Haberler

Spekülatörlerin oyunu bozuldu

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayı öncesinde yaptıkları uyarıların etkisini gösterdiğini belirterek, oluşan kamuoyu tepkisi sonucu spekülatörlerin oyununun bozulduğunu belirtti.

Bayraktar, uyarılar sonucu piliç, pirinç ve pide gibi ürün ve gıdalara zam yapılmadığını ve indirime gidildiğini belirtirken, bazı ürünlerde küçük artışlara rağmen daha fazla artışın önüne geçildiğini söyledi.

Türkİye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde yaptıkları uyarıların etkisini gösterdiğini belirterek, oluşan kamuoyu tepkisi sonucu spekülatörlerin oyununun bozulduğunu, piliç, pirinç ve pide gibi ürün ve gıdalara zam yapılmadığını ve indirime gidildiğini söyledi.

Şemsi Bayraktar, birlik binasında düzenlediği basın toplantısında, halkın ürün ve gıdalardaki fiyat değişimleri ve spekülatif hareketlerden mağdur olmaması için Ramazan öncesinde yaptıkları uyarıların etkili olduğunu kaydetti. Yapılan uyarıların ardından çeşitli kesimlerden konu ile ilgili açıklamaların ardı ardına geldiğini anlatan Bayraktar, şöyle devam etti:

‘’Beyaz et sektöründe faaliyet gösteren firmalarca, piliç eti fiyatlarında yüzde 20 zam yapıldığı yönündeki gazete haberlerinin kamuoyunda oluşturduğu tepki sonrasında, bazı firmalar piliç etine zam yapmayı düşünmediklerini belirtmiştir. Bir pirinç firmasının Yönetim Kurulu Başkanı, tüketimi arttırmak için indirime gideceklerini, Fırıncılar Federasyonu Başkanı bu yıl Ramazan ayında pide fiyatlarına ilk kez zam yapmayacaklarını ve pidenin geçen yılki fiyattan satılacağını duyurmuştur. Toprak Mahsulleri Ofisi, kendilerince belirlenen satış fiyatlarından satmak şartıyla marketlere ürün verdiklerini ve Ofis olarak gıdada spekülatif fiyat artışlarına hiçbir şekilde izin vermeyeceklerini açıkladı. Ayrıca, Maliye Bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın da ortak hareket edeceği, Gümrük Müsteşarlığı;nın, Ramazan ayı öncesinde ithal edilen ürünlere ilişkin kontrollerini artıracağına ilişkin açıklamaların gazetelerde yer aldığını hatırlatan Bayraktar, Tüketiciler Birliği Genel Başkanının da Ramazanda zam yapanları açıklayacaklarını ilan ettiğini aktardı. İlgili kuruluşların görevlerini yaptığına dikkati çeken Bayraktar, tavuk ve kuzu eti fiyatlarında sırasıyla yüzde 1,3 ve yüzde 0,6 oranında çok cüzi bir artış görülse de TZOB’un uyarıları sonucunda fiyatların daha fazla artmasının engellendiğini söyledi. Ankara / aa

17.08.2009

Sessiz yıllar depremi unutturdu

Avrupa Âcil Tıp Birliği Başkan Vekili Dr. Rodoplu, 17 Ağustos 1999’da yaşanan ve 20 binden fazla insanın öldüğü Marmara depreminin üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatarak, ‘’Aradan geçen sessiz yıllar depremi ve etkilerini unutturdu’’ dedi.

ÂCİLEN TEDBİR ALINMASI LÂZIM

Dr. Rodoplu, yaşanan büyük depremden sonra harekete geçirilen bilgilenme, bilinçlenme ve hazırlık çalışmalarının şimdi tamamen yok olduğunu belirterek, acilen tedbir alınması gerektiğini hatırlattı. AVRUPA Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Dr. Ülkümen Rodoplu, Marmara depreminin üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatarak, ‘’Aradan geçen sessiz yıllar depremi ve etkilerini unutturdu’’ dedi. Dr. Rodoplu, yaptığı açıklamada, 17 Ağustos 1999’daki Marmara depreminde 20 binden fazla insan öldüğünü, 50 bin kişinin yaralandığını hatırlattı. Aradan geçen sessiz yılların hem kişilere hem de yöneticilere depremi ve etkilerini unutturduğunu belirten Dr. Rodoplu, depremden sonra harekete geçirilen bilgilenme, bilinçlenme ve hazırlık çalışmalarının şimdi tamamen yok olduğunu söyledi. Depremlere hazırlık çalışmalarının en önemli bölümünü bireylerin bilinçlenmesi ve kişisel hazırlıklarının oluşturduğunu ifade eden Rodoplu, doğru bilgilenme ve hazırlığın depremden sonra ortaya çıkan ölü ve yaralı sayısını azalttığını kaydetti. “ZAMAN ZAMAN TATBİKAT YAPIN’’ İnsanların bulundukları her ortamda deprem anında ne yapacaklarını, nereye kaçacaklarını önceden düşünmesi gerektiğini vurgulayan Rodoplu, “Eylem planınızı ailenin diğer bireyleriyle de paylaşın, zaman zaman tatbikat yapın’’ dedi. Deprem sonrası profesyonel yardım gelene kadar geçen zamanın insan yaşamı için çok önemli olduğunu ifade eden Rodoplu, ‘’altın saatler’’ denilen bu zaman diliminde temel ilk yardım uygulamalarının önem taşıdığını kaydetti. Evlerde ve iş yerlerinde deprem çantası hazırlanmasını öneren Dr. Rodoplu, kolay ulaşılabilecek yerde tutulması gereken deprem çantasında ilaçlar, gözlük, kredi kartı, kişisel temizlik malzemeleri, yedek pilleriyle transistörlü radyo, düdük, yedek pilleriyle ışık kaynağı, ayakkabı, para, önemli telefon numaraları ve önemli evrakın bulundurulması gerektiğini belirtti. İzmir / aa Acının 10. yılı MERKEZ üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 10 yıl geçti. Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova’da büyük can ve mal kaybı ile yıkıma sebep olan depremde resmî verilere göre 17 bin 480 kişi vefat ederken on binlerce kişi yaralandı. Marmara Depremi’nden en çok etkilenen Kocaeli’nde 9 bin 477 kişi vefat etti, 9 bin 881 kişi yaralandı. Depremde, 35 bin 180 konut, 5 bin 770 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. 40 bin 757 konut, 6 bin 57 iş yeri orta, 45 bin 86 konut ve 6 bin 128 iş yeri de hafif hasarlı olarak kayıtlara geçti. Depremin ardından yaralar sarılıp, şehirler yeniden kurulurken, hasarlı binalarla ilgili sorunlar tam anlamıyla çözülemedi. İl genelinde, aradan 10 yıl geçmesine rağmen yıkım programında ancak içinde yaşayanlar olduğu için yıkılamayan 37 bina bulunuyor. Ankara / aa

