Güncel |
Saldırı yargıya taşınıyor |
Adalet Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısıyla ilgili olarak iç ve uluslar arası hukuk açısından inceleme başlattı. Alınan bilgiye göre, Adalet Bakanlığı, saldırının ardından konuyu değerlendirdi. Bakanlık, İsrail’in saldırısını iç ve uluslararası hukuk açısından inceleyerek, İsrail hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunup bulunulamayacağına karar verecek. |
03.06.2010 |
Meclis’te yaptırım krizi |
TBMM Genel Kurulunda, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısını kınayan deklarasyon kısa süreli krizin ardından kabul edildi. AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata’nın imzalarının yer aldığı İsrail’i kınama deklarasyonda hükümete dair beklentilere AKP itiraz etti. AKP’nin muhalefetin deklarasyonda yer almasını istediği “Meclis, İsrail’e karşı ekonomik ve askerî tedbir alınmasını beklemektir” ifadesine itiraz ettiği öğrenildi. Bunun üzerine AKP, İsrail’i kınayacak TBMM deklarasyonunu imzalamaktan vazgeçti. Görüşmelerin ardından kriz sona erdi ve AKP Grup Başkanlığı ortak hazırlanan deklarasyona imza attı. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu’nun Başkanlık Kürsüsü’nden okuduğu deklarasyonda İsrail ile siyasî, ekonomik, askeri ilişkilerin gözden geçirilmesi, saldırının araştırılması için uluslararası bir soruşturma komisyonu kurulması, İsrail’in resmen özür dilemesi ve saldırı mağdurlarına tazminat ödenmesi istendi. Genel Kurulda kabul edilen deklarasyonda şu ifadelere yer verildi: ‘’Türkiye Büyük Millet Meclisi, İsrail Silahlı Kuvvetlerinin 31 Mayıs 2010 Pazartesi sabahı, çoğunluğu Türk olan, 32 ülke vatandaşının bulunduğu insanî yardım taşıyan gemi konvoyuna yaptığı ve çok sayıda masum insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açan insanlık dışı saldırıyı şiddetle ve nefretle kınamaktadır. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dilemektedir. Bu saldırı, Birleşmiş Milletler yasasının ve uluslar arası hukukun açık bir ihlalidir. TBMM, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu olaydan dolayı İsrail’i kınayan ve yaptırımlar öngören bir kararı en kısa zamanda kabul etmesini beklemektedir. Bu menfur saldırının bütün boyutlarıyla araştırılması için bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu kurulmalıdır. İsrail Hükümeti, bu saldırı dolayısıyla resmen özür dilemeli, olayın sorumlularının yargılanarak cezalandırılmalarını sağlamalı, saldırının mağdurlarına tazminat ödemelidir. Türkiye, İsrail’e karşı millî ve uluslar arası yargı yollarına başvurmalıdır. TBMM, Türk Hükümeti’nden, İsrail ile siyasi, askerî ve ekonomik ilişkilerimizi gözden geçirmesini ve gerekli etkin tedbirleri almasını beklemektedir. TBMM, bu saldırıya karşı halkımızın gösterdiği haklı tepkileri saygıyla karşılamaktadır. TBMM, bu tepkilerin şiddete dönüşmeyeceğine ve Türkiye’deki Musevi vatandaşlarımızı incitici bir nitelik taşımayacağına inanmaktadır. İsrail Hükümeti’nin saldırgan tutumuna karşı gösterilen tepkiler, İsrail milletini hedef almamalıdır. TBMM, her zaman olduğu gibi Filistin halkı ile dayanışma içindedir ve Gazze’ye yönelik insanlık dışı abluka ve ambargonun derhal kaldırılmasını beklemektedir.’’ Deklarasyon, Genel Kurulda oy birliğiyle kabul edildi. |
03.06.2010 |
İsraille ilişkiler askıya alınsın |
