Dünya |
Avrupa, Müslümanlara hoşgörüsüz |
Amsterdam Üniversitesi Etnik ve Göç Araştırmalar Enstitüsü araştırmacılarından Jens Schneider, Avrupa’da yaşayan her 3 Müslümandan birinin dini ya da etnik kökeni dolayısıyla ayrımcılığa maruz kaldığını ve yüzde 11’inin fiziki olarak ırkçı saldırıya uğradığını söyledi. Hamburg’da uyum, sosyal ve eğitim projeleri uygulayan Verikom ile “Basis & Woge” adlı dernek tarafından Altona ilçesinde düzenlenen “Ayrımcılık okullarda sorun mu” konulu toplantıda konuşan Schneider, AB’nin bir yan kuruluşu niteliğindeki Temel Haklar Ajansı (FRA) ile Avrupa Konseyine bağlı “Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Mücadele Komisyonu”nun (EKRI) yayımladığı son rapora göre, Avrupa ülkelerinin Müslüman düşmanlığının kıskacında olduğunu ve özellikle Almanya’da ırkçılık ve ayrımcılığın, siyasî partilerin göçmen ve yabancıları kötüleyen politik söylemlerinden kaynaklandığını ifade etti. Avrupa ülkelerinde en çok Almanya ve Belçika’da yabancıların ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirten Schneider, ayrımcılığın en fazla dini ve etnik kökenden kaynaklandığını söyledi. Araştırma sonuçlarına göre, Avrupa’daki politikacıların yabancılarla ilişki kurma ve farklılıkları bir arada yaşatabilme görevini yerine getiremediğini kaydeden Schneider, son yıllarda İslâmiyet’e karşı korku ve nefretten kaynaklanan İslâm ve Türk düşmanlığının etkisiyle dini ve etnik ayrımcılığın daha da arttığını sözlerine ekledi. Verikom adlı kuruluşta görev yapan Hamburg Üniversitesi Siyaset Bölümü öğrencisi Arzu Değirmenci ile Hamburg Üniversitesi Etnoloji Bölümü öğrencisi Sally Mary Riedel de, Alman eğitim sisteminin dışlayıcı olduğunu belirterek, okul eğitimi boyunca kendi yaşadıkları olumsuz deneyimleri anlattı. Değirmenci ve Riedel, göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Wilhelmsburg ve Billstedt semtlerinde öğrenimlerini tamamladıklarını, başarılı olmalarına rağmen “Abitur” (yüksek öğrenim yeterlilik belgesi) için öğretmenlerinden tavsiye alamadıklarını ve çeşitli zorluklar çektiklerini ifade etti. Alman eğitiminin yapısal olarak ve muhteva bakımından değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Değirmenci ve Riedel, Almanya’da kapsamlı bir uyum politikasına ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
İSVİÇRE’YE MİNARE YASAĞI HATIRLATMASI
İslÂm Konferansı Teşkilâtı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu dün İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Anne-Marie Calmy-Rey ile bir araya geldi. İnsan Hakları Konseyi toplantılarına katılmak üzere geldiği Cenevre’de Calmy-Rey ile görüşen Genel Sekreter, minare yasağı ile sonuçlanan referandum sonrası gelinen noktada İsviçre hükümetinin daha fazla aktif olması gerektiğini hatırlattı. İhsanoğlu, İKT’nin, daha önce 3 defa yapılan İKT-İsviçre istişare görüşmelerinde verilen ‘referandumdan yasak çıkmayacağı’ bilgisine rağmen sürpriz bir şekilde aksi yönde bir karar çıkması sonucu büyük bir endişeye kapıldığı ve hayal kırıklığına uğradığını belirtti. İhsanoğlu, bu yasakla birlikte İslamofobi meselesinin anayasada yer alarak kurumsallaşacağını ve bunun bir domino etkisiyle Avrupa çapında yayılabileceğinin kaygı verici bir belirtisi olarak algılanacağını ifade etti. Bakan Calmy-Rey ise referandum sonucunun kendileri için de sürpriz olduğunu belirterek, hükümetin minare yasağına karşı olduğunu vurguladı. İsviçreli Bakan, referandumun ardından İsviçre’deki Müslüman kuruluşlarıyla düzenli toplantılar gerçekleştirmek için attıkları adımları anlattı. |
04.03.2010 |
Kİev’de Kutlu Doğum |
