Güncel |
Statüko demek, daha fazla şehit demek |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,’’Statükonun devam etmesi demek, daha fazla şehit demektir, daha fazla ölüm demektir, daha fazla kan ve daha fazla yüreği parçalanmış anne demektir. Açık söylüyorum, ‘statüko devam etsin’ demek, ölümlere, çatışmalara, yıkıma, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe ortak olmak demektir’’ dedi. Statüko, daha fazla şehit demek
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,’’Statükonun devam etmesi demek, daha fazla şehit demektir, daha fazla ölüm demektir, daha fazla kan ve daha fazla yüreği parçalanmış anne demektir. Açık söylüyorum, ‘statüko devam etsin’ demek, ölümlere, çatışmalara, yıkıma, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe ortak olmak demektir’’ dedi. Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin kanayan yarasına merhem bulmak için zor ama bir o kadar da hayırlı bir yolculuğa çıktıklarını dile getirdi. Erdoğan, yıllardır çözülemeyen meselelere neşter vurmak için, ihmal edilmiş, ötelenmiş sorunları çözmek, asgariye indirmek için cesur bir adım attıklarını söyledi. Türkiye’nin yıllar yılı bu sorunları konuşmadığını ve asgariye indirmek için netice alan hiçbir uygulama yapmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ‘’Sadece konuştu, tartıştı, gündemine taşıdı. Ama ne yazık ki kalıcı çözümler üretilmedi. ‘Böyle gelmiş böyle gider’ diyenler, bu yaklaşımın, bu siyasetin ardına saklananlar sorunları kalıcı, kronik hale getirmekten başka bir amaca hizmet etmediler. Statükonun devam etmesi demek, daha fazla şehit demektir, daha fazla ölüm demektir, daha fazla kan ve daha fazla yüreği parçalanmış anne demektir. Açık söylüyorum ‘statüko devam etsin’ demek, ölümlere, çatışmalara, yıkıma, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe ortak olmak demektir. Ne diyorlar ‘bırakın anneler ağlasın’, bunu demek vicdansızlıktır. ‘Anneler tabiî ki ağlayacak’ demek merhametsizliktir. Ölümleri, katliamları, işkenceyi masum yavruların mağaralarda boğazlanmasını onaylamak hatta ve hatta yüceltmek, sevgiden, şefkatten, merhametten nasibini almamaktır, alamamaktır. İster Alevî olsun, ister Sünnî olsun biz hepimiz Kerbelâ faciasını dinleyerek, Peygamberin torunlarının nasıl susuzluğa mahkûm edildiğini, nasıl katledildiklerini, sahranın ortasında nasıl zulme maruz kaldıklarını okuyarak büyüdük. 23 yaşımızdan itibaren annelerimiz, babalarımız dedelerimiz bizlere Kerbelâ’yı anlattılar. Bizim tüm bir toplum olarak insan sevgimiz bu ibret dolu anın tekrar tekrar anlatılmasıyla şekillendi. Cinayetin, öldürmenin, insana zulmetmenin ne derece feci olduğunu Kerbelâ örneği üzerinden belleğimize yerleştirdik. Bir insanı öldürmenin tüm bir âlemi öldürmek olduğunu bu şekilde öğrendik. ‘Evlâdı Kerbelâyız, bu hatadır, günahtır, zulumdür, ayıptır’ diyenlere yapılan Kerbelâ muamelesini onaylar şekilde Meclis kürsüsüne taşımak millet sevgisiyle insan sevgisiyle nasıl bağdaşır?.’’ |
21.11.2009 |