Kültür-Sanat |
Mevlânâ yolunda 1,5 milyon adım attılar |
SEVGİ, umut ve aşka dikkati çekmek isteyen Ceyda ve Emrah Altuntecim çifti, İstanbul’dan Mevlânâ Celâleddin-i Rumî’nin Konya’daki türbesine doğru başlattıkları yürüyüşü 45 günde tamamladı. Ceyda ve Emrah Altuntecim çifti, ‘’Aşk Yolunda Adım Adım’’ olarak adlandırılan yürüyüş kapsamında, 13 Ağustosta Yenikapı Mevlevihanesi’nden başlayıp her gün ortalama 20-45 kilometre yürüyerek İstanbul, Yalova, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar’ın ardından Konya’ya ulaştı. Konya’da bir otele yerleşen çift, Mevlânâ Müzesi’ni ziyaret etti ve Mevlânâ’nın sandukası başında duâ etti. Emre Altuntecim, Mevlânâ’nın doğumunun 802. yıl dönümü olan 30 Eylül’de Konya’da olmayı planladıklarını ancak düşündüklerinden daha önce Konya’ya geldiklerini söyledi. Eşinin yönetim danışmanı ve iletişim uzmanı, kendisinin de insan kaynakları ve kalite uzmanı olduğunu ifade eden Altuntecim, yürüme fikrinin kendisine, Mevlânâ’ya yürüme fikrinin ise eşine ait olduğunu belirtti. Altuntecim, 45 gün boyunca şehir merkezlerindeki geziler dahil her yere yürüyerek gittiklerini kaydetti.
YÜRÜYEN DEĞİL, YÜRÜTEN ÖNEMLİ Yolculuk sırasında gittikleri her yerde büyük ilgi gördüklerini anlatan Altuntecim, ‘’Her şehirde insanlar bizi sevgiyle karşıladılar. Tabi bu ilgi ve sevgi Hazreti Mevlânâ’ya duyulan sevgiden kaynaklanıyor. Eşimle Karagöz ve Hacivat misali geziyoruz. Karagöz ve Hacivat’a değil, onu oynatan meddaha dikkati çekmek istiyoruz. Yani yürüyene değil, yürüten güce bakmak gerekiyor’’ dedi. Yolculukta başlarından çok sayıda ilginç olay geçtiğini anlatan Altuntecim, şöyle konuştu: ‘’Afyonkarahisar çıkışında köpek sürüsü bize saldırmak için hazırlığa başladı. Bu sırada irice sarı bir çoban köpeği, köpek sürüsünün elebaşısını yere serdi. Sonra dimdik o köpek sürüsünün önünde durarak, önlerine set çekti ve bizi korudu. Bunun dışında Kütahya çıkışında kalacak yer bulamazken Kütahyalı bir dağcı grubu bize dağ başında çadır kurdu, yemek pişirdi. Bu ânı da unutamıyoruz. Yine yolculuk sırasında kıyafetlerimizden dolayı bizi yabancı turist zannedip ‘Hello’ diye selâm verenlere ‘’Aleykümselam’’ diye karşılık verince, çok şaşırıyorlardı.’’
HER BELDEDEN GÜL TOPLADILAR Altuntecim, yürüyüşe başlarken, Mevlânâ’nın 22. kuşaktan torunu ve Uluslararası Mevlânâ Vakfı yöneticisi Esin Çelebi Bayru’nun kendilerine bir gül verdiğini hatırlatarak, ‘’Güzergâhımızdaki bütün beldelerden gül topladık. Onsekizinci ve son gülü de yine Esin Çelebi Bayru’dan aldık. Kuruyan bu gülleri Mevlânâ Müzesi’ndeki gül bahçesine bırakacağız’’ diye konuştu. BİR GÜNDE 47 KİLOMETRE YÜRÜDÜLER Yürüyüşe 13 Ağustos’ta Yenikapı Mevlevihanesi’nden başladıklarını ve 45 gün sonra Konya’ya geldiklerini anlatan Altuntecim, şöyle devam etti: ‘’45 günde şehir merkezlerinde yaptığımız geziler dahil 900 kilometreden fazla yol katettik. İstanbul’dan Konya’ya araçla bizim güzergâhımızdan 800 kilometre, ama bizim şehir içinde gezilerimiz de var. Türbeler ve tarihî mekânları gezmeler var. Buralara da yürüyerek gittik. Bir günde en uzun yürüyüşümüzü Konya’nın Akşehir ile Ilgın ilçeleri arasında 47 kilometre ile yaptık. Yine pedometre (adım ölçer) cihazına göre, İstanbul’dan Mevlânâ Müzesi’ne kadar yaklaşık 1,5 milyon adım attık. Tabi cihazın yüzde 10’luk sapma payını da hesaba katarak bunu söylüyorum. Bu arada eşim Ceyda’nın adımları daha kısa olduğu için o daha fazla adım attı. Türkiye’nin en uzun yürüyen kadını olduğunu düşünüyorum.’’
ÖZEL OLARAK HAZIRLANAN TABANLIKLARLA YÜRÜDÜLER Eşinin ve kendisinin ayak tabanınında rahatsızlıkları olduğunu ifade eden Altuntecim, şöyle devam etti: ‘’Eşimde kavis yüksekliği ben de ise taban çöküklüğü var. Aslında yürümemiz mahsurlu, ama bilgisayarlı bir sistemle zemin üzerinde yürüyerek ayak haritası çıkarttık ve özel bir tabanlık yaptırdık. Bu tabanlık sayesinde oldukça rahat yürüdük. Yalnızca bir çift ayakkabı bu yolculukta yeterli oldu.’’ Altuntecim, yolculuklarının belgesel, kitap ve fotoğraf sergisi halinde sunulacağını, yolcukla ilgili her şeyin ‘’www.askyolunda.com’’ internet sitesinden bulunabileceğini sözlerine ekledi. Ceyda Altuntecim de çok mutlu olduklarını ifade ederek, ‘’45 gün nasıl geçti anlamadık. Rüya gibi geçti. Anlatması çok zor. Bunu yaşayan kişiler olarak birbirimize aktarırken bile zorluk çekiyoruz’’ şeklinde konuştu. |
01.10.2009 |