17.08.2009

İstihdam projeleri hayata geçiyor

Türkİye İş Kurumu (İş-Kur), istihdam projelerini tek tek hayata geçiriyor. Küresel ekonomik krizden etkilenenlere yeni iş kapıları açmak için istihdam paketi kapsamındaki projelere hız verilirken, bu çerçevede, meslek edindirme, kamu yararına çalışma ve kendi işini kurma programları uygulanıyor.

Edinilen bilgiye göre İş-Kur, istihdam paketi kapsamında istihdam tedbirlerini yaygınlaştırmaya başladı. Kurum, ulusal ve uluslararası kaynaklarla geliştirdiği bu projelerle işsizlik sorununun çözümüne katkı sağlamayı ve krizi fırsata çevirerek, yeni iş imkanları oluşturmayı amaçlıyor.

Projeleri hayata geçirmek için Türkiye genelinde 81 ilde yoğun bir şekilde uygulama sürecini devam ettiren kurum, iş gücüne meslek edindirme ve mesleğini geliştirme ile kamu yararına çalışma, staj ile kendi işini kurma programlarını sürdürüyor. Uluslar arası kaynakların kullanıldığı projelerde, hibeler, katılım öncesi mali yardımlar ve fonlardan yararlanılıyor. Bu kaynaklarla gerçekleştirilen projeler arasında, istihdamda dezavantajlı gruplar olarak tanımlanan gençlere ve kadınlar ile uzun süreli işsizlere yönelik proje çalışmalar da bulunuyor.

DOKTORA YAPAN DA BAŞVURUYOR

Yetkililerin verdiği bilgiye göre, bu dönemde, küresel ekonomik kriz ve hizmet sunum biçimindeki değişiklik sebebiyle kurumdan beklentiler de arttı.Bu durum iş başvuru sayısına yansıdı ve bu rakamı son yıllardaki en yüksek seviyeye ulaştırdı. Son 1 yıllık süreçte vasıfsız elemandan doktora yapanlara kadar, 1 milyon 600 bin kişi kuruma iş başvurusunda bulundu. Kurum şu anda yaklaşık 300 bin kişiye işsizlik ödemesi yaparken, sağlık primleri hariç ayda yaklaşık 100 milyon lira da işsizlik sigortası ödüyor. Öte yandan, 150-160 bin kişi civarında kişi de kısa çalışma ödeneği uygulamasından yararlanıyor. Ankara / aa

17.08.2009

Bursa’nın enerjisi rüzgâr olacak

BursalI Mühendis ve Mimarlar, şehrin enerji kaynaklarının doğru kullanılması ve alternatif enerji kaynaklarının devreye sokulması amacıyla Rüzgâr Enerjisini incelemeye aldı.

Bursa Mühendis ve Mimar İşadamları Derneği (BUMİAD), şehrin enerji kaynaklarının doğru kullanılması ve alternatif enerji kaynaklarının devreye alınması için Bandırma’daki Rüzgâr Enerji Santralleri’nde incelemelerde bulundu. BUMİAD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Özaslan Türkiye’de yaklaşık 13 yıldan bu yana kullanılmaya başlanan rüzgâr enerji santrallerinin, rüzgâr zengini olan Türkiye’nin birçok bölgesinde sür'atle yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Bursa / cihan

17.08.2009

88 bin 602 kontenjan boş

ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre birçok üniversitede kontenjanlar doldu. ÖSYM, 2009-ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre boş kalan üniversite kontenjanlarını internet sitesinde yayınladı.

Buna göre, üniversitelerin 26 bin 643’ü lisans ve 61 bin 959’u önlisans programları olmak üzere toplam 88 bin 602 kontenjanında boşluk bulunuyor. ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre, lisans programı bulunan Boğaziçi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün tüm programları doldu. Galatasaray, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Eskişehir Osman Gazi, Yıldız Teknik, Mardin Artuklu, Batman, Şırnak üniversitelerinin ise hem lisans hem de önlisans programlarında boş kontenjan kalmadı.

