Kültür-Sanat |
İstanbul'u İstanbul yapan vakıf eserleri |
VAKIFLAR Genel Müdürlüğü Vakıflar Haftası münasebetiyle bir sempozyum düzenledi. Birçok akademisyenin katıldığı sempozyumda İstanbul’daki vakıf eserleri ve vakıf kültürü ortaya konuldu. İstanbul Kenter Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Prof. Dr. Mustafa Bilge, İstanbul’un fethinden beri, yapılan bütün vakıf eserlerinin, uzun incelemeler sonucu konumlandırıldığını söyledi. Bilge “Osmanlı, ileriki senelerde şehrin ne tarafa doğru gelişmesini istiyorsa, oralara eser yapmıştır. Nüfus o tarafa doğru yayılsın, millet homojen bir şekilde dağılsın diye düşünmüşlerdir. Vakıflar hem sosyal olarak, hem nüfusun yayılması, hem de oradakilerin istihdamı açısından çok önemli roller oynamıştır.” dedi. Üsküdar’da yer alan Saçmahane’yi anlatan Prof. Dr. Bilge, bu gibi vakıf eserlerinin İstanbul’a hareketlilik getirdiğini anlattı. Saçmahane’nin; saçma, kurşun, fişek üretimini tekelinde tuttuğunu söyleyen Bilge, burada çalışanların başka yerlerde çalışmasının yasak olduğunu belirtti. İstanbul’daki Vakıf hizmetlerini anlatan bir diğer konuşmacı da Prof. Dr. Tahsin Özcan’dı. “Vakıf eserlerini kaldırsan İstanbul diye bir şey kalmaz” diyen Özcan, “İstanbul’u İstanbul yapan ecdadımızın yaptığı abide eserlerdir. En basit mahalle çeşmesinden Sultan Ahmet Camii’ne kadar bu eserler hizmet vermek için yapıldı.” diyerek yapılan eserlerin önemini anlattı.
VAKIFLAR FARKLI DİNLERİ BİR ARADA TUTUYOR Çeşitli vakıflardan örnekler sunulan sempozyumda, Prof. Özcan, Hasköy semtindeki vakıfları misal verdi. Farklı din ve kültür gruplarının Hasköy’de bir arada yaşadıklarını kaydeden Özcan, “Birlikte yaşamanın zeminini vakıf kurumu oluşturuyor. Hasköy’de küçük çaplı çok sayıda vakıf var. Bunlar içinde Hıristiyan ve Yahudilerin kurduğu vakıflar da var. Hasköy, çok göç alan bir bölgedir. Gelen insanların sağlıklı bir şekilde topluma entegre edilmesi lâzım. Bu entegrasyonu vakıflar sağlıyor. Vakıflar, Yahudihane dediğimiz bitişik apartman tarzı evleriyle yerleşim sorununa çözüm buluyor. Hatta Yahudi hanelerle birlikte Osmanlı’da apartman tarzı yerleşim başlıyor. Vakıflar istihdam konusunda da çeşitli imtiyazlar sağlayarak yardımcı oluyor. Meselâ Rum olmayan enfiye üretimi yapamıyor” dedi.
VAKIFLAR DA HATA YAPAR Program, yaşanan küçük bir polemikle sona erdi. Seyirciler arasında söz isteyen turist rehberi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yaptığı restorasyonları eleştirdi. Mimarlık okuduğunu söyleyen turist rehberi, Süleymaniye Camiindeki minare külâhlarının yamuk olduğunu iddia ederek, onarım yapan şirketlerin iyi seçilmesi gerektiğini söyledi. |
ELİF NUR KURTOĞLU 07.05.2010 |