Güncel |
İnternet andıcına tepki |
“İrtica İle Mücadele Eylem Planı”nın orijinalini Ergenekon savcılarına gönderen 'meçhul subay'ın savcılara ulaştırdığı son andıçta, internet sitelerinin kategorilere ayrılarak fişlenmesi ve aralarında, Yeni Asya çatısı altında yayın yapan risaleinurenstitüsü.org, SaidNursi.de ve sentezhaber.com'un da bulunduğu çok sayıda sitenin “irticaî siteler” olarak damgalanması büyük tepkiyle karşılandı. “İnternet andıcı”na tepki
“İRTİCA İle Mücadele Eylem Planı’nın orijinalini Ergenekon Savcılarına gönderen ‘meçhul subay’dan savcılara yeni bir mektup daha gönderildi. e-mail ortamında gönderilen mektupta, aralarından Yeni Asya bünyesinde yayın yapan “sentezhaber.com”, “risaleinurenstitusu.org” ile ‘’saidnursi.de” sitlerinin de bulunduğu çok sayıda internet sitesinin andıçlandığı belirtililiyor. Albay Dursun Çiçek tarafından yazıldığı iddia edilen “İrtica İle Mücadele Eylem Planı”nın ıslak imzalı orijinal belgesini gönderen gizemini halen koruyan ihbarcı subayın ikinci bir ihbar belgesi ortaya çıktı. Ergenekon Savcılarına e-mail yoluyla ulaşan ve ‘sayın savcım’ diye başlayan yaklaşık 3 sayfalık mektupta, Genelkurmay’da hazırlanmış benzer belgelerin örnekleri gönderildi. Yeni belgelerde, ‘internet siteleri andıcı’ ve ‘psikoojik hareket sitelerinin listesi’ olduğu öğrenildi. Belgenin üst kapağında Albay Dursun Çiçek için açılmış bir imza bölümü de bulunuyor. Ancak Çiçek’in imzası belgede bulunmuyor. İddialara göre belgeler, Genelkurmay Başkanlığı 1. Destek Şube Müdürlüğü’nün, Türkiye ve dünyada 430 kadar sitenin takibe aldığını ortaya koyuyor. Andıçlanan siteler arasında Yeni Asya bünyesinde yayın yapan “sentezhaber.com”, “risaleinurenstitusu.org” ile ‘’saidnursi.de” sitleri de bulunuyor. İhbarcı subay 3 sayfalık mektubunda, bu belgeleri göndermedeki amacını açıklıyor. Yine aynı mektubunda TSK mensuplarına seslenen Subay, ellerinde varolan bilgi ve belgelerin savcılara ulaştırılması isteniyor. Mektupta, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı tarafından kamuoyunu yönlendirmek maksadıyla illegal bir şekilde işletilen internet sitelerinin kurulduğu ortaya çıktı. İhbar mektubunda, psikolojik harekât faaliyetleri için kullanılan 42 internet sitesinin basında yer alması üzerine, Genelkurmay’a ait olmadığını göstermek ve daha sonraki sızmaları engellemek maksadıyla cunta aracılığı ile komuta katının görüş ve onayı alınarak yeniden faaliyete geçirildiği iddia ediliyor. |
05.11.2009 |
TSK FİŞLEMEK YERİNE İSTİFADE ETSİN |
Medyaya yansıyan son andıçta kendi sitesinin de “irticaî siteler” arasında gösterilmesi üzerine bir açıklama yapan Risale-i Nur Enstitüsü, sitede yer alan hangi içeriğin bu kapsamda değerlendirilip izlemeye alındığını sorarak, “TSK eğer Said Nursî ve Nurculuğu merak ediyorsa kendisinden beklenen, bu türden haber ve bilgi kaynaklarını fişlemek değil, onlardan doğru ve istifade edilebilir bilgileri almaktır” dedi. Risâle-i Nur’da irtica aramayın
RİSALE-İ Nur Enstitüsü, medyaya yansıyan son andıçta kendi sitesinin de “irticaî siteler” arasında gösterilmesi üzerine yaptığı açıklamada, sitede yer alan hangi muhtevanın bu kapsamda değerlendirilip izlemeye alındığını sorarak, “TSK eğer Said Nursî ve Nurculuğu merak ediyorsa kendisinden beklenen bu türden haber ve bilgi kaynaklarını fişlemek değil, onlardan doğru ve istifade edilebilir bilgileri almasıdır” dedi. Risale-i Nur Enstitüsü’nün açıklaması şöyle: “Bugün medyaya yansıyan yeni andıç belgesi TSK’nın (Genelkurmay’ın) topluma ve siyasete karşı giriştiği vahim faaliyetlerin birini daha günyüzüne çıkarmış bulunuyor. ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nı deşifre eden subay tarafından savcılığa ve medyaya gönderilen mektupta ‘Bilgi Destek Planı (LÂHİKA)’na Ek belgelerde Genelkurmay’ın internet siteleri üzerinden manipülasyon, karartma ve fişleme faaliyetlerinde bulunduğu iddia ediliyor. Mektuba göre, Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı Destek Şube tarafından hazırlanan ‘Andıç’ belgesinde, Genelkurmay’ın kamuoyunu yönlendirmek için kurduğu iddia edilen sitelerle birlikte Genelkurmay tarafından takip edildiği ve ‘irticacı’, ‘bölücü’ gibi sıfatlarla fişlendiği öne sürülen internet sitelerinin listesi de bulunuyor. Söz konusu listede Genelkurmay tarafından kurulduğu iddia edilen www.nursi.info adresli siteyle birlikte Enstitümüzün sitesi www.risaleinurenstitusu.org ve yine grubumuza ait www.sentezhaber.com ile www.saidnursi.de siteleri de yer alıyor. Öteden beri TSK’nın askerî okullar başta olmaz üzere Said Nursî ve Nurculukla ilgili çoğu yanlış ve maksatlı eğitim ve yayın faaliyetlerinde bulunduğu zaten biliniyor. Bu durum www.nursi.info sitesinin de bu maksatla kullanılmak istendiği şüphesini akla getiriyor. Enstitümüzün kurumsal sitesi olan www.risaleinurenstitusu.org ise ‘irticai siteler’ arasında sayılıyor. ‘İrtica’nın tanımı, hangi kanuna göre suç olduğu, TSK’nın böyle bir görevi olup olmadığı gibi tartışmalar bir yana sitemizde yer alan hangi içeriğin bu kapsamda değerlendirildiği ve izlemeye alındığı, ayrıca sitemize zaman zaman yönelen saldırıların bu andıçla ilgisi olup olmadığı da merak konusu. TSK eğer Said Nursî ve Nurculuğu merak ediyorsa kendisinden beklenen bu türden haber ve bilgi kaynaklarını fişlemek değil, onlardan doğru ve istifade edilebilir bilgileri almasıdır. Zira sitemizde Risâle-i Nur Külliyatıyla birlikte Bediüzzaman Said Nursî ile ilgili çok kapsamlı bilgi ve belgeler ile Enstitü faaliyetlerimiz yer alıyor. Said Nursî, Risâle-i Nur Külliyatı ve Nurculuk ile ilgili hiçbir kanunî yasak, takip, cezalandırma vaki değilken sitemizin böyle bir andıca konu edilmesini kınıyor, TSK’nın bu türden manipülatif yollarla toplumu şekillendirme gayretinden bir an önce vazgeçmesini, asli vazifesine dönmesini talep ediyoruz.” |
05.11.2009 |
Cuntacılara hukuk önünde hesap sorulmalı |
Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren Özer Hukuk ve Düşünce Derneği’nin Başkanı Niyazi Kara, “İrtica İle Mücadele Eylem Planı” ile ilgili “Cuntacı, darbeci ve her türlü illegal yapılanmalardan, hukuk önünde hesap sorulmalıdır” dedi. Özer Hukuk ve Düşünce Derneği Başkanı Kara, dernek üyesi hukukçularla birlikte basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’na atıfta bulunan Özer, “Gözbebeğimiz ve gurumuz Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış cuntacı ve darbeci yapılanmanın kaos ve komplo planlarıyla hükümete, devlete ve millete yönelik darbe planı hazırladıkları yönünde kamuoyuna yansıyan haberler, bir sivil toplum kuruluşu olan Özer Hukuk ve Düşünce Derneği tarafından dikkatle ve hayretle izlenmektedir” diye konuştu. Anayasa hükmü gereği, hiçbir zümre ve sınıfa ayrıcalık tanınamayacağının altını çizen Kara, hiçbir devlet organının, anayasa ve kanunlardan kaynaklanmayan yetkiyi kullanamayacağı gibi, kendisine tanınan yetkileri de kötüye kullanamayacağını vurguladı. Kara, “Hükümete yönelik darbe planları yapılması, bir yerlere silah saklanması veya eylem planları yapılması koruma ve koruma görevi olmasa gerekir. Bu tip raporlar ve çalışmalar tartışmasız suçtur. Darbe ve kaos planlarının gerçekliği ortaya çıkmakla, her ne pahasına olursa olsun, kim olursa olsun, devlete ve millete karşı komplo, kaos ve darbe planı hazırlayanlar hukuk önünde hesap vermelidirler” diye konuştu. |
05.11.2009 |
GDO Yönetmenliği Danıştay’a taşındı |
TÜRK Sağlık-Sen, Genetiği Değiştirilmiş Organizma’lı (GDO) ürünlerin ticaretini düzenleyen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yönetmeliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtı. Sendika üyeleri ellerinde pankartlar ile hormonlu sebze ve meyvelerle Danıştay önünde toplandı. Grup adına açıklama yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, ‘’insan sağlığını hiçe sayan, bir milletin yüz yıl sonraki nesillerine bile zarar verecek’’ bir yönetmeliğin iptali için toplandıklarını söyledi. Dünyada ‘’Frankeştayn Gıda’’ olarak adlandırılan GDO’lu gıdaların ‘’soğuğa dayanıklı olması için domatese balık geni yerleştirilmesi’’ gibi tuhaflıkları içinde barındıran ürünler olduğunu belirten Kahveci, ‘’Ürünün sağlamlığının ve büyüklüğünün insan sağlığına tercih edildiği bu gıdalar insanlarda antibiyotiklere karşı dayanıklıklık oluşmasına, alerji gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır. Ayrıca bir çok bilim adamı bu ürünlerin böbrek yetmezliğine ve kısırlığa neden olduğunu ifade etmektedir. GDO’lu ürünlerin faydası bol para kazandırdığı küresel sermayeye sahip büyük şirketleredir’’ diye konuştu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının bu yönetmelikle milletin sağlığını tehlikeye attığını savunan Kahveci, yönetmeliğin derhal iptal edilmesini istedi. |