Sadece lisans programlarında boş kontenjan kalmayan üniversiteler arasında Dokuz Eylül, Ege, Gazi, Muğla, Uludağ, Düzce, Mehmet Akif Ersoy, Adıyaman, Amasya, Karamanoğlu Mehmetbey, Ağrı İbrahim Çeçen, Siirt, Çankırı Karatekin, Artvin Çoruh, Bilecik, Bitlis Eren, Kırklareli, Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Iğdır, Yalova üniversiteleri bulunuyor. Anadolu, Hacettepe, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, ODTÜ, Haliç, Işık, Yeditepe, Ufuk üniversitelerinin ise önlisans programlarında boşluk kalmadı. Vakıf üniversiteleri arasında kontenjanlarında boşluk bulunmayan üniversiteler ise Sabancı, İstanbul Bilim, Acıbadem, Piri Reis üniversiteleri ile İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı, Kavram Eğitim Vakfı olarak belirlendi. Devlet, vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversiteler arasında kontenjanlarında en çok boşluk bulunan üniversiteler içinde 5 bin 128 boş kontenjan ile İstanbul Aydın Üniversitesi, 2 bin 964 boş kontenjan ile Yakın Doğu Üniversitesi, 2 bin 958 kontenjan ile İstanbul Arel Üniversitesi, 2 bin 905 boş kontenjan ile Girne Amerikan Üniversitesi, 2 bin 868 boş kontenjan ile Doğu Akdeniz Üniversitesi, 2 bin 818 boş kontenjan ile Beykent Üniversitesi, 2 bin 793 boş kontenjan ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2 bin 571 boş kontenjan ile Okan Üniversitesi, 2 bin 570 boş kontenjan ile Süleyman Demirel Üniversitesi, 2 bin 528 boş kontenjan ile Konya Selçuk Üniversitesi, 2 bin 219 boş kontenjan ile Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2 bin 208 boş kontenjan ile Mersin Üniversitesi bulunuyor.

Koç ve İstanbul Özyeğin üniversitelerinin ise sadece birer kontenjanın boş olduğu belirlendi. Ankara / aa

17.08.2009

Canımızı çok sevmiyoruz

Beyoğlu’nda, alt geçit yerine yol ortasındaki parmaklıkların açık bırakılan kısmından karşıya geçmeye çalışan 66 yaşındaki şahsa otomobil çarptı. Acılar içinde yerde kıvranan şahıs ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tarlabaşı Bulvarı Taksim istikametinde 66 yaşındaki Feyat Kaplan, yolu ayıran demir parmaklıkların açık bırakılan bölümünden geçmek istedi. Bu sırada hızla gelen 34 AR 0699 plâkalı otomobil Feyat’a çarptı. Aldığı darbeyle yere yığılan Feyat, acılar içinde kıvrandı. Feyat, ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Öte yandan, yetkililerin kaçak geçişlere davetiye çıkaran bölümü kapatmak yerine “Can güvenliğiniz için alt geçitleri kullanınız” tabelâsı asması vatandaşların tepkisine sebep oldu. Kazaya rağmen geçiti kullanan bir vatandaş, “Buradan geçilmesi istenmiyor, niçin kapatılmıyor? Biz de canımızı çok sevmediğimiz içindir ki burayı kullanıyoruz.” diyerek hem yetkillileri eleştirdi, hem de öz eleştiri yaptı. Bu arada, bazı vatandaşların kazaya rağmen aynı bölgeden geçmeleri dikkatlerden kaçmadı. İstanbul / cihan

17.08.2009

Çocuklar için idrar kaçırma polikliniği açıldı

AKDENİZ Üniversitesi Hastanesi’nde idrar kaçıran çocukların tedavilerinin yapıldığı ‘’Enürezis Polikliniği’’ açıldı. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sema Akman, ‘’Türkiye’de ilk kez idrar kaçıran çocukların tedavi görebileceği bir poliklinik açıldığını’’ söyledi. İdrar kaçırma probleminin gece ya da gündüz yaşanabildiğini belirten Akman, birçok hastalığın habercisi olabilecek sorun sebebiyle çocukların ve ailelerin genellikle doktora başvurmadığını vurguladı. Akman, idrar kaçırma probleminin toplumda genellikle psikolojik algılandığına dikkati çekerek, ‘’Bu nedenle psikiyatriste gitme gibi yanlış bir eğilim olur. Oysa idrar kaçırma bir neden değil, sonuçtur. Basit psikolojik nedenlerle alt ıslatma problemi olması pek beklemediğimiz bir şeydir. İdrar kaçırma çoğu kez bir hastalığın habercisi olabilir’’ dedi. Antalya / aa

17.08.2009

Özel hastane harcamaları, yüzde 489 arttı

TÜM Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, özel hastane harcamalarındaki artışın toplamda yüzde 489 olduğunu söyledi. Saydan, ‘’İlâç dışındaki diğer sağlık giderlerini finanse edebilmek amacıyla ilâç harcamalarında ‘tasarruf’ adı altında yapılacak olan düzenlemeler, tasarruf yerine diğer tedavi masraflarında artışa neden olacaktır’’ dedi. Saydan, TEİS’in SGK verilerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre, ‘’2004’den 2008’e kadar ilaç harcamalarındaki artış toplamda yüzde 67 iken, özel hastane harcamalarındaki artışın toplamda yüzde 489 olduğunu’’ söyledi. Saydan, SGK verilerine göre, ‘’SSK, Emekli Sandığı ve BAĞ-KUR’luların ilâç harcamaları 2004 yılında 6.399 milyon TL iken 2005 yılında 7.001 milyon TL’ye çıktığını’ anlattı. Ankara / aa

17.08.2009

TPAO, 112 özel silâhlı güvenlik alacak

TÜRKİYE'NİN, başta terör açısından hassas yerleri olmak üzere bütün bölgelerinde, hampetrol ve doğal gaz arama faaliyetlerini yürüten TPAO Genel Müdürlüğü, söz konusu sahaların güvenliği için oluşturduğu güvenlik koruma çemberini genişletiyor. Bir süre önce merkez ve taşra teşkilâtları ile bazı üretim bölgelerini, istihdam edilen özel güvenlik elemanları ile koruma çemberi altına alan TPAO Genel Müdürlüğü, Diyarbakır, Batman ve Siirt sahalarının güvenliği için de özel vasıflı koruma elemanları alımı için ihale açtı. Toplam 112 koruma ve güvenlik personeli alımı ile ilgili ihale, Ağustos ayı içinde TPAO Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak. Ankara / aa

