06 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

DİPLOMATLAR BEDİÜZZAMAN'I TANIMAK İSTİYOR

Başbakan Erdoğan'ın kongre salonunda yoğun alkış alan ve iç kamuoyunda büyük yankı uyandıran “Bitlisli Said Nursî'siz bir Türkiye'nin maneviyatı noksan kalır” sözü, Ankara'daki yabancı diplomatik çevrelerde de Bediüzzaman'a yönelik bir merak uyandırdı. Milliyet gazetesinin dış politika ve diplomasi yazarlarından Semih İdiz, kendisini arayan diplomatların, Erdoğan'ın konuşmasında adları geçen diğer bazı isimlerin yanı sıra Said Nursî için de “Kimdir?” diye sorduklarını yazdı.

EN BÜYÜK ALKIŞI NEDEN SAİD NURSî ALDI?

Mehmet Altan Star'daki yazısında “AK Parti Kongresinde en büyük alkışı neden Said Nursî aldı? Çektiği zulmün haddi hesabı olmadığından mı, resmen dışlanmasından mı, hâlâ tabu kabul edilmesinden mi, yoksa Nur cemaatinin yaygın gücünden mi?” diye sorarken, Bugün yazarı Hakan Aygün şöyle yazdı: “Said Nursî sistemle kavga etmedi, ama hep dik durdu. ‘Gandi taktiği’yle takdir topladı. Vicdanlarda son kazanan o oldu, mezarından cesedini çıkarıp yok etmeye çalışanlar değil.”

Diğer yazıları ve bu yazının devamını Medya-Politik sayfamızdan okumak için tıklayın.

06.10.2009


 

Kur’ân’a yaş sınırı yanlış

Devlet Bakanı Faruk Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilât Yasası ile yaz Kur’ân kurslarındaki yaş sınırlamasını kaldırmayı planladıklarını belirterek, ‘’Bu konudaki kısıtlamanın doğru olmadığı inancındayız’’ dedi

Devlet Bakanı Faruk Çelik, yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmetlerinin 44 yıl önce çıkarılan bir yasayla yönetildiğini hatırlatarak, günümüzün ve geleceğin şartlarına hitap edecek bir yasa tasarısı hazırladıklarını söyledi. Geçen hafta Başbakanlığa gönderilen yasa tasarısı hakkında bilgi veren Çelik, tasarıyla Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği yaz Kur’ân kurslarındaki yaş sınırlamasının kaldırılacağını bildirdi. Bu düzenlemenin Anayasa’nın ruhuna uygun şekilde yapıldığını ve 24. maddenin esas alındığını belirten Çelik, çocukların ailelerinin izni çerçevesinde kurslara devam edeceğini dile getirdi.

Kamuoyunun da böyle bir beklenti içinde olduğunu ifade eden Bakan Çelik, şöyle konuştu: ‘’2 aylık yaz tatili süresince çocukların, Kur’ân öğretimini talep etmeleri halinde camiye ilgili yere gönderilmesi, yine devletin bir görevlisinin nezaretinde bu eğitimi almaları şeklinde bir düzenleme. Bu konudaki kısıtlamanın doğru olmadığı inancındayız. Zaten Anayasa’nın 24. maddesine göre, din kültürü ve ahlâk öğretimi, ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu din dersleri arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğiyle, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır. Burada yaş sınırlaması gibi bir şey yok.’’

Var olan uygulamaya göre, ilköğretim 5. sınıfı bitiren çocukların yaz Kur’ân kurslarına devam edebildiğini hatırlatan Çelik, ‘’Beşinci sınıf değil de üçüncü, dördüncü sınıftaki çocuk gönderilmek isteniyorsa gidebilir. Netice itibariyle yaz tatilini değerlendirmek isteyen velilerle ilgili bir düzenleme. Buradaki o sınırı kaldırmayı düşünüyoruz’’ değerlendirmesinde bulundu. Tasarıda bundan sonra inşa edilecek camilerin mülkiyetiyle ilgili düzenlemenin de yer aldığını belirten Faruk Çelik, mülkiyetin ve yönetimin camiyi inşa eden derneklere değil, Diyanet İşleri Başkanlığına ait olacağını kaydetti. Camilerin altındaki gelir getirici alanlardan elde edilenlerin öncelikle o caminin ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılacağını anlatan Çelik, artan paranın din hizmetlerinde ve hayır işlerinde değerlendirileceğini söyledi. Bakan Çelik, tasarının getirdiği düzenlemelerden birinin de Kur’ân-ı Kerim’lerin basılmasına yönelik olduğunu belirtti. Tasarıda, basımcı ve yayımcıların Kur’ân’ların basımını, yayımını ve ithalini yapmadan önce Diyanet’ten izin alacakları yönünde düzenleme yapıldığını anlatan Çelik, ayrıca hatalı basılan Kur’ân-ı Kerimlerin de mahkeme kararıyla toplatılacağını sözlerine ekledi. Ankara / aa

06.10.2009


 

Tesettür Fuarı yılda iki defa yapılacak

Türkiye ve dünyadan ziyaretçilerin ağırlandığı dünyanın ilk Tesettür, İslâmî Moda ve Aksesuarları İhtisas Fuarı yoğun istek sebebiyle, bundan böyle yaz ve kış olmak üzere iki defa organize edilecek.

Demos Fuarcılık tarafından düzenlenen ve dört günün ardından sona eren Türkiye ve Dünya’dan ziyaretçilerin ağırlandığı dünyanın ilk Tesettür, İslami Moda ve Aksesuarları İhtisas fuarı yoğun istek üzerine, bundan böyle yaz ve kış olmak iki bölümde organize edilecek.

Demos Fuarcılık ve Organizasyon Ltd. Şti. organizatörlerinden Onur Göksel, “Tayland ve Ürdün’den iki yabancı katılımcı firmanın yer aldığı fuarda 65 yerli stant açıldı. Türkiye’de ilk defa yapılan ve dört gün süren bir ihtisas fuarı için bunlar çok önemlidir” dedi. Göksel, “Katılımcı firmalardan talep gelmesinin üzerine, “4-7 Martta 2010 yaz kreasyonlarının sergilendiği ve ağırlığının yurt dışından ziyaretçinin geleceği, ikinci bölümün yani kış kreasyonlarının da 22-25 Temmuzda sergileneceği üçüncü bir fuar yapıyor olacağız” diyerek yönetimle aldıkları kararı paylaştılar. Ayrıca bunun katılımcı firmalardan talep edilmesinden dolayı da çok gururlu olduklarını ifade etti. Türkiye’de özellikle İslâmî moda ve giyim noktasında büyük bir gelişmenin görüldüğünü fakat bu gelişmeye karşılık şimdiye kadar geniş kapsamlı bir organizasyonun olmamasının büyük eksiklik olduğunun altını çizen Onur Göksel, bu noktadaki eksikliği gidermek için böyle bir sektörel fuar açtıklarını dile getirdi Göksel, “Ben doğan bu ilk çocuğun sağlıklı olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu. Fuara katılan firmaların hemen hemen hepsinin Türkiye’deki büyük perakendecileri ve toptancıları tanıdıkları vurgulayan Göksel, firma olarak bundan sonraki amaçlarının yurt dışındaki profesyonel alıcıları bu tür organizasyonlara getirmek olduğunu söyledi. Göksel “Türkiye, dünyaya İslâmî moda özellikle de dış bayan giyimi hususunda ciddi mal veriliyor. ABD’den tutun Malezya’ya, Orta Doğuya kadar birçok ülkeye ciddi mal veriyoruz. Bundan dolayı yurt dışı çalışmalarına ağırlık verdik” diyerek organizasyon hakkında bir değerlendirme yaptı. Birçok firmanın yer aldığı fuarda stant açan Tuğba&Venn giyim’den Kemal Ketencioğlu, tesettür giyimin böyle bir fuara ihtiyacı olduğunu söyleyerek bundan sonrada bu tür organizasyonlara katılacaklarını bildirdi. Bayilik sistemine sıcak bakmadıklarını söyleyen Ketencioğlu, yurtdışında birçok ülkede anlaştıkları firmalarla çalıştıklarını belirtti.

