Dünya |
Rusya’da başörtüsü serbest |
Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin, “Fransa’da ortaöğretim okullarındaki başörtüsü yasağı gibi bir uygulama Rusya'da yok. İsteyen öğrenciler başlarını örterek hem ortaöğretime, hem de üniversitelere gidebiliyor. Hatta öğretmenlerimiz de başlarını örterek derslere girebiliyor” dedi. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in 104 yıllık Moskova Merkez Camii’ne tarihî bir ziyaret gerçekleştirmesi, Rusya Müslümanları tarafından büyük memnuniyetle karşılandı. 1917 yılından bu tarafa yasaklanan din eğitiminin, devlet eliyle verilmeye başlayacak olması da ayrı bir devrim olarak değerlendiriliyor. Orta öğretim ve üniversitelerde öğrencilerin başları örtülü olarak derslere girebildiği, öğretmenlere de benzer özgürlüğün tanındığı ülkede, helâl gıda ve diğer dinî alanlarda da yeni uygulamalar başlıyor. Medvedev, ziyaretinde Müslümanların Rusya için önemine işaret etti ve İslâm ülkeleri ile ilişkilerde destek beklediğini söyledi. İktidar, ülkede yaşayan 20 milyon Müslüman’ı zenginlik olarak görürken, uluslar arası ilişkilerde de elini güçlendirdiğinin farkında. Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin, Medvedev’in cami ziyaretini tarihî bir olay olarak niteledi. Öte yandan Rusya’nın 18 bölgesinde, üç ayrı müfredatla din eğitimi pilot uygulama olarak başlıyor. Üç yıl devam edecek uygulamada eksikliler tesbit edilecek ve yeni düzenlemelere gidilecek. Ardın da, bütün Rusya’da din eğitimi müfredatlara girecek. İsteyen resmî olarak kabul edilen dört dinden birinin eğitimini alabilirken, dileyen de bunların karışımı din kültürü ve ahlâk bilgisi dersini tercih edebilecek. Dinle ilgisi olmayanlar da sadece etik değerlerin öğretildiği üçüncü alternatifi tercih edebilecek. Mevcut uzlaşıyı çok olumlu değerlendiren Gaynuddin, “Sadece Hristiyanlığın öğretileceği bir din eğitimi uygulamaya konulsa idi, bu bizim için çok kötü olurdu.” dedi. |
07.08.2009 |
YENİ HEDEF, FAİZSİZ BANKACILIK |
Rusya’da çok sayıda Müslüman olduğunu, bunların ihtiyaçlarından birinin de faizsiz bankalar olduğuna değinen Gaynuddin, “Dünyada 300’ün üzerinde bu tür bankalar var. ABD, İngiltere, Çin, Avustralya ve diğer ülkelerde uygulamaları mevcut. Ekonomik krizde dev Amerikan bankları sıkıntı yaşarken, bu bankalardan hiç biri sıkıntı yaşamadı. Bu çok önemli bir gösterge. Moskova’da, Kazan’da ve St. Petersburg’da konu ile ilgili forumlar düzenlendi. Rusya’da da bu sistemin kurulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Medvedev’in ziyaretinde de konuyu kendisine ilettik. Rusya devlet başkanı talebimizi olumlu karşıladı.” bilgisini verdi. Türkiye’ye saygısızlık yapmamak için başörtüsü sorunu ile ilgili Fransa örneğini veren Gaynuddin şu şekilde konuştu: “Fransa’da orta öğretimde okullarda başörtüsü yasağı olduğu gibi, biz de bir uygulama yok. İsteyen öğrenciler başlarını örterek hem orta öğretime hem de üniversitelere gidebiliyor. Hatta öğretmenlerimiz de başlarını örterek derslere girebiliyor. Devlet açısından bunlar hiç sorun oluşturmuyor. Hac organizasyonunda da destek alıyoruz. Krize rağmen bu yıl yine 25-26 bin kişinin hacca gitmesini bekliyoruz.” |