17.08.2009

Mevlânâ Müzesi’ne rehber istiyorlar

TARİHÎ ve turistik mekânlar hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyen yerli turistler Mevlânâ Müzesi’nde rehber görevlendirilmesini istiyor. Tokat’tan Mevlânâ Müzesi’ni ziyarete gelen Duran Otçu, Konya’ya şimdiye kadar üç defa geldiğini ve Mevlânâ’nın kim olduğunu tam anlamıyla bilmediğini söylüyor. Önceki gelişlerinde müzeyi tanıtan bir broşür bile bulamadığını dile getiren Otçu, “Müze eskiye göre daha düzenli, ancak ziyaretçiler gruplandırılsa ve gruplar birer rehber eşliğinde müzeyi ziyaret etse çok daha iyi olur. Böylece müzeyi ve burada medfun bulunan şahısları daha ayrıntılı tanımış oluruz”diyor. Konya / cihan

17.08.2009

Yalova hattına ek vapur seferi

HIZLI Feribot hatlarında yaşanan yoğunluk sebebiyle Yenikapı-Yalova hattına karşılıklı ek sefer konuldu. İDO’dan yapılan açıklamada, hızlı feribot hatlarında yoğunluk yaşandığı bildirildi. Bu sebeple, Yenikapı-Yalova hattına, karşılıklı olarak, dün gece saat 23.15’de kaldırılan ek seferin konulduğu belirtildi.

17.08.2009

Yapılarda hataya müsamaha gösterilmeyecek

BAYINDIRLIK ve İskân Bakanı Mustafa Demir, Türkiye’de ruhsatsız, kaçak yapı sorununun temelinde bunların ‘’yapılabilir’’ görülmesinin yattığını belirterek, sorumlular hakkında meslekten men’e varan ‘’çok ciddi müeyyideler’’ getireceklerini bildirdi.

Demir, 17 Ağustos depreminin 10. yılında, afet yönetimiyle ilgili gelinen noktaya ilişkin soruları cevapladı. Mustafa Demir, öncelikle 17 Ağustos depreminin ‘’çok büyük bir afet’’ olduğunu vurgulayarak, bu afetin Türkiye’de ‘’depreme dayanıklı yapı kavramını zihinlere yerleştirdiğini’’ söyledi. Süreç içinde depreme dayanıklı yapı inşa etme konusunda ‘’çok büyük mesafeler katedildiğini’’ dile getiren Demir, 17 Ağustos depreminin ardından çıkarılan ve halen pilot uygulamanın başlatıldığı 19 ilde yürütülen Yapı Denetimi Kanunu hakkında bilgi verdi. Doğru proje tasarımı, uygulama ve denetimle üç aşamada problemin tamamen ortadan kalkabileceğini anlatan Demir, ‘’Bu süreçleri bugüne kadar neden yapamadık Türkiye’de? Çünkü bu süreçlerde en önemli eksik; Türkiye, süreçlerin normal işlemesi konusunda eksik davranan sorumlulara gerekli müeyyidenin uygulanamamasından kaynaklanan bir problemi yaşıyor’’ diye konuştu. Bayındırlık ve İskân Bakanı Demir, yaptırımların derecelerini belirleyeceklerini ve müeyyidelerin meslekten men’e kadar varacağını ifade ederek, ‘’Ruhsata aykırı belli yapılar olabilir, kapının yerini ufak değiştirmiştir mesela o ayrı bir şey ama özellikle taşıyıcısında, binanın ana ölçülerinde yüksekliklerinde hata yapan, hataya sebebiyet veren teknik elemanımıza, mühendisimize, kat yüksekliği 3 iken 3.50 yapılmışsa onun başındaki kontrol eden fenni mesule, kaçak yapıya müsaade eden belediye yetkilisine, ilgilisine çok ciddî müeyyide uygulamak lâzım’’ diye konuştu.

“KAÇAK YAPI TARİHE KARIŞMALI”

DEMİR, başka bir soruyu cevaplarken de ‘’Ruhsata aykırı ve kaçak yapı yapılabilirliği bizi bu hale getirmiştir. Bizim bunun yapılabilirliğini Türkiye’de tamamen ortadan kaldırmamız gerekiyor. Kaçak ve ruhsata aykırı yapı yapma kavramı, yapacak olduğumuz düzenlemeyle Türkiye’de tarihe karışmalı’’ dedi.

‘’YENİDEN GÜNDEME GETİRECEĞİZ’’

Güçlendirilmesi gereken yapılarla ilgili nasıl bir yol izleneceğinin sorulması üzerine Demir, özellikle kamu binalarıyla ilgili tesbitler yapıldığını ve önemli ölçüde güçlendirmelerin gerçekleştirildiğini anlattı. Vatandaşlara ait özel konutların güçlendirilmesiyle ilgili bir çalışma bulunup bulunmadığı sorusuna karşılık Demir, kentsel dönüşüm üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi. Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısının geçen yasama yılında Meclis’e sevk edildiğini ancak, kadük kaldığını hatırlatan Demir, bu yasanın tekrar gündeme getirileceğini ifade etti. Ankara / aa

17.08.2009

Meclis’te 439 dokunulmazlık dosyası var

TBMM’ye sunulan dokunulmazlık dosyalarının sayısı 439’a ulaştı.Yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle Meclis’e gelen Başbakanlık Tezkerelerinde ciddi artış görülüyor. Meclise, 20. Dönemde 252, 21. Dönemde 247, 22. Dönemde 298 dosya gelirken, 23. Dönemde bugüne kadar 439 dosya geldi. Bu dosyalardan 75’i hakkında dokunulmazlıkların kaldırılmasının dönem sonuna ertelenmesi benimsenirken, 76 dosya için oluşturulan 3 hazırlık komisyonu çalışmalarını tamamlayamadı. Milletvekillerini dinleyen hazırlık komisyonları, aradan geçen uzun süreye rağmen yeniden toplanıp dosyalarla ilgili karar veremedi. Geri kalan 288 dosya hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin dosyaların 267’si, 21 DTP milletvekiline ait. AKP’li milletvekilleri hakkında 106, CHP milletvekilleri hakkında 49, MHP milletvekilleri hakkında ise 16 dosya bulunuyor. Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin bir dosyası var.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün 15, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 3, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün 2, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in ise birer dosya ile dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin herhangi bir dosya bulunmuyor. Dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin en fazla tezkere, 35 dosya ile DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna’ya ait. Ankara / aa

