Güncel |
2023’TE AB'DEYİZ |
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmed Davutoğlu, “2023’e kadar AB üyesi olmuş bir Türkiye görüyorum” dedi. X Bakan Davutoğlu, Amerikan dergisi Newsweek’in, Türkiye’nin bölgede son dönemde izlediği dış politika, bölge ülkeleriyle ilişkileri, Türkiye’nin geleceği ve Türk-Amerikan ilişkilerine dair sorularını cevapladı. Davutoğlu, “Başbakan Erdoğan’ın İran ziyaretinden sonra Türkiye’nin bir çok müttefiki merak ediyor. Türkiye kimin tarafında?” sorusuna şu cevabı verdi: “Bu soruya cevap verebilmek için, coğrafyayı ve Türkiye’nin tarihini anlamanız lazım. Biz bir Avrupa ülkesi ve Asya ülkesiyiz. Balkanlara, Kafkaslara ve Orta Doğu’ya doğrudan erişimimiz var. Dolayısıyla Türk dış politikası, çok bölgeyi içine almalı ve çok boyutlu olmalı. Aynı zamanda Avrupa tarihinin de bir parçasıyız. Orta Doğu ve Balkanlar’daki 20’den fazla ülkenin tarihi, sadece Türk arşivleri kullanılarak yazılabilir. Bosna’da olandan daha fazla Boşnak nüfusa, Arnavutluk’ta olandan daha fazla Arnavut nüfusa sahibiz. Kürtler ve Araplar da var. Bu tarihi bağlardan dolayı, tüm bu ülkelerin bizden belli beklentileri bulunuyor” Soğuk Savaş’ın statik bir uluslararası ortama sahip olduğunu dile getiren Davutoğlu, “(O dönemde) iki seçeneğiniz vardı. Ya NATO’nun ya da Varşova Paktı’nın üyesi olacaktınız, üçüncü bir alternatif yoktu” dedi.
“AVRUPA İLE ENTEGRASYON ANA HEDEF” Aynı zamanda, Türkiye’nin en kurumsallaşmış ilişkisinin NATO üyeliği olmaya devam ettiğini, bunun Türkiye’nin en güçlü bağını oluşturduğunu ifade eden Davutoğlu, aynı doğrultuda, Türk dış politikasının ana hedefinin de Avrupa ile entegrasyon olduğunu kaydetti. Davutoğlu, “Tarihimiz ve kültürümüz, Avrupa’nınkilerin bir parçası ve modernleşme sürecimiz Avrupa’daki gelişmelerle paralel. NATO üyeliğimiz ve AB ile müzakere süreci, Türkiye’nin stratejik önceliği. Ancak bu güçlü ilişkiler, Orta Doğu’yu, Asya, Orta Asya’yı, Kuzey Afrika’yı ya da Afrika’yı ihmal edebileceğimiz anlamına gelmiyor” diye konuştu.
“SIFIR SORUN POLİTİKASINI HERKESE UYGULUYORUZ” İran ile ilişkilerinin yeni bir şey olmadığını belirten Davutoğlu, Türk-İran sınırının 370 yıldır değişmediğine dikkati çekti. Davutoğlu, “komşularla sıfır sorun” politikasını sadece İran’a değil, Irak, Suriye ve Müslüman olmayan Gürcistan. Bulgaristan, Yunanistan, Rusya, Romanya ve diğer tüm komşulara uyguladıklarını vurguladı.
“IRAK SAVAŞI OLMASAYDI DA DIŞ SİYASETİMİZ AYNI OLURDU” Davutoğlu, “Türkiye’nin bölgedeki etkisi ve bunun Irak savaşıyla bağlantısına” dair bir soru üzerine, Irak’ta savaş olmasaydı da Türkiye’nin Orta Doğu’ya yönelik dış siyasetinin aynı olacağını” kaydetti. “Orta Doğu, Kafkaslar ve Balkanlar’a yönelik siyasetimiz fırsatçılık değil, katı ilkeleri temel alıyor” diyen Davutoğlu, zengin, istikrarlı ve güvenli bir Orta Doğu’nun yaratılması için proaktif bir barış diplomasisi yürüttüklerini söyledi. “KISA DÖNEMLİ ÇIKARLAR İÇİN POLİTİKAMIZI DEĞİŞTİRMEDİK” Davutoğlu, Türkiye’nin tutarlı bir dış politika izlediğini, dolayısıyla bölgede mükemmel ilişkilerinin bulunduğunu ifade ederek, “Ama bu, bizim dış politikamız nedeniyle böyle oldu, Irak’taki savaş yüzünden değil” dedi. Davutoğlu, samimi ve aktif olduklarını, kısa süreli konjonktürel çıkarlar yüzünden politikalarını değiştirmediklerini vurguladı.
“İLİŞKİLER BUSH DÖNEMİNE GÖRE ÇOK DAHA İYİ” Davutoğlu, “Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin, eski başkan George Bush dönemine göre daha mı iyi olduğu” sorusunu da, “Çok daha iyi. (ABD Başkanı Barack) Obama, müttefiklerine danışmadan siyaset oluşturmak ve bunu hayata geçirmek yerine, çok taraflılığı, müttefikleriyle daha fazla istişare ve etkileşimi öngören bir tarz izliyor” şeklinde cevapladı.
“10 YIL SONRAKİ TÜRKİYE” Davutoğlu, “10 yıl sonra Türkiye’yi ve kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusunu da şöyle cevapladı: “Tüm komşularıyla ekonomik entegrasyonunu hayata geçirmiş ve sağlam ilişkiler kurmuş bir ülke görüyorum. Ayrıca, AB’nin bir üyesi olmuş, NATO’daki etkin rolünü muhafaza eden, sadece güvenlikle alâkalı alanlarda değil, G20 gibi ekonomik örgütlerde de kilit konumda olan bir ülke görüyorum. Bu hedeflerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümü olan 2023’e kadar ulaşılamaz hedefler olduğunu düşünmüyorum.” Washington / aa |
01.12.2009 |