"Gerçekten" haber verir 26 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

TÜM EYLEMLERDEN SORUMLU TUTULUYORLAR

Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticisi olmak ve darbe girişiminde bulunmakla suçlanan Eruygur ve Tolon, Danıştay baskını başta olmak üzere örgütün işlediği iddia edilen bütün suçlardan sorumlu tutuluyorlar ve haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Eruygur için devletin güvenliğiyle ilgili gizli belgeleri kaydetme, açıklama; uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma, sağlama; terör örgütüne bilerek, isteyerek yardım etme gibi iddialar da var.

DARBE GİRİŞİMLERİ İDDİANAMEDE

Sarıkız, Eldiven, Yakamoz ve Ayışığı kod adlarıyla yapılmak istendiği öne sürülen darbe girişimlerinin de yer aldığı iddianamede, 1999 öncesine dayanan örgütün yakın amacının, ülkede yönetim zaafiyeti oluşturacak eylemler yaparak kargaşa meydana getirmek, nihaî amacının da oluşacak kargaşa ortamında hukuk dışı bir müdahale ile yönetimi ele geçirmek olduğu iddia ediliyor.

ERSÖZ, UĞUR,

BALBAY, ÖZKAN, ÇAPAN

İddianamede adları geçen ve cezalandırılması istenen kişiler arasında Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Emcet Olcaytu, Tanju Güvendiren, Adil Serdar Saçan, Erol Mütercimler, Sinan Aygün, Mustafa Ali Balbay, Emin Şirin, Ufuk Mehmet Büyükçelebi, Tuncay Özkan, Ertaç Giray, Merdan Yanardağ, Arif Doğan, Gürbüz Çapan, Turhan Çömez ve Ferda Paksüt gibi isimler de bulunuyor.

Ümranİye ilçesinde bir evde ele geçirilen patlayıcı maddeler sebebiyle başlatılan ve ‘’Ergenekon’’ adı verilerek genişletilen soruşturma kapsamında hazırlanan ikinci iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

‘’Ergenekon’’ dâvâsına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, soruşturma kapsamında hazırlanan 19’u tutuklu, 37’si tutuksuz 56 sanık hakkında hazırlanan ve 15 gün önce UYAP sisteminden mahkemeye tevzi edilen ikinci iddianameye ilişkin incelemeyi tamamladı.

Mahkeme, 1909 sayfa ve 5 bölümden oluşan iddianamenin kabulüne karar verdi. Mahkemenin bu kararının ardından ‘’Ergenekon’’ soruşturmasına ilişkin ikinci dâvâ da açılmış oldu. Mahkeme, halen görülmekte olan ‘’Ergenekon’’ dâvâsı ile ikinci dâvânın birleştirilmesi yönünde karar vermezken duruşma tarihini 20 Temmuz 2009 olarak belirledi.

İkinci iddianamenin tamamlanmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, iddianamede 21 tutuklu, 35 tutuksuz olmak üzere 56 şüpheli olduğu, yakın tarihlerde soruşturmaya dahil edilen 48 tutuklu, 29 tutuksuz olmak üzere 77 şüpheli hakkındaki soruşturma evrakının tefrik edildiği ve bunlar hakkındaki soruşturmanın devam ettiği belirtilmişti.

Açıklamada, 5 bölümden oluşan iddianamenin birinci bölümde, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasının ilk aşamasıyla birinci iddianamenin özetinin yapıldığı, ikinci bölümde soruşturmanın sonraki aşamaları ve ‘’Ergenekon’’ örgütünün anlatıldığı dile getirilerek, üçüncü bölümde ‘’örgütün işlediği suçların genel olarak ve topluca anlatıldığı’’, dördüncü bölümde ‘’örgütün diğer faaliyetleri, başka örgütlerle sivil toplum ve medya kuruluşlarıyla ilişkilerinin’’ yer aldığı, beşinci bölümde ise iddianamede yazılı ‘’şüphelilerin bireysel eylemleri ve bu eylemlerin oluşturduğu suçlar ve sevk maddeleri ile hukukî durumlarının işlendiği’’ bildirilmişti.

Açıklamada, 12 şüpheli hakkında ‘’örgüt yöneticisi olmak’’ suçlamasının yer aldığı kaydedilmişti.