17.08.2009

KUZU: DOKUNULMAZLIK PRENSİP OLARAK GEREKLİDİR

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, dokunulmazlık konusunun sürekli gündemde olduğunu belirterek, sadece AKP iktidarında değil, eski dönemlerde de tartışıldığını belirterek, konuyla ilgili olarak iki kez düzenleme yapılmaya çalışıldığını, ancak komisyondan geçen Anayasa değişikliği teklifinin Genel Kurulda reddedildiğini söyledi. Kuzu, dokunulmazlık konusunda milletvekilleri tarafından kabul edilebilecek bir formül bulunması gerektiğini ifade etti. Kuzu, şunları söyledi: ‘’Dokunulmazlık prensip olarak gereklidir. Uygulamada dosyaların görüşülmesi için bazı kriterler getirmek lâzım. Ama bunu bulmada zorlanıyoruz. Dokunulmazlık konusunda milletvekilleri tarafından kabul edilebilecek bir formül bulunması gerekir. Yoksa yapılacak bir değişiklik, geçmişte olduğu gibi Meclis’ten geçmez. Eğer, AİHM ‘milletvekili isterse dokunulmazlığı kaldırılmalıdır’ şeklinde karar verirse, o zaman konuyla ilgili bir şeyler yapmak gerekir.’’

17.08.2009

Atalay, şehit ve gazi aileleriyle yemekte buluştu

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, çeşitli illerdeki şehit ve gazi aileleri derneklerinin temsilcileriyle öğle yemeğinde bir araya geldi. Polis Moral Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen yemeğe Atalay’ın yanı sıra İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile Manisa Yurt Savunması Gazileri ve Şehit Aileleri, İzmir Şehit Asker Şehit Polis Aileleri, Kırşehir Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma, Adana Emniyet Teşkilâtı Şehit Aileleri, Adana Şehit Aileleri, Kayseri Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler, Gaziantep Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma, Rize Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma, Sivas Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma, Aksaray Şehit Aileleri, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Aksaray Temsilciliği, İstanbul Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Ankara Emniyet Mensupları ve Şehit Aileleri ve Vazife Malulleri dernekleri temsilcileri katıldı. Görüşmenin başlangıcında basın mensuplarının görüntü aldığı sırada, bir şehit yakınının şehit düşen oğlunun fotoğrafını elinde tuttuğu görüldü. Saat 12.05’de başlayan görüşme, basına kapalı gerçekleşti. Ankara / aa

17.08.2009

Şanlıurfa'da silâhlar konuştu: 4 ölü

ŞANLIURFA'DA bir köyde meydana gelen silâhlı kavgada, 4 kişi öldü. Alınan bilgiye göre, merkeze bağlı Büyük Alanlı Köyünde daha önceden aralarında husûmet bulunan 2 ailenin fertleri, köyün yakınlarındaki bir bağ alanında silâhla bir birlerine ateş etti. Yaralanan Necmi Durmuş, Halit Durmuş, Mustafa Durmuş ve Zeki Akkuş, olay yerinde vefat etti. Çok sayıda jandarma ekibinin sevk edildiği köyde, savcı ve jandarma ekipleri olay yerinde inceleme yaptı. Jandarma ekipleri köyün çevresinde yoğun güvenlik önlemi alırken, olayın ardından araçla kaçtığı belirtilen bir kaç zanlının arandığı belirtildi. Bu arada, tarafların arasında eski husûmetten kaynaklı ‘’Kan dâvâsı’’nın bulunduğu iddia edildi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma sürdürülüyor. Şanlıurfa / aa

17.08.2009

Selçuk’un, kısmî felç durumu devam ediyor

CUMHURİYET Gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk’un, vücudunun sol yarısındaki güçsüzlük hali ve konuşma bozukluğunun sürdüğü belirtildi. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesinden yapılan açıklamada, İlhan Selçuk’un yoğun bakım ünitesindeki tedavisi ve izleminin devam ettiği kaydedildi. Açıklamada, ‘’Selçuk’un bilincinin açık ve iletişimin tam olduğu, vücudunun sol yarısındaki güçsüzlük hali ve konuşma bozukluğunun ise sürdüğü’’ bildirildi. Selçuk, 14 Ağustos Cuma gecesi hastanenin acil servisine kaldırılmıştı. İstanbul / aa

17.08.2009

Donanmaya yeni radar sistemleri

Savunma Sanayii Müsteşarlığının (SSM) öncelikli tedarik projeleri arasında yer alan ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için alacağı ters yapay açıklıklı radar sistemi projesi start aldı. SSM’den yapılan duyuruya göre, kısa adı ISAR olan radar sistemleri tedariki ile ilgili olarak firmalara yönelik ‘’bilgi istek dokümanı’’ yayımlandı. Programa göre SSM, proje kapsamındaki müteakip yararlanmalardan faydalanmak üzere ilgili firmalardan idari, mali ve teknik bilgi alınması amacıyla bilgi istek dokümanı yayımlayarak ihale sürecinin ilk önemli aşamasını başlattı Tedarik programına göre, SSM tarafından hazırlanan bilgi istek dokümanları, ISAR sistemini veya sistemlerini geliştirip üretebilecek kabiliyete sahip savunma sanayii imalatçılar derneği (sasad) üyeleri tarafından alınabilecek. Söz konusu radar sistemi ile ilgili ihale programının bu yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Ankara / aa