05.11.2009 |
Talat: B ve C planlarımız da var |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs’ta BM gözetiminde kapsamlı çözüm müzakerelerinin Nisan ayına kadar sonuçlanmaması ihtimaline karşı B ve C planlarının bulunduğunu söyledi. Merkezi Brüksel’deki düşünce kuruluşu Avrupa Politikaları Çalışma Merkezi’nde Kıbrıs’taki müzakerelerde gelinen aşamayı ve beklentilerini anlatan Talat, “Gerçekte B planımız var, C planımız da var. Fakat bence bunları tartışmanın zamanı değil” dedi. Talat, şöyle konuştu: “Bazı planlar zihnimizde, bazı öneriler var. Başka planlarımız var, fakat (çözüm) taahhüdümüz hala geçerli. Biz çözümden yanayız, şimdiye kadar çözüm için mücadele ettik. Özellikle 2004’ten bu yana çözüm için çabalıyoruz. Özellikle ben siyasi kariyerimin başlangıcından bu yana çözüm için kararlı oldum. Başka bir seçeneği düşünmek istemiyorum. Dürüst olmak gerekirse biz (Rum lider Dimitris) Hristofyas’la masayı terk etmeyeceğimiz konusunda birbirimize söz verdik. Fakat bu taahhüde rağmen vurgulamak isterim ki bu müzakerelerin bir sınırı var. Benin kişisel düşüncem mevcut müzakerelerin son şans olduğu yönündedir.” |
05.11.2009 |
Gözaltına alınan 2 subay, adliyeye çıkartıldı |
İSTANBUL'DA gözaltına alınan 2 subay, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine getirildi. İstanbul Merkez Komutanlığında gözaltında tutulan ve teğmen oldukları belirtilen 2 subay, dün öğlen saatlerinde sivil plakalı bir minibüsle Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine getirildi. Subayların getirilmesi sırasında sivil kıyafetli bazı askerlerin gazetecilerin görüntü almasını engellemek için, barikat kurdukları gözlendi. Gözaltı nedenlerine ilişkin henüz bilgi alınamayan subayların, Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan’a ifade vermeleri bekleniyor. |
05.11.2009 |
Estonya’dan AB desteği |
ESTONYA'NIN Ankara Büyükelçisi Aivo Orav, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklediklerini belirtti. Büyükelçi Orav ve eşi Mare Orav, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan’ı makamında ziyaret etti. Vali Doğan, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Büyükelçi Orav ve eşinin Konya’yı tanımak ve gezmek amacıyla geldiğini söyledi. Orav da Türkiye-Estonya arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmek için çalıştıklarını ifade ederek, ‘’Türkiye’nin AB üyeliğini tüm kalbimizle destekliyoruz. Gelecekle ilgili iş birliği alanlarını keşfetmek için geldik’’ diye konuştu. Orav ve Doğan görüşmesi daha sonra basına kapalı gerçekleşti. |
05.11.2009 |
Özgür-Der’e kapatma dâvâsı reddedildi |
ÖZGÜR-DER hakkında açılan kapatma davası reddedildi. Dün Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında Özgür-Der hakkında açılan kapatma davası reddedildi.“Resmi Törenleri Boykot Çağrısı” sebebiyle yargılanan Özgür-Der hakkındaki kapatma davasının reddedilmesini memnuniyetle karşılandı. Özgür-Der Avukatı Necati Ceylan, mahkeme sonrasında yaptığı konuşmada, böyle bir davanın açılmasını eleştirdi. Başörtülülerin maruz kaldığı ayrımcılık hakkında yayınlanan bir basın bildirisinin bir derneği kapatma gerekçesi yapmaktaki hukuksuzluğa dikkat çeken Ceylan, kapatma kararının çıkmamasını da olumlu karşıladıklarını belirtti. Basın açıklamasında konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bu davaya hukuki anlamda destek veren avukatlara, Özgür-Der’le dayanışma içerisine giren vakıf-derneklere, kapatma istemine karşı kendilerine destek verenlere ve davayı izleyen basın mensuplarına teşekkür etti. |
05.11.2009 |
