Güncel |
JİTEM “var yok” |
ASDER Genel Başkanı emekli Tuğg. Adnan Tanrıverdi, gerek Jandarma Genel Komutanlığının, gerek Genelkurmay Başkanlığının JİTEM için yok demelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Eğer buna yok diyorlarsa böyle bir teşkilâtı, yetkilerini aşarak kurulmuş bir teşkilât olarak değerlendirmek lâzım. Veya kurulduktan sonra yetkilerini aşan, hukuk dışı işlerde de kullanılan bir teşkilât olduğu için sahiplenilmiyor anlamı çıkar” diye konuştu. Emekli General Tanrıverdi: JİTEM ‘var, yok’
Adaletİ Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, gerek Jandarma Genel Komutanlığı’nın gerek Genelkurmay Başkanlığı’nın JİTEM için yok demelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Eğer buna yok diyorlarsa böyle bir teşkilât yetkilerini aşarak kurulmuş bir teşkilât olarak değerlendirmek lazım. Veya kurulduktan sonra yetkilerini aşan hukuk dışı işlerde de kullanılan teşkilat olduğu için sahiplenilmiyor anlamı çıkar” diye konuştu. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin JİTEM’in varlığının Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı’na sorulmasına karar vermesi, JİTEM’in varlığını yeniden tartışmaya açtı. ASDER emekli Tuğgeneral Tanrıverdi, JİTEM’in bölgede iç güvenlik hareketiyle ilgili olarak bir istihbarat faaliyetleri bulunduğunu söyledi. Bunun organizasyonu konusunda çok bilgileri olmadığını dile getiren Tanrıverdi, normal yasal kurulmuş teşkilatları, gerek Jandarma Genel Komutanlığı’nın gerek Genelkurmay Başkanlığı’nın yok demelerinin mümkün olmadığını vurguladı. “Eğer buna yok diyorlarsa böyle bir teşkilat yetkilerini aşarak kurulmuş bir teşkilât olarak değerlendirmek lâzım. Veya kurulduktan sonra yetkilerini aşan hukuk dışı işlerde de kullanılan teşkilat olduğu için sahiplenilmiyor anlamı çıkar” diyen Tanrıverdi, şunları dile getirdi: “Varolduğu kabul edilmiyorsa böyle olur. Çünkü Silâhlı Kuvvetlerinin düzenli sistemi var. Mevcut teşkilatı var. Bu teşkilâtın içinde görev alanlar belli, görev talimatları belli. Hukuk çerçevesi içerisinde hareket etmek mecburiyetinde. Bu tür bir teşkilâtlanma olduğu söyleniyorsa ve varsa bunu kabullenmiyorsa biraz hukuk çizgisi dışında hareket eden bir çalışma yöntemi olan birim olarak kabul etmek lâzım. Bu da tabi kabul edilemez. Silahlı kuvvetler terör örgütüne benzemez, onlar gibi hareket edemez. Mutlaka hukuk çizgisinde kalması gerekir. Eylem ve işlemlerini hukuk çizgisinde yapması gerekir. Şüphelilerin takibini başkalarına zarar vermeyecek şekilde ve yine hukuk çizgisi içinde yapması gerekir. Bunun dışında davranmış olanları da tabiî ki sorumlulukları vardır, ama benimsememiş olmaları ondandır diye düşünmek lâzım.” |
08.10.2009 |