17.08.2009

Köprülerin güvenlik sistemleri yenilenecek

Geçİş ücretleri ile önemli bir gelir kalemi haline gelen İstanbul boğaziçi köprülerinde elektronik güvenlik sistemleri yenilenecek. Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünce programa alınan revizyon projesi ile İstanbul boğaziçi köprüleri elektronik güvenlik sistemlerinin revizyonu ile mevcut sistemlerin bakım ve onarımı ihalesi bu ay yapılacak. Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünce hazırlanan ihale şartnamesine göre, revizyon ve onarım programı, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, kuleleri, yol ve deniz seviyesi,ankrajlar, gişe sahaları, polis koruma ve karayoları hizmet binaları alanlarında gerçekleştirilecek. Yenileme ve onarım programı kapsamında, boğaziçi köprülerinde halen hizmet veren kamera ve elektronik sistemlerinin revizyonunun yanı sıra mevcut sistemin bakım onarımının malzeme dahil hizmet alımı da yapılacak. Bugün yapılacak olan elektronik güvenlik sistemleri ihalesine, idare tarafından belirlenen kriterlere uygun firmalar katılabilecek. 1 Eylül 2009’da başlatılacak çalışmalar 31 Aralık 2009 tarihindi bitiilecek. Ankara / aa

17.08.2009

Cumhurbaşkanı Gül’den eşit vatandaşlık vurgusu

CumhurbaşkanI Abdullah Gül, “Bugün aziz milletimiz, Hacı Bektaşların, Mevlânâların, Yunus Emrelerin öğütlediği gibi sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberlik içerisinde çalışmakta, herkesin, eşit vatandaşı olduğu güçlü, müreffeh, modern ve demokratik bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, 46. Ulusal, 20. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri dolayısıyla, Hacıbektaş Kaymakamı Mustafa Eldivan ile Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu’na gönderdiği mesajda önemli ifadelere yer verdi.Türkiye’de ‘demokratik açılım’ tartışmaları yaşanırken Gül, mesajında şöyle dedi: “Bugün aziz milletimiz, Hacı Bektaşların, Mevlânâların, Yunus Emrelerin öğütlediği gibi sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberlik içerisinde çalışmakta, herkesin, eşit vatandaşı olduğu güçlü, müreffeh, modern ve demokratik bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmektedir. Herkesin birbirini sevmesi, anlaması, değerlerine saygı göstermesi ve tek vücut olarak hareket etmesi durumunda, problemlerin rahatlıkla çözüleceğine olan inancımı da bu vesileyle vurgulamak isterim.” Ankara / cihan

17.08.2009

Türkiye, çok sayıda heyet ağırlayacak

TÜRKİYE, yıl sonuna kadar çok sayıda alım heyetini ağırlayacak. Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Hindistan, Irak gibi pek çok ülkeden firmaların katılacağı alım heyeti programları düzenledi. Yüksek düzeyde sipariş verme özelliği bulunan alım heyetleri programı ile Türk özel sektör firmalarının yabancı firma temsilcileriyle ikili iş görüşmeleri yapmaları ve iş bağlantıları kurmaları sağlanıyor. Program kapsamında, İTKİB tarafından 25-30 ve 26-30 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Fashion Days ve İstanbul Moda Show Fuarları’na Azerbaycan, BAE, Beyaz Rusya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Fas, Fransa, İngiltere, İsrail, İspanya, İtalya, Kazakistan, Lübnan, Mısır, Polonya, Romanya, Rusya, Singapur, Tunus, Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan’ın yer aldığı ülke alım heyetleri gelecek. Eylül ayında gerçekleştirilecek olan Sodeks Trabzon 2009 Fuarı’na Azerbaycan, Gürcistan, İran, Rusya, Ukrayna’dan alım heyetleri katılacak. Ayrıca, Ekim ayında yapılacak Zuchex ve Ambalaj Fuarı ile Kasım ayında düzenlenecek olan Narenciye Ülke Alım Heyeti, Aymod Fuarı Alım Heyeti, Gıda Fuarı Alım Heyeti, Naturel Stone Alım Heyeti, Aralık ayında düzenlenecek olan Growtech Eurasia Fuarı Alım Heyeti, Comvex Fuarı Alım Heyeti, İstanbul Deri Fuarı Alım Heyeti ve İstanbul Gıda-Tek 2009, 5. Gıda ve Gıda Güvenliği Fuarı Alım Heyetine de pek çok ülkeden katılım olacak. Ankara / aa

17.08.2009

Adana’da 9 gözaltı

ADANA Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, önceki gün izinsiz gösteriler sırasında bıçakla yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan polis memuru Ferdi Özkan için düzenlenen törende, olayla ilgili 9 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Adana’daki izinsiz gösteriler sırasında şehit olan polis memuru Ferdi Özkan için, Emniyet Müdürlüğü merkez hizmet bir tören düzenlendi.Çevik Kuvvet Şube Müdürü Duran Özgen’in makam şoförlüğünü yapan polis memuru Özkan’ın cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumu Morgundan alınarak, ilk olarak oturduğu Belediyevleri Mahallesi’ndeki evine getirildi. Cenaze daha sonra uzun bir konvoy eşliğinde törenin yapılacağı Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Şehidin babası emekli polis memuru Muhittin Özkan, gazetecilerin soruları üzerine, ‘’Vatan sağ olsun. Başka oğlum olsun onu da veririm. Torunumu da vatan için hazırlayacağım’’ dedi. Adana Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, yaptığı açıklamada, olayın ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekiplerin başlattığı operasyonların genişletilerek sürdüğünü söyledi.Operasyonlar sırasında 9 kişinin gözaltına alındığını ifade eden Kesmez, ‘’Failin yakalanması için operasyonlarımız sürüyor. En kısa sürede yakalayıp adaletin karşısına çıkaracağız’’ dedi. Şehidin cenazesi, toprağa verilmek üzere Kozan ilçesine gönderildi. Adana / aa

