Güncel |
Askeri siyasete 27 Mayıs yerleştirdi |
Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali: “27 Mayıs darbesinin ürünü olan 61 Anayasası hukuk yönünden askeri siyasetin içine yerleştirdi. Millî iradeye ortaklar getirdi. Bunlardan biri Anayasa Mahkemesi, diğeri de Millî Güvenlik Kurulu. MGK askeri doğrudan siyasetin içine ve tepesine yerleştirdi.” Asker siyasete 27 Mayıs’ta yerleştirildi
CELAL Bayar’ın torunu, Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, “27 Mayıs darbesinin getirdiği 61 Anayasası hukuk yönünden askeri siyasetin içine yerleştirdi” dedi Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Yeni Asya’ya yaptığı açıklamada, ordunun 27 Mayıs’ın hükümranlık psikolojisiyle kendisini yapılandırdığını belirterek, darbecilerin “İkinci Cumhuriyeti” kurduklarını beyan ettiklerini söyledi. “İkinci Cumhuriyet” sözünin ilk defa 27 Mayıs’ta ortaya atılğını kaydeden Prof. Dr. Naskali, “Aslında o tarihte 27 Mayıs Cumhuriyeti kuruldu. 35. maddeyi nasıl yorumladıkları ve bu maddenin nasıl uygulanacağı 27 Mayıs örneğiyle açıklanmış oldu. Darbeciler, darbeden nemalandılar. Tasfiye edilen 14’ler bile normal karyerlerinde ulaşamayacakları noktalara geldiler, yurtdışına imtiyazlı görevlerle askeri ateşe olarak gönderildiler” dedi.
ORDU VE ÜNİVERSİTEYE DE DARBE
27 Mayıs darbesinin ürünü olan 61 Anayasası’nın hukuk yönünden askeri siyasetin içine yerleştirdiğini vurgulayan Prof. Naskali şöyle devam etti: “27 Mayıs darbesinin getirdiği 61 Anayasası hukuk yönünden askeri siyasetin içine yerleştirdi. 61 Anayasası milli iradeye ortaklar getirdi, bunlardan biri Anayasa Mahkemesi’dir, diğeri de Milli Güvenlik Kurulu. Milli Güvenlik Kurulu askeri doğrudan siyasetin içine ve tepesine yerleştirdi. Demokrasilerde asker, sivil idareye itaat eder. 27 Mayıs darbesi aynı zamanda orduya yönelik bir darbeydi. 27 Mayıs’ta ordu içinde de bir tasfiye yapıldı. Bir çırpıda 235 general ve 4 bin 700 subay-astsubay emekli edildi. Emekli ettikleri bu insanların listesini neye göre hazırladılar? Kıstas neydi? Kendilerine muhalif gördükleri insanları bertaraf ettiler. Benzer bir tasfiyeyi üniversitede yaptılar. 147 profesör ve doçenti bir kalemde emekli ettiler. Mesela, Prof. Ali Fuat Başgil 147’lik lerdendir.” |
UMUT YAVUZ / ANKARA 28.05.2010 |
AYDEMİR 22 ŞUBAT 1962'DE DARBE YAPMAK İSTEMİŞTİ |
Araştırmacı yazar Erol Maraşlı, darbeci subayların ifadeleriyle dönemin belgelerine dayanarak hazırladığı “Balans Ayarları” isimli kitabında, 27 Mayıs öncesindeki yürüyüşlere katılan ve Yassıada'da görev yapan teğmenlerden (e. Org.) Hurşit Tolon'un, daha sonra 22 Şubat 1962'de Talat Aydemir'in başarısız darbe girişimine de destek verdiğini yazdı. DÂVÂ AÇILDI, HAPSE GİRDİ, İNÖNÜ AFFETTİ
Buna göre, Aydemir’e destek için İstanbul’da Atatürk heykeline siyah çelenk koyanların başında Tolon vardı. Hakkında dâva açıldı, darbeye teşebbüsten tutuklanarak cezaevine girdi ve İsmet İnönü'nün özel affı ile serbest kalarak, ordu komutanlığına kadar yükseldi.