Başşehir Kiev’de Ukrayna Müftülüğü tarafından geniş katılımlı Kutlu Doğum programı düzenlendi. Kur’ân-ı Kerim tilâveti ile başlayan program, Almanya’daki Türklerden oluşan ilâhî gurubunun, Türkçe ve Arapça seslendirdiği ilahiler ile devam etti. Müftülük bünyesindeki İrşat Okulu’nun küçük öğrencileri ise 8 farklı dilde Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (asm) anlattı. Yaşlı bir Tatar bayanın ise Sovyetler döneminde dinlerini yaşamak uğrunda yaşadıklarını zorlukları ve hatıralarını konuklarla paylaştı. Kutlu Doğum programına katılan, Milletler ve Din İşleri Ukrayna Devlet Komisyonu Başkanı Yuriy Reşetnikov ise Başbakan Yuliya Timoşenko’nun, Müslümanlara gönderliği mesajı okudu. Başbakan Timoşenko, mesajında bütün Müslümanları Kutlu Doğum münasebeti ile kutlayarak; “Sağlık huzur ve aile saadeti diliyorum. Tanrı sizin hayırlı işleriniz kabul etsin” temennisinde bulundu. Ukrayna Müftüsü Şeyh Ahmed Tamim ise konuşmasında: “Ukrayna’da İslâmı yaşama açısından özgürlüklerimiz haklarımız var. Biz burada azınlık olarak bütün gayretimizi bağımsız, Ukrayna’nın istikrarına katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Biz burada misafir değiliz. Müslümanlar olarak biz Ukrayna’nın bölünmez bir parçasıyız. Biz Ukrayna’yı seviyoruz. Müslüman nerede olursa olsun yaşadığı devletin faydasına çalışır. Müslüman tıpkı yağmur damlası gibidir düştüğü yeri bereketlendirir.” şeklinde konuştu. |
04.03.2010 |
Türkiye ile Ermenistan geçmişe değil, ileri baksın |
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Türkiye ile Ermenistan arasında 90 yıl önce neler olduğuna dair ortak bir anlayışın olmadığına işaret ederek, ‘’Ancak her iki ülke liderlerinin attığı cesaretli adımlara değer veriyoruz ve iki ülkeyi, geçmişe bakmaya değil, ileri doğru hareket etmeleri yolunda desteklemeye devam ediyoruz’’ dedi. Crowley, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlediği günlük basın toplantısında bir gazetecinin, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın geçen hafta Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’ndeki sözlerinin, hem Türkler hem Ermeniler tarafından, Clinton’ın kendilerine destek vermesi olarak algılandığını belirterek, ‘’ABD Dışişleri Bakanlığı bu konudaki pozisyonunu yeniden mi tanımladı?’’ şeklindeki sorusunu cevapladı. ‘’Öncelikle, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle sonuçlanmasını umdukları mevcut süreci desteklediklerini’’ vurgulayan Crowley, bu süreç içinde, Türkiye ve Ermenistan’ın on yıllar önce neler olduğuna dair tarihsel gerçekleri değerlendirmeleri için yeterli ortamın bulunduğunu düşündüklerini ifade etti. |
04.03.2010 |
İsrail, Arap Birliğinin girişiminden memnun |
İsraİl, ABD’nin dolaylı İsrail-Filistin görüşmeleri teklifini Arap Birliğinin desteklemesinden memnuniyet duyduğunu bildirdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sözcülerinden Mark Regev, “Kararı memmuniyetle karşılıyoruz” dedi. Sözcü Regev, Netanyahu’nun bir süredir görüşmelerin başlaması çağrısında bulunduğunu ifade ederek, şimdi de bu görüşmelerin başlamasını ümit ettiklerini söyledi. Mısır’ın başşehri Kahire’de toplanan Arap Birliği dışişleri bakanlarının, ABD’nin dolaylı görüşme teklifine destek verdiği açıklanmıştı. Toplantıda bulunan Filistinli başmüzakereci Saib Erekat, gazetecilere yaptığı açıklamada, dışişleri bakanlarının dolaylı görüşme teklifine 4 ay süreyle şans tanımaya karar verdiğini bildirmişti. Erekat, görüşmelerin başarısız olması halinde Arap Birliği bakanlarının Temmuzda yeniden toplanacağını da kaydetmişti. İsrail-Filistin barış görüşmeleri, İsrail’in Aralık 2008’de Gazze Şeridi’ne saldırılar başlatmasıyla kesilmişti. Filistin tarafı, İsrail, Batı Şeria ve Kudüs’te Yahudi yerleşimleri inşaatını durdurmadan doğrudan görüşmelere başlamayacağını bildirirken, İsrail ise bugüne kadar bu konuda geri adım atmadı. |