17.08.2009

Sahursuz Ramazan olmaz

Gazİantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Alpaydın, Ramazan ayında da sağlıklı ve dengeli beslenmeye azamî özen gösterilmesi gerektiğini söyledi. Alpaydın, Ramazan sebebiyle yaptığı değerlendirmede, bu dönemde unutulmaması gereken en önemli noktanın uzun bir süre aç kalınması olduğuna dikkati çekerek, “İlk günlerde vücut bu açlığa ve yemek yeme saatlerine kendini adapte ettikten sonra harcanan günlük enerjiyi düşürerek az yakmaya dolayısı ile metabolizma yavaşlamaya başlar” dedi.

Bundan dolayı normalde yenilenin azaltılması gerektiğinin altını çizen Alpaydın, genelde üç öğünden ibaret olan günlük beslenmenin iki öğüne düşerken özellikle kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı ve börek tüketiminin arttığını bildirdi. Buna karşılık meyve, sebze ve beyaz et tüketiminin azaldığını anlatan Alpaydın, “Oysaki ister üç öğün, isterseniz iki öğün yiyin, günlük almanız gereken karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral oranları hep aynı olmalıdır” uyarısını yaptı. Yeterli ve dengeli beslenmenin Ramazan’da da sağlanabilmesi için gün içerisinde en az üç öğünü tamamlamak adına, sahur öğününün atlanmaması gerektiğini vurgulayan Alpaydın, şöyle devam etti:

“Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin son derece zararlı olduğu unutulmamalı. Çünkü bu beslenme tarzı, yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18 saate çıkarmakta. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine sebep olmaktadır.

Bu durumun aksine eğer sahur öğünü ağır yemeklerden oluşursa, gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı yükselir ve kilo alma riski artar. Bu sebeple sahura mutlaka kalkılmalı ve bu öğünde ya hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, az yağlı yapılmış sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün şekli tercih edilmeli.”

BİR ÖĞÜN YİYEREK KİLO

VERİLMİYOR, AKSİNE ALINIYOR

Günün ilk öğünü olan iftarın, bir çorba ile açılması ve bir süre ara verildikten sonra yemeğe geçilmesi gerektiğini hatırlatan Alpaydın, şu tavsiyelerde bulundu: “İftara peynir, zeytin gibi basit yiyeceklerle başlanarak, normal yemeğe bir süre sonra geçilmesi daha doğrudur. Oruç süresince, midenin uzun süre boş kalmasından sonra bir anda çok yiyecek tüketilmesi sonucu mide ve kalp sorunları ortaya çıkabilmekte. Bunu önlemek için iftarda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmeli. Dengeli olmak kaydı ile iftar ile sahur arasına da mutlaka bir ara öğün eklenmelidir. Kilo problemi olan bazı bireyler Ramazan ayını zayıflamak için fırsat olarak görmekte ve yalnızca iftarda bir şeyler tüketmektedir. Böyle bir beslenme şekli sonrası birey kilo vermek yerine kilo bile alabilir. Bu durum hem fazla hem de hızlı yemek yenilmesine yol açmaktadır.

Ayrıca bazal metabolizma hızının yavaşlaması, iftar ve sahur vakitlerinin günün daha az hareket edilen zamanlarına denk gelmesi ve kan şekeri düşüşüne bağlı olarak tatlılara karşı isteğin artması genellikle kişilerin bu dönemde ağırlıklarının artışına sebep olmaktadır. Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli husus ise fiziksel aktivitenin bu süreç içerisinde azalmasıdır. Özellikle çalışmayan bireyler günlük enerji harcamalarını azaltmak adına geç saatlere kadar uyumaktadır. Her türlü aktiviteden kaçınmak, oruç tutarken fazla acıkmadan rahat bir gün geçirmeyi sağlar. Buna karşılık metabolizma daha da yavaşlar. Eğer ki bu riskli dönem kilo almadan aşılmak isteniyorsa mutlaka günlük aktivite arttırılmalıdır.”

17.08.2009

KIZARTMA VE KAVURMA YERİNE HAŞLAMA, IZGARA VE BUĞULAMA

AlpaydIn, iftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmanın, ani mide gerginliğine, bunun da hem tansiyon yükselmesine hem de nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açtığını ifade etti. “Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla yemek yenilmelidir” diyen Alpaydın, oruç tutanların dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıraladı: “Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunların yerine hazmı kolay, mide-bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir. Yetişkin bir insanın günde en az 2 - 2,5 litre su içmesi gerektiğinden hareketle sıvı alımına çok dikkat edilmelidir. Mutlaka sahura kalkılmalı ve yemek yeme yerine hafif bir kahvaltı tercih edilmelidir. Uzun bir açlık sonrası, iftara mümkünse 1 kâse çorba ile başlayarak 5 - 10 dakika kadar yemeğe ara verilmeli, ardından ana yemeklere devam edilmelidir. Daha hafif ve sağlıklı olması için yiyecekler kızartma ve kavurma yerine; haşlama, ızgara yapma, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır. Oluşabilecek kabızlığı önlemek için, lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler) tercih edilmelidir. Lokma, tulumba, baklava gibi ağır tatlılar yerine sütlü, meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Hatta bu tatlıların yapımında enerji alımını azaltmak adına yapay tatlandırıcılar tercih edilebilir.’’

