Kültür-Sanat

El san'atları teknolojiye yenildi

Afyonkarahİsar Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali İhsan Narlı, kapalı ekonomilerde önemli bir geçim kaynağı olan el san'atlarının bugün gelişen teknoloji karşısında yok olmakla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Afyonkarahisar Valiliği Kültür ve Semt Evinde, keçe san'atı ustası Gülenay Yalçınkaya ve Afyonkarahisarlı keçeci esnafları tarafından ‘Geçmişten günümüze keçecilik ve Afyonkarahisar’a yansımaları’ konulu konferans düzenlendi.

Konferansta konuşan Müdür Narlı, insanlık tarihi var olduğundan bu yana süregelen el emeği göz nuru dediğimiz el san'atlarının özellikle ulusumuzca büyük bir değer taşıdığını kaydetti. Kapalı ekonomilerde önemli bir geçim kaynağı olan el sanatlarının, bugün gelişen teknoloji karşısında yok olmakla karşı karşıya olduğunun altını çizen Narlı, gelenek el san'atlarının Türk milletini ulus yapan, bir arada tutan, tarihten gelen kültürel miras olduğunu bildirdi. Bu mirasın en güzelinin, en anlamlısının, dünya uygarlık tarihine mal olmuş keçecilik olduğunu vurgulayan Narlı, keçeciliğin günümüzde de yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini söyledi. Keçe san'atı ustası Gülenay Yalçınkaya da Türklerin keçeyi binlerce yıldır bildiğini ve kullandığını söyledi.

Keçenin atkısı, çözgüsü olmayan dokunmamış bir kumaş olduğunu dile getiren Yalçınkaya, yapısal özelliğinden dolayı yünün keçe yapmaya elverişli bir elyaf olduğunu belirtti. Kolay bulunması ve ekonomik olması yüzünden keçe yapmakta en çok koyun yününün kullanıldığını aktaran Yalçınkaya, “Keçe yünün bütün fiziksel özelliklerini korur. Nem yalıtımı, ısı yalıtımı, ses yalıtımı, ışık yalıtımı ve elektrik yalıtımı özellikleri vardır. Ham maddesi yündür. Canlı hayvanın sırtından makasla kesilerek elde edilir. Kuzunun ve oğlağın ilk kırkımı keçede tercih edilir. Yetişkin hayvanların ise ikinci kırkım yünleri daha uygundur. Yün, lifi inceldikçe kalitesi yükselir.” diye konuştu.

19.02.2010

TRT’den “Halk Hikâyeleri”

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Şener Danyıldız’ın yaptığı “Halk hikayeleri” programı önümüzdeki 21 Şubat Pazar gününden itibaren üç bölüm halinde TRT 5 Anadolu’da yayınlanmaya başlanacak.

UNESCO Somut olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komitesi’in 28 Eylül 2009 tarihinde Abu Dabi’de yaptığı 4. olağan toplantısında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından UNESCO’ya sunulan “Âşıklık Geleneği Dosyasını” kabul ederek oluşturulan “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasın Temsili Listesi”ne kaydedilmişti. Programın yönetmeni Şener Danyıldız yaptığı açıklamada proje ile ilgili şunları söyledi: “ İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesinde yer alan âşıklık geleneği; Türkiye somut olmayan kültürel mirasının, yaşatılması ve gelecek kuşaklara taşınmasında önemli bir yere sahiptir. Âşıklarımız; sözlü şiiri, müziği ve hikâye anlatımını bilen çok yönlü sanatçılardır. Kültür birikiminin, önemli ve renkli halklarından birini oluşturan halk hikâyeleri, sahiplerinin anlatımı ile günümüze taşınacaktır.”

Programda yer olacak âşıklar şunları: Âşık Bayram Denizoğlu, Âşık Sabri Yokuş, Âşık Ali Rıza Ezgi, Âşık Efendi Özleri, Âşık Şeref Taşlıova, Âşık Paşa Susanoğlu, Âşık Yakup Temeli, Âşık Ahmet Poyrazoğlu, Âşık Mehmet Gülhani, Âşık Nuri Çırağı, Âşık Temel Turabi, Âşık Kul Nuri, Âşık Osman Feymani.

