Ben aşı olmam, ama sen zanlıyı ver!

Başlıktaki cümle hiç kurulmadı.

Ama cümle cümleden çekersek, memleketi daimi bayıltan “narkoz”a dair koku verir.

Elbet tüm uyumuşluğun, uyuşmuşluğun, uyuşukluğun, uyurgezerliğin tek sorumlusu o değil.

Ama şu anda, bu ülkede “yürütme”nin en üst sorumlusu. Ve 7 yıldır!

Partide lider, Meclis’te lider, hükümette lider...

Ve yine de...

Şu cümleleri hepimiz pekâlâ edebilirdik:

1. Sağlık Bakanımla aynı düşünmüyorum. Kampanya yanlış. Ben aşı olmayacağım.

2. Yönetici makamda olanlar (Genelkurmay) zanlıları yargıya teslim etmeli.

***

Sanki benim bakanım; kampanya sanki Patagonya’da; sanki Başbakan hükümetin başı değil.

Sanki, Genelkurmay Pentagon’da, Brüksel’de; sanki Genelkurmay Başkanı bana bağlı; sanki Anayasa yok; sanki “yönetici makamda olanlarda en birinci sorumlu Başbakan değil.

***

Bir başbakan, kendine karşı “darbe hevesleri”nin sorumlu aktörü değil elbet...

Ama o başbakan, yürütmenin başı ise, Genelkurmay Başkanı’nın sorumlu olduğu, bağlı bulunduğu (Anayasa yazıyor!) kişi ise; “yönetici makamında olan”dır.

Yargıya teslim işinden de, görevden alıp almamaktan da öncelikle sorumludur.

Çünkü, bir başbakana karşı tasarlanan “darbe”, sadece şahsi takdirine kalmaz; ülkenin kaderine, insanların hayatına, eski darbeyle kotarılmış Anayasa’da bile yazılı ilkelere darbedir!

Aynı grip gibi... Aynı aşı gibi...

Topluma karşı sorumlu olan birinci kişinin, “bakanı” bazen aşı pazarlamacısı gibi konuşurken, sadece, okulda itiraz eden çocukmuşçasına, “Ben aşı olmam” diyebilmesi gibi!

***

1. Yanlış bir aşı kampanyası varsa, o da sizin sorumluluğunuz; vatandaşa aşı üstüne hakiki bir yol gösterebilmek de sizin sorumluluğunuz; her türlü doğru veya yanlışın tefriki de sizin sorumluluğunuz!

2. Darbe heveslisi karşısında sadece mağdur kalamazsınız; yönetici makam olarak yargıya teslim ettirmek, etmek de sizin sorumluluğunuz.

Böyle işte!

Ama isterseniz, 5 yaşındaki evladı, kapağı açık rögara düşüp İSKİ lağımında boğulduktan iki yıl sonra, “çocuğunun elini sıkı tutmadığı için” İSKİ ile aynı derecede suçlu bulunan “Dilara’nın annesi”ni sorumlu ilan edin!

Aşıyı da denesin...

Zanlıyı da teslim etsin...

Darbeyi de önlesin!

Umur Talu Haber Türk, 5 Kasım 2009

06.11.2009