Dünya

İsrail zorbalığı

İsrail’in “Yediler” olarak adlandırılan dar kabinesi, Gazze’ye yardım taşıyan uluslararası filonun durdurulmasına karar verdi. “Yediler”in ayrıca gemideki eylemcilerin tutuklanması ve ülkelerine geri gönderilmesini de benimsediği bildirildi. İsrail ordusu da yardım gemilerini durdurmaya hazır olduğunu açıkladı.

Akdeniz’de İsrail zorbalığı

İSRAİL ordusu, ambargo altındaki Gazze’ye insanî yardım malzemeleri getiren gemileri durdurmaya hazır olduğunu bildirdi. Reuters ajansının haberine göre, adı açıklanmayan İsrail ordusundan bir yetkili, ‘’İsrail savunma güçleri ve donanması, hükümetin verdiği talimat doğrultusunda Gazze kıyısına ulaşılmasını engellemek amacıyla hazırlık yapıyor’’ dedi. Daha önce Gazze kıyılarında ambargo uygulamasının delinmesini engellemeyi amaçlayan tatbikatlar yapıldığını belirten ordu yetkilisi, ‘’yardım gemilerinin yapılacak uyarıyla geri dönmemeleri halinde İsrail donanmasına ait gemiler tarafından İsrail limanlarına çekileceğini’’ söyledi. Daha sonra gemideki yolcu ve mürettebatın ülkelerine gönderileceğini, gemideki yükün ise Gazze’ye transfer edileceğini belirten İsrail ordu yetkilisi, ‘’İsrail güçlerinin söz konusu gemileri limana çekmeden önce taşınan yüklerde terör malzemesi ve patlayıcı olmadığını kesinleştireceklerini’’ kaydetti. Hamas’ın seçimleri kazanarak Gazze’de kontrolü ele aldığı 2007 yılında İsrail ve Mısır bu bölgeyle olan sınırlarını kapattı. Yaklaşık 1,5 milyon insanın yaşadığı Gazze’de ilâç, gıda ve içecek su temini ciddi bir sorun haline geldi. Gazze’ye yol alan ve “Özgürlük Filosu” olarak adlandırılan yardım filosunda Türkiye’den 3, İngiltere’den 2, İrlanda, Cezayir, Kuveyt ve Yunanistan’dan birer olmak üzere toplam 9 gemi bulunuyor. Çeşitli ülkelerden insan hakları savunucuları, milletvekili, doktorlar ve gazetecilerin bulunduğu gemiler yaklaşık 10 bin ton tıbbi malzeme, inşaat malzemesi ve çeşitli insani yardım malzemesi taşıyor.

28.05.2010

Adaleti, Batı engelledi

Uluslararasi Af Örgütü’nün yıllık insan hakları değerlendirme raporunda, İsrail’in 2008-2009 yıllarındaki Gazze saldırılarına işaret edilerek, ‘’BM Güvenlik Konseyi’nin bu konuda yanlı davrandığı’’ ifade edildi.

Raporda, ‘’ABD ile AB üyesi ülkelerin BM Güvenlik Konseyi’ndeki pozisyonlarını kullanarak uluslar arası adaleti engellediği’’ kaydedildi. Sözkonusu ülkelerin, İsrail’in Gazze saldırısı sırasında işlediği savaş suçlarından sorumlu tutulmasını engellediği belirtilen raporda, İsrail güçlerinin bu süreçte işlediği suçlardan örnekler verildi.

Raporda, İsrail ve Gazze’yi kontrol altında tutan Hamas’ın konuya ilişkin olarak hazırlanan Goldstone raporundaki hesap verme zorunluluğunu gözardı ettikleri, bunun için uluslararası baskıya ihtiyaç duyulduğu kaydedildi. Söz konusu 3 ülkeyle birlikte G20 ülkelerinin bazılarının Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (ICC) savaş suçlarına karşı hukukî yollara başvurma girişimine katılmadığı da raporda ifade edildi. Raporda, ‘’ABD, Rusya ve Çin’in müttefiklerindeki insan hakları ihlallerini gözardı etikleri, bu ülkelerin insan haklarına daha saygılı olmaları yönünde baskı oluşturulması için kendi kayıtlarının açıklanması konusunda başarısız oldukları’’ öne sürüldü. ABD’de başkan Barack Obama’nın daha önce söz verdiği halde Guantanamo kampını kapatmayı başaramadığı belirtilen raporda, Obama yönetimindeki ABD’nin insan hakları konusunda ‘karışık’ bir görüntü verdiği ifade edildi. Örgütün genel sekreteri Claudio Cordone, Associated Press ve Retuers’a yaptığı açıklamada, Guantanamo’daki cezaevinin kapatılması yönünde bazı olumlu gelişmeler olduğuna, ancak buradaki işkence iddiaları konusunda birilerinin sorumlu tutulacağı yönünde hiçbir işaret bulunmadığına dikkati çekti.