Dört gün süren fuarda gelinlikten kaftana, pardesüden kabanların son koleksiyon örneklerinin yanında bir de ebru sanatının inceliklerinin sergilendiği stant yer almıştı. Stant sahibi olan Banu Nazlı, stantta ziyaretçilerin önünde yaparak tanıttığı ebruya, özellikle yabancı konuklardan büyük ilginin olduğunu söyleyerek, “Ziyaretçilere ebru sanatının inceliklerini tarihinden başlayarak anlattım” dedi.

GÜLSEVİL KAHRİMAN / İSTANBUL

06.10.2009


 

Ortak soygun noktası

Yeni ATM uygulamasıyla, tüketicinin cebinden ‘’ortak soygun parası’’ olarak 2,4 milyar lira para çıkacağını kaydeden Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ali Çetin, tüketicileri, mecbur kalmadıkça ‘’ortak soygun noktalarından’’ uzak durmaları konusunda uyardı.

Tüketİcİ Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin, bankaların bankamatikleri ortak kullanmaya başlaması ile tüketicinin her bir işlem başına ortalama 2 lira ücret ödemek zorunda kalacağını bildirdi. Bu yolla tüketicinin cebinden ‘’ortak soygun parası’’ olarak 2,4 milyar lira para çıkacağını öne süren Çetin, tüketicileri, mecbur kalmadıkça ‘’ortak soygun noktalarından’’ uzak durmaları konusunda uyardı.

Çetin, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal’ın, 1 Ekim’de yürürlüğe giren ‘’ortak ATM’ler’’ konusunda sektörün 2 yılda 250 toplantı yaptığını bildirdiğini hatırlatırken, bu konuda tüketicilerin görüşünün alınmamasını eleştirdi. ATM’lerin ortak kullanımı ile bankaların 300 milyon lira tasarruf ettiği, devam eden yıllarda yıllık 100-200 milyon liralık tasarruf öngörüldüğünün açıklandığına işaret eden Çetin, TÜDEF olarak teknolojik gelişmelere, verimliliğin artırılmasına ve maliyetlerin düşürülmesine karşı olmadıklarını, ancak teknolojinin tüketicinin soyulmasında bir araç olarak kullanılmasına her zaman karşı olduklarını vurguladı. Normalde bir mal veya hizmetin maliyetindeki düşüşün fiyata yansıtılması gerektiğini belirten Çetin, açıklamasında, şu görüşü dile getiridi:

‘’Ancak burası Türkiye’dir ve anormallikler ülkesidir. Bankalara düşük maliyet, tüketiciye zam demektir, yeni bir soygun alanı demektir. Bu soygun BDDK’nın gözetiminde itinayla ve inatla yapılmaktadır. Türkiye’de tüketiciler yılda 1,2 milyar kez ATM kullanmaktadır. ATM’lerden bakiye sorma maliyeti 1,1 lira, para çekmenin maliyeti en az 4 liradır. Tüketicilerin hesaplarının olduğu banka ATM’lerini de kullandıklarını hesaba kattığımızda dahi, kullanım başına ortalama 2 lira para ödeyecek. Bu yolla bir yılda tüketicinin cebinden çıkacak ortak soygun parası, 2,4 milyar liradır.’’

‘’TÜKETİCİDEN HAKSIZ YERE ALINAN PARA,

YILLIK 10 MİLYAR LİRA’’

Bankaların halen yasa dışı olarak tüketiciden kredi kartı aidatı olarak yılda 1,6 milyar lira, banka kartı ya da hesap işletim ücreti olarak ise 6 milyar lira ücret aldığını hatırlatan TÜDEF Başkanı Ali Çetin, ‘’ortak soygun’’ da hesaba dahil edildiğinde, bankaların tüketiciden yasa dışı olarak aldığı paranın yılda 10 milyar liraya ulaşacağını öne sürdü. Dünyanın her tarafında kriz döneminde bankalar batarken Türkiye’de yüksek karla elde ettiğine işaret eden Çetin, açıklamasında, ‘’Bu yüksek karın kaynağı tüketici, soygunu yapan bankalar, soyguna gözcülük eden BBDK ve izin veren ise hükümettir. Ülkemizdeki tüketicilerin tepkisizliği, vurdumduymazlığı, korkutulmuşluğu-sindirilmişliği, soygunun pervasızca yapılmasına olanak sağlayan en önemli etkendir’’ ifadesine yer verdi. TÜDEF Başkanı Ali çetin, ‘’ortak soygun noktalarında’’ para çekme ve bakiye sormadan ücret alınmamasını isterken, tüketicileri, mecbur kalmadıkça ‘’ortak soygun noktalarından’’ uzak durmaları konusunda uyardı. Ankara / aa

06.10.2009


 

3G mağduru olmayın

Konuyla ilgili çok sayıda şikâyet aldıklarını belirten Tüketicileri Koruma Derneği (TÜKDER) Genel Başkanı Fikri Karagöz, “3G alan vatandaşlarımız dikkatli olmalı. Kapsam alanlarını öğrenip öyle almalı, öğrenemiyorsa sözleşmeleri tek taraflı feshedebilir.” dedi.

3G konusunda bilgilendirme eksikliğinin özellikle kapsam alanında yaşandığını dile getiren vatandaşlar, haklarını sanal alemdeki şikâyet siteleri ve tüketici derneklerinden arıyor. Hızlı internet kullanmak isteyen vatandaşlar GSM firmalarının düzenledikleri abonelik kampanyalarına büyük ilgi gösteriyor. Çoğunluğu 2 yıl abonelik şartı koyulan kampanyalardan 3G abonesi olan vatandaşlar, kapsam alanı sorunuyla karşılaşıyor. Bir süre sonra aboneliği iptal ettirmek isteyen kişi, GSM firmasının ‘2 yıllık sözleşme imzaladınız’ cevabıyla sarsılıyor. Bilgi işlem uzmanları, vatandaşların 3G hizmeti alırken dikkatli olmalarını istiyor.

FİRMALAR YETERLİ BİLGİ VERMİYOR

İsminin açıklanmasını istemeyen bir bilgi işlem uzmanı, “GSM firması, aboneye 3G kapsam alanı hakkında yeterince bilgi vermiyor. Oysa kapsam alanını gösteren harita vatandaşa gösterilmeli. Vatandaş da yeterince bilgi sahibi olduktan sonra 3G hizmeti alabilir, ama maalesef yeterince bilgi verilmiyor. Kapsam alanı sorunu yaşayan vatandaş 3G hizmeti alamıyor.” şeklinde konuştu.

