Güncel |
2009 yılında 4.7 oranında küçüldük |
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin 2009 yılında yüzde 4,7 daraldığını açıkladı. Ekonomi, geçen yılın son çeyreğinde ise yüzde 6 büyüme gösterdi. Ekonomi 2009’da yüzde 4,7 küçüldü
TÜİK, üretim yöntemiyle hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) 2009 dördüncü çeyrek ve yıllık geçici sonuçlarını açıkladı. Buna göre, üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH tahmininde, 2009 yılı dördüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla GSYH, yüzde 8’lik artışla 251 milyar 821 milyon lira oldu. Sabit fiyatlarla ise bu dönemde ekonomi yüzde 6’lık büyümeyle 25 milyar 699 milyon lira olarak belirlendi. Bu arada, 2009 yılı GSYH değeri cari fiyatlarla yüzde 0,4’lük artışla 953 milyar 974 milyon lira, sabit fiyatlarla yüzde 4,7’lik azalışla 97 milyar 88 milyon lira oldu. 2009 yılında kişi başına GSYH, cari fiyatlarla 13 bin 269 lira, dolar cinsinden 8 bin 590 dolar olarak hesaplandı. Orta vadeli programda Türkiye’nin 2009 yılında yüzde 6,0 küçüleceği tahmin edilmişti.
|
01.04.2010 |
SICAK PARA VE DIŞ BORCA DAYALI |
Prof. Dr. Erinç Yeldan, ekonominin geçen yılın son çeyreğinde yüzde 6 büyümesinin, sıcak para, dış borç ve dış açığa dayalı olduğunu belirterek, ''2010 istihdamsız ve spekülatif büyüme, yüksek dış açık, yüksek işsizlik ve bir sis perdesi ile geçecek. Araba yoldan çıkana kadar böyle saman alevi gibi büyüyeceğiz'' dedi. İŞSİZLİK NİYE ARTIYOR?
“Sadece büyüme rakamına bakıp, borçlara bakmazsanız gerçeği görmemiş olursunuz” diyen Prof. Dr. Osman Altuğ da, büyüme rakamlarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Bir ülkede büyüme varsa istihdamın artması lâzım. Türkiye'de hem büyüyoruz, hem işsizlik artıyor. Tamamen bir çelişki var'' diye konuştu.
SAMAN ALEVİ GİBİ BÜYÜYECEĞİZ
BİLKENT Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ekonomist Prof. Dr. Erinç Yeldan, Türkiye ekonomisinin geçen yılın son çeyreğindeki yüzde 6’lik büyümesinin, sıcak para, dış borç ve dış açığa dayalı bir büyüme olduğunu savunarak, ‘’Yani araba yoldan çıkana kadar bir müddet böyle saman alevi gibi büyüyeceğiz’’ dedi. TÜİK tarafından açıklanan milli gelir rakamlarını değerlendiren Yeldan, 2009’un ikinci yarısından itibaren ‘’toparlanma’’ diye anılan sürecin Türkiye açısından yeniden dış borçlanmanın başladığı ve yeniden portföy yatırımlarının güçlendiği bir süreç olduğunu ve son çeyrekteki büyümenin de ‘’Saman alevinin başlangıcını teşkil eden bir kıvılcım’’ olduğunu söyledi. Yeldan,’’Türkiye’nin bir büyüme stratejisi yok. Yani araba yoldan çıkana kadar bir müddet böyle bir saman alevi gibi büyüyeceğiz’’ dedi. Sadece Ocak ayında 3 milyar dolarlık bir cari işlemler açığı meydana geldiğini ve bu temponun 2010 için 35-40 milyar dolarlık bir cari işlemler açığını işaret ettiğini söyleyen Yeldan, Türkiye’de ithalata bağımlı işsizlik sorununun artık kalıcı hale geleceğini belirterek, “Çünkü cari açık ‘biz üretmiyoruz, yabancıların ürettiklerini biz borçlanarak tüketiyoruz’ demek. Onların ürettikleri de onların istihdamı, bizim işsizliğimiz anlamına geliyor’’ diye konuştu. Yeldan, o bakımdan Türkiye’nin 2010 yılını büyük olasılıkla istihdamsız büyüme, spekülatif büyüme, yüksek dış açık, düşük istihdam, yüksek işsizlik ve bir ‘’sis perdesi’’ ile geçireceğini savundu.