İsrail’in, yardım gemilerine saldırısının uluslararası hukuk ve deniz ticareti hukukuna göre “haydutluk” olduğunu belirten Cindoruk, İsrail’le ilişkilerin ve anlaşmaların askıya alınması gerektiğini söyledi. Yaptırımlar kınamayla geçiştirilmesin
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, İsrail’e yönelik yaptırımların sadece kınamayla geçiştirilmemesi gerektiğini belirterek, anlaşmaların askıya alınması gerektiğini kaydetti. Cindoruk, Etap Barcelo Altınel Otel’de düzenlenen il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısını eleştirdi ve İsrail’e yönelik yaptırımların sadece kınamayla geçiştirilmemesi gerektiğini söyledi. Saldırının, uluslar arası hukuk ve deniz ticareti hukukuna göre ‘’haydutluk’’ olduğunu ifade eden Cindoruk, Türkiye’nin, saldırı sebebiyle İsrail’le ilişkilerini ve yaptığı anlaşmaları askıya alması gerektiğini belirtti. İskenderun’daki terör saldırısıyla ilgili olarak da teröristlerin Suriye vatandaşlarına tanınan vize imtiyazından faydalanarak Türkiye’ye geldiklerini savunan Cindoruk, Türkiye’nin Suriye ile vizelerin kaldırılması konusunu gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. |
03.06.2010 |
Güvenlik zirvesi Ankara’da toplandı |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki iç ve dış güvenlik konularının ele alındığı toplantı gerçekleştirildi. Başbakanlık Resmi Konutu’nda Erdoğan’ın başkanlık ettiği toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcıları Cemil Çiçek ve Bülent Arınç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Mustafa Bıyık, bir MİT Müsteşar Yardımcısı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ünal Çeviköz, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal katıldı. |
03.06.2010 |
20 bin yeni polis alınıyor |
Emnİyet Genel Müdürlüğüne 20 bin kadro ihdası yapılacak ve teşkilat, ‘’kıdemli başpolis’’ ve ‘’başpolis’’ unvanlarıyla tanışacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi kabul edildi. Teklife göre, Millî Eğitim Bakanlığına 25 bin öğretmen kadrosu, Emniyet Genel Müdürlüğüne 19 bini taşrada olmak üzere toplam 20 bin kadro ihdas edilecek. Polis meslek eğitimine alınacaklarda yaş sınırı 27’den 28’e çıkarılacak. Askerliğini yapanlarda 29 olan yaş sınırı ise 30’a yükseltilecek. Buna göre, en az 4 yıllık yüksek öğretim kurumları ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olan, sınav tarihi itibariyle 28 yaşından gün almayan erkek ve kadınlarla, askerliğini yapmış 30 yaşından gün almamış adaylar arasında yapılacak seçme sınavında başarılı olanlar, 6 aydan az olmamak üzere polis meslek eğitimine alınabilecek. Teklif, polis teşkilâtında ‘’Kıdemli başpolis memuru’’ ve ‘’Başpolis memuru’’ unvanlarını getiriyor. Emniyet Genel Müdürlüğünce ihtiyaç duyulması halinde, belirtilen kriterlere göre seçilecek en az 10 yıl görev yapan veya 35 yaşından gün alan polis memurları arasından ‘’başpolis memuru’’ kadrolarına, başpolis memuru olarak 6 yıl görev yapanlar arasından ‘’kıdemli başpolis memuru’’ kadrolarına atama yapılabilecek. |
03.06.2010 |
Komisyon İsrail’e gidecek |