İNTERNET HIZI ÇOK YAVAŞ

İnternet ortamında da vatandaşlar konuyla ilgili şikâyetlerini dile getiriyor. Bir sitede yer alan şikâyette, “Bir firmadan babamın adına 3G internet paketi aldım. Hızını sordum, bana normal ADSL’den 7 kat hızlı olduğunu söylediler. Ama modemi bilgisayara taktım bir de baktım en kolay siteleri bile abartısız 1 dakikada falan açıyor. 45 saniyelik videoyu 10 dakikada seyredebiliyorsun ayrıca baz istasyonu da eve yakın, modem tam çekiyor ve iyi çalışıyor.” ifadeleri yer alıyor.

“BEDAVA VERSELER DE ALMAYIN”

Başka bir şikâyet ise şöyle: “Ben de reklamlara kanarak 3G aldım. 18 ay taahhütlü olarak aldım. Ama sadece adı 3G, daha kendini kullanmak nasip olmadı. Sürekli ‘Edge Gprs’ ile bağlanıyor. 10 dakikaya bir neredeyse beni atıyor. Müşteri hizmetleri ise alt yapı çalışmalarının devam ettiğini, 1 ay sürebileceğini söylüyor. 3 aylık bedava internet sağlıyorlar ya insanlara cazip geliyor. Bence 18 ay bedavada verseler almayın. Ve hakkımı tüketici mahkemesinde aramaya kararlıyım.”

Konuyla ilgili çok sayıda şikâyet aldıklarını kaydeden Tüketicileri Koruma Derneği Genel Başkanı Fikri Karagöz de vatandaşların mağdur olmaması için dikkatli davranmaları gerektiğini söyledi. 3G mağdurlarının haklarını hakem heyetlerinden arayabileceğini dile getiren Karagöz, “Biz bu tür hizmetlere ‘ayıplı hizmet’ diyoruz. Bilgi eksikliği vatandaşı mağdur ediyor. Satıcılara sorduğumuzda 3G’nin o bölgede çektiğini söylüyorlar, bizler de büyük paralar verip telefon alıyoruz. Ancak belirtilen hizmetten yeterince yararlanamıyoruz. Ne olursa olsun Tüketici Yasası kapsamında, bu tür sözleşmeler tek taraflı feshedilebilir. Her türlü abonelikler, tek taraflı olarak feshedilebilir. Çünkü sözleşmelerde yer alan ifadeler aboneyle müzakere edilmediği için geçerlilik taşımaz.” diye konuştu.

06.10.2009


 

Üniversite özgür olmalı

TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin, üniversitelerin, en aykırı fikirlerin bile seslendirildiği özgür ortamlar olması gerektiğini söyledi.

TBMM Başkanı Şahin, “Her şey özgür ortamlarda serpilir, gelişir. Farklılık, çeşitlilik en çok üniversitelerde olmalı” dedi.

Beykent Üniversitesi’nin 13. eğitim öğretim yıl dönümü açılış törenine katılan TBMM Başkanı Şahin, yaptığı konuşmada, içinde bulunulan çağın bilgi çağı olduğunu, ülkelerin kalkınmışlık düzeyinin bilgi ve teknolojiyi ne kadar ürettiği ile belirlendiğini söyledi. Türkiye’nin en öncelikli sorunun eğitim olduğunu belirten Şahin, “Bu konuda TBMM, üniversite açılışlarına büyük destek verdi. Üniversite kuruluşları ile ilgili Meclis’e gelen teklifler ittifakla geçmiştir. Bireylerin eğitiminin partisi olmaz çünkü. Gençlerimiz daha fazla okuma imkanına sahip olması için siyasilerimiz eğitime büyük önem vermektedir” diye konuştu.

Üniversitelerin başarısının ürettikleri patent sayısı ile ölçüldüğünü söyleyen Mehmet Ali Şahin, “Peki ne kadar patent üretiyoruz? Dünya ile kıyasladığımızda bu noktada olmamız gereken yerde değiliz. 2000 ile 2009’u kıyasladığımızda 4 kat artmış ama yeterli değil. Bu sayıyı artırmalıyız. Üniversitelerimiz sanayi ve iş çevreleri ile yakın işbiriliği içinde olmalı. Son zamanlarda bu tarz çalışmalar artıyor ve bu da memnuniyet verici bir gelişme” diye konuştu.

Üniversitelerin düşünce üretim merkezleri olduğunu söyleyen TBMM Başkanı, “Özgür düşüncenin olmadığı bir yerde hiçbir şey gelişemez. Bilim ve teknoloji özgür ortamlarda gelişir. Basma kalıp, statükocu ortamlarda buluşların, patentlerin ortaya çıkması çok zordur.” dedi. Üniversitelerin özgürlüklerin en fazla yaşandığı ortamlar olması geretiğine işaret eden Başkan Şahin, “Her şey özgür ortamlarda serpilir, gelişir. Farklılık, çeşitlilik en çok üniversitelerde olmalı.” ifadelerini kullandı. Türkiye’de demokrasi, temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesinde üniversitelerin öncü rolü olduğunu, bunun daha da geliştirilmesi için üniversitelerin daha aktif olması gerektiğini belirten Başkan Şahin, “Temel hak ve özgürlük konusunda daha da mesafe almamız için üniversiteler daha da aktif olmalıdır. Düşüncenin önüne set çekilmemeli. En aykırı düşünceler bile kabul edilmeli diye düşünüyorum.” dedi. İstanbul / cihan

Üniversiteler, parti uzantısı gibi siyaset yapmasın

Cumhurbaşkani Abdullah Gül, ‘’Üniversiteler partilerin buralardaki uzantısı gibi olmamalıdır. Siyasetin içine girerek değil, konjonktürlü siyasetin içine girerek değil, daha yukarı perdeden siyaset yapmalıdır’’ dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda düzenlenen 2009-2010 akademik yıl açılış töreninde, konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelerin başarılı olabilmesi için akademik özgürlüğün her şeyin başında geldiğini belirtti. Akademik özgürlüğün yanı sıra idari ve mali konuların da önemli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bunların engel teşkil etmemesi gerektiğini vurguladı. Gül, şunları kaydetti: ‘’Ama üniversiteler idari konuları öne çıkartan, onlarla daha çok uğraşan bir kurum olursa esas işlevinin de gerisine düşer. İdari ve mali konular akademik özgürlüğün olabildiğine rahat kullanılabilmesi için yedek, destekleyici unsurlardır. Üniversite-YÖK arasındaki ilişkileri ne kadar düzgün olursa, güven ortamı ne kadar çok olursa, işbirliği ne kadar çok olursa çok daha fazla şey üreteceğimize inanıyorum. Şüphesiz ki siyaset, günlük meseleler, ülke meseleleri üniversitelerin konularıdır. Üniversiteler bunlarla hiç uğraşmasın dediğimizde, o zaman totaliter, otoriter ülkelerdeki üniversitelere dönüşür. Buradaki sınır şudur, üniversiteler tabii ki ülke meseleleriyle yakından ilgileneceklerdir. Ama biraz önce öğrenci birliği başkanının burada konuştuğu ve çok takdir ettiğim bir şekilde günlük siyasetin, partilerin buralardaki uzantısı gibi olmamalıdır. Siyasetin içine girerek değil, konjonktürlü siyasetin içine girerek değil, daha yukarı perdeden siyaset yapmalıdır. Daha büyük resmi görmelidir ki söyledikleri dikkate alınsın.” Ankara / aa

06.10.2009


 

Sigarada kahvehanelere taviz yok

TBMM Sağlık, Aile ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, işletme sahiplerinin, kahvehane ve restoranlarda sigara içilmemesiyle ilgili düzenlemenin esnetilmesi yönündeki taleplerine karşı çıkarak, bu taleplerin karşılanmayacağını bildirdi.