Savcılığın açıklamasında tutuklu sanıklar arasında yer alan teğmenler N. Ç. ve E. M’nin avukatlarınca daha önceden İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine verilen tahliye talebine ilişkin dilekçe incelenmiş, mahkeme 2 teğmenin serbest bırakılmasını kararlaştırmıştı. İstanbul / aa İDDİANAMEDE YER ALAN SANIKLAR ŞÖYLE SIRALANDI: “Levent Temiz, Hakan Şanlı, Adnan Türkkan, Süleyman Solmaz, Hatice Bahtiyar, Emcet Olcaytu, Adil Serdar Saçan, Hamza Demir, Fatma Sibel Yüksek, Erol Mütercimler, Mahir Akkar, Mesut Özcan, Sinan Aydın Aygün, Mustafa Ali Balbay, Emin Şirin, Osman Gürbüz, Ufuk Mehmet Büyükçelebi, Ercüment Ovalı, Muhammed Murat Avar, Ahmet Tuncay Özkan, Birol Başaran, Adnan Bulut, Selim Utku Gümrükçü, Ertaç Giray, Mehmet Ali Çelebi, Merdan Yanardağ, İlker Güven, Siyami Yalçın, Halis Yavuz Işıklar, Kemal Aydın, Murat Ağırel, Tunç Akkoç, Arif Doğan, Gürbüz Çapan, Neriman Aydın, Hasan Atilla Uğur, Barbaros Hayrettin Altıntaş, Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Şener Eruygur, Durmuş Ali Özoğlu, İbrahim Özcan, Levent Ersöz, Turhan Çömez, Doğukan Yorulmaz, Muzaffer Öztürk, Tanju Güvendiren, Eren Mumcu, Hasan Hüseyin Uçar, Noyan Çalıkuşu, Yaşar Tozkoparan, Evrim Baykara, Önder Koç, Hüseyin Nazlıkul, Yüksel Dilsiz, Hüseyin Keskin, Ferda Paksüt.’’ SANIKLAR HAKKINDA İSNAT EDİLEN SUÇLAR: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen ikinci iddianameyle birlikte açılan ''2009/85'' numaralı ceza davası dosyasında, sanıklar hakkında isnat edilen suçlar şöyle: ''2863 Sayılı Kanun'a aykırılık, askerleri itaatsizliğe teşvik etme, açıklanması yasaklanan gizli bilgileri açıklama, açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etme bir adet ateşli silah ve mutat sayıdaki mermileri bulundurma, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma hile ile alma çalma, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, hukuka aykırı olarak kişiler verileri kaydetmek, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, pek az sayıda mermi bulundurma veya taşıma, resmi belgede sahtecilik, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması, taşınması bulundurulması, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama, yargıç üzerinde nüfuz kullanmak, örgüte bilerek isteyerek yardım etme, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek'' DARBEYLE SUÇLANIYORLAR AMA SERBESTLER İddİanamede örgütün PKK, Hizbullah ve DHKP-C ile ilişkileri, siyasî partileri yönlendirme çalışmaları, medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla bağlantıları yer alıyor. 1909 sayfalık ikinci iddianamenin ilk bölümünde, Ümraniye’de bir gecekondunun çatı katında bulunan patlayıcılar ile başlayan soruşturma ve ilk iddianame anlatılıyor. 56 sanığın ismi ve sevk maddelerinin yazıldığı giriş bölümünde, bir süre önce tahliye edilen emekli orgeneraller Mehmet Şener Eruygur ve Ahmet Hurşit Tolon, silâhlı örgütün üst düzey yöneticileri olmakla suçlanıyor. Bu sebeple Eruygur ve Tolon, Danıştay baskını başta olmak üzere örgütün işlediğinin iddia edildiği bütün suçlardan sorumlu tutuluyorlar. Eski Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Eruygur, TBMM'yi ortadan kaldırmakla suçlanıyor. Eruygur hakkında 23 adet suçlama bulunuyor. Ergenekon sürecinin anlatıldığı bölümde, Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla başlatılan soruşturma çerçevesinde, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması ile irtibat kurularak soruşturmanın genişletildiği belirtiliyor. Ardından ilk iddianamenin özeti yapılıyor ve “Yapılan çalışmalar ile ‘Ergenekon’ isimli terör örgütüne ulaşılmıştır” deniliyor. Ele geçirilen dokümanlardan Ergenekon terör örgütünün 1999’dan öncesine dayanan gizli örgütlü faaliyet içerisinde bulunduğu belirtiliyor. Yönetici ve üyelerinin örgütü ‘derin devlet’ kabul edip, dışa karşı da bu şekilde gösterdikleri belirtiliyor. Örgütün yakın amacının, ülkede yönetim zaafiyeti oluşturacak eylemler yaparak kargaşa oluşturmak, nihaî amacının da oluşacak kargaşa ortamında hukuk dışı bir müdahale ile yönetimi ele geçirmek olduğu idida ediliyor. Bu bölümde devlete ait çok gizli belgelerin ele geçirildiği, kamuoyunun yakından tanıdığı kişilere suikast planlarının yapıldığı da yer alıyor. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Emekli Albay Fikri Karadağ, eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk, eski rektör Kemal Alemdaroğlu örgüt yöneticisi olmakla suçlanıyor. İddianamenin ikinci bölümünde soruşturmanın sonraki aşamaları, üçüncü bölümünde ise örgütün işlediği suçlar topluca ve genel olarak anlatılıyor. SİYASÎ PARTİLERE MÜDAHALE İddianamenin 4. bölümünde ise Ergenekon terör örgütünün PKK, Hizbullah, DHKP-C ve Hizbu’t Tahrir örgütü ile ilişkileri anlatılıyor. Bu bölümde örgütün siyaset dünyasına yön verilmesi faaliyetleri başlığı altında yürütülen çalışmalara değiniliyor. Bu bölümde ayrıca Ergenekon örgütünün başka örgütler, sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşları ile ilişkileri anlatılıyor. Örgütün özellikle CHP’nin mevcut yapısının değiştirilmesi, AKP ve MHP'yi bölme yönünde çalışmalar yaptığı belirtiliyor. Birinci iddianamenin özetinin ardından ikinci iddianame 6 dalga operasyon ile devam ediyor. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve Özel Harekât Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu 48’i tutuklu 29’u tutuksuz 77 kişi hakkında soruşturmanın devam ettiği belirtiliyor. Medya yapılanması başlığı altında ise medya kuruluşlarının kontrol altına alınması ve kendi medya kuruluşları oluşturulması anlatılıyor. Ulusal medya grubu kurulması amaçlandığı belirtilen bu bölümde Türk Metal-İş Sendikası’nın Doğu Perinçek’in ve Tuncay Özkan’ın televizyonlarının da aralarında bulunduğu 4 kanalda ortak bildiriler yayılarak ortak hareket edilmesinin planlandığı belirtiliyor. Mevcut demokratik yönetimin değiştirilmesi başlığı altında ise örgütün amaçlarından birisinin darbe yaparak yönetime el koymak olduğu ifade ediliyor.

26.03.2009


 

Buzdağının altına dikkat

Ulusal Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Sedat Laçiner, Ergenekon soruşturmasında şimdiye kadar çıkan insanların, sadece buzdağının görünen yüzünü oluşturduğunu belirtti

ULUSAL Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, Ergenekon soruşturmasında şimdiye kadar çıkan insanlar, sadece buz dağının görünen yüzünü oluşturduğunu belirterek, “Hâlâ medya ve yargı başta olmak üzere birçok sektörün içerisinde çok sayıda insan henüz gözaltına alınmış değil, ilişkisi tesbit edilip kanıtlanabilmiş değil” dedi.