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısını kınadı. Oluşturulacak bir alt komisyon da en kısa sürede İsrail’e gidecek. Komisyon Başkanı Zafer Üskül, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, oybirliğiyle saldırıyı kınama kararı aldıklarını ifade ederek, bu konuda hazırlanacak bir mektubun değişik ülkelerdeki benzeri komisyonlara gönderileceğini söyledi. Üskül, mektubun, BM İnsan Hakları Konseyi, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Başkomiserliği, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu ile çeşitli ülkelerdeki parlamentoların muadil komisyon başkanlarına gönderileceğini kaydetti. Toplantıda, Zafer Üskül başkanlığında bir alt komisyon oluşturulması ve uygun bir zamanda İsrail’e gitme kararı alındığı da belirtildi. Üskül, alt komisyonun İsrail’e gitmesi için, hemen girişimlerde bulunacağını söyledi. Alt komisyonun gitmesi konusunda bir engel çıkıp çıkmayacağının sorulması üzerine Üskül, ‘’Onu göreceğiz, şu anda bir şey söylemem mümkün değil’’ dedi. |
03.06.2010 |
Gül: İsrail büyük zarar görecek |
CumhurbaşkanI Abdullah Gül, İsrail ile yaşanan gerginliği değerlendirirken, ‘’İsrail kendisine zarar veriyor. Bu böyle kalmayacak. İsrail bu işten büyük zarar görecek’’ dedi. Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyelerini Çankaya Köşkü’nde önceki gün kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, memleketi Kayseri’den gelen gazetecilere, Türkiye-İsrail ilişkileri ve terör olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gül, şunları söyledi: ‘’Maalesef insanî yardım yapan gemilere İsrail’in saldırması sonucu, 4’ü Türk 9 kişinin hayatını kaybettiğini biliyoruz. İsrail, kendisine zarar veriyor. Bu böyle kalmayacak. İsrail bu işten büyük zarar görecek.’’ |
03.06.2010 |
Baydemir kalp spazmı geçirdi |
DİyarbakIr Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kalp spazmı tanısı ile hastaneye kaldırıldı. Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, dün saat 02.00 sıralarında göğüs ağrısı, sıkışma ve baş dönmesi şikâyetiyle Diyarbakır Alman Hastanesi Acil Servisi’ne başvuran Baydemir’e, danışmanı Dr. İlhan Diken’in eşlik ettiği bildirildi. Baydemir’e, hastanede ilk olarak kardiyoloji uzmanı Dr. Haci Çiftçi’nin müdahale ettiği belirtilen açıklamada, Baydemir’in birkaç gün müşahede altında tutulacağı kaydedildi. |
03.06.2010 |
Sivil havacılık yetkilileri Yazıcıoğlu’nun eşiyle tartıştı |
TBMM Araştırma Komisyonu, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkililerini dinledi. Yazıcoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri arasında zaman zaman tartışma yaşandı. AKP Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak Başkanlığında toplanan komisyona bilgi veren Tabip Albay Doç. Dr. Üzeyir Erdem, helikopter kazasının şekli itibariyle, pilotun Vertigo (mekânla ilgili koordinasyon bozukluğu) olduğunu söylemenin zor olduğunu ifade etti. Asıl araştırılması gereken noktanın helikopterin rotasının doğru olup olmadığı, iniş kalkış kayıtlarının karşılaştırılması olduğunu belirten Albay Erdem, ‘’Pilot referans noktasını kaybetmişse böyle bir kaza meydana gelir’’ dedi. Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin kaza yaptığı tarihte Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde görevli olan yetkililer de komisyona, helikopterin denetim kayıtları, uçuş için gerekli ELT cihazının helikoptere ne zaman takıldığı ve bu cihazın denetiminden kimlerin sorumlu olduğuna yönelik bilgileri sundu. Komisyonun çalışmalarını, helikopter kazasında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu da izledi. Gülefer Yazıcıoğlu ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri arasında zaman zaman tartışma yaşandı. |