Darbecilik genlerine işlemiş
Ergenekon ve Balyoz Darbe Planı davalarının sanık paşaları, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat darbe süreçlerinde hep başrollerde yer aldılar. Ergenekon ve Balyoz Darbe Planı davalarının sanık ve şüphelileri Tuncer Kılınç, Aytaç Yalman, Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Çetin Doğan gibi emekli orgenerallerin, 27 Mayıs darbesi ve 22 Şubat darbe girişiminde “genç harbiyeliler” olarak yer aldıkları ortaya çıktı. Star’ın haberine göre, araştırmacı yazar Erol Maraşlı, darbe sürecindeki subayların ifadeleri ve dönemin belgelerine dayanarak hazırladığı “Balans Ayarları” isimli kitabında önemli iddialarda bulunuyor. Maraşlı, “O dönemde ordu içinde kendilerini ‘Ordu Gençliği’ diye adlandıran birçok harp okulu öğrencisi ve genç subay, gizli ihtilal komitelerinde görev almış” diyor. Alparslan Türkeş, Binbaşı Rıfat Baykal, Yüzbaşı Muzzaffer Özdağ, Binbaşı Dündar Taşer, Yüzbaşı Ahmet Er ve milli birlik komitesi ile yüzyüze görüşerek kitap hazırladığını belirten Maraşlı, şunları anlatıyor: “Darbe girişiminde bulunan Talat Aydemir’e destek için İstanbul’da Atatürk heykeline siyah çelenk koyanların başında o zaman teğmen rütbesinde olan, bugünün Ergenekon sanığı Hurşit Tolon vardı. Hakkında dava açıldı. Hurşit Tolon, 1962 yılında darbeye teşebbüs etmekten tutuklanarak cezaevine girmiş, cezaevinden İsmet Paşanın özel affı ile çıkmıştı.”
HER DARBEDE ONLAR VAR
Darbe hevesi sadece Tolon ile sınırlı değil. 60 ihtilalinde olduğu gibi ilginç bir tesadüf yine 50 yıl sonra ortaya çıktı. Tuncer Kılınç, Aytaç Yalman, Şener Eruygur, Çevik Bir, Hurşit Tolon, Çetin Doğan gibi 27 Mayıs ihtilali teğmenleri olarak yürüyüşlere katılmıştı. Harp Okulu öğrencileri 22 Şubat 1962’de silah başı yapıp Meclis’e yürümüştü. Bu yürüyüşe katılanların yolları her ‘darbe’de kesişti. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat süreci, 2002’den sonraki cunta faaliyetlerinde hep onlar başrollerdeydi. |
28.05.2010 |
Demokrasi şehitleri anıldı |
27 MAYIS 1960 askeri müdahalesinin ardından idam edilen dönemin başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Topkapı’daki anıt mezarları başında düzenlenen törenle anıldı. Demokrat Parti (DP) İstanbul İl Başkanlığınca yapılan törende, Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın mezarlarına çelenk konularak, saygı duruşunda bulunuldu. Törende konuşan DP İstanbul İl Başkanı Tekin Enerem, Menderes ve arkadaşlarının Türkiye’yi kalkındırmak için çalıştıklarını ve hizmetleriyle halen anıldıklarını söyledi. Her yıl 27 Mayıs’ta olduğu gibi bu yıl da Adnan Menderes ve arkadaşlarını mezarları başında rahmetle andıklarını ifade eden Enerem, ‘’Aradan 50 yıl geçti, ülkem o acıyı unutmadı. Millet iradesiyle gelenler, millet iradesiyle gitmelidir. Allah böyle bir acıyı tekrar yaşatmasın’’ dedi. Tören, partililer ve vatandaşların okudukları dualarla sona erdi. |
28.05.2010 |
“70 MİLYON” DARBEYE KARŞI YÜRÜDÜ |
