Dünya |
Irak savaşı sorgulanıyor |
Birleşik Krallık’ta, Irak’ın işgali ile savaş sonrası uygulanan politikaların masaya yatırıldığı “Irak soruşturmasında” bir ay geride kaldı. 24 Kasım’da başlayan soruşturma çerçevesinde şimdiye kadar, savaş kararının alınmasında etkili olan isimlerden Birleşik Krallık’ın o dönemdeki ABD Büyükelçisi Meyer, MI6’in Başkanı Sawers, Dışişleri Bakanlığının eski Savunma ve İstihbarat Genel Müdürü Ehrman ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri soruşturmada yer aldı. Dönemin Başbakanı Blair de komisyona ifade verecek. İngiltere savaşı sorguluyor
24 KasImda başlayan ve halka açık olan soruşturma çerçevesinde şimdiye kadar, savaşa gitme kararının alınmasında etkili olan isimlerden birkaçı dinlendi. Birleşik Krallık’ın Irak savaşı dönemindeki ABD Büyükelçisi Sir Christopher Meyer, eski BM Büyükelçisi Sir Jeremy Greenstock, dış istihbarat servisi MI6’in Başkanı Sir John Sawers, Dışişleri Bakanlığının eski Savunma ve İstihbarat Genel Müdürü Sir William Ehrman, çeşitli üst düzey istihbarat ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri soruşturmada yer aldı. Sir John Chilcot’un başkanlık ettiği komisyonun soruşturmayı yürütme şekli kimi zaman eleştirilere sebep oldu. Özellikle ülkedeki liberal demokratlar, komisyonu, soruşturmada yer alan kişileri “yeteri kadar sorgulamadığı” gerekçesiyle eleştirdi. Noel ve yeni yıl tatili sebebiyle 4 Ocak 2010’a kadar ara verilen soruşturmada, yeni yılda dinlenecek ilk isimler arasında ülkenin eski Başbakanı Tony Blair bulunuyor. Irak savaşının kilit isimlerinden biri olan Blair’in, “ülkesini savaşa sokma gerekçesi ve bu konudaki savunması” merakla bekleniyor. Irak savaşı kararının alınmasında etkili isimlerden olan, Birleşik Krallık’ın eski ABD Büyükelçisi Sir Christopher Meyer’in, “Irak’taki rejim değişikliğinin, eski ABD Başkanı George W. Bush’a selefi Bill Clinton’dan miras kalan resmi bir Amerikan politikası olduğunu” söylemesi, şimdiye kadar soruşturma çerçevesinde dikkat çeken ifadelerin başında yer aldı. Dönemin Başbakanı Tony Blair ile ABD Başkanı George Bush arasındaki toplantıları hazırlayan kişi olarak bilinen Meyer’in, “dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, 11 Eylül saldırılarının hemen ardından Irak’ın işgali konusunu gündeme getirdiği” yolundaki sözleri de soruşturmada ilgi çekti. Ayrıca Birleşik Krallık’ın dış istihbarat servisi MI6’in Başkanı Sir John Sawers’ın, 2001 yılında Irak’ta rejim değişikliği planlarının yapılmaya başlandığını, ancak “askeri müdahalenin düşünülmediğini” belirtmesi de dikkat çeken ifadeler arasındaydı. Irak savaşından önce dönemin Başbakanı Blair’e dış politika danışmanlığı yapan Sawers, ülkesinin ve ABD’nin 2001’de Irak’ta rejim değişikliği, yani Saddam Hüseyin’i devirme planları yapmaya başladığını, ancak o zaman askeri müdahalenin gündemde olmadığını söyledi.
SORUŞTURMA AYLARCA SÜREBİLİR
İngİlİz Dışişleri Bakanlığının 2002-2004 yılları arasındaki Savunma ve İstihbarat Genel Müdürü Sir William Ehrman da soruşturmada yer alarak, “Irak’ta kitle imha silâhlarının hiçbir zaman bulunamamış olmasının kendileri için sürpriz olduğunu” ifade etti. Aylarca sürmesi beklenen soruşturma çerçevesinde dinlenecek kişilerle ilgili herhangi bir cezai işlem yapılmayacak, ancak komisyon, soruşturmanın sonunda bir rapor hazırlayacak. Raporun ise gelecek yıl ülkede yapılacak genel seçimlerden önce açıklanması öngörülmüyor.