03.06.2010 |
Yaralı onbaşı şehit oldu |
Hakkâri’nin Çukurca ilçesine bağlı Uzundere bölgesindeki askerî üsse terör örgütü PKK üyelerince taciz ateşi açılması sonucu yaralanan 4 askerden er Fatih Gökkaya (21) şehit oldu. Alınan bilgiye göre, önceki gün akşam, Uzundere bölgesi yakınlarındaki Işıklı ve Kavuşak Köyleri arasında konuşlu askerî üsse, terör örgütü PKK üyelerince taciz ateşi açılması üzerine çıkan çatışmada yaralanan ve helikopterle Hakkâri Asker Hastanesi’ne kaldırılan 3 askerden piyade onbaşı Fatih Gökkaya şehit oldu. Şehit er Gökkaya’nın cenazesi, Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında yapılan törenin ardından helikopterle Van’a getirildikten sonra askerî uçakla memleketine gönderildi. Şehit Gökkaya’nın cenazesi, Aksaray Ulucami’de ikindi vakti kılınan namazının ardından Aksaray Şehitliği’nde toprağa verildi. 1’İ KADIN 2 TERÖRİST ÖLÜ ELE GEÇİRİLDİ Hakkâri Valiliği, Çukurca’da güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada, 1’i kadın 2 teröristin uzun namlulu silâhları ve el bombaları ile ölü ele geçirildiğini bildirdi. Bölgede operasyonların devam ettiği kaydedildi. Bu arada, Hakkâri’de bir teröristin teslim olduğu bildirildi. |
03.06.2010 |
Saldırıları paralel ele aldık |
İçışleri Bakanı Beşir Atalay, bazı güvenlik birimleri ile yapılan toplantılarda, İskenderun’daki terör saldırısı ile İsrail’in Gazze’ye insani yardım götüren gemilerle saldırısının paralel olarak ele alındığını söyledi. Atalay, katıldığı e-pasaport tanıtım toplantısı sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, İskenderun’daki terör saldırısıyla ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soru üzerine, Atalay şunları söyledi: ‘’Son bir kaç gündür çok önemli gündemleri, olayları yaşıyoruz. Hem uluslar arası boyutta hem ülke içinde önemli olaylar gündemde. Biz bakanlık olarak, güvenlik birimleri olarak bu konuların içindeyiz. Görüşmeler, toplantılar, çalışmalar oldu. 29-30-31 Mayıs günleri bizim açımızdan önemli ve üzücü olayların meydana geldiği günlerdir. Bunlardan birincisi Gazze’ye insanî yardım götüren gemilerle ilgili gelişmeler, bir de İskenderun’daki hain saldırı. Bunların ikisi bir arada yürüyor. Öğleden önce Başbakanımızın başkanlığında, saat 18.00’den sonra yine Başbakanımızın başkanlığında bazı güvenlik birimlerimiz ile yaptığımız toplantıda bu ikisini paralel olarak ele aldık. ‘İkisi irtibat içinde diye’ ifade etmek istemiyorum. Tabi bu konuların hepsi dikkatli olmayı iyi çalışmayı gerektiriyor ve somutluklar olmadan dikkatsiz açıklamalardan da kaçınmamız gerekiyor. Benim bu konudaki hassasiyetimi biliyorsunuz. Bu konular hassas alanlar hele uluslar arası boyutu olunca.’’ İskenderun üzerinde çok yoğun çalıştıklarını ifade eden Atalay, bu olayın öncesiyle ilgili de çok ciddî çalışma içerisinde bulunduklarını bildirdi.
AMANOSLAR İÇİN ÖZEL BİR YAPI KURULACAK
Bır başka gazetecinin, Bakan Atalay’ın, İskenderun’daki terör saldırısıyla ilgili olarak söylediği ‘’çok ciddî bir çalışma yapıyoruz’’ şeklindeki sözlerini hatırlatması üzerine, ‘’Karadeniz’de özel bir yapılanma oluşturduk, Amanoslar’a da öyle bakacağımızı zannediyorum. Ülkemizin içindeki şeyleri çok iyi kontrol altına almamız gerekiyor’’ diye konuştu.
