’’ demek yerine, ona farklı ve şaşırtıcı sürprizler hazırlayın ve bu mutlu ânı en güzel şekilde değerlendirin.

aAileniz ve bazı akrabalarınıza bu müjdeyi vermek için evde hafif yemeklerden oluşan şık bir sofra hazırlayın. Güzel bir akşam geçirin.

aHamileliğiniz ağırlaşmadan eşinizle tatile çıkın. İlerleyen dönemlerde zaten uzun bir süre eşinizle baş başa tatile çıkamayabilirsiniz…

aBol bol uyuyun. Uykunuz geldiği zaman direnmeyin uyuyun.

aBilindiği gibi, rahim içindeki bebek 24. haftadan itibaren dış dünyadaki sesleri duymaya, kaydetmeye ve yorumlamaya başlar. Müzik doğru seçildiğinde bebeğin ruhî gelişimine yardımcı olur.

aBebeğiniz için özel bir defter hazırlayın. İçine sizin, eşinizin, ailelerinizin resimlerini koyun, yaşantınızı, arkadaşlarınızı ve bebeğiniz hakkında söylemek istediklerinizi fotoğraflar ve yazılarla anlatın.

aEşinizle beraber bebeğin odasını hazırlayın. Yavaş yavaş zarurî şeylerden başlayarak bebeğinizin ihtiyaçlarını giderin.

aBu arada artık çok şık hamile kıyafetleri var. Hamileliğinizi aynalardan uzak durarak ve iki kıyafetle bitirmeyin. Bu özel döneminiz için bir gardrop hazırlayın.

aOkuyun… Çocuk sahibi olmak, bebek büyütmekle ilgili bol bol kitap ve dergi okuyun.

23.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.