Haberler |
NÖBETTE UYUMANIN CEZASI, BOMBAYLA ÖLÜM |
17 Ağustos'ta Elazığ'ın Karakoçan İlçesi Koçyiğitler Piyade Taburunda, el bombasının patlaması sonucu dört askerin şehit olduğu olayla ilgili olarak dehşet verici bir iddia ortaya atıldı. Taraf gazetesinin haberine göre, bombayı pimi çekilmiş olarak askerin eline veren kişi, komutanı. Gerekçe de, söz konusu askerin, nöbette uyuduğu ve zimmetindeki bombaya sahip çıkamadığı için cezalandırılması. 45 DAKİKA PİMİ ÇIKARILMIŞ BOMBAYLA DOLAŞTI
İfade tutanaklarına dayandırılan haberde, komutanı olan teğmenin “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” dediği cezalı asker 45 dakika boyunca elinde bombayla dolaştığı ve iki defa pimi istemesine rağmen komutanının vermediği, sonra da elleri terlediği için bombanın patladığı belirtildi. Elazığ Valisi Muammer Erol, olayın “kaza” olduğunu söylemişti. |
27.08.2009 |
İşte kardeşlik belgesi |
1 Kasım 1919'da başlayan Fransız işgali sırasında Şanlıurfa’da 150 bin Kürt ve Türk vatandaşın, düşmana karşı birlikte mücadele edeceklerine dair bir belgeyi Osmanlı hükümetine gönderdiği ortaya çıktı. Belgeyi, Tarihçi Cezmi Yurtsever Osmanlı arşivlerinden bularak gün yüzüne çıkarttı. osmanlidan asla ayrilmayiz
Müftü, Belediye Başkanı ve yörenin tanınmış Türkmen ve Kürt aşiretlerinin imzalarının bulunduğu belgede, “Yedi yüz yıldır mensup olmakla iftihar ettiğimiz Osmanlının adalet ve şefkat kanatları altından ayrılmamak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağız” deniliyor. HÜKÜMETİN ‘demokratik açılım’ süreci tartışmalarla ilerlerken, Fransız işgali sırasında Şanlıurfa’da 150 bin Kürt ve Türk vatandaşın, düşmana karşı birlikte mücadele edeceklerine dair bir belgeyi Osmanlı hükümetine gönderdiği belirtildi. Kürt ve Türk kardeşliğini gösteren belgeyi Osmanlı arşivlerinden bulan Tarihçi Cezmi Yurtsever, Şanlıurfalı Türkler ve Kürtlerin Fransız işgali esnasında ortak bir dilekçeye imza atarak, düşman entrikalarına karşı birlikte mücadele edeceklerini ve ayrılık içinde olmayacaklarını açıklayan bir belgeyi Osmanlı yönetim merkezi İstanbul’a gönderdiklerini kaydetti. Belgenin altında Urfa Müftüsü, Belediye Başkanı ve yörenin tanınmış Türkmen ve Kürt aşiretlerinin imzalarının bulunduğunu aktaran Yurtsever, adı geçen tarihî belgenin Osmanlı’nın çöküşü ve düşman işgali esnasında bile Türk-Kürt ayrılıkçılığının olmadığını göstermesi bakımından da anlamlı olduğunu vurguladı. Günümüzde de her iki toplumu birbirinden ayırmak isteyenler için de tarihî gerçekleri hatırlatmakta yarar olduğunu dile getiren Yurtsever, belgenin Osmanlı arşivinde “HR. SYS. 2555-1/17” kod adıyla yer aldığını ifade etti. İŞTE 150 BİN KİŞİNİN ORTAK DİLEKÇESİNDE YAZILANLAR “Urfa’dan Harbiye Nezareti’ne gönderilen telgraftır. Yedi yüz yıldan beri mensup olmaktan gurur duyduğumuz ve hiçbir zaman adalet ve şefkatli kanatları altından ayrılmak istemediğimiz Osmanlılıktan ümidimizi kestirecek haberler duyuyoruz. Kilikya’ya ilhak ve Osmanlılıktan ayırmaya çalışanların tam anlamıyla bir hayal kırıklığına uğrayacaklarında hiç şüphe yoktur. Urfa livasında yaşayan biz Türk ve Kürt beyleri el altından yapılan bu çeşit entrikalara rağmen şu ana kadar metanet ve sükûnetimizi korumaktaysak da şu sıralar bazı İngiliz subaylarının tekrar eden temaslarından cesaret alan ve aslında sürekli eşkıyalık yapan sabıkalı Suruçlu Basravî ile birkaç kişiden oluşan yandaşlarının kışkırtmasıyla saldırı ve katliâma kalkışmaları kamuoyumuzu kötü etkilediğinden bu olayları kınıyoruz. Şu anda Osmanlı kalmak arzusunda olduğumuzu, bu uğurda gereken hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızı, tüm samimiyet ve içtenliğimizle yüz elli bin kişi adına arz ediyoruz”. Osmaniye / cihan |