İSTİHDAMSIZ BÜYÜDÜK
Marmara Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Osman Altuğ, Türkiye ekonomisinin kayıt dışı bir ekonomi olduğunu ifade ederek, ‘’Alış-satış, gelir-gider, borç-alacak, envanter belli değil’’ dedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından dün açıklanan millî gelir rakamlarını değerlendiren Prof. Dr. Osman Altuğ, böyle bir ekonomik yapıda sağlıklı olarak milli gelir hesaplarının yapılamayacağını, kişi başına düşen millî gelir hesaplarının da eskiden olduğu gibi bugün de gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Prof. Dr. Altuğ, ‘’Sağlıklı değil, tahminlere dayalı rakamlar. Bunlara hele de resmî rakamlar demiyorlar mı, insanın gülesi geliyor’’ dedi. Büyüme rakamlarının da gerçeği yansıtmadığını söyleyen Prof. Dr. Altuğ, şunları kaydetti: ’’Türkiye’de ortalama yıllık yüzde 6 büyümeden söz edilir. 10 yılda yüzde 6 büyüdüysek yüzde 60 büyümüşüz demektir. Buna karşılık borçlardaki büyüme yüzde 200’dür. Sadece büyüme rakamına bakıp, borçlara bakmazsanız o zaman zaten gerçeği görmemiş olursunuz. Bu büyüme oranları da yine ekonomi kayıt dışı olduğu için gerçeği yansıtmamaktadır. Gerçeğe dayanmayan rakamlara dayanarak, sağlıklı bir sonuca gitmek ve yorum yapmak mümkün değildir. Bir ülkede büyüme varsa istihdamın artması lâzım. Türkiye’de hem büyüyoruz hem işsizlik artıyor. Tamamen bir çelişki var.’’
|
01.04.2010 |
Paket komisyonda |
TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı Vekili Mehmet Ali Şahin, “Anayasa değişikliği teklifi, uzmanlarımızca da incelenmiş, İçtüzüğümüze aykırı herhangi bir durum tesbit edilememiş, ben de incelememi tamamlayarak Anayasa Komisyonuna havale ettim’’ dedi. Paket Komisyon’da
TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı Vekili Mehmet Ali Şahin, Anayasa değişikliği teklifini, TBMM Anayasa Komisyonuna havale ettiğini bildirdi. Şahin, TBMM 4. Spor Oyunları açılış törenine gelişinde, bir gazetecinin, ‘’CHP, kendisinin, anayasa değişikliği teklifini TBMM Anayasa Komisyonuna sevk etmesinin, İçtüzüğe aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesine gideceğine söylüyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusu üzerine, Şahin, ‘’Anayasa değişikliği teklifi, uzmanlarımızca da incelenmiş, İçtüzüğümüze aykırı herhangi bir durum tesbit edilememiş, ben de incelememi tamamladım. Meclisimizin en yetkin ihtisas komisyonlarından biri olan Anayasa Komisyonuna havale ettim’’ diye konuştu.Anayasa Komisyonuna sevk edilen teklif, komisyonun gündemine alındı. Teklif, 7 Nisan Çarşamba günü Komisyonda görüşülecek. Anayasa değişikliği teklifleri, TBMM Genel Kurulunda iki tur halinde görüşülüyor. İlk turda geneli ve maddeleri üzerinde yapılan konuşmaların ardından maddelerin tek tek gizli oylamasına geçiliyor. Teklif için ilk turda, maddelerine geçilmesi ve 29 madde için 30 gizli oylama yapılacak. İkinci turda, maddeler üzerinde konuşma olmayacak. Ancak, maddeler üzerinde değişiklik önergesi verilmiş ise o önerge üzerinde milletvekilleri konuşabilecek. İkinci turda da maddelerin yanı sıra teklifin tümüyle birlikte 30 gizli oylama yapılacak. Teklifin kabulü, Meclisin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun (330) gizli oyuyla mümkün oluyor. Cumhurbaşkanı, Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderebiliyor. Meclis, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile kanunu aynen kabul ederse, Cumhurbaşkanı bu kanunu halkoylamasına sunabiliyor. Meclisin üye tamsayısının beşte üçü (330) ile üçte ikisinden (367) az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanun, Cumhurbaşkanınca iade edilmediği takdirde halkoylamasına sunulmak üzere Resmi Gazetede yayımlanacak.
|
01.04.2010 |
Aytaç Durak dâvâ açtı |
İçişleri Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, alınan kararın iptali için Adana İdare Mahkemesine itiraz dâvâsı açtı. Durak, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada açığa alınmasının hukukî değil, siyasî bir karar olduğunu ileri sürdü. Durak’tan itiraz dâvâsı
İÇİŞLERİ Bakanlığı’nca görevinden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, alınan kararın iptali için Adana İdare Mahkemesi’ne itiraz davası açtı. Durak, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada açığa alınmasının hukuki değil siyasi bir karar olduğunu ileri sürdü. Demokratik bir ülkede yargı kararı olmadan seçimle gelenlerin idari kararla görevden alınmalarının hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Durak, “Türkiye’de bugüne kadar Büyükşehir Belediye Başkanları içerisinde görevden uzaklaştırma kararı yoktur. Diğer belediye başkanları ile ilgili de uzaklaştırma kararı yok denecek kadar azdır. Benimle ilgili alınan kararın ise bir tek emsali yoktur. Zira görevden uzaklaştırılmamı gerektirecek boyutta ne bir mahkeme kararı, ne bir kovuşturma, ne de bir soruşturma yoktur”dedi. Bugüne kadar haklarında dava açılan ve mahkum olanların dahi Danıştay kararıyla görevlerine iade edildiğini savunan Durak, Danıştay emsal kararlarda “Asıl olan, Halkın iradesiyle, seçimle göreve gelen bu kişilerin belirli bir dönem içinde görevlerini kesintisiz yerine getirebilmeleridir. Belediye başkanlarının haklarında açılan her soruşturma veya kovuşturma nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırılarak, yerine bir başkasının görevlendirilmesi kent halkının demokratik iradesinin değiştirilmesi anlamını taşıdığı gibi kamu hizmetlerinin iyi bir şekilde yerine getirilmesi olanağını da ortadan kaldırır” denildiğini aktardı.