17.08.2009

Alman esnaf Ramazan’a hazır

Almanya’nIn Hamburg şehrindeki Türk esnafı, Ramazan öncesinde hazırlıklarını tamamladı. Türklerin yoğun olarak yaşadıkları Hamburg’un Steindamm semtinde “Lades” adlı restoranın ortaklarından olan Sedat Başaran, Ramazan öncesinde büyük bir hareketlilik olduğunu belirterek, “Ramazan ayının vazgeçilmez sofrası iftar için özel fiks mönü hazırladık. Müşterilerimizin çoğunu Müslümanlar oluşturmaktadır. 23 çalışanımızla Ramazan’a hazırız” dedi. Baklavacı “Arif Usta” lâkaplı Arif Şaşı, izin sezonu ve ekonomik krizin ardından son günlerde piyasada canlanma olduğunu ifade ederek, “Ramazan ayında burada sokağa kadar uzun kuyruklar oluşuyor. Oluşan uzun kuyruklar Türkiye’deki Ramazan ayını andırıyor” diye konuştu. “Akdeniz Tantuni” adlı restoranın sahibi Yavuz Demirel de Ramazan boyunca müşterilerine özel tantuni ve tatlı hazırladıklarını belirterek, birkaç gündür piyasalarda ciddî bir hareketlilik olduğunu söyledi. Hamburg / aa

17.08.2009

Türkiye, daha fazla turist çekecek

Almanya’nIn “Süddeutsche Zeitung” gazetesi, otellerdeki “her şey dahil” programıyla Türkiye’deki otellerin gittikçe daha da fazla turist çekeceğini yazdı. Alman turistlerin ağırlıklı olarak İspanya, Yunanistan, Türkiye ve İtalya’yı tercih ettiği belirtilen haberde, bu ülkeler arasında en fazla artışı Türkiye’nin göstermesinin beklendiği, bunun, krizden dolayı Almanların, özellikle de çocuklu ailelerin “her şey dahil” programıyla ne kadar para harcayacaklarını bilmelerinin verdiği rahatlıktan kaynaklandığı kaydedildi. Münih / aa

17.08.2009

Bursa’nın enerjisi rüzgâr olacak

BursalI Mühendis ve Mimarlar, şehrin enerji kaynaklarının doğru kullanılması ve alternatif enerji kaynaklarının devreye sokulması amacıyla Rüzgâr Enerjisini incelemeye aldı. Bursa Mühendis ve Mimar İşadamları Derneği (BUMİAD), şehrin enerji kaynaklarının doğru kullanılması ve alternatif enerji kaynaklarının devreye alınması için Bandırma’daki Rüzgâr Enerji Santralleri’nde incelemelerde bulundu. BUMİAD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Özaslan Türkiye’de yaklaşık 13 yıldan bu yana kullanılmaya başlanan rüzgâr enerji santrallerinin, rüzgâr zengini olan Türkiye’nin birçok bölgesinde sür'atle yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Bursa / cihan

17.08.2009

Nüfusumuz yaşlanıyor, hazırlıklı olmalıyız

Ömür ortalamasının 70 olduğu Türkiye’nin 2050 yılında nüfusunun yüzde 17,6’sının yaşlı olacağı belirtildi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası 26. Meslek Komitesi Başkanı Dr. Mustafa Esgin, yaşlılık bilimi geriatrinin dünyada 50 yıldır konuşulduğunu, ancak Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olmasından dolayı yeni yeni konuşulmaya başlandığını ifade etti. Şahin şunları söyledi: “Artık yaşlı bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz. 2050 yılında nüfusumuzun yüzde 17,6’sı yaşlı nüfus olacak. Yaşlanmak güzel, ancak yaşlı insanların sağlık, turizm, ekonomik her alanda beklentileri, talepleri var. Hükümetler, yerel yönetimler gerekse biz akademisyenler bu ihtiyaçlara hazırlıklı olmak zorundayız. Şehrin yaşlı nüfusa uygun olması, sağlık hizmetlerinin bu insanlara uygun verilmesi gerekiyor.” Bursa / cihan

17.08.2009

Cep telefonundan uzak durmakta fayda var

SELÇUK Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Savaş Durduran, teknolojinin oldukça hızlı gelişmesinin olumlu yönlerinin yanı sıra hayat kalitesini bozan unsurlarının da bulunduğunu söyledi. Durduran, “Cep telefonunun zararlarından korunmak için mümkün olduğu kadar sabit telefon tercih edilmeli. Çekim gücü kötüyse konuşmalar kısa tutulmalı. Sinyal tam alınamıyorsa, cihaz maksimum enerji harcayacağı ve daha fazla elektromanyetik dalga yayacağı için konuşulmamalı. Mümkünse kulaklık, araçlarda araç kiti kullanılmalı. Sık sık konuşma yapmak yerine kısa mesaj gönderme tercih edilmeli. Ayrıca başparmağımızı telefon ile kulak arasındaki mesafeyi arttırmak için telefon ile kulak arasına yerleştirmeliyiz.’’ Konya / aa

17.08.2009

Sokakta çalıştırılan çocuklar istismar ediliyor

Isparta Valiliği tarafından sokakta çalıştırılan çocukları koruma altına almak üzere başlatılan çalışmada yapılan araştırmanın, bu çocukların ailelerinin ekonomik durumunun iyi olduğunu ortaya çıkardığı bildirildi. Isparta Vali Yardımcısı Atila Durmuş, “İnsanların duygularından faydalanarak mendil satan veya tartıcılık yapan çocukların ailelerinin gerçekte ekonomik durumlarının gayet iyi olduğunu tesbit ettik’’ dedi. Atila Durmuş, ailelere, ‘’Çocuklarınızı neden çalıştırıyorsunuz’’ diye sorulduğunda da ‘’haberimiz yok’’ cevabını aldıklarını söyledi. Durmuş, çocuklarını sokakta çalıştırdıkları tesbit edilen aileler hakkında 62 TL ceza uygulandığını bildirdi. Isparta / aa

17.08.2009