Babacan: Açılımdan dönüş yok |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, demokratik açılım sürecinin geri dönüşü olmayan bir yol olduğunu ifade ederek, ‘’Bu milli birlik ve beraberlik adımını partimizin başlatması çok doğaldır. Partimiz birleştirici ve bütünleştirici rolünü ön plana çıkarıp, böylesine zor bir konuya cesaretle parmak basmıştır’’ dedi. Babacan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Başbakanlık bütçesi üzerinde milletvekillerinin sorularını cevapladı. Hükümetin çok açık hedefleri olduğunu, demokrasi, temel hak ve özgürlükler konusunda en iyi standartları amaçladıklarını belirten Babacan, tüm vatandaşların 1. sınıf hukuk ve demokrasiyi hak ettiğini düşündüklerini kaydetti. Ali Babacan, şeffaf, kuralların işlediği, keyfiliğe yer vermeyen ekonomik yapıyı oluşturmak gerektiğini söyledi. Demokratik açılım konusunda da açıklamalarda bulunan Babacan, Hükümetin bu konuda tarihi bir süreç başlattığını ifade etti. Ali Babacan, sürecin siyasal, kültürel, ekonomik, sosyal, askeri ve güvenlik boyutları olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ‘’Burada amaç çok açıktır. 25 yıldır devam eden terör sorununu çözüm yoluna sokmak, milli birlik ve beraberliği daha da güçlendirmektir. Bu süreçte devletin tüm kurumları arasında eşgüdüm vardır. Bu süreç boyunca, güçlerin ayrılığı ve yargının bağımsızlığı ilkelerine herkesin uyma zorunluluğu vardır. İktidar partisi olarak biz bu ilkelere azami uyum sağlamaya çalışıyoruz, muhalefet partilerinin de uyma zorunluluğu vardır. Bu süreçte herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Bu bir devlet konusudur, Hükümet bu bilinçle hareket etmektedir. Bu sorumluluk bilincinin tüm partilerce paylaşılması, süreç boyunca önem arz etmektedir. Bu geri dönüşü olmayan bir yoldur, bu sürece girmiş bir ülkede yapılacaklar vardır, yapılamayacaklar vardır. Bu son derece önemli milli birlik ve beraberlik adımını, girişimini partimizin başlatması da çok doğaldır. Partimiz, 81 ilde birinci ya da ikinci olan tek partidir. Partimiz birleştirici ve bütünleştirici rolünü ön plana çıkarıp, böylesine zor bir konuya cesaretle parmak basmıştır, bu konuda çalışmalar başlatmıştır.’’ |
05.11.2009 |
Çelik: Türkiye yol ayrımında |
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ‘’Türkiye bir yol ayrımında, ya ulusalcı ve içe kapanıklığı ya da ulusal zenginlik ve açılımı tercih eder’’ dedi. Çelik, Memur-Sen İzmir İl Başkanlığı tarafından İzmir Kız Lisesi’nde düzenlenen ‘’Cumhuriyetimizin 86. Yılı ve Demokrasi Serüvenimiz’’ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında cumhuriyetin ‘’demokrasi’’ diye anlatılmasının yanlış olduğunu dile getiren Çelik, cumhuriyetin devletin kim tarafından idare edileceği sorusuna cevap verdiğini söyledi. ‘’Tek başına cumhuriyete sahip olmamız derdimize deva değil’’ diyen Çelik, sahip olunan cumhuriyetin özelliklerinin önemini vurguladı. Çelik, şöyle devam etti: ‘’Bir adama ‘Bahtiyar’ ismi vermekle o adam bahtiyar olmuyor. İçerik, uygulama önemli. 1982 Anayasası’nda ‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti’ demişiz. Demokratik devlet olunca birey hak ve özgürlükleri olması lazım, hukukun üstünlüğü olmalı, üstünlerin hukuku değil. Demokratik devlette darbelerden söz edilebilir mi? Toplum mühendisleri olmamalı. Peki bizim ülkede var mı? Var. Demek ki ismen demokratik cumhuriyet olmuşuz. Özde demokratik cumhuriyet olamamışız. Özde millet iradesine dayalı yönetim yok. ‘Demokrasi adına cumhuriyeti örseliyorlar’ diyenler var. Cumhuriyet adına demokrasiyi yok sayan bir anlayışımız yok. Bizim gerçek manada demokratik bir cumhuriyet olmamız gerek. Cumhuriyetimizin 86. yılında buna kafa yormamız gerek. Zorla kimseye hakim olamazsınız, vicdanlara gem vuramazsınız.’’ Demokrasilerin çoğulcu olduğuna dikkati çeken Çelik, ‘’Biz eskilerden beri köylüleri, gayrimüslimleri, Alevi, Kürt, dindar insanları ötekileştirdik. Türkiye bir yol ayrımında, ya ulusalcı ve içe kapanıklığı tercih eder ya da ulusal zenginlik ve açılımı tercih eder’’ dedi. |
05.11.2009 |
“Domuz gribi”nde ölü sayısı, 15 |
SağlIk Bakanlığı, ‘’domuz gribi’’nden hayatını kaybedenlerin sayısının 15’e yükseldiğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, pandemik grip sebebiyle çeşitli illerde tedavileri sürdürülen hastalardan 24 ve 31 yaşlarında 2 kadın, 55 yaşında bir erkek ve 5 yaşında 1 erkek çocuk olmak üzere 4 kişinin öldüğü bildirildi. Pandemik gripten ölenlerin sayısının 15’e ulaştığı belirtildi. |
