Spor

Diyarbakır

Diyarbakır 12 Eylül ihtilalinin ön plana çıkardığı en önemli illerimizden biri. Bu ön plana çıkış keşke pozitif yönde olsaydı.

İşsizlik ve yoksulluk sebebiyle sıkıntılı olan bu ilimizin bazı kesimleri, maalesef art niyetli menhus zihniyetin oyuncağı durumuna düştü veya düşürüldü. Ülkemize zararını saymakla bitiremeyeceğimiz terör illeti, ne yazık ki, hükmünü hala icra ediyor. Ve ne yazık ki, kimseye fayda getirmeyen bu belaya hala çanak tutanlar ve teşne olanlar var. Sporun dostluk ve kardeşlik olması gerektiği gerçeğini bilerek, terör belasının içine sporu çekmekte bir beis görmüyorlar.

Kendi sahasına gelen Diyarbakır futbol takımını "PKK" pisliğiyle eşdeğer tutmanın, akıl ve mantıkla izahı mümkün mü? Bir ilin bütün insalarını terörle eş tutmak hakkaniyet ölçülerine sığar mı? Diyarbakır'daki bu müsabaka oynanamıyorsa ve sahaya o taşları atanlar nasıl suçluysa, Bursa'da da "PKK dışarı" diye bağıran şuursuz o insanlarda o kadar suçludur. Bursa'da bağıran o insanlar hakkında hukuki takibat yapılmadı.

Onların yaptığı bölücülük değil miydi? O hadiseden sonra Diyarbakır halkının gönlünü almak için ne yapıldı? Bütün bunlar düşünüldüğü zaman bu tip olayların salt zarardan başka bir şey getirmediği aşikar. Bu sonucun doğmasına sebep olan her kim olursa olsun; yani "taş atan da", "PKK dışarı" diye bağıran da aynı amaca hizmet etmektedir. Bunlar iyi tespit edilmeli ve gereği yapılmalıdır.

Ama hala söylemlerle günü kutarmanın peşindeyiz. Uygulamadaki kararlılığımızı bir türlü gösteremiyoruz. Olayların sıcaklığı azaldıkça kararlığımızın gücü de malesef azalıyor. Sürecin bu şekilde devam etmesinden memnun olan tek kesim var. "Terör ve bölücülüğe hizmet edenler".

SAİD OKUR [email protected].

08.03.2010