İZMİR Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’de yürüyen bir grup, 27 Mayıs askeri müdahalesini protesto etti. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin girişinde toplanan ‘’Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu’’ üyeleri, pankart açarak ve slogan atarak İzmir Limanı’na doğru yürüdü. Bir süre sonra yürüyüşü bitiren gruptakiler adına basın açıklaması yapan Yağmur Bostar, demokrasiyi halk için lüks görenlerin 50 yıl önce 27 Mayıs’ta darbe yaptıklarını söyledi. Bostar, ‘’Bugün demokratik işleyişin karşısında yer alan düzen 27 Mayıs ihtilalinin ürünüdür. Bu darbe bundan sonraki darbelere ve demokratik işlemeyen sisteme yol açmıştır. 50 yıldır da etkisin sürdürmektedir’’ dedi. |
28.05.2010 |
Kurtulmuş: TSK darbeyi kınasın |
SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk Silahlı Kuvvetlerini 27 Mayıs darbesini kınamaya davet etti. Kurtulmuş, 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinin 50’nci yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, şunları kaydetti: ‘’Bu travmayı aşmanın tek yolu daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakları ve daha fazla özgürlüktür. Sivil, şeffaf ve katılımcı bir Anayasa ile yeniden büyük Türkiye’yi inşa etmektir. Üzerinden 50 yıl geçmiş olmasına karşın Türkiye’nin 27 Mayıs darbesinde yaşadığı insani dram ve demokratik travmayı hala üzerinden atamadı. 1960 darbesiyle demokrasi, Adnan Menderes’in yargılanması sürecinde ise hukuk katledilmiştir. 27 Mayıs halen kara bir lekedir. Millet vicdanını sızlatmaya devam eden büyük bir yaradır. Çünkü 27 Mayıs darbesinde idam sehpasına konan sadece merhum Menderes değil, onun şahsında bir milletin onuru ve geleceği olmuştur. Bugün 27 Mayıs cuntacılarının ve onu hukuksuz bir şekilde yargılayanların hepsi unutuldu. Ama merhum Menderes her geçen yıl büyüyen bir sevgiyle anılmaya devam ediyor. Hiç kimsenin şüphesi yok ki sonsuza kadar da yaşayacaktır.” Kurtulmuş, 1960 darbesine, 12 Eylül’e, 12 Mart’a, 28 Şubat’a karışanların isimleri caddelerden, okullardan, mahallelerden silinmesi gerektiğini belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ‘’Türk Silahlı Kuvvetlerini 27 Mayıs darbesini kınamaya davet ediyorum. Hep beraber darbe heveslisi tüm cuntacı zihniyetleri kınayalım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 27 Mayıs darbesini kınaması, inanıyoruz ki sembolik de olsa demokrasimize önemli bir katkı yapacaktır. 27 Mayıs’ın TSK tarafından kınanması millet vicdanında kanamaya devam eden bir yaranın kapanması noktasında olumlu bir adım olacaktır. En önemlisi de eğer hala varsa darbe heveslisi bir kısım cuntacı zihniyetlere en anlamlı cevap olacaktır.’’ |
28.05.2010 |
Malî Kural TBMM’de |
MALÎ Kural Kanunu Tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarı, mali sürdürülebilirliğin ve öngörülebilirliğin artırılmasıyla makro ekonomik istikrarın güçlendirilmesi için kamu mali yönetiminde uygulanacak mali kurallar ve bunlara ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Tasarının genel gerekçesinde, Türkiye’de ‘’Mali kuralın uygulanması için zamanlama ve altyapı açısından gerekli şartların oluştuğu görülmektedir’’ denildi. Gerekçede, tasarıyla, uygulanacak mali kuralın gerek kapsam, gerekse hesaplanması açısından Avrupa Birliği (AB) müktesebatıyla uyumlu olacağı ifade edildi. Tasarıda döner sermayeli işletmeler ile mahalli idareler için destekleyici düzenlemelere de yer veriliyor. Genel gerekçede, tasarıda, ‘’Toplam kamu kesiminin mali disiplini de gözetilerek, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) için de ayrı bir kural tanımlandığı’’ da belirtildi. Mali kurala ilişkin esas ve ilkelerin yer aldığı tasarı toplam 12 maddeden oluşuyor. |