28.05.2010

Bosna kayıplarını arıyor

Bosna-Hersek’te 1992-1995 yılları arasındaki savaşta öldürülüp toplu mezarlara atılan Boşnakların cesetlerinin büyük bir kısmına, Toplu Mezarları Araştırma Komisyonu Başkanı Amar Maşoviç ve ekibinin 14 yıldır sürdürdüğü çalışmalarla ulaşıldı.

Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en ağır katliâmlarının yaşandığı Bosna’daki savaşta, yaşanılan acıların, katliamların ve katledilen savunmasız sivil halkın başına gelenlerin ‘’efsane’’ veya ‘’uydurma’’ olmadığının en güçlü delilini açılan toplu mezarlar ortaya koyuyor.

Amor Maşoviç, 14 yıldır bütün ülke genelinde sürdürdükleri çalışmalar sonucu 20 bin kayıbın cesedine ulaşıldığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: ‘’Bulunan insanların 18 bininin kimliği belli oldu. 2 bininin ise kimliği çeşitli nedenlerden tesbit edilemedi’’.

Boşnakların, Osmanlının bölgeden çekilmesiyle birlikte tarihlerinde 11 kez büyük katliamlara ve soykırımlara maruz kaldıklarını belirten Masoviç, 1992-1995 yıllarında yaşanan katliâmlar dışındakilerin ‘’kayıt altına alınmadığı için’’ resmiyet kazanmadığını vurguladı.

Maşoviç, Bosna’daki savaşta resmî kayıtlara göre 200 bin kişinin üzerinde insanın öldürüldüğünü ve milyonlarca insanın topraklarını terk etmek zorunda kaldığını, tarihî eserlerin yok edildiğini belirterek, bugüne kadar sadece 61 kişinin ceza aldığını söyledi.

28.05.2010

SIRBİSTAN: MLADİÇ’İ ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ

SIRBİSTAN Başbakanı Mirko Cvetkoviç, Bosna Savaşının kaçak bir numaralı savaş suçu zanlısı Ratko Mladiç’i, ailesinin talep ettiği şekilde ölü ilan edilmesi durumunda bile aramaya devam edeceklerini bildirdi.

Cvekoviç, Slovenya’yı ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında, “(Sırbistan’ın, Mladiç ailesinin mahkeme başvurusu) nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın aramalarının devam edeceğini” belirtti. Sırbistan’ın yüzde doksan kapasiteyle Mladiç’in aranması sorununa odaklandığını söyleyen Cvekoviç, bu sorunun da siyasi değil, tamamen teknik olduğunu ifade etti. Bosna Savaşı (1992-1995) sırasında Bosnalı Sırpların komutanı olan Mladiç, Srebrenitsa’da 8 bin Müslüman erkeğin katledilmesi, soykırım ve Saraybosna’nın 43 ay boyunca kuşatılmasından sorumlu tutuluyor. Eski Yugoslavya’da işlenen savaş suçlarını yargılamak için Hollanda’nın Lahey şehrinde oluşturulan BM uluslar arası savaş suçları mahkemesince 15 yıl önce savaş suçu işlemekle itham edilen Mladiç’in yakalanması, Sırbistan’ın AB üyeliği müzakerelerinde ilerlemesi için ön koşul olarak konuyor. Cvetkoviç de Sırbistan’ın bu taahhüdüne bağlı olduğunu belirtiyor.

28.05.2010

Güney Kore, deniz tatbikatı yaptı

KUZEY Kore ile arasındaki gerginlik giderek artan Güney Kore deniz kuvvetlerinin deniz tatbikatı yaptığı bildirildi. Yonhap ajansının askerî yetkililere dayanarak verdiği haberde, tatbikata biri 3000 tonluk destroyer, üçü devriye gemisi olmak üzere 10 geminin katıldığı belirtildi.

Savunma Bakanlığı, tatbikat hakkında detaylı bilgi vermeyi reddetti.Güney Kore’ye ait bir gemi, 26 Martta Kuzey Kore deniz hududu yakınlarındaki Baengnyeong adası açıklarında batmış, 46 Güney Koreli denizcinin öldüğü olayı araştıran uluslar arası soruşturma komisyonu, geminin Kuzey Kore denizaltısından atılan torpidoyla battığını belirtmişti.

28.05.2010

K. Kore, imzaladığı anlaşmayı feshediyor

KUZEY Kore, Güney Kore ile imzaladığı ve “yanlışlıkla çıkabilecek deniz çatışmalarını engellemeyi” amaçlayan anlaşmayı feshedeceğini bildirdi.