|
01.04.2010 |
AB süreci tarımı önemli hale getiriyor |
MALATYA Belediye Başkanı Ahmet Çakır 4. Malatya Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı’nöncesi yaptı açıklamada Türkiye’de tarım sektörünün; gıda, istihdam ve ihracat potansiyeli bakımından büyük önem taşıdığını, AB’ye uyum sürecinde tarım sektörünün her geçen gün önem kazandığını belirtti. Malatya’nın, bölgede tarımsal alt yapı ve sanayi kolunun lokomotifi durumunda olduğuna işaret eden Çakır, fuarda; tarımsal mekanizasyon ve teknolojileri, hayvancılık, gübre, zirai ilaçlar, tohum, fide, fidan, peyzaj ve çiçekçilik ile ilgili teknolojiler, ekolojik tarım, çiftçilik ve seralara yönelik diğer ekipman ve hizmetler ile süt endüstrisi ve sektörel yayınlar yer alacağını bildirdi. Fuar süresince akademisyen, veteriner ve ziraat mühendislerinin katılımıyla gerçekleştirilecek seminerler, paneller ve konferanslarla çiftçilerin bilinçlendirilmesinin sağlanacağını dile getiren Çakır, fuara 90 firma ve kuruluşun katılacağını söyledi. Fuarın gelecek yıllarda ulusal ve uluslararası platformlarda sektörün tanıtımı açısından güçlü bir temsilci olacağına inandığını kaydeden Çakır, fuara gitmek isteyenler için eski belediye binası önünden saat başı ücretsiz otobüs seferlerinin düzenleneceğini sözlerine ekledi. |
01.04.2010 |
Gazetecilerin dikili ağacı olacak |
BASIN Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ile Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü, ‘’Her Basın Kartı Mensubunun Bir Ağacı Olsun’’ projesi başlattı. BYEGM’nde gerçekleştirilen projenin imza töreninde konuşan Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek, Basın Kartları Komisyonu’nun geçen hafta gerçekleştirdiği yılın ilk toplantısında basın kartı taşıyanlar ve alacak olanlarla, Türkiye’de yerleşik yabancı medya mensuplarının, Milli Ağaçlandırma Projesine destek vermeleri yönünde bir karar alındığını hatırlattı. Projenin Ankara başta olmak üzere ilk etapta 10 ilde hayata geçirileceğini anlatan Melek, ‘’Bu projeyle her basın mensubunun dikili bir ağacı olsun. Doğaya, ağaçlandırmaya katkıda bulunsun’’ dedi. Türkiye’de 52 yaygın, 23 bölgesel, 2 bin 140 tane yerel gazete, 254 televizyon, bin 111 radyoz, 24 haber ajansı bulunduğuna işaret eden Salih Melek, basın kartı taşıyan gazeteci sayısının ise 11 bin 300 olduğunu belirtti. Böyle güçlü bir sektörün bir ormanının olması gerektiğini vurgulayan Melek, ‘’Bundan sonra her gazetecinin bir ağacı olacak. Ümit ediyorum, her ilde bir gazeteciler ormanı, basın yayın ormanı olacak’’ diye konuştu. |
01.04.2010 |
HAK-İŞ: İşsizliğe sihirli formül aramak nafile |
HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, işsizliğe sihirli formül aramanın nafile olduğunu söyledi. Salim Uslu, yaptığı açıklamada yabancı kaçak işçiliğin önlenmesi, kamuda boş bulunan kadrolara eleman alınması ve kanuni süreleri aşan fazla çalışmaların önlenmesiyle çok kısa bir süre içinde 2 ila 2.5 milyon kişilik ilave istihdam oluşturulabileceğini öyledi. Söz konusu ötekliflerin son derece rasyonel ve maliyetsiz olduğuna da dikkat çeken Uslu, “İş dünyasının işsizlik konusuna çözüm bulmak amacıyla toplantılar düzenlemesi son derece olumludur. İş dünyasının sorunu sendikalarla birlikte değerlendirme kararı da ayrıca önemlidir. Biz biliyoruz ki bu gibi toplantılarda sihirli formül aramak doğal olarak nafiledir. İşverenlerin tek taraflı olarak oluşturduğu bu gibi yapılarda, işsizliğe çözümden çok işverenlerin maliyet düşürme ve ilave avantaj gibi taleplerine kilitlenilir. İşsizliğin çözümü konusunda mesleki eğitim son derece önemlidir” dedi. Türkiye’de yoğun istihdam meydana getiren alanların başında KOBİ’lerin geldiğini, dolayısıyla KOBİ’lerin bilgi, enformasyon, pazar ve teknoloji bakımından desteklenmesi de son derece önemli olduğunu söyleyen Uslu şöyle konuştu:“İşsizlikle mücadele ve istihdam stratejisi noktasında Avrupa Birliği’nin istihdam stratejisi bizim için önemli bir referanstır. Bu kapsamda işsizliğin yakıcı etkilerini azaltma konusunda, AB’nin benimsediği sigorta dallarından biri olan aile yardımı sigortası, mutlaka yeni bir sigorta kolu olarak Türkiye’de de uygulanmalıdır.” |