Erdöl, yaptığı açıklamada, işletme sahiplerinden, kahvehanelerin bölünmesiyle ilgili taleplerin geldiğini söyledi. ‘’Sigara içilen ve içilmeyen’’ yönündeki bir bölünmenin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önerilmediğini ifade eden Erdöl, bu tür bir uygulamanın gerek bölme maliyeti, gerekse tıbbi yönden hiçbir faydasının olmadığını kaydetti. Böyle bir uygulamayla işletme sahipleri ve çalışanların daha fazla risk altına sokulacağını vurgulayan Erdöl, şunları söyledi: ‘’Kahvehanecilere, sigara içilen, içilmeyen bölmeler yapılması için uğraşacaklarına şunu yapmalarını tavsiye ederim; 19 Temmuzdan itibaren temiz bir ortamda olan kahvehanelerin temiz havasına insanları davet edecek projeler geliştirsinler. ‘Kahvehanelerimizin havası temizlendi, temiz havada kahveye, çaya’ diye insanları teşvik etmek lazım. Biz de bu kampanyalara yardımcı oluruz. Aksini düşünmek, yasayı esnetmek, başka kurumların, kuruluşların da bunu talep etmelerine yol açar. Yapılmış olan bunca güzellik boşa gider. Bu tür girişimler doğru değil.’’

Cevdet Erdöl, sigara içenlerin de bu yasayı tasvip ettiğini ifade ederek, “Yasanın esnetilmesi konusunda halkın bir beklentisi yok. Sadece beklenti kahvehane sahiplerinde. Vahşi batı mantığı içerisinde, ‘kim hasta olursa olsun, kim kanser olursa olsun, yeter ki bana müşteri gelsin’ düşüncesinde olan bir kahvehaneci olacağını düşünmüyorum” dedi. Ankara / aa

06.10.2009


 

Türkiye, reform yapmaya devam etmeli

Eskİ AB Komisyonu yetkilisi Albert Maes, Türkiye’nin reform yapmaya, AB’nin de Türkiye’nin üyeliğinin başarılı olması için kendi içinde reform yapmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. AB Komisyonu ve Avrupa Gazetecilik Merkezi desteğiyle Brüksel’de Türk gazetecilere eğitim semineri verildi. Seminere Türkiye’de AB Bilgi Bürolarının bulunduğu illerden toplam 15 gazeteci katıldı. Seminer kapsamında ‘’AB Kurumları ve Karar Alma Sürecine Giriş’’ başlıklı bir sunum yapan Maes, Türkiye’ye ziyaretleri olduğunu ve konferanslar verdiğini anlatarak, ‘’Türkiye’de çok ilginç iki şey var: İlgi ve maalesef biraz bilgi eksikliği. Gerek siz, gerekse biz, bu durumla baş etmek zorundayız. Amacımız insanlara AB üyeliğinin ne olduğunu anlatmak. İnsanların hakları ve yükümlülükleri hakkında bilinçlenmeleri lazım’’ dedi. Avrupa Komisyonunda görev almış bir ekonomi profesörü olan Maes, AB’nin halen ortak bir dış politikası olmamasının bazı zorluklara neden olduğunu ve Türkiye’nin de bunun sıkıntısını yaşadığını kaydetti. AB’de başlıca zorlukları; ekonomik kriz yönetimi, çevre, enerji arzı, nüfusun yaşlanması olarak sıralayan Maes, bunların çözümü için ellerinde araç bulunmadığını, çözüm için ulusal politikaları koordine etmek gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin bir soru üzerine Maes, ‘’çok problem olduğunu’’ belirterek, ‘’Öncelikle nüfus. Birkaç yıl içinde Türkiye, Avrupa Parlamentosunun en büyük ülkesi olacak’’ dedi. AB içinde Türkiye’nin katılımı konusunda farklı düşünenler olduğunu, bazı kesimlerin ‘’Türkiye’nin Müslüman olmasını’’ ve bazı kesimlerin ‘’çok ucuz mal üretmesini’’ problem olarak gördüğünü belirten Maes, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Bana kalırsa, aramızdaki ilişkiyi olduğu gibi tutalım, AB entegrasyonunu ilerletelim. Acelemiz olmasın, fakat perspektifimizi açık tutalım ve gideceğimiz noktayı bilelim. Katılım için akılcı görüşmeler, akılcı konuşmalar yapmalıyız. Türkiye reformlarını yapmaya devam etmeli, AB de Türkiye üyeliğinin başarılı olması için kendi içinde reform yapmaya devam etmeli. Türkiye içinde de, AB içinde de Türkiye’nin katılımını istemeyenler var. Fakat sabırlı olunuz ve perspektifi de kaybetmeyiniz.’’ Brüksel / aa

06.10.2009


 

DİSK Başkanına silahlı saldırı

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Şişli’de bulunan sendika genel merkezindeki odasında ayağından vurularak yaralandı. Rıza Tunçbilek isimli saldırganın randevu alarak Genel Merkeze geldiği belirtildi. Saldırganın akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilirken DİSK yetkilileri saldırganın Süleyman Çelebi’nin makam odasına girdiğini ve önce bir tartışma yaşandıktan sonra Tunçbilek’in tetiği çektiğini anlattılar. Çelebi’nin sol ayağına 3-4 kurşun isabet ettiği belirtildi. DİSK Başkanı Çelebi, saldırının ardından Florance Nightingale Hastanesi’ne kaldırıldı. Silahlı saldırganın daha sonra polis tarafından yakalanarak gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul

06.10.2009


 

Bilirkişi, mühimmatla ilgili kararını açıklayacak

GENELKURMAY Askeri Mahkemesi’nde Ankara Yenikent’teki Zir Vadisi’nde bulunan mühimmatlarla ilgili yargılanan Yarbay Mustafa Dönmez’in davasına 9 Ekim 2009 Cuma günü devam edilecek. Geçen duruşmada, mahkemenin aldığı karar doğrultusunda oluşturulan bilirkişinin, mühimmatlar konusunda yaptığı çok yönlü incelemesinin sonuçlarını açıklaması bekleniyor. Genelkurmay Askeri Mahkemesi, geçen hafta, duruşma gününü beklemeden Yarbay Dönmez’in oybirliğiyle tahliyesine karar vermişti. ‘Askeri eşyayı gizlemek’ suçundan yargılanan Dönmez, yaklaşık 8 aydır tutuklu bulunuyordu. Yarbay Dönmez hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon davası kapsamında bir başka suçtan vermiş olduğu tutuklama kararı bulunuyor. 28 Ağustos 2009 tarihindeki duruşmada Hakim Binbaşı Cemil Çelik, soruşturma sırasında Genelkurmay Askeri Savcılığının talebiyle mühimmatlara ilişkin rapor hazırlayan bilirkişilerin yeni bir rapor hazırlamasına karar verildiğini açıkladı. İlk raporu hazırlayan bilirkişi heyeti, tekrar görevlendirildi. Bilirkişi heyeti, iddianameye konu Yenikent’teki Zir Vadisi’nde bulunan mühimmatlara ilişkin bir aydır çalışma yapıyordu. Heyetin çalışma sonucu hazırladığı raporun Cuma günkü duruşmada açıklanması bekleniyor. Ankara / cihan