Kuzey Kore ordusundan yapılan açıklamada, Güney Koreli personel ve araçların Kuzey Kore sınır kasabası Kaesong’daki ortak sanayi parkına girişlerinin yasaklanacağı da belirtildi. Güney Kore’ye ait bir gemi, 26 Martta Kuzey Kore deniz hududu yakınlarındaki Baengnyeong adası açıklarında batmış, 46 Güney Koreli denizcinin öldüğü olayı araştıran uluslar arası soruşturma komisyonu, geminin Kuzey Kore denizaltısından atılan torpidoyla battığını belirtmişti.

28.05.2010

Medvedev, G. Kore'ye ekip gönderiyor

RUSYA Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Güney Kore’ye ait geminin batmasıyla ilgili uluslar arası soruşturmanın sonuçları hakkında ayrıntılı bilgi edinmeleri amacıyla bu ülkeye uzman ekip gönderecek.

Kremlin’den yapılan açıklamada, ‘’Rusya Devlet Başkanı, Güney Kore Cumhuriyeti yetkililerinin teklifi üzerine, elde edilen deliller ve soruşturma sonuçlarını ayrıntılı biçimde öğrenmek amacıyla yüksek derecede uzmanlaşmış Rus ekibini bu ülkeye gönderme kararı almıştır’’ denildi. Medvedev’in Güney Kore gemisinin batmasının kesin sebebinin ortaya çıkmasına büyük önem verdiği belirtilen açıklamada, Medvedev’in bu olaya dahil olan taraflara itidal çağrısını yinelediği de vurgulandı. 26 Martta Kuzey Kore deniz hududu yakınlarındaki Baengnyeong adası açıklarında batan gemide 46 Güney Koreli denizci ölmüştü. Uluslar arası soruşturma komisyonunun raporunda, Güney Kore savaş gemisinin batmasına Kuzey Kore denizaltısından atılan torpidonun sebep olduğu belirtilmişti.

28.05.2010

ABD, sesten 6 kat hızlı cruise füzesi denedi

ABD hava kuvvetleri, saatte 7000 kilometreyi aşarak sesten 6 kat hızlı giden “hipersonik” cruise füzesi denediğini bildirdi.

Hava Kuvvetlerinden yapılan açıklamada, California’daki Edwards üssünden kalkan B-52 bombardıman uçağından fırlatılan “X-51A Waverider” füzesi denemesinin yaklaşık 200 saniye sürdüğü belirtildi. Amerikan hava kuvvetlerinin açıklamasında, yaklaşık 200 saniye sonra meydana gelen bir anormalliğin ardından uçuşun sona erdiği, mühendislerin sorunun sebeplerini belirlemek için çalıştıkları kaydedildi.

28.05.2010

Netanyahu ve Abbas’a Beyaz Saray’dan dâvet

ABD Başkanı Barack Obama’nın özel kalem müdürü Rahm Emanuel, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya Beyaz Saray davetini resmen iletti. Emanuel, bugün Kudüs’te, İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir araya geldi.

Görüşmede Emanuel, Netanyahu’ya, başkan Obama adına Beyaz Saray dâvetini iletmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rahm Emanuel, Beyaz Saray’daki çalışma yemeğinde bölge barışı ve güvenlik, iki ülkenin ortak güvenlik çıkarları ve aynı zamanda İsrail ile komşuları arasında barışın gerçekleştirilmesine yönelik iki ülkenin yakın işbirliği konularının ele alınacağını belirtti. Bu arada Beyaz Saray, Filistin lideri Mahmud Abbas’ın yakında ABD Başkanı Obama’yı ziyaret edeceğini belirtti. Beyaz Saray sözcüsü Tommy Vietor, ‘’Başkan, yakın bir gelecekte Filistin lideri Abbas’ın ziyaretini dört gözle bekliyor. Zamanlama konusunda çalışıyoruz’’ dedi. Obama yönetiminden daha önce yapılan açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun gelecek hafta için Beyaz Saray’a davet edildiği duyurulmuştu.

28.05.2010

Pakistan, Youtube'a erişim yasağını kaldırdı

PAKİSTAN, Youtube’a erişim yasağını kaldırdı. Pakistan’daki telekomünikasyon kurumu yetkililerinden Hurram Mehran, diğer erişim yasaklarının ise devam ettiğini belirtti.

Daha önceki açıklamasında Hz. Muhammed’e hakaret içeren sayfalar bulunduğu için 4 gün önce erişimi engellenen Facebook ile Youtube’a yasağın kaldırılmasının planlandığını belirten Pakistan İçişleri Bakanı Rehman Malik, konuyu hükümet nezdinde görüştüklerini ve meslektaşlarıma bu siteleri bloke etmenin iyi bir şey olmadığını söylediğini ifade etmişti. Bakan, sadece hakaret içeren unsurların bulunduğu bazı sayfaların yasaklı kalacağını da söylemişti.

28.05.2010