E-PASAPORT İTİBAR VE SAYGINLIK KONUSU
İçışlerı Bakanı Beşir Atalay, toplantıdaki konuşmasında ise şunları söyledi: Vatandaşlarımızın pasaportlarını sadece sınır kapılarında, hava alanlarında geçiş yapmaya yarayan belgeler olarak görmüyoruz, bu pasaportlar yurt dışındaki vatandaşlarımızın elinde sürekli kullanılan bir kimlik belgeleridir. Esasen bu vatandaşlığı simgeleyen belgelerin hepsi aynı özelliği taşıyor, bu mânâda biz bu hizmeti değerli görüyoruz, giriş çıkışlarda başka ülkelerde uluslar arası standartlarda teknik özellikleri güçlü bir belgenin olması bizim için gerçekten çok önemliydi.’’ |
03.06.2010 |
2. kez taciz ateşi iddiasına yalanlama |
Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Amanos Dağları’nda terör örgütüne yönelik operasyonların kapsamlı olarak sürdüğünü, kışlaya 2. kez taciz ateşi açıldığı haberlerinin doğru olmadığını söyledi. Lekesiz, yaptığı açıklamada, İskenderun’daki Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı İlboğa Kışlası İkmal Destek Komutanlığı’nda nöbet değişimi için askerleri görev yerlerine götüren askerî araca teröristlerce yapılan ve 6 askerin şehit olduğu, 7’sinin yaralandığı saldırı sonrasında başlatılan operasyonların sürdüğünü bildirdi. Antakya’ya bağlı Kisecik Köyünde özel bir maden ocağına saldırarak bir güvenlik görevlisini öldüren ve ikisini yaralayan teröristlerin, bir gün sonrasında askerlere yönelik saldırıyı gerçekleştirdiğini hatırlatan Lekesiz, şöyle devam etti: ‘’Asker ve polisimiz teyakkuzda. Koordineli bir şekilde hareket ediliyor. Operasyonlar kapsamlı olarak sürüyor. Dün gece (önceki gün) terör örgütü mensuplarının kışlaya ikinci kez taciz ateşi açtığı haberleri kesinlikle doğru değil. Askerler, ağaçların sallanması üzerine ateş açmışlar. Yapılan araştırmada olayın rüzgârdan kaynaklandığı anlaşılmış. Konu bundan ibarettir.’’ |
03.06.2010 |
Oktay yoğun bakımdan çıktı |
‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve yüksek tansiyon sebebiyle hastaneye yatırılan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın, tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Acil Servis Kroner Yoğun Bakım Ünitesi’nden çıkarılarak, hastanede farklı bir klinikte tedavi altına alındığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, yüksek tansiyon sebebiyle hastaneye yatırılan ve Acil Servis Kroner Yoğun Bakım Servisi’nde tedaviye alınan Oktay’ın, dün öğle saatlerinde ilgili birimden çıkarıldığı ve farklı bir klinikte tedavisine devam edildiği öğrenildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinde önceki gün sabah saatlerinde gözaltına alınan Oktay’ın, Keçiören ve Beysukent’teki evleri ile Gaziosmanpaşa’daki bürosunda arama yapılmıştı. Oktay daha sonra polis ekiplerince, sağlık kontrolü için Keçiören’deki Adlî Tıp Kurumu’na götürülmüş, sağlık kontrolünün ardından, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi’ne sevk edilmiş ve hastanede yatarak tedavi edilmesine karar verilmişti. |
03.06.2010 |
Levent Ersöz, mahkemeye video konferansla bağlandı |
2. ‘’Ergenekon’’ dâvâsı tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, hastaneden video konferansla bağlanarak savunmasını yaptı. Ersöz, 301 sayfadan oluşan yazılı savunmasına başlamadan önce bir konuyu açıklamak istediğini belirterek, ‘’Yaşadığımız bu haksızlıklar karşısında korkan, susan, suskun kalan herkesi kınıyorum’’ diye konuştu. ‘’Bu geçici ve sıkıntılı dönemde Silivri toplama kampında arkadaşlarımla olmayı tercih ederdim, ancak rahatsızlıklarım buna imkân vermedi’’ diyen Ersöz, mesleğinde yıllarını seve seve harcayan bir insan olarak örgüt üyeliği nitelemesini asla kabul etmediğini söyledi. Ersöz, ‘’Birçok kritik göreve lâyık görülen, ülkesini, milletini korumak için gözünü kırpmadan hareket eden biri olarak bu nitelemeyi asla kabul etmiyorum” dedi. |