27.08.2009 |
İftarda gösteriş olmaz |
DİYANET İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Dr. Yaşar Yiğit, “İftar sofraları, çok şaşalı, gösterişli, başka insanların üzülmesine neden olacak düzeyde olmamalı” dedi. İsrafın ne zaman olursa olsun haram olduğunu dile getiren Yiğit, “Bu kutsal adına yapılsa da haramdır. Sofralar, çok aşırıya kaçmamak koşuluyla, imkânlarımız ile doğru orantılı olmalı. Dinimiz her türlü aşırılığı yasaklamıştır” diye konuştu. Dr. Yaşar Yiğit, Cihan Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, orucun bir paylaşım olduğuna, İslâm dinini temel öğretilerinin de paylaşım üzerine kurulduğuna dikkat çekti. Ramazan’da bir tas çorba ya da bir parça ekmeği bile paylaşma özverisinin gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan “İftar sofralarına bu anlamda yeni bir ivme ve işlerlik kazandırmak durumundayız.” diye konuştu. Yiğit, “Belki eskisi kadar evlerimiz buna uygun değil. Ama şartları biraz zorlayarak, komşularımız ve yakın diyalog içinde olduğumuz insanları, bir parça ekmek, bir çanak çorbayla da olsa iftar ettirelim. Paylaşma özverisini hem kendimiz kazanmalı, hem de diğer insanlara bunu bir mesaj olarak vermeliyiz.” şeklinde konuştu. Yiğit, iftar sofralarının sadece açlığın giderildiği bir yer değil, sevginin paylaşıldığı, birlikteliğin perçinlendiği yerler olması gerektiğini aktardı. İslâm’ın tertip ettiği her organizasyonda mutlaka bir arka plan olduğuna vurgu yapan Yiğit, “ İslâm dini iftar sofrasını önemsiyorsa, burada asıl önemsediği yemekten ziyade insanların bir araya gelerek kederlerini paylaşabilmeleri, dertlerini dinleyebilmeleri. Aslında amaç budur. Oruç, İmsaktan iftara kadar aç durma eğitimi değildir. Oruç, kendimizi frenleyen, irademize ve nefsimize hakim oluşumuzu ifade eder” dedi. Ankara / cihan |
27.08.2009 |
Vergi düşsün, tavan sürsün |
TESK Genel Başkanı Palandöken akaryakıt sektöründe iki ay önce başlatılan tavan fiyat uygulamasına son verilmesine ilişkin isteklerin yersiz olduğunu belirterek, akaryakıtta verginin düşmesi ve tavan fiyat uygulamasının devam etmesi gerektiğini ifade etti. TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken akaryakıt sektöründe iki ay önce başlatılan tavan fiyat uygulamasına son verilmesine ilişkin isteklerin yersiz olduğunu belirterek, akaryakıtta verginin düşmesi ve tavan fiyat uygulamasının devam etmesi gerektiğini ifade etti. Palandöken yaptığı yazılı açıklamada, vergi arttıkça tüketimdeki azalışa paralel olarak vergi gelirlerinin düşeceğine dikkat çekti. ‘’Yıllardır serbest piyasa uygulaması sonucu kamyoncu, dolmuşçu, servis araçları ve taksici esnafı yüksek fiyat ve vergiler nedeniyle süründürülmüştür’’ diyen Palandöken, şunları kaydetti:’ ’Akaryakıtta vergi düşmeli ve tavan fiyat uygulaması devam etmeli. 72 milyonu doğrudan ilgilendiren bir ürünün fiyatı serbest kalmamalı ve mutlaka devletin kontrolünde olmalıdır. Yüksek kazanmaya alışanlar artık biraz daha az kazansınlar. Her halde az kazanmak bitme anlamına gelmez.’’ Ankara / aa |
27.08.2009 |
ABD İstanbul Başkonsolosu'ndan Türkçe ramazan mesajı |