07.08.2009 |
Blackwater Haçlı zihniyetiyle çalıştı |
Irak’ta güvenliği sağlamak için Pentagon ve Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından görevlendirilen güvenlik şirketi Blackwater, Irak’ta Müslümanları ve İslâm dinini yok etmeye çalışmakla suçlanıyor. The Times gazetesinin haberine göre, Blackwater güvenlik şirketinde çalışan iki kişi, işlerinden ayrılarak şirket hakkında suç duyurusunda bulundu. Amerikan’ın Vinginya eyaletinde bir mahkemede görülen dâvâda, şirketin eski iki çalışanı, Blackwater’ın Irak’taki Müslümanları bir Haçlı zihniyeti adı altında yok etme amacı gütüğünü söyledi. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen şirketin eski iki çalışanından kod adı John Doe 1 olan şahit, şirket hakkında, “Şirketin sahibi Eric Prince kendini bir Hristiyan Haçlı olarak görüyordu. Bu niyetle bütün Müslümanları yok ederek İslâm dinini ortadan kaldırmak istiyordu.” suçlamasını yaptı. Blackwater şirketi, Amerika’da en büyük güvenlik şirketi olarak biliniyor. Güvenliği sağlamada adını duyurmuş olan şirket, Pentagon tarafından Irak’taki Amerikalı diplomatları, resmî konvoyları ve Amerikan ordu mensuplarını korumakla görevlendirilmişti. Washington / aa |
07.08.2009 |
Domuz gribi hac ve umreyi etkiledi |
İran, domuz gribinin yayılmasını önlemek amacıyla Ramazan ayında umre ziyareti için Suudi Arabistan’a gidilmesine izin verilmeyeceğini bildirdi. Sağlık Bakanı Kamaran Bahri Lankarani, Ramazan’da çok sayıda umre ziyaretçisinin Suudi Arabistan’a gitmesinin domuz gribine yol açan A/H1N1 virüsünün yayılma riskini arttıracağını ifade ederek, umre ziyaretçileri arasında bir salgın ihtimali dolayısıyla bu tedbiri aldıklarını söyledi. Suudi Arabistan da, domuz gribiyle mücadele kapsamında, hacı adaylarından sağlık raporu isteneceğini bildirmişti. Suudi Sağlık Bakanlığı, hacı adaylarından ülkelerinde grip aşısı olduklarına ilişkin delil ile kronik bir rahatsızlıklarının bulunmadığına dair rapor isteneceğini ve 65 yaşın üstündekilerle 12 yaşın altındakilerin hac ziyaretlerinin yasaklanacağını açıklamıştı. Bu ülkede, domuz gribinden 6 kişi öldü. Tahran / aa |
07.08.2009 |
Amerika masum çiftçileri öldürdü |
Amerİkan Ordusu, savaş uçaklarının bir minibüse patlayıcı yükleyen militanları hedef aldığını açıkladı. Ancak yerel polis kaynakları ise saldırıda ölen 5 kişinin araca salatalık yükleyen çiftçiler olduğunu duyurdu. Polis Şefi Niyaz Muhammed Serhadi, kırsal Dari bölgesinden Kandahar şehrine getirmek üzere “salatalık” yükleyen 5 çiftçinin hava saldırısı sonucu öldüğünü belirtti. Amerikan Ordusu Sözcüsü Kıdemli Yüzbaşı Christine Sidenstricker ise, söz konusu kişilerin patlayıcı yüklediklerine inandıklarını belirtti. Sözcü, Apache helikopterinin kaydettiği görüntülerin izlenerek konunun açıklığa kavuşturulacağını ifade etti. ABD, geçtiğimiz ay sivil kayıpların önüne geçilmesi için hava saldırılarını sınırlandırma kararı almıştı. Öte yandan Afganistan’ın güneyinde, bir düğüne giden sivilleri taşıyan araç yol kenarına yerleştirilen bombanın hedefi oldu. Polis kaynakları, olayda 21 sivilin öldüğünü açıkladı. Kabil / cihan |