USAK Başkanı Laçiner’den yaptığı açıklamada, Ergenekon dâvasına karşı çıkan, bunu bir kumpas olarak gören üç ayrı kesimin bulunduğunu söyledi. Laçiner, şöyle konuştu: “Bunlardan bir tanesi bu suçu kendi düşüncelerinde kahraman olan insanlara yakıştıramayan insanlar var. İkinci bir grup ise bilinçli veya bilinçsiz olarak Ergenekonun parçası. Ergenekonun içinde çok fazla çeteleşme, gruplaşma var. Kan davalı insanlar bile aynı teşkilâtın içinde birbirinden habersiz hareket edebiliyorlar. Yargının, medyanın, iş dünyasının içerisinde var. Kanaatim odur ki şimdiye kadar çıkan insanlar, sadece buz dağının görünen yüzünü oluşturuyor. Hâlâ medya ve yargı başta olmak üzere birçok sektörün içerisinde çok sayıda insan henüz gözaltına alınmış değil, ilişkisi tespit edilip kanıtlanabilmiş değil. Bunlar da mesele kendilerine uzanmasın diye hem de Ergenekonu savunabilmek için kendilerince demokrasi adı altında farklı görünüyorlar. Bir siyasi parti kavgası içerisinde meseleyi göstererek olayı sulandırmaya, kapatmaya çalışıyorlar. Asıl önemli olan üçüncü kısım da Ergenekon davasının gidişatını zorlaştıran, Türkiye’de bir darbe zihniyeti var. Oysa darbe dediğiniz bir ülkede işlenebilecek en ağır suçtur. Çünkü hukuku, demokrasiyi katlediyorsunuz. Bütün hukuksal düzeni ters yüz ediyorsunuz. ‘Darbe normal birşey değildir’i topluma yerleştirmemiz lazım. Bunu kabul ettiremediğimiz sürece Ergenekon davasından çıkacak kararların hiçbir önemi yok. Hepsi müebbet hapis de alsa, serbest de bırakılsa çok önemli değil. Çünkü onlar içerideyken hala şu anda yeni oluşumlar var.” Ankara / cihan “ERGENEKON ZİHNİYETİNE SAHİP HAKİMLER VAR” TÜRKİYE'NİN en çok aksayan, tıkanan organının yargı olduğunu dile getiren Laçiner, bu yargı ile adaleti bulabilmenin çok zor olduğunu vurguladı. “Ergenekon zihniyetine sahip yargıçlar, savcılar hatta mübaşirlere doğru giden bir zincir var” diyen Laçiner, şöyle devam etti: “Türkiye kutuplaşmış bir ülke ve bu kutuplaşmanın en yoğun yaşandığı yerlerin başında yargı geliyor. Bugüne kadar yargı çok konuşulmadığı için yargının aldığı karara herkes saygı duyar. Ne karar çıkarsa ‘kestiği parmak acımaz’ mantığıyla yaklaşım olduğu için biz sorunları hep sümenaltı ettik, halının altına süpürdük. Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında yargı geliyor.” “DERİN PKK’YI KULLANABİLİRLER” USAK Başkanı Laçiner, ErgenekonPKK bağlantısına dikkat çekerek, temizlenmek isteyenlerin intikam almak için derin PKK’yı kullanabileceklerini söyledi. Terörün Türkiye’de derin devletin, derin çeteleşmenin kullandığı bir araç olduğunu vurgulayan Laçiner, provokasyonlara açık bir döneme girildiğini belirterek akla gelmeyen saldırıların olabileceğini ifade etti. Yaptığı açıklamalardan dolayı Kuzey Irak’a askeri operasyon sırasında yoğun bir şekilde tehdit aldığını açıklayan Laçiner, “Ya bu ceset evlerle, asit kuyularıyla yaşayacağız; devletimizin Genelkurmayın, polisin, MİT’in koridorlarının en derin hücrelerine kadar çeteler girecek veya bir sefer bu korkuyu yaşayıp bu meseleleri çözeceğiz” dedi.

26.03.2009


 

Alay Komutanına kemik tutuklaması

Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz, ‘’adam öldürmeye azmettirmek ve silâhlı örgüt üyesi olmak’’ suçlarından tutuklandı. Cizre’de sürdürülen kazı çalışmalarında bulunan kemiklerle ilgili olarak Kayseri’de gözaltına alınıp sorgulanan Temizöz'ün, tutuklanarak askerî cezaevine gönderildiği belirtildi.

KAYSERİ Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz’un ‘’adam öldürmeye azmettirmek ve silahlı örgüt üyesi olmak’’ suçundan tutuklandığı bildirildi.

Edinilen bilgiye göre, Cizre’de sürdürülen kazı çalışmalarında bulunan kemiklerle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda Kayseri’de gözaltına alınan ve önceki gün akşam Diyarbakır’a getirilen Albay Temizöz’ün ifadesi özel yetkili Cumhuriyet Savcısı tarafından alındı. Temizöz’ün ifadesinin alınması dün sabah erken saatlerine kadar sürdü. Cumhuriyet Savcısınca tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Albay Temizöz, ‘’Adam öldürmeye azmettirmek ve silahlı örgüt üyesi olmak’’ suçundan tutuklanarak askeri cezaevine gönderildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına iki tanığın verdiği ifadeler doğrultusunda gözaltına alınan Temizöz’ün Şırnak’ın Cizre ilçesinde görev yaptığı 19931996 yılları arasındaki dönemde kaybolan kişilerle ilgili ifadesine başvuruldu. Ancak, Temizöz’ün savcılık ve nöbetçi mahkemede suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.

Cizreİdil kara yolundaki Kuştepe Köyünde 16 Mart 2009 tarihinde başlatılan kazı çalışmalarında 20 kemik parçası bulunmuş ve olayla ilgili olarak 5 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden biri tutuklanmıştı.

Kemik parçalarıyla ilgili olarak aranan eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak da bir süre önce Mardin’de yakalanarak Diyarbakır’a getirilmiş ve sevk edildiği adli mercilerce önceki gün tutuklanmıştı. Diyarbakır / aa

26.03.2009


 

Emekli albaya uyuşturucu dâvâsı

Diyarbakır’da “uyuşturucu madde ticareti yapmak’’ suçundan tutuklu bulunan emekli Albay Z.E. ve kayınbiraderi M.G. hakkında 15 yıla kadar hapis talebiyle dâvâ açıldı.