03.06.2010 |
Teknoloji dinin emrinde |
Dİn İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan, ‘’İslâmın boşanmayla ilgili öngördüğü şartlar yerine getirildikten sonra kişi, karısına ‘ben seni boşadım’ sözünü isterse normal telefonla ister görüntülü telefonla söylesin, ister MSN yoluyla bunu yapsın, onun fıkhen ve dinen boşanmış olduğunu söylüyoruz’’ dedi. Aktan, teknolojinin kullanımı konusunda yaşanan problemlere ilişkin sorularını cevaplarken, komşunun internetini kullanmanın, korsan film ve müzik indirmenin, başkalarına ait şifreleri kırmanın dinen caiz olmadığını söyledi. İnterneti kullanan komşunun izni olsa da servis sağlayıcının onayı olmadan bireysel ağları kullanmanın doğru olmadığını vurgulayan Aktan, ‘’Tarzı ve yöntemi ne olursa olsun bir program, görüntü, ses veya yazılı bilgi üreten kimsenin izni olmadan alınırsa ve müellif de bunun bedelini arzu ediyorsa, ödenmemiş bedel kişinin üzerinde kul hakkı olarak kalır’’ değerlendirmesinde bulundu. Aktan, genel kullanıma açık ağlar haricinde bireysel ağların rızalı ya da rızasız kullanılmasının yasalara da aykırı olduğunu söyledi. MSN’de kimliklerini gizleyen, kendilerini başka biri olarak tanıtan, mesleklerini ve yaşadıkları yerleri değiştirenlerin de karşılarındakileri aldattıklarını belirten Aktan, yalan söylemenin ve aldatmanın dinen günah olduğunu kaydetti. Aktan, cep telefonuyla rızası olmadan kişilerin görüntülerinin çekilmesini ve internet üzerinde paylaşılmasını kişilik haklarına tecavüz olarak değerlendirerek, caiz olmadığını ifade etti.
3G İLE NİKÂH KIYMAK, MSN İLE BOŞANMAK Hamza Aktan, 3G’li telefon kullanarak dinî nikâh kıyılıp kıyılmayacağı yönündeki bir soruyu, ‘’dinin öngördüğü bütün şartların, yaptırımlarıyla yerine getirilme imkânı sağlansa olur deriz’’ şeklinde cevapladı. Ancak medeni nikâh kıyma imkânı varken başka yollara başvurulmasının doğru olmadığına dikkati çeken Aktan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Medeni nikâh kıyma imkânı varken, buna yanaşmayıp da sadece dinî nikâh kıyma yolu seçilmişse mutlaka burada bir kaçamak vardır. Sorumluluktan kaçmak vardır. Çok evlilik veyahut da bir süre beraber olup, ondan sonra ayrılmak fikri vardır. Dinî nikâhın bu tür kötü niyetlere alet edilmemesi açısından biz Diyanet olarak resmî nikâh olmadan dinî nikâh kıymıyoruz. Evlilik cüzdanlarını getiren, bir de dinî nikâh kıyılmasını arzu edenlere içlerine sinsin rahat olsunlar diye bir de dinî nikâh kıyılıyor.’’ Aktan, MSN ya da telefon kullanarak boşanma konusunda ise resmî nikâhla yapılan evliliklerin yine aynı prosedürle bitirilmesi gerektiğini söyledi. İslâm dinine göre kişinin evliliğini bitirmesi için birtakım şartların yerine getirilmesi gerektiğine işaret eden Aktan, bu kararın önceden düşünülerek, bilinçli bir şekilde alınması ve öfkeyle bir anda söylenmiş olmaması gerektiğini vurguladı. Bu kararın alınmasının ardından belli bir süre eşler arasında karı-koca ilişkisinin yaşanmaması gerektiğini dile getiren Aktan, ‘’Bu şartlar yerine getirildikten sonra kişi, karısına ‘ben seni boşadım’ sözünü isterse normal telefonla ister görüntülü telefonla söylesin, ister MSN yoluyla bunu yapsın, onun fıkhen ve dinen boşanmış olduğunu söylüyoruz’’ dedi.