AHMET TERZİ 01.04.2010 |
Meclis’e yeni Genel Sekreter |
TBMM Genel Sekreterliğine Saadettin Kalkan atandı. Son olarak İstanbul Vali Yardımcılığı görevini yürüten Kalkan, bugün göreve başladı. İzmit’te 1962 yılında doğan Kalkan, ilk, orta ve lise tahsilini İzmit’te tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1986 yılında mezun olan Kalkan, Diyarbakır Vali Yardımcılığı sırasında 1997 yılında Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Bölümünde yüksek lisans yaptı. Kalkan, ilk olarak Zonguldak Valiliğinde kaymakam adaylığı görevine başladı. Sırasıyla Ulus, Çamoluk kaymakamlıklarında, Diyarbakır Vali Yardımcılığı, Ardeşen, Beşikdüzü, Sarıkamış, Kaman, Gölmarmara, Kadirli, Turgutlu kaymakamlıklarında bulundu. Saadettin Kalkan, evli 3 kız babası. |
01.04.2010 |
Deniz Feneri belgeleri elçiliğe teslim edildi |
ADALET Bakanlığı, Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı’nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından istediği belgeleri, 29 Mart Pazartesi günü Almanya’nın Ankara Büyükelçiliğine teslim etti. Almanya’daki Deniz Feneri e.V soruşturmasını yürüten Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından bazı belge ve bilgiler istemiş, Başsavcılık da istenen belge ve bilgileri 29 Mart Pazartesi günü Adalet Bakanlığına ulaştırmıştı. Alınan bilgiye göre, Bakanlık aynı gün 6 klasör ve 1 koliden oluşan evrakı, Almanya ve Türkiye arasındaki sözleşmeler uyarınca özel bir kurye ile Almanya’nın Ankara Büyükelçiliğine elden teslim etti. Alman makamlarının isteği doğrultusunda, 58 kişinin tanık olarak ifadesine başvurulmuş, Türkiye’de bulunan şüpheliler, Z.K, H.S, H.K, E.Y, A.C, Z.A, İ.K, M.Ç, İ.K ve M.S.B’nin, usulüne uygun şekilde teşhise yarar fotoğrafları çekilerek, parmak ve el içi izleri alınmıştı. |
01.04.2010 |
Nazlı Ilıcak’a 11 ay hapis |
SİNCAN 1. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Osman Kaçmaz’a ‘’basın yoluyla hakaret ettiği’’ iddiasıyla yargılanan gazeteci Nazlı Ilıcak, 11 ay 20 günlük hapis cezasına çarptırıldı, ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Nazlı Ilıcak katılmadı. Duruşmada tarafların avukatları hazır bulundu. Kararını açıklayan hakim Sevim Efendiler, sanığın, 25 Mayıs 2009 tarihli Sabah gazetesinde kaleme aldığı ‘’Cumhurbaşkanı’nın Dokunulmazlığı’’ başlıklı köşe yazısında, hakim Osman Kaçmaz’ın verdiği kararı eleştirdiğini kaydetti. Ilıcak’ın, ‘’Kaçmaz’ın, kararını verirken ideolojik davrandığını, işgüzarlık yaptığını ve kararı ‘güncellikten uzak’ olarak yorumladığını’’ hatırlatan hakim Efendiler, sanığın eleştiri sınırlarını aştığını bildirdi. Nazlı Ilıcak’ı, ‘’basın yoluyla hakaret’’ suçundan TCK’nın 125. maddesi uyarınca 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptıran hakim Efendiler, ancak sanığın, duruşmalardaki tutum ve davranışını indirim sebebi sayarak, cezasını 11 ay 20 gün hapse çevirdi. Hakim Efendiler, CMK’nın 231. maddesi uyarınca sanığın sabıkasız oluşu, kişilik özellikleri ile duruşmalardaki tutum ve davranışlarını göz önüne alarak bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluştuğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırdı. Ilıcak’ın 5 yıl süreyle denetimli serbestlik uygulamasına tabi tutulmasına karar veren hakim Efendiler, sanığın bu süre içinde suç işlemesi halinde, davanın yeniden ele alınarak hükmün açıklanacağını, aksi halde davanın düşeceğini kaydetti. |
01.04.2010 |
KOMİSYON ÇALIŞTIKTAN SONRA METNİ GÖRÜRÜZ |