IRAK’IN BÜTÜNLÜĞÜ BÖLGENİN YARARINA
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Irak’ın birlik ve bütünlüğünün hem bu ülke hem de komşuları için önemli olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin yetkilisi Berham Salih’i kabulünde yaptığı konuşmada, Irak’ta istikrar ve güvenliğin sağlanması ile bölge ülkeleri arasındaki işbirliğinin önemine değindi. ‘’Güvenliği, birlik ve bütünlüğü sağlanmış bir Irak, bütün bölgenin yararınadır’’ diyen Ahmedinejad, Irak devleti ve halkının yanında yer almaya devam edeceklerini söyledi. Ahmedinejad, bölge ülkelerinin, işbirliği, gönül birliği ve uzlaşmalarının, kalıcı güvenliğin sağlanması ve kalkınmada gerekli olduğunu bildirdi. Irak’ta her türlü istikrarsızlık ve emniyetsizliğin sadece bu ülke halkının değil, bölgedeki tüm ülkelerin zararına olduğunu kaydeden Ahmedinejad, ‘’Düşmanlar bölgede güvenliği ortadan kaldırmak için sürekli plan yapıyor. Bölge halkları birlik ve kardeşlikle düşmanların planlarını boşa çıkarabilir’’ dedi. |
22.12.2009 |
Filistin konvoyu Suriye’ye vardı |
Gazze’ye giden Filistin Konvoyu (Viva Palestina) Kilis sınırından geçerek Suriye’ye ulaştı. Kilis sınırında büyük bir kalabalık tarafından uğurlanan konvoy, Suriye sınırında da büyük bir ilgiyle karşılandı. Karşılama törenine Hamas’ın önemli yöneticileri de katıldı. Sınıra akın eden Suriyeliler, ellerinde Filistin bayraklarıyla konvoy ekibine sevgi gösterisinde bulundular. Konvoyu karşılama törenine Hamas ve Suriyeli yetkililerden de önemli katılım oldu. Konvoyu karşılama törenine Hamas Siyasi Birim Üyesi ve Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, Filistin-Suriye İlişkileri Sorumlusu Talel Nassar, Hamas Malî İşler Sorumlusu Ziyad Kşavi ve Halep Valisi Ahmet Ali Mansura katıldı. Usame Hamdan yaptığı konuşmada Gazze’deki ambargonun sona ermesi için bu konvoyun çok önemli bir çalışma başlattığını söyledi. Hamdan, “Filistin’de eğer önümüzdeki günlerde güzel gelişmeler olacaksa bunda şüphesiz Türkiye’nin çok büyük katkısı olacaktır. Türkiye halkının Filistin halkına göstermiş olduğu sevgiyi yakından takip ediyoruz. Bu sevgi bize güç ve moral oluyor. İnşallah ambargo kırılacaktır” dedi. Konvoyun Türkiye organizatörü İHH İnsanî Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım ise “Suriyeli kardeşlerimiz bizi büyük bir ilgi ve sevgiyle karşıladı. Filistin söz konusu olunca Suriye’de de akan sular duruyor. İnşallah arkamıza aldığımız destek ve dualarla ambargoyu kıracağız” diye konuştu. Konvoy sınırdaki işlemlerinin ardından başşehir Şam’a doğru yola çıktı. Suriyeliler konvoya olağan üstü bir ilgi gösterdiler. Konvoy Halep’te geçerken yol boyunca Halepli vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi gördü. Azam Hastanesi doktorları da yola dizilerek konvoyu selamladılar. Öğrenciler de belirli noktalarda toplanarak konvoyu karşıladılar. Suriye askeri ve polisi de yollarda koşullanarak konvoyun güvenliğini sağladı. Konvoyun Suriye’den sonraki durağı Ürdün olacak. |
22.12.2009 |
Rusya, diyalog arayışında |
Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, daha adil bir dünya düzenine katkıda bulunmak için İslâm dünyasıyla “yapıcı diyaloğu” geliştirmek istediklerini söyledi. Medvedev, Moskova’da yapılan “Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu”nun 5. toplantısının açılışına gönderdiği mesajda, “Rusya ile İslâm ülkeleri arasında karşılıklı anlayışın ve güvenin oluşturulmasına, üç yıl önce hayata geçirilen bu forumun kuruluşundan beri çok önemli bir katkıda bulundunuz. Faaliyetleriniz, dinle veya herhangi bir ulusal kökenle ilgisi bulunmayan radikalizm ve aşırılığa karşı alternatif oluşturulması çabalarına çok büyük yardımda bulundu” ifadelerini kullandı. Medvedev, İslam Konferansı Teşkilatına (İKT) gözlemci üye olan Rusya Federasyonu’nun İslam dünyasıyla “yapıcı diyaloğu” daha da genişletme niyetinde olduğunu belirtti. |
22.12.2009 |
Danimarka’ya zeytin dalı |
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, karikatür krizinin Danimarka ile ilişkilerin gelişmesine engel olmaması gerektiğini söyledi. İklim zirvesi için geldiği Kopenahag’da Danimarkalı gazetecilere mülakat veren Ahmedinejad, İran’ın önümüzdeki dönemde dışa açık bir politika izleyeceğinin sinyallerini verdi. İklim zirvesine katılmak için Danimarka’ya gelen 120 devlet başkanından biri olan Ahmedinejad görüşmelerden arta kalan zamanında gazetecilerin sorularını cevapladı. Ahmedinejad “Biz İran olarak Danimarka ile ilişkilerimizi geliştirmeye hazırız. Umarım Danimarkalı yetkililer karikatür krizinde yaptıkları hataları tekrarlamaz.” diye konuştu. Sözlerine, “Umuyorum ki, karikatür krizi yakında unutulacak.” diye devam eden Ahmedinejad “Emimim Danimarkalılar böyle bir krizin tekrarlanmasına asla izin vermeyecektir.” dedi. |
22.12.2009 |
Pakistan’da Muharrem ayında camiler kapalı |
Pakİstan İçişleri Bakanı Rahman Malik, “Muharremde muhtemel provokasyonların meydana gelmemesi amacıyla, ülkenin önde gelen din adamlarıyla muharrem ayının 11’ine kadar İslamabad ve çevresindeki camilerin akşam saatlerinde kapalı tutulmasına karar verdik” dedi. Nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sinin Şii olduğu tahmin edilen Pakistan’da, önceki yıllarda Şiilere yönelik saldırılar sebebiyle bazı çatışmalar çıkmıştı. |
22.12.2009 |