Kültür-Sanat |
Ayar / sızım |
çöl güneşi yakar yelkenlerimi rüzgâr/sızım haramilerle kesişir hep yolum kâr/sızım ne var ki tutunacak dünyada bre gönlüm derbeder oldum yaban ellerde ayar/sızım
köpekler sarmış sokaklarımı duyar/sızım zemheriler çevirdi yazımı bahar/sızım ne var ki satılacak dünyada bre gönlüm sevgiler firari sevenler tutsak var/sızım
tüter cigaram ve kül eder aşk kulvar/sızım savurursun yerden yere beni acır/sızım ne var ki katılacak dünyada bre gönlüm günahkârlar giymiş libasları şalvar/sızım
yüreğimden dökülür binlerce yaş har/sızım yağmaz ki bahçeme ilâhî rahmet kar/sızım ne var ki tadılacak dünyada bre gönlüm yangınlarımda toplanır ganimet ar/sızım
misafirim gurbet konağında nehar/sızım kaynar kaynar can evimin içi buhar/sızım ne var ki, tapılacak dünyada bre gönlüm çabaladın fuzuli işlerle duvar/sızım
kader yükü sardı bedenimi bulvar/sızım ağı içirir her dem hasretin kanar/sızım ne var ki yakılacak dünyada bre gönlüm sönmedi ocağımdaki kor ateş zar/sızım
yalnızlığa doldur kadehi saki bar/sızım geçmez peşrevden cümbüşe sazım uyar/sızım ne var ki atılacak dünyada bre gönlüm kabahat küfesini doldurdun umar/sızım
âdeme akıl erdiremedim karar/sızım harabelere döndü beldelerim çar/sızım ne var ki ütülecek dünyada bre gönlüm dost bildiğim toplar tası tarağı yâr/sızım
İlkay Coşkun |
24.10.2009 |