Şahın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ‘’parti kapatmalarına Meclis karışmasın’’ açıklamasının hatırlatılması üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:‘’Bu teklifte, Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği şeklinde bir düzenleme varsa, bu düzenlemenin isabetli olup olmadığı konusunu da, biraz önce ifade ettiğim gibi TBMM’nin ilgili komisyonu ve Genel Kurul karar verecektir. Hepimiz bu süreçleri büyük bir dikkatle takip edelim. Şu anda yapacağımız şey, önce komisyon çalışmalarını tamamladıktan sonra, ortada nasıl bir metin çıkacak, onu görürüz. Olayın Genel Kurul safhası da var. Çünkü Türkiye’de TBMM’nin gelenekleri var. Bir kanun tasarı ve teklifi nasıl görüşülür, hangi safhalardan geçer, artık bunları bilmeyen yok. Dolayısıyla bu safhalar tamamlandıktan sonra hangi sonuca varacağız, bunu hepimiz milletçe göreceğiz.’’ |
01.04.2010 |
Memur paketten memnun değil |
Türkıye Kamu-Sen Genel Teşkilâtlandırma Sekreteri ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, ‘’Anayasa değişikliği tasarısında yer alan toplu sözleşme hakkı, grev ve siyasete katılma hakkı olmadan hiçbir şey ifade etmemektedir. Burada memurlar aldatılmaktadır’’ dedi. Yokuş, yaptığı yazılı açıklamada, memurların ekonomik, sosyal ve siyasal alandaki haklarının geliştirilmesi için toplu sözleşme, grev ve siyaset hakkını içeren, gerçek anlamda sendikal haklara ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu hakların, Anayasa’nın 90. maddesi gereği bir yasal düzenleme ile verilebileceğine işaret eden Yokuş, hükümetin, bu hakları hemen meclise getirip kanunlaştırarak memurları memnun etmesini istedi. Anayasa değişikliği için kamu çalışanlarının kullanılamayacağını ifade eden Yokuş, ‘’Anayasa değişikliği tasarısında yer alan toplu sözleşme hakkı, grev ve siyasete katılma hakkı olmadan hiçbir şey ifade etmemektedir. Burada memurlar aldatılmaktadır. Başbakan, 2004 yılında verdiği sözü tutmalıdır’’ dedi. Ekonomik krizle birlikte icra ve iflâsların sayısının korkutucu boyutlara ulaştığını, işini kaybetmiş, borç batağına sürüklenmiş yüz binlerce vatandaşın olduğunu savunan Yokuş, Türkiye’nin toplumsal çözülmenin eşiğine geldiğini, suç oranları ve intihar vak'alarının arttığını, ceza ve tevkif evlerindeki mahkûm ve tutuklu sayısının 115 bine ulaştığını kaydetti. |
01.04.2010 |
YARSAV’dan Danıştay’a ziyaret |
YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, Anayasa Mahkemesi Raportörü Alparslan Altan’ın, Denizcilik Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcılığına atandıktan 31 gün sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Anayasa Mahkemesi Yedek Üyeliğine seçilmesiyle ilgili, ‘’Bu bir dolanma kültürünün sonucudur. Yargıyı ele geçirme kararlılığının çok açık göstergesidir’’ dedi. Tarhan, Anayasa değişiklik paketiyle ilgili Danıştay Başkanı Mustafa Birden’i ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Tarhan, görüşlerini iletmek üzere TBMM’de grubu bulunan partilerle, yüksek yargı organları başkanlarıyla görüşeceklerini kaydetti. Yargı organı başkanlarından ilk ziyareti Danıştay Başkanı Birden’e yaptıklarını belirten Tarhan, bir soru üzerine, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ile AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’dan randevu talebinde bulunduklarını bildirdi. |
01.04.2010 |
SİyasÎlerE üslÛp uyarIsI |
Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, Anayasa değişikliğinin en geniş uzlaşma ile gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, ‘’bu nedenle tüm taraflar üslûplarına dikkat etmelidir’’ dedi. ASO’nun Mart Ayı Oda Meclisi Toplantısına, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal konuk oldu. Toplantının açılışında bir konuşma yapan ASO Başkanı Özdebir, kamuoyunun gündeminde bulunan Anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Anayasada değişikliklerin yapılması gerektiği konusunda, toplumda bir fikir birliği oluştuğunu, fikir ayrılıklarının ise bu değişikliklerin nasıl olması gerektiği konusunda ortaya çıktığını belirten Özdebir, ‘’biz iktidar ve muhalefet partileri arasında, derin fikir ayrıklılarının olduğunu görüyor ve bunu da normal karşılıyoruz. Çünkü siyasette fikir ayrılıklarının olması doğaldır’’ dedi. Ancak bu fikir ayrılıklarının toplumda bir kutuplaşmaya yol açmaması gerektiğini ifade eden Özdebir, bu sebeple Anayasa değişikliğinin en geniş bir uzlaşma ile gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi. |