05.11.2009 |
Aşı polemiği Mecliste |
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve Bağımsız İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, soru önergeleriyle ‘’Domuz gribi’’ tartışmalarını TBMM gündemine taşıdılar. CHP’li Mehmet Sevigen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, ‘’(Aşı yaptırmayacağım) diye açıklama yapmanızın nedeni nedir? Size mi Sağlık Bakanına mı inanalım?’’ sorusunu yöneltti. Öztürk ise Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a okullar, toplu taşıma araçları ve benzeri yerlerde dumanlama yöntemiyle dezenfeksiyonda kullanılan ilacın etkin maddesinin ‘’orthophenylphenol’’ olup olmadığını sordu. Öztürk, ‘’söz konusu maddenin Avrupa Birliği tarafından yasaklandığı’’ yönündeki iddiaların doğru olup olmadığının açıklanmasını istedi. Uras da yine Erdoğan’ın cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesinde, Türkiye’nin son 20 yılda aşı için yaptığı harcama miktarı ile Türkiye’de aşı üretim çalışması yapılıp yapılmadığı konularında bilgi istedi. |
05.11.2009 |
THY uçağı, acil iniş yaptı |
Türk Hava Yollarının (THY) İstanbul- Kahire seferini yapan yolcu uçağı, kalkış sırasında motor kapağının düşmesi üzerine geri dönerek Atatürk Havalimanı’na acil iniş yaptı. Alınan bilgiye göre, THY’nin İstanbul-Kahire seferini yapmak üzere Atatürk Havalimanı’ndan saat 11.00 sıralarında kalkan Airbus A320 tipi JPA kuyruk tescilli ‘’Muş’’ adlı uçağının sol motor kapağı kalkış sırasında düştü. Durumun fark edilmesi üzerine pilot, acil iniş izni istedi. Uçak saat 12.00’de Atatürk Havalimanı’na sorunsuz olarak geri indi. Yolcular terminale alınırken, uçakta bakım için hangara götürüldü. |
05.11.2009 |
Korucu dehşeti: 4 ölü |
DİyarbakIr’In Ergani ilçesinde bir otomobilin silahla taranması sonucu aynı aileden 4 kişi öldü. Edinilen bilgiye göre, Ergani ilçesinde geçici köy korucusu Necmettin Aras’ın kullandığı 21 EU 070 plakalı otomobil ilçe merkezi çıkışında Güldoğan Petrol önünden geçerken, geçici köy korucusu A.A. ile oğlu İ.A. tarafından uzun namlulu silahla tarandı. Olayda geçici köy korucuları Necmettin Aras ve Süleyman Aras ile Şevki Aras ve Zeynep Aras öldü. Saldırıyı gerçekleştiren A.A. ile İ.A’nın olaydan sonra yakalandığı belirtildi. |
05.11.2009 |
ŞABAN DÖĞEN VEFAT ETTİ |
Geçtiğimiz Cuma sabahı âniden rahatsızlanarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan ve yoğun bakıma alınan yazarımız Şaban Döğen, dün gece Hakkın rahmetine kavuştu. Vefatın sebebini “aort damarı yırtılması” olarak açıklayan doktorları, “Çok mütevekkil ve inançlı bir hastamızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz” dediler. Döğen'in cenazesi bugün memleketi Kargı'da kılınacak ikindi namazını müteakip toprağa verilecek. YAZARIMIZ ŞABAN DÖĞEN VEFAT ETTİ
GAZETEMİZ yazarlarından Şaban Döğen, yaklaşık bir haftadır yoğun bakım ünitesinde bulunduğu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde önceki gece vefat etti. Kalp krizi şüphesiyle kaldırıldığı hastanede yapılan uzun tetkikler neticesinde hastalığıyla ilgili bir türlü teşhis konulamayan Döğen, dün gece 01.30 sularında Hakk’ın rahmetine kavuştu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Rasim Enar ve Dr. Ayten Yakıcı, Döğen'in, "aort damarı yırtılması" sonucu önceki gece saat 00.50 sularında fenalaştığını ve yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak saat 01.35'te vefat ettiğini söylediler.. Yeni Asya gazetesinde, uzun yıllardır kaleme aldığı, “doğru İslâmiyet”in anlaşılmasını sağlayan, Risâle-i Nur hakikatlerini yorumlayan günlük köşe yazılarının yanında, Bizim Radyo’daki Hayatın Tadı programıyla da tanınan Şaban Döğen’in, özellikle “Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi” isimli eseri, alanında ses getirdi. Hayatı boyunca dur durak bilmeden ömrünü iman ve Kur’ân dâvâsı yolunda harcamış olan Şaban Döğen’in cenazesi, doğum yeri olan Çorum’un Kargı ilçesinde bugün ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Kargı mezarlığında toprağa verilecek.
