Kültür-Sanat |
Bediüzzaman birleştiriyor |
Ben Diyarbakır’da dağdakilere eğilimli insanlar gördüm, ama Said Nursî ismini duydukları zaman içleri titriyordu. Yozgat’ta, Kayseri’de faşizme yakın gençler gördüm, onlar da öyleydi. VEFA'DAKİ Risale-i Nur Enstitüsü merkezinde Taraf Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı bir seminer verdi. Türkiye’deki darbelerden ve ülkeyi darbeye götüren süreçlerden bahseden Kütahyalı, halkın artık provokasyonları yutmadığını söyledi. Konferansta konuşan Kütahyalı, darbe öncesi yapılan provokasyonlarda, milletin uyanık olmadığını söyleyerek, her darbede derin devletin müdahalesi olduğunu örnekleriyle anlattı. Kütahyalı, “1980 öncesi en büyük kutuplaşmalardan biri Alevî-Sünnî tartışmalarıydı. Hâlâ Alevî meselesini, toplumsal anlamda, Kürt meselesinden daha önemli görüyorum. Karşılıklı derin bir güvensizlik var. Aslında, Türklerle Kürtler arasında toplumsal bir sorun yoktur. Devletle o bölge halkı arasında bir sorun vardır. Alevilerle dışlanmışlık düşüncesi vardır. Bu duygu biraz tarihten gelir, biraz da oluşturulmuştur. Özellikle bazı coğrafyalarda Sünnilerin Alevilere karşı ciddî ön yargıları vardır. 90’larda karşılıklı sorunlar zayıflayıp, el ele tutuşmalar başlamıştı. 2 Temmuz 1993 Sivas’ta çıkan yangın operasyonu ile bu durumu dinamitledi” dedi.
Seyit Rıza ile İskilipli Atıf Hoca’nın katilleri aynı
SEYİT Rıza’yı öldüren zihniyetle İskilipli Atıf Hoca’yı öldüren zihniyet arasında farkın olmadığını belirten Kütahyalı, Seyit Rıza’yı sevenlerle İskilipli Atıf Hoca’yı sevenlerin birbirine girdiğini, katillerinin aynı olduğunu millete anlatmak gerektiğini ifade etti. Derin devletin ırkçılık damarını kullandığını aktaran Kütahyalı, “MHP’nin yüzde 70’i dindar insanlardır. O insanları bir şekilde Türkçülük, kavmiyetçilik nifakını kullanarak sisteme bağlıyor. Derin devlet, kavmiyetçilik konusunda çok başarılı oldu. Laikçilik konusunda ise pek başarılı olamamıştı. Laiklikle sadece yüzde 20’lik bir kesimi etkiledi. Kavmiyetçilik nifakıyla dindar gençler, ırkçı açıklamalar yapabiliyor bu memlekette. 50. yılda aynı darbe oyunları yeyip yememe mücadelesidir bu. Gerçekten vicdanlı olarak herkesi savunmamız gerekir. Buna Alevî kardeşlerimiz de dâhil” diyerek her kesimi kucaklamak gerektiğini dile getirdi.
Ortak paydamız maneviyat
“Sistemle uzlaşalım dediğiniz zaman sistem sizi yutar. 10 litre temiz sütle, bir gram siyanür bir araya gelmez. Bir araya gelirse o sütü içe herkes ölür” diyen Kütahyalı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bediüzzaman’a manen bağlı olan binlerce insan var. Cemaate bağlı olmasa da Bediüzzaman’a karşı bir sevgisi var. Ben Diyarbakır’da dağdakilere eğilimli insanlar gördüm, ama Said Nursî ismini duydukları zaman içleri titriyordu. Yozgat’ta, Kayseri’de faşizme yakın gençler gördüm, onlar da öyleydi. Gençlerin biri ülkücü diğeri PKK’lıydı. Onları birleştiren manevî tabandı. Bugün insanları birleştiren manevî birliktir. Manevî birliği korumamız gerekir.” |
ELİF NUR KURTOĞLU 28.05.2010 |