Dünya |
İslâm karşıtı afişe yasak |
Fransız mahkemesi, aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi lideri Jean-Marie Le Pen’in, bölgesel seçimler öncesi yürüttüğü kampanyada kullandığı İslâm karşıtı afişlerin yasaklanmasına karar verdi. Fransa’da İslâm karşıtı afişe yasak
FRANSIZ mahkemesi, aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi lideri Jean-Marie Le Pen’in, bölgesel seçimler öncesi yürüttüğü kampanyada kullandığı İslâm karşıtı afişlerin yasaklanmasına karar verdi. Irkçılıkla mücadele derneklerinin yaptığı başvuruyu değerlendiren Marsilya Mahkemesi, ‘’tahrik edici’’ olarak nitelediği afişin, ‘’bir ulusu, kadınları ve bir dine inananları rencide edici bulduğunu’’ bildirdi. Mahkeme, aşırı sağcı partiden afişlerin derhal seçim kampanya panolarından çıkartılmasına, gecikme halinde her gün için 500 avro para cezası ödenmesine hükmetti. Le Pen’in partisinin, seçimler için hazırladığı propaganda afişinde, çarşaflı bir kadın ile Cezayir bayrağının renkleriyle boyanmış ve füzeleri hatırlatan minarelerle kuşatılmış bir Fransa haritasını kullanması, ırkçılıkla mücadele derneklerinin ardından, Cezayir hükümetinin de sert tepkisine yol açmıştı.
|
14.03.2010 |
İsrail’i bütün dünya kınadı |
‘Orta Doğu Dörtlüsü’ olarak bilinen ABD, Rusya, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, Doğu Kudüs’e 1600 yeni konut inşa etmesi kararı yüzünden İsrail’i kınadı. DÜNYA, İSRAİL’İ KINADI
ABD, Rusya, BM ve AB yayınladığı bir bildiride ‘’Orta Doğu Dörtlüsü, İsrail’in Doğu Kudüs’te (yerleşimciler için) yeni konutlar yapılması konusundaki kararını kınamaktadır’’ ifadelerini kullandı. Bildiride ‘’Orta Doğu Dörtlüsü’nün Kudüs’teki gelişmeleri yakından izlemeye karar verdiği ve mevcut durumla ilgili gerektiğinde yeni adımlar atılmasının gündemde olduğu’’ kaydedildi. Orta Doğu Dörtlüsü’nün bildirisinde, ‘’İsrail veya Filistin tarafından yapılacak tek yanlı girişimlerin barış görüşmelerine yarar sağlamayacağı ve uluslar arası topluluk tarafından tanınmayacağı’’ vurgulandı. Filistin ve İsrail arasındaki diyaloğun bir an önce tekrar başlatılması ve barışın sağlanabileceği bir görüşme atmosferinin oluşturulmasının ilgili tüm taraflarca desteklenmesi çağrısının da yer aldığı bildiride, ‘’Arap-İsrail barışı ile bağımsız, kendi ayakları üzerinde durabilen, (İsrail’e) komşu Filistin devletinin kurulması tarafların, tüm bölge ülkelerinin ve uluslararası toplumun temel çıkarları arasındadır’’ denildi. Bildiride, ‘’Dörtlü’nün 19 Martta Moskova’da yapılacak toplantısında bu konunun bir bütün olarak ele alınacağı’’ da ifade edildi.
BAYAN CLINTON, BAŞBAKAN NETANYAHU’YA SERT ÇIKTI
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu, hükümetinin Doğu Kudüs’te 1600 konutluk projeyi onaylamasından dolayı sert biçimde eleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Clinton’ın 43 dakika süren telefon görüşmesinde, ülkesinin, İsrail’in yeni konut inşasına dair geçen Salı yaptığı açıklamaya, hem zamanlaması hem de muhteva bakımından duyduğu derin hayal kırıklığını ve güçlü itirazını dile getirdiğini söyledi. Clinton’ın görüşmede, bu açıklamayı İsrail’in ikili ilişkilere yönelik yaklaşımında “çok olumsuz bir işaret” ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın bölgeyi ziyaretinin “ruhuna” da aykırı olarak gördüğünü söylediğini ifade eden Crowley, görüşmede Netanyahu’ya ayrıca, İsrail’in bu adımının barış sürecine dair güveni baltaladığı mesajının verildiğini kaydetti. Crowley, görüşmede Clinton’ın, “özellikle de ABD’nin İsrail’in güvenliğine güçlü bağlılığının ışığı altında bunun nasıl olduğunu anlayamadığını, İsrail hükümetinin sadece sözlerle değil, spesifik eylemleriyle de bu ilişkiye ve barış sürecine bağlı olduğunu göstermesi gerektiğini” söylediğini bildirdi.