DİYARBAKIR'DA ‘’uyuşturucu madde ticareti yapmak’’ suçundan tutuklu bulunan emekli Albay Z.E. ve kayınbiraderi M.G. hakkında 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 3 ay önce Diyarbakır-Silvan kara yolunda yapılan kontroller sırasında şüphe üzerine durdurulan bir araçta yapılan aramada 9 kilo 300 gram kubar esrarın ele geçirildiği olayla ilgili olarak, aracın sürücüsü olan emekli Albay Z.E. ve kayınbiraderi M.G’nin gözaltına alındığı kaydedildi. İddianamede, sanık emekli Albay Z.E. ve kayınbiraderi M.G’nin ifadelerine de yer verildi. Albay Z.E’nin üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğinin belirtildiği iddianamede, eniştesi Z.E. ile birlikte tutuklanan sanık M.G’nin de ifadesinde, araçta ele geçirilen esrarın kendisine ait olduğunu belirttiği ifadeleri yer aldı. Sanıkların ‘’uyuşturucu madde ticareti yapmak’’ suçunu birlikte işledikleri kaydedilen iddianamede, sanıklar Z.E. ve M.G. hakkında, TCK’nın ‘’uyuşturucu madde ticareti yapmak’’ suçunu kapsayan 188/3. maddesi uyarınca 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak. Diyarbakır / aa

26.03.2009


 

Vizeci bakana suç duyurusu

Avrupa Adalet Divanının 19 Şubat'ta Mehmet Soysal dâvâsında vize uygulamasının iptaline karar vermesine rağmen Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble’in yargı kararına uymaması üzerine Almanya’nın önde gelen iki hukukçusu, Bakan hakkında suç duyurusunda bulundu. İzmir'de de bir vatandaş Alman Konsolosluğundan, ödediği vize ücretinin iadesini istedi.

İZMİR'DE bilişim firması sahibi Orçun Gülaç, Avrupa Adalet Divanının Türk kamyon şoförü Mehmet Soysal ile ilgili 19 Şubatta verdiği kararı gerekçe göstererek, 3 günlük vize için ödediği 174 TL’lik vize harcının iade edilmesi talebiyle Almanya’nın İzmir Başkonsolosluğuna başvurdu. Alınan bilgiye göre, medikal firması sahibi Orkun Gülaç, Almanya’nın Dusseldorf şehrinde düzenlenen medikal sektöründeki fuara katılmak için Almanya’nın İzmir Başkonsolosluğuna başvurdu. Hukuk fakültesi mezunu olan ve sabıkası bulanmayan Orkun Gülaç’a Almanya Başkonsolosluğu, fuar süresini kapsayan 3 günlük vize verdi. Gülaç’tan, vize harcı adı altında 174 TL alındı. Avrupa Adalet Divanının Türk kamyon şoförü Mehmet Soysal’ın başvurusuna ilişkin 19 Şubatta verdiği kararın ardından Gülaç, vize uygulamasının ve kendisinden alınan vize harcının hukuksuz olduğunu savunarak, avukatı AB Hukuku Uzmanı Barış Kaşka aracılığıyla kendisinden talep edilen 174 TL’nin ödenmesi için Almanya’nın İzmir Başkonsolosluğuna başvuruda bulundu. İzmir / aa

VİZECİ BAKANA SUÇ DUYURUSU

Bu arada Avrupa Adalet Divanı’nın 19 Şubat 2009 tarihli Mehmet Soysal davası ile ilgili olarak vize uygulamasının iptaline karar vermesine karşın Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble’in yargı kararına uymaması üzerine Almanya’nın önde gelen iki hukukçusu Dr. Jur. Rolf Gutmann ve Dr. Jur. Gerhardt Strate, Bakan Schauble hakkında suç duyurusunda bulundu.

26.03.2009


 

İhsanoğlu: Obama’dan ‘beyaz sayfa’ bekliyoruz

İSLAM Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, ABD Başkanı Barack Obama’nın göreve gelmesiyle birlikte İslam dünyası ve ABD arasında yeni bir sayfa açılacağını temenni ettiklerini belirterek, ‘’Kendileri de bize bu mesajı resmen göndermiş bulunmaktadır’’ dedi.

İnsanoğlu, yaptığı açıklamada, eski ABD Başkanı George Bush’un Afganistan ve Irak savaşlarını başlattığını, bu sebeple İslam dünyasının düşmanlığını kazandığını ifade etti. 20 Ocakta göreve başlayan Obama’ya Obama’nın seçim kampanyası devam ederken ‘’başkan seçildiği ilk 100 gün içinde bir İslam ülkesinden İslam dünyasına sesleneceğini’’ ifade ettiğini hatırlatan İhsanoğlu, “Obama’nın Türkiye’den İslam dünyasına seslenecek olmasından mutluluk duyduk’’ dedi. ABD’nin İslam dünyasına, İslam dünyasının da ABD’ye ihtiyacının olduğunu belirten İhsanoğlu, ‘’bu nedenle ABD’nin sırf tarafsız değil, nezih bir arabulucu olması gerektiğini, ancak şimdiye kadar özellikle Orta Doğu ihtilafında taraflı davrandığını’’ kaydetti. İhsanoğlu, ‘’ Obama ile birlikte İslam dünyası ile ABD arasında yeni bir sayfa açılacağını temenni ediyoruz. Kendileri de bize bu mesajı resmen göndermiş bulunmaktadır. Obama, gerek resmi makamlar aracılığıyla gerek açıklamalarıyla bu konuda Bush’tan farklı bir politika takip edeceği işaretlerini veriyor’’ diye konuştu. İstanbul / aa

26.03.2009


 

YSK’ya uymak zorundayız

YSK’nın “sandık başlarındaki başörtülülere yasak’’ kararıyla ilgili soruyu cevaplayan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Adalet Bakanı olarak ne YSK, ne de yargı ile karşı karşıya gelecek bir açıklama ve değerlendirmede bulunmayacağını söyledi. Bakan Şahin, “Yüksek Seçim Kurulunun kararları kesindir. Uyulacaktır. Beğensen de, beğenmesen de uyacaksın’’ dedi.

ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararlarının kesin olduğunu ve uyulacağını belirterek, ‘’Beğensen de beğenmesen de uyacaksın’’ dedi. Serik ilçesine bağlı Belkıs beldesinde, partisinin belediye başkan adayının seçim bürosunu ziyaret eden Adalet Bakanı Şahin, bir gazetecinin, YSK’nın ‘’kamusal alan’’ kararıyla ilgisi sorusu üzerine Adalet Bakanı olarak ne YSK, ne de yargı ile karşı karşıya gelecek bir açıklama ve değerlendirmede bulunmayacağını söyledi. Bakan Şahin, ‘’Yüksek Seçim Kurulumuz bir karar vermiştir. Bu tartışılabilir. Beğenen olur, beğenmeyen olur. Doğru olup olmadığı konusunda da bir değerlendirme sunacak değilim. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları kesindir. Uyulacaktır. Beğensen de, beğenmesen de uyacaksın’’ diye konuştu. Antalya / aa

26.03.2009


 

KUŞLARIN YAĞMUR SEVİNCİ

Ankara’ya 120 kilometre uzaklıktaki Nallıhan ilçesine bağlı Çayırhan beldesi sınırlarındaki kuş cennetini besleyen Sarıyar Barajı’nda ve Aladağ Çayı’nda su seviyesi yükseldi.

Önceki yıllara göre su seviyesi daha erken yükselen kuş cenneti, Nisanda başlayacak kuş akınını beklemeye başladı.

Nallıhan Kaymakamı Ömer Toraman, yaptığı açıklamada, Nallıhan Kuş Cenneti için Sarıyar Baraj Gölü’nün su seviyesinin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, ‘’Barajdaki su seviyesine bağlı olarak kuş cennetindeki su azalıyor ya da artıyor. Bu yılki yağışlar çok iyi, beklediğimizin çok üzerinde. Önceki yıllara göre, bu yıl su seviyesi daha erken yükseldi. Bu, kuşlar için yeterli bir seviye’’ dedi.

Sarıyar Barajı’nın şu andaki kot seviyesinin 473.5 metre olduğunu ifade eden Toraman, bu seviyenin geçtiğimiz yaz 463 metre olduğunu kaydetti. Baraj gölünde şu anda 10 metreye varan yükselme olduğuna dikkati çeken Toraman, ‘’Barajdaki azamî kot seviyemiz de 475 metre. Yani su açısından çok zengin bir dönem geçiriyoruz. Çünkü, barajın tamamen dolmasına 1.5 metre kalmış. Ayrıca kuş cennetini besleyen Aladağ Çayı’nda da su seviyesi sevindirici boyutta. Bu sadece enerji ve elektrik üretimi açısından değil, kuşlar, doğal hayat, ekolojik denge açısından da çok sevindirici bir gelişme’’ dedi. Kuş cennetindeki su seviyesinin kuşlar için yeterli olduğunu ve birkaç hafta içinde göçmen kuşların yöreye gelmesini beklediklerini anlatan Toraman, ‘’Nisan dolaylarında genelde, üreme amacıyla balıkçıllar geliyor. Populasyonu en kalabalık tür balıkçıllar’’ dedi. Söğütlük ve kavaklık olan yerlerde genelde balıkçılların yuva yaptığını belirten Toraman, ‘’Bu kuşlar besinlerini ve üremelerini burada sağlıyor. Bu bölge, 170’e yakın kuş türünü barındırıyor. Bunların kimi kalıcı, kimi göçmen kuşlar. Üreme için gelenler de var, kalıcı olan türler de mevcut’’ diye konuştu. Nallıhan / aa

26.03.2009


 

MANTARLARI TANIMIYORUZ

Selçuk Üniversitesi Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Celaleddin Öztürk, mantarın, protein yönünden oldukça zengin besin kaynağı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Öztürk, yaptığı açıklamada, Türkiye’de binlerce farklı türü bulunan mantarlardan sadece 15 kadarının zehirli olduğunu, Anadolu’da yörelere göre farklı türlerde yetişen zehirsiz mantarların toplanarak yendiğini belirtti. Zaman zaman görülen mantardan zehirlenme vak'alarının, mantar gibi besin değeri oldukça yüksek olan ve sağlıklı beslenme için büyük önem taşıyan bir gıda maddesinden kaçılmasını gerektirmediğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, zehirsiz mantar türleri konusunda eğitim almış kişilerin kırlardan topladıkları mantarları güvenle yiyebileceğini kaydetti. Prof. Dr. Öztürk, Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak, Konya bölgesinde vatandaşların mantarları tanımaları, zehirli mantarları kolayca ayırt edebilmeleri için AB destekli proje kapsamında eğitim çalışmaları düzenlediklerini bildirdi. Prof. Dr. Öztürk, kendi yetişen mantarların kültür mantarına göre daha lezzetli ve sağlıklı olduğunu, Türkiye’de mantar türlerinin yeterince tanınmaması sebebiyle tabiatta yetişen tonlarca mantarın heba olduğunu ifade etti. Konya / aa

26.03.2009


 

Formula 1’de yeni sezon

Formula 1 Dünya Şampiyonası hafta sonunda Avustralya Grand Prix’si ile start alırken, yeni sezonda 10 takım, 20 pilotu ile mücadele edecek. Geçen yılın dünya şampiyonu İngiliz Lewis Hamilton ile takım arkadaşı Fin Heikki Kovalainen geçen yıl olduğu gibi McLaren Mercedes adına yarışacak. Ferrari de Brezilyalı pilotu Felipe Massa ve Fin Kimi Raikkonen ile yola devam edecek. Brawn GP, Honda’nın yerine Formula 1’in yeni takımı olurken, bu sezonki mücadelede tek çaylak pilot yer alacak. 1988 doğumlu İsviçreli pilot Sebastien Buemi, yeni sezonda Toro Rosso takımı adına mücadele edecek. İstanbul / aa

26.03.2009


 

