Güncel |
Terörün altyapısını demokrasi çözer |
Ulusal Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, demokratikleşmenin en önemli rolünün terör örgütünün ideolojik altyapısını çökertmesi olduğunu vurguladı. Laçiner, zayıf demokrasinin bir yandan istismar edilecek sahaları arttırdığını, diğer taraftan hedef kitle ile devlet arasındaki güven ve iletişimi zayıflattığına dikkat çekti. Terörün altyapısını demokrasi çözer
Ulusal Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, demokratikleşmenin en önemli rolünün terör örgütünün ideolojik altyapısını çökertmesi olduğunu vurguladı. USAK’ın internet sitesinde “Demokratikleşme ile terör çözülür mü?” başlığıyla yazı kaleme alan Laçiner, zayıf demokrasinin bir yandan istismar edilecek sahaları arttırdığını, diğer taraftan hedef kitle ile devlet arasındaki güven ve iletişimi zayıflattığına dikkat çekti. Laçiner, terörle mücadelenin teröristle mücadele olmadığını ifade ederek, demokratikleşmenin en önemli rolünün terör örgütünün ideolojik altyapısını çökertmesi, adeta altını oyması olduğunu kaydetti. Fikri meşruiyetini kaybeden, propaganda için kullandığı (istismar ettiği) demokrasi sorunlarının birer birer çözüldüğünü gören terör örgütünün adeta oksijensiz kalmaya başlayacağına işaret eden Laçiner, şöyle devam etti: “Kitleler ile terör örgütü arasındaki köprüler yıkılır, diğer taraftan devlet ile terör mağduru vatandaşları arasında yeni bağlar oluşmaya başlar, mevcut bağlar güçlenir. Elbette terör sadece demokrasi yoksunu ülkelerin sorunu değildir ve demokratik ülkelerde de yaşanmış ve yaşanan bir sorundur. Ancak gelişmiş demokrasilerde terörün kitleselleşmesi ve kronikleşmesi oldukça zordur. Eğer demokratik haklar ülkenin her tarafından aynı kalitede uygulanıyorsa terör yine de ortaya çıkabilir, fakat yayılması güçtür. ”
BU MÜCADELEYİ SABREDEN KAZANIR Demokrasilerde, demokrasiden dolayı bir kitlesel ve kronik terör ortaya çıktığını söyleyebilmenin kolay olmadığını kaydeden Laçiner, yazısında şu ifadelere yer verdi: “Terör olaylarının hiçbiri demokrasi fazlalığından doğmadı. Devlet-vatandaş ilişkilerindeki adaletsizlikler ve genel olarak demokrasi eksikliği de terörün ortaya çıkma, yayılma ve kronikleşme eğilimlerini arttırdı. Sadece demokratikleşme ile terör mücadelesi olmaz, ancak demokratikleşmesiz de terörle mücadele mümkün değil. Demokrasinin terörü azdırmasından, hatta ayrılıkçı hedeflerin gerçekleşmesine katkıda bulunmasından korkuluyorsa bu durumda denklemin sadece demokrasi-terör ilişkisi olarak kurulmaması gerekir. Teröristle mücadelede sağlanacak nispi başarılar terörün bittiğini göstermeyeceği gibi terörle mücadelede atılacak doğru adımlar da kısa vadede teröristle mücadelede hızlı sonuçlar vermeyebilir. Terörle mücadelede en ölümcül eksiklik sabırsızlıktır. Bu mücadeleyi sabreden kazanır. Bu nedenle terör örgütleri devletlerin ve toplumların sinir uçlarına oynarlar. Devletin risk alamama yönünü istismar eden örgütler en hassas dönemlerde sabır testleri yaparlar. Sabır testlerinden geçemeyen devletler eski hatalarına daha ağır bedeller ödeyerek geri dönerler.” |
16.09.2009 |