28.05.2010 |
Palangalı: Demokrasi tarihinin utanç günü |
DEMOKRAT Parti (DP) Kütahya İl Başkanı Atila Palangalı, demokrasiyi katleden, mazlum insanları zulmeden ve şehit eden, sorgusuz sualsiz hapishanelere tıkan, bir dönemin başlangıcı olan 27 Mayıs’ın Türk demokrasisinin bir utanç günü olarak tarihteki yerini aldığını söyledi. DP Kütahya İl Başkanı Palangalı 27 Mayıs darbesinin 50. yıl dönümü sebebiyle yaptığı açıklamada, nefretle kınanılan 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile millet iradesinin yok sayıldığını belirtti. Milletin beyaz oylarıyla, helal oylarıyla iktidara gelen DP iktidarının devrildiğini hatırlatan Palangalı, DP’nin mazlum Genel Başkanı, Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının işkencelere maruz kalarak düzemece, “sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” diyen Yassıada mahkemelerinde yargılanarak idam edilerek şehit edildiğini dile getirdi. Palangalı şunları kaydetti: “Demokrasiyi katleden, mazlum insanları zulmeden ve şehit eden, sorgusuz sualsiz hapishanelere tıkan, bir dönemin başlangıcı olan ancak darbeciler tarafından bayram olarak zoraki milletimize dayatılan 27 Mayıs aradan geçen bunca zaman sonra Türk demokrasisinin bir utanç günü olarak tarihteki yerini alırken, düzmece mahkemelerin şehit ettiği başta Adnan Menderes olmak üzere Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu, milletin dilinde sevgiyle anılıyor gönlünde sevgiyle yaşıyor.” |
28.05.2010 |
Zorbalığın ilk halkası |
ÖZGÜR-DER Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yarım asırdır süregelen kirli geleneğin başlatıcısı, zorbalık geleneğinin en ilk halkası olan 27 Mayıs darbesini lanetledi. Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, 27 Mayıs 1960 darbesinin dönümü sebebiyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yakın dönem siyasi tarihinin, iktidar gücüyle hareket eden elitlerin, cahil ve değersiz gördükleri halk yığınlarını zaptu rapt altına alma ve toplumsal mühendislik projeleriyle biçimlendirmeye kalkışmalarının türlü örnekleriyle dolu olduğunu söyledi. 27 Mayıs 1960 darbesinin, bu zorbalık geleneğinin en önemli halkalarından birini teşkil ettiğini kaydeden Kaya, şöyle devam etti: “Türkiye bugün 50. yılını dolduran bu darbenin kanlı ve kirli mirasıyla her alanda boğuşmayı sürdürüyor. Tam yarım asır önce gerçekleştirilen 27 Mayıs darbesi, devasa bir zorbalık uygulaması olmak yanında kendisinden sonra gerçekleştirilen darbelere de ilham kaynağı teşkil etmiş, kirli bir çığır açmıştır. Kendisini resmi ideolojinin muhafızı kabul eden asker-sivil bürokratların işbirliğiyle gerçekleştirilen 27 Mayıs darbesi zaten militarist bir mantık temelinde kurgulanmış Cumhuriyet’in halka güvensizliğinin ve dayatmacı zihniyetinin somut bir tezahürüdür. 27 Mayıs’ta ordu içinde oluşturulan cuntalarla iktidara el koyma geleneğini başlatan askerler, sonraki yarım asır içinde ülkenin yoğun bir militarist kuşatma içinde debelenmesinin de sorumlusudurlar. Halkın seçtiği siyasi kadroları kendi belirledikleri ölçülere göre ‘sapkın’, ‘gayrı meşru’ ve ‘yetkisiz’ kabul edip, silah zoruyla iktidardan uzaklaştırmaya kendilerini mezun görenler 12 Mart’ların, 12 Eylül’lerin, 28 Şubat’ların da yolunu açmışlardır.” |