01.04.2010 |
Kur’ân’a dayanan Said Nursî’nin fikirleri daima taze kalacak |
TÜRKİYE Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Risâle-i Nurların, bütün çağları içine alan Kur’ân-ı Kerim’in yorumu olduğunu belirterek, bu sebeple Bediüzzaman’ın fikirlerinin de her daim tazeliğini koruyacağını dile getirdi. İstanbul’da düzenlenen Bediüzzaman Said Nursî Konferansı ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başoğlu, “Konferansa katılan konuşmacılar Said Nursî’nin ileri sürdüğü fikirlerin çok taze olduğunu belirttiler. Bunda hayret edilecek bir şey yok. Çünkü Said Nursî çağlara hitap eden Kur'ân-ı Kerim’i yorumlamış ve düşüncelerini onun üzerine inşa etmiştir. Kur'ân-ı Kerim sadece kendi çağını değil, gelecek çağları da içine alan güçlü ve eskimez taze fikirleri taşıyor. Bu tazeliğini ve gücünü ebediyen koruyacaktır” dedi. “Bu nedenle zamanın din alimi olan Bediüzzaman Said Nursî’nin ileri sürdüğü düşünceleri bugüne de hitap ediyor, geleceğe de hitap edecektir” diyen Başoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir zamanlar yargılanan, mahkeme mahkeme dolaştırılan ve ömrünün yarısından fazlasını hapiste geçiren zamanın büyük İslâm alimi Bediüzzaman hakkında düşünce serdedenler, bugün onun düşüncelerinin Kur'ân’a dayandığı gerçeğini bilmeleri gerekir. Bu nedenle onun fikirlerinde tazelik hiçbir şekilde eskimeyecektir. Bediüzzaman’n fikirleri Kur'ân-ı Kerim’e dayandığı için tazeliğini ve gücünü koruyacaktır. Bu gerçeği zamanımızın insanlarının keşfetmiş olması sevinilecek bir gelişmedir. Artık insanları İslâm’dan uzaklaştırarak bir yere varılamayacağı gerçeğini kavramak gerekir.” |
01.04.2010 |
Şehitler duâlarla |
Hakkari’de mayın patlaması sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağır Kayseri’de, Fatih Aydoğdu Kırıkkale’de ve Piyade Uzman Çavuş Mehmet Kaya Çelik Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde dualarla defnedildi. Şehit Sağır’ın üç gün önce bebek dünyaya getiren eşi Havva Sağır, tabuta sarılarak gözyaşı dökerken, Fatih Aydoğdu’nun babası Hilmi Aydoğdu, oğlunun fotoğrafını öperek, ‘’Seninle gurur duyuyorum oğlum. Ben şehit babasıyım’’ dedi. ŞEHİTLERİMİZ duâlarla uğurlandı
HAKKÂRİ'DE mayın patlaması sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Nuri Aydın Sağır’ın cenazesi, Kayseri’de düzenlenen törenle toprağa verildi. Ambulansla cami önüne getirilen Nuri Aydın Sağır’ın bayrağa sarılı tabutu, askerler tarafından taşınarak, musalla taşına konuldu. Bu sırada şehidin babası Zekeriya Sağır da askerlerle birlikte oğlunun tabutuna omuz verdi. Anne Sebahat Sağır ve 3 gün önce bebek dünyaya getiren şehidin eşi Havva Sağır, tabuta sarılarak göz yaşı döktü. Havva Sağır, ‘’Aydın’ım, çocuğumuz yeni doğmuştu. Daha onu göremedin’’ diyerek ağıt yaktı. Tabutun başından güçlükle uzaklaştırılan ve ayakta durmakta zorlanan Havva Sağır, kadınların beklediği bölüme geldikten sonra 3 günlük bebeğiyle birlikte ambulansa bindirildi.
Eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan, cenaze namazını kıldırmadan önce yaptığı konuşmada, toplanan kalabalığın, şehit Sağır’ı şehitliğe değil kalplerine gömeceklerini söyledi. Nursaçan’ın, ‘’Aziz şehidimiz, 3 gün önce baba olduğunu haber aldığında oğlunu görmeye koşmamış, vatanı için görevine devam etmiştir. Minik Timuçin’i bu dünyada göremedi ama oğluna cennet katından bakacaktır’’ sözleri, törendekileri duygulandırdı.