ABBAS: İSRAİL BARIŞI TEHLİKEYE ATTI
Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail hükümetinin yeni konut inşası için aldığı kararların barış görüşmelerini “tehlikeye attığını” belirtti. Abbas, “hemen başlaması gereken görüşmelerin, İsrail’in son kararları yüzünden tehlikeye düştüğünü” kaydetti. Arap Birliği, İsrail’in 1600 konut inşası konusundaki girişiminin durdurulmaması halinde, İsrail ile Filistin arasında doğrudan veya dolaylı görüşmelerin olmayacağını açıklamıştı.
|
14.03.2010 |
Lahor’daki patlamada 57 kişi öldü |
PAKİSTAN'IN Lahor şehrinde güvenlik güçlerinin hedef alındığı önceki günkü intihar saldırılarında ölenlerin sayısının 57’ye çıktığı, yaralı sayısının 136 olduğu açıklandı. Lahor polisinden Malik Raheel Amcad, güvenlik güçlerine ait araçların hedef alındığı arka arkaya düzenlenen iki intihar saldırısında ölenlerin sayısının 57’ye yükseldiğini söyledi. Her iki intihar komandosunun da 10’ar kiloluk patlayıcıyı üzerine bağlayarak, güvenlik noktasına saldırdığını belirten Amcad, kurbanların çoğunun pazar yerindeki camiye Cuma namazına gelenler olduğunu ifade etti. Amcad ayrıca, saldırıda 11 işyeri, 6 otomobil ve 13 motosikletin hasar gördüğünü kaydetti.
|
14.03.2010 |
İsveç gazetesinden parlamentoya eleştiri |
İSVEÇ'İN etkin gazetelerinden Dagens Nyheter, parlamentonun 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanıyan karar almasını eleştirdi. Gazetede yayımlanan makalede, “düşüncenin doğru, ancak yöntemin yanlış” olduğu belirtilerek, “Parlamentolar tarihte yaşanan olayların haklılığını ya da haksızlığını oylama yeri değildir” denildi. Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla iki ülke arasında imzalanan protokollerin hatırlatıldığı makalede, “parlamentonun söz konusu kararıyla Türkiye’deki reform karşıtlarına ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine karşı çıkanlara koz verildiği” görüşü savunuldu.
|
14.03.2010 |
Papandreu: 3 yıl sonra yeni bir sayfa açacağız |
YUNANİSTAN Başbakanı Yorgo Papandreu, 3 yıl sonra yeni bir sayfa açılabilmesi için Yunan halkını mücadele vermeye davet etti. Yapılan fedakârlıkların boşa gitmeyeceğini kaydeden Papandreu, ilk önceliklerinin ekonominin kurtarılması olduğunu vurguladı. Ta Nea gazetesine verdiği röportajda “Yunan halkının fedâkarlığı boşa gitmeyecek” diyen Papandreu, “Hep birlikte ülkemizi değiştirmek için büyük bir mücadele vereceğiz.” görüşünü dile getirdi. Papandreu şöyle konuştu: “Birinci önceliğimiz, ekonomimizin kurtarılmasıdır. Geleceğe ilerlemek için birinci ve zorunlu adım budur.” Ülkeyi bugünkü duruma getiren ‘derin’ sebeplerle çarpışmak için kararlı olduğunu da ifade eden Yunan başbakan, “ülke için verilen mücadele sürekli olacak” vurgusunda bulundu. Halkın büyük kısmı için haksız olan çok acı kararlar almak zorunda kaldıklarını belirten Papandreu, “Ekonomik tedbirler alınmasaydı, spekülatörler daha adaletsiz bir ortam meydana getirilebilirlerdi” dedi. Papandreu, çalışanların grev ve protestolarına ilişkin yorumunda ise bunları anlayışla karşıladığını ifade etti.
|
14.03.2010 |