04.03.2010 |
NATO tatbikatına İsrail de katılıyor |
NATO’nun 4-10 Mart tarihleri arasında gerçekleştireceği ‘Kriz Yönetimi’ tatbikatına ittifakın Akdeniz Diyalogu ortağı İsrail de katılacak. 2009’daki Strasbourg-Kehl Zirvesi dolayısıyla ertelenen tatbikat, NATO’nun kriz yönetimi prosedürlerinin stratejik siyasî seviyede uygulamaya konmasını amaçlıyor. Tatbikatta üye ve ortak ülkelerin başşehirlerinde ve NATO karargâhında hem sivil hem de askerî yetkililer rol alacak. Hayali senaryoda, Avrupa-Atlantik bölgesi dışında kötüleşen güvenlik durumu dolayısıyla NATO öncülüğünde çokuluslu bir kriz yönetimi operasyonu yapılacak. Operasyon kapsamında insanî kriz ve terörist unsurlara müdahale edilecek. NATO’nun, Soğuk Savaş’ın ardından yapacağı 16. tatbikata 28 NATO üyesinin yanı sıra Ermenistan, Avusturya, Azerbaycan, Finlandiya, Gürcistan, İrlanda, İsveç, İsviçre, Makedonya, Ukrayna ve İsrail ile Birleşmiş Milletler ve Kızılhaç da katılıyor. |
04.03.2010 |
Yasağı protesto etmek için başörtüsü taktı |
Hollanda’nIn Eindhoven şehrindeki Het Plein Koleji’nde öğretim üyeliği yapan Doçent Doktor Jos Baisjens, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’ın başörtüsüne getirmek istediği yasağı protesto etmek için başörtüsü taktı. Aşırı sağcı söylemleri ile İslam’a ve Müslümanlara hakaret eden Wilders, iktidar olunca başörtü yasağı getireceğine dair açıklama yapmıştı. Geert Wilders’a karşı Hollandalıların sesleri yükselmeye başladı. Kendisinin bir ateist olduğunun altını çizen Jos Baisjens, “Sırf ülkede yaşayan bir milyona yakın Müslümanı dışlayıcı hareketlere tepki olarak okula giderken, mahallede, çarşıda başörtüsü takıyorum” dedi. Eindhoven Het Plein Koleji’nde 50 başörtülü öğrenci okuyor. Öğrenci velileri Jos Baisjens’i tebrik etti. |
04.03.2010 |
Paris’te PKK’lılara gözaltı |
Parİs’te terör örgütü PKK’nın üye toplamasıyla ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde 9 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Adlî makamlar, terör örgütüyle bağlantıları bulunduğu belirtilen 9 kişinin tamamının Türk vatandaşı ve 19 ila 54 yaşlarında olduğunu belirtti. Aralarında 25 yaşında bir kadının da bulunduğu bu kişiler hakkında, terör örgütüyle bağlantıları bulunmaktan, terör örgütüne malî destek sağlamaktan ve ateşli silâhlar yasasına muhalefet etmekten dâvâ açılacağı kaydedildi. 9 kişinin, Marsilya, Montpellier, Draguignan ve Grenoble’da, 2008 sonunda Paris’te başlatılan soruşturma çerçevesinde geçen Cuma yapılan operasyonlarda gözaltına alındığı bildirildi. |
04.03.2010 |
Uluslararası Kızılhaç’tan Şili’ye yardım çağırısı |
Şİlİ’de geçen hafta meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından ölenlerin sayısı 800’e yaklaştı. Devlet Başkanı Michelle Bachelet, ölü sayısının 795’e çıktığını, ölenlerden 586’sının depremde en fazla etkilenen kıyıdaki Maule bölgesinden olduğunu belirtti. Bachelet ayrıca, asker ve polislerin Maule ve Bio Bio bölgelerinde, hem güvenliği sağladıklarını hem de su ve yiyecek dağıtımına başladıklarını söyledi. Bu arada, Uluslararası Kızılhaç Teşkilâtı, bağışçı ülkelerden, depremzedeler için 6,5 milyon dolar yardım yapmalarını istedi. Teşkilâttan yapılan açıklamada, su, çadır ve diğer yardım malzemeleri için gerekli olan paranın, gelecek 6 ay boyunca 15 bin aileye yardım edebilmesi için Şili Kızılhaçı’na verileceği belirtildi. |
04.03.2010 |