06.10.2009


 

Pegasus sefer arttırıyor

Pegasus Havayolları, 25 Ekim’den itibaren İstanbul’dan yaptığı İzmir ve Ankara seferlerinin sayısını artıracak. 25 Ekim’den itibaren Ankara’ya günde 6, İzmir’e ise günde 9 sefer düzenlenecek. Günde 9 sefere çıkarılacak İzmir uçuşlarının 5’i Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan, 4’ü ise Atatürk Havalimanı’ndan gerçekleştirilecek. Pegasus Havayolları’nın, internet sitesi ‘’flypgs.com’’dan alınan biletlerde, Ankara ve İzmir’e 39,99 TL’den başlayan fiyatlarla müşterilerine uçma fırsatı sunuyor. İstanbul / Yeni Asya

06.10.2009


 

Bayrampaşa Belediyesinden akıllı defter

2009–2010 Eğitim ve Öğretim yılında da Bayrampaşa Belediyesi eğitim yardımlarına devam ediyor. Bayrampaşa Belediyesi, ilçe genelindeki ilköğretim okulları birinci sınıf öğrencilerine “Akıllı Defter” dağıttı. Özellikle okula yeni başlayan birinci sınıf öğrencilerinin derste daha kolay anlayabilmeleri, yazma ve silme işlemlerinde zaman kaybını azaltmaları ve böylece öğrenme sürecini ve kalitesini artıracak olan Akıllı Defter, öğretmenlerinde işlerini kolaylaştıracak. İstanbul / Yeni Asya

06.10.2009


 

İklim değişikliği, açlık getirecek

İklİm değişikliğinin, 2050 yılında gelişmekte olan ülkelerin açlık sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden olabileceği bildirildi. Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsünün (IFPRI) yayımladığı raporda, 2050 yılında mısır, pirinç ve buğday gibi gıdaların arzında iklim değişikliğine bağlı olarak düşüşler meydana gelebileceği, bunun da fiyatlarda artışa ve gelişmekte olan ülkelerde açlık sorununun baş göstermesine neden olabileceği kaydedildi. İzmir / aa

06.10.2009


 

Patnos’ta bina çöktü: 5 yaralı

AğrI’nIn Patnos ilçesinde bir inşaatın çökmesi sonucu, 5 kişi yaralandı. Patnos ilçesi Yüksel Çakmur Caddesi’nde inşaatı devam eden ve Muhlis Çalış’a ait olduğu öğrenilen binada, beton dökme esnasında çökme meydana geldi. Binanın enkazı altında kalan 5 kişi, kurtarılarak Patnos Devlet Hastanesine sevk edildi. Yapılan ilk müdahalenin ardından durumları ağır olan işçiler Nadir İlhan, Salih Akbaş ve Turgut Motor, Ağrı Devlet Hastanesine gönderildi. Ahmet Kılıç ve Süleyman Demir, ayakta tedavilerinin ardından taburcu edildi. Patnos / aa

06.10.2009


 

OECD ülkelerinde özelleştirmede 5’inciyiz

Ekonomİk Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülkeler arasında Türkiye, özelleştirmede 5’inci sırada yer aldı.

2000-2007 yılları arasında OECD ülkelerinde gerçekleştirilen özelleştirme işlemlerinin büyüklük açısından değerlendirildiği Top-10 listesinde, Türkiye, 5. sıraya yerleşti. 2000 yılından bu yana OECD üye ülkelerinin başarılı özelleştirme politikalarının irdelendiği Privatisation in the 21st century: Recent Experiences of the OECD Countries-Report on Good Practises’de (21. Yüzyılda Özelleştirme: OECD Ülkelerinin Yakın Geçmişteki Tecrübeleri, Başarılı Uygulamalar Raporu) en büyük özelleştirme işlemleri sıralamasında Türk Telekom’un satışı ile 8. oldu. OECD Özelleştirme ve Kamu Sermayeli Varlıkların Kurumsal Yönetişimi Çalışma Grubu tarafından 2008 ve 2009 yıllarında yapılan çeşitli toplantıların ardından hazırlanan söz konusu son raporda, özelleştirme süreçlerinde yaşanan temel zorluklar irdelendi ve yetkililere çözüm önerileri sunuldu.

Rapora göre, 2000-2007 yılları arasında OECD ülkelerinde gerçekleştirilen özelleştirme işlemlerinin büyüklük açısından değerlendirilmesinde Türkiye, Fransa, İtalya, Almanya ve Japonya’nın ardından Top-10 listesinde, 25 milyar dolar işlem büyüklüğü ile 5. sırada yer aldı.

Öte yandan, söz konusu yıllar arasında OECD ülkelerinde gerçekleştirilen en büyük 10 özelleştirme işlemi sıralamasında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 2005 yılında gerçekleştirilmiş olan Türk Telekom’un yüzde 55 oranındaki hissesinin blok satışı 8. büyük işlem olarak kayda geçti. Ankara / aa

06.10.2009


 

Greenpeace üyeleri, IMF'yi protesto etti

Beyoğlu’nda Greenpeace üyesi bir grup, IMF’nin iklim değişikliğini daha da kötüye götürdüğünü öne sürerek, IMF toplantılarını protesto gösterisi yaptı. Galatasaray Lisesi önünde toplanan ve ‘’İklim değişikliği beklemez’’ yazılı Türkçe ve İngilizce pankartlar açan grup adına açıklama yapan Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Uygar Özesmi, ‘’Dünya Bankası iklim değişikliğinin bedelini savunmasızlara ödetecek’’ dedi. Dünya Bankası’nın 20 yılı aşkın süredir kalkınmakta olan ülkelere yenilenebilir enerji için harekete çağırdığını belirten Özesmi, ancak yapılan incelemelerde iklim dostu yenilenebilir enerji yatırımlarının üç katı kadar, iklim düşmanı fosil enerji yatırımları yapıldığını iddia etti. Özesmi, açıklamasında şunları söyledi: ‘’Banka’nın fosil enerji kaynaklarına yapacağı yeni yatırımları bir an önce durdurmasını ve gelişmekte olan ülkeler adına sorumluluk alıp iklim değişikliğini, yenilenebilir, temiz enerji kaynaklarıyla yavaşlatmak üzere ekonomik fırsatlar sağlamasını talep ediyoruz.’’ Grup açıklamanın ardından dağıldı. İstanbul / aa

06.10.2009


 

Petrol arama platformu geliyor

Enerjİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Norveç’ten gelecek büyük bir petrol arama platformunun Aralık ayında Sinop’a ulaşacağını bildirdi. Bakan Yıldız, Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası işbirliğince düzenlenen 2. Uluslararası Karadeniz Bölgesi Jeoloji Sempozyumu öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Yıldız, Karadeniz’de sürdürülen petrol ve doğal gaz arama çalışmalarının ne durumda olduğuyla ilgili soruyu cevaplarken, TPAO ve Petrobrass ile yapılan anlaşmaların artık somut adımlara dönüşmeye başladığını söyledi. Bu kapsamda petrol ve doğal gaz arama çalışmalarında kullanılmak üzere Norveç’ten bu ay içinde büyük bir petrol arama platformunun yola çıkacağını ifade eden Yıldız, Aralığın ortalarında Sinop açıklarında olacak. Platformun 120 metre uzunluğunda kulesi var. Platformun İstanbul’dan geçişinde ve arama çalışmalarına başlaması sırasında tören düzenlemeyi planlıyoruz” diye konuştu. Karadeniz’de sürdürülen arama çalışmalarından oldukça umutlu olduğunu anlatan Bakan Yıldız, bu kapsamda 450 milyon dolar civarında bir yatırım yapılacağını söyledi. Ankara / aa