19.02.2010

Harry Potter’in yazarına intihal dâvâsı

ÜNLÜ yazar J.K Rowling, kendisini zengin eden Harry Potter serisindeki fikirleri bir başka İngiliz yazardan intihalle (eser hırsızlığı) suçlanıyor.

Rowling’e açılan dâvâda, ünlü yazarın “Harry Potter ve Ateş Kadehi” adlı kitabında önemli ölçüde bölümün, Adrian Jacobs’ın 1987’de yayımlanan “Büyücü Willy’nin Maceraları” kitabından çalındığı iddia ediliyor. Müteveffa Jacobs’ın kayyumu, Rowling’in “Büyücü Willy” kitabından Harry Potter serisinin başka kitaplarında da faydalandığını öne sürüyor. Kayyum, Haziran ayında Bloomsbury Yayınevine açtığı patent dâvâsına sanık olarak Rowling’i de eklediğini açıkladı. Kayyumu temsil eden Max Markson, bunun milyar dolarlık bir dâvâ olduğunu söyledi. Bloomsbury, geçen Haziranda Rowling’e yöneltilen intihal suçlamasını “asılsız, temelsiz ve uydurma” olarak nitelendirmişti. Rowling, dünyada milyonlar satan Harry Potter serisinden büyük bir servet edinmişti.

19.02.2010

Bu Keloğlan, o Keloğlan değil

ŞUURLU Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Samsun Şube Başkanı İsmail Okutan, ilköğretim 1. ve 2. sınıf çocukları için yazılan ve okullarda okunması sağlanan “Keloğlan ve Komşuları” adlı masal kitabında Keloğlan’ın bin bir türlü yalan, hile ve entrika çeviren bir kahraman olarak gösterilmesine tepki gösterdi.

İsmail Okutan, ilköğretim 1. ve 2. sınıf çocuklarına yönelik ‘’Keloğlan ve Komşuları’’ adlı masal kitabında kullanılan ifadelerin ve tanımların olumsuz örnekler teşkil ettiğini söyledi. Komşularına ve pazardaki esnafa sürekli yalan söyleyen, entrika yapan, sürekli hileye başvurarak kandıran ve bütün bu kötü davranışların sonunda zengin ve mutlu olarak evine dönen Keloğlan’ın masal kahramanı olarak çocuklara model olabilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Okutan, “Burada bir bakıma yalan, hile ve entrika normal ve doğru bir davranış olarak gösterilmiş oluyor. Bu kitabı bir çocuğa okumak, okutmak doğru mu? Aslında normal şartlarda bunu okumak imkânsız ama çocuklarımıza öğretmenler ve veliler tarafından tavsiye ediliyor, aldırılıyor ve okunması sağlanıyor. Bu kitap hangi mantıkla, hangi amaçla yazılıp yayınlanıyor acaba?” dedi. Okutan, Millî Eğitim Bakanlığı’nın konuya müdahale etmesi ve kitabın piyasadan toplatılması gerektiğini sözlerine ekledi.

19.02.2010

Türkiye’nin en uzun isimli derneği Rize’de

TÜRKİYE'NİN en uzun isimli derneği Rize’de bulunuyor. Kısa adı 5 harften oluşan derneğin gerçek adı 21 kelimeden oluşuyor.

Rize Merkez Küçükçayır Köyü Andon İçmeleri Dereleri Su Tesisleri Camileri Okulları Ormanları Yaylaları Meraları Koruma Kalkındırma Güzelleştirme Yaşatma ve Turizm Tanıtma Derneği (ANDER) 5 yıldır faaliyet gösteriyor. Konu ile ilgili açıklamada bulunan ANDER Dernek Başkanı Muhammet Delal, bölgede yer alan en değerli içme sularından birinin köylerinde yer aldığını söyledi. Köyde bulunan suyu içmek için yerli ve yabancı turistlerin köye akın ettiğini söyleyen Delal, “Köyümüzde turistleri ağırlamak için yeterli tesis bulunmuyor. Şifa sağladığına inandığımız suyumuzun Türkiye ekonomisine kazandırılması için köyümüze yatırım bekliyoruz. Köyden çıkan su ayrıca Rize’ye bağlı 4 ilçenin de su ihtiyacını karşılıyor. Derneğimiz sınırları içerisindeki tüm değerleri korumayı amaçlıyor diyebiliriz” dedi.

19.02.2010