Şaban Döğen kimdir?
952 yılında Çorum’un Kargı ilçesinde doğdu. Ortaokulu ilçesinde, İmam-Hatip Lisesini Çorum’da bitirdi. 1974’te Erzurum Yüksek İslâm Enstitüsü’nden mezun oldu. Beş yıl Sarıkamış Vaizliği yaptıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığına geçti. Yurdun değişik yerlerinde ortaöğretimde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliği yapan Döğen, 1996’da emekli oldu. Evli; ikisi kız, biri erkek üç çocuk babasıydı. 1974’lü yıllardan itibaren başladığı yazı hayatını, vefatına kadar Yeni Asya gazetesinde köşe yazarı olarak sürdürmüş olan Döğen’in, ilk eseri Kur’ân’dan Tekniğe 1984’te yayınlandı. 40 civarında eseri bulunmaktadır. Yeni Asya Yayınları’ndan çıkan eserleri: Kur'ân-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meali (heyet), Câmiü’s-Sağîr Muhtasarı, Tercüme ve Şerhi (Komisyon, 3 cilt); Dinimi Öğreniyorum, Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi (2cilt), Kur’ân’dan Tekniğe, Kur’ân’dan İcadlara, Kur’ân’dan Kâinata, Hayat Ne Güzel, Gençliğe Mesaj, Huzura Koşmak, Risâle-i Nur ve Tarikat. Gençlik Yayınları’ndan çıkan eserleri: İlimlerin Diliyle Allah, İki Cihan Güneşi Hz. Muhammed, Resûl-i Ekremdeki Eşsiz Ahlâk, Sevgili Peygamberim (Çocuk seti; 8 Kitap), Altın Sayfalar, Bediüzzaman Diyor ki, Bediüzzaman’dan Özlü Sözler, Bir Hak ve Hakikat Kahramanı Bediüzzaman, Deprem Çiçekleri, Dünya Risale-i Nur’u Okuyor, Dünyadaki Cennet, Felâkete Davetiye, Hayat Umuttur, Hayatı Yeniden Yaşamak, Hizmette Aşk ve Şevk, İnsan Olabilmek, İnsanca Yaşamak, İslâm ve Astronomi, İslâm ve Coğrafya, İslâm ve Fizik, İslâm ve İlim, İslâm ve Kimya, İslâm ve Matematik, İslâm ve Tıp, Mehdî ve Deccal, Minberden Gönüllere (2 cilt), Risâle-i Nur’dan Vecizeler, Yeis Yok Şevk Var, Zamanı Durduranlar. |
05.11.2009 |
Domuz gribi gündemi değiştiriyor |
Prof. Dr. Ali Kaya: Her hastalığa karşı bu kadar ciddî tedbirler alınıyor muydu? Genel sağlık politikasına bakıldığında; hayır! Şimdi bu konu neden abartılıyor öyleyse? Çünkü domuz gribi, medyanın çok hoşuna gidiyor. NORMAL gripte kişinin bir kez aşılandığını belirten Kaya, ancak domuz gribinde bir ay arayla iki kez aşılama yapılacağını kaydetti. Bu aşının eski grip aşısından daha tehlikeli olmadığını ifade eden Kaya, Domuz gribi aşısının normal aşılar ile yan etkilerinin benzer olacağını vurguladı. Kaya şöyle konuştu: “Mevsimsel gripte niye sadece risk gruplarını aşılıyoruz da bütün toplumu aşılamıyoruz?. Bu risklerden dolayı. Ben gribe yakalandığımda üç-beş günde ayakta geçirebiliyorsam o aşının yan etkilerini göze almak istemiyorum. Sinir sistemiyle ilgili yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Kronik hastalığı olan ve ölme riski bulunanların aşılanması dışında sağlam olan ve hastalığa yakalandığında hafif geçirebilecek kişilerin aşılanması taraftarı değilim ben. Yani normal bir gripte nasıl yürütülüyorsa aşılama, bunda da aynı yöntem uygulanmalı. Ayrıca eskiden biz aşılıyor muyduk risk gruptakilerin hepsini, hayır. Ölüyorlar mıydı risk gruptakiler; ölüyordu. Her hastalığa karşı bu kadar ciddî tedbirler alınıyor muydu? Genel sağlık politikasına bakıldığında; hayır. Şimdi bu konu neden abartılıyor öyleyse? Çünkü domuz gribi, medyanın çok hoşuna gidiyor. Böylelikle gündemi değiştirebiliyorlar.” Domuz gribinin, hem domuz virüsüne hem insan virüsüne hem de kuş virüsüne ait genetik parçacıklar içerdiğini belirten Kaya,”Zaten ‘Bu bir laboratuvar üretimi midir?’ sorusunun kaynağında da bu var; yani güçlü bir genetik yapıya sahip olması. Ben de bu kanıyı paylaşanlardanım.” dedi.