28.05.2010 |
27 Mayıs AB ile bütünleşme sürecine ağır darbe indirdi |
DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Türkiye’de demokrasinin ilk darbeyi yediği sabahın 50. yıldönümü. 27 Mayıs 1960 darbesi sadece Türkiye’nin demokratikleşme sürecine değil Avrupa’yla bütünleşme sürecine de ağır bir darbe indirmiştir” dedi. 27 Mayşıs ihtilalinin 50. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklalada, Türkiye’nin hahmetli Başbakan Adnan Menderes’in derin bir siyasi öngörüyle o zamanki Avrupa Ekonomik Topluluğuna ilk başvurumuzu yaptığı 1959 yılından bu yana Avrupa Birliğine girmeye çalıştığını hatırlatarak, “1961 yılından bu yana da askeri anayasalarla yönetiliyoruz. Bu bir tesadüf değildir. Türkiye’nin Avrupa Birliğine girme çabalarının bu kadar uzamasında Türkiye Cumhuriyeti anayasalarının askerî nitelikli olmasının yattığı açıktır” dedi. AB’ye ilk başvurudan 45 yıl sonra 2004 yılında, üyelik müzakerelerinin başlatılması kararının alınmasını sağlayarak Türkiye’nin AB yolunun önünü açtıklarını ifade eden Bağış, şimdi de “1980 darbesinin ürünü olan” Anayasayı önemli ölçüde değiştiren paketi hazırlayarak AB süreci önünde ciddi bir engeli ortadan kaldırma gayreti içinde olduklarını bildirdi. Bağış “Ankara Anlaşmasında yer alan ‘Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik hedefine’ bir adım daha yaklaşmış olacağız” dedi. |
28.05.2010 |
Bir şehit daha |
Türkiye-Irak sınırında bulunan Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Andaç köyünün kırsal kesiminde arazi arama tarama faaliyetleri yürüten güvenlik güçleriyle bir grup terörist arasında çatışma çıktı. Çatışmada bir erin şehit olduğu, üç erin de yaralandığı bildirildi. Bir şehit daha
Şirnak’in Uludere ilçesine bağlı Andaç köyü kırsal kesiminde çıkan çatışmada, 1 komando uzman çavuş şehit oldu, 3 er yaralandı. Alınan ilk bilgilere göre, Türkiye-Irak sınırında bulunan Andaç Köyünün kırsal kesiminde arazi arama tarama faaliyetleri yürüten güvenlik güçleriyle bir grup terörist arasında çatışma çıktı. Çatışmada, Komando Uzman Çavuş Adem Erboyacı (23) şehit oldu, 3 er yaralandı. Bölgede geniş çaplı operasyonların sürdüğü bildirildi. Bu arada, Mardin’in Midyat-Nusaybin ilçeleri arasındaki dağlık kesimde bir terörist sağ olarak yakalandı. Teröristle birlikte 1 Kalaşnikof piyade tüfeği, el bombaları, çok sayıda şarjör ve 1 tabanca ele geçirildi.Öte yandan Hakkari’nin Şemdinli ilçesi dağlık arazi kesiminde, Salı günü güvenlik güçlerince yapılan faaliyet esnasında bir terörist cesedi bulundu.Tunceli’de teröristlere yönelik başlatılan operasyon kapsamında, önceki gün 4 teröristin etkisiz hale getirildiği bölgede silâh ve mühimmatın da ele geçirildiği bildirildi. Türk Silâhlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü kamplarına yönelik gerçekleştirilen hava operasyonunda PKK’ya ağır darbe vurulduğu bildirildi. Terör örgütünün telsiz görüşmelerine yansıyan operasyon kapsamında, aralarında terör örgütünün kamp sorumlularının da bulunduğu 19 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.