EŞİ VE 5 YAŞINDAKİ KIZI TABUTA SARILDI
MAYIN patlamasında şehit olan piyade uzman çavuş Fatih Aydoğdu’nun cenazesi ise memleketi Kırıkkale’de düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Şehidin cenazesi uçakla getirildiği Ankara’dan memleketi Kırıkkale’deki Yüksek İhtisas Hastanesine getirildi. Buradan alınan ve Yenimahalle’deki evine getirilen şehit cenazesi, daha sonra askerlerin omuzlarında Atatepe Camisi’ne götürüldü. Tabutun başına kendisi de şehit kardeşi olan AKP İl Başkanı Zühtü Aksal ile gelen şehidin babası Hilmi Aydoğdu, oğlunun fotoğrafını öperek, ‘’Seninle gurur duyuyorum oğlum. Ben şehit babasıyım’’ dedi. 5 yaşındaki kızını kucağına alarak eşinin tabutuna sarılan Ümran Aydoğdu ise, ‘’Kızım babana güle güle de’’ diyerek, gözyaşı döktü. Kılınan cenaze namazın ardından askerlerin omuzunda top arabasına götürülen şehit cenazesi, bir süre top arabasında taşındı. Kırıkkale Şehitliği’ne getirilen cenaze, burada toprağa verildi. Elazığ, şehidi için camiye akın etti HAKKARİ’DE Hakkari’de mayın patlaması sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Kaya Çelik için Kovancılar ilçesindeki Kovancılar Camii’nde tören düzenlendi. Öğlen namazından sonra yapılan törene binlerce kişi katıldı. Elazığ Valisi Muammer Erol, 8. Kolordu Komutanı Mustafa Korkut Özarslan’ın da iştirak ettiği törende ‘Vatan bölünmez’, ‘Türk-Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir’ sloganları atıldı. Cenaze namazından önce şehit askerin hayat hikâyesi okundu. İstihkam Binbaşı Taner Karakelleoğlu bir konuşma yaptı. Uzman çavuşan vatanı uğruna canını feda ettiğini söyledi. Şehit askerin evli ve doğacak bir çocuğu olduğunu hatırlatan Taner Karakelleoğlu, “Hain terör örgütü askerimizi hem bizden hem de ailesinden ayırdı. Vatan sevgisi ve ailesi ile mutlu bir yaşam sürdürmekten başka bir amacı olan şehidimize bölücü terör örgütü bu hakkı çok görmüştür. Çanakkale’de 250 bin şehit verdik ama yine dimdik ayaktayız. Mehmetler tükenmeyecek, bu vatan bölünmeyecek. Asla emellerine ulaşamayacaklar” dedi. Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Kaya Çelik’in naaşı, cenaze namazından sonra toprağa verilmek için Akmezra köyüne götürüldü.
|
01.04.2010 |
Elinde bomba patlayan uzman çavuş şehit oldu |
GAZİANTEP’TEKİ 5’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda el bombasının patlaması sonucunda 1 uzman çavuş şehit olurken, 1 astsubay yaralandı. Saat 15.00 sıralarında şehir merkezindeki Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda bir uzman çavuşun elinde el bombası patladı. Patlamada ağır yaralanan uzman çavuş, götürüldüğü Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde yapılan tüm müdahale rağmen kurtarılamadı. Olayda ağır yaralanan bir astsubay da aynı hastanede tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. |
01.04.2010 |
Hakkari’de patlama: 1 asker yaralı |
HAKKARİ'DE mayın patlaması sonucu bir uzman çavuşun yaralandığı bildirildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesindeki duyuruya göre, Hakkari’nin Şemdinli ilçesi dağlık arazi kesiminde, bölücü terör örgütü mensupları tarafından tuzaklanmış el yapımı mayının dün saat 12.10’da patlaması sonucu bir uzman çavuş yaralandı. Diğer taraftan, İzmir’in Konak ilçesinde bir terörist, güvenlik güçlerince yakalandı. Bingöl’ün Genç ilçesi dağlık arazi kesiminde de teröristlerce bir kilogram amonyum nitrat kullanılarak hazırlanmış bir el yapımı mayın önceki gün bulunarak imha edildi. Siirt’in Eruh ilçesi dağlık arazi kesiminde ise teröristlerce araziye gizlenmiş muhtelif gıda maddesi bulundu. |
01.04.2010 |
Kontör yerine para devri başladı |
MOBİL iletişimde bugünden itibaren kontör uygulamasına son verilecek. İşletmeciler, ses, SMS ve diğer hizmetlerin ücretlendirilmesinde, tarife ve kampanyaların birim ücretinde kontör yerine TL/kuruş kullanacak. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) yapılan açıklamaya göre, alınan karar ile mobil işletmecilerden hizmet alan yaklaşık 50 milyon ön ödemeli hat abonesini ilgilendiren kontör uygulamasına, bugünden itibaren son verilecek. İşletmeciler, ses, SMS ve diğer hizmetlerin ücretlendirilmesinde, tarife ve kampanyaların birim ücretinde kontör yerine TL/kuruş kullanacak. Kontör birimine yönelik ortak ve standart bir tanım ya da bir karşılık bulunmaması ve tüketici algılamasında bir belirsizlik olması sebebiyle yapılan düzenlemeye göre, kullanıcıların hatlarında bulunan kontörler, bugün itibarıyla TL’ye dönüştürülecek ve ön ödemeli hat kullanıcıları, istedikleri yükleme kanallarından (bayi, banka, TL kartı) hatlarına TL yükleyebilecek. İşletmeciler, ön ödemeli hat abonelerinin aylık kullanım detayı bilgilerini SMS, çağrı merkezi gibi yollarla talep edebilmelerine imkân sağlayacak. Uygulama, TL/kuruş üzerinden yapılacak ücretlendirmelerde bir değişiklik yapılmasına yönelik olmayıp, görüşme bedellerinin ortak ve standart bir tanımı olmayan kontör yerine TL/kuruşa geçilmesine yönelik olacak. Aboneler 1 Nisandan itibaren ayrıca başvuru veya tarife değişikliği yapmak zorunda kalmadan görüşmelere devam edebilecek. Kullanıcıların, ellerinde bulunan kontöre dayalı kartları 1 Nisan sonrasında TL kartlarıyla değiştirmeleri gerekiyor. 