06.10.2009


 

MB: Enflasyon, düzeyini koruyacak

Merkez Bankası’nın açıkladığı Eylül ayı fiyat gelişmelerinde, Eylül’de tüketici fiyat endeksinin yüzde 0,39 oranında yükseldiği, yıllık enflasyonun yüzde 5,27’ye düştüğü hatırlatılırken, temel enflasyon göstergelerinin ana eğiliminin düşük düzeylerdeki seyrini sürdürdüğü, hizmet grubunun yıllık fiyat artış oranının ise istikrarlı olarak gerilemeye devam ettiği belirtildi. Merkez Bankası, Ekim ayında dayanıklı tüketim mallarındaki vergi indirimlerinin sona ermesine ve elektrik tarifelerindeki artışa rağmen, yıllık enflasyonun düşük düzeyini koruyacağının tahmin edildiğini açıkladı. Banka, yılın son ayından itibaren ise baz etkisi sebebiyle yıllık enflasyonda dalgalanmalar görülebileceğine işaret etti ve konutlarda uygulanan elektrik tarifelerinde yapılan yüzde 9,68 oranındaki artış ile dayanıklı mallarda ÖTV ve KDV indirimlerinin sona ermesinin Ekim ayı enflasyonunu yükseliş yönünde etkileyeceği değerlendirmesinde bulundu. Ankara / aa

06.10.2009


 

En düşük memur maaşı bin 44 lira olacak

Hükümet, memura yeni yılda yüzde 2.5+2.5 zam yapacak. Yeni yıldan itibaren en düşük memur maaşı bin 44 liraya yükselecek. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, memurlara yeni yılda hükümetin öngördüğü oranda zam yapılacağını açıkladı. Hükümetin memur maaşlarına gelecek yıl için yüzde 2.5+2.5 zam teklif ettiği göz önüne alındığında en düşük memur maaşı 1 Ocak 2010’da 25,47 lira artarak bin 44 liraya ulaşacak. Sosyal yardımlar dışarıda tutularak yapılan hesaplama sonucunda memur maaşları Ocak 2010’dan itibaren yılın ilk yarısı için 25,47 ile 115,26 lira arasında artış gösterecek. Başbakanlık Müsteşarı’nın maaşı 1 Ocak 2010’da 4 bin 610,25 liradan 115,26 lira artışla 4 bin 725,51 liraya ulaşacak. En düşük memur maaşı olarak bilinen ve işe yeni giren hizmetlinin aldığı bin 18 lira ise yüzde 2.5’lik artışla 2010’da 25,47 lira artacak. En düşük memur maaşı gelecek yılın ilk yarısında bin 44 lira olacak. En düşük maaş 1 Temmuz 2010’da itibaren bin 70,40 liraya çıkacak. 1 Ocak 2010’dan itibaren 16 yıllık çalışması olan avukatın maaşı 43,54, öğretmenin maaşı 34,96, imamın maaşı 32,42, hemşirenin maaşı 30,91 ve lise mezunu memurun maaşı 26,84 lira artacak. Gelecek yılın ikinci yarısında ise Başbakanlık Müsteşarı’nın maaşı 4 bin 834,65 liraya ulaşacak. Ankara / aa

06.10.2009


 

STK’lar, milletle devlet arasında köprü

Antalya’nIn Kumluca İlçesi Başsavcısı Adnan Tosun, sivil toplum kuruluşlarının milletle devlet arasında köprü olduğunu söyledi. Görevine yeni başlayan Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun, Kumluca İşadamları Derneği’ne (KİAD) iade-i ziyarette bulundu. Tosun, gündemle ilgili konuşmasında, Türkiye’de taş üstüne taş koyan herkesin takdir edilmesi gerektiğini belirtti. Tosun, “Sivil toplum kuruluşları son 20 yılda ciddî çalışmalar yaptı. STK’lar gerek ülke içinde, gerekse uluslar arası alanda milletler ve devletlerarasında köprü oldu” dedi. Antalya / aa

06.10.2009


 

Gazeteciler Cemiyeti görev dağılımı yaptı

Gazetecİler Cemiyeti’nin 3 Ekimde yapılan olağan genel kurulunun ardından yeni yönetim kurulu görev dağılımını yaptı. Nazmi Bilgin’in başkanlığında gerçekleştirilen ilk yönetim kurulu toplantısında, Selçuk Sümer başkanvekilliğine getirilirken, görev dağılımı şöyle oluştu: Teşkilattan sorumlu başkan yardımcısı: Savaş Kıratlı Mali ve idari işlerden sorumlu başkan yardımcısı: Kemal Karacehennem Dış ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısı: Mithat Sirmen Genel sekreter: Ümit GürtunaGenel sekreter yardımcısı: Süleyman Ukav Mali sekreter: Vedat Büyükyılmaz Yönetim kurulu üyeleri: Ayhan Aydemir, Mehpare Çelik, Metin Yalman, Ertürk Yöndem, Olcay Tuncay Başalan, Güray Soysal. Ankara / aa

06.10.2009


 

Toplantı girişi “grip” kontrolü

SağlIk Bakanlığı ekipleri, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları’nın yapıldığı İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın tüm girişlerinde, H1N1 (domuz gribi) kontrolü yapıyor. Termal kameralarla kontrol yapan Sağlık Bakanlığı’na bağlı ekipler, sabah 6 ile akşam 18.30 saatleri arasında kongre merkezinin tüm girişlerinde ilk günden bu yana görev yapıyor. Kameralar, 38 derece ve üzerindeki ateşi olan kişileri yeşil renkte gösteriyor. Toplantıların yapıldığı merkezde şu ana kadar bir domuz gribi vakası tespit edilmemekle birlikte, şüpheli görülen kişiler, muayene odasına alınarak enfeksiyon ve dahiliye uzman doktorları tarafından kontrol ediliyor. Ekiplerin, toplantılar bitene kadar kontrollerini sürdüreceği belirtildi. İstanbul / aa

06.10.2009


 

Süper gökdelene, süper hızlı asansör

Bİrleşİk Arap Emirlikleri’nin ticari merkezi Dubai’de inşası devam eden ve dünyanın en yüksek binası ilan edilen Burç Dubai kulesindeki asansörün 124 katı, 60 saniyede tırmanacağı bildirildi. Emaar emlak şirketi, Burç Dubai’nin aynı zamanda 124’üncü katta dünyanın en yüksek gözlem güvertesine sahip olacağını açıkladı.’Tepede’ ismi verilecek güvertede Dubai’yi engelsiz 360 derece seyretmek mümkün olacak. Ziyaretçiler isterlerse zeminden tavana kadar cam döşeli bölmeden ya da açık hava güvertesinden şehri seyredebilecek. Toplam 160 katlı Burç Dubai’nin yüksekliği yerden 800 metreyi buluyor. Kulenin aynı zamanda ülkenin kuruluş günü olan 2 Aralık’ta açılacağı tahmin ediliyor. Dubai / cihan