KURBAN VEKÂLETİNİ 3G İLE VERMEK Kurban vekâleti verirken 3G’li telefonlardan yararlanılabileceğini belirten Aktan, ‘’Kurban alanla satan arasında daha sonra anlaşmazlığa ya da bir tarafın mağduriyetine neden olacak bir şey kalmamış ise caizdir’’ dedi. Sanal mezarlık ziyaretlerini de olumlu değerlendiren Aktan, kişinin yakını için dua etmek, affedilmesini istemek için bizzat mezarlığa gitme imkânı bulamıyorsa sanal mezarlık ziyareti yapabileceğini söyledi. Aktan, ‘’Bu hizmeti veren kurumlar iyi bir iş yapıyor. Bizzat kendisi gitse daha iyi, ancak bu da kabir ziyareti şeklidir. Ama kendisinin bizzat gitmesiyle sanal olarak görmesi açısından bir fark vardır’’ diye konuştu. |
03.06.2010 |
TOKAT'TA TRAFİK KAZASI: 5 ÖLÜ, 2 YARALI |
Tokat’ın Zile ilçesinde otomobil ile minibüsün çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 5 kişi öldü. Dün sabah saatlerinde Ramazan Aytan’ın kullandığı 60 KH 180 plâkalı otomobilin, Zile-Turhal kara yolunun 8. kilometresinde, Turhal’daki özel bir diyaliz merkezine ait Serdar Demirci yönetimindeki 60 TF 121 plâkalı minibüsle çarpışması sonucu 5 kişi öldü. Yaralılardan Kadir Aytan’ın (25) Tokat’ta tedavisinin sürdüğü, minibüs sürücüsü Serdar Demirci’nin de ayakta tedavi edildiği belirtildi. Bu arada kazada ölen 5 yaşındaki Yüsra Sümeyra Aytan için araçlarda kullanılması zorunlu hale getirilen çocuk oto güvenlik koltuğu bulunmadığı öğrenildi. |
03.06.2010 |
Öğretmenlerin kariyer kriterlerine yeni düzenleme |
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda yeniden düzenlenen, öğretmenlikte kariyer basamaklarında yükselmeyi belirleyen kanun tasarısı, TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi. Tasarıya göre, öğretmenlik mesleğinde yükselmede dikkate alınacak değerlendirme puanının yüzde 20’sini yükseköğretim ve lisansüstü durumu, yüzde 5’ini sicil notu, yüzde 20’sini bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler, yüzde 50’sini ise sınav puanı oluşturacak. Uzman öğretmenlik sınavına katılacaklarda, adaylık dönemi hariç olmak üzere “öğretmen” unvanıyla en az 10 yıl, başöğretmenlik sınavında ise “uzman öğretmen” unvanıyla en az 5 yıl görev yapma şartları aranacak. Sınav 100 puan üzerinden değerlendirilecek. Sınavda 70 ve üstü puan alanlar değerlendirmeye hak kazanacak. Kriterler ve sınav puanının birlikte değerlendirilmesinin ardından 50 ve üstü puan alanlar başarılı sayılacak. Öğretmenler, yurt içi yüksek öğretim kurumlarından ya da bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından en az lisans düzeyinde mezun olanlar arasında Millî Eğitim Bakanlığınca seçilecek. Ders kitabı ve eğitim araçlarına ilişkin uygulamaları düzenleyen 3. maddede yapılan düzenlemeyle, ders kitabı dışında kullanılacak eğitim araçlarının belirlenmesi okul yönetimlerine bırakıldı. Kanununun yürürlüğe girmesi halinde lisans düzeyinde yükseköğretim mezunu olmayan öğretmenlerin kazanılmış hakları saklı kalacak. |
03.06.2010 |
LYS’ye girecek adaylara belgeleri gönderiliyor |