1 Nisan itibarıyla mevcut kontörlerin TL karşılığı olan tutar hatlara yüklenmiş olacak. |
01.04.2010 |
Siirt’te okuma çadırı açıldı |
SİİRT Anadolu Öğretmen Lisesi’nin okuma çadırı törenle açıldı. SODES kapsamında hazırlanan bir proje dahilinde hizmet vermeye başlayan çadır bir ay boyunca şehrin değişik semtlerine kitapseverlerle buluşacak. Araç trafiğine kapalı olan Güres Caddesi’nde hizmet vermeye başlayan çadırın açılışı Millî Eğitim Müdür yardımcısı İsa Güneş tarafından yapıldı. SODES projelerinin ufuk açıcı projeler olduğunu belirten Güneş, “SODES kapsamında ilde ve bölgede çok güzel, ufuk açıcı çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu ilginç projelerden birisi de öğrencilerimiz başta olmak üzere kitap severlere hizmet verecek olan bu okuma çadırıdır. Bu projede emeği geçenleri kutluyorum” dedi. |
01.04.2010 |
Londra’da fotoğraflarla İstanbul sergisi |
İNGİLTERE’DE yaşayan fotoğraf sanatçısı Vehbi Koca’nın İstanbul fotoğraflarının yer aldığı “His/Tanbul” adlı sergi, Londra’da açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Londra Müşavirliğinin düzenlediği ve İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilân edilmesi dolayısıyla Avrupa Komisyonu’nun Londra’daki temsilciliğindeki galeride açılan sergiye, aralarında Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Yiğit Alpogan ve eşi Bernev Alpogan, Başkonsolos Bahadır Kaleli, Kültür ve Turizm Bakanlığı Londra Müşaviri İrfan Önal, Ataşe Yardımcısı Ayşegül Gürgezoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda dâvetli katıldı. Son üç yılda çektiği 30 fotoğraftan oluşan sergisini anlatan Vehbi Koca, sergide, İstanbul’un çeşitli yerlerinden çektiği, klâsik gezi fotoğraflarının yer aldığını söyledi. |
01.04.2010 |
1 Nisan şakasının kökeni nedir? |
1564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupada yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi. O zamanki iletişim şartlarında IX Charles’in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski âdetlerine devam ettiler. 1 Nisan’da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler. 1 Nisan’a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı. |
01.04.2010 |
Kediye işkenceye 342 TL ceza |
KEDİYE işkence ederek bunun görüntülerini Facebook paylaşım sitesinde yayınlayan üç üniversite öğrencisine para cezası kesildi. Kediye işkence ederken görüntülerini çeken ve paylaşım sitesine atan Mersin Üniversitesi Anamur Meslek Yüksekokulu öğrencisi üç öğrenciye ayrı ayrı 342 lira para cezası verildiği bildirildi. Mersin Çevre ve Orman Müdür Vekili Zübeyir Güvel, görüntülerin internet sitelerinde yayınlanmasının ardından birçok şikâyet aldıklarını söyledi. Güvel, iki öğrenciye 342’şer lira para cezası uygulandığını kaydetti. |
01.04.2010 |
Birer dikili ağaçları var |
ADIYAMAN’IN Gölbaşı ilçesinde Orman Haftası faaliyetleri kapsamında ‘Bir dikili ağacım var’ şenliği düzenlendi. Yukarı Balkar mevkiinde düzenlenen şenlik kapsamında 400 fidan dikildi. Gölbaşı Kaymakamı Bünyamin Yıldız, ağaç sevgisinin arttırılması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini belirterek, “Gittiğimiz her yerde buna benzer çalışmalarımız oluyor. Amacımız özellikle ilçemizde ağaca olan sevgiyi arttırarak herkesi ağaç dikmeye teşvik edip geleceğimizi kurtarmaktır. Böylece bölgemizin Türkiye ormanlarındaki payının artmasına yardımcı olmaktır. Ağaçlandırma çalışmalarımız boş yer kalmayacak şekilde devam edecektir. Okul yönetimi ve öğrencilere teşekkür ediyorum” dedi. |
01.04.2010 |
TRT Midyat’ta çekim yaptı |
GÖLBAŞI ilçesinde Orman Türkiye Radyo Televizyonu (TRT) Kurumu, Mardin’in Midyat ilçesi Mercimekli köyünün tanıtılması amacı ile çekim yaptı. TRT GAP’ta yayınlanan ‘Uzak Diyarlar’ programının çekimleri Midyat’ın Mercimekli köyünde yapıldı. TRT GAP Diyarbakır Bölge Müdürlüğü televizyonu tarafından hazırlanan ‘Uzak Diyarlar’ isimli program, Anadolu’nun renkli köylerini, farklı özelliklerini, gelenek ve göreneklerini ekranlara yansıtıyor. |
01.04.2010 |