Güncel |
Kur’ân’a yaş sınırı yanlış |
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilât Yasası ile yaz Kur’ân kurslarındaki yaş sınırlamasını kaldırmayı planladıklarını belirterek, ‘’Bu konudaki kısıtlamanın doğru olmadığı inancındayız’’ dedi Devlet Bakanı Faruk Çelik, yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmetlerinin 44 yıl önce çıkarılan bir yasayla yönetildiğini hatırlatarak, günümüzün ve geleceğin şartlarına hitap edecek bir yasa tasarısı hazırladıklarını söyledi. Geçen hafta Başbakanlığa gönderilen yasa tasarısı hakkında bilgi veren Çelik, tasarıyla Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği yaz Kur’ân kurslarındaki yaş sınırlamasının kaldırılacağını bildirdi. Bu düzenlemenin Anayasa’nın ruhuna uygun şekilde yapıldığını ve 24. maddenin esas alındığını belirten Çelik, çocukların ailelerinin izni çerçevesinde kurslara devam edeceğini dile getirdi. Kamuoyunun da böyle bir beklenti içinde olduğunu ifade eden Bakan Çelik, şöyle konuştu: ‘’2 aylık yaz tatili süresince çocukların, Kur’ân öğretimini talep etmeleri halinde camiye ilgili yere gönderilmesi, yine devletin bir görevlisinin nezaretinde bu eğitimi almaları şeklinde bir düzenleme. Bu konudaki kısıtlamanın doğru olmadığı inancındayız. Zaten Anayasa’nın 24. maddesine göre, din kültürü ve ahlâk öğretimi, ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu din dersleri arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğiyle, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır. Burada yaş sınırlaması gibi bir şey yok.’’ Var olan uygulamaya göre, ilköğretim 5. sınıfı bitiren çocukların yaz Kur’ân kurslarına devam edebildiğini hatırlatan Çelik, ‘’Beşinci sınıf değil de üçüncü, dördüncü sınıftaki çocuk gönderilmek isteniyorsa gidebilir. Netice itibariyle yaz tatilini değerlendirmek isteyen velilerle ilgili bir düzenleme. Buradaki o sınırı kaldırmayı düşünüyoruz’’ değerlendirmesinde bulundu. Tasarıda bundan sonra inşa edilecek camilerin mülkiyetiyle ilgili düzenlemenin de yer aldığını belirten Faruk Çelik, mülkiyetin ve yönetimin camiyi inşa eden derneklere değil, Diyanet İşleri Başkanlığına ait olacağını kaydetti. Camilerin altındaki gelir getirici alanlardan elde edilenlerin öncelikle o caminin ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılacağını anlatan Çelik, artan paranın din hizmetlerinde ve hayır işlerinde değerlendirileceğini söyledi. Bakan Çelik, tasarının getirdiği düzenlemelerden birinin de Kur’ân-ı Kerim’lerin basılmasına yönelik olduğunu belirtti. Tasarıda, basımcı ve yayımcıların Kur’ân’ların basımını, yayımını ve ithalini yapmadan önce Diyanet’ten izin alacakları yönünde düzenleme yapıldığını anlatan Çelik, ayrıca hatalı basılan Kur’ân-ı Kerimlerin de mahkeme kararıyla toplatılacağını sözlerine ekledi. Ankara / aa |
06.10.2009 |