07.08.2009 |
El Fetih’in Kongresi tartışmalı geçiyor |
El Fetİh’İn Beytüllahim’de devam eden 6. kongresinde katılımcıların son 20 yıllık dönemde El Fetih’in faaliyetlerine ve mali durumuna ilişkin bilgi istemesi ortalığı karıştırdı. El Fetih Merkez Komitesinin böyle bir rapor hazırlamadığı ortaya çıktı. Kongre sözcüsü Nebil Amr, tansiyonun yükseldiği durumlarda, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın zaman zaman müdahale etmek durumunda kaldığını belirtti. Abbas’ın, özellikle faaliyet raporunun bulunmaması yüzünden çıkan tartışmalardan sonra yaptığı 46 sayfalık konuşmanın, son 20 yıldan bu yana El Fetih’in faaliyetlerini özetler durumda olduğunu belirterek, bunun Merkez Komite’nin hazırlamadığı raporun yerine bir referans olarak kabul edilmesini istedi. El Fetihli delegeler ise Abbas’ı, bu konudaki görevlerini yerine getirmeyen Merkez Komite üyelerini korumakla suçladı.Kongrenin 3 günden çok daha uzun süreceği de belirtildi. Batı Şeria / aa |
07.08.2009 |
Batılı siyaset, İslâm karşıtlığını körüklüyor |
İran’In yıllık insan hakları raporunda, Batılı ülkelerin İslâm karşıtlığını teşvik ettiği ve Müslümanlara yönelik ayrımcı politika izlediği’’ belirtildi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan yıllık insan hakları raporunda, başta ABD, Kanada, İngiltere, Almanya ve Fransa olmak üzere diğer Batılı ülkelerde, Müslümanlara yönelik insan hakları ihlâllerinin gün geçtikçe arttığı bilgisine yer verildi. Batı’daki İslâm karşıtlığının özellikle ABD’deki 11 Eylül terör saldırısından sonra artış gösterdiğine işaret edilen raporda, ‘’Terörizmle mücadele, Batılı bazı ülkelerdeki cami ve İslâmî merkezleri sıkı bir şekilde kontrol ve denetlemek için bir bahaneye dönüştü’’ ifadesi kullanıldı. ‘’Avrupa’daki bazı yönetimler, halk arasında İslâm düşmanlığını körükleyen politikalar izliyor’’ tesbitinin yapıldığı raporda, Müslüman kadınların kıyafetlerinden dolayı hakarete maruz kaldığı ve hor görüldüğü belirtildi. Raporda, Batı’daki Müslümanların inançlarından dolayı iş bulmada sorunlarla karşı karşıya kaldığı ve göçmen politikasında ayrımcı politikaya tabi tutuldukları kaydedildi. Raporda ayrıca, ‘’Batılıların, İslâmî değerlere karşı politikalara ve Müslüman topluma yönelik insan hakları ihlallerine son vermeleri uyarısında’’ bulunuldu. Tahran / aa |
07.08.2009 |
Kıbrıs müzakerelerinde ilk tur tamamlandı |
KIbrIs sorununa kapsamlı çözüm bulmak amacıyla Eylül 2008’de başlayan Kıbrıs müzakerelerinin ilk turu, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas arasında bugün yapılan 40. görüşme ile tamamlandı. Talat ve Hristofyas’ın Lefkoşa ara bölgedeki görüşmesi sona erdi. Liderler her zamanki gibi açıklama yapmadan bölgeden ayrıldı. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer, yaklaşık 2,5 saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, görüşmelerin birinci turunda önemli ilerleme kaydedildiğini belirterek, ikinci turun ilk görüşmesinin 3 Eylülde yapılacağını söyledi. Lefkoşa / aa |
07.08.2009 |