Maske takmadan tıraş olmak lâzım
Halk arasında domuz gribi olarak bilinen Pandemik A (H1N1) gribine karşı kullanımı yaygınlaşan maskenin etkinliğini arttırmak için bazı konulara dikkat edilmesi gerekiyor. Erkeklere tıraş olduktan sonra maske takmaları, maskenin bir kişi tarafından kullanılması ve başkasıyla paylaşılmaması tavsiye ediliyor. 3M Türkiye firması yetkililerinden alınan bilgiye göre, domuz gribi salgınının başlamasının ardından maskeye olan talep arttı. Fabrikalarındaki üretimin yüzde 80 arttığını ifade eden şirket yetkilileri, maskelere diğer ülkelerden de yoğun talep olduğunu belirtti. Astım hastalarının maske kullanmadan önce mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini vurgulayan yetkililer, ‘’Maskenin yüze tam oturması çok önemli. Kullanıcı, maskeyi uygun şekilde yüze tam olarak oturtamamışsa havadaki kirleticilere maruz kalabilir. Ayrıca maske ile yüz arasında herhangi bir şey bulunursa maskenin etkinliği azalır. Bu nedenle erkeklerin her gün tıraş olduktan sonra maske takmalarını tavsiye ediyoruz.”
Griple birlikte kolonya satışları da arttı
HALK arasında ‘’domuz gribi’’ olarak bilinen ‘’Pandemik A (H1N1)’’ virüsünün yaygınlaşmasının cep kolonyası satışında artışa sebep olduğu bildirildi. Türkiye’de kolonya üretiminde önemli paya sahip Kolonyacılar Sitesi’nde faaliyet gösteren bir firmanın sahibi Hasan Baykan, yaptığı açıklamada, cep kolonyası siparişlerinde son dönemde ciddî artış olduğunu kaydetti. Baykan, toptan kolonya sattıklarını, Türkiye genelinde 900 farklı noktada hizmet veren bir zincir markete ürün verdiklerini belirterek, son bir haftada özellikle cep kolonyası satışlarında yüzde 100’ü aşan artış yaşandığını ve talebi karşılamakta sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Domuz gribinden korunulması amacıyla temizlik ve hijyene verilen önemin artmasının sipariş oranını etkilediğini düşündüğünü ifade eden Baykan, ‘’Domuz gribi sebebiyle okullarda öğretmenlerin öğrencilere yanlarında jel, kolonya veya ıslak mendil bulundurmalarını tavsiye ettiğini duyduk’’ dedi. Baykan, 50, 100 ve 150 mililitrelik cep kolonyaları belirterek, ‘’İnsanlar su olmayan yerlerde ellerini yıkamak için yanlarında kolonya bulunduruyorlar. Domuz gribi dolayısıyla da yanında kolonya bulunduran insanların sayısının arttığını görüyoruz. Satışların artmasında domuz gribinin etkisi olduğunu düşünüyoruz. Özellikle 150 mililitrelik cep kolonyalarına büyük ilgi var. Bu kolonyaları anlaşmalı olduğumuz marketlerde 1 lira 25 kuruştan satıyoruz’’ diye konuştu. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Erayman ise, kolonyayla yapılan temizliğin suyla yapılandan farkı olmadığını bunun yerine deterjanlı suyun tercih edilebileceğini belirtti. |
05.11.2009 |
Google suçunu kabul etti |
Google yetkilileri, 20 binden fazla Çince kitabı telif ve kopyalama hakkını ödemeden, tarayarak online olarak yayımladıklarını kabul etti. Şinhua ajansının haberine göre, Çin’in Telif Hakları İzleme Ajansı, Google’ın online kütüphanesinde yayımladığı yayınlarla ilgili yaptığı görüşmeler neticesinde, kitapların izinsiz olarak yayımlandığını bildirdi. Google yetkilileri, yayımlanan kitapların birçoğunun ABD’de halka açık kütüphanelerde yer aldığını vurgulayarak, kitaplar için herhangi bir yayın izni almadıklarını kabul etti. |
05.11.2009 |
Camiye seccade ve tespihle gelinmeli |
ADANA İl Müftüsü İsmail Canbolat, vatandaşların ibadet edecekleri camiye gelirken domuz gribine karşı seccade ve tespihlerini yanlarında getirmelerini tavsiye etti. Canbolat, yaptığı açıklamada, Türkiye’de de ölümlere sebep olan domuz gribine karşı İl Müftülüğü olarak tedbirler alma konusunda çalışma başlattıklarını söyledi. Adana İl Sağlık Müdürlüğü tarafından görevlendirilen doktorlar tarafından şehir merkezindeki camilerde görev yapan imamlara, korunma yollarına ilişkin seminer verildiğini belirten Canbolat, bu bilgilerin de hutbe ve vaazlarda vatandaşlara aktarıldığını ifade etti. Canbolat, vatandaşların ibadet sırasında el ve yüzlerinin halıyla temas etmesini önlemek amacıyla seccadeleri ve tespihlerini yanlarında getirmeleri tavsiyesinde bulundu. |