Saraylar, sergide buluşacak

İstanbul’da 6-7 Nisanda gerçekleştirilecek ‘’II. Medeniyetler İttifakı Forumu’’ kapsamında, aynı dönemde inşa edilen, birbirine benzer siyasal ve simgesel anlamlar yüklü Topkapı ve El Hamra saraylarını konu alan ‘’Aynı Denizin Uçlarında Doğu’ya Yolculuğun Fotoğrafında El Hamra ve Topkapı Sarayları’’ adlı sergi açılacak. Alınan bilgiye göre, forum çerçevesinde 5 Nisan’da Topkapı Sarayı’nda açılacak sergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero’nun himayelerinde, Topkapı Sarayı Müzesi, İspanya Devlet Uluslararası Kültür Tanıtım Vakfı, İstanbul Cervantes Enstitüsü, El Hamra ve Generalife Konseyi tarafından ortak düzenlendi. Küratörlüğünü Javier Pinar ve Carlos Sanchez’in yaptığı sergi, 31 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. İstanbul / aa

26.03.2009


 

Bunun heyecanını şimdiden yaşıyoruz.’’ Sakarya / aa ‘Bor’un değeri artıyor

Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanı Erk İnger, ‘bor’un bu yüzyılda değeri gittikçe artan bir element olduğunu söyledi. İnger, yaptığı açıklamada, borun günlük hayatda, ilaçlarda, çeşitli malzemelerde, enerji kaynaklarının üretilmesinde ve bazı özel kimyasalların yapılmasında kullanıldığını kaydetti. Türkiye’nin Dünya bor rezervinin yüzde 70’ine sahip olduğunu belirten İnger, Eskişehir, Kütahya ve Balıkesir’de bulunan rezervlerden çıkarılan borun, rafine ürün haline getirilerek ihraç edildiğini vurguladı. İnger, Türkiye’de çıkarılan borun yaklaşık yüzde 90’ının ihraç edildiğini ifade ederek, ‘’geriye kalan yüzde 10’luk bölümü cam, seramik ve temizlik sektöründe kullanılmaktadır’’ dedi. Van / aa

26.03.2009


 

Demir yollarımız yeni trenle tanışacak

Türkİye Ulaştırma Hizmet Kolu Kamu Görevlileri Sendikası (Türk Ulaşım Sen) Genel Başkanı Nazmi Güzel, 2,5 yıl önce başlatılan araştırma geliştirme ARGE çalışmaları sonucunda mevcut hatları en iyi şekilde kullanabilen ve 160 kilometre hız yapabilecek tamamen yerli tren ürettiklerini söyledi. Güzel, yaptığı açıklamada, 2,5 yıl önce Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ bünyesinde yerli tren üretimi çalışmalarına başlandığını belirtti. Ankara’daki ARGE çalışmalarının başında 12 yıl boyunca Avusturya’da demir yolu tasarımı yapan Elektrik ve Elektronik Mühendisi Sabahattin Çelik’in bulunduğunu kaydeden Güzel, dünyada benzeri olmayan yeni bir sistem geliştirdiklerini belirterek, şunları söyledi: ‘’Sadece şu kadarının müjdesini vereyim. Mevcut hatları en iyi şekilde kullanabilen ve 160 kilometre hız yapabilecek tamamen yerli tren ürettik. Artık ARGE olmaktan çıktı, seri üretim aşamasına geldi. Ürettiğimiz aracı çok yakın bir zamanda raya indireceğiz. Türk kamuoyu öyle zannediyorum ki bizim gibi gururlanacaktır. Krizde herkesin heyecanının kırıldığı bir dönemde böyle bir üretimin ortaya çıkması herkesi umutlandıracaktır. Bunun arkasından yerli hızlı tren aracı da kızaktadır. Öyle zannediyorum ki 2009 yılının sonunda bu hızlı aracımızı da ülke

26.03.2009


 

Umutlar defne ağacında

Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Ayanoğlu, hazırladıkları proje ile vasfını yitiren ormanları sabun, yağ, baharat ve kozmetik sanayisi açısından önemli bir bitki olan defne ağacı ile zenginleştireceklerini söyledi. Prof. Dr. Ayanoğlu, yaptığı açıklamada, ‘’Hatay’da Doğal Olarak Yetişen Defne Bitkisinin Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi ve Seleksiyonu Projesi’’ ile yörede önemli bir geçim kaynağı olan bitkinin ekonomiye katkısının arttırılmasının amaçlandığını belirtti. Ayanoğlu, projenin ‘’atıl alanlara vasıf kazandıracağını’’ ve ekonomik getirisiyle de ‘’zenginlik katacağını’’ ifade ederek, oluşacak defne ormanlarının yöre insanının refah seviyesinin yükselmesine katkı bulunacağını sözlerine ekledi. Hatay / aa

26.03.2009


 

KUŞ GÖZLEM MERKEZİ YENİLENECEK

Toraman, İl Özel İdaresi aracılığıyla Nallıhan Kuş Cenneti’ndeki Kuş Gözlem Merkezi’ni yenileyeceklerini ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Çok modern bir kuş gözlem merkezi yapılacak. Çevre ve Orman Bakanlığı, hazırlanan projeyi onayladı. Bu yıl içinde ihalesini yapıp, tesisi bitirmeyi hedefliyoruz. Tamamlandığında, ziyaretçilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılayan bir merkez olacak. Bilgilendirme merkezi, ayrıca gruplar için konferans salonu bulunacak. Otoparkıyla kafeteryasıyla insanların rahatlıkla vakit geçirebilecekleri bir yer olacak. Ziyaretçiler, merkezdeki dürbünlerle kuşları daha rahatça gözlemleyebilecek.’’ Toraman, Kuş Gözlem Merkezi’ni Çevre ve Orman İl Müdürlüğü Millî Parklar Şube Müdürlüğünün işletmeye devam edeceğini belirtti. Bu yaz mevsiminde de kuş cennetine foto safari düzenlemeyi planladıklarını anlatan Toraman, ‘’Foto safariyi geleneksel hale getirmeyi istiyoruz’’ şeklinde konuştu. Kaymakam Toraman, kuş cennetinin yanı sıra yöredeki Kız Tepesi’nin de jeolojik yapısıyla hem ziyaretçilerin hem de fotoğraf tutkunlarının ilgisini çektiğini anlattı.