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 19-20 ve 26-27 Haziranda gerçekleştirilecek Lisans Yerleştirme Sınavları’na (LYS) girecek adaylara sınava giriş belgelerinin postalanmaya başlandığını belirterek, bu belge sınavların yapılacağı tarihten üç gün öncesine kadar ellerine ulaşmayan adayların ÖSYM sınav yöneticiliklerine başvurarak yenisini çıkarmalarını istedi. Yarımağan, ‘’Sınav tarihinden önceki Çarşamba gününe kadar sınava giriş belgeleri hâlâ adayların ellerine ulaşmamışsa, başvursunlar ve çıkarsınlar. Son günü de beklemesinler’’ dedi. LYS’de tercih düzeltme işlemi yapan adayların ise mutlaka sınava giriş belgesi çıkarması gerektiğini vurgulayan Yarımağan, ‘’Bu adaylara postayla belgeleri gelse bile yenisini çıkarmaları gerekiyor çünkü sınav tercihlerini değiştirdikleri için bunu yapmaları zorunlu. Bu adaylar da yine ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden, ÖSYM bürolarından belgelerini çıkarabilirler’’ dedi. Yarımağan, LYS’ye herkesin ilk tercih ettiği yerde sınava gireceğini belirtti. 2010-LYS’ye toplam 872 bin 800 aday katılacak. Matematik ağırlıklı LYS-1’e 605 bin 520, Fen Bilimleri ağırlıklı LYS-2’ye 276 bin 800, Edebiyat-Coğrafya ağırlıklı LYS-3’e 635 bin 300, Sosyal Bilimler ağırlıklı LYS-4’e 349 bin 100, yabancı dil ağırlıklı LYS-5’e de 31 bin 300 aday girecek. LYS, Türkiye’de 81 il merkezi ile Lefkoşa’da düzenlenecek. LYS, 19-20 Haziran ve 26-27 Haziran 2010 tarihlerinde toplam beş oturumda yapılacak. |
03.06.2010 |
Yeni Asya okuyucuları piknikte buluştu |
GAZETEMİZ Denizli okuyucuları geleneksel Yeni Asya pikniğinde bir araya geldiler. Denizli‘nin yanı sıra çevre illerden de katılımın olduğu piknikte bir araya gelen okuyucularımız şehrin gürültüsünden sıyrılıp farklı bir gün geçirdiler. Denizli’nin çok güzel bir köyü olan Karataş‘ta yapılan piknikte Yeni Asya’nın yeni okuyucuları da birbirilerini tanıma fırsatı buldu. Cemaatle kılınan öğlen namazından sonra yemekler yenildi. Daha sonra pikniğe katılmak için İstanbul’dan gelen Nihat Derindere Risâle-i Nur’dan bir bölüm okudu. Yapılan yarışmalarla çocuklar eğlendi ve daha sonra hediyeler dağıtıldı. Önümüzdeki sene tekrar buluşmak dileği ile piknik sona erdi. |
Abdurrahim Çetin 03.06.2010 |
Polis dershanesinde SBS'ye hazırlandılar |
Mersİn İl Emniyet Müdürlüğünce başlatılan ve dershaneye gidemeyen öğrencilere yönelik verilen SBS hazırlık kurslarının son dersi, öğrenciler ve polisler arasında kurulan dostluklar dolayısıyla hüzünlü bir vedaya dönüştü. Mersin polisi, göçün ve yoksulluğun sıkça karşılaşıldığı merkez Akdeniz ve Toroslar ilçelerindeki SBS’ye hazırlanan ancak, maddî imkânsızlıklar dolayısıyla dershaneye gitme imkânı yakalayamayan öğrencilere destek olmak için harekete geçti. Bu kapsamda Valilik koordinesinde, İl Millî Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle yaklaşık 4 ay önce söz konusu öğrencilere yardım için Eğitim Fakültesi mezunu Polis Meslek Eğitim Merkezinde (POMEM) polisliğe adım atmaya hazırlanan adayların değerlendirilebileceği tesbit edildi. Daha sonra ilgililer, her iki ilçedeki toplam 13 ilköğretim okuluyla irtibata geçerek, dershaneye gidemeyen ve maddî durumu iyi olmayan öğrencileri belirledi. Çalışmalar sonucunda 760 ihtiyaç sahibi öğrenci belirleyen polis yetkilileri, kolları eğitim için sıvadı ve 64 polis memuru adayı eğitimci, Mithat Paşa İlköğretim okulunda Cumartesi ve Pazar günleri ders vermeye başladı. Dersler sırasında öğretmen-öğrenci iletişiminin yanında iyi bir arkadaşlık ilişkisi kurmayı da başaran polis adaylarının SBS’ye sayılı günler kala verdikleri son ders ve ‘’Sınav Kaygısı ve Başa Çıkma Yolları’’ konulu konferans duygulu anların yaşanmasına sebep oldu. |
03.06.2010 |