05.11.2009 |
Düşük kolesterol kanserden koruyabilir |
ABD'DE yapılan bir araştırma, düşük kolesterolün, erkeklerin hızla yayılan prostat kanseri türüne yakalanma riskini azaltabileceğini bildirdi. Cancer Epidemiology Biomarkers & Prevention dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, kolesterol seviyesini sağlıklı seviyede tutmakla, prostat kanserinin en saldırgan türüne yakalanma riski azaltılabiliyor. Federal kanser önleme araştırması programına katılan 6 bin erkek üzerinde yapılan çalışmada, kolesterol seviyesi 200’ün altında olan erkeklerin, yüksek kolesterollü erkeklere göre saldırgan prostat kanserine (high-grade prostate) yakalanma riski yüzde 50 daha az olduğu ortaya çıktı. Doktorlar, kolesterol tedavisi için kullanılan Lipitor ve Crestor gibi statin tipi ilâçları erkeklere tavsiye etmek için henüz erken olduğunu belirterek, bu ilâçların kalp hastalıklarını önlemek için de geniş biçimde kullanıldığına dikkat çekti. |
05.11.2009 |
Tiryaki, kriz dinlemedi |
YILIN ilk 9 ayında satış hacmini yüzde 2 oranında artıran sigara üreticisi British American Tobacco, bu dönemde toplam 533 milyar adet sigara sattı. Şirket, bu rakamı yakalamasında; yaptığı alımların (birleşmelerin) etkili olduğunu duyurdu. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şöyle denildi: “Grubun 9 aylık süreçteki cirosunda, fiyatlandırmadaki sürekli artış hızının ve geçtiğimiz yılın ortasındaki Danimarkada Skandinavisk Tobakskompagni (ST), Türkiye’de Tekel ve 17 Haziran 2009 tarihinde Endonezya’da PT Bentoel Internasional Investama Tbk’nın (Bentoel) birleşmelerinin etkisiyle güçlü bir büyüme görüldü. Bu sonuçlar, BAT’nin faaliyet gösterdiği bütün bölgelerin performansı ve katkısıyla ortaya çıktı. Global markalar iyi bir performans sergileyerek yüzde 4 oranında artış gösterdi. Dunhill yüzde 6, Lucky Strike yüzde 5 ve Pall Mall yüzde 9 oranında artış gösterirken, Kent’in satış hacmi kilit pazarlarında sektör hacminde görülen düşüşlerin etkisiyle yüzde 2 oranında düşüş gösterdi.” |
05.11.2009 |
Hurdadan uzaktan kumandalı traktör yaptı |
KONYA'DA bir tamirci, hurda parçalarla uzaktan kumandayla çalışan bahçe traktörü yaptı. Konya’da Yeni Hurdacılar Sanayii’nde faaliyet gösteren Mehmet Topçu (52), yıllar önce dükkânında ikinci el traktör alım satımına başladığını söyledi. Zaman içinde traktör tamiratına başladığını, ancak çiftçinin kullandığı eski model traktörlerin, ustasının ve yurt dışından geldiği için parçalarının zor bulunmasının kullanıcıları sıkıntıya soktuğunu anlatan Topçu, traktörlerin yenisi pahalı olduğundan hurda traktörlerin parçalarını kullanarak arızalanan diğer traktörleri onarmaya çalıştığını ifade etti. Topçu, çiftçinin bu sıkıntısını giderebilmek için zaman içinde kendisinde yerli bir traktör yapma fikrinin oluşmaya başladığını belirterek, şunları kaydetti: ‘’Yaklaşık 2 yıl yapacağım traktör üzerinde çalıştım. Bu süre içinde ikinci el biçerdöver ile traktörlerin hurdalarını toplayarak bir araya getirdim. Daha sonra da traktöre uzaktan kumanda monte ettim. Traktörümü bu kumanda sayesinde yaklaşık 100 metre mesafeden ileri geri komutları vererek hareket ettirebiliyorum. Traktörüm takılan aparatlarla, tarla sürme, yer kazma, ağaç budama gibi işlemleri gerçekleştirebiliyor. Yani bir bahçe traktörünün yapması gereken her türlü şeyi yapabiliyor.’’ Yaptığı uzaktan kumandalı traktörün kendisine 4 bin liraya mal olduğunu, 5 bin liradan da satışa çıkardığını dile getiren Topçu, aynı özellikteki İtalyan malı bir traktörün piyasada 38 bin liradan satışa sunulduğunu bildirdi. |
05.11.2009 |