ÜMİTSİZLİĞE YER YOK
Maneviyâtların bozulduğu ve İslâm âleminin ümitsizlik bataklığına düştüğü böylesi bir asırda Bediüzzaman’ın meydana çıkarak “Ümitvar olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada İslâmın sadası olacaktır”, “Ümitsizlik her kemâle manidir”, “Gelecek İslâmındır, İslâm hakim olacaktır” mânâlarını haykırdığını vurgulayan Alkın Hoca, “İşte şimdi bütün dünyada İslâm konuşuluyor. İslâm dünyanın gündemine oturdu” dedi.
Bediüzzaman’ın “Vicdanın ziyası, ulûm-u dîniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder” teşhisinde bulunduğunu; bu iki kanatla, yani din ilimleri ile fen ilimlerinin birlikteliğiyle insanın dünya ve âhiretini mamur edeceğini, Bediüzzaman’ın Risâle-i Nurlarla bu mânâyı sağladığını ifade eden Alkın Hoca, “Dinsizliğin fen ve felsefen geldiği bu zamanda, okuyan nesiller imanını kaybediyordu. Ama artık okuyan nesiller, Kur’ân’ın mucize-i maneviyesi olan Risale-i Nur sayesinde imanlı olarak yetişiyor” dedi.
|