06.10.2009


 

Duvarların arkasını göreceğiz

ABD’lı bilim adamları, kapalı kapılar, hatta beton duvarların arkasındaki insanların hareketlerini tesbit edebilmek için bir kablosuz ağ şebekesinin radyo sinyallerinin kullanılabileceğini tespit etti. Utah Üniversitesi’nden araştırmacıların radyo tomografi görüntüleme temeline dayanan sistemi, kablosuz cihazların sinyallerinin birbirlerini kestiği noktalar arasındaki dalga karışımının ölçülmesine dayanıyor. Kablosuz cihazın kapsadığı alandan birisi geçtiğinde, cihaz sinyal seviyesindeki değişikliği kaydediyor ve bu bilgiyi bilgisayara iletiyor. Araştırmacılar, bu teknolojinin bir felaketten sonra arama ve kurtarmada kullanmak için ideal olacağının altını çiziyorlar. Washington / aa

06.10.2009


 

Her 10 bebekten 1’i erkenci

Dünyada her 10 bebekten birinin erken doğduğu bildirildi. ABD’de yayımlanan bir araştırma, dünyada her yıl 10 bebekten birinin erken doğduğunu (13 milyon) ve bir milyondan fazlasının öldüğünü gösterdi. Bu sorundan özellikle gelişmekte olan ülkelerin etkilendiğinin belirtildiği araştırmada, Afrika ve Asya’da bebeklerin yüzde 85’inden fazlasının (11 milyon) 37 haftadan önce doğduğu vurgulandı. Gelişmekte olan ülkelerde yetersiz beslenme ve bakımın bebeklerin erken doğmasına sebep olduğu kaydedildi. Washington / aa

06.10.2009


 

Gökten sucuk yağdı

Kayseri’nin yöresel değerlerinin uluslararası alanda tanıtılması amacıyla Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kayseri Ticaret Odası tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Pastırma Sucuk Mantı (PASUMA) Festivali, renkli etkinlikleriyle şehrin adını duyurdu.

Tarihi Gevher Nesibe Şifahanesi’nde 1 Ekimde düzenlenen kokteylle ve Erciyes Üniversitesi Oda Orkestrası’nın konseriyle başlayan festival, 2 Ekimde Büyükşehir Belediyesi bandosunun seslendirdiği marşlar eşliğinde, çocukların bindiği çizgi film kahramanlarıyla süslenmiş araçların oluşturduğu kortejin şehir turuyla devam etti. Çiğdem Tunç’un sunuculuğunu yaptığı festivalde, Mimar Sinan Parkı’ndaki alana getirilen ve bir miktar yükseltilen sıcak hava balonundan, hediye kuponları ile sucuk paketleri atıldı. Macar akrobat Lazslo Simet ve ekibinin ip üzerinde motosikletle yaptığı gösteri, ilgiyle izlendi. Festival alanındaki etkinliklerde, çocuklar, şişme zıpzıplar, sumo futbolu, canlı langırt, rodeo, tırmanma duvarı gibi oyunlarla gönüllerince eğlenme fırsatı buldu. Çeşitli kurum ve kuruluşlar da kurulan çadırlarda tanıtımlarını yaptı ve ürünlerini sergiledi. Karikatüristler, hat sanatçıları ve çeşitli müzik grupları da çalışmalarından örnekler sundu. Festival, Moskova Ex Sokak Tiyatrosu ekibinin sunduğu ateş gösterileriyle renklendi.

BİN 740 KG’LİK SUCUKLA REKOR DENEMESİ

FESTİVAL etkinlikleri kapsamında Guinness Rekorlar Kitabına girebilmek için, bin 740 kilogram ağırlığında sucuk hazırlandı. Guinness Danışmanı Prof. Dr. Orhan Kural tarafından fabrikada belgelenen sucuk, daha sonra kamyona yüklenerek getirildiği festival alanında, 550 metre uzunluğundaki mangalda pişirilerek vatandaşlara dağıtıldı. Sibel Can ve Ferhat Göçer, konserlerde şarkılarını seslendirdiler. Kayseri / aa

06.10.2009


 

Öğrenciler ile araçlar aynı yolu kullanıyor

ANTALYA’NIN Kumluca ilçesinde yeni yapılan Atatürk İlköğretim Okulu’nun yol kenarlarında kaldırım olmaması velileri endişelendiriyor. Aile Birliği Başkanı Gülseven Aydın, Eskicami Mahallesi’nde okul yol iki yönlü olduğunu, kaldırım olmadığı için öğrencilerin tehlikeyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Okul giriş ve çıkış saatlerinde söz konusu yolu hem araçların hem de öğrencileri kullandığın ifade eden Aydın, “Yol zaten dar. Allah korusun bir kazadan korkuyoruz. Çocuklarımızın güvenliği için acilen kaldırım yapılmasını istiyoruz” dedi. Okul Müdür Yardımcısı Şaban Baltacıoğlu da belediyeye kaldırım için müracaatta bulunduklarını belirterek, “Bizde öğrencilerimizin güvenliğini düşünüyoruz. Eski okulumuzdaki telleri getirip, portakal bahçesi ve dere kenarına tel çekeceğiz.” diye konuştu. Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, kaldırım çalışmalarına en kısa zamanda başlanacağını, ölçümlerin devam ettiğini söyledi. Antalya / cihan

06.10.2009


 

Siirt’te kamyonlara silâhlı saldırı: 1 yaralı

SİİRT’TE iki ayrı kamyona uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu, 1 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Siirt-Pervari karayolunun 20. kilometresinde bulunan Akyamaç köyü yakınlarında Naim Kızıl yönetimindeki 73 AK 891 plakalı kamyon ile yaklaşık 3 kilometre arkasında seyreden Fahrettin Kalkan yönetimindeki 34 JNS 80 plakalı kamyonlara, uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Silâhlı saldırıda kamyon şoförü Kızıl yaralandı, aracını bırakıp kaçan Kalkan’ın kamyonu ise yakıldı. Olayın haber alınmasının ardından kısa sürede olay yerine gelen jandarma ekipleri tarafından yaralı olarak Siirt Devlet Hastanesine kaldırılan Kızıl, buradaki ilk tedavisinin ardından Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Yetkililer, iki ayrı yerde saldırı düzenleyenlerin gece karanlığından yararlanarak kaçtıklarını, olayla ilgili geniş çaplı araştırmalara başlandığını bildirdi. Siirt / aa

06.10.2009


 

Prof. Ercan’dan deprem kılavuzu

TÜRKİYE Jeofizik Kurumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın, ‘’Depremden Korunma Kılavuzu: Korkma’’ adlı kitabı piyasaya çıktı. Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, deprem hasarlarının ana sebebinin, o ülkedeki yoksulluk, yolsuzluk ile eğitimsizlik olduğu, bunların giderildiği ülkelerde depremin doğal olay, gelişmemiş ülkelerde felaket olarak nitelendirildiği ifade edildi. Açıklamada, Prof. Dr. Ercan’ın ‘’Depremden Korunma Kılavuzu: Korkma’’ adlı kitabını Türkiye’yi deprem ve yapı hasarlarından korumak, deprem öncesi, sırası, sonrası yapılması gerekenler konusunda bilgilendirmek üzere bir başucu kitabı olarak hazırladığı belirtildi. Kitapta, Türkiye’de geçmişte yaşanan depremlerde edinilen ‘’gerçek deneyimler’’ ve jeofizik, jeoloji, inşaat, mimari, kentleşme konularında araştırma sonuçlarının yer aldığı kaydedildi. İstanbul / aa

