Haberler |
AÇILIMA KARŞI ÇIKTI, SEVR HATIRLATMASI YAPTI |
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, ‘’Cumhuriyet ve Demokrasiyi birbirinden ayırmaya, üniter devlet yapısının güvencesi olan temel değerleri yıpratmaya yönelik düşünceleri doğru bulmadıklarını’’ belirterek, ‘’Vatan, millet sevgisi, ilkel, modası geçmiş bir duygu değil, özgürlükçü demokrasinin ve toplumların geleceğinin de vazgeçilmez güvencesidir’’ dedi. HAKİMİYET MECLİSTE DEĞİL, YETKİ PAYLAŞIYORUZ
Gerçeker, HSYK’ya, Adalet Bakanının başkanlık etmesinin yargı bağımsızlığını zedeleyen bir olgu olduğunu, yürütme erkinin içinde bulunan Adalet Bakanlığı Müsteşarının kurulun doğal üyesi olmasının da yargı bağımsızlığı ilkesi ile bağdaşmadığını ileri sürdü. Gerçeker, anayasada, egemenlik yetkisinin yasama organında toplanmadığını savundu.
Yargı, ‘Açılım’a karşı
YargItay Başkanı Hasan Gerçeker, ‘’Cumhuriyet ve Demokrasiyi birbirinden ayırmaya, üniter devlet yapısının güvencesi olan temel değerleri yıpratmaya yönelik düşünceleri doğru bulmadıklarını’’ belirterek, ‘’Vatan, millet sevgisi, ilkel, modası geçmiş bir duygu değil, özgürlükçü demokrasinin ve toplumların geleceğinin de vazgeçilmez güvencesidir’’ dedi. Yargıtay Konferans Salonu’nda yeni adli yılın başlaması dolayısıyla düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleri ile Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın bazı üyeleri katıldı. Yargıtay Başkanı Gerçeker, 2009-2010 adli yıl açış konuşmasında, ‘’Cumhuriyet ve Demokrasi’’ kavramları üzerinde durdu. Son zamanlarda kamuoyunda Cumhuriyet ve Demokrasi kavramları konusunda yoğun tartışmalar olduğunu, insanlık tarihinin en önemli temel taşları olan bu kurumların sanki birbirine karşıtmış gibi gösterildiğini belirten Gerçeker, Cumhuriyetçiliğin, ‘’katı bir devletçilik anlayışı olarak demokrasiyi yok edici bir fonksiyonu bulunduğunun’’ söylendiğini kaydetti. Gerçeker, ‘’Aslında toplumun, tüm bireylerin, üniter devlet yapımızın güvencesi olan bu kurumun yıpratılmaya çalışıldığı da üzüntü ile izlenmektedir’’ dedi. Geçmişini çok iyi bilmeyen toplumların geleceğine çok güçlü ve güvenli bir biçimde bakmasının mümkün olmayacağını vurgulayan Gerçeker, şöyle devam etti:’’Bu topraklarda barış ve kardeşlik duygusu içerisinde asırlardır birlikte yaşayan, ülkenin bağımsızlığı ve kurtuluşu için birlikte omuz omuza, kanı, canı pahasına mücadele ederek bir millet oluşturan insanlar, yine aynı duygularla, bu çok zor koşullarda kurulmuş bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devletini koruyup, kollayarak, ülkenin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üzerinde tutacaklardır."
MONDROS VE SEVR HATIRLATMASI
GERÇEKER, şunları kaydetti:’’Demokrasi ve Cumhuriyet anlayışı birbirini tamamlayıcı ve birbirinden ayrılmaz iki unsur olarak, hem toplumun hem de toplumu oluşturan bireylerin temel güvencesi biçiminde günümüze kadar gelişimini sürdürmüştür. Özgürlük ve demokrasi Cumhuriyet sistemi içerisinde birbirinden ayrılmaz, birbiri ile özdeşleşmiş unsurlardır. Özgürlükler, tarihsel sürece baktığımızda çok güç ve çok uzun süren mücadelelerden sonra elde edilebilmişlerdir. Cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu, bu günlere nasıl gelindiğini ve Cumhuriyetimizin değerini, yüce bir ulusun tarih sahnesinden nasıl silinmek istendiğini anlamak için Mondros ve Sevr’i çok iyi bilmek, Lozan Antlaşması ile bir ülkenin yoktan nasıl var olduğunu çok iyi görmek gerekmektedir.’’ Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK), Adalet Bakanının başkanlık etmesinin yargı bağımsızlığını zedeleyen bir olgu olduğunu, yürütme erkinin içinde bulunan Adalet Bakanlığı Müsteşarının kurulun doğal üyesi olmasının da yargı bağımsızlığı ilkesi ile bağdaşmadığını söyledi. |
08.09.2009 |