26.03.2009


 

THY, 5 uçak alacak

Türk Hava Yolları A.O, Boeing’den 5 adet uçak alacağını duyurdu. THY’den İMKB’ye yapılan açıklamada, THY Yönetim Kurulu tarafından 5 adet 777-300 ER uçağının Ekim 2010 - Şubat 2011 döneminde her ay 1 adet teslim edilmek üzere Boeing firmasından satın alınmasına karar verildiği kaydedildi. İstanbul / aa

26.03.2009


 

Eminağaoğlu’nun suç duyurusuna takipsizlik

YARGIÇLAR ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun, kendisinin ve vakfın telefonları ve bilgisayar yazışmalarının, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği yetkiyle dinlenip izlendiği iddiasıyla, MİT, Emniyet ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) görevlileri hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi. YARSAV Başkanı Eminağaoğlu’nun suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verilmiş, ancak Sincan Ağır Ceza Mahkemesi takipsizlik kararını kaldırmıştı. Edinilen bilgiye göre, tekrar başlatılan ve Cumhuriyet Savcısı Harun Kodalak tarafından yürütülen soruşturma da kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Takipsizlik kararında, şikayetçinin, hakkında suç duyurusunda bulunduğu kurumlar tarafından telefonlarının hukuka uygun ya da aykırı mahkeme kararlarıyla dinlendiğine, izlendiğine dair delil elde edilemediği, MİT, Emniyet ve TİB görevlilerinin, mahkeme kararlarına uymaktan ibaret eylemlerinin suç teşkil etmediği ifade edildi. Kararda, telefonlarının dinlenildiğine yönelik. Ankara / aa

26.03.2009


 

Fatih’in tarihî dokusu korunmalı

DEMOKRAT Parti (DP) Fatih Belediye Başkanı adayı Dişhekimi Mehmet Tülek gazetemizi ziyaret etti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular ile görüşen Tülek, Fatih ilçesi ile ilgili projelerini anlattı. Hükümet üyelerinin halka yaptıkları seçim konuşmalarda “Bizden olmayan belediye başkan adaylarını seçerseniz hizmet gelmez” şeklinde vatandaşı tehdit ettiğini ifade eden Tülek, “Böyle bir söylem ‘devlette devamlılık esastır’ sözüyle bağdaşmaz. Kesinlikle böyle bir şey yok. Bugün AKP’li olmayıp da başarılı olan, hizmet üreten belediye başkanları var. Kanunlar, belediyelere nüfusu oranında ödenek veriyor. Belediyeler iyi ve doğru yönetilirse kendi imkânlarıyla da kaynaklar üretip milletin hizmetine sunabilir. Millet bizi seçerse hizmet üretmesini biliriz” diye konuştu.

Belediye başkanı seçilmesi halinde Fatih Belediyesini sosyal bir belediye haline getireceğini ifade eden Mehmet Tülek, “İşsizliğe çare bulan, çarpık yapılaşmaya çözüm üreten, halkı yönetime katan, engellilere sahip çıkan, sağlık hizmetlerinin bir kısmından ücretsiz faydalanılmasını temin eden, kreşlere ücretsiz servis hizmeti sunan, yeşil alanları arttıran, yardımları adil bir şekilde dağıtan, sosyal aktifviteleri arttıran ve sağlıklı yaşam alanları oluşturan, çıkaracağı Fatih Kart ile birçok hizmeti Fatihlilere sunan, spora ve sporcuya önem veren bir belediye sosyal belediyedir" şeklinde konuştu.

Tülek, Fatih’e Eminönü ilçesinin de katıldığını hatırlatarak, ilçe sınırlarının genişlemesine rağmen 69 olan mahalle sayısının 24’e indirildiğini, kaldırılan birçok mahallenin Fatih döneminden beri varlığını sürdüren mahalleler olduğunu söyledi. Tarihî dokunun ve kültürün tahrip edilip adlarının değiştirilmesinin ilçede kargaşaya sebep olduğunu ifade eden Tülek, Fatih’in en büyük zenginliğinin tarih olduğunu kaydetti. Tülek, başkan seçilmesi halinde uygulayacağı projelerle Fatih’i turizm gelirleriyle ihya olacağını söyledi. Fransa’daki Eyfel Kulesi’ni örnek veren Tülek, Fatih’te bunca tarihî zenginlik dururken çekilen sıkıntılara anlam veremeğini belirterek, “Fatih’in en büyük sorunlarından olan otopark sorunu, Fatih’in değişik semtlerinde inşaa edeceğimiz devasa otopartları Fatihlilerin hizmetine sunarak çözmeyi hedefliyoruz” dedi.

MUSTAFA GÖKMEN / İSTANBUL

26.03.2009


 

Öğretim üyeleri tam gün çalışacak

YÖK, üniversitelerde kısmî zamanlı çalışan öğretim üyelerini, tam zamana geçirecek. Uygulama ile birlikte, tıp fakültesi hastanelerideki öğretim üyeleri de muayenehanelerini kapatarak, tam zamana geçecek. Uygulama vakıf üniversiteleri için de geçerli olacak.

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İzzet Özgenç, YÖK’te düzenlediği bilgilendirme toplantısında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikler hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 2547 sayılı kanunda değişiklik öngören bir taslak hazırladıklarını belirten Özgenç, bu çerçevede öğretim üyelerinin kısmi statüde çalışamayacakları yönünde düzenleme yaptıklarını bildirdi. Özgenç, Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastanelerinde hekimlerin tam zamana geçirilmesi ile ilgili yapılan düzenlemeyi hatırlatarak, “Üniversite öğretim üyeleri ile ilgili böyle bir düzenleme yapılacaksa, sadece sağlık alanındaki öğretim üyeleri ile sınırlı olamaz. Böyle bir düzenleme tüm öğretim üyelerini kapsayacak şekilde yapılmalı. Aksi halde Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bir düzenleme olur” dedi. Öğretim üyelerinin kısmî gün statüsünü kaldırıp tam gün statüsüne geçebileceklerini söyleyen Özgenç, bunun sadece tıp fakültesi öğretim üyesi bakımından değil, bütün öğretim üyeleri için olması gerektiğinin altını çizdi. Özgenç, şunları kaydetti: ‘’Sadece tıp fakültesindeki öğretim üyeleri döner sermaye üzerinden dışarıya hizmet vermemelidir. Bütün alanlardaki öğretim üyeleri kendi uzmanlık alanında dışarıya bir hizmet verebilmelidir. Meselî hukuk fakültesindeki öğretim üyeleri dışarıda kendi mesleklerinden dolayı edindikleri birikimi kısmî statüde serbest meslek icra etmek suretiyle veriyorlar. Kişi hem öğretim üyesi hem de serbest meslek icra eden avukat olarak çalışıyor. Biz bunu doğru görmüyoruz. Biz diyoruz ki kişi eğer avukatlık yapacaksa buyursun dışarıda avukatlık yapsın. Ama eğer öğretim üyesiyse öğretim üyesi olsun. Hem öğretim üyesi hem avukat olmasın. Ama bir medeni hukukçusu, bir ticaret hukukçusu, bir ceza hukukçusu bilgisini kullanmak suretiyle dışarıya bir hizmet verebilsin. Ama bu hizmeti döner sermaye işletmesi üzerinden verebilsin.’’ Ankara / cihan / aa