İftar yemeğinde hazır bulunan ABD İstanbul Başkonsolosu Sharon Wienerron da Türkçe yaptığı konuşması dâvetlilerden büyük alkış aldı. Ramazan aynın öneminden söz eden Wiennerron, “Bize gösterilen Türk konukseverliği için minnettarız. Ramazan ayı bu konukseverliği daha iyi yansıtıyor. Burada bulunanlar olarak, hangi dinden olursak olalım Ramazan ruhunu daima yansıtmalıyız” diye konuştu. Wienerron sözlerini, “Hayırlı Ramazanlar, Allah kabul etsin” sözleriyle bitirdi. İSAK HALEVA: BU TABLO BENİ EYECANLANDIRDI Dİğer dinlerin temsilcileri adına konuşan Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva da barış mesajları verdiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu güzel tabloyu görüp de heyecanlanmamak mümkün değil. Bu tabloyu çok arıyoruz. Bu tablodan, gelecek nesillerin örnek almasını istiyorum. Duâm şu ki; gelecek nesiller sizden örnek alsın size benzesin bu manzara Türkiye’nin her yerini sarsın.” |
27.08.2009 |
Boğaza köprü değil, tüp geçit yapılsın |
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da yapılması gündeme gelen Üçüncü Boğaz Köprüsü ile ilgili bir soru üzerine köprü değil, tüp geçit yapılmasından yana olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “Ulaşım sorunun çözülmesini, sadece İstanbullular değil, ülkede yaşayan her yurttaş ister. Ama sorun, bu sorunun nasıl çözümleneceğindedir. Birinci köprü yapıldı. İnsanlar, birinciyi yaparsanız ikinci köprü ihtiyacı doğacak dediler. İkincisi yapıldı, bir süre sonra üçüncüsünün yapılması isteği doğdu. Oysa, uzmanların en başından beri dile getirdiği, çevreyi bozmayan, daha kısa sürede daha çok kişinin taşınmasını öngören model, tüp geçittir. Bu konuda da bir adım atıldı, ama 3. köprüyü yapmak İstanbul’un ciğerlerini yok etmek gibi bir şey. Çünkü İstanbul’un Kuzey’inde orman alanları var ve eğer oradan geçerse, o yolun kent içi bağlantıları ortaya çıkacaktır. Bir süre sonra da orası olağan üstü bir rant alanı olacaktır. Bir anlamda da bunun gizli kapaklı bir biçimde uygulamasını görüyoruz” diye konuştu. Balıkesir / cihan |
27.08.2009 |
Meclis Başkanı Şahin'in ilk resmî ziyareti KKTC'ye |
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ilk resmî ziyaretini bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yapacak. KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer’in davetlisi olarak beraberindeki heyetle KKTC’ye bir günlük resmi ziyaret gerçekleştirecek olan Şahin, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile görüşecek. Şahin, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Bozer, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ve KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile de bir araya gelecek, Dr. Fazıl Küçük’ün kabri ile Boğaz Şehitliği’ni ziyaret edecek. TBMM Başkanı Şahin, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Bozer’in vereceği akşam yemeğinden sonra Ankara’ya dönecek. Şahin’e ziyaretinde, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil de eşlik edecek. Ankara / aa |
27.08.2009 |
Kenton Revani, sofraları tatlandıracak |
Kenton, Ramazan ayında geleneksel lezzetlerden biri olan Revani ile iftar sofralarında yerini alacak. Hazır tatlı olarak sunulan Kenton Revani, her evde bulunan basit birkaç malzeme eklenip 30 dakika gibi kısa bir pişirme süresi sonunda ikrama hazır hale geliyor. Üzerini fındık, fıstık, Hindistan cevizi gibi farklı malzemelerle süsleyip sunabileceğiniz Kenton Revani, bu Ramazan ayında sofraların vazgeçilmez lezzetlerinden biri olacağa benziyor. İstanbul / Yeni Asya |
27.08.2009 |
İki öğrenciden biri tıp fakültesini kazandı |
Adana Anadolu Lisesinden bu yıl mezun olan ve ÖSS sonucuna göre tercih yapan her iki öğrenciden biri tıp fakültelerine yerleşmeye hak kazandı. Lise Müdürü Hasan Kazan, ÖSS başarısının artması için fen bilimleri alanındaki öğrencilere seçmeli ders olarak tarih ve coğrafya, Türkçe-Matematik alanındaki öğrencilere fizik, kimya ve biyoloji seçmeli dersleri sunduklarını anlattı. Kazan, şunları söyledi: ‘’Bu yıl mezun olan 163 öğrenciden 119’u tercih yaptı ve bunlardan 58’i tıp fakültelerini kazandı. Bununla birlikte 12 öğrencimiz daha diş hekimliği, eczacılık gibi sağlık alanlarındaki bölümlere yerleşme başarısı gösterirken 35 öğrencimiz Türkiye’nin en saygın üniversitelerinin mühendislik-mimarlık, 5 öğrenci ise hukuk fakültelerinin öğrencisi olacak.’’ Adana / aa |
