Haberler |
Başbakana açık mektup |
Kendilerini “Buluşan Kadınlar” olarak isimlendiren bir kısım insan hakları savunucusu hanım, Başbakan Erdoğan’a bir mektup yazarak üniversite sınavına giren 21 başörtülü öğrencinin cevaplarının geçersiz sayılmasına tepki gösterdi. “Buluşan Kadınlar” mektubunda şunu sordu: “Bu 21 kız öğrenci böylesi bir haksızlığa uğramak için hangi suçu ya da kusuru işlediler? Kopya mı çektiler? Başkalarının hakkını mı gasp ettiler?” Başbakana açık mektup
Kendİlerİnİ “Buluşan Kadınlar” olarak isimlendiren bir grup insan hakları savunucusu kadın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdıkları mektupta, bu yıl üniversite sınavına giren 21 kız öğrencinin sınav sonuçları başörtülü oldukları gerekçesi iptal edildiği ifade edilerek, bu haksız, vicdanları yaralayan durumun acilen düzeltilmesini talep ettiler. Buluşan Kadınlar, bu yıl üniversite sınavına giren 21 kız öğrencinin sınav sonuçları başörtülü oldukları gerekçesi ile iptal edillesi sebebiyle Başbakan Erdoğan’a mektup yazdı. Bu topraklarda doğmuş, bu ülkenin diğer vatandaşları ile aynı havayı soluyan, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi vergisini veren, çocuklarını askere yollayan ancak her Türkiye vatandaşının yararlandığı haklardan yararlanamayan bir grup “başörtülü” kadın olduklarını belirten Buluşan Kadınlar, mektupta, çeşitli ayrımcılık biçimlerine maruz kalmış kadınlar olarak bu mektubu yine vicdanlarını derinden yaralayan bir olay hakkında bilgi almak için yazdıklarını dile getirdiler. Mektupla şöyle denildi: “13 Temmuz 2009 tarihli gazetelerden öğrendiğimize göre, bu yıl üniversite sınavına giren 21 kız öğrencinin sınav sonuçları başörtülü oldukları gerekçesi ile iptal edilmiş. Zaten son derece haksız bir ayırımcılığa maruz kaldığını hepimizin bildiği bu öğrencilerin o sınava eli kalbinde, korku içerisinde, akranlarından çok daha ağır bir psikoloji ile girdiğini tahmin edebiliyoruz. Bir şekilde başörtüleri ile sınava girebilen bu öğrenciler belki de o gün Allah’ın yardımı ile başlarını açmak gibi güç bir durumdan kurtulduklarına inanarak, ümit ve neşe içerisinde diğer arkadaşları gibi sınavdan çıkmışlardı. Belki de ilk defa bu ülkenin eşit bir vatandaşı olduklarını hissetmişlerdi. Girebilecekleri bir üniversitenin hayalini kuruyor ve heyecanla üniversite sınavının sonucunu bekliyorlardı. Ancak öyle görülüyor ki düne kadar ümitle sınav sonucunu bekleyen bu çocukların bütün dünyaları görmedikleri bir merci tarafından yıkıldı.”
“BİR TEK ASKERDE EVLÂTLARINI YİTİRDİKLERİ ZAMAN MI VATANDAŞ SAYILACAKLAR?”
Mektupta, mağdur öğrenciler adına Başbakan Erdoğan’a şu sorular yöneltildi: “Bu 21 kız öğrenci böylesi bir haksızlığa uğramak için hangi suçu ya da kusuru işlediler? Kopya mı çektiler? Başkalarının hakkını mı gasp ettiler? Belgelerinde, verdikleri sınav kâğıdında bir sahtekârlık mı söz konusu idi? Yoksa ismini bile bilmedikleri insanlar bugün onların haklarını, ümitlerini, ömürlerinden bir ya da çok daha uzun yılları, sadece keyfi olarak mı çalıyor? Bu kızlarımız bu ülkenin vatandaşı değil mi? Babaları ve annelerinin verdiği vergilerle yaşayan kurumlardan neden kovuluyorlar? Girdikleri bir sınavda hangi vicdan yoksunu otorite ve merci ‘yanlışlık olmuş meğer sizin başınızda bir başörtüsü varmış’ diyerek onların sınavını iptal etme hakkını kendisinde buluyor? Bir tek askerde evlâtlarını yitirdikleri zaman mı bu ülkenin bir cenaze namazı vakti süresince vatandaşı sayılacaklar? Bu kızlarımızın bugün hayatını, ümitlerini hangi eller çaldı bilmiyoruz ama bilmeyi çok istiyoruz.. Kim ve neden?” Mektupta, “Bu haksız, vicdanları yaralayan durumun acilen düzeltilmesi bu konuda başka çocukların da hayallerinin yıkılmaması için gereğinin yapılacağını umuyor, vicdan ve adalet duygunuza güveniyoruz” denildi. |
18.07.2009 |