ŞEHİDİN EVİNDE HÜZÜN
Şehİt Erboyacı’nın Çorum’un Ortaköy ilçesindeki evinde büyük üzüntü yaşanıyor. 2 yıllık Uzman Çavuş Adem Erboyacı’nın şehit olduğu haberini alan babası Mehmet Ali ve annesi Kudret Erboyacı ile yakınları yasa boğuldu. Bekâr ve iki kardeşi olduğu öğrenilen şehidin Suyolu Mahallesi Yeniyol Caddesindeki evine Türk Bayrağı asılırken, yakınları, eve ziyarete geldi. Yetkililer, şehidin cenazesinin uçakla Merzifon’a oradan da kara yolu ile Çorum’un Ortaköy ilçesine getirileceğini ve burada törenle toprağa verileceğini bildirdi. |
28.05.2010 |
Adana yine başkansız |
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Çelikcan, dün itibariyle görevini bıraktı ve Belediye Meclisinin Valilik kararıyla 3 Haziran Perşembe günü seçim gündemiyle toplanacağını bildirdi. Adana yine başkansız
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Çelikcan, görevini bıraktığını açıkladı. Çelikcan, makamında düzenlediği basın toplantısında, Adana Bölge İdare Mahkemesi’nin Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilliğine ilişkin Adana 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına yaptığı itirazın reddedildiğini hatırlattı. Kararın ardından ayrılacağını söylediğini hatırlatan Çelikcan, dün itibariyle görevinden ayrıldığını ve valilik kararıyla büyükşehir belediye meclisinin 3 Haziran Perşembe günü seçim gündemiyle toplanacağını bildirdi. Çelikcan ayrıca, Yüreğir Belediye Başkanlığı görevine döneceğini de belirtti. |
28.05.2010 |
KKTC’de hükümet güvenoyu aldı |
KKTC’de İrsen Küçük Başbakanlığında kurulan Ulusal Birlik Partisi (UBP) azınlık hükümeti, Cumhuriyet Meclisinde güvenoyu aldı. Meclis Başkanı Hasan Bozer başkanlığında toplanan Cumhuriyet Meclisinde, Meclis İç Tüzüğü uyarınca açık yapılan oylamada, 31 kabul, 16 ret oyu kullanıldı. Bir boş üyeliğin olduğu 50 sandalyeli mecliste iki milletvekili oturuma katılmadı. Hükümetin güvenoyu alabilmesi için kabul oylarının, ret oylarından fazla olması gerekiyordu. Hükümet, 24 milletvekiline sahip UBP’nin yanı sıra muhalefetteki, 4 üyeli Demokrat Parti (DP), 2 üyeli Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) ile cumhurbaşkanı adayı olması sebebiyle UBP üyeliği düşürülen ve bağımsız kalan Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu’nun olumlu oyları ile güvenoyu aldı. |
28.05.2010 |
Tuzla tersanesinde yine ölüm |
Tuzla Tersaneler Bölgesinde, Selahattin Arslan Tersanesi’nde kızak kaldırma sırasında halatın kopması sonucu bir işçi öldü, bir işçi de yaralandı. Alınan ilk bilgilere göre, Selahattin Arslan Tersanesi’nde kızak kaldırma sırasında, 15 işçinin de yardımına rağmen vincin halatı koptu. Halatın kopması üzerine başına parça isabet eden bir işçi öldü, bir işçi de omzuna gelen parça dolayısıyla yaralandı. |
28.05.2010 |
Barzani, Türkiye’ye gelecek |
Dışİşlerİ Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani’nin önümüzdeki haftalarda Türkiye’ye geleceğini söyledi. Özügergin, Dışişleri Bakanlığında düzenlenen basın toplantısında konuya ilişkin soru üzerine, “Önümüzdeki haftalarda kendisini Türkiye’ye bekliyoruz. Tarih üzerinde çalışıyoruz. Ziyaret masada” diye konuştu. |
28.05.2010 |
Gaziantep’te trafik kazası: 4 ölü |
Gazİantep’te kamyon ile otomobilin çarpışması sonucu 4 kişi öldü. Edinilen bilgiye göre, Gaziantep-Kilis kara yolunun 17. kilometresinde Ömer Faruk Emmiş yönetimindeki 46 LE 021 plâkalı otomobil ile Kadir K’nın kullandığı 63 UD 837 plâkalı kamyon çarpıştı. Kazada otomobil sürücüsü Ömer Faruk Emmiş ile yanındaki Şahin Kalaycı olay yerinde öldü. Aynı araçta bulunan ve yaralı olarak Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesine kaldırılan Remzi Özen (41) ile Nil Torunoğlu (27), burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Kamyon sürücüsü Kadir K’nın gözaltına alındığı, kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. |