27.08.2009 |
Saçını, 37 bin 500 liraya kestiriyor |
DünyanIn en zengin insanlarından Brunei Sultanı’nın saçını 15 bin sterline (yaklaşık 37 500 TL) kestirdiği bildirildi. İngiliz gazetelerinde yer alan habere göre, Sultan, 16 yıldır saçını kestirdiği Londra’nın Dorchester Oteli’nin berberi Ken Modestou’yu bu ay başında Brunei’ye getirdi. Ancak domuz gribi salgınından korkan Sultan, 11 bin sterlin (27 bin 500 TL) ödeyerek, berberinin uçakta diğer yolcularla temas etmeden lüks mevkide seyahat etmesini sağladı. Sultan, normalde bir müşteriden 30 sterlin (75 TL) alan ve Brunei'ye gitmek için 11 bin kilometre yolculuk yapan Modestou’ya saç kesimi için her seferinde binlerce sterlin ödüyor. Sultan’ın kişisel serveti 12 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. |
27.08.2009 |
İlâçların kötüye kullanımı arttı |
Dİkkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ilâçları alarm veriyor. ABD’de son 8 yılda ilâçların kötüye kullanımında yüzde 76 artış gözlendi. Uzmanlar, “kafayı bulmak” veya zihni açmak için Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ilâçlarını kullanan çocukların, bu ilâçların bilinçsiz kullanımının, aralarında ajitasyon, hızlı kalp çarpıntısı, tansiyonun aşırı derecede yükselmesinin de bulunduğu, ciddî, bazen hayati tehlikesi bulunan semptomlara yol açabileceğinin farkında olmadıklarının altını çizdi. Pediatrics dergisin yayımlanan bilimsel çalışma, ABD’de son 8 yılda bu ilaçların kötüye kullanımında yüzde 76 oranında artış görüldüğünü ve bununla ilgili olarak 4 ölüm vakasına rastlandığını ortaya koydu. Chicago / aa |
27.08.2009 |
Tarlaları 'güneş' sulayacak |
Adana’da güneş enerjisi panelinden elde edilen elektrikle tarla sulaması projesi hayata geçti. Projeyi hayata geçiren firmanın genel müdürü Özen Özer, güneş enerjisiyle elde edilen elektrik akımıyla su pompasını çalıştıracak sistemi Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Kurtuluş Köyünde bir çiftçinin çilek bahçesine kurduklarını sonra yakınından geçen sulama kanalından suyun başarıyla tarlaya çekildiğini söyledi. Güneş enerjisinden elde edilen elektrikle sulamanın çok ekonomik olduğunu anlatan Özer, sistemin evde de rahatlıkla kullanılabileceğini kaydetti. Adana / aa |
27.08.2009 |
6 milyon kişi sigaradan ölecek |
Amerİkan Kanser Derneği’nin sigara raporunda göre, gelecek yıl sigara sebebiyle 6 milyon kişi ölecek. 20 yüzyılda sigaraya verilen kaybın 100 milyon kişi olduğu, radikal tedbirlerin alınmadığı takdirde bu yüzyılda sayının 1 milyarı bulacağı kaydedildi. Sigaranın her 10 ölümden birinin sebebi olduğunu belirten rapor, akciğer kanserinden ölme riskinin sigara içen erkeklerde içmeyenlere oranla 23 kat kadınlarda ise 13 kat daha fazla olduğunu belirtiyor. Bir başka bulgu da, Sigara içenlerin içmeyenlere oranla ortalama 15 yıl daha erken hayata veda etmesi. Yaklaşık 1 milyar sigara kullanıcısının yüzde 35’i zengin, yüzde 50’si ise gelişmekte olan ülkelerdeki erkekler iken, 250 milyon kadın ise her gün sigara içiyor. Bunların yüzde22’si gelişmiş ,yüzde 9’u ise gelişmekte olan ülkelerden. Çin’e ayrı bir yer ayrılan raporda, bu ülkedeki erkeklerin yaklaşık yüzde 60’ının sigara içtiği, 50 milyon Çinli çocuğun önümüzdeki yıllarda sigara sebebiyle öleceğinin tahmin edildiği kaydedildi. |
27.08.2009 |