06.10.2009


 

Müze gemilere ziyartçi ilgisi

DONANMA Komutanlığı’na bağlı Türkiye’nin ilk müze gemisi ‘’TCG Gayret’’ ile müze denizaltı ‘’TCG Hızırreis’’i ziyarete açıldıkları yıldan bu yana 250 bin kişi gezdi. Donanma Komutanlığı Müze Gemiler Müdürü Güverte Kıdemli Yüzbaşı Necdet Çelik, Müze Gemiler Müdürlüğü’nün Türk Deniz Kuvvetleri’nde hizmet dışına ayrıldıktan sonra müze gemi olarak kullanılan harp gemilerinin görev alanlarını ve yaşam şartlarını vatandaşlara tanıtmak amacıyla 20 Ağustos 1997’de kurulduğunu belirtti. Çelik, ‘’gemilerdeki mevcut orijinal cihazları ziyaretçilere anlatıp Türk deniz tarihi kültürünü aşılamak, donanmayı halka tanıtmak, genç neslin denizciliği sevmesi, denizciliğe teşvik edilmesini sağlamak, kültür sanat etkinliklerine katkıda bulunmanın’’ da amaçları arasında yer aldığını bildirdi. TCG Gayret muhribinin 20 Ağustos 1997’de TCG Hızırreis denizaltı gemisinin de 29 Ekim 2004’te müze gemiye dönüştürülerek İzmit’te ziyarete açıldığını ifade etti. Çelik, müze gemilerde, Kocaeli’ndeki kültürel amaçlı çeşitli resim, vitray, elişi, fotoğraf, maket, eski eserlere ait sergi, kitap, müzik ve tıp alanında fuar faaliyetleri gerçekleştirildiğini söyledi. Kocaeli / aa

06.10.2009


 

Van’da 35 kaçak yakalandı

VAN’IN Başkale ve Erciş ilçelerinde yapılan yol kontrolleri sırasında yurda yasadışı yollardan giriş yaptığı tespit edilen yabancı uyruklu 35 kaçak yakalandı. Başkale Albayrak Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerinin yol kontrolü yaptığı sırada, noktaya 100 metre kala geri dönerek kaçmaya çalışan 2 otomobilden biri karakol emniyet duvarına çarparak diğer ise su kanalına düşerek durabildi. Araç sürücüleri ile 1 kişi kaçarak izini kaybettirirken, araçlarda yasadışı yollarda ülkeye giriş yaptığı tespit edilen 5 Burma uyruklu, 6 Afganistan uyruklu olmak üzere 11 kişi yakalandı. Kaçan 3 şahsın yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. Erciş’in Karatavuk köyü yakınlarında ise Ö.Ç. yönetimindeki bir kamyonda yapılan aramada, yurda kaçak yollardan giriş yaptığı tespit edilen 24 Afganistan uyruklu şahıs yakalandı. Van / cihan

06.10.2009


 

Kocaeli’nde deniz otobüsleri 10 ayda 1,5 milyon kişi taşıdı

KÖRFEZ etrafında yerleşik Kocaeli’nda deniz ulaşımı, en çok tercih edilen ulaşım alanı. İlçeler arasında gidip gelen deniz otobüsleri, 10 ayda 1,5 milyon kişi taşıdı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, son yıllarda deniz ulaşımı konusunda dikkate değer yatırımlar yaptı. İmar edilen iskeleler ve modernize edilerek konforlu kullanım için yeniden tasarlanan bekleme salonlarıyla dikkat çeken deniz ulaşımı, kaliteli hizmet konusunda örnek gösteriliyor. Deniz ulaşımının en çok tercih edilmesinin başında güvenlik geliyor. Vapurlarda ve deniz otobüslerinde modern teknoloji kullanılıyor. Vatandaşlara tecrübeli kaptanlar ve çalışanlar hizmet vermeye devam ediyor. Şehir genelinde özellikle deniz otobüsleri sürati nedeniyle tercih sebebi oluyor. Deniz otobüsleri ve vapurlarda vatandaşlar için her şey düşünülmüş. Kent Kart sistemiyle desteklenen ulaşımda bekleme solanlarının kalitesi, turnikelerin yeni sistemle donatılmasıyla özürlü vatandaşların geçişini kolaylaştırıldı. Deniz otobüslerinin bir diğer tercih sebebi de ucuz olması. Kocaeli’nde 11 iskelede 11 deniz otobüsü hizmet veriyor. Kocaeli / cihan

06.10.2009


 

Amanos dağlarında 65 endemik bitki korunuyor

HATAY’IN Amanos dağlarında 65 endemik bitki ve 4 hayvan türü koruma altında bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, MHP Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in yazılı soru önergesine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına verdiği cevapta, Hatay’da 149 adet arkeolojik, 4 adet doğal, 1 adet kentsel, 1 adet tarihi ve 2 adet diğer olmak üzere toplam 157 adet sit alanının bulunduğunu bildirdi. Günay, ulusal mevzuat ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler kapsamında Amanos dağlarında aralarında ‘’Amanos Kekiği, Kara Kafes Otu, Hava Civa Otu, Loğusa Otu, Sakar Otu, Yoğurt Otu, Mürdümük, Unutma Beni, Emzik Otu, Sabun Otu’’ gibi türlerin bulunduğu 65 endemik flora türü ile Çekirge, Amanos Yılanı, Geyik Böceği ve Dağ Keçisi fauna türlerinin korunduğunu kaydetti. Bakan Ertuğrul Günay, başka bir soruya verdiği cevapta da da Hatay’da ‘’Marka ve Kültür Kentler Projesi’’ kapsamında, St. Pierre Kilisesi ve Payas Kalesi projelerinin bu yıl bakanlığın yatırım programında bulunduğunu bildirdi. Ankara / aa

06.10.2009


 

Burdur’da 6 köyde toplu sağım merkezi kurulacak

KÖY Koop Genel Başkan Yardımcısı Yakup Yıldız, süt üretim merkezi Burdur’da yıl sonuna kadar 6 köyde toplu sağım merkezi kurulacağını bildirdi. Köy Koop Genel Başkan Yardımcısı Yıldız, 24 yıl önce kurulan Köy Koop’un 40 bin üretici ortağı olduğunu belirtti. Burdur’un hayvancılık ve süt üretimi konusunda Türkiye’nin önde gelen illerden olduğunu, yapılan modern tesisler ile sütte bakteri oranını en aza indirme başarısını gösterdiklerini vurgulayan Yıldız, yıl sonuna kadar Burdur merkez ilçesinde 6 köyde toplam 3 milyon liraya mal olacak toplu süt sağım merkezleri kuracaklarını söyledi. Yıldız, Burdur İl Özel İdaresi Müdürlüğü’nün 42 bin lira katkısıyla Mürseller, Kılavuzlar, Küçükalan, Büyükyaka, Kayı ve Pınarbaşı köylerinde yapımına başlanan tesislerde damızlıkların toplu beslenmesi ve toplu sağımı sağlanacak’’ dedi. Burdur / aa

06.10.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.