28.05.2010 |
Erzincan’da “Ergenekon” kazısı dün de sürdü |
Erzıncan’dakı ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında, bir et entegre tesisinde önceki gün başlatılan ve akşam saatlerinde ara verilen kazı çalışmalarına dün de devam edildi. Edinilen bilgiye göre, Erzincan İl Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, Erzincan-Çağlayan kara yolunun 5. kilometresindeki et entegre tesisinde, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında önceki gün sabah başlatılan arama çalışmalarında 5 ayrı bölgede yapılan kazı çalışmalarına akşam ara verildi.Söz konusu tesise ait 120 dönümlük arazi içerisinde polis ve jandarma gözetiminde iş makinesiyle yapılan kazı çalışmalarına, dün sabah saatlerinde İl Özel İdaresine ait iş makinesi ve kamyonun bölgeye gelmesiyle birlikte yeniden başlandı. |
28.05.2010 |
Sümela’da da 1 günlük ibadet izni |
Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Maçka ilçesinde bulunan tarihî Sümela Manastırı’nın, 15 Ağustos’ta, bir günlüğüne ibadete açılacağını bildirdi. Vali Kızılcık, yaptığı açıklamada, Altındere Vadisi’ndeki Karadağ’ın eteklerine kurulan manastırın, Trabzon’un önemli turizm merkezlerinden olduğunu belirtti. Manastırın özellikle Ortodokslar tarafından bir nev'î hacı olma yeri olarak değerlendirildiğini söyleyen Kızılcık, şunları kaydetti: ‘’Her yıl Gürcistan, Rusya ve Yunanistan’dan gelen turistler, Sümela Manastırı’nı ziyaret etmektedir. Bu çerçevede bu yıl hükümetimizin almış olduğu karar gereğince, Kültür ve Turizm Bakanlığının bize bildirdiği resmi yazı çerçevesinde, Sümela Manastırı, 15 Ağustos’ta bir günlüğüne ibadete açılacak. Manastırın bir günlüğüne ibadete açılmasıyla tüm inançlara saygılı olma, bu çerçevede daha fazla turisti Trabzon’a çekerek tarih, doğa, kültür turizm merkezi hedefine de bir bakıma hizmet etmiş oluyoruz.’’ |
28.05.2010 |
Yılda 2 bin 500 hafız yetişiyor |
Dİyanet İşleri Başkanlığı (DİB) adına, mukaddes belde Mekke’de uzun yıllar görev yapan Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Dr. Ekrem Keleş, bu ülkede düzenlenen Kur’ân okuma yarışmalarında eskiden Türkiye’den katılım ve başarı elde edenler olmasına rağmen son 13 yıldır kimseyi göremediğini söylüyor. DİB’in hafızlığa çok önem verdiğini belirten Keleş, Türkiye’de yetiştirilen hafız sayısının şu anda yıllık 2 bin 500’lere yaklaştığını kaydederek, ‘’Ancak İslâm için çok şehit veren 70 milyonluk bir ülke için bu yeterli değil, çok daha fazla olmalı’’ dedi. Kur’ân Kursları’nda bir yılda çoğunluğu bayan olmak üzere 270 bin civarında talebe okuduğunu aktaran Keleş, yaz kurslarında bu rakamın 1 milyona çıktığı bilgisini verdi. Hafızlık müessesesini ayakta tutan sayılı Kur’ân kurslarından biri olan Manisa Akhisar’daki Hilaliye’nin 35. mezuniyet töreni önceki gün yurdun dört bir yanından binlerce kişinin katılımıyla yapıldı. Akhisar’daki erkek ve kız Kur’an kursları ile Uşak’taki Dülgeroğlu Hilaliye Kız Kur’ân Kursu’nda eğitimlerini tamamlayan 35’i kız, 29’u erkek 64 hafız, düzenlenen merasimle diplomasını aldı. Diyanet camiasından müftü, vaiz, hatip ve karilerin renk kattığı merasimde konuşan Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Keleş, mü'minler içinde en seçkin topluluğun Kur'ân’ı öğrenen ve öğretenler olduğunu, Ehl-i Kur'ân Meclisine meleklerin gıbta ettiğini vurguladı. Hafızlığın çok büyük bir makam, Kur’ânı ezberlemenin çok büyük bir nasip olduğunu dile getiren Keleş, makam, mevki ve diplomasını hafızlığa değişmeye hazır olduğunu ifade etti. 2.500’e yakın hafız yetiştirip 10 binden fazla talebeye Kur’ân okumayı öğreten Hilaliye’nin temellerini atan merhum Şahin Yılmaz Hocaefendi’yi hayırla yad eden Keleş, ‘’Diyanet camiası adına teşekkür ediyorum. Bu hizmete destek veren herkesi tebrik ediyorum. Akhisar da bu kadar hafız yetiştirdiği için çok büyük bir şeref taşıyor.’’ diye konuştu. Hilaliye Eğitim Vakfı Başkanı Abdullah Yılmaz da dar yerde sıkışan Kur’ân Kursu için geniş bir Kur’ânî İlimler Külliyesi yapılacağının müjdesini verdi. İzmir yolu üzerinde 30 dönümlük arazi alındığını bildiren Yılmaz, ‘’İnşallah daha güzel bir proje olacak. Dar yerde sıkışan kursumuzu lâzım olan birimlerin de içinde olacağı şekilde genişleteceğiz. Maddî ve manevî dua ve himmetlerinizi bekliyoruz. Kur’ân'a ait hizmetleri bu millet yerde koymaz’’ şeklinde konuştu. Törenden bir gün önce mezunlar günü düzenlenirken üç yıl önce vefat eden Şahin Yılmaz Hocaefendi’nin kabri ziyaret edildi. |
28.05.2010 |
SBS için yeni fırsat |
MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB), çeşitli sebeplerle Seviye Belirleme Sınavları’na (SBS) başvuramayan 583 bin öğrenci için yeniden fırsat tanıdı. SBS başvuruları için 8-26 Mart 2010 tarihleri arasında öğrencilere süre tanınmış, daha sonra taleplerin yoğunluğu gerekçesiyle 5-9 Nisan arasında ek süre verilmişti. MEB yetkililerinden alınan bilgiye göre, 6, 7 ve 8. sınıflara yönelik SBS için çeşitli sebeplerle başvuramayan toplam 583 bin aday tesbit edildi. Çeşitli sebeplerle başvuramayan bu adayların, sınav ücretini yatırmaları şartıyla başvuru yapabilmeleri kararı alındı. Adaylar, dünden itibaren sınavın yapılacağı tarihten iki gün öncesine kadar başvuru yapabilecekler. Başvurmak isteyen adaylar, MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ile internet sitesinde yer alan telefonlar aracılığıyla veya dilekçeyle irtibat kuracak. İlgili birimler, başvurmak isteyen adaya banka hesap numarası verecek ve adaylar sınav ücreti olan 10 TL’yi yatırarak, sınava başvurmuş sayılacak. Sınav ücretini ödeyen adayların isimleri ve sınava girecekleri yedek salonlar il millî eğitim müdürlüklerine bildirilecek. Adaylar sınava nerede gireceklerini il millî eğitim müdürlüklerinden öğrenebilecekler. Adayların sınava girebilmeleri için yanlarında resmî onaylı bir kimlik belgelerini bulundurmaları yeterli olacak. 2010-SBS için 6. sınıf öğrencilerinden yaklaşık 1 milyon 80 bin, 7. sınıf öğrencilerinden 1 milyon 60 bin, 8. sınıf öğrencilerinden de 1 milyon 15 bin aday başvurmuştu. |
28.05.2010 |
21. yüzyılda elektriği olmayan mahalle |
Kütahya’nIn Tavşanlı ilçesine bağlı bir köyün 7 haneye sahip mahallesindeki 47 kişi, elektrik olmadan hayatlarını sürdürüyor. İlçe merkezine 63 kilometre uzaklıktaki Altınova köyünün muhtarı Osman Göktaş, köye bağlı Topallar Mahallesi’nde vatandaşların hayatlarını elektrikten yoksun devam ettirdiğini söyledi. Mahallede 7 hanede 47 kişinin yaşadığını belirten Göktaş, burada vatandaşların etlerini tuzlayıp sütlerini peynir yaparak muhafaza ettiğini, okul çağındaki çocuklarının ise Balıköy beldesi ve ilçe merkezindeki akrabalarının yanında barındığını bildirdi. Göktaş, mahalleye elektriğin ulaştırılması amacıyla 1994 yılından bu yana birkaç kez müracaat ettiklerini, buna karşı halen mahalleye elektrik bağlanmadığını ifade etti. Medine Altınkaya da, Altınova Köyüne elektriğin 1984 yılında geldiğini ama mahallelerine henüz elektrik verilmediğini belirterek, ‘’Biz de Türk vatandaşıyız, seçimde, oyda, her şeyde hakkımız olduğu gibi elektrik almaya da hakkımız var’’ diye konuştu. |
28.05.2010 |