26.03.2009


 

ÖSS’ye başvurular Cuma günü sona erecek

ÖĞRENCİ Seçme Sınavı (ÖSS) ve Yabancı Dil Sınavı (YDS) ile sınavsız geçiş için başvurular 27 Mart Cuma günü sona erecek. 2009-ÖSS’ye, 2008-2009 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının lise veya dengi okullar ile açıköğretim lisesinin son sınıfında okuyan öğrenciler, ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar, ortaöğretim kurumlarının dışarıdan bitirme sınavlarına girenler, ortaöğretim kurumlarını bitirmiş olanlar, ortaöğretimlerini yabancı ülkelerde yapanlardan durumları bu şartları taşıyanlar başvurabilecek. Ankara / aa

26.03.2009


 

SBS'ye başvuru için yeni şans

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı, Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) başvuramayanlar için yeni bir başvuru dönemi belirleyecek. Bakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklamada, Haziran ayında yapılacak ilköğretim okullarının 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin katılacağı SBS başvurularının 2-20 Mart 2009 tarihleri arasında yapıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, başvuru süresi bittikten sonra, özellikle banka şubelerinin bulunmadığı küçük yerlerdeki öğrencilerin kış şartlarında ulaşımın aksaması ve benzer sebeplerle başvurularını yapamadıkları yönünde bilgi alındığı ifade edildi. Açıklamada, sınava başvuramayan ya da önceden başvurmak istemediği halde karar değiştiren öğrenciler için ayrıca bir başvuru dönemi belirleneceği bildirildi.

26.03.2009


 

Marmara’da lodos, deniz ulaşımını vurdu

MARMARA ve Ege Denizi’nde dün sabah saatlerinde etkili olan şiddetli lodos sebebiyle deniz ulaşımı durma noktasına geldi. Zaman zaman deniz trafiğinin de aksamasına sebep olan lodosun, saatte 60-70 km hızla kısa süreli fırtına şeklinde estiği öğrenildi. İstanbul kıyılarında yüksek dalgaların oluştuğu görüldü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamayla vatandaşlar şiddetli lodos ve beklenen sağanak yağışa karşı uyarıldı. Çanakkale’de etkili olan fırtına sebebiyle, Bozcaada-Geyikli arasındaki feribot seferi geçici olarak durduruldu. İstanbul / Çanakkale / cihan / aa

26.03.2009


 

İETT, yolcuların unuttuğu eşyaları sattı

İETT’ye bağlı otobüs, tramvay, tünel araçları ve duraklarda yolcuların unuttuğu eşyalar, açık artırma yolu ile satıldı. İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünde yapılan açık artırmada toplam 2 bin 180 parça eşya 3 bin 163 TL muhammen bedel üzerinden satışa sunuldu. Aralarında ney, çocuk arabası, bağlama, özürlü bastonu, el dikiş makinesi gibi ilginç parçalar bulunuyordu.

26.03.2009


 

Bilican Hoca Efendi vefat etti

UZUN yıllar Kars Merkez Vaizliği ve İvrindi Müftülüğü görevinde bulunan Ekrem Bilcan Hoca önceki gün Antalya’da hakkın rahmetine kavuştu. 96 yaşında, akciğer yetmezliğinden hayatını yitiren Ekrem Bilican, Avrupa ülkelerinde; özellikle Almanya, Belçika ve Hollanda’da yaşayan Türklere verdiği vaaz ve irşat hizmetleriyle tanınıyor. Bilican’ın cenazesi dün Antalya Kemer Arslanbucak mahallesinde kılınan öğle namazından sonra defnedildi. Yeni Asya

26.03.2009


 

Öğrenci servisi devrildi: 18 yaralı

MANİSA'NIN Sarıgöl ilçesinde, lise öğrencilerini taşıyan minibüs devrildi. Kazada 16’sı öğrenci 18 kişi yaralandı. İlçenin Kızılçukur köyünden Sarıgöl Çok Programlı Lisesine öğrenci götüren ve plakası henüz belirlenemeyen, Şeref Çelebi (33) yönetimindeki minibüs, yokuştan inerken devrildi. Minibüs şoförü ile 1 öğretmen ve 16 öğrenci yaralandı. Yaralıların 1’i Denizli, 2’si Alaşehir, 15’i de Sarıgöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Sarıgöl/aa

26.03.2009


 

Yağışlar devam edecek

MARMARA'NIN batısı, Kıyı Ege ve Batı Akdeniz ile Denizli çevrelerinde kuvvetli yağış beklenirken, hava sıcaklığı da tüm bölgelerde artış gösterecek. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, ülkenin batı kesimlerinde görülecek olan yağışların; Marmara’nın batısı (Çanakkale, Balıkesir, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ), Kıyı Ege (İzmir, Manisa, Aydın ve Muğla) ve Batı Akdeniz (Antalya, Isparta ve Burdur) ile Denizli çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığı, tüm bölgelerimizde 3 ila 5 derece artacak. Rüzgar ise, güney ve güneybatı (Lodos) yönlerden orta kuvvette, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Batı Karadeniz’de kuvvetli ve kısa süreli fırtına (60-70 km/s) şeklinde esecek.

26.03.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis