Spor |
Fenerbahçe bildiğiniz gibi |
Ankara’ da öyle bir futbol vardı ki, akşamdan sabaha kadar oynansa, olağanüstü bir şey olmazsa golsüz biterdi. Orta saha mücadelesinin bolca olduğu, bu da kaçmaz ki denilecek bir gol pozisyonunun olmadığı sıkıcı bir mücadeledeydi başşehirdeki karşılaşma. Christoph Daum hiç yapmadığı bir şeyi yaptı. Akıl sır ermiyor Alman hocanın yaptıklarına. Semih Şentürk ve Daniel Guiza’ yı yanında oturtarak, Gökhan Ünal’ ı ilk 11’ de sahaya sürdü tek forvet olarak. Hem de mutlaka 3 puan alması gereken bir akşamda. Bununla da yetinmeyip, Mehmet Topuz’ u forvet arkası oynattı. Buradaki tek mantıklı düşüncesi, Mehmet Topuz ile olan Kayseri’deki birlikteliklerinden gelen uyumu olabilirdi. Ancak Topuz, eski takımındaki performansının çok çok uzaklarındaydı sarı lacivertli forma altında. Böyle olunca Gökhan Ünal didindi, çabaladı, hava toplarını indirdi, ama yanında kimseyi bulamadı. Ligin ikinci yarısından beri koskoca takımda, hakkında olumlu konuşulan tek adam Emre Belözoğlu. Hırsıyla, mücadelesiyle takımın içinden sıyrılıp, forma hakkının nasıl verileceğeni arkadaşlarına gösteriyor. Ama takımdan kendisine eşlik edecek bir-iki oyuncu bile çıkmayınca maalesef O’ nun da yapabildikleri sınırlı kalıyor. Bu saatten sonra Fenerbahçe’ nin şampiyonluğunu beklemek, hayal kurmaktan öteye geçmez bu takıma gönül verenler için. Sezon başında yakalanan 8 maçlık galibiyet serisinin ardında bir tuhaflıklar komedisi sergilendi İstanbul’un Anadolu yakasında. Mücadele, motivasyon, kazanma azmi ve takımdaşlık yerine, gruplaşmalar, sakatlıklar, disiplinsizlikler ve peş peşe gelen puan kayıpları konuşulmaya başlandı. Bir de buna, eskiden başarıları ve yaptığı hamleler ile giden maçları çevirerek gündeme gelen Alman çalıştırıcının, şimdilerde ise garip oyun anlayışı ve enteresan oyuncu tercihleri eklenince, mevcut durum kaçınılmaz oldu.
MEHMET ILGAZ [email protected] |
15.03.2010 |